Yüksek İdare Mahkemesi Numara 15/2009 Dava No 8/2010 Karar Tarihi 25.02.2010
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 15/2009 Dava No 8/2010 Karar Tarihi 25.02.2010
Numara: 15/2009
Dava No: 8/2010
Taraflar: Aytaç Canalp ile KKTC Başbakanlığı vasıtasıyla İçişleri Bakanlığı ve diğerleri arasında
Konu: Taş Ocağı izninin uzatılmaması - Bakanlar Kurulu kararı ile taş ocağından elde edilecek malzemenin Karpaz Gate Marinanın inşaatında kullanıması, yönlendirme ve denetiminin Jeoloji ve Maden Dairesine verilmesi - Davacının kararın iptali için dava açması - Davacının meşru menfaatinin bulunmadığı nedeniyle istinafın reddi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.02.2010

- D.8/2010 YİM:15/09

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152.Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Talât D.Refiker, Narin F.Şefik.

Davacı:Aytaç Canalp, Bahçeler Sokak, no.73 Mehmetçik, İske-le
-ile-
Davalı:1.KKTC Başbakanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
2.KKTC İçişleri Bakanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
3.KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı vasıtasıyle
KKTC,Lefkoşa
4.Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC,
Lefk-oşa
5.Karayolları Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC,
Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı namına:Avukat Şefik Aşçıoğulları
Davalılar namına: Savcı Emine Tayfunsel.

----------
K A R A R

Şafak Öneri:Bu başvuruda Mahkemenin kararını Sayın Yargıç Talât- D.Refiker okuyacaktır.

Talât D.Refiker: 13.7.1992 tarihinde kendisine verilen Taş Ocağı İşletme izni ile Karpaz Bölgesindeki Yeni Erenköy'de Taş Ocağı İşletmeciliğini yapan ve 2005 yılına kadar bu izni uzatılan, "2004 Karpaz Bölgesi Planlama sınırı için-de Denetim ve Geliştirme Emirnamesinin" 21'nci maddesine göre dava konusu Taş Ocağının da dahil olduğu bu Emirname kapsamındaki Taş Ocaklarının izinlerinin uzatılamayacağı belirtilmiş olmasına karşın 16.1.2008 tarihinde yayınlanan 2008 "Karpaz Bölgesi Pla-nlama sınırı içinde Denetim ve Geliştirme (Değişiklik) Emirnamesi" ile Geçici 1.'nci madde konmak suretiyle yukarıda zikredilen Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce işletme izni olan Taş Ocaklarının izinlerinin belli koşullarla 1 yıl süre ile uzatılmas-ına imkân sağlanması bağlamında Davalı no:4 ile yaptığı 18.1.2008 tarihli bir protokol ile işletme ruhsatı bir yıl uzatılan, 18.1.2009 tarihinde ise bu sürenin hitam bulması üzerine yeniden süre uzatma cihetine gidilmeyerek 21.1.2009 tarihli ve S (K-11) 2-91-2009 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile konu Taş Ocağından elde edilecek malzemenin Karpaz Gate Marina'nın inşaatında kullanılması, yönlendirme ve denetiminin ise Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürlüğüne ait olması koşulu ile bir yıllığına Karayolları Da-iresi Müdürlüğüne verilmesi üzerine, Davacı tarafından Davalılar aleyhine ikâme edilen bu davada yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Bakanlar Kurulu Kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi iste-minde bulunmuştur.

Davalılar ise Davacının mezkûr iddialarına mukâbil dosyaladıkları Müdafaa Takririnde, Davacının yukarıda belirtildiği şekilde Taş Ocağı işletme izninin 18.1.2009 tarihinde son bulması ve yeniden uzatma cihetine gidilmemesi üzerine, Bak-anlar Kurulu 21.1.2009 tarihinde dava konusu kararı aldığını ve bu bağlamda Davacının geçmişte işletmeciliğini yaptığı bu Taş Ocağı ile yasal bir bağının kalmadığını ve buna bağlı olarak bu davanın ikâmesinde meşru menfaatının bulunmadığı iddia edilmektedi-r.

Hemen belirtmeliyiz ki, gerek Talep Takririnde ve gerekse Müdafaa Takririnde yer alan bu olgular ihtilâfsızdır ve taraflarca da kabul edilmektedir.

