Yüksek İdare Mahkemesi Numara 152/2014 Dava No 26/2015 Karar Tarihi 17.09.2015
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 152/2014 Dava No 26/2015 Karar Tarihi 17.09.2015
Numara: 152/2014
Dava No: 26/2015
Taraflar: Ali Yeltekin ile Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi ve diğeri arasında
Konu: Atama kararının geri alınması - Davacının İdari İşler Şübe Müdür Mevkiine yapılan atamasının Yönetim Kurulu tarafından geri alınması ve/veya iptal edilmesi - Geri alma kararının iptali için dava açılması - YİMin atamayı geri alan kararı iptal etmesi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 17.09.2015

-D.26/2015YİM:152/2014
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152.Maddesi Hakkında

Yargıç Tanju Öncül Huzurunda.

Davacı:Ali Yeltekin, Konya Sokak, Salih Nur Apt., 27/1,
Kumsal- Lefkoşa
İle
Davalı:1-Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dair-esi-Lefkoşa
2-Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu-
Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Davacı namına:Avukat Süleyman Dolmacı
Davalılar namına:Avukat Ergin Ulunay ve Avukat Ürün Solyalı.

---------
K A R A R

-Davacı Talep Takririnde;
Davalılar tarafından münferiden ve/veya müştereken
10/6/2013 tarihinde karar:K/180/2013 diye tarif edilen, Davacının 29/4/2014 tarihinde bilgisine getirilen ve Davacının 28/9/2010 tarih ve K/262/2010 sayılı karar ile İdari İşler -Şube Müdür Mevkiine yapılan atanmasını iptal eden ve/veya geri alan karar ve/veya kararlarının ve buna bağlı yapılan işlem ve/veya işlemlerinin etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi;

Davalıların münferiden ve -müştereken Davalının iptal
kararından sonraki statüsünü sürekli memur ve/veya mevkisini Evkaf Memuru I Y.Ö olarak belirleyen kararının etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi;

Davalıların münferiden ve/veya müş-tereken K/52/2012
tafsilatlı kararı ile aldığı ve Davacının 24/2/2012 tarihinden itibaren Din İşleri Dairesinde görev yapmasını uygun gören karar ve/veya işlemin etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi;

şeklind-eki taleplerde bulunmuştur.

Davanın dayandığı hukuki esaslar başlığı altında ise, karar alınırken yetki aşımı olduğu veya yetkinin kötüye kullanıldığı; siyasi mülâhazalarla karar verildiği; Davacının beş yıl yöneticilik yapmış olduğu hususunun es geçildiğ-i; münhale başvuru anında Davacının İdari İşler Şube Müdür Vekili olduğu; Özel Hizmetler II'nci Derecede çalışmadığı; Davacının münhale müracaat ederken Özel Hizmetler Sınıfının II'nci Derecesinde çalıştığını kabul etmekle Davalıların yanıl-dıkları; dava k-onusu kararın yasal mevzuatta öngörülmeyen sözlü takdim yöntemi ile gündeme alındığı; her halükârda gündemin Genel Müdür tarafından değil, bir üye tarafından yapıldığı, bunun ise Yasada öngörülmediği; (B) paragrafına konu karar alınırken Davacının mevkisin-den daha düşük bir bölümde görevlendirildiği, bunun da yasal mevzuata aykırı olduğu; 28.9.2010 tarih ve K/262/2010 sayılı karara karşı açılmış YİM 149/2010 sayılı davada, bu davadaki Davacının gerekli evsafı haiz olduğu belirtilmekle birlikte, 10.6.2013 ta-rihinde, ilgili idari kararın geri alındığı ve Davalıların kendi içinde çelişkiye düştüğü, yaklaşık 2 yıl 7 ay geçtikten sonra kararın geri alınmasının makûl olmadığı, karar, Davacı açısından birel ve özgül durum yarattığından kararın korunması gerektiği, -kararın gerekçeden yoksun veya yanlış gerekçeye dayandığı, Davacının mevkisi geri alınırken önceki mevkisine tabi tutulması gerektiği ve İdari İşler Şube Müdür Vekili statüsüyle ilgili karar ortada dururken Evkâf Memuru I Y.Ö mevkiine geri götürülmesinin y-anlış olduğu iddialarına yer verilmiştir.

