Yüksek İdare Mahkemesi Numara 135/1985 Dava No 59/1989 Karar Tarihi 12.12.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 135/1985 Dava No 59/1989 Karar Tarihi 12.12.1989
Numara: 135/1985
Dava No: 59/1989
Taraflar: Hasan C. Ademoğlu ile İskân Bakanlığı
Konu: Kiralama kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 12.12.1989

-D.59/89 YİM 135/85

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Salih S. Dayıoğlu Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Hasan C. Ademoğlu, Ç-atalköy
-ile-
-Müstedaaleyh: KKTC İskân Bakanlığı ve/veya Devlet Emlâk ve Malzeme
-Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle, KKTC, Lefkoşa
A r a s ı n d a

Müstedi namına: Ahmet M. Berberoğlu
Müstedaaleyh namına: Müjgân Irkad



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müste-dinin uzun zamandan beri tasarrufunda bulunan kahvehanenin ilgili şahsa verilmesi ile ilgili kararın ve/veya işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstedi güney göçmeni ve eşdeğer alacaklı-sıdır. İlgili şahıs da güney göçmeni ve eşdeğer alacaklısıdır. Her ikisinin de güneyde bıraktıkları mallar arasında kahvehane vardır. Başvuru konusu kavehane Müstedi İngiltere'ye gidinceye kadar Müstedi tarafından çalıştırıldı. Bilâhare, İbrahim Kemal'e d-evredildi. Daha sonra İbrahim Kemal kahvehaneyi Yılmaz Özbengisu'ya devretti. Yılmaz Özbengisu da kahvehanenin eşdeğerine karşılık ilgili şahıs Kemal Hulusioğlu'na verilmesine itirazı olmadığını bildirdi. İlgili şahıs kahvehanenin hava parasına satılacağın-ı iddia ederek durumu Müstedaaleyhe bildirdi ve eşdeğerine karşılık talep etti. Kahvehane bir yıllığına ilgili şahsa kiralandı. Başvuru bu karardan yapılmıştır.
SONUÇ: Müstedinin kahvehanedeki tasarrufu yasal olmayıp fiili idi. Bu fiili tasarruf dairenin o-na gönderdiği ve konu kahvehanenin ileride eşdeğeri değerlendirirken dikkâte alınacağı doğrultusundaki yazısı ile yasallaş-mamıştır. Başvuru reddolunur.




H Ü K Ü M

-Bu başvuru sayısından da görüleceği veçhile, oldukça eski bir başvuru olduğu gibi aynı zamanda talihsiz bir başvurudur. Nedeni de uzun bir süreden sonra yapılan duruşmanın tamamlanmasını müteakip ilgili yargıç rahatsız olduğundan emekliye ayrılmak zorunda- kaldı. Sıhhatinin elvermemesi yüzünden hükmünü de maalesef veremedi. Bu nedenle bu başvurunun başka bir yargıç tarafından sonuçlandırılabilmesi için yeniden şahadet dinlemesi en sağlıklı bir yol olmasına rağmen, bu hususta doğması mukadder zorlukları dikk-ate alan tüm taraflar eski yargıç huzurunda verilen şahadetin ve ibraz edilen belgelerin benim tarafımdan benimsenip değerlendirilmesini rica ettiler ve bu doğrultuda vardıkları mutabakatı bir yazı ile Mahkemeye bildirdiler.
-
Başvurunun dosyasının kabarık oluşuna sebebiyet veren ve taraflarca şahadet makamına celbedilen tanıkların şahadeti ile ibraz edilen 32 adet emarenin tetkiki sonucu taraflar arasındaki ihtilâfı, onların görüş ve iddialarını aşağıda özetlendiği şekilde, a-ktarmak mümkündür. Şöyle ki:

