Yüksek İdare Mahkemesi Numara 132/1997 Dava No 16/1998 Karar Tarihi 25.11.1998
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 132/1997 Dava No 16/1998 Karar Tarihi 25.11.1998
Numara: 132/1997
Dava No: 16/1998
Taraflar: Mustafa Behaettin ile M/Araçlar İzin Makamı
Konu: Yolcu taşıma izninin iptali kararına itiraz
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.11.1998

-D.16/98 YİM 132/97

YÜKSEK İDARE MAHKEMESİNDE.
ANAYASANIN 152'NCİ MADDESİ HAKKINDA.
Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök,Gönül Erönen,Seyit A.Bensen.

Davacı : Mustafa Behaettin, Pınarbaşı
- ile -
Davalı- : Motorlu Araçlar İzin Makamı Komisyonu
vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,
Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Kıvanç M.Rıza adına Avukat Mustafa
Asena
Davalı na-mına: Başsavcı Yardımcı Muavini Mustafa Arıkan
İlgili Şahıs No.1 namına: Avukat Ezer Özsoy
İlgili Şahıs No.2 ve No.3 namına: Avukat Menteş Aziz.

----------------
H Ü K Ü M

Mustafa H.Özkök: Bu davada Mahkemenin hükmünü Say-ın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen: Davacı, Motorlu Araçlar İzin Makamı ve/veya Davalı tarafından alınan İZMB 14/97 sayı ve 29.8.1997 tarihli bir yazı ile Davacıya bildirilen ve diğer şeyler meyanında, Davacının Gönyeli-Lefkoşa-Gönyel-i hattında yolcu taşıma iznini iptal eden kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramıyacağına dair bir Mahkeme kararı talep etmektedir.

Davanın olguları özetle şöyledir: Davacı yolcu taşımacılığı ile iştigal etmekte olu-p Ortaköy-Lefkoşa güzergâhı üzerinde otobüs çalıştırmaktadır. İlgili Kişiler de Gönyeli-Lefkoşa-Gönyeli ve geri sefer hattında 7 otobüs çalıştırmakta ve bu hat üzerinde bulunan Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine yolcu indirip yolcu alma izinleri vard-ır. İlgili Kişilere Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinden yolcu alma izninin verilmesi nedeniyle maddi zarara uğradığını iddia eden Davacı İzin Makamına yaptığı 20.11.1995 tarihli bir dilekçe ile maddi zararının giderilmesi için mevcut yol işletme iz-nine ek olarak Gönyeli ve geri seferi için yol işletme izni istedi. İzin Makamı da 8.4.1996 tarihinde yapmış olduğu toplantıda Davacının müracaatını uygun bularak mevcut Ortaköy-Lefkoşa sefer hattına ek olarak Gönyeli ve geri seferi için 4 otobüs çalıştırm-a izni verdi. Bu karara karşı İlgili Kişiler YİM 128/96 sayılı başvuruyu dosyalayarak Davacı lehine alınan işletme izni verilmesi kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi isteminde bulundular. YİM 128/96- sayılı başvuru hala daha karara bağlanmamış olarak durmakta iken İzin Makamı İZMB:14/97 sayı ve 29.8.1997 tarihli bir yazı ile Davacı lehine verilen işletme iznini iptal etti. Mahkemeye Emare 30 olarak ibraz edilen iptal yazısının içeriği aynen şöyledir. -
"Sayın Mustafa Behaettin,

Motorlu Araçlar İzin Makamı'nın 29.8.1997 tarihli toplantısında aldığı kararla Gönyeli-Lefkoşa-Gönyeli hattında yolcu taşıma iznine sahip ve yeterli hizmet veren Gönyeli Belediyesine ait 4, 20-25 yıldan beri hizmet veren özel-e ait 3 minibüs-otobüs mevcuttur.
Bunları dikkate alan Komisyonumuz 15 Nisan, 1997'de İçişleri Müsteşarı'nın da Motorlu Araçlar İzin Makamı Sekreterliğine TDH 855, TJ 841, TDL 705,TE836 ve AZ 250 nolu araçların izinlerinin yenilenmemesini istemiş olm-asına rağmen yine de yenilenmiştir.
Komisyonumuz tüm bunları dikkate alarak Gönyeli hattınızı iptal etmiştir.
Bilginize.


Hasan Akber
Motorlu Araçlar İzin Makamı
-Komisyon Başkanı"

Bu iptal kararının kendisine tebliğinden sonra Davacı, Yüksek İdare Mahkemesine başvurarak işbu davayı dosyalamış ve daha önce belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Davacı davasında sair şeyler yanında, Davalının dava konusu kararı -alırken yasal yetkilerini aştığını ve/veya kötüye kullandığını ve/veya Yasalara ve İdare Hukuku prensiplerine aykırı hareket ettiğini iddia etmektedir.

Davalı, Savcılık tarafından temsil edilmesine karşın bu davada Savcılıkca herhangi bir Müdafaa dosyala-nmadı.

