Yüksek İdare Mahkemesi Numara 140/1986 Dava No 47/1989 Karar Tarihi 27.10.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 140/1986 Dava No 47/1989 Karar Tarihi 27.10.1989
Numara: 140/1986
Dava No: 47/1989
Taraflar: Mehmet İbrahim Tokkan ile Bakanlar Kurulu vd
Konu: Malul gazi sayılma talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 27.10.1989

-D.47/89 YİM 140/86

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Taner Erginel Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Mehmet İbrahim Tokkan, Balı-kesir.
-ile-
Müstedaaleyh: 1. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyle, KKTC
2. Şehit, Hadise Kurbanı ile Malûller ve Yakınlarını Tespit
Komitesi vasıtasıyle, KKTC.
3. Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle, KKTC.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Ergin Ulunay
Müstedaaleyh namına: Işılay Ever



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedinin Hadise Kurbanı ile Malûller ve Yakınlarını Tespit Komitesinin ke-ndisini malûl gazi saymayı reddeden kararının geçersiz sayılması istemi.

OLAY: 1974'de Takım Komutan muavini olarak görev yapmak üzere mücahit ordusuna çağrılan Müstedi, Namık Kemal Lisesinin savunması sırasında bir kovan mermisinden yaralandı ve sağlık k-urulu raporu aldı. Bu raporda İskân Dairesine başvuran Müstediye bir ev tahsis edildi. Bilgisizliği nedeni ile başka bir olanaktan faydalanamayan Müstedi ilk defa 1985 yılında Sosyal Hizmet Dairesine başvurarak kendisine malûl gazi maaşı bağlanmasını talep- etti. Müstedinin bu talebi reddedildi

SONUÇ: Verilen şahadetten Müstedinin savaşa sağlam olarak katıldığı ve 20 Temmuz günü savaş devam ederken birçok mücahit yaralanıp şehit olurken yararlandığı açıkça kanıtlanmıştır. Bu nedenle başvuru kabul edilir ve -Tespit Komitesinin Müstediyi malûl gazi saymayı reddeden kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar verilir.





H Ü K Ü M

Müs-tedi Şehit, Hadise Kurbanı ile M-alûller ve Yakınlarını Tespit Komitesinin kendisini malûl gazi saymayı reddeden 25.8.1986 tarihli kararına karşı bu başvuruyu dosyalamış bulunmak-tadır ve kararın geçersiz sayıl-m-a-sını talep etmektedir.

Müstedinin iddiaları özetle şöyledir; Elektrik müteahhitliği yapan Müstedi, 15 Temmuz, 1974'de Takım Komutan muavini olarak görev yapmak üzere Mücahit ordusuna çağrıldı. Böylece savaşa katılan Müstedi, 20.7.1974'de Namık Kemal Lise-sinin savunmasında görev aldı ve bir havan mermisinin düşmesi sonucu yaralandı. Gazi Magosa Genel Hastanesi Sağlık Kurulunun 22.12.1976 tarihinde Müstedinin yaralarına ilişkin verdiği rapor şöyledir:

-"ORTOPEDİ VE Sağ dizde 4 adet şarapnel deliği, sağ dizde 2 TRAVMATOLOJİ: adet 4 cm'lik yara nedbesi, L5'de travmatik.
-
DAHİLİYE :Spondylolysthesis. Sağ dizde 300 flexion mahdu- diyeti.

SİNİR VE RUH
HASTALIKLARI :Reaktif Depression"

Bu rapora dayanarak İskân Dairesine başvuran Müstediye 4.2.1977 tarihinde Magosada bir ev ta-hsis edildi. Bilgisizliği nedeniyle malûl gazi statüsünün sağladığı diğer olanaklardan yararlanamayan Müstedi ilk defa 3.5.1985 tarihinde Sosyal Hizmetler Dairesine başvur-a-rak kendisine malûl gazi maaşı bağlanm-a-sını talep etti. Sosyal Hizmetler Dairesi Müdür Vekili 25.8.1986 t-a-rihinde Müstediye aşağıdaki yanıtı gönderdi:

-"3.5.1985 tarihli bir dilekçe ile Müdürlüğümüze başvuruda bulunarak 1974 Barış Harekâtı esnasında yaralandığınız gerekçesiyle Malûl Gazi sayılma isteminde bulunmanız üzerine; Tespit Komitesince 11.6.1985 tarihinde yapılan 76'ncı toplantıda durumunuz görü-şülmüş ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığından rapor istenmesi kararlaştırıl- mıştır.
-
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ise vermiş olduğu cevabi yazısında (ASAL:9000-269-85/1903 sayılı ve 11 Aralık, 85 tarihli yazı) "Mehmet İbrahim'in 20 Temmuz 1974 tarihinde Mağusa Sancağında yaralandığına dair mevcut kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastla-nmamış- tır." İfadesini kullanması üzerine Tespit Komitesi 4.3.86 tarihinde yapmış olduğu 82'ci toplantıda bu kez'de Polis Genel Müdürlüğünden yaralan- ma durumunun araştırılmasını kararlaştırmıştır.

