Yüksek İdare Mahkemesi Numara 144/2001 Dava No 1/2002 Karar Tarihi 09.01.2002
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 144/2001 Dava No 1/2002 Karar Tarihi 09.01.2002
Numara: 144/2001
Dava No: 1/2002
Taraflar: Nilgün Sağduyu ile Milli Eğitim ve Kültür Bak.
Konu: Görevden geçici olarak uzaklaştırma kararının iptali istemi - Ara emri
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 09.01.2002

-
D.1/2002 YİM 144/2001

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Yargıç Seyit A. Bensen Huzurunda.

Davacı : Nilgün Sağduyu (Orhon) Lefkoşa
- ile -
Davalı : 1. KKTC Milli -Eğitim ve Kültür Bakanlığı vasıtası ile
KKTC-Lefkoşa
2. Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtası ile
KKTC, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı namına : Avukat Emine Erk
Davalı n-amına : Savcı Yardımcısı İlter Koyuncuoğlu.

------------------------

K A R A R

Davacı Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinden mezun olup 10 yıldan beri tarih öğretmenliği yapmaktadır. Davacı 8 -yıldan beri de 20 Temmuz Fen Lisesinde tarih öğretmenliği yapmaktadır.

Davacı tarih öğretmenliği yanında Avrupa gazetesinde "Başkaldırı" adlı sütunda köşe yazıları yazmaktadır. Davalı no.1, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, 5.12.2001 tarihli yazı ile Da-vacının Avrupa gazetesindeki muhtelif tarihlerdeki köşe yazılarının suç oluşturduğu ve öğretmenlik mesleği ile bağdaşmadığı düşünüldüğünden 25/85 sayılı Öğretmenler Yasasının 90. maddesi uyarınca Davacı hakkında Disiplin Soruşturması başlatılmasına karar v-erdi. Yine ayni tarihli yazı ile Davacı hakkında yapılan ithamların selametle araştırılması açısından Öğretmenler Yasasının 87. maddesinin (1). fıkrası uyarınca disiplin soruşturması sonuçlanana kadar 5.12.2001 tarihinden itibaren öğretmenlik görevlerinden- geçici olarak uzaklaştırılmasına karar verdi. Bu karar üzerine Davacı 14.12.2001 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesinde 144/2001 sayılı iptal davasını dosyaladı.

Ayni gün Davacı dava ile birlikte dosyalamış olduğu tek taraflı bir ara emri istidası ile işb-u dava neticeleninceye dek, Davacı aleyhine Davalılar tarafından başlatılan soruşturma nedeniyle ve soruşturmanın sonuçlanmasına dek 20 Temmuz Fen Lisesindeki tarih öğretmenliği görevinden uzaklaştırılmasının men edilmesi ve/veya bu yöndeki karar ve/veya i-şlem konusunda yürütmenin durdurulması yönünde bir emir talep etti.

Davacı istidaya ekli yemin varakasında, diğer şeyler meyanında özetle, Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinden mezun olduğunu, 10 yıldan beridir öğretmenlik yapmakta ol-duğunu ve 8 yıldan beri de 20 Temmuz Fen Lisesinde tarih öğretmenliği yaptığını, günlük bir gazetede yazmış olduğu yazılar gerekçe gösterilerek, Öğretmenler Yasasının ilgili maddelerine göre öğretmenlik mesleğinin haysiyet ve onuruna ciddi biçimde aykırı d-avrandığı iddia edilerek Davalılar tarafından hakkında soruşturma başlatıldığını ve bu soruşturma sonuçlanıncaya kadar ilgili Yasanın 87. maddesi uyarınca 10.12.2001 tarihinden itibaren görevden uzaklaştırıldığını öğrendiğini, bu soruşturmanın ve keza soru-şturma neticeleninceye dek görevden uzaklaştırılmış olmasının haksız, yersiz ve kanunsuz olduğuna inandığı için bu davayı dosyaladığını, kendi görüşlerini ifade etme özgürlüğü çerçevesinde yazdıkları nedeniyle aleyhine soruşturma açılmasının doğru olmadığı-nı, Davalılar tarafından sınıfta ve öğrencilerine karşı herhangi bir olumsuz ve/veya zarar verici davranış söz konusu yapılmadığına göre görevden uzaklaştırılmasının tamamıyle gereksiz, yersiz ve gayri yasal olduğunu, kendi görüşlerine destek olan K.T.O.E.-Ö.S. sendikasının görevine iade edilmesi için sendikal eylem başlattığını, bu çerçevede okuluna ve sınıfına dönünceye dek, 20 Temmuz Fen Lisesinde süresiz grev kararı alındığını ve uygulamaya başlandığını, bu durumda talep ettiği ara emri verilmez ise göre-vine dönemeyip, sıkıntı ve üzüntüye uğrayıp kişiliğinin rencide edilmiş olacağını, bundan öteye 20 Temmuz Fen Lisesi Öğrencilerinin derslerden mahrum kalıp, çok ciddi bir şekilde mağdur olacağını, gerek kendisinin gerekse öğrencilerin telâfisi imkânsız zar-ara uğrayacaklarını, soruşturma ve/veya yargılanma neticeleninceye dek okula dönmesi halinde ise grevin kalkacağı ve tüm dersler normale dönerek herhangi bir mağduriyetin olmayacağını, esas davasında haklı olduğuna ve dava konusu kararların açık ve net bir- şekilde gayri yasal olduğuna dair çok ciddi belirtilerin mevcut olduğunu, okulda görevini yapmamakla ve/veya halen grev devam etmekte olduğu için telâfisi imkânsız zararın meydana gelmekte olduğu ve durumun acil olduğu, Davalıların haksız ve kanunsuz olar-ak görevinden uzaklaştırmış olmasının bariz bir şekilde gayri yasallık (flagrant illegality) teşkil ettiği cihetle yürütmenin durdurulmasının uygun ve gerekli olduğunu iddia ederek talep edilen ara emrinin verilmesini talep etmiştir.

Tek taraflı müracaa-t üzerine ara emri verilmesini uygun bulmayan Mahkeme, istidanın Davalılara tebliğ edilmesini emretti ve istidayı 20.12.2001 tarihine erteledi.

Davalılar, Davacının istidasına bir itirazname dosyaladılar. Savcı Yardımcısı tarafından yapılan itiraznameye- ekli 25.12.2001 tarihli yemin varakasında, diğer şeyler meyanında özetle, Davacının 14.12.2001 tarihinde dosyalamış olduğu istida ve ona ekli yemin varakasında belirtilen gerçeklerin ve hukuki olguların doğru olmadığını, Anayasanın 152. maddesi altında bi-r kararın iptal davasına konu olabilmesi için bu kararın nihai bir karar olması gerektiğini, Davacı için disiplin soruşturması başlatılması ve Davacının geçici olarak görevden uzaklaştırılması kararının nihai bir karar olmadığından iptal davasına konu yapı-lamayacağını ileri sürdü ve yeminine devamla Davacının ilk nazarda haklı ve ciddi bir dava sebebinin bulunmadığını, Davacının disiplin soruşturması sonucu beraat etmesi halinde veya beraat etmese dahi Kamu Hizmeti Komisyonunca uygun görülmesi halinde görev-den uzakta olduğu süreler emeklilik menfaatleri bakımından dikkate alınacağını ve kesilen maaşları kendisine hemen iade edileceğini, bu nedenle Davacının talep ettiği ara emrinin verilmemesi durumunda Davacının telâfisi imkânsız herhangi bir zararı olmayac-ağını, Davacının geçici olarak görevden uzaklaşırılması tamamıyle idarenin iç düzenine ilişkin bir tasarruf olup, bu kararın Davacının kişiliğini rencide edici veya Davacıyı üzüntü ve sıkıntıya sokucu bir yanı olmadığını ve Davacının disiplin soruşturması -sonucu beraat etmesi halinde dava konusu kararların bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacağını, dava konusu karar veya işlemler yasaya uygun olarak yapılmış olup, yetki aşımı veya yetkinin kötüye kullanılması söz konusu olmadığını, dava konusu kararların kamu -yararı ve kamu menfaati gözetilerek alındığını ileri sürerek Davacının ara emri istidasının masraflarla birlikte reddini talep etmiştir.

Ara emrinin verilip verilmemesi için 27.12.2001 tarihinde duruşmaya geçildi. Davacı istidasını kanıtlamak için bizza-t şahadet vermiş ve 4 adet belgeyi de emare 1-4 olarak Mahkemeye sunmuştur. Davalılar ise, herhangi bir tanık çağırmayıp Davacıyı istintak etmekle yetinmişlerdir.

Bu safhada iken, Davalıların itiraz ihbarnamesine ekli yemin varakasında yapmış oldukları -itirazı incelemeyi uygun
buldum.

Davalılar itiraz ihbarnamesine ekli yemin varakasında Anayasanın 152. maddesi altında bir kararın iptal davasına konu olabilmesi için bu kararın nihai bir karar olması gerektiğini, Davacı için disiplin soruşturması başl-atılması ve Davacının görevden geçici olarak uzaklaştırılması kararı nihai bir karar olmadığından iptal davasına konu yapılamayacağını ileri sürdüler.

KKTC Anayasanın 152.(1) maddesi aynen şöyledir:
"Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir ye-tki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların sözkonusu organ veya makam veya kişiy-e verilen yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvuru hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisine sahiptir."

Anayasanın 152(1) maddesi anlamında bir "karar" veya "işlem" yürütsel veya yönetsel -bir yetki kullanan herhangi bir "organ", "makam" veya "kişinin" (yani idarenin) tek taraflı aldığı ve kişinin hakkını doğrudan doğruya etkileyen icrai (executory) bir karar veya işlemdir.Gör: YİM 17/78.

Davalı No.1 KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığıdı-r. Bunun ise Anayasanın 152(1) maddesinde geçen bir "organ" veya "makam" veya "kişi" olduğu kuşkusuzdur. Bu organın yürütsel veya yönetsel yetkinin kullanılması ile Davacı için disiplin soruşturması başlatılması ve Davacı hakkında yapılan ithamların selame-tle araştırılması açısından disiplin soruşturması sonuçlanana kadar öğretmenlik görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılması ile almış olduğu karar veya yapmış olduğu işlem Davacının meşru menfaatını doğrudan doğruya etkileyen idari bir karar veya işlem ol-duğu kanısındayım ve iptal davasına konu yapılabilir. Bu durumda Davalıların itirazları kabul edilmez ve reddolunur.

Şimdi de ara emri konusunu incelemeye çalışacağım.
Talep edilen ara emrinin verilebilmesi için 3 esas koşulun yerine getirilmesi gere-kir. Birincisi, karara bağlanması gereken konunun ciddi olması, ikincisi, Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması ve üçüncüsü, meni müdahale emri verilmezse ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dön-üşün çok zorlaşacağı hususlarında Mahkemenin kanaat getirmesi gerekir. Belirtilen koşullardan herhangi birisi hakkında Mahkemenin kanaat getirmemesi halinde talep edilen ara emri verilmez.

Yukarıda belirtilen ana ilkeleri gözönünde tutarak Davacının ist-idasını, itirazname, yemin varakaları ve huzurumdaki şahadet ile tarafların avukatları vasıtasıyle ileri sürdükleri savlar ışığında inceleyelim.

1.Konunun ciddi olması : Davalı No.1 Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı 5.12.2001 tarihli emare 3 yazı ile Da-vacının Avrupa Gazetesindeki muhtelif tarihlerdeki köşe yazılarının suç oluşturduğu ve öğretmenlik mesleği ile bağdaşmadığı düşünüldüğünden 25/85 sayılı Öğretmenler Yasasının 90. maddesi uyarınca Davacı hakkında Disiplin Soruşturması başlatılmasına karar v-erdi. Yine ayni tarihli yazı ile Davalı No.1 Davacı hakkında yapılan ithamların selâmetle araştırılması açısından Öğretmenler Yasasının 87(1) maddesi uyarınca disiplin soruşturması sonuçlanana kadar Davacıyı 5.12.2001 tarihinden itibaren öğretmenlik görevi-nden geçici olarak uzaklaştırılmasına karar verdi.

Yukarıda belirtilen hususlar ışığında Davacının, disiplin soruşturması sonuçlanana kadar öğretmenlik görevinden geçici olarak uzaklaştırılmakla ilk nazarda, meşru bir menfaatı olmadığını söylemeğe ola-nak yoktur kanısındayım. Bu durumda Davacının ilk nazarda, ciddi bir davası olduğuna ilişkin belirtilerin bulunduğu görülmektedir.

2.Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin olması: Gerek yemin varakalarının incelenmesinden ve gerekse -Mahkemeye sunulan şahadet, emare ve yapılan beyanlardan açıkca görüleceği gibi taraflar arasındaki ihtilâf Davalı No.1 Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının Davacı hakkında yapılan ithamların selâmetle araştırılması için 25/85 sayılı Öğretmenler Yasasının 87-. maddesinin (1). fıkrası uyarınca disiplin soruşturması sonuçlanana kadar 5.12.2001 tarihinden itibaren Öğretmenlik görevinden geçici olarak uzaklaştırılmasından kaynaklanmaktadır. Davalı No.1, Davacıyı öğretmenlik görevinden geçici olarak uzaklaştırma ka-rarının Öğretmenler Yasasının 87(1) maddesine dayanarak alınabileceğini öne sürmekte, Davacı ise kendi görüşlerini ifade etme özgürlüğü çerçevesinde yazdıkları nedeniyle aleyhine soruşturma açılmasının doğru olmadığını, kaldı ki, Davalılar tarafından Davac-ının sınıfta ve/veya öğrencilerine karşı herhangi bir olumsuz ve/veya zarar verici davranışının söz konusu yapılmadığını bu nedenle görevden uzaklaştırılmasının tamamıyle gereksiz, yersiz ve gayri yasal olduğunu iddia etmektedir.

25/85 sayılı Öğretmenler- Yasasının 87(1) maddesi aynen şöyledir:
"87. Görevden uzaklaştırma, haklarında disiplin soruşturması başlatılan veya cezai kovuşturma açılan öğretmenlerin görevleri başında kalmalarında sakınca görülmesi halinde öğretmenin, ilgili sendika ile istişareden- sonra Bakanlığın istemi üzerine Kamu Hizmeti Komisyonunun istemi yerinde bulan kararı ile geçici olarak görevden uzaklaştırılmaları yönünde alınan geçici bir önlemdir.
Ancak acil durumlarda, ilgili sendika ile istişare yapmak ve Kamu Hizmeti Komisyonuna -yazılı olarak bildirmek ve sorumluluk Bakanlıkta kalmak koşuluyla öğretmen Bakanlıkça görevden uzaklaştırılabilir."
Yukarıda alıntısı yapılan 87(1) maddesinin içeriğinden görüleceği gibi acil durumlarda, sorumluluk Bakanlıkta kalmak koşuluyla öğretm-en Bakanlıkça görevden uzaklaştırılabilir. Bu madde altında görevden uzaklaştırma ile ilgili olarak Bakanlığın yetkili olduğu görülmektedir. Bu durumda Davacının
iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunduğu görülmemektedir.

3. Davacı ta-rafından talep edilen emrin verilmemesi halinde ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zor olacağı iddiasına gelince: Davacı yemin varakasında, talep edilen ara emri verilmediği takdirde görevine dönemeyip sıkın-tı ve üzüntüye uğrayıp kişiliğinin rencide edilmiş olacağını, bundan başka 20 Temmuz Fen Lisesi öğrencilerinin derslerden mahrum kalıp çok ciddi bir şekilde mağdur olacağını, gerek kendisinin gerekse öğrencilerinin telâfisi imkânsız zarara uğrayacaklarını -iddia ederken, Davalılar Davacının böyle bir zararı olmayacağını, aksine kamu yararı ve/veya kamu menfaatının böyle bir kararın verilmesini gerektirdiğini savunmaktadırlar.

Talep edilen ara emri verilmediği takdirde Davacının görevine dönmeyip sıkın-tı ve üzüntüye uğrayıp kişiliğinin rencide edileceğine hiç şüphe yoktur. Ancak hakkında disiplin soruşturması başlatılmasına karar verilen Davacının, hakkında yapılan ithamların selâmetle araştırılması açısından öğretmenlik görevlerinden geçici olarak uzak-laştırılmasına Yasa acil durumlarda Bakanlığa yetki vermektedir. Davacı sıkıntı ve üzüntüye uğramasın, kişiliği rencide edilmesin diye disiplin soruşturmasının selâmetle yapılmasının aksatılmasına Mahkemece göz yumulamaz. Davacı kişiliğini rencide eden bu -olay üzerine işbu davayı dosyalayarak hakkını aramağa başlamıştır. Davacı esas davasında haklı bulunursa 5.12.2001 tarihli emare 3 karar iptal edilecek ve alınan karar alınmamış sayılarak 20 Temmuz Fen Lisesine geri dönecektir. İlâveten Anayasanın 152(6) m-addesine göre tazminat alma hakkı da doğacaktır. Bu nedenle talep edilen ara emri verilmediği takdirde Davacının ileride telâfisi mümkün olmayan bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zor olacağı iddiası varit olamaz. Özellikle taraflar arasında- yetki uyuşmazlığı niteliğinde olduğu iddia edilen bu ihtilâfta, bir ara emri ile görevden uzaklaştırmayı durdurmanın doğru ve makul bir hareket olacağı kanısında değilim. Aksine Davacı hakkında yapılan ithamların selâmetle araştırılması açısından disiplin- soruşturması sonuçlanana kadar öğretmenlik görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasında büyük kamu yararı bulunduğuna inanıyorum. Bu gibi durumlarda kamu menfaatinin şahsi menfaatlerden üstün tutulması ve talep edilen emrin verilmemesi gerekir. Davacın-ın telâfisi imkânsız zararı olmadığına göre talep edilen ara emrinin verilmesi uygun değildir.

Davacı yemin varakasında, Davalıların kendisini görevden uzaklaştırmış olmasının aşikâr surette yasa dışı (flagrant illegality) olduğunu iddia etmiştir.

Yö-netsel herhangi bir kararın aşikâr bir surette sakat olması, geçici ara emrinin verilmesi ve/veya böyle bir emrin kesinleşmesi için bir öğedir. Gör: Zaim M. Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku, yıl 1988, s.88. Ayrıca Birle-ştirilmiş YİM/İstinaf 3/94 ve 4/94 (D.2/95) sayılı kararda vurgulandığı gibi ileride giderilmesi olanaksız zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zor olacağı kanıtlanmadan, hatta ileri sürülmeden de ara emri verilmesi mümkündür. Ancak böyle bir duru-mda ara emri ile uygulanması engellenmek istenen karar veya işlemin derin bir incelemeye gitmeden, bariz bir şekilde açıktan açığa hukuka aykırı olduğunun görülmesi gerekir. Acaba bu davada Davacının iddia ettiği gibi açıkca bir sakatlık veya açıktan açığa- hukuka bir aykırılık var mıdır? Bu husus taraflar arasında ihtilâflıdır. Davacı mezkûr kararın 25/85 sayılı Öğretmenler Yasasının 87. maddesi uyarınca Davalı No.1 Bakanlığın böyle bir görevden uzaklaştırma yetkisini haiz olmadığını, görevden uzaklaştırma -kararının yetkisizce yapılan bir işlem niteliğinde olduğunu iddia ederken, Davalılar, mezkûr kararın Öğretmenler Yasasının 87(1) maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yapılan görevden uzaklaştırma olduğunu savunmaktadır.

Daha önce yukarıda alıntısı yap-ılan Öğretmenler Yasasının 87(1) maddesinde acil durumlarda, sorumluluk Bakanlıkta kalmak koşuluyla bir öğretmenin Bakanlıkça görevden uzaklaştırılabileceği belirtilmektedir.

Yasal durum yukarıda belirtildiği gibi olduğuna göre 5.12.2001 tarihli emare 3- kararın Davalı No.1 Bakanlıkça alınmasının Yasanın 87(1) maddesine aşikar bir şekilde aykırı olduğu, ilk bakışta, söylenemez. Bu durumda mezkûr kararın aşikâr surette sakat olduğunu bu safhada söyleme olanağı yoktur. Bu böyle olduğuna göre talep edilen em-rin bu sebebe dayanarak verilmesi uygun değildir.





Yukarıda belirtilenlerin tümü ışığında talep edilen ara emrinin verilmesine olanak yoktur.
Sonuç olarak istida reddolunur.
Masraflar Davacı aleyhine olacaktır.





- Seyit A. Bensen
Yargıç
9 Ocak, 2002
- - - - - - - - -
--


11



-


Full & Egal Universal Law Academy