Yüksek İdare Mahkemesi Numara 163/2014 Dava No 4/2018 Karar Tarihi 31.01.2018
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 163/2014 Dava No 4/2018 Karar Tarihi 31.01.2018
Numara: 163/2014
Dava No: 4/2018
Taraflar: Akman - Konde Audit & Assurance Co. Ve Diğerleri ile KKTC Merkez Bankası arasında
Konu: Meşru menfaatin güncel olması - Yetki paralleliği prensibi - Yetki aşımı (Ultra vires) - Anayasaya aykırılık iddiasının yetki aşımı iddiasıyla birlikte yapılıp yapılamayacağı.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 31.01.2018

-D.4/2018 YİM 163/2014

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasa'nın 152. maddesi hakkında

Yargıç Peri Hakkı huzurunda.

Davacı: No. 1- Akman-Konde Audit & Assurance Co., Mehmet Akif
Caddesi, No.60, Lefkoşa
No. 2- Hilmi Konde, Meh-met Akif Caddesi, No.60,
Lefkoşa
No. 3- Niyazi Akman, Mehmet Akif Caddesi, No.60,
Lefkoşa

-ile-

Davalı: KKTC Merkez Bankası, Bedrettin Demirel Caddesi,
Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı- namına: Avukat Oktay Feridun ve Avukat Serhan Çinar adına Avukat Feriha Çağa
Davalı namına: Avukat Salih Çağdaşer

-----------
K A R A R

Davacılar davalarında aşağıdaki şekilde taleplerde bulunmuşlardır:

A. Davalı tarafından Davacı No.1'e- ve/veya davacılara, 22.5.2014 tarih ve D.G. 138/1472/2014 sayılı yazı ile bildirilen ve davacıların bankalarda denetim yapma yetkisinin 1 yıl geçici olarak iptal edilmesine dair davalının yönetim kurulunun 15 Mayıs 2014 tarihinde almış olduğu 878 sayılı k-ararının hatalı ve/veya hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir hüküm ve/veya karar; ve/veya
B. Yukarıda A paragrafı gereği davalı tarafından yapılan işlem ve eylemlerin hatalı ve/veya hükümsüz ve/veya etkisiz olduğ-una ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir hüküm ve/veya karar.

Talep Takriri:

Davacılar dosyaladıkları Talep Takririnde, davalarını dayandırdıkları hukuki esasları belirterek, Davacı No.2 ve No.3'ün Maliye Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş -bağımsız denetçiler olup Davacı No.1'in ortakları olduklarını,
Davacı No.1'in Mondial Private Bank (IBU) Ltd. ve Cleveland IBU Ltd.in denetimini yapan bağımsız bir denetim kuruluşu
olup Davacı No.1 kurulmadan önce Mondial Private Bank(IBU) Ltd.in Konde &- Company Certified Public Accountants adı altında denetimini yaptığını, 2011 yılı denetim raporunun tutarsız ve noksanlık içermesinden dolayı 5.11.2012 tarihinde Davalı tarafından Davacılara bir yazı gönderildiğini, bilahare taraflar arasında birçok yazışm-a neticesinde Davalının 15.5.2014 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile Davacıların
banka denetimi yapma yetkisinin 1 yıl süreyle geçici olarak iptal edilmesi yönünde karar almalarından sonra, Davalının 22.5.2014 tarihli D.G.138/1472/2014 sayılı kararını Dava-cılara bildirdiğini belirtmişlerdir. Davacılar 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 34(3) maddesi altında yayınlanan Tebliğlerin, Yasanın öngördüğü yetkinin dışında yetki verdiğini, Davalının, Davacıların banka denetleme yetkilerinin iptal etme hakkı olmadığ-ını, dolayısıyla Davalının 15.5.2014 tarihli 878 sayılı kararı almakla yetkilerini aştığı ve kararın geçersiz olduğu cihetle iptal edilmesini talep etmektedirler.
Müdafaa Takriri:

Davalı dosyaladığı Müdafaa Takririnde, ön itiraz olarak, Davacıların denet-çiliğini yaptıkları bankaların ve/veya UBB'leri (Uluslararası Bankacılık Birimleri) denetleme görevinden 10.6.2014 ve 11.6.2014 tarihinde istifa ettiklerini, keza güncel bir meşru menfaatlerinin kalmadığını iddia etmiştir. Davalı, esas müdafaasında, dava k-onusu kararın Bankalar Yasası'nın 34(3) maddesi altında çıkarılan 5.2.2002 ve 20.5.2009 tarihli Tebliğlere ve 41/2008 sayılı Uluslararası Bankacılık Birimleri Yasası'na uygun olarak alındığını, İlgili Yasa ve Tüzüklerin Davalıya bankaların denetim raporunu- hazırlayabilecek, yayınlayabilecek ve bilanço kar ve zarar cetvellerini onaylayabilecek bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmeye ve faaliyet ve yetkilerini kaldırmaya yetki verdiğini, keza dava konusu kararın hukuka uygun bir karar olduğunu iddia e-derek davanın reddini talep etmiştir.

Davanın duruşmasında, Davacılar adına Davacı No.2 Hilmi Konde, Davalı Banka için ise Elif Olay şahadet vermiş, 30 adet emare kaydedilmiştir.

Davalı Avukatı hitabında, Davacıların 10.6.14 ve 11.6.14 tarihlerinde- denetçilik görevlerinden istifa ettiklerinden başvuru tarihinde güncel bir meşru menfaatleri kalmadığından, davanın ret ve iptal edilmesi gerektiğini, Davacıların Mondial Private Bank (IBU) Ltd.in 2011 yılı denetim raporunu Nisan 2012'ye kadar sunması g-erektiği halde sunmadıklarını, birçok kez ve en son Emare No.6 Yazı ile uyarıldıklarını, Davacıların son gün olan 30.4.2012 tarihinde Emare No.12 Yazı ile denetim raporu için gerekli evrakı tedarik edemediklerini bildirerek, Davacıların keyfi davrandığını,- bilahare Yönetim Kurulu Tebliğin 11(c) maddesi uyarınca, usulüne uygun olarak Emare No.9 Kararı alarak 1 yıl süreyle Davacıları denetim yapmaktan men ettiğini, Davacıların bankadan eksik bilgi almış olsalar bile Davalıya bu hususu bildirerek denetçi görev-inden çekilmeleri gerektiğini, Davalının 34(c) maddesi altında denetim yetkisi verebildiği gibi yetki paralelliği prensibi uyarınca bu yetkiyi de yasal olarak geri alabileceğini, bağımsız denetçilerin Tebliğin 11(f) maddesinde belirtilen değerleme esasları-na göre görüş belirtmesi gerektiğini, dolayısıyla Davacıların denetim raporunu usulüne uygun olarak sunmamasından dolayı alınan Emare No.9 Kararın yasal ve yerinde bir karar olduğunu iddia etmiştir.

