Yüksek İdare Mahkemesi Numara 152/1992 Dava No 11/1994 Karar Tarihi 28.06.1994
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 152/1992 Dava No 11/1994 Karar Tarihi 28.06.1994
Numara: 152/1992
Dava No: 11/1994
Taraflar: Perihan Toygan ile Kamu Hizmeti Komisyonu vd
Konu: Münhal mevkiye atama kararını iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.06.1994

-D.11/94 YİM 152/92

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Celâl Karabacak, Nevvar Nolan, Gönül Erönen.

Müstedi: Perihan Toygan, Le-fkoşa.
ile
Müsetdaaleyhler: 1. KKTC Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyle KKTC.
2. KKTC Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyle KKTC.
A r a s ı n d a.

Müstedi- namına: Avukat Hüseyin Celâl adıan Avukat Tanju Öncül.
Müstedaaleyhler namına: Kıdemli Savcı Müjgan Irkad.
İlgili Şahıs hazır değil.


H Ü K Ü M

Celâl Karabacak: Kamu Hizmeti Komisyonu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları kadr-olarında bulunan 17A maaş baremli, Yöneticilik Hizmetleri (Üst Kademe Yöneticisi Sayılmayan Diğer Yöneticiler) Sınfı, II. Derece Müdür Muavini mevkiinin münhal olduğunu ve bu mevkii için uygun adaylardan dilekçe kabul edildiğini duyurmuştur.

Söz konusu d-uyuru üzerine, Kültür Dairesinde Kültür Hizmetleri Sınıfı, I. Derece Kültür Merkezi Yönetmeni olup Barem 15-16 üzerinden maaş çeken Perihan Toygan ve Kıbrıs Devlet Tiyatrolarında III. Derece, II. Sınıf Sanatçı olan Çetin Özen mezkûr münhale müracaat etmişl-erdir.

Kamu Hizmeti Komisyonu, 3.7.1992 tarihinde yaptığı toplantıda konuyu görüşmüş ve yukarıdaki adaylardan Çetin Özen'ı 27.7.1992 tarihinden itibaren Kıbırs Türk Devlet Tiyatroları II. Derece Müdür Muavini mevkine atanmaya karar vermiştir. Gerekli for-malitelerin tamamlanmasını müteakip çetin Özen'in atanmasını kesinleştiren Kamu Hizmeti Komisyonu, 31.7.1992 tarihinde Perihan Toygan'a da bir yazı göndererek müracaat ettiği mevkiye atanmasına imkân görülmediğini bildirmiştir.

Söz konusu yazı üzerine Pe-rihan Toygan, 18.8.1992 tarihinde bu başvuruyu dosyalamış ve Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları II. derece Müdür Muavini mevkiine kendisinin yerine Çetişn Özen'in atanmasını öngören Kamu Hizmeti Komisyonu kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herha-ngi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.

Müstedaaleyhler de 12.12.1992 tarihinde başvruuya itirazname dosyalamış ve özetle söz konusu kararın doğru ve yasal olduğunu iddia ederek başvurunun reddedilmeisni istemişlerdir.
-
Başvuruya İlgili Şahıs olarak katılan Çetin Özen, ayrı bir itirazname dosyalamamış ancak Müstedaaleyhlerin yukarıda özeti evrilen itiraznamesini aynen benimsemiştir.

Dosya duruşma için henüz tekemmül etmeden önce Müstedi, Üçlü Atama Kararnamesi ile 4.2-.1994 tarihinden itibaren ileride herhangi bir sebep gösterilmeden görevinden alınması koşulu ile Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü mevkiine atanmış ve atandığı tarihten itibaren de bu mevkiin baremi olan 18A üzerinden maş almağa başlamıştır.

Müstedi-nin başvruusunun duruşmasına 18.3.1994 tarihinde başlamıştır. İlgili belgelerin emare 1-31 oalrak Mahkemeye sunulmasından sonra Müstedaaleyhler namına Mahkemede buluna Savcı, Müstedinin Üst Kademe Yöneticisi atanmakla artı söz konus başvuruda meşru menfaat-ının kalmadığını iddia ederek itiraznamede olmayan bu konunun öncelikle ele alıanrak karara bağlanması için müracaatta bulunmuştur. Savcı tarafından yapılan bu müracaata Müstedinin karşı çıkmaması ve Mahkemenin de müracaatı uygun bulması sonucu meşru menfa-at konusunun dinlenmesine geçilmiştir.

Taraflar, meşru menfaat konusunda herhnagi bir tanık çağırmamış ve sadece Mahkemeye hitap etmekle yetinmişlerdir.

