Yüksek İdare Mahkemesi Numara 162/1987 Dava No 32/1988 Karar Tarihi 28.09.1988
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 162/1987 Dava No 32/1988 Karar Tarihi 28.09.1988
Numara: 162/1987
Dava No: 32/1988
Taraflar: Rana Uraz ile İç. Ve İsk. Bakanlığı
Konu: Onamaya tabi kararlarda karar alınıncaya değin ortada kesin, yürürlüğe girmiş, hukuki hüküm ve netice doğurmuş bir karar yoktur.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.09.1988

-D.32/88 YİM 162/87

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Rana Uraz'ın yetkili -vekili sıffatıyle Av. Sadi Çelebi, Girne
- ile -
Müstedaaleyh: 1. İçişleri ve İskân Bakanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
2. Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonları vasıtasıyle
KKTC, Lefkoşa.
- 3. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
4. Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
5. Girne Tapu Dairesi, Girne vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a

Müstedi namına: Işın Çelebi
Müstedaaleyhler namına: Mehmet Şefik
İlgili şahıs namına: Mustafa Çağatay



Yasa Maddesi: KKTC Anayasanının 152(1)(2) maddesi ile 41/77 sayılı- İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 25(2) , 40A maddeleri ve 1978 İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Tüzüğünün 13. maddesi.

İstemin Özeti: Müstedinin başvuru konusu konutun kendisine kiralanması ve/veya tahsis ve/veya eşdeğer mal olarak verilmesi v-e/veya kesin tasarruf olarak verilmesi yolunda bir deklerasyonda bulunması;
Ve yine mezûr konutun ilgili şahsa tahsis edilmesini prensip olark uygun gören karar ve/veya işlemin hükümsüz olduğuna ve hiçbir sonuç doğurmayacağına ve konutun Müstedaaleyhce -kendisine kiralanmaması ve/veya tahsis edilmemesinin ve/veya eşdeğer mal olarak verilmemesinin ve/veya kesin tasarruf belgesi verilmemesi hususlarının yapılmaması gerekli bir ihmal olduğu ve bu işlemlerin yapılması gerektiği hususlarında karar verilmesi te-lebi.

OLAY: Müstedi aslen Limasollu olup 1963 hadiselerinden sonra Türkiye'ye gitmiş ve oraya yerleşmiştir. İlgili Şahıs 1974 Limasol göçmeni olup halen Girne'de adına tahsisli konutta ikâmet etmektedir. İlgili şahıs adına puanı olmamasına rağmen müteveff-a anne ve babasından kendisine intikâl edecek olan puanları vardır. Müstedi ise eşdeğer açısından hak sahibidir.
Müstedi ve ilgili şahıs başvuru konusu konutun kendilerine tahsisini talep etmişlerdir. Müstedaaleyh ilgili şahsa verdiği cevapta, konutun- prensip olarak kendisine tahsisinin uygun görüldüğünü bildirdi. Başvuru bunun üzerine yapılmıştır.

SONUÇ: İlgili şahıs tarafından ön itiraz olarak ileri sürülen ve Müstedinin meşru menfaati olmadığı ile ilgili iddia incelendiğinde, Müstedinin Güneyde baş-vuru konusu kaynağın puanlarını fazlasıyla karşılayacak mal bıraktığı görülmektedir. Bu nedenle ilgili şahsın ön itirazı reddolunur.
Yine Müstedaaleyh ve ilgili şahıs Müstedaaleyhin ilgili şahsa verdiği cevapta bildirdiği kararın nihai, kesin ve icrai b-ir karar olmadığını bu nedenle başvuru konusu yapılamayacağını ön itiraz olarak ileri sürdüler. 41/77 sayılı Yasa ve bunun altında yapılan tüzük gereğince kaynakların tahsisi hakkında alınan kararlar Bakan tarafından onaylandıktan sonra işleme konmaktadır.- Bu meselede Bakan onayı olmadığına göre böyle bir karar icrailik vasfından yoksundur, icrai bir idari karar değildir. icrai bir karar olmadığına göre de başvuru konusu yapılamazdı.
İhmal konusuna gelince, yürütsel veya yönetsel bir organ veya makamın a-lması gereken bir kararı almaması veya yapması gereken yönetsel işlemi yapmaması halinde Anayasanın 152(1) maddesi altında ihmalden dolayı Yüksek İdare Mahkemesine başvurulabilir. Yasal bir sorumluluk yoksa ihmalden söz etmek mümkün değildir. Müstedi göçm-en statüsünde olmadığına göre tahsis açısından hak sahibi değildir. Yasaya uygun olarak talepte bulunmak olanaksız ise, İdarenin ihmalde bulunduğunu söylemek de olanaksızdır.
Sonuç olarak başvuru reddolunur.


Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
200/-78 sayılı Türk Bankası Ltd ile Lefkoşa Türk Belediyesi arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
YİM 199/80 sayılı Nevruz Yıldırım n/d Nezihe Mehmet ile KTFD arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
Birleştirilmiş YİM 46/87, 73/87, 80/87 sayılı Mustafa Ke-mal Berberoğlu ve diğerleri ile KKTC arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.

Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
Dr. Mukbi-l Özyörük, İdare Hukuku, İdari Y-argı, 1977 yılı baskısı, sayfa 183.


H Ü K Ü M

Müstedi Rana Uraz vekili Sadi Çelebi vasıtasıyle dosyalamış olduğu işbu başvuru ile, özetle; Girne'de Yukarı Girne Mahallesi'nde, 14 Türkmen Sokağı'nda, Pafta/Harita XII/21.1.X., Blok C, Parsel 284'deki kon-utun kendisine kiralanması ve/veya tahsis edilmesi ve/veya eşdeğer mal olarak verilmesi ve/veya kesin tasarruf olarak verilmesi yolunda bir deklerasyonda bulunulması; mezûr konutun Müstedaaleyh No 1 tarafından kendisine tercihan Yaşar Cemal Özc-emoğlu isimli şahsa tahsis edil-m-e-sini prensip olarak uygun- gören 25.6.1987 gün ve İ.İ.R. 7-.12.146 sayılı karar ve/veya işlemin hükümsüz olduğu ve hiçbir sonuç doğuramayacağı; ve bu konutun Müstedaaleyhlerce kendisine kiralanmaması ve/veya tahsis e-dilmemesi ve/veya eşdeğer mal o-l-a-rak verilmemesi ve/veya kesin tasarruf belgesi verilmemesi hususlarının yapılmaması gerekli bir ihmal olduğu ve bu işlemlerin yapılması gerektiği hususlar-ın-da karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.

Başvurunun duruşması esnasında, Sadi Çelebi Müstedi namına şahadet vermiştir. Müstedaaleyhler de İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Üyesi Alibey Ahmet'i dinletmişlerdir. Başvuruya İlgili Şahıs olarak katılan Yaş-ar Cemal Özcemoğlu ise, bizzat şahadet vermiştir. Duruşmada ayrıca, 16 adet belge emare 1-16 olarak Mahkemeye sunulmuştur.

Huzurumdaki tüm şahadeti etraflıca tezekkür ettim. İnandığım şahadete göre, olgular özetle şöyledir:

Müstedi aslen Limasol'lu olu-p 1963 hadiselerinden sonra Türkiye'ye gitmiş ve orada yerleşmiştir. Duruşma tarihinden takriben 6 ay veya 1 yıl önce yerleşmek maksadıyle Kıbrıs'a gelen Müstedi, 6 ay kadar Kıbrıs'ta kalmıştır. Bu esnada, geçirmiş olduğu bir kaza sonucu ayağı kırılmıştır.- Son 5-6 aydan beri tedavi maksadıyle Türkiye'de bulunmaktadır.

8.5.1987 tarihli Emare 15 T Cetvellerine göre, Müstedinin Güney'de cem'an 4056302 puan değerinde hane, dükkân ve arsaları kalmıştır. Müstedi eşdeğer mal açısından hak sahibi olmakla beraber,- bugüne değin Kuzey'de herhangi bir taşınmaz mal almamıştır.

