Yüksek İdare Mahkemesi Numara 140/2012 Dava No 6/2016 Karar Tarihi 29.02.2016
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 140/2012 Dava No 6/2016 Karar Tarihi 29.02.2016
Numara: 140/2012
Dava No: 6/2016
Taraflar: Adem Taşkınt ve diğeri ile Lefke Türk Belediyesi arasında
Konu: Telleme izni - Hak düşürücü süre
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.02.2016

-D.6/2016 YİM: 140/2012


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Mehmet Türker, Tanju Öncül


Davacı: No.1- Adem Taşkınt, 1. Cadde No.44, Gaziveren, Lefke.
No.-2- Mehmet Saltanat, Mis Sokak No.9, Gaziveren,
Lefke.


- ile -


Davalı: Lefke Türk Belediyesi, Lefke Türk Belediye Başkanı,
Başkan Vekili, Belediye Meclis Üyeleri ve Kasaba
Hemşehrileri - Lefke.


- A r a s ı n d a



Davacılar tarafından: Avukat Hasan Yücelen.
Davalı tarafından: Avukat Özgün Öykün.
İlgili Şahıs No.1 ve 2 tarafından: Avukat Fadıl Nekibzade.
İlgili Şahıs No.3 ve 4 için temsiliyet yok.

- ---------------


K A R A R


Narin F. Şefik: Bu davada, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktır.

Mehmet Türker: Davacılar, Davalı aleyhine ikame etmiş olduğu bu dava ile:

"A) Da-valının müştereken ve/veya münferiden almış
olduğu ve Davacıların Mal Sahibi ve/veya
hissedarları olduğu Güzelyurt Gaziveren Köyü
Kayıt No:A251, Pafta No:XIX, Harita No:45 köy,

Parsel No:247 olan araziye Davacıları-n izni
olmadan ve/veya onayı olmadan tamamen yasaya
ve/veya hukuka aykırı olarak Davalı tarafından
12/10/2010 tarihinde alınan D.22/2010 sayılı
kararın ve telleme işleminin yapıldığı tarih
olan 02/04/2012'de Davacıl-arın bilgisine
gelen ve/veya getirilen tüm karar ve/veya
kararların ve/veya işbu karar ve/veya
kararlara istinaden yapılan tüm işlemlerin
tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağına v-e/veya
iptallerine ilişkin bir Mahkeme hükmü"

verilmesini talep etmektedirler.


Davacılar tarafından Davalı aleyhine açılan ve Davalının 12/10/2010 tarihinde vermiş olduğu telleme izni verme kararının hükümsüz ve etkisiz olduğunu talep ettik-leri bu davanın neticesinde, etkilenecek kişiler olan Mustafa Saltanat, Gülay Saltanat, Münibe Şahbaz ve Aziz Özdinç'in davaya sırasıyla İlgili Şahıs 1, 2, 3 ve 4 olarak dahil edilmeleri üzerine, davanın duruşmasına başlanmıştır. Duruşmada 11 adet evrak, 1-'den 11'e kadar numaralandırılarak emare olarak kaydedilmiştir. Duruşma esnasında Davacı 1 Adem Taşkınt ve Davacı 2 Mehmet Saltanat şahadet vermiş, başka bir tanık celbetmemişlerdir. Davalı herhangi bir tanık celbetmemiş, Davacıları istintak etmekle yetinm-iştir. İlgili Şahıslardan sadece İlgili Şahıs No.1 şahadet vererek, Lefke Belediyesinde görevli İrfan Zeybek'i de tanık olarak dinletmiştir.

MESELE İLE İLGİLİ OLGULAR
Kayıt No:A251, Pafta No:XIX, Parsel No:247 ve 2 dönüm
2 evlek 1000 ayakkare olan t-aşınmaz mal, Davacılar ve İlgili Şahıslara, ebeveynlerinden intikal etmiş olup; Davacılar ve İlgili Şahıslar bu gayrimenkûlde hissedar olup hak sahibidirler. Davacıların ve İlgili Şahısların ebeveynleri olan kişiler, 4/2/1994 tarihinde yapmış oldukları bir- sözleşme ile (Emare 3), konu gayrimenkûlün sözleşmeye ekli haritada (Emare 6) gösterildiği şekilde A, B, C, D olarak 4 kısım ve/veya parsele ayrılması, nihai taksim aşamasında
A Parselin Neriman Özdinç, B Parselin Yücel Taşkınt,
C Parselin Selim Saltanat-, D Parselin Münibe Emin Kâmil adına kaydedilmesi, bu kişilerin kendilerine ayrılan parseller üzerinde diledikleri şekilde tasarrufta bulunabilmeleri ve
inşaat yapabilmeleri hususlarında mutabakata varmışlardır. Bu mutabakata istinaden ve tüm hissedarları-n inşaat izni için başvuruları imzalaması ile, A Parsele İlgili Şahıs 3 ve 4,
B Parsele Davacı 1, C Parsele Davacı 2, D Parsele de İlgili Şahıs 1 ve 2 Lefke Belediyesinin verdiği inşaat izinleri tahtında inşaat yapmışlardır. A, B, C Parsellerine 2600 ayak-kare yol alanı ayrılmış olup, bu Parsellere anayoldan giriş yapılabilmektedir. D Parselinden anayola ulaşım ise B
ve C Parselleri arasından geçilerek sağlanmaktadır.

