Yüksek İdare Mahkemesi Numara 151/1995 Dava No 23/1995 Karar Tarihi 15.09.1995
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 151/1995 Dava No 23/1995 Karar Tarihi 15.09.1995
Numara: 151/1995
Dava No: 23/1995
Taraflar: Kenan Öztürk vd ile Muhaceret Dairesi
Konu: KKTC’ye giriş yasağının iptali istemi -
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 15.09.1995

-D.23/95 YİM 151/95

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Yargıç Nevvar Nolan Huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Müstedi: 1. Kenan Öztürk, Yeş-ilyurt.
2. Elena Öztürk n/d Elena Negru, Yeşilyurt
ile
Müstedaaleyh: 1. Muhaceret Dairesi vas. KKTC İçişleri Bakanlığı, KKTC.
2. KKTC Bakanlar Kurulu, KKTC vas. Başsavcılık.
- A r a s ı n d a.

Müstediler tarafından Avukat Aytekin Musa.
Müstedaaleyhler tarafından Başsavcı Yardımcısı Muavini Mustafa Arıkan.



K A R A R

Romen uyruklu bir bayan olan Müstedi No.2 ilk kez 1992 yılında KKTC'ye geldi ve ilgili makamın- izni ile artist olarak barlarda çalışmaya başladı. 4.7.1994 tarihinde alınan bir karar ile yasaklı göçmen (prohibited immigrant) ilan edilen Müstedi No.2, 12.7.1994 tarihinde KKTC'den sınır dışı edildi.

KKTC'de sakin ve KKTC yurttaşı olan Müstedi No.1 i-le Müstedi No.2, 1.8.1995 tarihinde İstanbul Beyoğlu Evlendirme Memurluğunda nikâhlanıp evlendiler. Müstedi No.1, 6.8.1995 tarihinde KKTC'ye geldi. KKTC İstanbul Başkonsolosluğundan KKTC'ye giriş vizesi alan Müstedi No.2 de 7.8.1995 tarihinde KKTC'ye geler-ek Ercan Hava Limanından giriş yapmak istedi, ancak Ercan'da görevli muhaceret memuru KKTC'ye giriş yapmasına izin vermedi. Ayni gün Yüksek İdare Mahkemesinde YİM 151/95 sayılı başvuru dosyalandı ve tek taraflı bir istida ile Müstedi No.2'nin başvuru sonuç-lanıncaya dek KKTC'ye giriş ve çıkışlarının serbest bırakılması ve/veya engellenmemesi için bir ara emri talep edildi. Ayni tarihte tek taraflı ara emri istidasını dinleyen Mahkeme, Müstedi No.2'nin KKTC'ye giriş ve çıkışlarında serbest bırakılması ve/vey-a engellenmemesi için geçici bir ara emri verdi. 7.8.1995 tarihinde verilen bu geçici ara emri ile Müstedi No.2 KKTC'ye giriş yaptı.

Müstedaaleyhler ara emrine itiraz dosyalayarak ara emrinin reddedil-mesini, yürürlükten kaldırılmasını talep ettiler. Müs-tedaaleyhler itirazname-lerinde başvurunun 75 günlük hak düşürücü süreden sonra dosyalandığını, Müstedilerin başvurularında haklı olduklarına dair belirtiler bulunmadığını ve Müstedilerin tüm gerçekleri Mahkemeye sunmadan, esasa ilişkin olguları Mahkemenin- bilgisine getirmeden ara emri aldıklarını ileri sürdüler.

Mahkemeye tek taraflı başvurarak Mahkemeden çare isteyen bir kişi, çare istediği konu ile ilgili esasa ilişkin tüm olguları Mahkemenin bilgisine sunmakla yükümlüdür. Tek taraflı bir başvuru üzeri-ne esasa ilişkin tüm olgular Mahkemenin bilgisine sunulmadan ara emri alınır ancak karşı tarafın ara emrine yaptığı itirazda ara emri alınırken bazı esasa ilişkin olguların Mahkemenin bilgisine sunulmadığı öğrenilirse Mahkeme kural olarak, esasa girmeden, -vermiş olduğu emri iptal eder.