Ancak, Polis Genel Müdürlüğünden sağlanan rapor'a ekli- ifade- lerle (tarafınızdan şahit olarak gösterilen kişiler) kendi ifadeniz arasında çelişkiler bulunduğundan; ve olay kesin olarak saptanıp kanıtlanama-dığından isteminiz Tespit Komitesince 16/7/86 tarihinde yapılmış olan 85'ci toplantıda görüşülmüş olmas-ına karşın uygun bulunamamıştır.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile Polis Genel Müdürlü- ğünden sağlanan raporlar ışığında Tespit Komitesince alınmış olan bu karar Bakanlar Kurulunun E(K-1)739-86 sayılı ve 6.8.86 tarihli kararıyle de onaylanmıştır."

Mü-stedinin başvuru dilekçesin-d-e yer alan i-d-dialara göre Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının kayıtlarında bilgi olmaması onun malûl gazi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Polis Genel Müdürlüğünün raporu ise hatalıdır. Başvuruya karşı itiraz dosyalayan Müstedaaleyhler Müstedinin Rum askerleri tarafı-ndan yaralandığını gösteren herhangi bir delil bulunmadığını ve 22.12.1976 tarihli raporun bu dava maksatları bakımından herhangi bir hak bahşetmed-i-ğini öne sürdüler.

Başvurunun duruşmasında Müstedi şahadet verdi ve iki de tanık dinletti. Müstedi şahadetinde başvuruda yer alan iddialarını tekrarladı ve 20.7.1974'de Namık Kemal Lisesini savunurken bir havan mermisinin patlaması sonucu dizinden yaral-andığını, yaralarının zaman içinde iyileştiğini ve şimdi soğuk havalarda ağrı duymanın ötesinde bir rahatsızlığı kalmadığını söyledi. 2. tanık üsteğmen Naim Komutan 1974 Barış Harekâtında Müstedinin görev yaptığı bölüğün komutanı idi. Müstedinin gerçekten- savaşa katıldığını ve 20.4.1974'de Namık Kemal Lisesinde yaralandığını söyledi. Naim Komutan şahadetinde 1986 yılında polis konuyla ilgili soruşturma yaptığı zaman böyle birisini hatırlamadığını söylediğini, çünkü Müstediyi Mehmet İbrahim olarak tanıdığın-ı, polisin ise Mehmet Tokkanı soruşturduğunu, Müstedinin soyadını bilmediği için polisin kimden söz ettiğini anlıyamadığını anlattı. Tanık "Polise görürsem hatır- larım" dedim. Buna rağmen beni Müstedi ile karşılaştırmadılar. Daha sonra istihbarat subayı -Alpay Çıka ile konuşunca polisin soruşturma yaptığı şahsın kim olduğunu anladım" diye sözlerine ekledi. 3. tanık Alpay Çıka Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında hareket, eğitim ve istihbarat subayı olarak görev yapmaktadır. 1974 Barış Harekâtına Mağusa İhtiy-at Bölüğü Komutanı olarak katıldı ve kendisne Namık Kemal Lisesinde mahsur kalan mücahitleri kurtarma görevi verildi. Şahadetinde bir takım okullara taarruz ettirerek hisar üzerinden ateş desteği sağlandığını, fakat daha sonra bu takımın da mahsur kalma te-hlikesi geçirdiğini, bunun üzerine, bölüğüyle çarpışarak surlardan çıktığını, okul bölgesine vardığında şehit olan mücahitlerin yanında yaralı olarak Müstediyi gördüğünü, Müstedinin yüzünün ve vücudunun kan içinde olduğunu, ona "ateş etsene" dediğini ve on-un da "ateş edemem çünkü yaralıyım" diye yanıt verdiğini daha sonra mahsur kalan mücahitlerle birlikte bölüğün geri çekilerek surlardan içeriye girdiğini, geriye dönüşte Müstedinin topalladığını gördüğünü, bu arada kendisinin de hafif yaralandığını söyledi-.