Davacıya göre olgular, Davacının 2.8.1993 tarihinde Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesinde Evkâf Memuru III'üncü Derece Y.Ö olarak işe başladığı, 1.7.1996 tarihinde Evkâf Memuru II Y.Ö olarak, 10.12.2004 tarih-inde Evkâf Memuru I Y.Ö olarak devam ettiği, 2005-2009 tarihleri arasında Güzelyurt Bölge Memurluğu ve 1.9.2009 tarihinden dava konusu mevkiye atanıncaya kadar İdari İşler Şube Müdür Vekili olarak görev yaptığı, ayrıca yöneticilik görevi olarak da 1997-200-2 yılları arası Bank-Sen Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterliği, 2000-2002 yılları arasında Türk-Sen Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2002'den Talep Takriri yazılana kadar Kıbrıs BASS Sendikası Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterliği, 2010'da-n Talep Takriri yazılana kadar Hür-İş Federasyonu İcra Kurulu ile Yönetim Kurulu Üyeliği yaptığı, Davalıların 21.2.2012 tarih ve K/52/2012 tafsilatlı kararları ile Davacıyı 24.2.2012 tarihinden itibaren geçici bir süre için Din İşleri Dairesinde görevlendi-rdikleri, ilgili dairede Davacının mevkiine tekâbül eden kadro olmadığı, Davalıların, 10.6.2013 tarihinde, sözlü takdim diye tarif edilen ve Genel Müdür dışında Yönetim Kurulu Üyelerinden birinin yaptığı takdim ile, Davacının İdari İşler Şube Müdürlüğüne a-tanması ile ilgili kararı geri aldığı veya iptal ettiği, gerekçe olarak Özel Hizmetler Sınıfının İkinci Derecesinde çalışan bir kişi olduğunu ve anılan mevkiye atanmasının uygun olmadığını gösterdikleri, Davacının hiçbir zaman Özel Hizmetler Sınıfının II'n-ci Derecesinde çalışmadığı, gerekçenin hatalı olduğu, kararın 25.4.2014 tarihli yazı ile 29.4.2014'te Davacıya teslim edildiği, Davacının meşru menfaatinin doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkilendiği özlüdür.

Davalılar tarafından dosyalanmış Müdafaa Ta-kririnde, hukuki esaslar başlığı altında, kararlar veya işlemlerin yasalara ve idare hukuku ilkelerine uygun olduğu, atama yapan Yönetim Kurulunun yetkide paralellik ve yoklukla malûliyet ilkesine göre kararını geri alabileceği, Davacının hizmet şemasına g-öre gerekli evsafı bulunmadığı, yani Genel Hizmetler Sınıfının veya Özel Hizmetler Sınıfının I'inci Derecesinde en az üç yıl çalışmadığı ve keza ilk atama halinde de yöneticilik alanında beş yıllık hizmeti bulunmadığı, dolayısıyla 28.9.2010 tarih ve K/262/-2010 sayılı kararın yasa dışı olup, yoklukla malul bulunduğu ve her zaman geri alınabileceği, Davacının atanmazdan önce II'nci Derece Evkâf Memuru I mevkiinde olduğu, 'yöneticilik alanında' sözcüklerinden murat edilenin yönetim hukuku alanında yöneticilik -olduğu, özel sektördeki yönetici-liği ve sendikayı hiç kapsamadığı, YİM 149/2010 sayılı davada ileri sürülenlerin, o davadaki avukatın kaleme aldığı hususlar olduğu ve Davalıları bağlamadığı, vekâleten görevlendirmenin bir memura hak kazandırmadığı, dolayı-sıyla Davalıların Davacıyı Evkâf Memuru I olarak değerlendirmekle hata yapmadık-ları, 21.2.2012 tarihli kararla Davacının Din İşlerinde görevlendirilmesinin yasal ve geçerli olduğu, her halükârda 75 gün içerisinde dava açılmadığından bu talebin ileri gidem-eyeceği, kararın gerekçeli olduğu, kararda sehven Özel Hizmetler II'nci Derece yazmasının basit bir hata olduğu, yetki aşımı veya yetkiyi kötüye kullanma bulunmadığı, kararın siyasi nitelikte de olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

Olgular ise; Davacını-n dava konusu zamanlarda Genel Hizmetler II'nci Derecede Evkaf Memuru I olarak görev yaptığı, K/122/2009 sayılı kararla, 1.9.2009 tarihinden itibaren İdari İşler Şube Müdürü mevkiine vekâleten görevlendirildiği, 28.9.2010 tarihli kararla, Davacının, İdari -İşler Şube Müdürü mevkiine atanmasıyla vekâlet görevinin sona erdiği, 21.2.2012 tarihli kararla, 29/93 sayılı Yasanın tüzüklerini hazırlamak için Din İşleri Dairesinde görevlendirildiği, 73/91 sayılı Yasanın II'nci Cetvelindeki İdari İşler Şube Müdürü mev-kii hizmet şemasının öngördüğü hizmet şeması şartlarını haiz olmadığından, Davacıyı bu mevkiye atayan 28.9.2010 tarihli kararın yasa dışı ve yoklukla malûl olduğu, Davacı hizmet içinde atandığından, ilk atama olarak atanamayacağı, 73/91 sayılı Yasanın mura-t ettiği yöneticilik hizmetinin özel sektördeki görevleri veya sendikal faaliyetleri kapsamadığı şeklinde sıralanmıştır.