İlgili Şahıs Limasol göçmeni olup halen Girne'de Erenler Sokağı'nda, adına tahsisli bulunan 4 numaralı konutta ailesiyle birlikte ikamet etmektedir.

Şahadete göre, İlgili Şahsın şu anda adına- herhangi bir puanı yoktur, ancak, babası Cemal Abdullah Cümbezli Terekesi'ne ait 311317 puan, müteveffa annesi Hamiye Cemal Cümbezli adında da 586556 puan olmak üzere cem'an 897873 puan mevcut olduğu emare 2 ve emare 13 Mal Değer Belgelerinden görülmekted-ir. Dört kardeşten biri olan İlgili Şahıs, ileride, mezkûr Terekelerden cem'an 224468 puan alacaktır. Ayrıca, eşi Nuray Nihat Ahmet n/d Nuray Yaşar'ın emare 8 Mal Değer Belgesinde 36809 puanı, emare 5 T Cetvelinde de, 353251 "Artan ve Mal Değer Belgesinde -belirtilecek toplam puan" olmak üzere cem'an 390060 puanı bulunmaktadır.

Takriben 1400000 puan değerinde olan başvuru konusu konut, Girne'de, Yukarı Girne Mahallesi Türkmen Sokağı'nda 14 numaralı konuttur.

Mezkûr konut bir İngiliz'in tasarrufunda bulun-maktaydı. Konutun tahliyesi için İngiliz aleyhine Girne Kaza Mahkemesi'nde bir dava açılmış olmakla beraber, tahliye emri henüz alınmış değildir. Bu arada, konutta oturan İngiliz vefat etmiş, ancak, eşyaları halen mezkûr konut içinde durmaktadır.

Bu müra-caata olumsuz herhangi bir yanıt verilmediği bir yana, ilgililer mezûr konutun Müstediye verilebileceği intibaı yaratan sözler bile sarfetmişlerdir.

Bilâhare, 12.6.1987 tarihinde, İlgili Şahıs da mezkûr konutun kendisine tahsis edilmesini istemiş, bu kon-utun kendisine tahsis edilmesi halinde, halen tahsisinde bulunan 4 Erenler Sokağı'ndaki evi iade etmeği de taahhüt etmiştir (Gör: Emare 9).
İnceleme ve Dağıtım Komisyonu mezkûr konutla ilgili müracaatları incelemiş ve bu hususta bir de karar almıştır. Bu -kararla ilgili olarak İskân Bakanı'nın onayı alınmamakla beraber, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Başkanı, 25.6.1987 tarihinde İlgili Şahsa başvuru konusu yapılan emare 4 yazıyı göndermiştir. Bu yazı aynen şöyledir:


" KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
İSKAN BA-KANLIĞI

Sayı: İİR. 7.12.146 Lefkoşa: 25 Haziran,1987
Konu:

Sn. Yaşar Cemal Özcemoğlu
Erenler Sokak No:4
Girne.

Girne'de Türkmen Sokak 14 nolu konutun şahsınıza tahsisine ilişkin müracaatınız İnceleme ve Dağıtım Komi-syonunca incelenmiştir.

Sözkonusu konutun tahliye edilmesi için dava açılmış olup, mahkemece tahliye kararı verildiği takdirde konutun şahsınıza tahsis edilmesi prensip olarak uygun görülmüştür.

Konu konutun teslim aldığınız zaman halen ikâmet ettiğin-iz konutu Bakanlığımıza iade etmeniz gerekecektir.

Bilgi edinmenizi sayı ile rica ederim.

Mehmet S. Sucuoğlu
Müsteşar

Dağıtım:
- İskân ve Rehabilitason Dairesi Müdürlüğü - Le-fkoşa."

İlgili Şahıs, daha sonra, Müstedaaleyh No 1 ilgililerinin bilgisi dahilinde mezkûr konuta yerleşmek için çaba sarfetmiştir.