Davalı Lefke Belediyesi, D Parseli üzerine konut inşa eden İlgili Şahıs No.1 ve 2'n-in müracaatı üzerine, B ve C Parselleri arasından geçen ve D Parseline bağlanan 14 ayak genişliğindeki alan için, İlgili Şahıs 1 ve 2'ye, Davacılar tarafından iptali talep edilen 12/10/2010 tarihli telleme iznini vermiştir.

İNCELEME
İlgili Şahıs 1 v-e 2, Davalının 12/10/2010 tarihli kararının iptali ile ilgili bu davanın Anayasa'nın 152(3) maddesinde belirtilen 75 günlük zaman aşımı süresi dolduktan sonra ikame edildiğinden daha ileri gidemeyeceğini iddia ettikten sonra, Davalının telleme ile ilgili k-ararının Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası ile Yollar ve Binalar Tüzüğü'ne uygun olduğunu, Davacıların davasının iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmektedirler.

İlgili Şahıs 3 ve 4 davada temsil edilmemiş ve müdafaa dosyalamamıştır.

İlgili Şah-ıs 1 ve 2 tarafından Davalının kararına karşı davanın 75 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edildiği nedeniyle ileri gidemeyeceği, davanın bu sebepten iptal edilmesi gerektiği iddia edildiğinden ve davanın ileri gidebilmesi için 75 günlük zaman- aşımı süresi dolmadan açılması gerektiğini dikkate alarak, öncelikle davanın 75 günlük hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerekmektedir.

İlgili Şahıs 1 ve 2, Müdafaa Takririnde, Davalı Lefke Belediyesinin 12/10/2010 tarihinde -kendilerine telleme izni verdiği, telleme ruhsatı ile ilgili Davalının kararının
12/10/2010 tarihinde veya her halükârda Şubat 2012 tarihinden önce Davacıların bilgisine geldiği, 3/5/2012 tarihinde ikame edilen davanın 75 günlük zaman aşımı süresi geçtikt-en sonra ikame edildiği nedenleriyle ileri gidemeyeceğinden iptal edilmesini talep etmektedirler.

Davacılar ise, İlgili Şahıs No.1 ve 2'ye Davalı Lefke Belediyesinin telleme izni verdiğini İlgili Şahısların
telleme yaptığı 2 Nisan 2012 tarihinde öğre-ndiklerini ileri sürmektedirler.

Anayasa'nın 152. maddesinin 3. fıkrasına göre; bir karar veya işlemle ilgili Yüksek İdare Mahkemesine yapılacak başvurunun, karar veya işlemin yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halin-de, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten itibaren 75 gün içinde yapılması gerekmektedir. Ancak içtihat kararlarıyla yerleşmiş bu husustaki İdare Hukuku prensiplerine göre bir karar veya işlem "yoklukla malul" ise bu karar veya işlem aleyhine 75 günlük -süre geçse de dava açılabilir (Gör.KKTC'de Anayasa ve Yönetim Hukukunun Esasları Zaim Necatigil sayfa 235-237, KKTC İdari Yargılama Hukuku, Tufan Erhürman sayfa 388-389).

KKTC'de, Yüksek İdare Mahkemesinde açılan bir iptal davası iki aşamada karara b-ağlanır. Birinci aşamada, dava, ön koşulları yönünden incelenir. İkinci aşamada ise, davanın esası, yani hukuka aykırılık iddiası incelenip karara bağlanır. Davanın ön koşullarından biri yoksa, dava ileri gidemeyeceğinden, davanın bu nedenle iptal edilmesi- gerekmektedir. Bir iptal davasının 75 günlük hak düşürücü süre dolmadan açılması, davanın ileri götürülebilmesi için bir ön koşuldur. Davacı iptal davasına konu kararı öğrenme tarihini ve davasını kararı öğrendiği tarihten itibaren 75 günlük hak düşürücü -süre dolmadan ikâme ettiğini davasında ileri sürmelidir. İdare ve/veya davalı, kararın davacı tarafından öğrenilme tarihi ile ilgili farklı bir iddiada bulunur ve öğrenme tarihi ile ilgili bir ihtilâf doğarsa, bu iddiasını, yani davacının kararı öğrendiğin-i iddia ettiği tarihi ispat etmekle mükelleftir. Kararın öğrenme tarihi ile ilgili mahkemede bir tereddüt oluşursa, bu tereddüt veya kuşku davacı lehine alınarak iddia edilen tarihlerden davacı lehine olan tarih dikkate alınmalıdır (Gör. YİM 147/85 D.39/87-, YİM 131/88 D.6/90, YİM 344/91 D.31/92, Costas Neophytou V. The Republic, 1964 CLR. 280).

Davacılar davalarında, Davalının kararını 2/4/2012 tarihinde İlgili Şahısların telleme yapmaya başladıkları tarihte öğrendiklerini ileri sürmüşlerdir.

İ-lgili Şahıslar müdafaalarında, Davacıların telleme izni verilmesi ile ilgili Davalının kararını Şubat 2012 tarihinde öğrendikleri, davayı ise 3/5/2012 tarihinde 75 günlük hak düşürücü süre dolduktan sonra ikame ettikleri nedeniyle davanın ileri gidemeyeceğ-ini iddia etmektedirler.

İlgili Şahıs olarak davaya taraf yapılan kişiler, tebliğin yapıldığı andan itibaren, Davacı tarafından normal bir şekilde ve usulüne uygun olarak dava edilmiş bir davalı gibi davada taraf oldukları nedeniyle, Davacıların kara-rı öğrendiklerini iddia ettikleri tarihi, davalı gibi ispat etmekle mükelleftirler.

İlgili Şahıs No.1 şahadetinde, telleme için Belediyeden izin aldığını 2011 yılında Davacılara söylediğini ve Davacıların 2011 yılında telleme izninin varlığını öğrend-iklerini iddia etmesine rağmen, Davacılar İlgili Şahısların kendilerine böyle bir izin aldıklarını söylemediklerini, Belediyeden sordukları zaman da kendilerinin imzaları olmadan böyle bir izin verilemeyeceği cevabını aldıklarını, telleme izninin verildiği-ni İlgili Şahısların telleme işlemine başladığı 2/4/2012 tarihinde öğrendiklerini söylemektedirler.

İlgili Şahıslar müdafaalarında, şahadetlerinin aksine, Davacıların telleme iznini Şubat 2012 tarihinde öğrendiklerini ileri sürerken; tanık olarak cel-bettikleri Lefke Belediye çalışanı İrfan Zeybek, Davacı 2 Mehmet Saltanat'ın telleme izninden 3-4 ay sonra, 2011 yılında Belediyeye gelip Belediye Başkanı Mehmet Zafer ile telleme izni için konuştuklarını söylemesine rağmen, hazırda olan Davacı Mehmet Salt-anat'ı tanımamış ve Davacı Mehmet Saltanat'ın Belediye Başkanı Mehmet Zafer ile ne konuştuğunu duymadığını söylemiştir. İlgili Şahıs
No.1'in lâyihaları ile uyuşmayan şahadeti ve tanığının güvenilir olmayan, atıfta bulunduğumuz şahadeti ışığında, Davacıları-n telleme izni verildiğini 2011 yılında öğrendiklerinin İlgili Şahıslar tarafından ispat edildiği kabul edilemez. İlgili Şahıslar Belediye tarafından verilen telleme iznini Davacıların hangi tarihte öğrendiğini ispat edemediklerinden, Davacıların Davalının- kararını, iddia ettikleri tarih olan telleme fiilinin yapıldığı 2/4/2012 tarihinde öğrendiklerinin kabul edilmesi gerekmektedir.

Davacıların, İlgili Şahıs 1 ve 2'ye verilen telleme iznini 2/4/2012 tarihinde öğrendikleri ve davayı 3/5/2012 tarihinde -ikame ettikleri gerçeği dikkate alındığı zaman, davanın 75 günlük hak düşürücü süre dolmadan açıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerle, İlgili Şahıs 1 ve 2'nin, davanın 75 günlük hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı için ileri gidemeyeceği iddiasına- itibar edilemez.