Davacılar Avukatı ise hitabında, 39/2001 sayılı Bankala-r Yasası'nın 4. maddesinin Merkez Bankasının yetkilerini sınırladığını, Yasada denetim yapma yetkisinin iptal edebileceğine dair madde bulunmadığını ancak Yasa altında yapılan tebliğde denetim yetkisinin geri alınabileceğine dair yetki vererek Yasayı aştığ-ını, Davalının Yasadaki yetkisini aşan maddeleri tebliğe dahil ettiğini, yetki aşımının Yasaya ve Anayasa'ya bir aykırılık teşkil ettiğini, Davacılara gönderilen Emare No.5 Yazının bir uyarı yazısı olmadığı gibi Emare No.9 Yazının da gerekçe içermediğini i-leri sürmüştür. Davacılar Avukatı 39/2001 sayılı Yasanın 32. maddesine ve UBB Yasası'nın 19.maddesine göre, kar ve zarar tabloları hazırlayıp Merkez Bankasına sunma yükümlülüğünün Bankada olduğunu, denetçilerin sadece tabloları onayladığını, Davalının Dava-cılara göndermiş olduğu Emare No.4 Yazının bir uyarı yazısı olmadığını, Bankaların faaliyet gösterip göstermediğini tespit etmenin Davalının sorumluluğunda olduğunu ve Davacıların dava konusu karardan dolayı meşru menfaatlerinin direkt ve olumsuz etkilendi-ğini, denetçi görevinden istifa etmek zorunda kaldıklarını ve bu bağlamda maddi ve manevi kayıplara düçar kaldıklarını iddia ederek, meşru menfatlerinin var olduğunu savunmuş ve dava konusu kararın hükümsüz olduğuna dair bir emir talep etmiştir.

Dava ile -ilgili olgular aşağıdaki gibi özetlenebilir:

- Davacı No.2 ve No.3 Maliye Bakanlığı tarafından yetkilen- dirilmiş bağımsız denetçilerdir.

- Davacı No.1, 16.1.2013 tarihinde Fasıl 116 altında tescil edilmiş bir ortaklık olup, Davacı No.2 ve No.3 ortaklar-ıdır.

- Davacılar Mondial Private Bank (IBU) Ltd., Cleveland IBU Ltd. ve Fortress Bank IBU Ltd. in denetimlerini yapmakta olup 16.1.2013 tarihinden önce Mondial Private (IBU) Ltd.in denetimlerini, Davacı No.2 ve No.3 Konde & Co Certified Public Accountant-s adı altında yapmakta idi.

- Davalı Davacılara 5.11.2012 tarihli Emare No.2 Yazı ile, Mondial Private Bank IBU Ltd.in 2011 yılına ait raporunun tutarsızlık ve noksanlık içerdiğini belirterek, Bankanın tekrar denetlenmesini ve raporların en geç 31.12.12 t-arihine kadar sunulmasını talep etmiştir.

- Davacılar, Davalıya gönderdiği Emare No.10 Cevap Yazısı ile denetim raporlarının uluslararası denetim standartlarına göre hazırlanıp sunulduğunu belirtmişler ve Emare No.2'de belirtilen tutarsız ve eksik tespitl-er ile ilgili açıklayıcı bilgi talep etmişlerdir.

- Davalı ile Davacılar arasında bilahare Emare No.11 ve Emare No.4 yazışmalar gerçekleşmiştir.

- Davalı, Davacılara gönderdiği 11.11.13 tarihli Emare No.5 Yazı ile, Cleveland IBU Ltd.in fiilen faaliyet gö-stermediğinin tespit edildiğini bildirerek, Yönetim Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda Davacıların uyarılmasına karar verildiğini bildirmiştir.

- Davalı Davacılara gönderdiği 27.2.2014 tarihli Emare No.6 Yazı ile Mondial Private Bank(IBU)Ltd.nin- düzeltilmiş denetim raporlarını talep etmiştir.

- Davacılar, Davalıya gönderdikleri 30.4.2014 tarihli Emare No.12 Yazı ile, Cleveland IBU Ltd. ve Fortress Bank IBU Ltd.in denetimleri için gerekli evrakları tedarik edemedikleri cihetle raporları zamanında- sunamadıklarını bildirmişlerdir.

- Davalı Bankanın Yönetim Kurulu, 15.5.2014 tarihli Emare No.9 Kararı ile Davacı No.1'in denetim yapma yetkisini, 1 yıl süreyle geçici olarak iptal etmiştir.

- Davalı 22.5.2014 tarihli Emare No 7 Yazı ile Yönetim Kurulu- Kararı uyarınca, Davacıların Bankalarda denetim yapma yetkisinin 1 yıl süreyle iptal edildiğini bildirmiştir.

- Davacılar 10.6.2014 tarihli Emare No.14 Yazı ile Fortress Bank IBU Ltd.in , 11.6.2014 tarihli yazı ile de Cleveland IBU Ltd.in denetçiliğin-den istifa ettiklerini Davalıya bildirmişlerdir.

İNCELEME:

Davacıların esas taleplerini incelemeye geçmeden önce, Davalının ön itiraz olarak ileri sürdüğü meşru menfaat iddialarının incelenmesi gerekmektedir.

Davalı Avukatı; Emare No.9 Yönetim K-urulunun, 15.5.2014 tarihli kararı ile Davacıların bankalarda dış denetim yapma yetkisini 1 yıl süreyle geçici olarak iptal ettikten sonra, Davacıların dış denetim görevlerinden 10.6.2014 ve 11.6.2014 tarihlerinde istifa ettikleri cihetle, dava ikame ettik-leri tarihte güncel bir meşru menfaatlerinin kalmadığını iddia etmektedir.

