Yüksek İdare Mahkemesi Numara 136/1986 Dava No 57/1987 Karar Tarihi 09.12.1987
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 136/1986 Dava No 57/1987 Karar Tarihi 09.12.1987
Numara: 136/1986
Dava No: 57/1987
Taraflar: Hüseyin Ahmet Demirkaya ile İç. Ve İs. Bak. Vd
Konu: Başvurunun mevsimsiz yapılması
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 09.12.1987

-D.57/87 YİM 136/86
Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Taner Erginel Huzurunda
Anyasanın 152. Maddesi Hakkında.

Müstedi: Hüseyin Ahmet Dem-irkaya, Alsancak
- ile -
Müstedaaleyh:1. KKTC İçişleri ve İskan Bakanlığı; Lefkoşa
2. Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonları
vasıtasıyle KKTC Bakanlar Kurulu, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Ural Cemil Yücehan
Müstedaaleyh namına: Hakkı Önen
İlgili şahıs namına: Sadi Çelebi


Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedinin adına tahsisli evin yan tarafında bulunan yardımcı evin eşdeğer mal olarak kendisin-e bırakılmasını sağlamak veya bu evin ilgili şahsa verilmesinin önlenmesi istemi.

OLAY: Güney göçmeni olan Müstedi ailesi ile birlikte Alsancak'a yerleşti. Müstediye ait evin yan arka tarafındaki yardımcı eve ise Güney göçmeni ilgili kişinin annesi yerleş-ti. Bir süre sonra Londradan gelen ilgili kişi annesi ile birlikte yaşamaya başladı. Komşular arasındaki ilişkiler bozulunca yaşlı kadın ev üzerindeki hakkından kızı lehine feragat etti. Yaşlı kadının ölümü üzerine evin kendisine tahsisi için müracaat eden- ilgili kişinin müracaatı üzerine sınır tespitine gelen memurlara, Müstedi müdahale etti. Bundan sonra da Müstedi başvuru konusu evin kendisine verilmesi için gayret sarfetmeğe başladı ve evin ilgili şahsa verildiği izlenimi ile işbu başvuruyu doslayadı.
-

SONUÇ: Müstedaaleyh ön itirazda bulunarak başvurunun vakitsiz dosyalandı- ğını, evin Müstedinin yasal tasarrufunda olmadığından meşru menfaati bulunmadığını iddia etti. Sunulan şahadetten başvuru konusu evin henüz ilgili şahsa verilmediği anlaşılmaktadır-. Dolayısı ile vakitsiz dosyalanan bir başvuru ile karşı karşıya bulunmaktayız. Müstedi İskan Dairesinin yasalara aykırı hareket ettiğini ve yetkilerini kötüye kullandığını kanıtlayabilmiş değildir. Başvuru reddolunur.
____________________


K A R A R

Mü-stedi Alsancak'ta kendisine tahsisli evin yan tarafında bulunan yardımcı evin eşdeğer mal olarak kendisine bırakılmasını sağlamak veya bu evin Hidayet Ahmet veya Hidayet Şefik isimli şahsa verilmesini önlemek amacıyla bu başvuruyu dosyalamış bulunmaktadır-.