Tüm bunları öğrenen Müstedi, Müstedaaleylerce alınan karar ve/veya yapılan işlem ve/veya ihmallerin Anayasa'ya, yasalara- ve özellikle 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası ile bunun altında yapılan 1983 Eşdeğer Mal Vermede Öncelikler Tüzüğü ve diğer Tüzüklere aykırı olduğu, yetki aşımı ve yetkilerin kötüye kullanılması sonucu alındığı, tabii adalet, hak- ve nısfete aykırı olduğu, idari teamüllere uymadığı iddialarıyla işbu başvuruyu dosyalamış ve Mahkemeden daha önce belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Müstedi ayni gün dosyaladığı bir istida ile de mezkûr konutla ilgili olarak geçici bir ara emri almıştı-r. Bu emir, daha sonra, tarafların muvafakatıyle, başvuru sonuna değin kesinleştirilmiştir.

Olgulara bu şekilde değindikten sonra, şimdi de, başvuruyu incelemeğe çalışacağım.

İlgili Şahıs, Müstedinin bu başvuruda meşru menfaatı olmadığını ön itiraz ola-rak ileri sürmüştür. Müstedi ise, bunun aksini savunmuştur.

KKTC Anayasası'nın meşru menfaatla ilgili 152(2) maddesi aynen şöyledir:

"Böyle bir başvuru, sahip olduğu meşru bir menfaatı, bu gibi karar veya işlem veya ihmal yüzünden olumsuz yönde ve doğru-dan doğruya etkilenen kişi tarafından yapılabilir."

Yukarıdakilerden görülebileceği gibi, herhangi bir kişinin Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilmesi için, meşru bir menfaata sahip olması ve bu meşru menfaatının olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilen-mesi gerekmektedir.

Olgulara göre, Müstedi yerleşmek maksadıyle Kıbrıs'a gelen bir şahıstır. Nitekim, Girne'de bir müddet de kalmıştır. Güney'de ev, dükkân ve arsalar bırakan Müstedi, 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 3. madd-esine göre, eşdeğer mal açısından hak sahibidir. Şimdiye değin Kuzey'de herhangi bir taşınmaz mal da almamıştır. Müstedi, 1400000 puan değerinde olup eşdeğerde kaynak olan mezkûr konuta müracaat etmiştir. İbraz edilen T cetvellerinden, 4000000'dan fazla pu-anı olduğu görülmektedir. Bu puanların itirazlı olduğu hususunda huzurumda herhangi bir şahadet de yoktur. Kaldı ki, Yönetim tarafından takdir edilen bu puanlara itiraz edilmiş olsa bile, böyle bir itiraz Müstedi tarafından ve pek muhtemelen puanlarının ar-tırılması yönünde olmuştur. Müstedinin Mal Değer Belgesi aldığı da belli değildir. Belirtilenler ışığında Müstedinin mevcut puanları kaynağın puanlarını fazlasıyle karşılamaktadır. Ancak, Müstedinin müracaat ettiği bu kaynak emare 4 ile başka bir müracaatc-ıya, İlgili Şahsa, verilmiştir.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar nazarı dikkate alındığında, Müstedinin, ilk nazarda, bu başvuruda meşru menfaatının olmadığını söylemek olası değildir. Bu nedenle, İlgili Şahsın bu koudaki ön itirazı reddolunur.

Hem Müs-tedaaleyhler, hem de İlgili Şahıs emare 4 yazı ile bildirilen kararın nihai, kesin ve icrai bir karar olmadığını, bu nedenle, başvuru konusu yapılamıyacağını ön itiraz olarak ileri sürmüşlerdir. Müstedi ise, bunun aksini savunmuştur.

KKTC Anayasası'nın 1-52(1) maddesine göre, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir karar veya işlem veya ihmali başvuru konusu yapılabilir.

