Yüksek İdare Mahkemesi Numara 134/1997 Dava No 5/1999 Karar Tarihi 26.02.1999
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 134/1997 Dava No 5/1999 Karar Tarihi 26.02.1999
Numara: 134/1997
Dava No: 5/1999
Taraflar: Mehmet S. Uğraşın ile Cum. Mec. Arasında
Konu: Davada ileri sürülen ön itirazların öncelikle karara bağlanması
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 26.02.1999

-D.5/99 YİM 134/97

YÜKSEK İDARE MAHKEMESİNDE
ANAYASANIN 152. MADDESİ HAKKINDA.
Mahkeme Heyeti: Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.
Davacı: Mehmet S. Uğraşın, Sayıştay, Lefkoşa
- - ile -
Davalı: KKTC Cumhuriyet Meclisi vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
A r a s ı n d a.
-Davacı Mehmet S. Uğraşın bizzat hazır
Davalı namına: Başsavcı Yardımcısı Mehmet A. Şefik.


----------------

-
A R A K A R A R



Mustafa H. Özkök: İşbu davanın duruşması yapılıp karara kalmıştır. Davacı davasını avukatsız olarak yürütmüştür. Duruşma esnasında Davacı talepleri izah ettikten sonra 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının 6(1) ve 7(1) maddeleri ile Mecl-is İçtüzüğünün 166. maddesinin Anayasanın 72, 78, 121 ve 152. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek konunun Anayasa Mahkemesine havalesini talep etmiş ve yapılan talep ışığında konu Anayasa Mahkemesine havale edilmiştir. Anayasa Mahkeme-sinin 17.12.19-98 tarihli vermiş olduğu kararında, davada ileri sürülen iptidai itirazların öncelikle karara bağlanması ve karara bağlandıktan sonra havale talebinin yinelenmesi halinde durumun betekrar değerlendirilmesi için dosya Yüksek İdare Mahkemesine iade edilmişti-r. İadesinden sonra Yüksek İdare Mahkemesi olarak iptidai itirazların dinlenmesi için duruşma yapılmıştır.


Yapılan duruşmada taraflar şahadet ibraz etmedikleri
gibi herhangi bir belge de ibraz etmemişler sadece Mahkemeye hitap etmekle yetinmişler-dir.

Ön itirazların duruşması sırasında ilk sözü alan Davalı-ları temsilen bulunan Başsavcı Yardımcısı yapmış olduğu hitabesinde, karara bağlanması öngörülen iptidai itirazlara
ek olarak Anayasanın 95. maddesine atıfta bulunarak 95. madde-sinde han-gi kararların yargı denetimine tabi olduğu belirtildiği cihetle dava konusu kararın yargı denetimine tabi olmadığını iptidai itiraz olarak ileri sürmüştür. Diğer iptidai itiraz-larla ilgili ise öncelikle kararın Yasama Meclisi tarafından verildiğini bu ne-denle Anayasanın 152. maddesinin öngördüğü şekilde idari bir karar olmadığını dolayısıyle yargı denetimine tabi olmadığını yineleyerek işbu iptidai itirazın kabul edilerek davanın reddini talep etmiş, keza 2. iptidai itiraz olarak ileri sürülen Davacının m-eşru menfaati olmadığı yönündeki itirazı ile ilgili ise 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının ilgili maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi halinde Meclis tarafından çıkarılacak olan yeni Yasada Davacının Sayıştay Başkanlığı veya Üyeliğine müra-caat etme imkânının da olmaya-bileceğini bu nedenle iptidai itirazın kabul edilerek davanın reddini talep etmiştir.

Davacı ise yapmış olduğu hitabesinde, öncelikle Anayasanın 95. maddesinde belirtilen kararlardan hangisinin yargı deneti-mine tabi old-uğunu, hangilerinin yargı denetimi dışında oldu-
ğunun açık ve sarih olarak görüldüğünü belirtmiştir.

Dava konusu karar ise Anayasanın 95. maddesinde belirtil-memektedir. Bu nedenle Anayasanın 95. maddesi kapsamında
bir karar olmadığı cihetle bu ö-n itirazın reddi gerektiğini beyan etmiştir. Diğer ön itirazlarla ilgili ise yapmış olduğu beyanında dava konusu kararın bir atama kararı olduğu ve
Anayasanın 152. maddesi anlamında idari bir karar olduğu
cihetle bu kararın Yüksek İdare Mahkemesinin denet-imine tabi olması gerektiğini ileri sürmüştür. Keza 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının ilgili maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından
iptal edilmesi halinde atamaların Anayasanın 121. maddesi uyarınca bağımsız ve tarafsız organ olan Amme Hizmeti Komisyonu -tarafından yapılması gerektiğini ve bu nedenle meşru menfaatinin
de devam ettiğini belirtmiştir.