Tarafların tanık dinletmedikleri duruşma sürecinde, öncelikle 1'den 27'ye kadar sıralı evraklar Emare olarak kaydolunmuş, sonrasında i-se Emare 28 olarak 20.4.2010 tarihli karar, Emare 29 olarak da 20.10.2011 tarihli karar Mahkemeye sunulmuştur.

Tarafların beyan ettiklerinden ve emarelerden hareketle, olguları aşağıdaki şekilde tespit ederim:

Davacı, 2.8.1993 tarihinden itibaren Yüksek -Öğrenimli Evkâf Memuru III mevkiine aday olarak atanmış, 14.7.1995 tarihli kararla asaleti onaylanmış ve 17.7.1995 tarihinden itibaren asıl ve sürekli memur olarak atama işlemi yapılmış, 1.7.1996 tarihinden itibaren Yüksek Öğrenimli Evkâf Memuru II mevkiin-e terfi etmiş, 4.12.2004 tarihli kararla 10.12.2004 tarihinden itibaren Yüksek Öğrenimli Evkâf Memuru I mevkiine terfi etmiş, 31.8.2009 tarihi itibarıyla Emlâk Şubesindeki görev yeri İdari İşler Şubesi olarak değiştirilmiş ve 11.8.2009 tarihli kararla, 1.9-.2009 tarihinden itibaren İdari İşler Şube Müdürü mevkiine vekâleten atanmıştır. Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulunun 28.9.2010 tarih ve K/262/2010 sayılı kararı ile ise, Davacının 1.10.2010 tarihinden itibaren İdari İşler Şube Müdürü o-larak asaleten atanmasına karar verilmiştir. Davacı, 21.2.2012 tarihli;

"KARAR:K/52/2012
21 Şubat 2012İdari İşler Şube Müdürü Sayın Ali Yeltekin'in Geçici Bir Süre için Görev Yerinin Değiştirilmesi Hakkında:
(Sözlü Takdim) (D.No.14/38)

Din İşleri Daire-si Başkanlığının 29/1993 sayılı Yasası gereğince yapılması gereken birçok tüzüğü bugüne kadar yapılmamış olup, Din İşleri Dairesinde işbu tüzükleri gerçekleştirecek hizmet kadrosu bulunmamaktadır. Din İşleri Dairesi tüzüklerinin hazırlanması gerekçesiyle V-akıflar İdaresi İdari İşler Şube Müdürü Sayın Ali Yeltekin'in gerekli tüzükleri hazırlaması için geçici bir süre için Din İşleri Dairesinde görevlendirilmenize karar verilmiştir. "
şeklindeki kararla 24.2.2012'den itibaren geçici süre için Din İşleri Dai-resinde görevlendirilmiş ve bu husus 23.2.2012 tarihli yazı ile Davacıya bildirilmiştir.

Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulunun 10.6.2013 tarihli toplantısında, Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Konti'nin, Davacının İdari İşler Şube Müdürü Mev-kiisinin geri alınması-iptal edilmesi hakkındaki sözlü takdimi sonrası, konu Yönetim Kurulunca değerlendirilmiş ve;

"KARAR: K/180/2013
10 Haziran 2013Ali Yeltekin'in İdari İşler Şube Müdür Mevkii'sinin Geri Alınması/İptal Edilmesi Hakkında: (Sözlü Takdi-m) (D.No:14/38)
Yönetim Kurulunun K/262/2010 sayılı ve 28 Eylül 2010 tarihli kararında İdari İşler Şube Müdürü münhal mevkiine atanan Ali Yeltekin'in Özel Hizmetler Sınıfının II.Derecesinde çalışmış olması nedeniyle münhâl mevkiide bulunan İdari İşler Şube- Müdür mevkiine atanmasının uygun olmadığı yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir. Bu nedenle Ali Yeltekin'in İdari İşler Şube Müdürlüğü'ne atanması ile ilgili kararın geri alınmasına ve/veya iptal edilmesine karar verilmiştir."
şeklindeki K/180/2013 s-ayılı karar alınmıştır. 10.7.2013 tarihli toplantıda ise, anılan mevkiiyi geri alma/iptal kararının Davacıya tebliğ edilmesine karar verilmiş, 25.4.2014 tarihli;

" KIBRIS VAKIFLAR İDARESİ
CYPRUS EVKAF ADMINISTRATION
1571
25/-04/2014

Sn.Ali YELTEKİN
İdari İşler Şb.Md.
Lefkoşa.

Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu 10 Haziran 2013 tarihinde K/180/2013 sayılı kararında; 28 Eylül 2010 tarih ve K/262/2010 sayılı kararı ile İdari İşler Şube Müdür Mevkiine yapılan- atamanızın ilgili dönemde Özel Hizmetler Sınıfının II.Derecesinde çalışmış olmanız ve münhâl konusu olan İdari İşler Şube Müdürlüğü mevkiine atanmanızın yasal olarak uygun olmadığını saptamış ve bu gerekçe ile de bu atamanın iptal edilmesine ve/veya geri -alınmasına karar vermiştir.

Gereğinin tarafınızdan yapılmasını talep ve rica ederim.

Saygılarımla

Prof.Dr.İbrahim Benter
Genel Müdür "

şeklindeki yazı ile de durum Davacıya bildirilmiştir.

Davacı, 1997-2-002 yılları arasında Bank-Sen Genel Sekreterliği, 2002-2010 yılları arasında ise BASS Sendikası Genel Sekreterliği yapmıştır.

Huzurumdaki dava, 9.7.2014 tarihinde, yani Talep Takririnin (A) ve (B) paragraflarındaki talepler açısından 75 günlük süre dolma-dan açılmıştır.

Talep Takririnin (C) paragrafına konu karar ise, olgulardan görüleceği üzere 21.2.2012 tarihinde alınmış ve 23.2.2012 tarihli yazı ile Davacıya bildirilmiştir. Açıkça görüldüğü üzere, bu talep açısından 75 gün geçtikten çok sonra dava açı-lması yönüne gidilmiştir. Davacının Talep Takriri incelendiğinde, konu ile ilgili olarak, "ilgili dairede Davacının mevkiine tekâbül eden kadro yoktur" iddiasının yapıldığı gerçeği ile karşılaşılmaktadır. Davacının hitabında ise ortada mutlak butlan olduğu-, Yasaya açıktan açığa aykırılık bulunduğu, devamlılık arzeden bir hadisenin söz konusu olduğu dile getirilmiştir. Davalı taraf ise, Davacının anılan görevden zaten alındığını, bu nedenle meşru menfaatinin kalmadığını hitap aşamasında belirtmiş, müdafaa la-yihasında ise, konu K/52/2012 sayılı kararın yasal ve geçerli bir karar olduğunu ve 75 gün içerisinde davanın açılmamış bulunduğunu ileri sürmüştür.

73/91 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın 151'in-ci maddesi:
"
Memurların
Din İşleri
Dairesinde ve
Vakıflara Ait
İşletmelerde
Görevlendi-
rilmesi 151.
Yönetim Kurulu, bu Yasa altında ihdas edilen kadrolarda görev yapan herhangi bir memuru, gerek görmesi halinde, maaş ve diğer özlük haklarına -halel gelmeksizin, Vakıflara ait işletmelerde veya Din İşleri Yasası altında ihdas edilen aynı nitelikli hizmet sınıflarındaki kadrolarda görev yapmak üzere, Din İşleri Dairesinde görevlen-dirilebilir.
Bu şekilde görevlendirilen memurun maaşı, kadrosunu-n bağlı olduğu Vakıflar İdaresi tarafından ödenir.
Ancak, bu şekilde yapılan görevlen-dirmelerde geçen hizmet süreleri, bu Yasa altında yapılmış görevler olarak kabul edilir ve emeklilik amaçları bakımından dikkate alınır. " - şeklindedir.

"Yönetim Kurulu", Aynı Yasanın 2'nci maddesinde:

"'Yönetim Kurulu', Bu Yasanın 8'inci maddesi kuralları uyarınca oluşturulan Yönetim Kurulunu anlatır. "

şeklinde tanımlanmıştır.



Aynı Yasanın 8'inci maddesi ise:
"
Yönetim -
Kurulunun
Oluşumu8. Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi
Yönetim Kurulu, bu Yasanın 9'uncu
maddesi kuralları uyarınca atanan bir
başkan ve en az dört, en fazla altı
üyeden oluşur. "
şeklindedir.