Davacılar Avukatı bu iddiaya cevaben dava konusu karardan Davacıların direkt ve olumsuz şekilde etkilendiklerini, özellikle maddi kayıplara ve de prestij kaybına uğradıklarını, do-layısıyla Davacıların meşru menfaatlerinin var olduğunu iddia etmektedir.

Anayasa'nın 152(2) maddesine göre, idari bir karar veya işlemin iptali için dava açabilecek kişinin meşru menfaatinin o karar veya işlemden olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkil-enmesi gerekir.

Dava açacak kişilerin dava konusu karar ile ciddi ve makul bir ilgilerinin olması gerekmekle birlikte menfaatleri de güncel olmalıdır.

Yüksek İdare Mahkemesi, YİM 149/1981, D.21/1982 sayılı
davada, kişilerin başvurularında, kararı-n yürürlük süresi dolmuş olmasına rağmen, meşru menfaatlerinin devam ettiği sonucuna varmıştır.

Anılan kararda şöyle denmektedir:

"Ayrıca bu gibi davalarda meşru menfaatı direkt
olarak ve bilhassa maddi yönden etkilenen kişiler
açısından, sakat oldu-ğu ileri sürülen idari kararın
iptal edilmesi, konu kararın, süresini veya miyadını doldurmuş olduğu nedenine bakılmaksızın iptal edilmesi makul ve adildir. Esasen iptal edilmesi istenen kararın iptali idarece alındığı tarihten itibaren ortadan kalkacağı -cihetle yanlış olarak alınan karar neticesi meşru hakları haleldar olan kişilerin bu haklarını aramaları için böyle bir kararın kaldırılması gerekmektedir."

Huzurumdaki meselede, Emare No.9 Karar ile Davacıların denetimini yaptığı 3 bankanın yıllık ücret- kaybı açısından maddi bir kaybının olduğu aşikardır. Dava konusu Karar iptal edilmediği sürece de Davacıların Davalıdan tazminat talebinde bulunması söz konusu olamayacaktır; bu bağlamda Davacıların meşru menfaati olduğu hususunda bulgu yapar ve Davalını-n bu yöndeki iddiasını reddederim.

Davacıların Emare No.9 Yönetim Kurulu Kararının hükümsüz olduğuna dair yapmış oldukları argümanlar, 3 ana başlık altında toplanabilir. Şöyle ki:

Davalının aldığı Emare No.9 Karar ve buna bağlı olarak
Davacıya gönderile-n Emare No.7 Yazı, sebep unsuru açısından yoksun olup sakattır.

39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 34(3) maddesi uyarınca Davalı tarafından çıkarılan 5.2.2002 ve 20.5.2009 tarihli Tebliğler uyarınca Merkez Bankasının kullandığı yetkiler Yasadaki yetkileri-ni aştığı cihetle Anayasa'ya aykırıdır ve ultra vires'tir.

Davalı, Tebliğ uyarınca bağımsız denetçilere vermiş
olduğu yetkiyi geri alamaz.

1. Davalının aldığı Emare No.9 Karar ve buna bağlı olarak
Davacıya gönderilen Emare No.7 Yazı, sebep unsuru açısın-dan
yoksun olup sakattır.

Emare No.7 Yazıdan da görüleceği üzere, Davalı alınan kararın (Emare No.9)gerekçelerini birden fazla başlık altında sıralamış olup iptal kararının sebeplerini açıkça izah etmiştir. Dolayısıyla dava konusu kararın ge-rekçesiz olduğu yönündeki iddialar reddedilir.

2.39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 34(3) maddesi uyarınca
Davalı tarafından çıkarılan 5.2.2002 ve 20.5.2009 tarihli Tebliğler uyarınca Merkez Bankasının kullandığı yetkiler Yasadaki yetkilerini aştığı ci-hetle Anayasa'ya aykırıdır ve ultra vires'dir.

Davacıların konu ettikleri Tebliğ, Bankalar Yasası'ndan kaynaklandığı cihetle, önce Yasanın Anayasa'ya uygunluğu Anayasa Mahkemesi tarafından test edilmelidir. KKTC'de Yüksek Mahkeme bünyesinde oluşturulan An-ayasa Mahkemesi ve Yüksek İdare Mahkemesi arasında yetki ayrımı mevcut olup, Davacılar usül gereği, ilgili Yasa maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası ile, bu dava altında Anayasa Mahkemesine havale isteminde bulunmalıydılar. İlgili kişinin yasa veya -düzenleyici işlemler ile ilgili olarak haklarının olumsuz yönde etkilenmesi halinde, böyle bir davaya bakmaya, Anayasa'nın 152. maddesi altında Yüksek İdare Mahkemesi yetkilidir. Dolayısıyla Yüksek İdare Mahkemesine, yetki aşımı
iddiası ile birlikte Anaya-sa'ya aykırılık iddiası da yapılamayacağından, Davacıların bu iddiaları reddedilir.

İngiliz hukukunda yetki aşımı (excess of power) ultra vires olarak ifade edilmektedir. Yetki aşımı sonucu alınan bir karar dava yolu ile iptal edilebileceğinden, yasa-l yetkiler yasanın belirttiği amaçlar dahilinde kullanılmalıdır.

Bir tüzüğün ultra vires kabul edilebilmesi için tüzük yapılmasına yetki veren yasa maddesine uygun bir şekilde
düzenlenmemiş olması gerekir.

Ultra vires prensipleri Asli Yetki -1/1972 sayılı davada serdedilmiş olup birçok kararda da benimsenmiştir.
Bu prensipler, anılan kararda şöyle izah edilmiştir:

"Hiç şüphe yoktur ki bir Kanun, herhangi bir organın, Makamın Kanunun öngördüğü şekilde Nizamname yapmasına yetki verebilir. An-cak bu gibi hallerde yapılacak olan Nizamnamenin Kanuna uygun olması ve kanunun öngördüğü bir şekilde yapılması gerekir. Herhangi bir kanun tahtinde yapılan herhangi bir Nizamname aşağıdaki hususlara uyması gerekir.