Davanın 75 günlük hak düşürücü süre dolmadan ikame edildiği kabul edildikten sonra, davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.

Davacılar, Davalı Lefke Belediyesinin İlgili Şahıs No.1 ve 2 Mustafa Saltanat ve Gülay Saltanat'-a vermiş olduğu telleme izninin, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'na ve bu Yasa altında çıkarılan Yollar ve Binalar Tüzüğü'ne aykırı olduğunu iddia etmektedirler. Davacıların iddialarına göre, Parsel 247'deki arazi halen taksim edilmemiş olup, Davacıların- ve tüm İlgili Şahısların hissedar olduğu bir gayrimenkûl olduğundan, İlgili Şahıs 1 ve 2'ye telleme izni verilebilmesi için hissedar olan tüm mal sahiplerinin yetkili makam olan Lefke Belediyesine birlikte müracaat etmesi veya tümünün onay vermesi gerekme-ktedir. Davalı Lefke Belediyesi, hissedar olan tüm mal sahiplerinin müracaatı olmadan, İlgili Şahıs 1 ve 2'ye D Parseline geçiş sağlayan kısım için telleme izni vermekle Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'na ve bu Yasa altında çıkarılan Yollar ve Binalar Tü-züğü'ne aykırı hareket ettiğinden, telleme izni verme kararının hükümsüz ve etkisiz kılınması gerekmektedir.

Davalı, Davacılar ve İlgili Şahıslara ebeveynlerinden intikal eden bu gayrimenkûlün ebeveynlerinin yapmış olduğu
4/2/1994 tarihli Taksim Söz-leşmesi ile taksim edilmiş olduğunu; bu Sözleşme ve ekli haritaya göre, 247 Parsel No.lu bu gayrimenkûlün A, B, C, D Parselleri olarak 4 Parsele bölündüğünü; B ve C Parsellerinin Davacılara, A Parselinin İlgili Şahıs 3 ve 4'e ve D Parselinin ise İlgili Şah-ıs 1 ve 2'ye ait olduğunu; Davacıların ve İlgili Şahısların ve/veya ebeveynlerinin Taksim Sözleşmesi ve ekli harita ve/veya Site Planına uygun olarak, Davalı Belediyeye birlikte başvurarak ve/veya onay vererek inşaat ruhsatı alıp taksim neticesi tasarrufla-rına verilen bu parsellere ayrı ayrı inşaat yaptıklarını; İlgili Şahıslar 1 ve 2 Mustafa Saltanat ve
Gülay Saltanat'a verilen dava konusu telleme izninin de bu çerçevede Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası kuralları ve Yollar ve Binalar Tüzüğü'nün ilgili kur-allarına uygun olarak verildiğini ve davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. İlgili Şahıs 1 ve 2'nin de aynı iddiaları ileri sürdüğünü daha önce belirtmiştik.

Tarafların mutabık kaldığı ihtilâfsız olan Emare 3 Mukavele ve Emare 6 Haritaya- göre, Parsel 247, Emare 3 Taksim Sözleşmesi gereğince, Emare 6 Site Planında gösterildiği şekilde, A, B, C, D Parsellerine bölünmüş olup her parselin Emare 3 Sözleşmede belirlendiği şekilde adlarına kaydedilmesinde taraflar anlaşmış olup, herkes kendisine- ayrılan ve tasarrufunda kalan parsel üzerinde, dilediği şekilde tasarrufta bulunabilme ve inşaat yapabilme hakkına sahiptir. Emare 3 Sözleşme şartlarına uygun olarak, Davacılar ve İlgili Şahıslar diğer hissedarların da onayı ile inşaat ruhsatı alıp kendil-erine ayrılan parseller üzerinde inşaat yapmışlardır. Olgulardan çıkan bir diğer ihtilâfsız husus, bu parsellerin ve yapılan inşaatların Tapuda İlgili Şahıslar ve Davacılar adına kaydedilmediği, tümünün, Parsel 247'de halen hisseleri oranında hissedar oldu-klarıdır.

Davacılara göre, İlgili Şahıs 1 ve 2'ye telleme izni verilen arazide herkesin hissesi olduğundan, hissedar olan
tüm mal sahiplerinin rıza veya onayı olmadan, Davalı Lefke Belediyesinin İlgili Şahıs 1 ve 2'ye telleme izni vermesi yasal deği-ldir. Telleme de bir inşaat olup, inşaat izni vermeye yetkili olan Lefke Belediyesi ancak tüm mal sahiplerinin imzalayacakları bir izin başvurusu ve onayları olması halinde İlgili Şahıs 1 ve 2'ye izin verebilir. Tüm mal sahiplerinin başvurusu olmadan veri-len telleme izni, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası ve Yollar ve Binalar Tüzüğü'ne aykırıdır.

Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın 2. maddesine göre:

" 'bina' taş, beton, çamur, demir, kereste veya başka
malzemeden yapılmış herhangi bir in-şaatı anlatır ve
herhangi bir çukur ve herhangi bir temeli, duvar, dam,
baca, veranda, balkon, pervaz, veya çıkıntısını veya
binanın herhangi bir kısmı veya binaya eklenerek
sabitleştirilmiş herhangi bir şeyi, herhangi bir arazi
veya a-lanın etrafını çeviren veya araziyi sınırlandıran
veya çevirme veya sınırı belirlemek, çizmek amacı ile
yapılan herhangi bir duvar, toprak bendi, çevre teli
veya korkuluğu veya parmaklık, çevre direği veya başka
yapıyı da kapsar;"


Bu- tanıma göre telleme de bir inşaat olup, telleme yapmak için Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın 3. maddesine göre, yetkili makam olan Belediyeden izin alınması gerekmektedir.

Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası altında çıkarılan Yollar ve Binalar Tü-züğü'nün 5. maddesinin 1. fıkrası inşaat ruhsatı için başvurunun nasıl yapılması gerektiğini düzenlemektedir. Madde 5(1) şöyledir:

"5.-(I) Every application for a permit to erect,
demolish or reconstruct any building or make any
alteratio-n, addition or repair to any building
(hereinafter referred to as 'a building permit')
shall be made in duplicate to the appropriate
authority; it shall be signed by the owner or
his duly authorized agent and shall be in such
form- as may be prescribed from time to time by
the appropriate authority."


"5.-(1) Herhangi bir bina inşa etmek, yıkmak veya
imar etmek veya herhangi bir binaya tadilât yapmak,
ilâve etmek veya onu tamir etmek ruhsatı verilmesi
için -yapılan her dilekçe, iki suret olarak yetkili
makama sunulur. (Bu ruhsattan bundan böyle 'inşaat
ruhsatı' olarak bahsedilir). Dilekçe, mal sahibi
veya onun gerekli şekilde yetkili kılınan temsilcisi
tarafından imzalanır ve zaman zaman y-etkili makamca
tesbit edilecek şekilde sunulur."


Tüzüğün 5(1) maddesine göre, yetkili makama inşaat ruhsatı ile ilgili dilekçe sunulurken, dilekçenin mal sahibi veya yetkili temsilcisi tarafından imzalanması gerekmektedir.

İnşaat ruhsatı -dilekçesinin mal sahibi veya yetkili vekili tarafından imzalanması gerekliliğinden anaşılması gereken, birden fazla mal sahibinin olması halinde tüm mal sahipleri veya yetkili vekillerinin dilekçeyi imzalaması
gerektiğidir.