Müstedi güney göçmeni olup eşdeğer alacaklısıdır. Güneyde bırakmış olduğu taşınmaz mallar arasında kahvehane de vardı. Müstedi 1974'ten sonra ailesiyle birlikte Çataköy'e yerleştirildi. İlgili şahıs da Güney göçmenidir. O da -eşdeğer alacaklısıdır ve onun da Güneyde bıraktığı taşınmaz malları arasında kahvehane vardır. Bu hükümde bundan sonra sadece kahvehane olarak anılacak ve başvuruda D.9 numaralı olarak tarif edilen kahvehane ilk olarak Erbil Kemal isimli birisine envanteri- yapılarak tahsis edildi. Erbil Kemal, İskân Bakanlığı Girne Şubesine yazdığı 6.3.1979 tarihli bir yazı ile, konu kahvehaneden feragat ettiğini bildirdi. Bu kahvehane daha sonra müstedi tarafından sağlık nedenleriyle İngiltere'ye gittiği 27.8.1984 tarihine- kadar çalıştırıldı. Kahvehanenin müstedinin karısı ile Kemal İbrahim isimli birisi tarafından ortaklaşa çalıştırıldığı doğrultusunda müstedi tarafından yapılan iddianın kanıtlanmadığı görüşündeyim. Yaptığım bulguya göre müstedi bu yeri İbrahim Kemal'e dev-retti. İbrahim Kemal de kahvehaneyi Yılmaz Özbengisu'ya devretti. Kahvehaneyi Özbengisu'nun çalıştırdığı, Girne İskân Şube Müdürünün 10.4.1985 tarihinde hazırladığı Kaynak Raporundan (Em.VI) anlaşılmaktadır. 25.4.1985 tarihinde Çatalköy muhtarının tasdik e-ttiği bir yazı ile Yılmaz Özbengisu kahvehanenin eşdeğerine karşılık ilgili şahıs Kemal Hulusioğlu'na verilmesine itirazı olmadığını beyan etti.

İlgili şahıs da İskân Dairesi Müdürlüğüne yazdığı 26.10.1984 tarihli bir yazı ile kahvehanenin hava parasında- satılmak üzere olduğunu duyurdu ve bu yerin kendisine eşdeğerine karşılık olarak verilmesini talep etti. Dairece yapılan tahkikat sonucu kahvehanenin ilgili şahsa kiralanmasına 19.7.1985 tarihinde karar verildi ve 2.8.1985 tarihinde aktedilen bir kira söz-leşmesi ile kahvehane ilgili şahsa ayda 5000TL'dan bir yıllığına kiralandı.

Müstedi 17.9.1985 tarihinde dosyaladığı bu başvuru ile "uzun süreden beri .... tasarrufunda bulunan ... Kahvehaneyi, 19 Temmuz, 1985 tarihinde, İskân Bakanlığı tarafından ... Kem-al Hulusi'ye kiralanması suretiyle söz konusu kahvehaneyi adı geçen şahsın tasarrufuna verilmesi ile ilgili kararın ve/veya işlemin hükümsüz ve etkisi olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına" karar verilmesini talep etti. Müstedi başvuru lâyihasını-n "gerçekler" kısmının hiçbir yerinde kahvehanenin kendisine yetkililerce tahsis edildiğini iddia etmemektedir. Mahkemeye bu yerin müstediye zamanında tahsis edildiğine dair bir belge de sunulmuş değildir. 1974'ten sonra uzun bir süre iş yerleri için tahsi-s belgesi verilmediği doğrultusundaki müstedinin iddiasını bir an için kabul edecek olsam bile, bu gibi iş yerlerinde bulunan eşyanın bir envanterinin ilgili kişiye zimmetlenmesi gerekirdi. Nitekim Emare XIV'te, kahvehane ilgili şahsa kiralanırken içindeki- eşyaların bir envanteri yapılarak bunlar ona zimmetlenmiştir.

Bütün bunlardan kahvehanenin müstediye tahsis edilmediği gibi burasının kullanımının da yetkililerce müstediye verilmediği anlaşılmaktadır. Önümdeki şahadet notları ile belgelerden şu bulguy-u yaparım: Müstedi bu kahvehaneyi Erbil Kemal'den Bakanlık vasıtasıyle değil de doğrudan doğruya devraldı. Nitekim bizzat müstedi kendi şahadetinde bu yeri 30,000.-Tl hava parası vermek suretiyle Erbil Kemal'den devraldığını kabul etti. Müstedi kahvehaneyi- Ağustos 1984 yılına kadar fiilen çalıştırdı. Kahvehaneyi ilgililer müstediye tahsis etmemekle birlikte orasının müstedi tarafından çalıştırıldığını da bilmiş olabilirler. Müstedinin İngiltere'ye "sıhhi" nedenlerle gitmesinden sonra müstedi bu yeri İbrahim- Kemal'e devretti. Burada bir parantez açarak şu gözlemde bulunmak istiyorum. Başvuru sonucuna etkisi olmamakla birlikte sadece inanırlılık konusu bakımından müstedinin İngiltere'ye gitmesini sihhi nedene dayandırmasına inanmadığımı belirtmek isterim. 1984-'ten beri halâ daha yerleşmek için Kıbrıs'a dönmeyen müstedinin 6 yıllık bu "hastalığı" hakkında ne şahadet ve ne de bir tıbbi rapor ibraz edilmedi. Bu bir yana müstedi halâ daha Kıbrıs'a dönmemesine ek olarak, kendisine ilkin tahsis sonra da kesin tasarru-f belgesi verilen konutu dahi bir İngiliz'e icar etmesi keyfiyeti, onun bidayette ileri sürdüğü "sıhhi" nedeninin sıhhatından son derece kuşkuluyum.