21.2.2012 tarihinde Davacının İdar-i İşler Şube Müdürü olduğu olgulardan görülmektedir. İdari İşler Şube Müdürü Hizmet Şeması incelendiğinde; "görev, yetki ve sorumlulukları" başlığı altında, "görev sahası içindeki yasa, tüzük, yönetme-lik ve sair mevzuat tasarılarını, hukukçu ile istişare -ederek hazırlanmasını sağlar" düzenlemesi ile karşılaşılmaktadır.

Din İşleri Dairesinin, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi tüzel kişiliği içerisinde yer aldığı ise 29/93 sayılı Yasanın 4(1) maddesinden anlaşılmaktadır.

Tüm bunlar göz önüne alındığı-nda Davacının aynı tüzel kişilik içerisindeki bir diğer dairede, kendi görev sahası içerisindeki tüzükleri hazırlamak için geçici olarak yetkili kurulca görevlendirilmesini içeren 21.2.2012 tarih ve
K/52/2012 sayılı kararı yok hükmünde bir karar olarak ka-bul etme olanağı kalmamaktadır. Konuyu devamlılık arz eden bir hadise olarak değerlendirmek de olanaksızdır. Bu nedenlerle Talep Takririnin (C) paragrafındaki talebin, 75 gün geçtikten sonra yapıldığı için daha ileri gitmeden, reddi kaçınılmaz olmaktadır.-

Talep Takririnin (A) paragrafına konu karar açısından olaya bakıldığında, ancak hukuka aykırı karar veya işlemlerin geri alınabileceği ilkesi gereği, Davacıyı İdari İşler Şube Müdürü olarak atayan 28.9.2010 tarih ve K/262/2010 sayılı kararın hukuka aykı-rı bir karar olup olmadığı temel sorusuna yanıt verme gerekliliği ile karşılaşılmaktadır.

10.6.2013 tarihli kararın içeriği incelendiğinde, 28.9.2010 tarihli atama kararının, "Özel Hizmetler Sınıfının II.Derecesinde çalışmış olması nedeniyle münhâl mev-kide bulunan İdari İşler Şube Müdür Mevkiine atanmasının uygun olmadığının tespiti" gerekçesi ile geri alındığı veya iptal edildiği görülmektedir.

Davacının 28.9.2010 tarihli karardan önce İdari İşler Şube Müdürü mevkiine vekâleten atandığı olgulardan da- görülmek-tedir. Ancak Davacının bir göreve vekâlet ediyor olmasının kadro açısından herhangi bir önemi yoktur. Bu yaklaşımla olgular ve anılan Yasaya ekli Birinci Cetvel incelendiğinde, Davacının, İdari İşler Şube Müdürü mevkiine atanmazdan önceki kadro a-dının "Evkâf Memuru" I, "Hizmet Sınıfının" Yüksek Öğrenimli Genel (İdari, Mali, İşletmecilik, Emlâk) Hizmetleri Sınıfı, "Derecesinin" ise II olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bu noktada yanıtlanması gereken ilk soru, Davacının, atama öncesi, İdari İşler Şube M-üdürü olmak için gerekli nitelikleri haiz olup olmadığı sorusudur.

Bu soru açısından olaya bakıldığında karşıma, 73/91 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın II'nci Cetvelindeki Vakıflar İdaresi İda-ri İşler Şube Müdürü Kadrosu Hizmet Şeması çıkmaktadır. Anılan hizmet şeması şu şekildedir:
"
VAKIFLAR İDARESİ
İDARİ İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ KADROSU
HİZMET ŞEMASI

Kadro Adı :İdari İşler Şube MüdürüHizmet Sınıfı :Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı (Ü-st Kademe Yöneticisi Sayılmayan Diğer Yöneticiler)Derecesi :II (İlk Atama ve Yükselme Yeri)Kadro Sayısı :1Maaş :Barem 17A
I. GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI:
(1)Genel Müdür'e ve ilgili Genel Müdür Muavinine karşı soru-mlu olarak İdari İşler Şube Müdürlüğünü yönetir.
Görev sahası içindeki Yasa, tüzük, yönetmelik ve sair mevzuat tasarılarını, Hukukçu ile istişare ederek hazırlanmasını sağlar.(2)Yıllık faaliyet program ve rapor tasarılarının hazırlanmasını; ve İdarenin- tüm personel işlerinin organizasyon ve koordinasyonunu sağlar; personel politikasının saptanmasında Genel Müdürlüğe yardımcı olur. Personelin özlük haklarına ve disipline ilişkin mevzuatın uygulanmasını sağlar ve bu uygulamayı izler;(3)Genel Müdürlüğün- dosyalama, arşiv ve muhaberat işlerinin organize edilip yürütülmesini sağlar; İdari İşler Şube Müdürlüğü ile ilgili muhaberatı yürütür; İdarenin halkla ilişkilerinin geliştirilmesinde Genel Müdürlüğe yardımcı olur; ve (4)Amirleri tarafından verilen diğ-er görevleri yerine getirir.

