Yüksek İdare Mahkemesi Numara 142/1997 Dava No 21/2001 Karar Tarihi 02.11.2001
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 142/1997 Dava No 21/2001 Karar Tarihi 02.11.2001
Numara: 142/1997
Dava No: 21/2001
Taraflar: Mehmet Eşref ile İhtiyat Sandığı Müdürü vd
Konu: İhtiyat Sandığı Fonundan'dan yapılan ödmelerin KL'nin pyasa fiyatından değil de 1KL=36TL+164TL=200TL olarak ödenmesi dolayısıyla aradaki farkın talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 02.11.2001

-D.21/2001 YİM 142/97
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Mustafa H. Özkök, Seyit A.Bensen.
Davacı: 1. Mehmet Eşref, Lefkoşa ve diğerleri
- ile -
Davalı: 1. İhtiy-at Sandığı Müdürü, Lefkoşa
2. İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu, Lefkoşa
3. İhtiyat Sandığı ve/veya İhtiyat Sandığı Dairesi
ve/veya İhtiyat Sandığı Fonu, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacılar namına: Avukat Ergin Ulunay
Davalılar nam-ına: Avukat Aydın Kalfaoğlu
İlgili Şahıslar namına: Kıdemli Savcı Behiç Öztürk.


--------------


H Ü K Ü M


Metin A. Hakkı: Davacılar 17.9.1997 tarihinde, Anayasanın 152. maddesine istinaden Yüksek İdare Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemede D-avalılar aleyhine dosyaladıkları yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen dava ile özetle, Davalılar tarafından devralınan "Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. İhtiyat Sandığı" ile ilgili olarak, ilgili tarihlerde bu İhtiyat Sandığına mensup Davacılar iç-in Kıbrıs Lirası olarak yapılan yatırımlarla ilişkili Davalılar tarafından her Kıbrıs Lirası için Davacılara 36TL+164TL= 200TL yapılan ödemelerin, ödeme tarihinde Kıbrıs Lirasının serbest piyasadaki değerinin 2/5'ine tekabül ettiğinden Davacıların Davalıla-rdan daha 3/5 oranında alacaklı olduklarına dair karar talep etmişlerdir. Davacılar, Davalılar aleyhine ikinci bir talepte bulunarak dava konusu İhtiyat Sandığındaki alacaklarının tümünü değil de dava konusu zamanlarda sadece 2/5 oranındaki miktarların Da-valılarca Davacılara ödenmesi kararının ve/veya işleminin ve/veya ödemesinin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar talep etmişlerdir.

Mezkûr davanın Davalılara tebliğini müteakip Davalılar, 25.9.1998 t-arihinde bir Müdafaa Takriri dosyalamışlardır. Davalılar Müdafaa Takrirlerinde sair müdafaalarının yanısıra ön itiraz da öne sürmüş ve davanın iptalini talep etmişlerdir. Dava ile yakın ilgisi olduğu görülen Devlet de muayyen bir safhada İlgili Şahıs ola-rak davaya dahil edilmiş ve onlar da 8.4.1999 tarihinde ön itiraz içeren bir Müdafaa Takriri dosyalayıp Davacıların davasının red ve iptalini talep etmişlerdir. Davalıların ve İlgili Şahısların Müdafaa Takrirleri tetkik edildiğinde aynı paralelde olduklar-ı ve şu iptidaî itirazları içerdikleri görülmektedir.

Davacılar davalarını Anayasanın 152. maddesine istinat ederek açmışlardır ancak mezkûr maddenin 3. paragrafında öngörülen şart bendini ihlâl ederek açmışlardır; bu nedenle davanın iptali gerekmektedir.- Bir başka deyişle iptidai itiraza göre, Davalılar Davacıların davalarını Anayasanın 152 (3) maddesinde öngörülen şikayet konusu eylem bilgilerine geldiğinde 75 gün içinde dosyalamamışlar, bu süre seneler geçtikten sonra davalarını dosyalamış olmaları nede-ni ile dava daha ileri gidemez.

Davacılar Kıbrıs Lirası olarak alacakları olan meblağları ilgili tarihte yürürlükteki mevzuat uyarınca Türk Lirası olarak ve mevzuat'da öngörülen kurdan aldıklarından Davacıların başka alacakları kalmamıştır. Üstelik Davac-ılar alacaklarını alırken haklarına halel gelmeksizin veya "under protest" almadıklarından bu hareketleri "estoppel" teşkil eder, dolayısıyle davaları daha ileri gidemez, ve iptali gerekmektedir.