İddia Makamı tanıklarının dinlenmesinden sonra Savcılık Tespit Komitesinde görevli olan Erol Ertugan'ı tanık olarak dinletti. Bu tanık, Müstedinin müracaatını işleme koyarak Güvenlik Kuvvetleri ile polisten görüş sorduklarını ve olumsuz yanıt aldıkları-nı, bunun üzerine Müstedinin müracaatını reddettiklerini söyledi. Erol Ertugan sorulan bir soruya cevaben "kimse 'ben Müstediyi vurulurken gördüm' demedi. Bunun için onun görev başında yaralandığı iddiasını kabul etmedik" dedi.

Tanıkların dinlenmesinden -sonra Savcı Mahkemeye hitap etti ve Müstedinin yeterli şahadet ibraz edemediğini, Müstedinin şahadeti ile tanıkların şahadeti arasında çelişki bulunduğunu, örneğin Alpay Çıkanın Müstediyi yaralanırken görmediğini Müstedinin yüzünde ve vücudunda kan gördüğü-nü söylediğini, halbuki Müstedinin dizinden yaralandığını söyledi ve istidanın reddedilmesi gerektiğini iddia etti. Savcı ayrıca Müstedinin savaşta yaralandığı kabul edilse bile 1974 Şehit ve Hadise Kurbanları Tüzüğünün 8(e) maddesine göre malûliyetin orta-dan kalkması halinde yapılan yardımın durduğunu, Müstedinin şahadetinde iyileştiğini kabul ettiğini dolayısıyle ona yardım yapmanın sözkonusu olamıyacağını söyledi. Bu iddiaları yanıtlayan Müstedi avukatı ise başvuruyu Tespit Komitesinin verdiği yanıt ışığ-ında hazırladıklarını, bu yanıtta Müstedinin yaralandığının reddolunduğunu ve duruşmanın bu sınırlar içerisinde yapıldığını iddia etti.

Önümüzdeki başvurunun Sosyal Yardım Dairesi Müdür vekilinin 28.8.1986 tarihli yanıtı ışığında hazırlandığı bir gerçekt-ir. Bu yanıtta Müstedinin savaşta yaralandığı kabul edilmemektedir. Müstedi de haklı olarak başvurusunda savaşta yaralandığını kanıtlamaya çalışmıştır. Müstedi, iki komutanı tanık olarak dinleterek savaşta yararlandığını kesin olarak kanıtlayabilmiştir. Ge-rçi müdafaa ibraz edilen şahadeti yeterli bulmamıştır. Örneğin havan mermisinin Müstedinin dizine girdiğini kimsenin görmediğini iddia etmiştir. Ancak Müstedinin savaşa sağlam olarak katıldığı 20 Temmuz günü savaş devam ederken ve birçok mücahit yaralanıp -şehit olurken yaralandığı açıkca kanıtlanmıştır. Savaş ortamında bir yaralanmasının daha kesin olarak kanıtlanması mümkün değildir. İhtiyat Bölüğünü yöneten Alpay Çıkanın Müstedinin başında durarak Müstedinin dizine mermi girerken bunu görmesi mümkün değil-di. Savaş ortamında başka mücahitler ölürken ve tüm bölüğün kaderi henüz belli değilken Komutanın zaman ayırıp Müstedinin yaralarını incelemesi de doğru değildi. Savaş ortamını dikkate aldığımda Müstedinin iddiasını kanıtlamak için daha iyi şahadet ibraz e-demiyeceği görüşündeyim. Bu nedenle Müstedinin 20.7.1974 tarihinde görev esnasında yaralandığı sonucuna varıyorum.

Müstedinin iyileştiği iddiasına gelince, bu iddiada büyük ölçüde gerçek payı vardır. Ancak Müstedinin müracaatı bu gerekçe ile reddedilmiş -değildir ve bu konu başvuruda tartışılmamıştır. Müstedi avukatının öne sürdüğü gibi başvurunun yardım almanın ötesinde boyutları olabilir. Bu nedenle maluliyetin devam edip etmediği konusunun bu başvuruda kararlaştırılamıyacağı görüşün- deyim.

Yukarıdaki- nedenlerle başvuru kabul edilir ve Tespit Komitesinin 25.8.1986 tarihli yazısında ifade edilen ve Müstediyi "malûl gazi" saymayı reddeden kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar verilir. Masraflar için emir verilmez.

(Taner Erginel)
- Yargıç

27 Ekim 1989

-


-629-



-


Full & Egal Universal Law Academy