Yüksek İdare Mahkemesi Numara 149/2000 Dava No 5/2002 Karar Tarihi 19.03.2002
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 149/2000 Dava No 5/2002 Karar Tarihi 19.03.2002
Numara: 149/2000
Dava No: 5/2002
Taraflar: Mehmet Özilmen ile Hazine ve Muhasebe Dairesi
Konu: Geçmiş emeklilik iştirak kesintileri hakkında alınan kararların iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 19.03.2002

-D.5/2002 YİM 149/2000
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Celâl Karabacak, Başkan, Mustafa H. Özkök,
Seyit A. Bensen.
Davacı: Mehmet Özilmen, Lefkoşa Polis Müdürlüğü-, Lefkoşa ve
diğerleri

- ile -

Davalı: 1. Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürlüğü, KKTC
Başsavcılığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
2. KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, KKTC Başsavcı-
lığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa

- A r a s ı n d a.
Davacılar namına: Oktay Feridun ve Ortakları için
Avukat Fügen Ulutekin
Davalılar namına: Savcı Süleyman Candar.


------------------


- H Ü K Ü M


Celâl Karabacak, Başkan: Davacılar, Mahkememize dosyaladık-ları işbu dava ile, geçmiş emeklilik iştirak payı kesintileri hakkında Davalılar tarafından alınan kararların ve/veya yapılan hesaplamanın ve/veya işlemle-rin hükümsüz ve etkisiz olduğunu ve herhangi bir sonuç doğuramayacağını iddia ederek bu yönde hüküm verilmesini talep etmişlerdir.

Davalılar ise alınan kararların ve/veya yapılan işlem-
lerin doğru olduğunu ileri sürerek Davacılar tarafından dosyalan-an bu davanın ret ve iptal edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

Davacılar davalarını ispat için herhangi bir tanık dinletmezken, Davalılar davaya yardımcı olması açısından
1 tanık dinletmeyi uygun görmüşlerdir. Taraflar, ayrıca, 79 adet belgeyi Em-are 1 - 3 olarak Mahkemeye sunmuşlardır.

Dava lâyihaları, Mahkemeye sunulan belgeler ve tarafların verdiği şahadet incelendiği zaman, taraflar arasında olgular açısından herhangi bir ihtilâfın olmadığı görülmektedir. İhtilâfsız olguları aşağıdaki şe-kilde özetleyebiliriz.

71 kişiden oluşan Davacılar, 26.4.1982, 6.9.1982, 17.1.1983, 9.5.1983 ve 1.2.1984 gibi muhtelif tarihlerde Polis
Örgütüne katılan polis mensubudurlar. Bu kişilerin 2 yıl 6 aydan müteşekkil staj ve adaylık dönemlerini tamamlam-aları üzerine asaletleri onaylanmış ve böylece muvakkat kadrodan emeklilik hakkı kazandıran muvazzaf kadroya geçmişlerdir.

Davacılar, muvazzaf kadroya geçince, asaletlerinin onay-lanmasından önceki 2 yıl 6 aylık geçici hizmetleri için geçmiş yıllara -ait iştirak payı borçlarının maaşlarından kesilmesi hususunda herhangi bir tercih hakkı kullanmamışlar ve hâliyle, Davalılar da, Davacıların bu borçları ile ilgili olarak maaşlarından herhangi bir kesinti yapmamışlardır.

Aradan uzunca bir zaman geçti-kten sonra Davacılar, 26.5.2000 tarihinde, Polis Genel Müdürlüğü kanalıyle, Emare
3 olan dilekçelerini Davalılara ulaştırıp 26/1977 sayılı
Emeklilik Yasasının 41(1) maddesi uyarınca geçmiş yıllara
ait iştirak payı borçlarının aylık maaşlarından kesilmes-ini istemişlerdir.

