Yüksek İdare Mahkemesi Numara 165/1994 Dava No 6/1994 Karar Tarihi 25.01.1996
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 165/1994 Dava No 6/1994 Karar Tarihi 25.01.1996
Numara: 165/1994
Dava No: 6/1994
Taraflar: Asilhan Ali n/d Asilhan Tümsoy ile Güvenlik K. K.
Konu: Bedelli askerlik talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.01.1996

-D.6/94 YİM 59/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Hzurunda.
Yargıç Mustafa H. Özkök Huzurunda

Müstedi: Kamu İşçileri Sendikası (Kamu İş) Okullar Yolu No.21, Le-fkoşa.
ile
Müstedaaleyh: 1. Çalışma ve Sosyal Güvenik Bakanlığı, Sendikalar
Mukayyidi vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vasıtasıyle
KKTC, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Kıvanç M. Riza adına Avukat Mustafa B. Asena.
Müstedaaleyhler namına: Savcı Süleyman Candar.
İlgili Şahıs namına: Avukat Tahir Seroydaş.


K A R A R

Müstedi dosyalamış olduğu işbu başvu-rusu ile Müstedaaleyhlerin almış olduğu referandum kararının hükümsüz ve etksiz olduğuna dair Mahkeme kararı talep etmiş ve bu başvuruya bağlı oalrak dosyalamış olduğu tek taraflı ara emri istidası ile de başvruunun görüşülüp karara bağlanmasına kadar refe-randum kararının uygulanamsının durdurulmasını talep etmiştir. Mahkeme 20.4.1994 tarihinde de tek taraflı istidada verdiği geçici ara emri ile referandum kararının uygulanmasını geçici olarak durdurmuştu. İlgili Şahıs ara emri istidasına itiraz dosyalmış, -Müstedaaleyhler ise itiraz dosyalamamışlardır. Ara emrinin kesinleşip kesinleşmeyeceiğne karar vermek için ara emri istidasının duruşması yapılmıştır. Müstedi taraf, Müstedi Sendikanın Başkanı olan Hüseyin Alasya'yı şahit oalrak dinletmiş ve başka şahit ce-lbetmemiştir. Müstedaaleyhler ile İlgili Şahıs herhangi ir şahit dinletmemişlerdir. Müstedi şahadetine ek oalrak Müstedaaleyhlerin de muvafakatı ile 13 adet de emare ibraz etmiştir.

Sunulan şahadet ve ibraz olunan emreler tetkik edildikten sonra Müstedi- Sendika ile Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında 17.2.1994 tarihinde imzalanan ve 31.12.1994 tarihine kadar geçerli olan 1994 mali yılı protokolu bulunduğu ve protokolun yürürlükte odluğu 16.3.1994 tarihli Ekonomi ve Maliye Bakanlığının Müstedi Sendikaya -yazdığı yazıda teyit edildiği, 21.3.1994 tarihli Emare 4 yazı ile yetkili sendikanın belirlenmesi için Müstedinin bir toplantıya çağrıldığı, 23.3.1994 tarihinde ise tarihinde ise Sendikalar Mukayyidi Başkanlığında Ekonomi ve Maliye Bakanlığı temsilcileri, -Müstedi Sendika temsilcileri, Türk-Sen temsilcisi ile Yön-Sen temsilcilerinin biraraya geldiği ve Emare 7 tutanağın tutulduğu; bu toplantıda herhangi bir sonuca varılmadığı, bilahare 1.4.1994 tarihli Emare 8 yazı ile 6.4.1994 tarihinde ikinci bir toplantı-ya çağrılan Müstediye bilahare toplantı tarihinin 8.4.1994 saat 14.30 olarak değiştirildiğinin bildirildiği, 8.4.1994 tarihindeki toplantıya Müstedi katıldığı halde işbveren durumunda olan Ekonomi ve Maliye Bakanlığının temsilcisinin toplantıya katılamdığ-ı nedneiyle Müstedinin toplantı yapılamayacağını beyan ederek toplantıdan ayrıldığı, aynı gün Müstedaaleyh Bakanlığın referandum kararı aldığı, bu kararını aynı gün Ekonomi ve Maliye Bakanlığına Emare 9 yazı ile bildirdiği ve bu yazının dağıtımını Müstedi -ile birlikte diğer ilgili sendikalara yaptığı anlaşılmaktadır.

Ara emri verilmesini düzenleyen 9/76 Mahkemeler yasasının 41. maddesi aynen şöyledir:

"41. (1) Hukuk davalarında yetkisini kullanan her mahkeme, yürülükteki Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğüne -uymak koşuluyla, tazminat veya başka bir tedbir istenmemiş veya birlikte verilmemiş olamsına bakılmaksızın, âdil veya uygun gördüğü tüm hallerde, geçici, sürekli, men edici veya emredici bir men'ı müdahale emri verebilir veya bir yed'ı emin tayin edebilir.-
Ancak, geçici men'ı müdahale emrinin verilebilmesi için, karara bağlanması gerken konunun ciddi olması, davacının iddiasında haklı odluğuna dair belirtilerin bulunması ve men'ı müdahale emri veilmezse ileride telâfisi mümkün olma-yacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında mahkemenin kanaat getirmesi gerekir."