Davacıların Talep Takriri incelendiğinde, aslında bunun bir- tazminat talebi olduğu, tazminat davalarını görmeye yetkili Mahkemenin de Kaza Mahkemeleri olduğu, Yüksek İdare Mahkemesinin yetkileri Anayasanın 152. maddesi mucibince yalnız idari davaları görmekle sınırlı olduğu, bu nedenle bu Mahkemenin bu davayı görm-eye yetkisi olmadığı ve davanın masrafla reddedilmesi gerektiği Müdafaa Takrirlerinde iddia edilmektedir.

Dava müteaddid defalar mention olarak Mahkemece ele alınmış neticede bir uzlaşma sağlanamamış ve duruşma olarak 10.10.2001 tarihine tayin edilmi-ştir. Davanın duruşması 10.10.2001 tarihinde başladığında, taraflar karşılıklı muvafakat çerçevesinde meselenin kökeninde yatan ve evraklardan oluşan ceman 55 adet evrağı Mahkemeye emare olarak ibraz etmişlerdir. Davada herhangi bir şahadet dinlenmeden ö-nce Davalılar ve İlgili Şahıslar Mahkemeye müracaat ederek iptidaî itirazlarının öncelikle ele alınmasını talep etmişlerse de, Mahkeme bu talebe itibar etmemiş, davanın sonunda bu iptidaî itirazları karara bağlamayı tercih ederek bu doğrultuda karar almışt-ır. Neticede davanın duruşması yapılmıştır. Davanın duruşması esnasında Davacılar bir tek şahit çağırmış, ne Davalı tarafı ne de İlgili Şahıslar şahadet ibraz etmemiş, sadece Davacıların tanığını istintak etmekle yetinmişlerdir. Davanın duruşması 10.10.-2001 ve 17.10.2001 tarihlerinde olmak üzere 2 celsede hitam bulmuştur. 17.10.2001 tarihli oturumda Davacılar Anayasa Mahkemesine bir havale talebinde bulunmuş ancak bu talep de Mahkemece iptidaî itirazların karara bağlanmasından sonra ele alınmasını uygun- gördüğünden o aşamadaki Davacıların bu talebi de reddedilmiştir. Akabinde taraflar Mahkemeye hitabelerini yapmışlar ve dava Mahkemece karar için bilâmüddet ertelenmiş durumdadır.

Meselenin kökeninde yatan ihtilâfsız olguları aşağıdaki şekilde öze-tlemek mümkündür:

Dava ile ilgili zamanlarda Davacıların tümü de Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.'de çalışmakta idiler ve mezkûr banka nezdinde banka çalışanlarının üye olduğu bir İhtiyat Sandığına mensup idiler. Mevzuat gereği banka çal-ışanları maaşlarından her ay mevzuatta öngörülen miktarda bu sandığa yatırım yapmakta ve aynı fona işveren sıfatı ile sözü edilen banka katkıda bulunarak her müstahdem emekli olduğunda hissesine düşen birikmiş meblağları ikramiye olarak almakta idi. Bu yö-ntem 1974 Barış Harekâtı öncesi başlamış ve Barış Harekâtından sonra da yine mevzuat değişerek devam etmiştir, şöyle ki; 1972 İhtiyat Sandığı Yasası, 1973 1 Nisan tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesini müteakip takriben 1974 ortaları tüm -Kıbrıs Türk Bölgelerinde bulunan İhtiyat Sandıkları tek çatı altında toplanmış ve yeni kurulan İhtiyat Sandığı Memurluğuna dava konusu fon devrolunmuştur. Gerek Davacıların gerekse işverenin bu sandığa yaptığı yatırımlar 1975'e kadar Kıbrıs Lirası olarak -gerçekleşti, ancak 28.1.1975 tarihli Resmi Gazetenin Ek IV'ünün 3. sayısında neşrolunan mevzuat ile Kıbrıs Lirası tedavülden kaldırılarak yerine Türk Lirası tedavüle konmuş ve o tarihte 1 Kıbrıs Lirası= 36TL olarak belirlenmişti. Dolayısıyle Ocak 1975 hi-tamından sonra fona bütün ödemeler Türk Lirası olarak gerçekleşti veya işlem gördü. Davacılar emekli olduklarında İhtiyat Sandığında bulunan birikimlerini alırken Kıbrıs Lirasının serbest piyasa değeri, (tarafların Mahkemeye yaptığı müşterek beyan ile) 64-2TL civarında olmasına karşılık Davacılar haklarını 1 Kıbrıs Lirası= 36+yine ilgili tarihte yürürlükte bulunan mevzuat gereği (40/83 sayılı Kıbrıs Liralarına Karşılık Prim Ödenmesi Yasası) 164TL prim almak suretiyle ceman 1 Kıbrıs Lirası=200 TL olarak almı-şlardır. Tüm Davacılar bu ödemeleri çekle 2 taksitte almışlar ve alırken "under protest" veya "without prejudice" kayıt düşmeden ve herhangi bir haklarını mahfuz tutacak görünümü vermeden aldıkları ihtilâf konusu değildir. Davacılar bu davaları ile karar-ın başlangıcında yukarıda değinildiği gibi 1 Kıbrıs Lirasının ilgili tarihte hakiki değeri 642 TL olmasına rağmen ceman 1 Kıbrıs Lirası=200TL aldıklarından aradaki fark için yukarıda özetlenen şekilde karar talep etmektedirler.

Önümüzdeki emarelere g-öre Davacılar fondaki alacaklarını 1983-1984 yılları zarfında almışlardır. Bu durumda Davacıların yakınmaları 1984'de bilgilerinde idi. Davacılar o tarihte dava açmamış, gerek hükümet, gerekse Cumhurbaşkanlığı nezdinde kendilerine göre mütebaki alacaklar-ını temin için senelerce girişimlerde bulunmuşlar, bu merciler ile yazışmışlar ancak dava dosyalamamışlardır. 1993 yılında Davacıların bir kısmı Başbakanlığa yazılı müracaatta bulunmuş (Emare 9) ve 15 güne kadar kendilerine olumlu ve tatmin edici bir çözü-m önerilmez veya cevap verilmez ise 'tazminat' için yasal yollara başvurulacağını bildirmişler, ancak bu yazılarına herhangi bir yanıt almamalarına karşın, davalarını ancak Eylül 1997'de dosyalamışlardır.

Davanın kökeninde yatan olguları yukarıdaki ş-ekilde özetledikten sonra şimdi de yapmamız gereken şey sırası ile iptidaî itirazları ele alıp yukarıdaki olgular ışığında değerlendirmektir. İlk önce müruru zaman ile ilgili iptidaî itirazı ele almayı uygun gördük. Bu açıdan olay

incelendiğinde Davacı-ların Davalılar nezdindeki alacaklarını 1983-1984 yıllarında muhtelif tarihlerde çekle aldıkları dosyadaki emarelerle sabittir. Bu durumda eksik ödendikleri doğrultusunda yakınmaları o tarihlerde bilgilerinde idi. Davacılar o tarihlerde dava ikame etmeyi-p seneler süren yazışmalar yapmış, 1993 yılında Başbakanlığa gönderdikleri bir yazı ile kendi iddialarına göre alacaklarını talep etmişler ve 15 gün içinde olumlu bir yanıt almamaları halinde alacaklarını hukuki yollarla temine gideceklerini söylemelerine -karşın ve herhangi bir yanıt alamamaları gerçeği karşısında davalarını ancak 1997 yılında açmışlardır. Davacıların davası Anayasanın 152. maddesine istinat etmektedir. Sözü edilen bu madde ise 3. fıkrasında inter alia bu tip davaların kişinin bilgisine g-eldikten sonra 75 gün zarfında açılması gerektiğine amirdir. Davacıların 75 günü çoktan geçirdikleri ortadadır. Dolayısıyle bu dava ileri gidemez ve bu iptidaî itiraz ışığında iptal edilmesi gerekmektedir. Davacıların avukatının iddia ettiği gibi davada-ki yakınma halen devam ettiği cihetle 75 gün daha dolmamıştır iddiası da geçerli olamaz, çünkü Davacıların ödendikleri tarihlerde, mevzuat gereği, almaları gereken paraların tam karşılığını Türk Lirası almışlardır ve Davalılardan yasal olarak başka alacakl-arı kalmamıştır.

Netice olarak bu iptidaî itiraz ışığında davanın iptali gerekmektedir ve bu doğrultuda emir verilir. Bu karara vardıktan sonra diğer iptidaî itirazları da incelemeye gerek kalmamıştır.




Dava masraflarına gelince; bunların Da-vacılar tarafından ödenmesi emrolunur ve miktarını da gerektiğinde Başmukayyit tespit edecektir.




Metin A. Hakkı Mustafa H. Özkök Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


2 Kasım, 2001
-1


7



-


Full & Egal Universal Law Academy