Davalılar, Davacıların bu dilekçelerini inceledikten sonra karar tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereğince Davacıların ödemesi gereken geçmiş yıllara ait iştirak payı borçlarını hesaplayıp çıkan miktarı 24 eşit takside bölmüş -
ve bu durumu Polis Genel Müdürlüğüne muhatap 10.8.2000 tarihini taşıyan Emare 2 yazı ile kendilerine bildirmiştir.

Konu hesaplamalardan memnun olmayarak bu hesaplamada bir yanlışlık olduğunu düşünen Davacılar, 7.11.2000 tarihinde Mahkemeye başvurup -önümüzdeki davayı dosyalamışlardır.

Davacılar, Değiştirilmiş şekliyle 51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası ile Değiştirilmiş şekliyle 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası kuralları çerçeve-sinde emeklilik hakkına sahiptirler.

- Bu Yasalar altında emeklilik hakkı kazanan polis mensup-larının Polis Örgütü Yasasının 34(5) maddesi delâletiyle
Emeklilik Yasasının 25. maddesinde öngörülen kurallar uyarınca periyodik iştirak payı ödemeleri gerektiği hükme bağlanmıştır.

Polis- Örgütüne katılan ve 2 yıl 6 aylık bir staj ve aday-lık dönemi sonunda asaleten atanmaları onaylanan Davacılar, bu şekilde emeklilik hakkı kazandıran bir mevkiye girmişler ve bu tarihten itibaren Emeklilik Yasasının 25. maddesi uyarınca periyodik iştirak -payı ödemeye başlamışlardır. Zaten, taraf-lar arasında, bu hususta herhangi bir ihtilâf yoktur. Esas ihtilâf, Davacıların 2 yıl 6 aydan oluşan staj ve adaylık dönemleri ile ilgili olarak ödeyecekleri geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçlarıdır.-

Emeklilik Yasasının 3(11) maddesine bakıldığında, emek-
lilik hakkı kazandıran hizmetle ilgili bir mevkide asaleten atanmanın onaylanmasından önce yapılan hizmetlerin de,
emeklilik hakkı kazandıran hizmetler kapsamında olduğu görülmektedir. Bu dur-umda, Davacıların asaletlerinin onaylanmasından önceki 2 yıl 6 ay'dan oluşan hizmetleri de emeklilik hakkı kazandıran hizmettir. Yani Davacıların Emeklilik Yasasının 25. maddesi gereğince bahse konu süre
için periyodik iştirak payı ödemeleri gerekmektedi-r. Ancak Davacılar, asaleten atanmalarının onaylandığı tarihe kadar herhangi bir iştirak payı ödemedikleri cihetle, bu süreler için Devlete geçmiş iştirak payı borçları doğmuştur.

Asaleten atanmaları onaylanır onaylanmaz, otomatikman Davalıların kon-u borçlarını maaşlarından kesmeye başlamaları gerektiğini ileri süren Davacılar, Davalıların bunu yapmamakla hatalı hareket ettikleri iddiasındadırlar.

Emeklilik Yasasının, emeklilik hakkı kazandıran, geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçlar-ının nasıl ödeneceği ile ilgili bölümleri incelendiğinde, bu konuda açık hükümler içeren 41(1)(a) maddesinin aynen şöyle olduğu görülmektedir:

"41.(1) Bu Yasa ile hak sahibi olanlardan:
Maaşlarını Devlet bütçesinden
çekenlerin emeklilik ha-kkı kazan-
dıran geçmiş yıllara ait periyo-
dik iştirak payı borçları, kendi
tercihlerine göre, ya emekliye
ayrıldıkları zaman emeklilik
ikramiyesinden tahsil edilir
veya muvazzaf oldukları tarihi
izleyen aydan başlayarak, maaş--
larının yüzde birbuçuğu normal periyodik iştirak payı kesinti-
sine ek olarak kesilmek sureti
ile tahsil edilir."