Müstedi güney göçmeni olup 1975 yılında ailesi ile birlikte kuzeye göç ederek Alsancak'a yerleşti. Müstediye Alsancak'ta bir limon bahçesi ile bu bahçe içerisinde bulunan bir ev tahsis edildi. Müstediye tahsis edilen evin yan arka tarafında bir de yard-ımcı ev bulunuyordu. Müstedinin yerleşmesinden sonra güneyden gelen göçmen aileleri Alsancak'a yerleşmeye devam ettiler. Müstedinin oğlu Ahmet Demirkaya 1975'in son aylarında güneyden göç etmiş Rufet Mehmet veya Rufet Mercan isimli yaşlı bir kadını yol içe-risinde ağlarken gördü ve acıdığı için onu yardımcı eve yerleştirdi. Bu yerleştirmenin geçici bir misafirlikten öteye gitmiyeceğini düşünen Müstedi oğlunun yaşlı kadını yerleştirmesine itiraz etmedi. Rufet Mehmet ile Müstedi ve ailesi uzun yıllar her- hang-i bir sorun çıkmadan iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşadılar. 1982 yılında Rufet Mehmet hasta oldu ve Londra'da bulunan kızı Hidayet Ahmet ailesi ile birlikte Kıbrıs'a gelerek annesinin yanında kalmaya başladı. Hidayet Ahmet'in iddiasına göre Kıbrıs'a gel-mesi için kendisini teşvik edenlerin başında Müstedi geliyordu. Müstedi "annen seni sever oturduğu evi sana bırakacak" gibi sözlerle onu Kıbrıs'a gelmesi için ikna etmeye çalışmıştı. Hidayet Ahmet annesinin yanında kalmaya başlayınca taraflar arasındaki il-işkiler zamanla bozuldu. Rufet Mehmet evden kızı Hidayet Ahmet lehine feragat ettiğini ifade eden bir belge imzaladı. 1985 yılında Rufet Mehmet öldü ve Hidayet Ahmet annesi ile birlikte oturduğu evin kendisine tahsis edilmesi için İskan Dairesine başvurdu.- İskan Dairesi Hidayet Ahmet'in başvurusunu değerlendirmeye çalışırken İskan memurları Rufet Mehmet'in sağlığında yaptığı bir müracaatı dikkate alarak iki ev arasındaki sınırları tesbit etmek için Alsancak'a gittiler. Memurlar sınırları

tesbit etmey-e çalışırken taraflar arasında kavga çıktı ve olaya polis müdahale etti. Bu tarihten sonra Müstedi büyük bir kararlılıkla başvuru konusu tarihten sonra başvuru konusu evin kendisine verilmesi için gayret göstermeye başladı. Müstedi İskan Dairesi ile temas-larında evin Hidayet Ahmet'e verildiği izlenimini edindi ve bu başvuruyu dosyaladı. İskan Bakanlığını temsil eden savcı ve ilgili şahıs olarak davaya katılan Hidayet Ahmet başvuruya itiraz ettiler ve ön itiraz olarak başvuru konusu evin Hidayet Ahmet'e ver-ilmediğini, ortada bir karar olmadığına göre başvurunun vakitsiz dosyalandığını iddia ettiler. Savcılık ve ilgili şahsa ayrıca başvuru konusu evin hiçbir zaman Müstediye tahsis edilmediğini, bu evin Müstedinin yasal tasarrufunda olmadığını ve dolayısıyle m-üstedinin bu başvuruyu dosyalamak için meşru menfaati veya herhangi bir hakkı olmadığını iddia ettiler.

Gerek savcılığın itirazından gerekse İskan Dairesi memurlarının şahade- tinden başvuru konusu konusu evin henüz Hidayet Ahmet'e verilmediği anlaşılmak-tadır. Yeni hazırlık çalışmaları tamamlanmadan ve İskan Dairesi evle ilgili bir karar almaya fırsat bulmadan Müstedi bu başvuruyu dosyalamış bulunmaktadır. Müstedi İskan Dairesinin vereceği kararın aleyhine olacağına iyice inanmış olacak ki başvurunun vaki-tsiz dosyalandığı iddialarına aldırmayıp duruşmayı sonuna kadar dinletmekte ısrar etmiştir. Başvurudaki talepler aynen şöyledir:

a) Girne Alsancak'ta Pafta/Harita XI/16, W2, E2 ve 64/3, 64/1, 64/2 No'lu Parsel üzerindeki kain yardımcı evin ve/veya bahçe e-vinin 27/82 sayılı İskan, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği 10/8/1982 tarihinde Müstedinin tahsisinde ve/veya tasarrufunda bulunan ve ondan sonra da tahsis ve tasarru- funda bulunmaya devam eden gayri menkul malın eşdeğ-er mal olarak ve/veya güney mal varlığına karşılık olarak Müstediye bırakılmaması; yapılmaması gerekli bir ihmal olduğuna karar verilmesi.

