Yüksek İdare Mahkemesi Numara 139/1996 Dava No 11/2001 Karar Tarihi 28.06.2001
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 139/1996 Dava No 11/2001 Karar Tarihi 28.06.2001
Numara: 139/1996
Dava No: 11/2001
Taraflar: Kemal Karaderi ile İskan Encümeni
Konu: Taşınmaz Mal Kullanım Belgesinin iptali...
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.06.2001

-D.11/2001 YİM 139/96

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti: Celâl Karabacak, Nevvar Nolan, Seyit A.Bensen.
Davacı: Kemal Karaderi, 12 Baykal Sokak, Gazi Mağusa
- ile -
Davalı: KKTC- İçişleri Bakanlığı İskân Encümeni Başkanlığı vasıtasıyle ve/veya Eşdeğer Mal Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu Başkanlığı vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lefkoşa

A r a s ı n d a.-

Davacı namına: Avukat Ali Fevzi Yeşilada
Davalı namına: Başsavcı Yardımcı Muavini Müjgan Irkad.
-
----------------
-
H Ü K Ü M
-

Celâl Karabacak: Bu davada Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Nevvar Nolan okuyacaktır.

Nevvar Nolan:- İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü 15.8.1983 tarihli yazısı ile Kalecik köyünde, Pafta/Harita XV/21.W.2, Parsel 304'de yer alan iki katlı yarım inşaat binayı eşdeğere kaynak olmak üzere Davacının kullanımına verdi. Davacı bu yarım inşaata 100 KVA'l-ık trafo koydurdu, üç fazlı elektrik akımı bağlattı, inşaata girişe de demir bir kapı yaptırdı.

Davacı göçmen değildir, iktisaden güçlendirilecekler tanımına girmez, Güney'de taşınmaz mal da terketmedi. Davacının eşi ise Güney'de taşınmaz mal terketti ve -terkettiği taşınmaz malına karşılık kendisine 6,376,620 eşdeğer puanı takdir edildi. 1985 yılında, Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu, Davacının kullanımına verilen işbu davaya konu taşınmaz malı, Davacının eşinin T cetveline kaydetmeyi ve böylece p-uan değeri Davacının eşinin eşdeğer puanlarından karşılanarak konu taşınmaz mal için Davacının eşine taşınmaz mal koçanı verilmesini önerdi; ancak bu öneri, konu taşınmaz malın eşdeğere karşılık Davacının eşinin değil de Davacının kullanımına verildiği ger-ekçesi ile, Davacının eşi ve Davacı tarafından reddedildi. Davacının eşi, zaman içinde, eşdeğer puanlarını başka kaynaklar için kullandı ve eritti.

Davacı, İskân Bakanlığına yazdığı 27.1.1992 tarihli bir yazı ile davaya konu taşınmaz malın mücahit puanlar-ına karşılık kendisine verilmesini talep etti. İlgili tarihte Davacının 334,444 mücahit puanı vardı. Bu yazıdan yaklaşık 2 yıl sonra, İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü 7.12.1993 tarihinde konu taşınmaz malın 15.8.1983 tarihinden itibaren geriye dön-ük olmak üzere Davacıya kiralanmasını uygun gördü. Davacıya tebliğ edilmeyen bu karar uygulamaya konmadı ve Davacı ile Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi arasında bir kira sözleşmesi imzalanmadı. Davacıya göre, kendisine tebliğ edilmemesine rağmen kira kararı-nı öğrendi, gidip İskân Dairesinde ilgililer ile görüştü, ancak ilgililer, kira kararını geri aldıklarını ifade ettiler. Davacı konu yerin kendisine kiralanmamasını bu davaya konu etmedi, davasını kira kararına dayandırmadı.

Davacının eşi 1992 yılında vef-at etti ve Aralık 1994'te Davacıya eşinden 75,058 eşdeğer puanı intikal etti.

Davacı 1983 yılında kullanımına verilen yarım inşaatı tamir etmedi ve kullanmadı. İskân Encümeni 15.5.1996 tarihinde dava konusu taşınmaz malla ilgili Davacıya verilen kullanım- belgesinin iptaline karar verdi; Encümen ayrıca konu taşınmaz malın tesis olarak değerlendirilmesine ve 19. Kaynak Paketinde kaynak olarak ilan edilmesine de karar verdi. Parsel 304 içerisindeki iki katlı yarım inşaat bina, tesis olarak değerlendirildi ve- parsel 304'e 1,600,000 puan değer takdir edildi. Davacı işbu dava ile 304 numaralı parselin tesis olarak değerlendirilip 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesini öngören kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna dair bir karar talep etmektedir.