1.Nizamnamenin kanunun öngördüğü b-ir şekilde yapılması,
tasvip ve ilân edilmesi.
2.Nizamnamenin Memleket kanunlarına zıt(repugnant) olmaması.
3.Nizamnamenin yapıldığı Kanuna zıt olmaması ve Kanun
tahtinde verilen yetki çerçevesini aşmaması.
4.Nizamnamenin gayri muayyen- olmaması.
5.Nizamnamenin gayri makul olmaması."

Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, yasa
altında çıkarılan bir tüzük yasanın öngördüğü hususlar bağlamında ve verilen yetki çerçevesinde yapılmalı, bir kısıtlama varsa bu esas yasada açıkça beli-rtilmelidir. Yetki unsuru açısından yasal dayanaktan yoksun olarak düzenlenen, belirsiz, gayrimakul ve yasalara ters yapılmış olan
tüzükler ultra vires sayılmaktadır.

Davacıların yetki aşımı ile ilgili esas yakınma konusu, Merkez Bankasının bağımsız den-etçilerin faaliyetlerini denetleyemeyeceği yönündedir. Davacılara göre, Merkez Bankasının bağımsız denetçilerin sadece niteliklerini belirleme yetkisi vardır. Davacılar Bankalar Yasası'nın 4. maddesinin Merkez Bankasının yetkilerini sınırladığını ve Davalı-nın Tebliğe 4. maddeyi aşan yetkiler dahil ettiğini iddia etmektedirler.

Bankalar Yasası'nın 4. maddesi, Merkez Bankasının genel yetkilerini; 34(3) maddesi ise bağımsız denetim yetkisini
düzenlemekte olup ilgili maddeler sırasıyla şöyledir:


4. " Merke-z Bankası,bu Yasa ve ilgili diğer mevzuatın,yasada gösterilen yetkiler çerçevesinde düzenlemeler de yapmak suretiyle uygulanmasını sağlamak,uygulamayı denetlemek ve sonuçlandırmak, tasarrufların güvence altına alınmasını temin etmek ve yasayla verilen diğe-r yetkileri
kullanmaya,tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve
uygulamaları önlemeye, kredi sisteminin etkin bir şekilde çal-ışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almaya ve uygulamaya yükümlü ve yetkilidir."

34(3). "Maliye işleriyle görevli Bakanlıkça yetki verilen
bağımsız denetim şirketlerinden bankalarda bağımsız
denetim yapacak kuruluşl-arda aranacak nitelikler ile
bağımsız denetim raporlarının içeriği Merkez Bankası
tarafından yayımlanacak bir tebliğle belirlenir.
Merkez Bankası ve bağımsız denetim kuruluşları, bu
yasa uyarınca yaptıkları faaliyetler d-olayısıyla
üçüncü kişilere verecekleri zararlardan
sorumludurlar."


34(3) maddesi Merkez Bankasına, bağımsız denetçiler ile ilgili tüzük yapma yetkisi vermektedir.

İlgili madde altında 5.2.2002 tarihli 389 No.lu Tebliğ
yapılmış, bilah-are yapılan 20.5.2009 tarihli Tebliğ ile bağımsız denetçilerin görevlerini düzenleyen 7. madde - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - kaldırılarak, yerin-e aşağıdaki yeni 7. madde konmak suretiyle değiştirilmiştir:

7.(1) Bağımsız denetim, bankaların hesap ve kayıt düzeni ile finansal tablolarının doğruluğunun, güvenirliliğinin, bankacılık düzenlemelerine uygunluk derecesinin araştırılması ve sonuçlarının -ilgili taraflara bildirilmesi amacıyla kanıt toplanması ve bu kanıtların
değerlendirilmesi sonucunda görüş oluşturulması ve rapora bağlanması aşamalarından oluşan süreçtir. Bankaların düzenledikleri finansal tablolar bağımsız denetime tabi tutulur.

- (2) Bankalardaki çalışmaların bizzat kuruluşların, fiilen denetim işlerinde en az 5 yıl çalışmış ortaklarından birinin başkanlığında, kuruluşta istihdam edilen ve muhasebe veya maliye veya işletme konularında bir yüksek öğretim kurumundan mezun olan kişi-ler tarafından yapılması gereklidir.
Bankaların bilançoları, kar ve zarar cetvelleri ile denetim raporlarının çalışmalara başkanlık eden ortak tarafından isim ve unvan belirtilmek ve mühür kullanılmak suretiyle imzalanması ve onaylanması şarttır.

- (3) Yapılacak denetimde, denetim ekibinin banka yönetiminin ve iç sistemlerinin etkinliğini değerlendirebilmesi için;

(a) Bankanın muhasebe ve iç sistemleri
(b) Banka faaliyetlerinin yoğunlaştığı alanları ve bankacılık faaliyetlerine ilişkin -risklerin mahiyeti ve bankanın bunları nasıl yönettiği,
(c) Bankanın etkin bir kurumsal yönetim yapısına sahip olup olmadığı, banka yönetiminin denetleme, kontrol ve bankanın yönetimine ilişkin sorumluluklarını nasıl yerine getirdikleri
hakkında- bilgi edinmesi zorunludur.

(4) Denetim ekibi,
(a) Bankalarda İç Denetim, Risk Yönetimi, İç Kontrol ve Yönetim Sistemleri Tebliğ'nde belirtilen usul ve esaslara uyulup uyulmadığı,
(b) Bankada etkin bir risk yönetim sisteminin kurulu olup olm-adığı
(c) İç denetim ve uyum ile görevli personelin kontrol sürecine katılıp katılmadığı,
(d) Bankanın kendi risklerini yönetmek için uygun kontrol faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı,
(e) Bankanın risk ölçüm ve yönetimi için kullanılan r-isk yönetim modelleri metodolojileri ve varsayımlarının düzenli olarak değerlendirilip değerlendirilmediği güncellenip güncellenmediği,
(f) Banka tarafından kullanılan yeni bir finansal ürün ya da geliştirilen yeni bir hizmet için bankanın
- muhasebeleştirme ve ilgili iç denetimlerinde gerekli güncellemeyi gerçekleştirip gerçekleştirmediği,
(g) Bankanın yeterli derecede finansal operasyonel ve uygun bilgiyi zamanında ve tutarlı biçimde sağlayan güvenilir bilgi sisteminin var olup olmadı-ğı, iç sistemlerle ilgili görevlendirilenler dahil, banka yönetiminin kolay anlaşılabilen ve bankanın risk profilinin değişen yapısını değerlendirmelerine olanak veren risk yönetim bilgisine ulaşıp ulaşmadıkları hususlarını değerlendirmek zorundadır.