Bu alıntıya göre, emeklilik hakkı kazandıran geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçları, ilgili kişilerin kendi tercihleri uya-rınca, ya emekliye çıktıkları zaman emek-lilik ikramiyesinden ya da muvazzaf kadroya dahil edildikleri tarihi izleyen aydan itibaren maaşlarından normal periyodik iştirak payı kesintisine ek olarak kesilmek suretiyle tahsil edilir.
Önümüzde bulunan da-vadaki Davacılar, geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçlarının muvazzaf oldukları tarihi izleyen aydan başlayıp maaşlarından kesilmesini tercih ettik-lerini Davalılara bildirmemişlerdir. Hâliyle, Davalılar da, Davacıların konu borçlarını emekliye- çıktıkları tarihte ala-cakları emeklilik ikramiyesinden kesilmesini istedikleri şeklinde algılamışlar ve maaşlarından bu süre ile ilgili olarak herhangi bir kesinti yapmamışlardır. Maaşlarından bu konuda herhangi bir kesinti yapılmadığını gören Davacılar-,
bu hususun düzeltilmesi için zamanında Davalılardan herhangi bir talepte de bulunmuş değildirler.

Kanımızca, burada, herhangi bir hata yoktur. Durum bu şekilde geliştiğine göre de, Davacıların asaleten atanmaları onaylanır onaylanmaz Davalıların -otomatikman konu borçlarını maaşlarından kesmeye başlamaları gerektiği hususundaki iddia-ları reddedilir.

Davacılar, ayrıca, Polis Örgütüne 26.4.1985 tarihinde yürürlüğe giren 20/1985 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasa-sından önce katıldıklarını, ilg-ili zamanda yürürlükte olan mevzuatın 26/1982 sayılı Yasa ile değiştirilen Emeklilik Yasası olduğunu ve dolayısıyle geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçlarının buna göre kesilmesi gerektiğini, halbuki Davalıların Yasaya aykırı olarak 20/1985 sayı-lı Emek-lilik (Değişiklik) Yasası ile değiştirilen Emeklilik Yasası uyarınca hesaplama yaparak maaşlarından kesinti yaptıklarını ve bu işlemin hatalı olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Davalılar ise, Davacıların 26.5.2000 tarihli dilekçeleri ile geçmiş yıl-lara ait periyodik iştirak payı borçlarının Emeklilik Yasasının 41(1) maddesi uyarınca kesilmesini iste-diklerini, hesaplamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuatın 20/1985 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası ile değiştirilen Emeklilik Yasasının 41-(1)(c)(i) maddesi olduğunu belirtmişlerdir. Devamla, konu maddede emeklilik hakkı kazan-dıran geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçlarının hak sahibinin en son çekmekte olduğu fiili asli maaşı üzerin-den hesaplanmasının belirtildiğini, dolayısıyl-e Davalıların
bu Yasaya uygun olarak doğru hesaplama yaptıklarını savunmuş-lardır.

Gerçekten, Davacılar 20/1985 sayılı Değişiklik Yasasının yürürlüğe girdiği 26.4.1985 tarihinden önce Polis Örgütüne katılmışlardır. O dönemde geçmiş yıllara ait periy-odik iştirak payı borçlarının hesaplanmasını düzenleyen madde, 26/1982 sayılı Yasa ile değiştirilen Emeklilik Yasasının 41(1)(c)(i) maddesi idi. Bu maddeyi aynen alıntı yapmayı uygun görüyoruz.

"41.(1)(c)(i) Emeklilik hakkı kazandıran
- geçmiş yıllara ait iştirak
payı borçları, hak sahibinin,
hale göre, muvazzaf olduğu
veya siyasal kamu görevine
başladığı tarihteki maaşı
- esas alınarak hesaplanır."