Savcı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, Yüksek İdare Mahkemesinde bir başvurunun ileri gidebilme-si için Müstedinin meşru bir menfaatinin olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmesi gerektiğini, yerleşmiş idare hukuku prensiplerine göre de meşru menfaatın hem başvurunun dosyalandığı zaman hem de başvurunun duruşma aşamasında mevcut olması gerektiğin-i, II. Derece Müdür Muavini mevkiine müracaat eden fakat Kamu Hizmeti Komisyonunca bu mevkiye atanmayan Müstedinin başvuruyu dosyaladığı tarihte meşru bir menfaatının bulunduğu kabul edilmekle beraber, 4.2.1994 tarihinde barem 18A ile Üst Kademe Yöneticile-ri Yasası kapsamındaki Kıbrıs TürkDevlet Tiyatroları Müdür mevkiini kabul edip bu mevkiye atanan Müstedinin daha alt seviyedeki Müdür Muavini mevkini mevkii ile ilgili olarak başvurusunu yürütmesinde meşru menfaatı kalmadığını, çünkü başvuru neticesinde Mü-stedinin eline herhangi birşey geçmiyeceğini, Yüksek İdare Mahkemesinin de YİM 89/84 (D.15/85) sayılı başvuruda bu doğrultuda karar verdiğini, 1985 yılına verilen ve o tarihten itibaren uygulanan bu içtihat kararının doğru olduğunu, ortada bu kararın değiş-tirilemsini gerektirecek bir neden bulunmadığını iddia etmiş ve duruşma aşamasında meşru menfaatı bulunmayan Müstedinin başvurusunun ileri gitmeyip bu safhada Mahkemece reddedilmesini istemiştir.

Öte yandan Müstedi avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyan-ında, Müstedaaleyhlerin de kabul ve teslim ettikleri gibi Müstedinin başvurusunu dosyaladığı tarihte meşru menfaatının bulunduğunu, hakkı olduğu halde müracaat ettiği mevkiye atanmamakla aradaki maaş farklarını kaybeden Müstedinin bu maddi kaybının devam e-ttiğini, kaldı ki atanmasından itibaren 2 yılını doldurmadan müdürlük görevinden alındığı takdirde de eksi göervine iade edileceğinden yine de mÜdür Muavini mevkiinin maaşından yoksun kalacağını, tüm bu söylenenler ışığında Müstedinin meşru menfaatının hal- daha devam ettiğini, bir an için Müstedinin duruşma gününde meşru menfaatı kalmadığı farzedilse dahi bu konudaki içtihatların değiştirilerek başvurunun dosyalanması zamanında mevcut olan meşru menfaatını yeterli sayılması egrektiğini, nitekim TC Danıştayı-nın duruşma gününde de meşru menfaat bulunması gerektiği yöündeki içtihadını zaman zaman değiştirerek başvruunun dosyalanması aşamasındaki meşru menfaatı yeterli saydığını iddia etmiş ve ön itirazın reddedilerek başvurunun esasına girilmesini istemiştir.
-
KKTC Anayasasının 152. maddesi uyarınca Yüksek İdare Mahkemesine başvuru dosyalanabilmesi, yakınma konusu yapılan yürütsel veya yönetsel karar veya işlem veya ihmalin Müstedinin meşru bir menfaatını olumsuz yönde ve doğrudan ddoğruya etkilenmesine bağlı-dır.

Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları isimli yapıtında, cilt III, sayfa 1782'de meşru menfaat koşulunun yerine getirilme zamanı ile ilgili olarak aynen şunları söylemiştir.

"Menfaatın halen mevcut olması, davanın ikamesi v-e hiç olmazsa inatcı zamnında mevcut ve tahakkuk etmiş olması demektir. İleride husulu melhuz olan, üşünülen, ihtimal dahilinde bulunan bir menfaat iptal davası açmak salâhiyeti vermez."

Yüksek İdare Mahkemesi, YİM 49/77 sayılı Hüseyin Hasan Türk ile KTF-D arasındaki başvuruda, sayfa 2'de bu konuda şöyle demiştir:

"İdare hukuku ilkelerine göre ve Türiye'de idare mahkemelerinde uygulanan ilkelre göre meşru menfaatın gerek başvurunun yapıldığı gün ve grek başvurunun duruşmasının yapıldığı günde varolması ge-rekir. meşru menfaatn sadece başvurunun yapuldığı gün varolması kafi değildir. Meşru menfaatın başvurunun duruşma gününde de varolması gerekir."

Yukarıda belirtilenlerden açıkça görülebilceği gibi, gerek öğreti gerekse tatbikat meşru menfaatın hem başvur-unun dosyalandığı zaman, hem de başvurunun işitilme aşamasında mevcut olması gerektiği görüşüdedir. Bu görüş, daha sonra Yüksek İdare Mahkemesinin birçok kararında da tekrarlanmıştır. Örnek vermek gerkirse, YİM/İstinaf 24/87 (D.4/89) ile YİM/İstinaf 33/89 -(D.10/91) gösterilebilir.