R.V. Kensington Income Tax Commissioners. Exparte Princess Edmond de Polignac (1917) 1KB.486 davasında Warrington LJ ve Scrutton LJ tarafından ifade edilenlere tamamı ile katılırım.

Warrington LJ, Sayfa 509:

"It is perfe-ctly well settled that a person who makes an exparte application to the court-that is to say, in the absence of the person who will be affected by that which the Court is asked to do- is under an obligation to the Court to make the fullest possible disclos-ure of all material facts within his knowledge, and if he does not make that fullest possible disclosure, then he cannot obtain any advantage from the proceedings, and he will be deprived of any advantage he may have already obtained by means of the order -which has thus wrongly been obtained by him. That is perfectly plain and requires no authority to justify it".

Scrutton LJ. sayfa 514:

". it has been for many years the rule of the Court, and one which it is of the greatest importance to maintain, that -when an applicant comes to the Court to obtain relief on an ex parte statement he should make a full and fair disclosure of all the material facts. the applicant must state fully any fairly the facts, and the penalty by which the Court enforcess that oblig-ation is that if it finds out that the facts have not been fully and fairly stated to it, the Court will set aside any action which it has taken on the faith of the imperfect statement."

Ayni davada Scrutton LJ kararında, Castelli v. Cook davasının karar-ında yer alan şu ifadelere de yer vermiştir:

-"A plaintiff applying ex parte comes under a contract with the Court that he will state the whole case fully and fairly to the Court. If he fails to do that, and the Court finds, when the other party applies to dissolve the injunction, that any material -fact has been suppressed or not properly brought forward, the plaintiff is told that the Court will not decide on the merits, and that as he has broken faith with the Court, the injunction must go".
--
Lloyd Bowmaker Ltd. v. Britannia Arrow Holdings (1988) 3 All E.R. 178 davasının kararında, sayfa 183'de Eastglen International- Corp. v. Monpare SA (1987) 137 NLJ 56 davasında Sir John Donaldson MR'a ait şu ifade yer almaktadır:

-"I stand by everything that I said in the Bank Mellat case about the importance of full and frank disclosure, and I would support any policy of the courts which was designed to buttress that by declining to give anybody any advantage from a failure to com-ply with that obligation. I would go further and say that it is no answer that if full and frank disclosure had been made you might have arrived at the same answer and abtained the same benefit. This is the most important duty of all in the context of ex p-arte applications."
-
Tek taraflı bir istidada müstedinin bazı esasa ilişkin olguları mahkemenin bilgisine sunmasının arkasında bu olguları Mahkemed-en gizleme kastı olmaması veya müstedinin bazı esasa ilişkin olguları, öneminin farkında olmadığı gerekçesi ile, açıklamaması Mahkemenin esasa ilişkin tüm olgular sunulamdan elde edilen emri iptal etmemesi için gerekli bir mazaret oluşturmaz.

Lloyd Bowma-ker davası sayfa 182:

"Bank Mellat v Nikpour (1985) FSR 87 was a decision of this court relating to a Mareva njunction. On an inter parties application a judge discharged the injunction n the ground that there had not been a full and proper disclosure of -the facts by the plaintiffs. On appeal the plaintiffs argued that, if there had been a non-disclosure, it had been innocent. The court dismissed the appeal, holding in effect that even innocent non-disclosure was fatal."

-Mellat V Nıkpour davası bir mareva injuction ile ilgili olmakla beraber, orada söylenenler tüm tek taraflı istidalar için geçerlidir.