İhtilâfsız olgular ve yin-e ihtilâfsız olan Emare 3 Mukavele ve Emare 6 Haritaya göre, dava konusu telleme ruhsatı verilen gayrimenkûlün de dahil olduğu Koçan No.A251,
Parsel 247'deki 2 dönüm 2 evlek 1000 ayakkare büyüklüğündeki taşınmaz malda sırasıyla, 2/4, 1/4 ve 1/4 hisseleri o-lan Neriman Özdinç, Yücel Taşkınt, Münibe Emin Kâmil ve bu kişinin 2/4 hissesini devretmeyi tasarladığı Selim Saltanat arasında
A, B, C, D Parsellerine ayrılmıştır. Emare 3 Mukaveleye göre
A Parselin Neriman Özdinç, B Parselin Yücel Taşkınt adına,
C Pars-elin Selim Saltanat'a, D Parselinin ise Emin Saltanat'a verilmek üzere Münibe Emin Kâmil adına kaydedilmesi hususunda taraflar mutabakat sağlamışlardır. Yine Mukavele ile varılan mutabakata göre, adına parsel ayrılan kişi o parsel üzerinde dilediği şekilde- tasarrufta bulunabilecek ve inşaat yapabilecektir. Ancak Mukaveledeki taraflar arasındaki bu mutabakata rağmen, Mukavelede adı geçen kişiler adına ayrılan parseller Tapu nezdinde kayıt ve tescil edilmemiş olup adı geçen tüm kişiler veya onlardan intikalen- hak sahibi olan kişiler bu taşınmaz malda halen hisseleri oranında müşterek mal sahibidirler. Diğer bir anlatımla bu taşınmaz mal bir bütün olarak Davacılar ve İlgili Şahıslar adına hisseleri oranında kayıtlı olup, Davacılar ve İlgili Şahıslar bu taşınmaz-ın hisseleri oranında müşterek mal sahibidirler.
Emare 3 Mukavele ve Emare 6 Haritaya göre Davalı tarafından İlgili Şahıs 1 ve 2'ye telleme ruhsatı verilen kısım, A, B,
C, D Parsellerinin alanları ve yol için ayrılan alanın büyüklüğü dikkate alındığı zama-n, bu kısmın İlgili Şahıs 1 ve 2'ye ayrılan D Parseli alanına dahil olduğu ortaya çıkmasına rağmen, daha önce de belirtildiği ve/veya bulguya varıldığı gibi, bu alanın da nihai taksimi yapılmamış ve Davacılar ve İlgili Şahısların hisseleri oranında müştere-k mal sahibi olduğu Parsel 247'deki 2 dönüm 2 evlek 1000 ayakkarelik taşınmaz mala dahil bir alandır.

Yukarıya aktardığımız Yollar ve Binalar Yasası'nın 19. maddesine istinaden çıkarılan Yollar ve Binalar Tüzüğü'nün
5(1) maddesi, inşaat ruhsatı için- dilekçenin mal sahibi veya gerektiği şekilde yetkili kıldığı temsilcisi tarafından imzalanarak yetkili makama sunulması gerektiğini düzenlemektedir. Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın ve Yollar ve Binalar Tüzüğü'nün amacı, bir taşınmaz mal üzerinde inş-aat izni verilirken, tüm mal sahiplerinin onayının alınmasıdır. Bu onay da ancak yapılacak inşaat izni başvurusunu tüm mal sahiplerinin imzalaması ve inşaat izni verilmesine rıza göstermesi ile olabilmektedir. Bir malın birden fazla mal sahibi ve/veya hiss-e sahibi olması halinde, tüm mal sahiplerinin veya yetkili vekillerinin inşaat ruhsatı dilekçesini imzalamaları ve başvurunun bu şekilde yapılması ile, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın inşaat ruhsatı ile ilgili kuralları ve Yollar ve Binalar Tüzüğü'nü-n 5(1) maddesinin inşaat ruhsatları ile ilgili kuralına ve amacına uygun hareket edilmiş olunur.

Telleme izni alabilmek için yetkili makam olan Davalı Lefke Belediyesine yapılan başvurunun sadece İlgili Şahıs 1
ve 2 tarafından imzalanan bir başvuru i-le yapıldığı, diğer hissedarlar, yani diğer mal sahipleri olan Davacılar ve İlgili Şahıslar 3 ve 4 tarafından imzalanmadığı ve onay verilmediği ihtilâfsız bir olgudur. Birden fazla hissedarı ve dolayısıyla mal sahibi olan taşınmaz mala, tüm mal sahiplerini-n başvurusu ve onayı olmadan, Davalı Lefke Belediyesi tarafından inşaat yani telleme izni verilmesi, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın bina inşa etmek için yetkili merciden ruhsat alınması gerektiğini düzenleyen 3. maddesine, 19. maddesi altında ısdar -edilen Yollar ve Binalar Tüzüğü'nün inşaat ruhsatı verilmesini düzenleyen 5(1) maddesine aykırı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerle Davalının kararının hükümsüz ve etkisiz kılınması gerekmektedir.

Netice itibarıyla, Davalının, Davacıların da mal- sahibi ve/veya hissedarı olduğu Güzelyurt Gaziveren Köyünde Kayıt No.A251, Pafta No.XIX, Harita No.45 köy, Parsel No.247'de kain arazide telleme yapılmasına izin veren, 12/10/2010 tarihli D.22/2010 sayılı kararının ve bu karara istinaden yapılan tüm işlem-lerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Dava masrafları, Davalı ve İlgili Şahıs 1 ve 2 tarafından ödenecektir.


Narin F. Şefik Mehmet Türker Tanju Öncül
Başkan Yargı-ç Yargıç


29 Şubat, 2016











13






Full & Egal Universal Law Academy