b) Yukarıda paragraf (a)'da tafsilatı verilen yardımcı evin, Müstedaaleyh No.1 tarafından Müstediye tercihan Hidayet- Ahmet isimli şahsa Müs- tedaaleyh No.2'ye bağlı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonları tarafından verilmesi için alınan kararın hükümsüz olduğu ve hiçbir sonuç doğurmayacağı hususunda Emir verilmesi.

Müstedi, (a) talebinde İskan Dairesinin evi ke-ndisine vermemekle bir ihmalde bulunduğunu iddia etmektedir. Anayasamızın 152. maddesine göre Yüksek İdare Mahkemesi bir ihmalin yapılmaması gerektiğine karar verebilir.

Burada kastedilen yönetimin hiçbir karar vermeyerek ihmalde bulunması ve Mahkeme-nin bu ihmalin yapılmaması gerektiğini yani bir karar verilmesi gerek- tiğini açıklamasıdır. Fakat Mahkeme ev A'ya verilirse ihmal olur B'ye verilirse ihmal olmaz şeklinde bir karar veremez. Zaim Necatigil Administrative Law sayfa 234'de "An omissin presup-poses that no action has been taken in the matter. The appointment, for instance, of a person by the Public Service Commission to a post cannot be treated as an ommission to appoint another person who also needs appointment to the same post." görüşü yer al-ıyor. Bu görüşten çıkan sonuca göre bu meselede İskan Dairesinin ihmali söz konusu değildir. Aksine İskan dairesi bir karar vermek üzereydi ve Müstedi bu başvuruyu dosyalayarak karar verilmesini önlemiştir.

Müstedi alternatif olarak (b) paragrafında Hida-yet Ahmet lehine verilmiş kararın iptalini talep etmiştir. Ancak böyle bir kararın da henüz verilmediğini öğrenmiş bulunuyoruz. Dolayısıyle vakitsiz dosyalanmış bir başvuru ile karşı karşıya bulunmaktayız. Bu nedenle ön itirazın haklı olduğu kanısındayım. -Ancak ön itiraza ilişkin bu kararımın istinaf edilebileceğini de dikkate alarak meselenin esasını da incelemeyi uygun buluyorum.

Müstedi kendisine tahsisli veya tasarrufunda bulunan evin eşdeğerine karşılık kendisine verilmesini talep etmektedir. Bu evin- Müstediye tahsisli olup olmadığı veya Müstedinin tasarrufunda olup olmadığı başvurunun ana tartışma konusudur.

Yukarıda verdiğim özetten de anlaşılacağı gibi başvuru konusu ev müstedinin tasarrufunda değildir. Aksine bu evde 1975'den beri Rufet Mehmet v-e daha sonra ilgili şahısla eşi kalmaktadır. Ancak Müstedi evin yasal tasarrufunun kendisinde olduğunu, Rufet Mehmet'in orada misafir olarak kaldığını ve ilgili şahısla ailesinin ise işgalci olduklarını iddia etmektedir. Başvuruda ortaya konan gerçekler ış-ığında Müstedinin bu iddiasını doğru kabul etmemiz mümkün müdür?

Başvurunun duruşmasında ortaya çıkan ve Müstedinin lehinde ve aleyhinde olan gerçeklere bir göz atalım. Müstedinin lehinde olan gerçekleri şöyle sıralayabiliriz:

a) Başvuru konusu ev Müst-ediye tahsisli evin yan arka tarafında bulunan yardımcı evdir ve iki ev birbirine çok yakın olup aralarında sınır tesbit edilmemiştir.


b) Başvuru konusu ev Müstediye 1975 yılında limon bahçesi olarak tahsis edilmiş parsellerin üzerindedir. Müstedi kendi-sine yapılan ev veya bahçe tahsisine başvuru konusu evin da dahil olduğunu ve bu tahsisin günümüze değin devam ettiğini iddia etmektedir.