İdare Hukukunun yerleşmiş içtihatlarına göre, mezkûr maddede geçen işlem veya kararın icra-i (kesinleşmiş) olması gerekmektedir. Bir idari işlem veya kararın kesinleşmiş olabilmesi için, o idari karar veya işlemin yurttaşı doğrudan etkileyerek onun hakkında hukuki bir durum yaratması ve idari yoldan icrası gereken bir işlem veya karar olması ger-ekir. Bu nitelikleri taşımayan herhangi bir idari işlem veya karar başvuru konusu yapılamaz. Bu konuda içtihat kararı vermek gerekirse, Dava No 42/72 Firuz Sami ile Kıbrıs Türk Yönetimi davası gösterilebilir.

Başvurudan görülebileceği gibi, Müstedinin ta-leplerinden biri de İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun emare 4 yazıda ifadesini bulan karar ve/veya işlemin iptal edilmesi hakkındadır. Müstedi, duruşma esnasında, esas itibarıyle bu konu üzerinde durmuştur.

Emare 4'e göre, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu b-azı işlemlerden sonra, Girne'de 14 Türkmen Sokağı'ndaki konutun tahsisi ile ilgili olarak bir yargıya varmış ve bu konuda bir karar almıştır.

41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 25(1) maddesi aynen şöyledir:

"25(1) Eşdeğer mal- verme kapsamı dışında konut ve küçük işyerlerinin tesbit ve tahsisi, gerektiğinde ilgili kuruluşların da görüş ve teknik yardı-mları alınarak, İmar, İskân ve R-ehabilitasyon işleriyle ilgili Bakanlık bünyesinde kurulan "İnceleme ve Dağıtım Komisyonu" tarafından, İmar, İskân ve Rehabilitasyon işlerinden sorumlu Bakanın onayından sonra yapılır. Komisyonun çalışma yöntemi, görev, yetki ve sorumlulukları tüzükle sapt-anır."

Yönetim, yasanın mezkûr maddesine istinaden 1978 İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Tüzüğü'nü yapmıştır. Adıgeçen Tüzüğün 13. maddesinin ilgili kısmı da aşağıya çıkarılmıştır:

"13. Kaynağın, hangi maksatla kim veya kimler tarafından kullanıl-a-cağı açıkça, belirtilmek suretiyle -alınan kararlar İmar, İskân ve R-ehabilitasyon işlerinden sorumlu Bakan'ın onayına sunulur. Bakan'ın onayından sonra kararlar en geç bir hafta içerisinde ilgili İskân Şube Müdürlüklerine işlem için gönderilir."

Yukarıdaki maddelerden görülebileceği gibi, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu ta-rafından kaynakların tahsisi hakkında alınan kararlar Bakan tarafından onaylandıktan sonra işleme konmaktadır.

Olgulara göre, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun emare 4 kararı hakkında İskân Bakanı'nın onayı mevcut değildir.

Onamaya tabi kararlarda onay- alınıncaya değin ortada kesin, yürürlüğe girmiş, hukuki hüküm ve netice doğurmuş idari bir karar yoktur. Başka bir deyişle, böyle bir karar icrailik vasfından yoksundur (Gör: YİM 200/78 Türk Bankası Ltd. ile Lefkoşa Türk Belediyesi, YİM 199/80 Nevruz Yıld-ırım n/d Nezihe Mehmet ile KTFD ve Mukbil Özyörük, İdare Hukuku, İdari Yargı, 1977 yılı baskısı, sayfa 183).

Belirtilenler ışığında, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun başvuru konusu yapılan emare 4 kararı icrai bir idari karar değildir.

Emare 4 icrai b-ir karar olmadığına göre, başvuru konusu yapılamazdı. Bu durum karşısında, bu konuda yapılan ön itirazın kabul edilerek başvurunun B ve C paragraflarındaki taleplerin reddedilmesi gerekmektedir.

Olgularda belirtildiği gibi, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu -Girne'de 14 Türkmen Sokağı'ndaki konuta yapılan müracaatları değerlendirdikten sonra emare 4 kararı almıştır. Buna göre, mezkûr konut İlgili Şahsa tahsis edilmiş, dolayısıyle, Müstediye verilmemiştir.