Bu davaya ilişkin Davalının ön itirazları şöyledir:

" I) Bu davaya ilişkin Davacının 1(A)(B) parag-
rafları altındaki istemleri, KKTC A-nayasa-
sının 152. maddesi tahtında öngörülen
Yürütsel ve Yönetsel yetki kullanan İdari
bir makam tarafından alınmış olmadığı
nedeniyle bu başvurunun öncelikle ret ve
iptal edilmesi gerekir. Başka bir anla-tımla,
Meclisin bu davaya ilişkin yapmış olduğu
oylama sonucunun Anayasanın 152. maddesi
altında değerlendirilmesine Hukuken imkân
yoktur.

II) Davacının davasından açıkça görüleceği
gibi, 18/1978 say-ılı Sayıştay Yasasının
ilgili maddelerinin Anayasaya aykırılığı
ve/veya yorumunu talep etmektedir. Bir
an için bahis konusu Yasa maddelerinin
Anayasaya aykırı olduğu varsayılsa bile
Davacının bundan dolayı- doğrudan doğruya
elde edebileceği meşru menfaati yoktur."

Anayasanın ilgili maddeleri de aynen şöyledir:

"Madde 95.
Cumhuriyet Meclisinin aşağıdaki konularda
alacağı kararlar, kararın içeriğinde
aksine kural yok-sa, derhal yürürlüğe girer
ve Cumhuriyet Meclisi Başkanınca on gün
içinde Resmi Gazete'de ilân edilir:

Savaş ilânına ilişkin kararlar;


Bakanlar Kurulunu ve bakanları
denetleme ve güvenoyu ile güven-
sizlik konularındaki kararlar;
Se-çimlerin yenilenmesine veya
ertelenmesine ilişkin kararlar;
(ç) Milletvekilliğinin sona ermesine
ilişkin kararlar;
Yasama dokunulmazlığının kaldırıl-
masına ilişkin kararlar;
Meclis içi seçim sonuçları;
Cumhurbaşkanının, Başbakanı-n veya
bakanların Yüce Divana sevki ile
ilgili kararlar;
Kamu iktisadi teşebbüslerinin
denetimine ilişkin kararlar;
Olağanüstü durum ve sıkıyönetim
kararları;
(ı) Kalkınma plânlarının onaylanmasına
ilişkin kararlar.

Yukarıdaki (-1). fıkra kapsamı dışında kalan
genel nitelikli Meclis kararlarının ilânı,
yasaların ilânı gibi işlem görür.

Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğünün uygulanmasına,
Meclisin iç düzenine ve çalışmalarına ilişkin
olup, Cumhuriyet Meclisi tarafından yayımlan-
masına k-arar verilen kararlar, yukarıdaki
(1). fıkra uyarınca, Cumhuriyet Meclisi
Başkanı tarafından yayımlanır.

Yukarıdaki (1). fıkranın (ç), (d) ve (h)
bendlerinde yer alan kararlar dışında kalan
kararlara karşı mahkemeye başvurulamaz ve
Anayasa Mahkemesinde ip-tal davası açılamaz."

"Madde 78.
Cumhuriyet Meclisinin görev ve yetkileri, yasa
koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu
ve bakanları denetlemek; Bütçe ve kesin hesap yasa
tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılm-a-
sına ve savaş ilânına karar vermek; uluslararası
andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak; kalkınma
plânlarını onaylamak; genel ve özel af ilânına,
mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının
yerine getirilmesine karar vermek ve- Anayasanın
diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak
ve görevleri yerine getirmektir."


"Madde 152.
Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya
yönetsel bir yetki kullanan herhangi
bir organ, makam veya kişinin bir
kararının, işleminin ve-ya ihmalinin,
bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın
veya bunlara uygun olarak çıkarılan
mevzuatın kurallarına aykırı olduğu
veya bunların söz konusu organ veya
makam veya kişiye verilen yetkiyi
aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle
yapıldığı şikâyeti i-le kendisine
yapılan başvuru hakkında, kesin karar
vermek münhasır yargı yetkisine
sahiptir.

Böyle bir başvuru, sahip olduğu meşru bir
menfaatı, bu gibi karar veya işlem veya
ihmal yüzünden olumsuz yönde ve doğrudan
doğruya etkilenen kişi tarafından yapı-la-
bilir.

Söz konusu başvuru, karar veya işlemin
yayınlanması tarihinden veya yayınlanma-
dığı takdirde veya bir ihmal halinde,
başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten
başlayarak yetmiş beş gün içinde yapılır."

Öncelikle Anayasanın 95. maddesi in-celendiğinde maddede sıralanan kararlardan hangilerinin yargı denetimine tabi olduğu belirtilerek geri kalan kararların ise yargı denetimine tabi olmadığı açık ve sarih olarak belirtilmiştir. Dava konusu kararın ise Anayasanın 95. maddesinde öngörülen kar-arlar arasında yer almadığı taraflarca kabul edilmektedir. Bu
nedenle Anayasanın 95. maddesi ışığında yapılan ön itirazın
daha ileri götürülmeden reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

Birinci ön itirazla ilgili ise Anayasanın 152. maddesi anlamında bi-r karar olup olmadığı incelendiğinde ise kararın idari olup olmadığını incelemek gerekir. Meclis'in bu kararı
Anayasanın 78. maddesinde belirtilen yetkilerine dayanarak
değil 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının verdiği yetkiyi kullanarak
aldığı görülmektedi-r. Çünkü Anayasanın 78. maddesi incelendiği zaman Meclis yetki ve görevleri arasında Sayıştay Başkan ve Üyelerinin atanmasına dair herhangi bir yetki veya görevlen-
dirme olmadığı görülmektedir. Anayasanın 132. maddesi
Sayıştay Başkan ve Üyelerinin nası-l atanacağı hususunda
hüküm içermektedir. Keza Kıbrıs Türk Federe Devleti Anaya-sasının 99. maddesinin (2). fıkrasında Sayıştay Başkan ve Üyelerinin nasıl atanacağı hususunda hüküm içermektedir ve Federe Devlet Anayasasının 99. maddesinin verdiği yetkiye- dayanarak Meclis 18/78 sayılı Sayıştay Yasasını yapmıştır
ve 18/78 sayılı Sayıştay Yasasını yapan Meclis aynı zamanda atama görevini de kendi uhdesine almıştır. Diğer bir deyişle Yasa Koyucu durumunda olan Meclis, Yasanın belli bir kısmını yürütme görev-ini de kendisi üstlenerek Sayıştay Başkan ve Üyelerini atama yetkisini de kendine bırakmıştır. Bu nedenle
bu maddeye dayanarak boşalan Sayıştay Başkan ve Üyeliği mevkilerinin doldurulması için münhal ilân edilmiş ve münhale müracaatlar kabul edilerek yap-ılan müracaatçılar arasında
uygun evsafa haiz kişiler belirlendikten sonra Meclis tara-
fından Sayıştay Başkan ve Üyelerinin atanması yapılmıştır.

Burada sorulması gereken soru Meclis'in yapmış olduğu
işbu işlem yasama görevi ile ilgili mi yoksa y-asama görevi dışında bir görev mi? Bu soruya yanıt ararken Meclis'in
görev ve yetkilerini belirten ve yukarıya aktardığımız 78.
madde incelendiği zaman Sayıştay Başkan ve Üyelerinin atanma yetkisinin bu maddede olmadığı görülmektedir. Yine az önce belirt-tiğimiz gibi Meclis bu yetkisini 18/78 sayılı Sayıştay Yasasından almaktadır. Dolayısıyle Meclis'in bu işlevinin yasama işlevi olmadığı, yasama işlevi dışında tamamen ayrı
ve atama görevi üstlenerek yapılan bir görev olduğu ve
atama kararının ise İdari b-ir karar olduğu bu nedenle
de Yüksek İdare Mahkemesinin denetimine tabi olması gerek-
tiği kanaatindeyiz. Çünkü yukarıda iktibası yapılan 152.
maddeden anlaşılacağı gibi alınan bir kararda veya yapılan
bir işlemde meşru menfaatı haleldar olan kişinin da-va açma
hakkı olduğu öngörülmektedir. Bu prensibi meselemize indirgediğimiz zaman Davacı, münhal ilân edilen mevkiye
müracaat etmiştir. Uygun evsafa haiz olduğunu ve kendisinin
bu mevkiye atanmasından dolayı meşru menfaatinin haleldar olduğunu ileri sü-rerek işbu davayı açmış bulunmaktadır.
Bu nedenle kararın İdari bir karar olduğu ve bu yönde yapı-
lan iptidai itirazın da reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

İkinci iptidai itirazla yani Davacının 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının ilgili maddelerini-n Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi halinde meşru menfaatinin kalma-
yacağı yönündeki itiraz incelendiği zaman, huzurumuzdaki
davada Davacının dava açmak için meşru menfaatı olduğu taraflarca kabul edildiği gibi yukarıda belirttiklerimiz ışığınd-a İdari bir karar nedeniyle kendisinin meşru bir menfaatinin haleldar olduğu nedeniyle dava açan Davacının
meşru menfaatinin olduğuna hiç şüphe yoktur. Ancak Anayasa Mahkemesine havale talebinin yinelenmesi ve konunun betekrar Anayasa Mahkemesine havale -edildikten sonra 18/78 sayılı Sayıştay Yasasının ilgili maddelerinin Anayasaya aykırı
bulunup iptal edilmesi halinde ve dosyanın betekrar Yüksek
İdare Mahkemesine gönderilmesi halinde verilecek karar
ışığında Davacının meşru menfaatının devam edip etmey-ece-
ğinin o safhada karara bağlanması gerekir kanaatindeyiz.

Netice itibarıyle Davalının ileri sürdüğü tüm ön
itirazların ret ve iptal edilmesine karar verilir.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç - Yargıç Yargıç

26 Şubat 1999
-


7









-


Full & Egal Universal Law Academy