İbrahim Kemal de kahvehaneyi daha sonra Özbengisu'ya devretti. Anladığım kadarı ile ilgili şahıs Özbengis-u ile anlaştı ve kahvehaneyi icar etmek için yaptığı dilekçenin hemen arkasından Özbengisu'nun bir feragatname vermesini sağladı. Özetlemek gerekirse, Kemal İbrahim ile ilgili şahıs dışında bu kahvehaneyi çalıştıranlar, müstedi de dahil orasının fiili mut-asarrıfı idiler. Fiili tasarrufun yasal tasarruf olarak kabul edilemeyeceği ve devlete karşı kullanılamayacağı gerçeğinden hareketle müstedinin geçmişteki fiili tasarrufa dayanarak kahvehane üzerinde bir hak iddia etmesine olanak yoktur. Bu nedenle kahveha-nenin ilgili şahsa icar edilmesine ilişkin karardan müşteki olamaz. Müstedi, kahvehanenin ilgili şahsa icar edilmesi kararından şikâyetçi olurken ileri sürdüğü neden, kahvehanenin tasarrufunun kendisinde bulunduğu ve buna binaen kahvehanenin eşdeğerine kar-şılık olarak verilmesi gerektiğini gösterdi. Yukarıdaki bulgum ışığında, kahvehane müstedinin yasal tasarrufunda olmadığına göre bu istemine esasen cevaz verilemezdi. Bu bir yana müstedinin "T" cetvelleri 8.1.1986'da hazırlandı ve ilgililer müstedinin "T2"- cetveline konu kahvehaneyi koymadılar. Buna rağmen müstedi Yasanın öngördüğü süre zarfında hiçbir itiraz ileri sürmedi. Aksine bunları kabullendi ki ona bilâhare mal değer belgesi verildi. Bu da kahvehanenin tasarrufunda olmadığını göstermek- tedir.

Her- ne kadar da müstedi konu kahvehanenin kaynak paketine konma-sından ne aşikâr ve ne de zımni olarak şikâyet etmemişse de bir an için böyle bir iddia ileri sürmüş olduğunu varsaysam bile yine müstedinin, öncelikler tüzüğü dikkate alınırsa ilgili şahsa karşı- bir önceliği olmadığı gözükmektedir. Çünkü her ikisinin de güneyde kahvehane bırakmasına karşılık müstediye Çatalköy'de hiç olmazsa bir dükkân verilirken ilgili şahsa bina bakımından bir mal verilmedi. Ek olarak ilgili zamanlarda ilgili şahıs Kıbrıs'ta mu-kim iken müstedi İngiltere'de ikamet ediyordu.

Özetlemek gerekirse müstedinin geçmişte konu kahvehaneyi fiilen çalıştırdığı bir gerçek olmakla birlikte tasarrufu yasal olmayıp fiili idi. Bu fiili tasarruf dairenin ona gönderdiği ve konu kahvehanenin iler-ide eşdeğeri değer- lendirilirken dikkate alınacağı doğrultusundaki yazısı ile yasallaşmamıştır. Bu durumda müstedinin talebinin olumlu karşılanması da olanaksızdır.

Sonuç olarak başvuru reddolunur.

Başvuruya ilişkin olgular dikkate alınarak masraflar -için herhangi bir emir verilmez.


(Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç

12 Aralık 1989

-


-709-



-


Full & Egal Universal Law Academy