Müsetdi avukatı, Yüksek İdare Mahkeemsinin YİM 49/77 sayılı içtihat kararında belirttiği ve meşru menfaatın baaşvurnun duruşma gününde de varolması gerektiği hususundaki prensibin yanlış olduğunu iddia etmiş ve Mahkememizi konu -kararı yeniden gözden geçirerek bu prensibi değiştirmeye davet etmiştir.

Bilindiği gibi Yüksek İdare Mahkemesi, daha önce vermiş olduğu kararlara bağlı kalmakta ve bu karaları kolay kolay değimemektedir, meğerki, kararın değiştirmesi için ortada iyi sebe-pler bulunmuş olsun. Müstedi avuaktının yukarıda söyledikleri ışığında konuyu yeniden gözden geçirdik. Bu konuda Yüksek İdare Mahkemesinin YİM 49/77 sayılı içtihat kararında vazettiği ve merşu menfaatn başvurunun duruşma gününde de varolması gerektiği husu-sundaki prensibin değiştirilmesini gerektirecek ortada herhangi bir iyi sebebin bulunduğuna ikna olmadık. BU durumda, konu prensip uyarınca Müstedinin hem başvuruyu dosyladığı zaman, hem de başvurunun duruşma gününde meşru menfaatının bulunması gerekmekted-ir.

Şimdi de yukarıda belirtilenler ışığında Müstedinin hem başvuruyu dosyaladığı zaman, hem de başvurunun duruşma aşamasında meşru menfaatının mevcut olup olmadığını incelemeye çalışacağız.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrolaro II. Derece Müdür Muavini münha-l mevkii için aranan asgari nitelikleri haiz olup konu münhale müracaat eden, fakat Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından bu mevkiye atanmayan Müstedinin, bu başvuruyu dosyaladığı 18.8.1992 tarihinde meşru menfaatının buludnuğuna kuşku yoktur. Nitekim, Mahkeme-de bulunan Savcı da, yerinde bir yaklaşıımla bu hususu hitabesi esnasıda kabul ve teslim etmiştir. Başvurunun dosyalandığı tarihte varolan meşru menfaat acaba başvurunun duruşma günü olan 18.3.1994 tarihinde de mevcut muydu? Bu husus taraflar arasında ihti-lâf konusudur. Savcı, Müstedinin 4.2.1994 tarihinde barem 18A ile Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdür mevkiini kabul edip bu mevkiye atanmakla YİM 89/84 (D.14/85) sayılı içtihat kararı uyarınca daha alt seviyedeki II. Derece Müdür Muavini mevkii ile ilgil-i olarak başvurusunu ileri götürmesinde meşru menfaatı kalamdığını iddia ederken; Müstedi avukatı, meşru menfaatının duruşma gününde de devam ettiğini savunmaktadır.

Savcının atıfta bulunduğı YİM 89/84 (D.15/85) sayılı başvuruda Müstedi; Gümrük ve Rüsuma-t Daiersinde münhal bulunan 17A maaş baremli Müdür Muavini (dari) mevii ile Müfettiş (Müdür Muavini) mevkine müracaat etmişti. Konu mevkilere müracaat eden tüm adayları değerlendiren Kamu Hizmeti Komisyonu, Müstediyi Müfettiş (Müdür Muavini) İlgili Şahısla-rı Müdür (İdari) mevkiine atayan Kamu Hizmeti Komisyonu kararlarını başvuru konusu yapmıştı. Ancak Müstedi, duruşmanın başlamasından önce Üçlü Atama Kararnamesi ile 18 A maaş baremli Serbest Liman ve Bölge Müdür mevkkine atanmıştı. Müstedinin bu tarihten s-onra ve duruşma gününde meşru menfaatı bulunmadığı doğrultusunda Müstedaaleyhler ile İlgili Şahıslar tarafından yapılan ön itirazı dinleyen Yüksek İdare Mahkemesi, kararının 3. ve 4. sayfalarında, bu konuda aynen şunları söylemiştir:

"Müstedinin başvurusu-nun durşmasının yapıldığı günde başvuru konusu mevkiden daha üst bir mevki işgal ettiği bir gerçektir. Bizi düşündüren husus daha üst bir mevkide görev yapmakta olan bir kişinin daha alt düzeyde bir mevkiye münhal olması halinde müracaat edip edemiyeceği -ve müracaat edebilmesi ve bu bu mevkiinin ona teklif edilmesi halinde bu teklifi kabul etmek durumunda bulunup bulunmayacağıdır.