Müstedi mezkûr konutun kendisine tahsis edilmemesi ve-/veya kiralanmaması ve/veya eşdeğer mal olarak verilmemesi ve/veya kesin tasarruf verilmememsi hususlarının Müstedaaleyhlerce yapılmaması gerekli bir ihmal olduğunu da iddia etmektedir.

Müstedaaleyher ise, ortada İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun emare 4- kararı olduğunu, Müstedinin ayni konuda Yönetimin ihmalinden de bahsedilemeyeceğini, bu nedenle, ihtimal ile ilgili taleplerin reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Yerleşmiş içtihat kararlarına göre, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu bir kaynağı tahsis- etmişse, ayni kaynağın bir başka kişiye tahsis edilmemiş olması diğer kişiyle ilgili bir ihmal yapıldığı anlamına gelmemektedir. Böyle bir durumda, ihmal ile ilgili talep ileri gidemez ve reddedilmesi gerekir.

Az önce yaptığım bulguya göre, bu başvuruda- mezkûr kaynağın İlgili Şahsa tahsisi hususunda geçerli, icrai bir karar yoktur. Ortada geçerli bir karar olmadığı cihetle, Müstedinin ihmal ile ilgili talebi ileri gidebilir.

Belirtilenler ışığında, Müstedaaleyhlerin bu konudaki müracaatları reddolunur.-

Şimdi de ihmal konusunu incelemeğe çalışacağım.

Yerleşmiş içtihat kararlarına göre, yürütsel veya yönetsel bir organ veya makamın alması gereken bir kararı almaması veya yapması gereken bir yönetsel işlemi yapmaması halinde, Anayasa'nın 152(2) maddesi- altında ihmalden dolayı Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurma olanağı vardır. Ancak, ilgili yönetim organı bir konuda karar almak veya işlem yapmakta serbest ise, başka bir deyişle karar almak veya işlem yapmakta yasal bir zorunluluk yoksa, yönetimin ihmalin-den söz etmek mümkün değildir.

Daha önce de belirtildiği gibi, Müstedi Girne'de 14 Türkmen Sokağı'ndaki konutun tahsis ve/veya kiralama yöntemi ile kendisine verilmesinde gösterilen ihmalden yakınmaktadır.

Konut tahsisi açısından kimlerin hak sahibi ol-duğu 41/1977 sayılı iskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 3. tefsir maddesinde belirtilmiştir. Bu maddenin ilgili kısmı şöyledir.

"3. ..................
...................
...................

"Hak sahibi" .............
..............-....
..................

"(b) Konut tahsisi açısından;

-Şehit ve hadise kurbanı kişilerin en yakınına; malûl gaziler ile aile reisi durumunda olup da göçmenlik ve iktisaden güçlendirilecek- ler tanımına girenlerden Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesinde kendisinin, eşinin veya velâyeti altındaki çocuklarının ayr-ı ayrı veya birlikte toplam yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunmayanlar veya yukarıda sıralanan aile fertlerinden herhangi birinin sağlık koşullarına ve oturulmaya uygun konutu olmayan,"
-
Yukarıdaki maddeden görülebileceği gibi, konut tahsisi açısından hak sahibi olabilmek için, diğer şeyler meyanında, göçmen olmak gerekmektedir.

Göçmen ise, mezkûr yasanın 3. maddesinde şöyle tanımlanmıştır:

"Göçmen", aşağıdaki niteliklerden herhangi b-irini haiz olanları anlatır:

Esas yerleşim yeri Kıbrıs Türk Federe Devleti sınırları dışında Kıbrıs'ta olup, 20 Temmuz 1974 tarihinden sonra Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesine intikal eden Kıbrıs'lı Türkler;

20 Temmuz 1974 tarihinden evvel Ulusal di-reniş uğruna veya direniş sırasında değişik yıllarda Kıbrıs dahilinde göç etmek durumunda kalanlar.