Davalı dosyalamış -olduğu Müdafaa Takririnde bir ön itiraz ileri sürmüştür. Davalıya göre, Davacı, kendisine konu taşınmaz malla ilgili verilen kullanım belgesinin iptali ile ilgili kararın, geçersiz ve hükümsüz olduğuna dair bir karar talep etmediği cihetle konu taşınmaz ma-lın tesis olarak değerlendirilmesi ve 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesi kararından olumsuz etkilenen bir meşru menfaatı yoktur.

İskân Encümeni konu taşınmaz malla ilgili Davacıya verilen kullanım belgesinin iptaline karar vermiştir. Davacı, kullanım belg-esinin iptalinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna dair bir karar talep etmemiştir; Davacı konu taşınmaz malın tesis olarak değerlendirilip 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesi kararının geçersiz ve hükümsüz olduğuna dair karar talep etmektedir.
Davacı avukatı u-sul kurallarının uygulanmasında idari yargıda daha esnek davranıldığını ifade ettikten sonra, Talep Takririnde hükümsüz kılınması istenilen kararın Davacının kullanım belgesini iptal eden kararı da kapsar şekilde yorumlanması isteminde bulunmuştur. Yönetse-l yargı yerinde, yani Yüksek İdare Mahkemesinde dosyalanan bir Talep Takririnde, hangi yönetsel kararın yönetsel yargı yerince iptali istendiği açık bir lisanla ortaya konmalı, iptali istenen yönetsel karar kesin olarak belirlenmelidir.

Davacı Talep Takri-rinde hangi kararın geçersiz ve hükümsüz olduğuna dair Mahkemeden karar talep etmektedir? Davacı 304 numaralı parselin tesis olarak değerlendirilip 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesi kararının geçersiz ve hükümsüz olduğuna dair karar talep etmektedir. Bir -başka deyişle Davacı Yüksek İdare Mahkemesinden 304 numaralı parselin tesis olarak değerlendirilip 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesi kararının iptalini talep etmektedir. Davacı Yüksek İdare Mahkemesinden kullanım belgesini iptal eden kararın iptalini tale-p etmemektedir. Talep Takirinde Davacının talebinin yer aldığı kısmın bir bütün olarak okunması sonucu talepler arasında yer almadığı açıkça görülen bir talebi, sırf Davacının menfaatı olmasını gerektirdiği için, var saymak, usul kurallarının esnek yorumla-nması veya uygulanması ile izah edilemez. Yönetsel yargıda, olmayan bir talebi olması gerektiği için var saymak, usul kurallarının esnek uygulanması değil, hak düşürücü süreyi perdelemektir.

Davacı konu taşınmaz malla ilgili kendisine 1983 yılında verilen- kullanım belgesinin İskân Encümenince iptalinin hükümsüz ve geçersiz olduğuna dair Yüksek İdare Mahkemesinden bir karar talep etmediği cihetle, Davacının konu taşınmaz malın tesis olarak değerlendirilip 19. Kaynak Paketinde ilan edilmesi kararından yakına-bilmesi için bu karardan olumsuz etkilenebilecek meşru bir menfaatı yoktur.

Yukarıda belirtilenler ışığında ön itiraz kabul edilerek dava ret ve iptal edilir. Dava masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez.

Yukarıdaki sonuca rağmen Davacı avukatı-nın davanın esasına ilişkin iddiası hakkında da görüşlerimizi özet olarak da olsa açıklamak isteriz.

1952 yılından beri Magosa'da ikâmet eden Davacı diş hekimi, ressam ve heykeltıraştır. Diş hekimi olarak, Magosa'da, mülkiyeti eşine ait bir klinikte özel- çalışırdı. Davacının eşi 1992 yılında vefat etti ve kliniğin mülkiyeti oğluna geçti. Davacı 7 yıl önce kliniğini kapattı.