Bir üst mevkiye layık görülüp de ortaya atanan veya terfi edilen bir kamu görevlisinin daha alt düzeyde münhal bulunan bir me-vkiye talip olduğunu ilk defa duyduğumuzu itiaf etmemiz gerekir. Böyle bir durumun normal olarak eşyanın tabiatına aykırı olduğu cihetle, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasınca düzenlenmiştir. Sadece Yasanın 75. maddesi bir sınıftan diğer sınıfa geçme hall-erinde bundan yararlanmak isteyen kamu görevlilerinin müracaat edecekleri mevkilerin halen tuttukları mevkiler ile eşit veya onlardan daha yüksek olmalarını şart koşar, 53/77 sayılı Üst Kademe Yöneticileri Yasaı da bu gibi hallerde sükuttur. Sözü edilen 53-/77 sayılı Yasa bir Üst Kademe Yöneticisinin nasıl atancağını ve atndıktan sonra bu mevkiyi nasıl yitireceğini düzenlemekte bu düzeleme içinde bir Üst Kademe Yöneticisinin atandığı Üst Kademe Yöneticisi mevkiinden kendi istediği ile ayrılabileceği hususu y-er almaktadır. Tabiatıyle böyle bir kişi Yasanın öngördüğü şekilde mevkiinden alınabilir ancak böyle bir durumun nasıl olması halinde Üst Kademe Yöneticisinin, kendisini atayan Bakanın döneminde alınması halinde eski görevine, aksi takdirde, müşavirlik mev-kiine getirilmesi gerekir. Burada üzerinde durulacak husus Üst Kademe Yöneticisi atanan müstedi durumunda olan bir kişinin kendi isteğ ile ve bir hak olarak bu görevden affedilmesini isteyip isteyemeyeceğidir.

Kamu görevinde asıl olan, göevin gerektirdiğ-i yükümlülükler ve bunları e iyi şekilde yerine getirecek olan ehil kişilerin atanmasıdır. İdare, müstediyi Üst Kademe Yöneticisi mevkiine layık görmüş, müstedi de yapılan teklife olumlu yanıt verdikten sonra bu mevkiye atanmıştır. Kanaatimizce müstedinin- bu mevkiye atanmasıyle oradan ayrılması sadece 53/77 sayılı ve 7/79 sayılı Yasaların cevaz vermesi ile mümkündür. Daha evvel söylendiği gibi sözü edilen yasaların herhangi birisi müstediyi istediğine bağlı oalrak işgal ettiği mevkiden ayrılıp daha düşük b-ir mevkiye geçmesine hak oalrak cevaz vermemektedir. Durum bu merkezde olduğuna göre başvurusunda muvaffak odluğu ve konu mevkiin münhal ilân edildiği varsayılsa bile mevcut yasal durum muvacehesinde müstedihalen işgal etmekte olduğu mevkii doalyısıyle mün-hal ilân edilecek müfettiş muavini (İdari) mevkiine müracaat etmesi olanaksızdır. Müracaat edemeyeceğine göre de onun konu mevki açısından en azından duruşmanın yapıldığı tarihte meşru menfaatının varolduğu söylenemez."

-Yukarıda alıntısı yapılan içtihat kararına göre, bir üst düzeydeki tayini kabul etmiş olan bir kamu görevlisi, daha alt bir kadroya atanamayacağı cihetle, daha alt kadro ile ilgili yapmış olduğu başvruuyu yürütmesinde herhnagi meşru bir menfaatı bulunmam-aktadır. Konu içtihat kararı ile biz de hemfikiriz ve bu kararı aynen benimseriz.
-
Huzurumdaki başvurunun ihtilâfsız olgularına göre Müstedi, II. Derece Müdür Muavini mevkii ile ilgili başvurusunu dosyaladıktan sonra ve duruşma tarihinden önce Üçlü Atama Kararnamesi ile Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü mevkiini kabul edip bu mevki-ye atanmıştır. Yuakrıdaki içtihat kararında söyleneler ışığında Müstedi, artık daha alt seviyesindeki II. Derece Müdür Muavini mevkiine atanamaz. Müstedi konu mevkiye atanamayacağınıa göre, haliyle bu mevkiin maaş ve diğer menfaatlerinden de yararlanamıyac-aktır. Bu durumda, başvuru Müstedi lehine sonuçlansa bile eline herhangi birşey geçmeyecek olan Müstedinin meşru bir menfaatı bulunduğundan söz edilemez.

Sonuç oalrak, Müstedaaleyhler tarafından yapılan ve Müsetdinin duruşma gününde meşru bir menfaatı bu-lunmadığı hususundaki ön itiraz kabule dilir ve başvuru, meşru menfaat yokluğu nedeniyle reddolunur.

Usulüne uygun oalrak yapılacak bir istida üzerine Mukayyit tarafından takdir edilecek masraflar Müstedi tarafından ödenecektir.


(Celâl Karabacak) - (Nevvar Nolan) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

28 Haziran 1994



-


-7-



-


Full & Egal Universal Law Academy