Bu maddeden de anlaşılacağı gibi ara emri verilebilmesi için taraflar arasında karara bağlanması gereken konunun ciddi olamsı, ilk naza-rda Davacının haklı odluğuna dair belirtiler bulunması ve ara emrin verilmemesi halinde Müstedinin telafisi imkansız zarara düçar oalcağı ve/veya geriye dönüşün çok zor veya imkânsız olacağı hususlarının kanıtlanması egrekir. Huurmda tartışma konusu edilen- referandum kararı Mahkemeye ibraz edilmediği için referanduma gidilme nedeni, diğer bir değişle kararın gerekçelerinin neler odluğu Mahkemece bilinmemektedir. Müstedaaleyh taraf ise yapmış odluğu hitabında referandumla ilgili yasal bir düzenlemenin olmadı-ğı gibi henüz teamülün de yerleşmiş olmadığını, ancak Müstedaaleyhin referandum kararı veremsini engelleyen yasal bir durumund a mevcut olamdığını belirtmekle yetinmiştir. İlgili Şahıs ise Müstedaaleyhin söylediklerine katılmış ve ilâveten bazı ön itirazla-r ileri sürmüştür. Müstedi taraf ise referandum kararının yasal olmadığını, keyfi olarak verildiğini, bu nedenle iptalini talep ettiklerini ve esas başvurunun dinlenmesine kadar referandum kararının uygulanmaması gerektiğini vurgulamıştır.

Tarafların yap-mış oldukları bu beyanlar ile aysal durum tetkik edildiği zaman uygulamada referandumun nasıl yapılacağı, referanduma hangi makamın karar vereceği hususunda yasal bir düzenleme olamdığı ve refernadum yapılması hussuunda bir teammülün de henüz yerleşmediği -anlaşılmaktadır. Müstedi tanığı ayni zamanda Müstedi Sendikanın Başkanı olan Hüseyin Alasya şahadetinde ve istinatkında sorulan sorulara verdiği cevapalrda referandumun yapılamsı için tarafların yani yetkili sendika ile yetki talep eden sendikanın ve işere-n durumunda olan Ekonomi ve Maliye Bakanlığı temsilcisinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının arabulucusu ile biraraya geldiği ve yapılan toplantılarda referandum kararı alındığını ve bu kararların da ancak toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından önce- yetkili sendikanın belirlenmesi için yapıldığını vurgulamıştır. Bu meselede konu edilen referandum kararının ise yukarıda izah edildiği yöntemle alınmadığını, tamamen Müstedaaleyh tarafından keyfi olarak referandum kararı alındığını, 1994 mali yılı proto-kolunun henüz yürülükte olduğunu ve 1995 yılı için yapılacak olan mali yılı protokol tekliflerinin ise Ekim ayı sonunda sunulması gerektiğini, görüşmelerin ise Kasım veya Aralık ayı içerisinde yapıldığını, bu durumda yetkili sendikanın belirlenmesi için an-cak Eylül ayı içerisinde referanduma gidilmesi gerekebileceğini, referanduma da ancak yuakrıda izah edildiği şekilde karar verilebileceğini belirtmiştir.

Bu tanığın şahadeti dikkate alındığı zaman -ki huzurumda aksine şahadet mevcut değildir- referanduma- gidilmeden esas koşulu topklu iş sözleşmesi diğer bir deyişle mali yılı protokolu imzalanmadan önce yetkili sendikanın belirlenmesi gerektiği hallerde bir önceki ya da yetkilisi sendika ile yetki talep eden sendika ve işveren durumunda olan Ekonomi ve Mal-iye Bakanlığı temsilcilerinin Müstedaaleyhe Bakanlığın arabuluculuğu ile biraraya gelmeleri gerektiği ve yapılacak toplantıda uygun tarihin belirlenip referanduma gidilerek yetkili sendi- kanın belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu söylenenler ışığında 8.4.1994- tarihinde Müstedaaleyh tarafından alınmış olan referandum kararıın yasal bir dayanağı olmadığı gibi tarafların muvafakatı ile de alınmış bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. Ara emirlerinin anaçlarından biri de mevcut statükonun korunamsıdır. Bu meselede m-evcut statüko ise Müstedi ve işveren durumunda olan Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında imzalanmış bir mal yıl protokolu bulunduğu ve protokolun da 31 Aralık 1994 tarihine kadar geçerli olduğu, işveren durumunda olan Ekonomi ve Maliye Bakanlığı ile Müsted-i Sendika arasında yetki kkonusunda herhangi bir uyuşmazlığın olamdığı ve bu durumda da referanduma gidilmesini gerektirecek bir ortamın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu söylenenler ışığında referandum kararının durdurulması ile ilgili verilen geçici ar-a emrinin kesinleştirilmesi için gerekli şartların mevcut olduğu ve ara emrinin kesinleştirilmesinin uygun ve adil olacağı kanaatindeyim. Bu hususta bulgu yaparım.