Ancak madde 26.4.1985 tarihinde yürürlüğe giren 20/1985 sayılı Değişiklik Yasasının 18(2) maddesi ile yürürlükten kal-dırılmış ve yerine yeni 41(1)(c)(i) maddesi konmuştur ki, bahse konu bu madde de aynen şöyl-edir:

"41.(1)(c)(i)Emeklilik hakkı kazandıran geçmiş
yıllara ait periyodik iştirak
payı borçları, hak sahibinin en
son çekmekte olduğu fiili asli
maaşı üz-erinden veya görevde
değilse, emeklilik hesaplamasına
esas teşkil edecek olan en son
maaşı üzerinden hesaplanır ve
ödenir."

Yukarıda belirtilenlerden ve alınt-ısı yapılan maddelerden anlaşılabileceği gibi, geçmiş yıllara ait periyodik iştirak payı borçları 26.4.1985 tarihinden önce hak sahibinin, muvaz-zaf olduğu tarihteki maaşı esas alınarak hesaplanırken, konu tarihten sonra bu hüküm kaldırılmış ve yerine kona-n yeni madde ile hak sahibinin en son çekmekte olduğu fiili asli maaşı üzerinden hesaplanıp kesilmesi kuralı getirilmiştir.

İçtihat kararlarında pek çok kez vurgulandığı gibi, memur statüsü tek taraflı olarak düzenlenen genel kurallardan oluşan genel-, objektif ve kişilik dışı bir hukuki durum, yani bir statüdür. Bu statünün doğal bir sonucu olarak memur statü-sünde ayni tür kaide tasarruflarla değişiklik yapılabilir. Böyle bir değişiklik görevde bulunan memurların şimdiki ve gelecekteki durumlarına -etki ederek yeni statüden doğan hukuki şartlara tabi olurlar. Ancak, bu değişiklikler geçmişte tamam olmuş ve iktisap edilmiş haklara etki etmez, meğer ki, yasada aksine bir kural mevcut olsun. Bu konuyu yansıtan bir içtihat kararı göstermek gerekirse YİM- 147/85; D.1/89 zikredilebilir.

Yukarıdaki prensipler ışığında, Yasama Organı duyduğu bir ihtiyacı gidermek için 26.4.1985 tarihinde 26/1985 sayılı Değişiklik Yasası ile Emeklilik Yasasının 41(1)(c)(i) madde-
sinde görülen düzenlemeyi yapmıştır k-i, önümüzdeki davadaki Davacıların kazanılmış hakları olmaması halinde bu düzenlemeye tabi olmaları gerekmektedir.

Bu davadaki Davacılar ise Değişiklik Yasasından önce Polis Örgütüne katıldıkları iddiası ile yetinip kazanılmış hak iddiasında bulunmam-ışlardır. Bununla beraber, kazanılmış hak konusuna da kısaca değinmekte yarar görüyoruz.

Kazanılmış hakkın ne olduğu geçmiş birçok içtihat kara-rında ve özellikle YİM 105/87; D.25/88, A.M.9/79; D.10/81, A.M.18/80; D.2/81, A.M.2/83; D.8/83 sayılı dav-alarda izah edilmiştir. Bunlara göre yasa ile tanınan herhangi bir hakkın kazanılmış bir hak sayılabilmesi için bir şahsın bu genel durumu öznel duruma dönüştürmüş olması gerekir.

Bu içtihat kararları ışığında, Davacıların durumuna bakıldığı zaman, -bu konuda herhangi bir kazanılmış hakları bulunmadığı görülmektedir. Hâl böyle olunca da, Davacılara karar tarihinde yürürlükte bulunan mevzuatın uygulanması gerekmektedir. Nitekim, Davalılar da bu doğrultuda karar almış ve işlem yapmıştır.

Yukarıd-a belirtilen tüm hususlar ışığında Davacılar davalarında başarılı olamamışlardır ve davalarının ret ve iptal edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak dava ret ve iptal edilir.

Masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.




Celâl Karabacak - Mustafa H. Özkök Seyit A. Bensen
Başkan Yargıç Yargıç


19 Mart 2002




8






Full & Egal Universal Law Academy