II. ARANAN NİTELİKLER:
(1)İdari ilimler, hukuk, işletmecilik veya iktisatla ilgili bir fakülte, akademi veya dengi bir yüksek okulu bitirmiş olmak;(2)Vakıflar İdaresi'nde yüksek öğrenim gerektiren Genel Hizmetler Sınıfın-ın veya Özel Hizmetler Sınıfının I. Derecesinde en az 3 yıl çalışmış olmak veya ilk atanma halinde yöneticilik alanında 5 yıllık başarılı hizmet etmiş olmak;(3)Ahkâm-ül Evkaf'ı ve Vakıfları ilgilendiren diğer mevzuatı çok iyi bilmek;(4)İyi derecede -İngilizce veya geçerli yabancı bir dil bilmek;(5)Kendisine bağlı personeli idare kabiliyetini haiz olmak;(6)Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu'nca yapılacak sınavlarda başarılı olmak;(7)Aranan niteliklerde eşitlik halinde Vakıfla-r İdaresi'nde çalışanlar tercih edilir."
Hizmet şemasında yer alan aranan niteliklerin ikinci maddesi incelendiğinde, öncelikle, Genel Hizmetler Sınıfının veya Özel Hizmetler Sınıfının Birinci Derecesinde en az üç yıl çalışmış olma koşulu ile karşılaşılm-aktadır. Davacının, atama öncesi, Genel Hizmetler Sınıfında, II'nci Derecede çalıştığı göz önüne alındığında, Davacının, bu nitelikte olmadığı ve 28/9/2010 tarihli kararla yapılan atama işleminin de, bu kapsamda yapılmadığı düşünülebilir hale gelmektedir. -Aranan niteliklerin ikinci maddesinin devamı "veya ilk atanma halinde yöneticilik alanında 5 yıllık başarılı hizmet etmiş olmak" şeklindedir.Bu düzenleme göz önüne alındığında, Davacının yöneticilik alanında 5 yıllık başarılı hizmet verip vermediği sorusun-un yanıtlanması gereği ile karşılaşılmaktadır.

Olgulardan görüleceği üzere, Davacı, Sendika Genel Sekreterliği yapmış bir kişidir ve bunun süresi de 5 yılın üzerindedir. Burada önemli olan, Sendika Genel Sekreterliğinin "yöneticilik alanında" yapılmış bir- hizmet sayılıp sayılama-yacağıdır. Bu soruya yanıt verebilmek için ise herşeyden önce Yasada geçen "yöneticilik alanında" deyişinin yorumlanması gereklidir.

YİM 218/90 Dağıtım 32/92'de:
" 1981 Tüzüğündeki hizmet şemasında Klinik Şefi
mevkiinin yüksel-me yeri olarak gösterildiği ve aranan nitelikler arasında bir alt derecede en az 3 yıl çalışmış olmak koşulu olduğu ve sadece kamu görevlileri adaylarının müracaat etme hakkı bulunduğu halde, 59/89 sayılı Yasada "Yükselme Yeri" yerine "İlk Atanma ve Yüksel-me Yeri" olarak değiştirilerek, eskisine benzer bir düzenleme yapılmayıp "sağlık servislerinde en az 10 yıl çalışmış olmak" gibi genel bir koşul konulduğu dikkate alındığında, makul olarak yasa koyucunun niyetinin Klinik Şefi mevkiine dıştan başka deyişle- kamu hizmetinde olmayan adayların da müracaat etmelerine olanak tanımak istediği sonucuna varmak gerekir. Aksi takdirde yasa koyucu 56/89 sayılı Yasada Klinik şefi mevkii ilk atanma ve yükselme yeri olarak gösterilmiş olmasına rağmen bir alt derecede 3 yı-l çalışmış olmak veya kamu hizmetinde çalışmış olmak gibi açık ve seçik bir koşul koyabilirdi.