Vardığım bu bulgulardan sonra İlgili Şahsın iptidai itirazlarının incelenmesinin uygun oal-cağı kanaatindeyim. İlgili Şahsın 1. iptidai itirazı verilen referandum kararının 21.4.1994 tarihi ile ilgili olduğu ve bu tarih geçtiği cihetle de referandum kararının bir hükmü kalmadığını, dolaysıyle bu meselenin daha ileri götürülemeyeceği yönündedir. -Yukarıda arzettiğim gibi referandum kararı Mahkeme huzurunda ibraz edilmediği cihetle kararın içeriğini inceleme imkânım olmamıştır. Ancak kararı üreten Müstedaaleyhi temsilen Mahkeme huzurunda bulunan Sayın Savcının yaptığı beyandan 8.4.1994 tarihinde ref-erandum kararı evrildiğini, 21.4.1994 tarihinde ise sadece referandum yapıalck tarihin belirlendiği, 8.4.1994 tarihli referandum kararının halen yürülükte olduğunu belirtmiştir. Bu durumda 1. iptidai itirazın reddedilmesi gerekir kanaatindeyim.

İkinci ip-tidai itiraz ise Müstedinin esas talebinde olamdığı halde Müste- daaleyhlerin 31.12.1994 tarihine kadar yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılmaması yönünde verilen kararın taleple bağdaşmadığı yönündedir. Müstedinin istidasının (A) paragrafındak talebini ince-lediğimde spesifik olarak böyle bir talebi olamdığı görülmekte ise de talebin açılımında bu yönde talebi mevcut olduğu ve toplu sözleşme yapmanın da zaten referandum sonucu oalcak bir olay olduğu ve referandum ile toplu iş sözleşmesi yapmanın birbirine bağ-lantılı olaylar odluğu ve bu nedenle referandum kararının durdurulması halinde doğal oalrak toplu iş sözleşmesinin de yapılmamasının uygun oalcağı kanaatindeyim. Ancak toplu iş sözleşmesi Ekonomi ve Maliye Bakanlığı arasında yapıldığı ve Müsteda-aleyhlerin- bu toplu iş sözleşmesinde taraf olmadığı, keza toplu iş sözleşmesinin ara emri konusu olmadığı dikakte alındığı zaman işbu iptidai itirazın kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyim.

İlgili Şahıs itirazında olmamakla beraber hitabesinde yasla olduğu nedeni-yle iki iptidai itiraz daha ileri sürmüştür. Birinci iptidai itirazın Müstedinin bu ünvanla başvurusunu daha ileri götüremeyeceği yönündedir. İkinci iptidai itiraz ise taraflar arasındaki konunun özel hukuk ilişkisi olduğu dolayısıyle Yüksek İdare Mahkemes-inin bu konuda yetkili olamdığı yönündedir.

Sendikaların yetkileri ile ilgili olan hususu düzenleyen 13/71 sayılı 1971 Sendikalar Kuralıdır. Bu Kuralın 36. maddesi aynen şöyledir:

-"36. Kayıtlı bir sendika, bu Kural ve kendi tüzüğünün hükümlerine tâbi olmak şartıyle, kayıtlı olduğu isim altında mal sahibi olmaya, anlaşma yapmaya, davacı veya davalı olarak veya herhangi bir mahkeme- -muamelesi ile ilgili olarak diğer bir sıfatla mahkeme huzuruna çıkmaya ve tüzüğünün maksatları için lûzumlu addedilebilen her şeyi yapmaya yetkili olur."
-
Bu maddeden de anlaşılacağı gibi sendikalar kayıtlı olduğu isimle sair işlemler yanında Davacı ve Davalı olabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle bu ünvan açısından Yasaya aykırı bir durum mevcut değildir. Bu nedenle bu iptidai itirazın da reddi gerekir.
-
Yukarıda iptidai itiraz incelendiğinde huzurumdaki mesele toplu sözleşmenin ihlâlinden veya iptalinden dolayı bir mesele değildir. Müstedaleyhlerin referandum kararı almasına karşı dosyalanmış bir başvurudur. Bu nedenle referandum kararının bir idari kar-ar olduğu ve Yüksek İdare Mahkemesinin yetkisine giren bir konu olduğu kanaatindeyim ve bu nedenle bu iptidai itirazın da reddi gerekir kanısındayım. Şunu da belirtmek isterim ki taraflar arasında özellikle işveren durumunda olan Ekonomi ve Maliye Bakanlığ-ı ile Müstedi Sendika arasında yetki açısından bir sorun mevcut olduğu takdirde tarafların biraraya gelerek yetki isteyen sendikanın da hazır olacağı bir toplantıda konuyu görüşerek çözümü birlkte aramaları gerektiği ve uygun zamanda mümkünse referandum ya-pmalarının uygun lacağı görüşündeyim.

Netice itibarıyle yuakrıda söylenen ve varılan bulgular ışığında geçici ara emrin referandum kararının durdurulması ile ilgili kısmının kesinleştirilmesine emir verilir.

Masraflar başvurunun sonunda karara bağlanac-aktır.


(Mustafa H.Özkök)
Yargıç

18 Mayıs 1994



-


-6-



-


Full & Egal Universal Law Academy