Davacı avukatı, duruşmada, değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 42(A) maddesi altınd-a Davacının, puan temin etmek suretiyle, konu taşınmaz malın koçanını alma hakkı olduğunu iddia etmiştir. Madde 42(A)(l) altında 13.8.1995 tarihinden önce kendisine bir konutla ilgili kullanım belgesi verilenler, 31.12.1996 tarihine dek puan temin etmek su-retiyle, konutun koçanını alabilirlerdi. Kişinin konuta koçan alabilmesi kendisinin veya eşinin tasarruf veya mülkiyetinde konut olmaması koşuluna bağlıdır. Kişinin veya eşinin mülkiyetinde bulunan bir konutun 20.7.1974 tarihinden sonra mecburi satış dışın-da kalan bir yolla elden çıkarılmış olması yukarıdaki koşulu etkisiz kılmaz. Bu davada Davacıya konu taşınmaz malla ilgili kullanım belgesi verildiği tarihte, Magosa'da, içinde Davacının ailesi ile ikâmet ettiği, Davacının eşi adına kayıtlı bir konut vardı-. Bu durumda Davacının 41/77 sayılı Yasanın 42(A)(l) maddesi altında davaya konu konuta koçan alma hakkı olmaz. Davacıya göre bu konut eşinin 1992 yılında vefatı üzerine, vasiyeti gereği, oğluna intikal etti. Davacının rahmetli eşi adındaki konutun, eşinin- vefatı ile, oğluna intikal etmiş olması durumda bir değişiklik yaratmaz.

Parsel 304'ün alanı 3 dönüm, 3 evlek 2200 ayak karedir. Konu taşınmaz mal konut mu, küçük işyeri mi? Davacı avukatı bu ayırımı yapmadı, Davacı avukatı bu ayırımı gerek Talep Takriri-nde gerekse duruşmada yapmalı ve bu ayırım doğrultusunda iddialarını ileri sürmeli idi. Eğer konu taşınmaz mal, Davacıya göre konut değil de küçük işyeri olarak değerlendirilmeli ise, o zaman da, madde 42(A)(2) altında, 13.8.1995 tarihinden önce kendisine -bir küçük işyeri ile ilgili kullanım belgesi verilenler 31.12.1996 tarihine dek eşdeğer puanı satın almak suretiyle küçük işyerinin koçanını alabilirlerdi. Burada, madde 42 (A)(2)'nin kendisine uygulanmasını ve bu madde altında koçan almasına olanak sağlan-masını talep eden kişinin öncelikle konu taşınmaz malın bir küçük işyeri olduğu iddiasında bulunması ve kullanımına verilen taşınmaz malın küçük işyeri olduğunu ortaya koyması gerekir. Bu davada talep edilen taşınmaz malın bir küçük işyeri olduğu iddiası T-alep Takririnde ileri sürülmediği, duruşmada konu taşınmaz malın küçük işyeri olduğu argümanı yapılmadığı gibi 3 dönüm 3 evlek 2200 ayak kare alanı olan konu taşınmaz malın görünürde de küçük işyeri olduğunu söylemek oldukça zordur. Bu durumda Davacının da-vaya konu taşınmaz malın koçanını alma hakkı olduğu söylenemez.
Yine Davacının eşi eşdeğer puanları ile gerek davaya konu taşınmaz mal çevresinde gerekse başka yerlerde çok sayıda taşınmaz mal aldı; örneğin Kalecik'te yolun deniz tarafında 150 dönüm kadar -arazi aldı, yine Kalecik'te konu taşınmaz malın yanında iki parsel, Girne'de 3,617,942 puan değerinde taşınmaz mal aldı. Tabii ki Davacının eşi bu taşınmaz malları hakkı ile, eşdeğer puanları ile almıştı; ancak bu durumda madde 42(A)(2)'de Davacının veya e-şinin mülkiyetinde benzer nitelikte taşınmaz mal olmaması koşulu nasıl etkilenmiştir? Bu taşınmaz mallar Davacının talep ettiği işbu davaya konu taşınmaz mal ile benzer nitelikte mi? Bu taşınmaz mallar arasında davaya konu taşınmaz mal ile benzer nitelikte- olan var mı? Bu konuyu taraflar duruşmada yeterince irdelemediler. Davacının ikâmet ettiği konut ve çalıştığı klinik gibi bu taşınmaz mallar da tümü ile, Davacının eşinin 1992 yılında vefat etmesi ile oğluna mı intikal etti? Bunlar, dava ön itirazdan redd-edilmemiş olsaydı, taraflarca yeterince irdelenmemiş olmalarına rağmen, davanın karara bağlanması için incelenmesi gerekecek davanın enteresan noktaları idi.


Celâl Karabacak Nevvar Nolan Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç - Yargıç

28 Haziran 2001







-1


7



-


Full & Egal Universal Law Academy