Müstedaaleyh ile ilgili şahıs Yasada Klinik Şefi mevkii için yabancı bir ülkenin üniversite hastahanesinde Yrd. Doçent, Doçent veya Profesör olarak çalışanları-n müracaat etmelerine olanak sağlamak için bu mevkiin ilk atanma ve yükselme yeri olarak gösterildiğini, Yrd. Doçent, Doçent veya Profesör olmayan adaylarda ise Devlet'in sağlık servislerinde, başka bir deyişle kamu hizmetinde 10 yıl çalışmış olmak koşulu -arandığını ve hizmet şemasındaki bu koşulun bu şekilde yorumlanması gerektiğini savundu. Bu görüşü paylaşmamıza olanak yoktur. Yasa koyucunun niyeti bu olmuş olsaydı bu niyetini, Yrd. Doçent, Doçent veya Profesör adayların dışındaki adayların, 1981 Tıp ve- Sağlık Dairesi Kadrolarının Hizmet Şemaları Tüzüğünde olduğu gibi, kamu hizmetinde olmaları gerektiğini açık ve seçik bir şekilde belirleyen bir düzenleme yapmak için herhangi bir neden yoktur. Kanımızca yasa koyucu muhtemelen, kamu hizmetinde Klinik Şefi- mevkii için yeterli aday bulunmadığını dikkate alarak 1981 Tüzüğünden farklı bir düzenleme yönüne gitmiş ve sağlık servislerinde 10 yıl çalışmış olmak gibi genel bir koşul koymak suretiyle Klinik şefi mevkiinin kamu görevinde olan adaylara olduğu kadar, k-amu hizmetinde olmayan adaylara da açık olmasını istemiştir."
denilmiştir.

Huzurumdaki mesele incelendiğinde, yasa koyucunun, anılan hizmet şemasında da genel bir koşul koyduğu, daha açık bir deyişle "yöneticilik alanında" dediği gerçeğiyle karşılaşıl-mak-tadır. Yalnızca kamu hizmetindeki yöneticilik esas alınmak istense bunun rahatlıkla ve açıkça kaleme alabileceği tartışmasız olduğundan, oysa yasa koyucu belirtildiği üzere, bu yönde hareket etmediğinden, "yöneticilik alanında" kavramını sırf yönetim huku-ku alanındaki yöneticiliği kapsar şekilde yorumlamak mümkün olamamaktadır. Aynı yaklaşım nedeniyle, yani yasa koyucunun "yöneticilik alanında" demekle kapsamı çok genel bir alana yaymış olmasından dolayı da, yöneticilik sayılabilecek her türlü işi veya çal-ışmayı bu alan içerisinde değerlendirmek kaçınılmaz olmaktadır.

13/71 sayılı Sendikalar Yasası'nın 2'nci maddesinde:
"İdare Heyeti", ismi ne olursa olsun, bir sendikanın işlerinin merkezi idaresi ile mükellef heyeti ifade eder ve herhangi bir sendikanın- sekreter ve veznedarını da kapsar.
Ancak, bir konfederasyonun ödenekli bir memuru herhangi federasyon veya sendikanın idare heyetinde veya bir federasyonun ödenekli bir memuru herhangi bir sendikanın idare heyetinde görev alamaz.

şeklinde tanımlanmıştır.-

Anılan düzenlemeden anlaşılacağı üzere, Sendika Genel Sekreteri, sendika işlerinin merkezi idaresi ile yükümlü kişilerden birisidir. Kısacası idarecidir.

Yasa koyucunun yukarıda yorumlanan "yöneticilik alanında" şeklindeki genel düzenlemesi göz önüne a-lındığında, idareci olan, yani yöneticilik hizmeti sayılan Sendika Genel Sekereterliği görevini yapmış bulunan Davacının, bu kapsamda değerlendirilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Daha açıkçası Davacı, 28.9.2010 tarihli atama kararı öncesinde yöneticilik alanın-da 5 yıllık hizmet vermiş bir kişi olduğundan, anılan atama kararı öncesi atanma için gerekli nitelikleri haiz görünmek-tedir. Huzurumdaki meselede Davacının sendikal yöneticilik hizmeti sırasında başarılı olup olmadığı ise tartışılma-dığından, bu hususun- bir önemi bulunmamaktadır. Bunların doğal sonucu ise, 28.9.2010 tarihli atama kararının hukuka uygun alındığı, diğer bir deyişle hukuka uygun konumdaki 28.9.2010 tarihli kararı geri alan veya iptal eden 10.6.2013 tarihli dava konusu kararın sırf bu neden-le hukuken sakat olduğudur.

Son olarak belirtmekte yarar vardır ki, yukarıda alıntılanan YİM 218/90 sayılı karardaki yaklaşım çerçevesinde olay incelendiğinde, Davacının, hizmet içinde olmasına karşın, yükselme yerine, ilk atanma yöntemi ile de anılan kad-roya atamasının yapılabileceği ortaya çıkmaktadır.