5-. Denetim ekibi,(4)'üncü fıkra gereği yapılan değerlendirme, tespit ve bulguları, Tebliğin 12'inci maddesinin (A) fıkrasının (f) bendi kapsamında raporlarında belirtmek ve ayrıntılara yıl sonu hesaplarının dipnotlarında yer vermek zorundadır.

6. Bağımsı-z denetim raporu hazırlanmadan önce, yetkili denetim kuruluşu tarafından talep edilmesi durumunda, banka yönetim kurulunca bağımsız denetim çalışmalarının kapsamı dikkate alınarak:

(a) Finansal tabloların banka yönetim kurulunun
bilgisi dah-ilinde, yürürlükteki bankacılık
muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemelere
uygun ve karşılaştırmalı olarak hazırladığı,
(b) Muhasebe kayıtlarının yer aldığı tüm bilgi ve
belgelerin denetim ekibine verildiğ-i,
(c) Banka yönetim kurulunun bilgi ve kontrolleri dahilinde, finansal tablolar üzerinde olumsuz etkisi olabilecek, banka yönetiminin veya çalışanlarının dahil olduğu suistimal veya yolsuzlukların bulunmadığı,
(d) Yönetim kurulu toplantıla-rına ilişkin tutanakların denetim ekibine etkisiz olarak verildiği,
(e) Banka yönetim kurulunun bankanın tüm faaliyetlerinin bankacılık mevzuatı ve ilgili diğer mevzuata uygunluğu konusunda sorumlu olduğu,
(f) Banka yönetiminin, denetim eki-binin muhasebe kayıtlarında öngördüğü düzeltmeleri yapmayı taahhüt ettiği ve bu konuda bilgi sahibi olduğu,
(g) (f) bendinde belirtilen taahhüde rağmen finansal tablolara yansıtılmayan düzeltme kayıtları varsa bunlar hakkında banka yönetiminin bilg-i sahibi olduğu ve bunların finansal tablolar açısından önemlilik arz etmediği,
(h) Üzerinde ipotek olan varlıkların tam olarak açıklandığı hususlarını içeren bir beyan mektubu düzenlenir.

7) Banka yönetim kurulunca beyan mektubu düzenlenmemes-i veya düzenlenen beyan mektubunun yetersiz bulunması durumunda denetim çalışmalarına başkanlık eden ortak şartlı görüş beyan edebilir, görüş bildirmekten kaçınabilir veya denetimden çekilebilir.
Yetkili kuruluşun çekilme kararı alması halinde durum- en geç yedi gün içinde Merkez Bankasına bildirilir. İstenen beyan mektubu ile alınan cevaba bağımsız denetim raporu ekinde yer verilir."


Davacıların denetlediği Mondial Private Bank(IBU) Ltd., Cleveland IBU Ltd. ve Fortress Bank IBU Ltd. 41/1981 sayılı -Uluslarası Bankacılık Birimleri Yasası altında kurulmuş olup denetimleri Yasanın 18.ve 19.maddelerinde düzenlenmiştir:

18. UBB'lerin mali raporları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bankalar Yasası uyarınca Merkez Bankasından bankalarda bağımsız denetim yap-ma yetkisi alan bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenir.
19. UBB'ler, uluslararası denetim standartlarına göre denetlenmiş ve Genel kurullarınca onaylanmış bilanço, kâr ve zarar tabloları ve dipnotları da içeren mali raporlarının birer suretin-i en geç müteakip yılın Nisan ayı sonuna kadar Bakanlığa, Merkez Bankasına ve Daireye gönderirler.
Merkez Bankasının Uluslarası Bankacılık Birimlerinin (Bundan sonra UBB olarak anılacaktır) denetimleri ile ilgili yetkileri ise 21. ve 22. maddelerde düze-nlenmiştir.

Bu maddeler şöyledir:

21. Merkez Bankası, bu Yasa ve ilgili diğer mevzuatın
uygulanmasını sağlamak ve uygulamayı denetlemek ve sonuçlandırmak üzere gerekli düzenlemeleri yapmaya,
UBB'lerin etkin ve düzenli çalışmasını sağlamak
üzere ger-ekli kararları almaya ve uygulamaya yükümlü
ve yetkilidir.

22.(1) Merkez Bankası, UBB'lerin faaliyetlerini bu Yasa
kurallarına uygunluk açısından denetlemeye
yetkilidir.

Ayrıca Merkez Bankasının, Şirketler Y-asası, vergi mevzuatı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bankalar Yasası, Para ve Kambiyo Yasası, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası kuralları uyarınca bankaları denetlemesine ilişkin kurallar, UBB'lere de uygulanır ve Merkez Bankası, UBB'leri bu Y-asalar açısından denetler.


18. ve 19. maddelere göre, UBB'lerin mali raporları Bankalar Yasası uyarınca Merkez Bankasından denetim yapma yetkisi alan bağımsız denetim kuruluşları tarafından tebliğler uyarınca yapılır. 21.ve 22. maddeler ise UBB'ler-in de, belirtilen yasalar ile birlikte, Bankalar Yasası kuralları uyarınca Merkez Bankası tarafından denetlenmesini düzenlemekte olup, mevzuata göre Merkez Bankası UBB'lerin bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesini de 5.2.02 ve 20.5.09 tarihli Tebliğ-ler uyarınca yapmaktadır. Nitekim Emare No.13 Yazıdan da görüleceği üzere, Merkez Bankası Davacılara denetim yetkisi verirken, denetimlerin Bankalar Yasası altında yayınlanan 5.2.2002 tarihli Tebliğ uyarınca yapılacağını belirtmiştir.

KKTC'de bağımsız- denetim yönetmeliği veya bağımsız denetim standartları ile ilgili yasal bir düzenleme mevcut değildir.

Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe Finansman - ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr.Semra ÖNÇÜ "-Bağımsız Denetçilerin Yetki ve Sorumlulukları" adlı yazısında, bağımsız denetçilerin görevlerini şöyle izah etmiştir:

"Topluca bakıldığında, toplumun bağımsız denetçiye yönelttiği beklentilerin ABD uygulamasında belirli sorumluluk türleri halinde sırala-dığı saptanmaktadır.

Hatalar ve Düzensizlikleri Araştırma ve Raporlama Sorumluluğu,
Müşterilerin Yasa Dışı İşlemleri Karşısındaki Sorumluluğu,
Finansal Tablo Denetimlerinde İç Kontrol Sistemini Dikkate Alma,
İnceleme Değerlendirme Sorumluluğu,
Çözümleyici- Araçlardan Yararlanma Sorumluluğu,
Muhasebe Tahminlerini Gözden Geçirme Sorumluluğu,
Denetlenmiş Finansal Tablolar Üzerine Açıklayıcı Rapor Düzenleme Sorumluluğu,
Denetlenen İşletmenin Varlığını Sürdürmesine İlişkin Riskleri Gözden Geçirme ve Açıklama Sor-umluluğu,
Denetlenen İşletmenin Denetim Komitesi ile İletişimde Bulunma Sorumluluğu.
Gerçekte sorumluluk alanlarına dönüşen bu beklentiler zinciri klasik anlamda genel kabul görmüş denetim standartlarına göre denetlenmiş bilgilerin güvenirliliğini artırma-ya ve bağımsız denetçiye yeni işlevler tanımaya yönelen bir çerçeve oluşturmaktadır.............. burada bağımsız denetçiye tanınmak istenen rol denetim sonuçlarını sigorta dene unsur olmasıdır".

Bankalar Yasası'nın 4.ve 34. maddelerinden de görüleceği ü-zere, Merkez Bankası bankaların etkin, düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlü olup, bankalar bu düzeni kendi denetimleri yanı sıra bağımsız denetçiler aracılığı ile sağlamaktadırlar.

İlgili maddeler Merkez Bankasına bağımsız -denetim ile ilgili tüzük yapma yetkisini açıkça vermekte olup
34(3) maddesi Merkez Bankasına bağımsız denetim raporlarının içeriğini de tebliğ ile belirleme yetkisi vermektedir.

Davacıların iptalini talep ettikleri 15.5.2104 tarih -ve 878 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile kendilerini 1 yıl süreyle denetim yapmaktan men edildiklerini bildiren Emare No.7 Yazı şöyledir:

" 22- Mayıs 2014

Konu: Bankalarda denetim yapma yetkisi
İlgi 1: 15 Mart 2013 tarih ve DG.74/789/2013 sayılı yazımız.
İlgi 2: 11 Kasım 2013 tarih ve DG.179/2992/2013 sayılı yazımız.
İlgi 3: 27 Şubat 2014 tarih ve DG70/589/2014 sayılı yazımız.

Bağımsız deneti-m kuruluşunuzca denetimi üstlenilen, Bankamız denetimine tabii kuruluşlar ile ilgili gerçekleştirdiğiniz bağımsız denetim ve hazırladığınız mali raporlarda ilgi olarak;

İlgi 1 yazımız ile denetimini üstlendiğiniz Uluslararası
Bankacılık Birimi (UBB-) hakkında kuruluşunuzca denetlenen 2011 yılına ait mali raporlara ilişkin tespit edilen sorunlar açıklanmış ve kuruluşunuz benzer sorunların tekrarlanmaması hususunda uyarılmıştır.
İlgi 2 yazımız ile 2012 mali yılı bağımsız denetimini
gerçekleştirdi-ğiniz (UBB) ile ilgili Bankamıza sunulan raporların kuruluşunuza sunulan evraklar üzerinden hazırlanması ver gerçekleştirilen denetimin bağımsız
denetim faaliyetlerinin amacına uygun olmaması nedeniyle Bankamız Yönetim Kurulunun 09 Ekim 2013 tarih ve- 859 sayılı kararı ile kuruluşunuzun uyarılmasına karar verildiği bildirilmiştir.
İlgi 3 yazımız ile bağımsız denetçisi olduğunuz UBB'nin 2011 mali yılına ait tarafınızca denetlenmiş mali raporlarının doğru, zamanında ve eksiksiz olarak Bankamıza sunulmama-sı nedeniyle kuruluşunuz tekrar uyarılmıştır.


39/2001 Sayılı Bankalar Yasasının 34(3) maddesi altında çıkartılan Bankalarda Bağımsız Denetim Yapacak Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin 7(2) maddesi uyarınca bağımsız denetim kuruluşları Tebliğin- 11'inci maddesi çerçevesinde hazırlayacakları denetim raporlarını yıl sonu takip eden dört ay içinde tamamlamak ve birer nüshasını Merkez Bankasına ve ilgili bankaya vermekle yükümlüdürler.

Kuruluşunuzun bağımsız denetçisi olduğu iki UBB'nin 2013 mali y-ılına ait denetim raporları Tebliğ'de öngörülen süre içerisinde Bankamıza sunulmamıştır.

Bağımsız denetim kuruluşunuzun ilgi yazılarımız ile daha önce de uyarılmış olmasına rağmen yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemiş olması 15 Mayıs 2014 tarihli B-ankamız Yönetim Kurulunda değerlendirilmiş ve bankalarda denetim yapma yetkinizin 878 sayılı karar ile 1 yıl geçici olarak iptal edilmesine karar verilmiştir.
Bankalarda denetim yapma yetkinizin geçici iptaline ilişkin kararın tarafınıza tebliğinden itibar-en yetmiş beş gün içerisinde Yüksek İdare Mahkemesinde iptal davası açılması mümkündür.

Bilgi ve gereğini rica ederiz.

KKTC Merkez Bankası
İdare Merkezi


Hayrettin GenelHalil ÖZCİHANGİRLİ
Başkan Yardımcısı Müdür Ya-rdımcısı
Davalının Emare No.9 Kararında yetki aşımı olup olmadığını incelerken, kararın gerekçeleri aşağıdaki 2 ana başlık altında toplanabilir:

Mondial Private Bank(IBU)Ltd.in 2011 Denetim Raporu
doğru, zamanında ve eksiksiz sunulmadı.