Türk makamlarınca yerleşme yerlerini değiştirmek zorunda bırakılanlar;

(ç) Geçmiş yıllarda Rumların yaptığı baskılar ve çeşitli nedenler sonucu, zorunl-u olarak Adayı terkettikleri Bakanlar Kurulunca saptanmış bulunanlar;

Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesinin topyekün kalkındırıl- masında; emek, bilgi ve sermayelerinden yararlanmak üzere ve Kıbrıs Türk Federe Devleti yurttaşlığına geçmek kaydıyle veya Ba-kanlar Kurulunun saptayacağı özel koşullarla, iskân edilmeleri uygun görülenler."

İlgili Şahıs, Müstedinin göçmen statüsünde olmadığını, dolayısıyle, tahsise hakkı bulunmadığını iddia etmiştir.

Olgulara göre, Müstedi 1963 hadiselerinden sonra Ada'dan ay-rılarak Türkiye'ye yerleşmiş ve ancak 1986-1987 yılları içinde Kıbrıs'a dönmüştür. Başka şahadet yokluğunda bu nitelikleri haiz bir şahıs yukarıda alıntısı yapılan maddedeki göçmen kapsamına girmemektedir. Bu konuda Mahkeme huzurunda başka şahadet de mevcu-t değildir. Bu durumda, Müstedinin 41/1977 sayılı İskân,- Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Y-asası amaçları bakımından göçmen olmadığı sonucuna varır ve bu şekilde bulgu yaparım.

Müstedi göçmen statüsünde olmadığına göre, konut tahsisi açısından da hak sahibi değildir. Bu durumda, Müstedi mezkûr konutun kendisine tahsis edilmesini yasal olarak t-alep edemezdi.

Bir meselede yasaya uygun olarak bir talepte bulunmak olanaksız ise, bu hususta idarenin ihmalde bulunduğunu söylemek de olanaksızdır (Gör: Birleştirilmiş YİM 46/87, 73/87 ve 80/87 Mustafa Kemal Berberoğlu ve diğerleri ile KKTC, sayfa 3).
-
Bu başvuruda da Müstedi mezkûr konutun kendisine tahsisini yasaya uygun olarak talep edemiyeceğine göre, bu hususta Müstedaaleyh No 1'in ihmalde bulunduğunu söylemek de olanaksızdır.

Kiralama konusu 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Y-asası'nın 40A maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu maddenin ilgili kısmı ise şöyledir:

"40 A(1) Bu Yasa kuralları bakımından tahsis hakkı bulunmayan bir malı kiralama talebinde bulunan kişilere, bu mal rayiç kira bedeli üzerinden kiralanabilir.

............-................
............................

(2) Bu suretle kiralanması kararlaştırılan mallar İskân İşlerinden Sorumlu Bakanlıkca Maliye Bakanlığına bildirilir. .........
............................"

Bu maddeye göre, İskân Bakanlığı tahsis hakkı bul-unmayan bir malı kiralama talebinde bulunan kişilere rayiç kira bedeli üzerinden kiralayabilir. 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası bir bütün olarak incelendiğinde, Yönetimin bu organının mezkûr yetkiyi kullanmak için yasal bir zorun-l-uluğu bulunmadığı anlaşılmaktadır. B-aşka bir deyişle, ilgili Bakanlık bu konuda bir karar almak veya işlem yapmakta serbesttir.

Bu başvuruda, Müstedi mezkûr konutun kendisine kiralanmasını istemiş, ancak, Müstedaaleyh No 1 konutu kiralamamıştır. Müstedaaleyh No 1'in kiralama yetkisini kull-anmak için yasal bir zorunluluğu olmadığına göre, konutu Müstediye kiralamaması hususu bir ihmal olarak telâki edilemez.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, bu başvuruda Müstedaaleyh- lerin ihmali de söz konusu değildir. Bu nedenle, başvurunun ihm-al ile ilgili D ve A paragraflarındaki taleplerinin de reddedilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak başvuru reddolunur.

Meselenin tüm ahval ve şeraiti nazarı dikkate alınarak masraflar hususunda herhnagi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
- Yargıç

28 Eylül, 1988




-


-205-



-


Full & Egal Universal Law Academy