Prncess Polignac davasında Lord Cozens- Hardy MR kararında Dalglish v. Jarvie davasında ifade edilenlere de yer vermişti-r:

"It is the duty of a party asking for an injuction to bring under the notice of the Court all facts material to the determination of his right to that injunction; and it is no excuse for him to say that he was not aware of the importance of any facts -which he has omitted to bring forward.. It is quite clear that every fact must be satted, or, even if there is evidence enough to sustain the injunction, it will be dissolved."

Yukarıda daha önce de belirttiğim gibi 7.8.1995 tarihinde Ercan'a gelen Müste-di No.2'nin KKTC'ye girişine izin verilmedi; bunun üzerine ayni gün Yüksek İdare Mahkemesine başvuru dosyalandı. Yine ayni gün dosyalanan tek taraflı bir istida ile Müstedi No.2'nin KKTC'ye giriş ve çıkışlarında serbest bırakılması ve/veya engelenmemesi iç-in ara emri talep edildi ve Mahkeme de talep edildiği gibi geçici bir ara emri verdi. Ara emri talep eden tek taraflı istidaya ekli Müstedi No.1'in yemin varakasında Müstedi No.2'nin yasaklı göçmen ilan edildiği ve 12.7.1994 tarihinde KKTC'den sınır dışı e-dildiği yer almaktadır. Müstedi No.1 ile Müstedi No.2 uzun bir süre Müstedi No.2'nin sınır dışı edildiği 12.7.1994 tarihine kadar birlikte yaşıyorlardı ve Müstedi No.1, kendisinin de duruşmada kabul ettiği gibi, Müstedi No.2'nin yasaklı göçmen ilân edildiğ-ini ve Temmuz 1994'de KKTC'den sınır dışı edildiğini biliyordu.

Müstediler avukatı ara emri istidasının duruşmasında Müstedi No.2'nin, annesi-babası Kıbrıs'ta doğan, KKTC'de ikamet eden, KKTC yurttaşı Müstedi No.1 ile evlenmekle, Fasıl 105'in 2. maddesi- altında Kıbrıs yerlisi statüsüne kavuştuğunu ve Fasıl 105, madde 8(a) altında kimliğini kanıtlamakla KKTC'ye giriş hakkına sahip olduğunu ileri sürdü. Fasıl 105, madde 8(a)'ya bakıldığında ise bu maddenin madde 6(1)'in (g),(h), (ı) veya (j) paragraflarınd-a gösterilen kategorilere girmeyen Kıbrıs yerlilerine kimliklerini kanıtlamakla KKTC'ye giriş hakkı tanındığı görülmektedir. Yasa altında KKTC'den sınır dışı edilen bir kişi Fasıl 105, madde 6(1)'in (ı) paragrafında gösterilen kategoriye girmektedir.

Gö-rülebileceği gibi Müstedi No.2'nin KKTC'de yasaklı göçmen ilan edildiği; 12.7.1994 tarihinde KKTC'den sınır dışı edildiği gerek esas başvurunun gerekse ara emri istidasının karara bağlanmasında değerlendirilecek esasa ilişkin, önemli olgulardır. Esasa iliş-kin bu olgular ne tek taraflı ara emri istidasını destekleyen yemin varakasında yer aldı ne de ara emri istidasının tek taraflı görüşülmesinde Mahkemenin bilgisine sunuldu. Bu durumda tek taraflı bir müracaat üzerine yuakrıda belirttiğim esasa ilişkin olgu-lar Mahkemeye açıklanmadan, Mahkemenin bilgisine sunulmadan Müstedi No.2'nin KKTC'ye giriş ve çıkışlarında serbest bırakılması ve/veya engelenmemesi için verilen geçici ara emrini, esası değerlendirmeden, iptal ederim.

İstida masrafları Müstedi No.1 tara-fından ödenecektir. Masraflar yazılı yapılacak müracaat üzerine Başmukayyit tarafından saptanacaktır.


(Nevvar Nolan)
Yargıç

15 Eylül 1995







-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy