Yüksek İdare Mahkemesi Numara 144/1998 Dava No 9/2003 Karar Tarihi 26.06.2003
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 144/1998 Dava No 9/2003 Karar Tarihi 26.06.2003
Numara: 144/1998
Dava No: 9/2003
Taraflar: Ergün Aysal ile Güvenlik Kuv. Kom.
Konu: Davacıyı Sağlıktan emeklilğe sevketmeyen veVeya sağlıktan emekli edilmesi işlemini başlatmayan işlemelerin iptali istemi - Hak düşürücü süre
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 26.06.2003

- D. 9/2003
YİM 144/98
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında
Yargıç Necmettin Bostancı Huzu-runda.

Davacı: Ergün Aysal, Devlet Sosyal Konutları, Apartman No:150/7
Kermiya, Ortaköy, Lefkoşa
ile -
Davalı:1-KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtası ile
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lefkoşa
-
A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Davalılar namına:Kıdemli Savcı Behiç Öztürk.

---------------------

H Ü K Ü M

Davacı, Davalı aleyhi-ne dosyaladığı işbu davada, aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:
Davalının, Davacı ile ilgili olarak Lefkoşa Devlet Hastahanesi Sağlık kurulunca 4.3.1998 tarihinde alınmış bulunan ve 13.4.1998 tarihinde de açıklamalı olarak teyid edilen raporları gereğin-ce Davacıyı sağlıktan emekliliğe sevketmeyen ve/veya sağlıktan emekli edilmesi işlemlerini başlatmayan ve/veya Davacının 12.5.1998 tarihli olup, sağlıktan emekli edilmesi talebini içeren müracaatını reddeden ve 19.6.1998 tarihli yazı ile Davacıya bildiril-en kararın ve/veya işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına ve/veya yetkilerini aşmak ve/veya kötüye kullanmak suretiyle alınmış bir karar olduğuna karar verilmesini;
Davalının yukarıda (A) paragrafında mezkur kararı -alırken ihmalde bulunduğuna ve/veya hatalı hareket ettiğine ve/veya bu hata ve ihmalin yapılmaması gerektiğine ve/veya ihmal olunan işlemin yapılması gerektiğine hükmedilmesi;

Dava celpnamesinin Davalıya tebliğini müteakip, Davalı ön itirazlar da içeren -müdafaa takririni 20.11.1998 tarihinde Mahkemeye sunmuştur. Davalı müdafaa takririnde öne sürdüğü iddialarına binaen davanın reddini talep etmiştir.

Davalının Müdafaa Takririnde ileri sürdüğünü belirttiğim ön itirazlar şöyledir:
Dava konusu 19.6.1998 tar-ihli yazı idari ve icrai nitelikli bir karar olmayıp, davacının emekli bir kişi olduğunun davacı Avukatına bildirilmesidir. Davacının, kendi istemi ile emeklilik öncesi izinlerini de kullanıp, 5 Mayıs 1998 tarihinde resmen emekliye çıkıp ayni tarihte emekl-ilik ikramiyesi ve emeklilik maaşını da aldıktan sonra davaya konu edilen 19.6.1998 tarihli cevabi yazının davacı Avukatına gönderilmesine sebep olan ve davacı Avukatınca yazılan 12.5.1998 tarihli yazı ile Sağlıktan Emekli olma talebini ileri sürmesi hukuk-en olanaksızdır ve davacının herhangi bir yakınmada bulunmağa hukuken hakkı yoktur. Bu nedenle davanın iptidaen reddi talep olunur.
Yukarıdaki ön itiraza halel gelmeksizin yine ön itiraz olarak iddia olunur ki, Davacının 16.3.1998 tarihinde davalıya yapmış- olduğu emekli olma ve emeklilik öncesi izinlerini kullanma dilekçesi Sağlıktan Emekli olma talebini içermemekte olup, normal emeklilik talebi içermektedir ve davacı kendi istemi ile başlatmış olduğu bu işlemden herhangi bir şekilde şikâyet edemez. Bu nede-nle de davanın iptidaen reddi talep olunur.
Yukarıdaki ön itiraza halel gelmeksizin yine ön itiraz olarak iddia olunur ki, davacı tarafından ikâme edilen işbu davada herhangi bir dava sebebi yoktur ve/veya davacının herhangi bir meşru menfaatini olumsuz yö-nde ve doğrudan doğruya etkileyen idari bir karar yoktur. Bu nedenle de davanın iptidaen reddi talep olunur.

Talimatı 2.4.1999 tarihinde gerçekleştirilen davanın duruşmasına, muhtelif nedenlerle yapılan tehirlerden sonra 2.5.2003 tarihinde başlanmıştır-.
Davacı davasını ispat amacıyla kendisi şahadet vermiş, ayrıca bir de tanık dinletmiştir.
Davalı taraf ise müdafaa amacıyla herhangi bir tanık çağırmamıştır. Daha sonra taraflar Mahkemeye hitap etmişlerdir.
Taraflar, karşılıklı mutabakat çerçevesinde e-vraklardan oluşan 20 adet belgeyi Mahkemeye Emare 1-20 olarak ibraz etmişlerdir.
Huzurumdaki şahadet ve emareler ışığında dava ile ilgili ihtilâfsız olguları ve bulgularımı aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı nezdinde -30.8.1982 tarihinde göreve başlayan Davacı, 30.8.1997 tarihinde binbaşı olmuş ve 5.5.1998 tarihinde ise emekliye ayrılmıştır.
Davacı 24.6.1996 tarihinde (Belfıtığı-Diskhermisi) rahatsızlığı nedeniyle tedaviye başladı, kurul kararı ile önce 20 gün sonra 42- gün istirahat aldı. Tekrar göreve başladı ancak rahatsızlığı devam etti, arada fizik tedaviye başladı, ameliyat kararı alınması üzerine 26.9.1996'da ameliyat oldu, 2.10.1996'da taburcu edildi ve kendisine 2 ay istirahat verildi. Rahatsızlığının devam etme-si üzerine 2.1.1997 tarihinde sağlık kuruluna sevkedildi, bilâhare Davalı tarafından GATA'ya gönderildi, ordan mevcut görevini yapamayacağına ve sınıf değiştirmesi gerektiğine dair rapor aldı, akabinde KKTC'ne döndü. Döndükten sonra Davalı tarafından Girne- Askeri Hastahanesine gönderildi, muayenesini yapan Doktor, 3 ay istirahat verdi ve kendisini bir raporla hastahanenin sağlık kuruluna sevketti, 4.2.1997 tarihinde kurula girdi, kurulda kendisi için işlemsizlik kararı alındı. Bilâhare birliğine döndü, iyil-eşmediği için 18.2.1997 tarihinde tekrar Girne Askeri Hastahanesine gönderildi, ayni gün Devlet Hastahanesine sevkedildi ve ertesi gün kurula girdi. Sağlık kurulu, durumunu gösteren 19.2.1997 tarihli raporu düzenledi. Buna göre sağlık kurulu kendisine 10 g-ün yatak istirahati ve fizik tedaviler için 2 ay hava değişimi verdi. Davacı raporunu Davalıya iletip evinde istirahata başladı. İstirahatinin 3'üncü günü Boğaz Karargâhına gidip kurmay başkanı ile görüşmesi istendi, ertesi gün kurmay başkanı ile görüştü. -Kurmay Başkanı kendisine raporlarının kabul edilemeyeceğini bildirdi ve birliğine dönmesini istedi. 25.2.1997 tarihinde Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ile görüştü, görüşmede tedavisine devam etmesi ancak haftada 3 gün evinde istirahat etmesi 3 gün de birliği-nde olmasına karar verildi. Birliğine dönen Davacı daha sonra 17.7.1997 tarihinde Güvenlik Kuvvetleri Karargâhında görevlendirildi, burda göreve devam ederken kendisine Emare 6 30.12.1997 tarihli yazıyla, 22.1.1997 tarihli Emare 4 GATA raporu ile sınıf değ-işikliği yapması gerektiği hususu iletildi. Davacı Emare 7'deki dilekçesi ile sağlık durumunun iyileşmediğini belirtip Devlet Hastahanesine sevkini istedi Davalı, Davacıyı 15.1.1998 tarihli yazı ile tekrar GATA'ya gönderdi. Konu konseyde ele alındı ancak k-onseyin KKTC yasalarına göre işlem yapamayacağı belirtildi.
Davacı 7.2.1998 tarihli Emare 8 müracaatı ile sağlık durumunun tespiti için Devlet Hastahanesine sevkini talep etti. Bu talep üzerine Davalı Davacıyı Emare 9 yazı ile kurula sevketti, 18.2.1998 -tarihinde kurula girdi, karar üretilinceye kadar izne gönderildi. Sağlık kurulu Emare 10, 4.3.1998 tarihli yazı ile Davacının askerliğe elverişli olmadığını bildirdi. Davalı bu rapora 2.4.1998 tarihli emare 14 yazı ile itiraz ederek, raporun bir daha gözd-en geçirilmesini ve "karar" hanesinin yeniden değerlendirilmesini istedi. İtiraz yazısından önce 15.3.1998 tarihinde Kurmay Başkanı Davacıyı karargâha çağırıp rapora itiraz edeceklerini bildirdi. Davalının itirazı üzerine Sağlık Kurulu, önce Emare 15'deki- 13.4.1998 tarihli raporu, daha sonra da Davacının durumunun Sağlık Yeteneği Tüzüğü'nün (değişiklik) Md.63 B 6 fıkrasına uyduğunu belirten 6.5.98 tarihli Emare 16 raporu tanzim etti.
Davacı 15.3.1998 tarihinde sunduğu dilekçe ile 4.3.1998 tarihli rapora -binaen sağlık nedeni ile emekliye sevkini talep etti. 16.3.1998 tarihinde Davacı Kurmay Başkanı ile görüştü, görüşme devam ederken, o zaman Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nda Personel İşleri Şube Müdürü olan Davacı tanığı İbrahim Uludağ da Kurmay Başkanın-ın odasına çağrıldı ve Davacının vermiş olduğu emeklilik dilekçesi hakkında bilgi talep edildi. Davacı, Kurmay Başkanı ve İbrahim Uludağ arasında yapılan görüşmeyi müteakip 15.3.1998 tarihli dilekçe işleme konmadı ve Davacı o tarihte yani 16.3.1998 tarihi-nde emeklilik hakkı kazandıran hizmet yıllarını doldurduğu gerekçesiyle 5.5.1998 tarihinden itibaren emekliye sevkedilmesi talebini içeren Emare 11 dilekçesini sundu. Davacı ayni gün izne ayrıldı. İzinlerini kullandıktan sonra 5.5.1998 tarihi itibariyle em-ekliye ayrıldı, daha sonra emekli ikramiyesini alırken Maliye Bakanlığı emeklilik şubesine 7.5.1998 tarihli Emare 17 yazıyı sunarak ileride doğacak haklarını mahfuz tutmuştur.
Emekli olduktan sonra Davacı, 12.5.1998 tarihinde Davalıya Avukatı vasıtasıyla -Emare 18'deki yazıyı göndererek " sağlıktan emekli edilmesi için gerekli işlemin yapılmasını" talep etmiştir.
Davalı bu yazıya cevaben Emare 19'daki 19.6.1998 tarihli yazıyı Davacıya göndermiştir. Sözü edilen bu cevaba istinaden Davacı 31.8.1998 tarihinde- işbu davayı dosyalamıştır. Yukarıda Davalının Müdafaa Takririnde ön itirazlar ileri sürdüğünü belirtmiştim. Davalı adına bulunan savcı duruşmaya başlamadan önce, iptidai itirazların öncelikle görülmesini talep etmiş ancak bu Mahkeme ön itirazların incele-nmesinin dava sonunda yapılmasının uygun olacağı yönünde bir ara karar vermiştir.
Davalı adına bulunan savcı, Mahkemeye hitabında sözü edilen ön itirazlarla ilgili iddialarını ileri sürmüş bu meyanda, Davacının sağlıktan emekli edilmeyeceğini, emekli
olm-azdan önce bilmesine rağmen, 75 gün içinde davasını dosyalamadığını belirterek davanın red ve iptalini talep etmiştir.
Bilindiği gibi Anayasamızın 152'nci maddesine göre yürütsel ve yönetsel yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin herhangi- bir karar veya işlemi veya ihmali nedeniyle meşru menfaati olumsuz yönde etkilenen kişi, 75 gün içerisinde Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilir. Bahsi geçen 75 günlük süre hak düşürücü bir süre olup, ileri sürülmese bile mahkeme bunu resen nazara alır.
-Bu konuda Zaim M.Necatiğil'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Yönetim Hukuku ve Anayasa Yargısı isimli eserinin 36'ncı sayfasında aynen şöyle denmektedir:

"Yönetim hukukunda zamanaşımı, özel hukuktaki
zamanaşımı ilkesinden farklıdır. Özel huku-kta
zamanaşımını yargı organı kendiliğinden dikkate
alamaz. Halbuki, kamu hukuku alanında zamanaşımı
kamu düzeni ile ilgilidir; yargı organı bu konuda
itiraz yapılmamış olsa bile, bunu kendiliğinden dikkate
alır."

Bu davada 75 günlük- süre hangi tarihten başlayacaktır? Bunu belirleyebilmek için Davacının davasında sözünü ettiği 19.6.1998 tarihli olup Emare 19 olarak sunulan yazının icrai nitelikte bir idari karar olup olmadığını belirlemek gerekir. Bu yazı bir kararsa ve yeni bir karar-sa 75 günlük süre Davacının bu kararı öğrendiği tarihten itibaren başlayacaktır; ki bu halde her halükârda dava süresi içerisinde açılmış olacaktır. Söz konusu karar yeni bir karar değil de eski kararın tekrarı mahiyetinde ise o zaman 75 günlük süre eski k-arar tarihinden başlayacaktır.
Nitekim ayni eser sayfa 37'de Zaim Necatiğil şöyle demektedir:

"Yönetim hukuku ilkelerine göre, yönetime yapılan
bir başvuru üzerine yönetim eski kararını değiştirir
ve yeni bir karar alırsa, dava süresi yeni k-arardan
başlar. Şayet yönetim eski kararını değiştirmeyip
sadece onu tekrarlarsa, ikinci karar yürütsel
("executory")bir karar olmadığından 75 günlük süre
eski karardan başlar."

19.6.1998 tarihli yazının yeni bir karar olmadığı- sonucuna varmam halinde, davacının bu kararı (yani sağlıktan emekli edilmeyeceği kararını) hangi tarihte öğrendiği noktasının belirlenmesi ve sürenin ona göre hesaplanması gerekecektir.
Öncelikle 19.6.1998 tarihli Emare 19 yazının niteliğini belirleyelim-.
Bilindiği gibi iptal davasının konusu yönetsel işlemlerdir. Yönetsel(idari) işlem veya karar, idarenin amme kudretine dayanarak tek taraflı olarak aldığı veya yaptığı icrai mahiyeti olan üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerini etkileyen hukuki tasarruftu-r. (Bu konuda gör:İdari Hukukunun Umumi Esasları 3'ncü baskı Cilt 1, sayfa 385, Sıddık Sami Onar) İcrai nitelikte olmayan idari karar iptal davasına konu olamaz. İcrai deyiminden amaç, kararın kişinin hak ve menfaatini etkilemesidir. Bu konuda Zaim Necati-gil yukarıda belirttiğim eserinde sayfa 23'te şöyle demektedir:

"Burada söz konusu olan hukuksal etkidir.
Kararın etkili olması, ilgilinin hukuksal
durumunda değişiklik yapması, başka bir
deyişle ilgiliyi hukuk yönünden etkile-mesidir.
Bu güce sahip olmayan yönetsel kararlar iptal
davasına konu yapılamazlar. Yönetsel kararın bu
özelliğini belirtmek için "icrai karar"
("executory")deyiminin kullanıldığı görülmektedir
(18). "icrai karar" deyimi -ile, "menfaatları
ihlâl eden kararlar" anlatılmak istenmektedir.
Yönetsel işlemin, yönetim tarafından "icra"
edilebilir, yani yürütülebilir nitelikte, olup
olmadığı ayrı bir sorundur. Bu nedenle yukarıdaki
anlamda kullanıl-an "icrai karar" deyimi "yürütülebilir
kararlar" anlamında değil, hakları etkileyebilen
kararlar olarak görülmelidir."

Davacı Avukatı Mahkemeye hitabında Emare 19'daki yazının idari bir karar olduğunu iddia etmiştir.
Zaim Necatigil'in at-ıfta bulunduğum eserinin 24'ncü sayfası 2'nci paragrafta, "...önceden alınmış olan bir kararın tekrarlanması, hatırlatılması ya da yorumlanmasını sağlayan kararlar iptal davasına konu olamazlar. Ancak uygulama ile ilgili kararda, hukuksal durumu etkileyici- yeni bir öge yer alırsa, bu tür kararlar iptal davasına konu yapılabilir." denmektedir.
Emare 19'daki yazının, eski bir kararın tekrarı mahiyetinde mi, yoksa davacının hukuksal durumunu etkileyen yeni bir unsur içeriyor mu hususunu açığa çıkarmak için şa-hadete göz atmakta yarar vardır.
Davacı şahadetinde 15.3.1998 tarihinde, 4.3.1998 tarihli rapora binaen sağlık nedeniyle emekliye sevkedilmesini talep eden dilekçeyi sunmak istediğini, Kurmay Başkanı'nın rapora itiraz edeceklerini, tanık İbrahim Uludağ'ı-n da sağlıktan emekli olabilmesi için dilekçenin ek'inde raporun olması gerektiğini bu nedenle talebinin kabul edilemeyeceğini söylemeleri üzerine, üçü arasında varılan mutabakatla, 16.3.1998 tarihinde süreden emekli olmak için dilekçe sunduğunu, izne çıkt-ığını daha sonra raporu geldiği takdirde emeklilik dilekçesinin sağlıktan emekli edilme şeklinde işlem göreceğini söylemiştir.
Davacının bu konuda söyledikleri tanık İbrahim Uludağ'ın şahadetiyle teyit edilmektedir.
Şahadetine göre Davacı, Nisan ayının -son günlerinde rapora Davalı tarafından itiraz edildiğini ve bu itiraza 13.4.1998 tarihli emare 15 yazı ile cevap verildiğini öğrenmiştir. Ancak raporları görmemiştir. Davacı şahadetine devamla, emekli olma günü yaklaşınca Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı k-arargâhına gittiğini raporlarının G 1'e ulaşmadığını öğrendiğini bunun üzerine hastahaneye gittiğini, raporlarını istediğini, kendisine raporların Güvenlik kuvvetleri Komutanlığında olduğunun söylendiğini, o esnada dosyasındaki raporları görüp incelediğini-, ancak raporları kendisine veremeyeceklerini söylediklerini söylemiştir.
Emare 15 cevabî yazıda Davacının durumunun Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Sağlık Yeteneği Tüzüğünün 30'ncu maddesine göre değerlendirildiği belirtilmektedir. Söz konusu 30'ncu madd-e kişinin sağlık nedeniyle emekliye sevkini öngörür. Dolayısıyle Davacının Nisan 98 ayı sonuna kadar sağlık nedeniyle emekli olabileceği beklentisi içerisinde olması doğaldır. Ancak Davacı yine kendi şahadetinde, emekli olacağı gün Güvenlik Kuvvetleri Komu-tanlığı Kurmay Başkanına gittiğini, ona raporlarını gösterip sağlık nedeniyle emekli edilmesi gerektiğini söylediğini, bunun üzerine Kurmay Başkanının kendisine "git, yargıda hakkını ara" cevabını verdiğini, söylemiştir. Davalının emekli olacağı tarih 5.5.-1998 tarihi idi. Buna göre davacı 5.5.98 tarihinde sağlık nedeniyle emekliye sevkedilmeyeceğini öğrenmişti.
Sözü edilen Emare 19 yazı aşağıdaki gibidir:

ÖZEL
K.K.T.C.
GÜVENLİK KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
BOĞAZ
1-9 Haziran 1998

PER. : 4282-218-98/457
KONU : Em.Per.Bnb.Ergün Aysal

Sayın Av. Altan Erdağ
Müftü Ziyai Efendi Sokak Demak İşhanı
Kat -2 No:207
-LEFKOŞA
İLGİ : (a) Av. Altan ERDAĞ'ın 12 MAYIS 1998 tarihli
dilekçesi.
(b) Güv.K.K.lığının 14 OCAK 1997 gün ve MRKŞ.:9125-2-
97/14 sayılı yazısı.
(c) GATA.K.lığının 20 OCAK 1997 gün ve 431 sayılı
- raporu.
(d) Güv.K.K.lığının 15 OCAK 1998 gün ve PER.:9125-3-
98/34 sayılı yazısı.
(e) Güv.K.K.lığının 11 ŞUBAT 1998 gün ve PER.:9125-9-
98/97 sayılı yazısı.
(f) DBN.Devlet Hastahanesinin 04 -MART 1998 gün ve
166/98 sayılı raporu.
(g) Güv.K.K.lığının 02 NİSAN 1998 gün ve SAĞ.Ş.:9060-
23-98/68 sayılı yazısı.
(h) DBN. Devlet Hastahanesinin 06 MAYIS 1998 gün ve
388/98 sayılı raporu.
- (ı) Ergün AYSAL'ın 16 MART 1998 tarihli Emeklilik
Dilekçesi.
Kendi isteği ile emeklilik talebinde bulunan ve emekliliği onaylanarak 05 MAYIS 1998 tarihinde ilişiği kesilen, Em.Per.Bnb.Ergün AYSAL hakkında ilgi (a) ile istenilen bilg-iler müteakip maddelere çıkarılmıştır.

Belindeki rahatsızlık nedeniyle 23 EYLÜL 1996 tarihinde Dr.Burhan NALBANTOĞLU Devlet Hastahanesine sevk edilen Bnb.Ergün AYSAL ameliyat edilmiş, müteakiben 14 OCAK 1997 tarihine kadar istirahatlı kalmış ve son kararı-n verilmesi maksadıyla ilgi (b) ile GATA.K.lığı (ANKARA)'na sevk edilmiş, neticede, ilgi (c) rapor ile "B/63 F-6 Sınıfı Görevini Yapamaz. T.S.K. Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 2 No.lu Çizelgesinin (+) İşaretli Sınıflarından Birinde Görevlendirilmesi Uygund-ur" kararı verilmiştir. Esas raporun gelmesini müteakip, Bnb.Ergün AYSAL'ın PİYADE olan sınıfı, 30 ARALIK 1997 tarihinden geçerli olmak üzere PERSONEL olarak değiştirilmiştir.

Bnb.Ergün AYSAL, ilgi (c) rapora itiraz etmiştir. Bu nedenle, durumunun yeniden- değerlendirilmesi talebi ile ilgi (d)ile GATA.K.lığına sevk edilmiş; ancak, kendi ifadesine göre, bu hastahane tarafından hakkında yeni bir işlem yapılmadan şahıs geri gönderilmiştir. Bunun üzerine tekrar müracaat ederek, son sağlık durumunun tespiti için-, Dr.Burhan NALBANTOĞLU Devlet Hastahanesine sevkini talep etmiş ve ilgi (e) ile sevki yapılmıştır.

Dr.Burhan NALBANTOĞLU Devlet Hastahanesi, ilgi (f) rapor ile şahıs hakkında "Durumu Sağlık Yeteneği (Değişiklik) Tüzüğünün Madde : 63 B:6 Fıkrası Uyarınca -askerliğe elverişli değildir" kararı vermiştir. Ancak, verilen bu raporun Güv.K.K.lığı Sağlık Yeteneği Tüzüğü'ne uygun olarak verilmediği tespit edilerek, raporun karar bölümünün yeniden değerlendirilmesi ilgi (g) ile istenilmiş ve neticede ilgi (f) raporu-n "Karar Hanesi" ilgi (h)rapor ile tashih edilerek Güv.K.K.lığına gönderilmiştir.

Sonuç olarak;

Düzenlenen raporlar hakkında işlem yapılabilmesi için raporun, Güv.K.K.lığı Sağlık Yeteneği Tüzüğüne uygun olması ve Güv.K.Komutanınca onaylanması gerekmekte-dir. Nitekim, ilgi (f) raporun karar hanesinde belirtilen hususlar Tüzüğe aykırı bulunmuş, yeniden değerlendirilerek düzeltilmesi ilgi (g) ile istenilmiş ve neticede ilgi (h) ile düzeltilmiştir.
Bnb.Ergün AYSAL ilgi (ı) dilekçesi ile, 15 yıllık fiili hizme-t yılını doldurduğu gerekçesiyle emeklilik talebinde bulunmuş ve emeklilik işlemleri de bu talebi doğrultusunda gerçekleşmiştir.

Bilgilerinize rica ederim.

GÜVENLİK KUVVETLERİ KOMUTANI NAMINA

Hasan DEMİRBAŞ
- Tank Kurmay Albay
Kurmay Başkanı
Emare 19 yazıyı huzurumdaki şahadetle birlikte değerlendirince, söz konusu yazının daha önce cereyan eden olayları ve yapılan işlemleri tekrarladığ-ı, yeni icrai idari nitelikte bir karar içermediği gibi hukuki yeni bir unsur da içermediği kanaatine varır ve o yönde bulgu yaparım. Dolayısıyle Dava açma süresinin bu yazının Davacının bilgisine geldiği tarihten değil 5.5.1998 tarihinden başlaması gereki-r.
Davacı Davalının kendisinin emekli edilmesiyle ilgili karar veya işleminin, sağlıktan emekliye sevketmeme şeklinde olduğunu bildiği halde 5.5.1998 tarihini takip eden 75 gün içerisinde dava açmamıştır. Bu nedenle bu davanın iptali gerekmektedir.
Ayrıc-a, bir noktaya daha değinmekte yarar vardır. Acaba Davalının 4.3.1998 tarihli rapora itiraz hakkı var mıydı? Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Sağlık Yeteneği Tüzüğü 22.8.1989 tarihli Resmi Gazete'nin Ek III'ünde 388 sayılı Amme Enstrümanı olarak yayınlanmış-tır. Bu tüzük 6.5.1994 tarihli Resmi Gazete'nin Ek III'ünde yayınlanan 247 No'lu Amme Enstrümanı ile tadil edilmiştir. Buna göre esas tüzüğün 5'nci maddesine istinaden tüzükte yer alan eklerde, hastalık ve arazlar listesinde tadilât yapılmıştır. Davacının -hastalığı tadilâttan sonra Resmi Gazete'nin 779'ncu sayfasında madde 63 B (6) da yer almaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi Emare 16 rapor bu maddeye atıf yapmaktadır. Bu hastalığın karşılığında (2) numaralı sınıflandırma çizelgesinde davacı subay statü-sünde olduğu için (+) işareti yer almaktadır. Esas tüzüğün 81'nci maddesine göre hastalığının karşısında (+) işareti yer alıyorsa kişi "görev yapabilir". Hal böyle olunca Davalının, "askerliğe elverişli değildir" söz dizisini içeren 4.3.1998 tarihli Emare -10 raporun karar hanesine itiraz etmesi doğaldır. Zaten anılan tüzüğün 32'nci Maddesi kendisine bu hakkı vermektedir. Davacı daha sonra Emare 16'daki raporla ilgili yetkili Mahkemeye başvurmuş değildir.
Emare 16 rapor yürürlükte olduğu sürece davalının dav-acıyı sağlık nedeniyle emekliye sevketmesi mümkün değildir. Bu nedenle bir an için yukarıdaki bulgumun hatalı olduğu ve Emare 19 yazının idari karar niteliği taşıdığı veya yeni bir hukuki oluşum yarattığı kabul edilse bile, Emare 16'nın varlığı ışığında da-vacının esas açısından da, davasında başarılı olması düşünülemez.
Yukarıda vardığım sonuçlara binaen Davalının diğer iptidai itirazlarını inceleme gereği duymuyorum.
Netice olarak davacı davasında başarılı olamamıştır. Bu nedenle dava red ve iptal olunur-.
Meselenin kendine has olgularını nazara alarak masraflarla ilgili herhangi bir emir vermemeyi uygun görürüm.




Necmettin Bostancı
- Yargıç


26/6/03




13






Full & Egal Universal Law Academy