-Davacılar bu gerekçeye karşı denetim raporunu sunma mükellefiyetinin Yasanın 32.maddesi gereği Bankada olup kendilerinde olmadığını ve Tebliğin 11. maddesinin bir bütün
olarak Yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, her halükarda
rapor için gerekli bilgiler-i alamadıkları için bir gecikme yaşandığını, ancak bu gecikmenin kendilerinden kaynaklanmadı- ğını ileri sürmüşlerdir.

Bankalar Yasası'nın 2.maddesi, bankaların bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylı yıllık bilanço ile kar ve zarar cetvellerinin, -müteakip yılın ilk dört ayı içerisinde Merkez Bankasına sunulacağını belirtmektedir ancak 5/2/02 tarihli Tebliğin 11.maddesi bağımız denetçilere de rapor sunmak açısından yükümlülük getirmektedir. İlgili madde şöyledir:

Denetim11.Kuruluşlar tarafından ha-zırlanacak
Raporlarına denetim raporları vergi mevzuatına
İlişkin göre çıkarılan Tebliğ ve ilgili diğer
Esaslar mevzuatta yer alan denetimle ilgili
çalışma usul ve esasları dikkate alınmak
- suretiyle aşağıdaki esaslara göre
düzenlenir.

Kuruluşlar; Merkez Bankası'na gönderilen denetim raporlarında açıkladıkları görüşlerden başka görüşleri içeren denetim raporları düzenleyemezler.
Denetim raporunun ilk bölüm-ünde, denetçi görüşleri raporun ilgili bölümlerine atıfta bulunulmak suretiyle özet halinde yer alır.
Denetim raporunda, incelenen dönemden önceki yıla ait veriler cari yılın verileri ile karşılaştırılmalı olarak gösterilir.
(f) veya (g) fıkralarında belir-tilen muhasebe standartlarına uymayan işlemlerin bankanın mali tabloları üzerindeki etkisi açıkça belirtilir.
Muhasebe politikalarındaki bir önceki yıla göre değişiklik yapılmış ise değişiklik ile birlikte bu değişikliğin bankanın mali tabloları üzerindeki- etkisi belirtilir.
Denetim raporunun ekinde bilanço ile kar ve zarar cetvelleri yer alır. Kuruluşlarca, bankaların bilançoları ile kar ve zarar cetvellerinin anılan Yasanın 29(3)'üncü maddesi hükmüne dayanılarak belirlenen tek düzen hesap planı, tek tip b-ilanço, kar ve zarar cetveli ve
dipnotları ile bunların uygulanmasına ilişkin izahname ile muhasebe ve değerleme esaslarına, aynı Yasanın 29(1)(2) ve (4)fıkraları ile 30 ve
33'üncü madde hükümlerine uygunluğu bu tebliğ ekinde yer alan örneklere uygun ol-arak olumlu, olumsuz şartlı veya çekimser görüş belirtilmek suretiyle onaylanır.
Merkez Bankası veya banka tarafından talep edilmesi halinde kuruluş uluslararası muhasebe standartlarına veya yabancı bir ülkenin muhasebe standartlarına uygunluk denetimi yap-abilir. Bu durumda, denetim hangi standarta uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilmek suretiyle ayrı bir rapor düzenlenir.


Yukarıdaki maddeden de görüleceği üzere, Yasa, bankaların rapor sunma mükellefiyeti yanında tebliğ ile bağımsız denetçilere- de görüşlerini içeren raporları sunma zorunluluğu getirmektedir.

Yasa koyucunun esas amacı, Merkez Bankasının bankalardaki denetimlerini, finansal verilerin güvenilir ve tutarlı bir şekilde raporlanmasıyla yapabilmesini sağlamaktır . Bu amaç doğrultusun-da, Yasa'nın 4.maddesinde, Merkez Bankasına bağımsız denetçilerin de ayrıca rapor sunmalarında herhangi bir engel olmayıp bağımsız denetçilerin sunacakları raporlara ilişkin esasları düzenleyen 11.maddenin ultra vires olduğunu kabul etmek mümkün değildir. -

Davacıların Mondial Private Bank (IBU) Ltd.in 2011 yıl sonu raporunu (Emare No.29) 31 Ocak 2014 de sunduğu görülmektedir. Davacıların raporların geç sunulmasının
gerekli evrakların banka tarafından geç ulaştırılmasından kaynakladığı iddiası tez-ekkür edildiğinde, kanaatimce Davacıların bu durumu Merkez Bankasına bildirerek kendi yükümlülüklerini yerine getirmiş olamayacakları aşikardır. İlgili Bankanın bu cihetle denetim görevinden çekilmeleri gerekirdi. Dolayısıyla Davacıların bu iddiası reddedi-lir.

Davacılar, denetledikleri bankaları uluslarası denetim standartlarına göre denetlediklerini iddia ederek, Merkez Bankasının raporlarında bir eksiklik olduğu iddiasını reddetmektedirler. Daha önce de belirttiğim üzere, UBB'lerin de denetim- raporları, yerel bankalar gibi, 39/2001 sayılı Bankalar Yasası ve Yasa altında çıkarılan tebliğlere uygun olarak düzenlenmesi gerekmekte olup, bu bağlamda Davacılar ve/veya bağımsız denetçiler raporlarını Tebliğin 11.maddesine uygun olarak düzenlemek zoru-nda olduklarından, Davacıların bu yöndeki iddiaları reddolunur. Nitekim Tebliğin 11(g) maddesi, bankaların uluslararası denetim standartlarına göre de ayrı bir rapor ile denetlenebileceğini düzenlemektedir.

Tebliğin 11(f) maddesi uyarınca Davacı-lar raporlarında, Tebliğin ekinde bulunan örneklere uygun olarak olumlu, olumsuz, şartlı veya çekimser görüş belirtmek zorunda olmakla birlikte, Emare No.29 ve Emare No.21 Raporlarda bu görüşlere yer verilmediği görülmektedir; dolayısıyla denetim raporları-nda bir eksiklik olduğu hususunda bulgu yaparım.