Yukarıda temas edilen olgulardan ise Davacının konu Taş Ocağındaki fiili tasarrufunun, süresi sona e-ren bir protokoldan kaynaklandığı; yakınma konusu yaptığı kararın iptal edilmesinin Davacıya bir yararının olamayacağı; dava konusu Bakanlar Kurulu kararının süresinin 1 yıl olduğu ve bu sürenin 21.1.2010 tarihinde hitam bulduğu, davanın dosyalandığı 2.2.2-009 tarihi itibarıyle yürürlükte olan bu kararın davanın duruşmasına başlandığı tarih olan 3.2.2010 tarihi itibarıyle yürürlükte olmadığı anlaşılmaktadır.

Yasal tasarruf olmadığı sürece fiili tasarrufun Davacıya bir hak bahşetmeyeceği; yürürlükte olmayan- bir idari kararın iptal edilmesinde ve keza yakınma konusu yapılan kararın Davacıya bir yarar sağlamaması halinde meşru menfaatten bahsedilemeyeceği ve Mahkemenin duruşma gününde yürürlükte olmayan bir karar veya işlem için herhangi bir karar veremeyeceği- birer hukuki prensip olarak Mahkememizin birçok kararında belirtilmiştir. Bunlardan bazılarını zikretmekte ve bahsi geçen prensiplerin yer aldığı kararlardan alıntılar yapmakta yarar görmekteyiz:

Yüksek İdare Mahkemesinin YİM 147/86 (D.4/89) sayılı kara-rında "Fiili Tasarruf" hakkında şöyle denilmektedir:

"......hukuki bir temele dayanmayan fakat tamamen fiili bir duruma dayanan bu tasarruf Müstediye meşru bir menfaat sağlayamaz ve sağlamamıştır da. Söylenenlerden anlaşılacağı gibi bu meselede Müstedinin- herhangi bir meşru menfaatı yoktur." Ayrıca gör:YİM 3/84.


Duruşma gününde yürürlükte olmayan bir karar hakkında Mahkemenin herhangi bir karar veremeyeceğine ilişkin olan YİM 128/96 (D.26/97) sayılı kararda şu hususlar vurgulanmaktadır:

"Yapılan beyanl-ardan da anlaşılacağı gibi gerek Müstedi, gerekse Müstedaaleyhler ile İlgili Şahsın beyanlarında yürürlükte olmayan bir kararın tartışılamayacağı teslim edilmektedir. Bu hususta daha önce verilmiş olan içtihat kararları özellikle YİM 49/77 ve YİM 97/82'den- belirtilen görüşler dikkate alındığı zaman yürürlükte olmayan bir kararın başvuru konusu yapılamayacağı açık ve sarih olarak belirtilmektedir. Çünkü aynı kararlarda belirtildiği cihetle Anayasanın 152(4) maddesine göre Yüksek İdare Mahkemesinin yetki-sine bakıldığında, karar veya işlemi tamamen veya kısmen onaylayabileceği veya tamamen veya kısmen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilebileceği öngörülmektedir. Her iki halde de yani gerek onaylanması gerek-se hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilebilmesi için başvuru konusu olan karar veya işlemin duruşma gününde geçerli olması gerekmektedir. Aksi takdirde, duruşma gününde geçerli olmayan bir karar veya işlemi onayl-amak herhangi bir anlam taşımadığı gibi aynı şekilde Yüksek İdare Mahkemesinin karar veya işlemin tamamen veya kısmen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar vermesinin de bir anlamı olmayacaktır. Bu durumda duruşma günün-de yürürlükte olmayan bir karar veya işlem için herhangi bir karar verilemez."
Ayrıca gör:YİM 206/96 D.23/01.

Başvurunun talep doğrultusunda sonuçlanması ile Müstediye herhangi bir yarar sağlanamayacağı bağlamında Müstedinin başvuruyu yürütmekte meşru b-ir menfaatinin olmadığı ve başvurunun bu nedenle reddedilmesi gerektiği Yüksek İdare Mahkemesinin YİM 147/89 (D.37/90) sayılı kararında ifade edilmektedir.

Dolayısıyle yukarıda zikredilen kararlarda yer alan hukuki prensipleri davanın ihtilâfsız olan olgu-larına uyguladığımız zaman bu davanın ikâmesinde Davacının meşru menfaatının bulunmadığı ve buna bağlı olarak davanın ret ve iptal edilmesi gerektiği sonucuna varmaktayız.

Bu bakımdan yukarıda belirtilenler ışığında Davacı davasında başarılı olamadığınd-an davası ret ve iptal edilir.

Dava masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez.

Şafak ÖneriTalât D.RefikerNarin F.Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç

25 Şubat,2010




-


4



-


Full & Egal Universal Law Academy