Müstedinin ilk anda akla gelen bu iddiasına karşı ortaya çıkan gerçekleri de şöyle sıralayabiliriz:

a) Müstediye b-ahçe olarak tahsis edilen parsellerin üzerindeki tüm binaların Müstediye tahsisli olduğu görüşü doğru olamaz. Çünkü aynı parseller üzerinde olan ve Müstedinin evine aynı ölçüde yakın olan U.B.P. binası, kütüphane ve Zerrin Ömer'in dükkanı İskan Dairesi tar-afından ayrı mütalâa edi- lerek başka kuruluş veya şahıslara tahsis edilmiştir. Bu tahsisler yapılırken Müstediye daha önceden yapılmış tahsis iptal edilmiştir. Yani İskan Dairesi başlangıçtan itibaren Müstediye yapılan tahsisi oturduğu ev ve bahçeyle sını-rlanmış, aynı parseller üzerinde bulunan ve eve çok yakın olan diğer binaları başkalarına tahsis etmiştir.

b) Müstediye bahçe Tarımsal Şube tarafından tahsis edilmiş olup bu şubenin ev tahsis etmeye yetkisi yoktur. Dolayısıyle bahçeyle birlikte üzerindek-i binaların da tahsis edildiği görüşü doğru değildir.

c) Müstedi 1975 yılında müracaat etseydi bile yardımcı evin ona tahsisi mümkün değildi. Çünkü İskan Dairesi Hukuk İşleri Amiri Alibey Ahmet'in şahadetine göre uygulamada bir aileye ikinci bir konut ta-hsis edilmemektedir.

d) Alibey Ahmet ile Girne İskan Şube Müdürü Mustafa Hakkı'nın şahadetlerine göre başvuru konusu ev İskan Dairesine bağlı köy rehberleri tarafından Rufet Mehmet'e tahsis edilmişti. İskan Dairesinde tahsisli evleri gösteren listede bu -evin 6006 numaralı tahsis belgesi ile Rufet Mehmet'e tahsis edildiği görülmektedir.

e) Müstedinin kendisinin de evin Rufet Mehmet'e tahsisli olduğu bilinci içinde hareket ettiği anlaşılmaktadır. Müstedi 31.5.1985 tarihinde Devlet Başkanına yaptığı bir mü-racaatta evin kendisine tahsis edilmesi için ondan yardım istemişti. Bu yazıdaki ifade şekli de Müstedinin evin kendisine tahsisli olmadığı düşüncesi içinde olduğunu göstermektedir.

f) İskan Dairesi Rufet Mehmet'in ölümü üzerine 10.9.1986 tarihinde Rufet- Mehmet'e yapılmış tahsisi iptal etmiştir. Bir tahsisin iptal edilebilmesi için daha önce böyle bir tahsisin yapılmış olması gerekir.

Yukarıda sıralanan ve evin Müstediye tahsisli olduğunu gösteren gerçeklerle tahsisli olmadığını gösteren gerçekler kıyas-landığında tahsisli olmadığı sonucuna varmak kaçınılmazdır. Bu gerçekler ışığında Müstedi İskan Dairesinin yasalara aykırı hareket ettiğini ve yetkilerini aştığını veya yetkilerini kötüye kullandığını kanıtlayabilmiş değildir. Dolayısıyle ön itirazı bir ta-rafa bıraksam bile Müstedinin başvurunun esasında da haklı olmadığı görüşündeyim.

Bu nedenlerle başvuru reddolunur. Masraflar için emir verilmez.


(Taner -Erginel)
Yargıç

9 Aralık 1987



Full & Egal Universal Law Academy