Belirttiklerime bağlı olarak Talep Takririnin (A) paragrafı uyarınca karar üretilmesi gereği bulunmaktadır. Talep Takririnin (B) paragrafındaki talep, anılan sonuçla doğrudan bağlantılı olduğundan, (B) pa-ragrafı kapsamında karar vermek de kaçınılmaz hale gelmektedir.

28.9.2010 tarihli atama kararının, Davacı o tarihte atandığı mevki için gerekli nitelikleri haiz olduğundan hukuka uygun bulunduğu, bu nedenle dava konusu kararın hukuka aykırı olduğu değerl-endirmesine karşın, olası bir istinafı göz önüne alarak, mesele ile ilgili diğer iddialara da cevap vermeyi bu safhada uygun görmüş bulunmaktayım. Bu açıdan öncelikle belirtmek isterim ki, yukarıda da belirttiğim üzere, 10.6.2013 tarihli kararın gerekçesi;-
"İdari İşler Şube Müdürü münhal mevkiine atanan Ali
Yeltekin'in Özel Hizmetler Sınıfının II.Derecesinde
çalışmış olması nedeniyle münhâl mevkiide bulunan İdari
İşler Şube Müdür mevkiine atanmasının uygun olmadığı
yapılan araştırmalarda tespit edil-miştir. "

şeklindedir.

Gerekçeden anlaşıldığı gibi, ilgili karar aslında alternatif nitelik olarak belirlenmiş "ilk atanma halinde yöneticilik alanında 5 yıllık başarılı hizmet etmiş olmak" koşulu hiç incelenmeden ve Davacının bu kapsama girip girmediği- değerlendirilmeden, yalnızca birinci derecede üç yıl çalışmış olmak koşulunun yerine getirilmediğinden hareketle verilmiştir. Oysa davada tartışıldığı üzere, esas sorun, Davacının Sendika Genel Sekreterliğinin yöneticilik sayılıp sayılamayacağıdır. Bu hal-iyle olay değerlendirildiğinde, gerekçe noktasından da dava konusu kararın sakat olduğu görülmektedir.

Olayda makûl sürenin geçip geçmediğinin de, Sendika Yöneticiliğinin, Yasada geçen "yöneticilik alanında" sayılmaması halinde, Davacının atama işlemi, hu-kuka aykırı bir karar sonucu elde edilmiş leyhe bir işlem halini alacağından dolayı, yanıtlanması gereklidir.

Yukarıda belirtilenlerden anlaşılacağı üzere, 10.6.2013 tarihli karar, 28.9.2010 tarihli karardan 2 yıl 8 ay gibi bir zaman geçtikten sonra alın-mıştır. Makûl süre geçtiğinde, leyhe hukuka aykırılığın korunması genel bir doğrudur. Ancak huzurumdaki meselede gözden kaçırmamak gereklidir ki, Davacının yapmış olduğu sendika yöneticiliği yöneticilik alanında sayılmadığı takdirde, Davacı, gerekli niteli-kleri taşımadığı bir konumda iken terfi ettirilmiş sayılacaktır. Diğer bir deyişle Yasada belirlenmiş niteliği taşımayan Davacının elde ettiği bir statüden söz edilecektir. Böylesi bir statünün korunması, elde edilen kişisel kazanımdan çok, kamuya etki ede-n bir işlem olduğundan mümkün olamayacaktır. Diğer bir anlatımla, aradan geçen süreye karşın, geri alma kararı verilmesi bu yaklaşım nedeniyle hukuka uygun sayılacaktır.
Sonuç olarak;
Davalıların, 10/6/2013 tarihinde karar:K/180/2013 diye tarif edilen ve -Davacının 28/9/2010 tarih ve K/262/2010 sayılı karar ile İdari İşler Şube Müdür Mevkiine yapılan atanmasını iptal eden ve/veya geri alan kararının ve buna bağlı yapılan işlemlerinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına; ve ay-rıca,

Davalıların iptal kararından sonraki, Davacının statüsünü sürekli memur ve/veya mevkisini Evkaf Memuru I Y.Ö olarak belirleyen kararının veya işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına;

karar verilir.

Talep Takr-irinin (C) paragrafındaki talep ret ve iptal edilir.

Dava masrafları Davalı No.1 tarafından Davacıya
ödenecektir.
Tanju Öncül
Yargıç
17 Eylül, 2015











16






Full & Egal Universal Law Academy