Davacılar denetlemekte oldukları Cleveland IBU Ltd.in fiilen faaliyet göstermediği ile ilgili Davalının Emare No.5 Yazısına cevaben, Bankanın fiili faaliyetini tespit etme görevinin kendiler-inde olmadığını iddia etmektedirler. Yukarıda alıntısını yaptığım Tebliğin 7. maddesi, bağımsız denetimin esaslarını düzenleyen madde olup, bağımsız
denetçiler denetledikleri bankaların mali bünyesini denetlerken, bankanın verdiği bilgilerin doğruluğunu k-ontrol etmekle mükellef olup, fiilen faaliyette olup olmadığının tespiti de bu görevler arasında olduğundan, Davacıların bu iddiası reddedilir.

ii) Davacılar Emare No.4, Emare No.5 ve Emare No.6 uyarı yazılarına rağmen denetim raporlarını birtamam sunm-amışlardır.

Davacılar, Merkez Bankasının kendilerine gönderdiği Emare No.6 Yazının bir uyarı yazısı olmadığını iddia etmektedirler.
27 Şubat 2014 tarihli Emare No.6 Yazının içeriğine bakıldığı zaman, son paragrafta mali raporların doğru, zamanında ve- eksiksiz olarak sunulmasının talep edildiği görülmekte olup, bu ibarelerin bir uyarı mahiyetinde olduğu aşikardır.

Yine Emare No.6 Yazıdan önce 11.11.2013 tarihinde Davalının Davacılara gönderdiği Emare No.5 Yazıda Yönetim Kurulunun 9.10.13 tarihinde- Davacıların uyarılmasına karar verdiği bildirilmiştir.

20.1.2014 tarihli Emare No.28 Yazı, Davalının Davacıların 2011 yıl sonu raporlarının zamanında sunmadığı ile ilgili bir uyarı içermekte olup, netice itibarıyla Davacıların denetim raporlarının -içeriği ile ilgili müteaddit kez uyarıldığı ile ilgili bulgu yaparım.

Davalı, Davacılara ilk olarak 5.11.2012 tarihinde Emare No.2 Yazıyı göndermiş; bu Yazıya müteakip 7.2.2013 tarihinde Emare No.3 , 15.3.2013 tarihinde Emare No.4, 11.5.2013 Emare No.5- ve 20.1.2014 tarihinde Emare No.28 Yazıyı göndererek, denetim raporlarının Tebliğe uygun düzenlemediğini bildirmiştir. Bu yazılardan da Davacıların raporlarındaki eksikliklerin devam ettiği ve raporların Tebliğe uygun olarak sunulmadığı açıklıkla görülmek-tedir.

Yapmış olduğum incelemeler neticesinde, Davacıların denetledikleri 3 UBB'nin bağımsız denetim raporlarını Tebliğin 11.maddesi uygun olarak düzenlemedikleri ve Tebliğde öngörülen sürede Merkez Bankasına sunmadıkları hususunda bulgu yaparım-.

3) Davalı Tebliğ uyarınca bağımsız denetçilere vermiş olduğu yetkiyi geri alamaz.

Davalı Emare No.9 Yönetim Kurulu Kararını Tebliğin 10. maddesine dayandırmaktadır. Tebliğin 10 maddesi "yetkinin iptali" başlığı altında şöyle demektedir:

- Yetkinin İptali "Bu Tebliğin hükümlerine aykırı hareket ettikleri tespit edilen kuruluşlara Merkez Bankasınca uygun bir süre verilerek aykırılıkların giderilmesi istenebilir. Aşağıdaki koşulların bir veya birkaçının varlığı halinde Merkez Bankası, kuru-luşun bankalarda denetim yapma yetkisini geçici veya süresiz olarak iptal edebilir".

Davacılar yukarıda alıntısı yapılan yetki iptali ile ilgili 10.maddeye rağmen Merkez Bankasının verdiği yetkiyi geri alabileceğine dair Yasada veya Tüzükte -bir düzenleme olmadığı cihetle, geri alma işleminin yetkisiz olduğunu iddia etmektedir.

Yerleşmiş idari hukuk prensiplerine göre, idari kararı veren mercinin verdiği kararı yetki parallelliği prensibi altında aynı şekilde geri alması mümkündür .-

Danıştay 5. daire 13.10.93 tarih ve E.19925775, K.1993/3756 sayılı kararında bu prensip ile ilgili şöyle demiştir:

"Yasada aksine bir düzenleme bulunmadıkça idare hukukunun önemli ilkelerinden birisi olan yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca bir -işlemin tesisinde uygulanan yetki ve usul koşullarının aynı işlemin geri alınması, kaldırılması işlemlerinde ve tersi işlemin yapılmasında da aynen uygulanması zorunludur .İdareye tanınan bu takdir yetkisinin ise kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek- kullanılabileceği ve bu yetkiye dayanılarak yapılan işlemlerinde bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu yine idare hukukunun bilinen ilkeleri arasında yer almaktadır "

Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, ilk işlem olan atama veya izin işle-mi, azil şeklinde olan bir karşıt işlem ile geri alınabilmektedir. Dolayısıyla geri alma yetkisi yasal bir düzenleme ile belirtilmesine gerek olmadan yetki paralelliği prensibi ışığında geri alınabileceğinden, Davacıların bu yöndeki iddiası reddedilir.

- Davacıların bir diğer yakınması da Davalının 5.2.2002 tarihli Tebliğin 17.maddesi uyarınca kendilerini toplantıya çağırmadıkları yönündedir. Ancak Emare No.30 e-mail çıktılarından da görüleceği üzere, taraflar 2.8.2012 tarihinde bir toplantı gerçekleş-tirdiklerinden, bu iddia da reddedilir.

Tüm yukarıda belirttiklerim ışığında, Davalı Merkez Bankasının Emare No.9 Yönetim Kurulu Kararının, Bankalar Yasası ve ilgili Tüzüklere uygun olduğu açıktır.

Yapılan tüm incelemeler neticesinde, 39/2001 Ba-nkalar Yasası'nın 34(3) maddesi altında çıkarılan 5.2.2002 ve 20.5.2009 tarihli Tüzüklerin ultra vires olduğu iddiası reddedilir.

Netice itibarıyla Davalının Yönetim Kurulu tarafından alınan Emare No.9 Kararın mevzuata uygun olarak alındığı sonucuna- varırım. Davacılar davalarında başarılı olmadıkları cihetle dava ret ve iptal edilir.

Dava masrafları Davacılar tarafından ödenecektir.




Peri Hakkı
Yargıç


31 Ocak 2018














15






Full & Egal Universal Law Academy