Davaya İlgili Kişi olarak eklenen Gönyeli Belediyesi ve diğer İlgili Kişiler Müdafaa dosyalayarak sair şeyler yanında 27/75 sayılı Yasa altında yolcu taşıma iznine haiz araç sahipleri olup uzun zamandan beri Gönyeli-Lefkoşa-Gönyeli hattında düzen-li bir şekilde yolcu taşımacılığı yapmakta olduklarını, buna rağmen Motorlu Araçlar İzin Makamı Davacıya 1996 yılında Lefkoşa-Gönyeli ve geri seferi için 4 adet yeni izin ve/veya mevcut izinlerine Gönyeli'den yolcu alabilmek hususunda hiç bir araştırma yap-madan ve/veya gerekçelerinin yasal dayanağı olmadan ve/veya yetkilerini aşarak ve/veya kötüye kullanarak izin verdiklerini, verilen izinlerin İlgili Kişilerin meşru menfaatlerini direk ve olumsuz yönde etkilediğini, bu nedenle İlgili Kişilerin YİM 128/96 s-ayılı başvuru ile Yüksek İdare Mahkemesine başvurduklarını, bunun neticesi olarak da Motorlu Araçlar İzin Makamı Komisyonunun 29.8.1997 tarihli kararı ile 1996 yılında Davacıya vermiş olduğu mezkûr izinleri iptal ettiğini, İzin Makamı Komisyonu, Davacının -izinlerini iptâl etmekle doğru ve adil bir karar verdiğini ileri sürerek davanın ret ve iptalini talep ettiler.

Davanın duruşmasında Davacı bizzat şahadet verdi. Davalı, Savcılık tarafından temsil edilmesine karşın bu davada Savcılıkca herhangi bir Müd-afaa dosyalanmadığı gibi tanık da çağrılmadı ve Savcılık bu meselede tarafsız kalmayı yeğledi. İlgili Kişiler ise 3 tanık dinlettiler.

Davanın duruşmasında şahadet veren Davacı, sair şeyler yanında özetle, otobüs işletmeciliği yaptığını, Ortaköy-Lefkoşa- ve geri seferi için otobüs işletme iznine sahip olduğunu, İlgili Kişilere İzin Makamı tarafından Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinden yolcu almalarına izin verdikleri için zarara uğradığını, bu zararı telâfi etmek için İzin Makamına Emare (1) yazı i-le müracaatta bulunup mevcut yol işletme iznine ek olarak Gönyeli hattının da ilave edilmesini istediğini, müracaat neticesinde kendisine 8.4.1996 tarihinde 4 otobüs için 4 tane ek izin verildiğini, bu izinlerine istinaden Gönyeli-Lefkoşa-Gönyeli ve geri h-attı üzerinde çalışmaya başladığını, kendisine izin verildiğinin öğrenilmesi üzerine İlgili Kişilerin ek izninin iptali için YİM 128/96 sayılı başvuruyu ikame ettiklerini ve o başvuruda İlgili Kişi olduğunu, İlgili Kişilerden Gönyeli Belediyesinin 4, ve di-ğer İlgili Kişilerin de 3 tane otobüsü olduğunu, kendi araçlarının kapasitesinin 192 kişi olduğunu, Gönyeli'de öğrencilerle birlikte toplam 1000 kişiye yakın bir yolcu kapasitesi olduğunu, İlgili Kişilerin yolcu kapasitesinin de 192 olduğunu ve bu 7 araç i-le 1000 yolcuyu taşımalarına imkân olmadığını, kendisine verilen ek izinlerin 8.4.1996'dan 7.4.1997 tarihine kadar geçerli olduğunu, bu süre bitmeden yenilenmesini talep ettiğini ve izinlerinin bir yıl daha yenilendiğini, bilâhare de izin süreleri dolmadan- yenilenen ek izinlerinin Emare 30 ile iptal edildiğini, ek izinlerinin iptalini gerektirecek herhangi bir harekette bulunmadığını belirtmiştir.

İlgili Kişiler tarafından şahadete çağrılan Gönyeli Belediye Başkanı Ali Çetin Amcaoğlu şahadetinde, sair şe-yler yanında, Gönyeli-Lefkoşa ve geri hattında Belediyeye ait 4, ve özel şahıslara ait 3 otobüsün mevcut olduğunu, bu otobüslerin Gönyeli-Lefkoşa ve geri hattında düzenli olarak sefer yaptıklarını, bu araçların bir seferde toplam 200 civarında yolcu taşıy-abilecek kapasitede olduğunu, her aracın sabah saat 07:00 ile 08:00 arasında 2 sefer yapma şansı olduğunu, yolcu taşıma kapasitelerinin günde 1800 olduğunu, taşınan yolcu sayısının ise günlük 1000'i aşmadığını, Gönyeli-Lefkoşa arası yapılan günlük 53 sefer-de taşınan yolcu sayısının 1800 olduğu dikkate alındığında çalışan araçların kapasitesinin yarısı kullanıldığını, Davacıya verilen izinlerle haklarına tecavüz edildiğini, ellerinde yol kullanma izni olmayan 3 tane daha araçları olmasına rağmen, taşımacılık-ta yeterli araç olduğundan İzin Makamına yeni izinler için müracaatta bulunmadıklarını, İzin Makamının izin vermeden önce konu sefer hattı için gereksinim olup olmadığını saptamak bakımından Belediyenin görüşlerini almadığını, Davacının izin aldığını öğren-meleri üzerine İzin Makamı aleyhine YİM 128/96 sayılı davayı açtıklarını ve Davacıya verilen iznin iptâlini istediklerini belirtmiştir.

İlgili Kişiler tarafından şahadete çağrılan III. Derece Mahkeme Memuru Salih Dağcılar, tasarrufunda bulunan YİM 128/96- sayılı dava dosyasını Emare 34 olarak Mahkemeye ibraz etmiştir. YİM 128/96 sayılı başvuruda bu davadaki İlgili Kişilerin Davacı, İzin Makamının Davalı ve bu davadaki Davacının da İlgili Kişi olduğu görülmektedir. Mahkemeye Emare 34 olarak ibraz edilen dos-ya incelendiğinde YİM 128/96 sayılı başvurudaki dava konusu kararın İzin Makamı tarafından 29.8.1997 tarihinde iptal edildiği belirtilmekte, duruşma gününde yürürlükte ve geçerli olmayan bir karar ve işlem için herhangi bir karar verilemeyeceği cihetle baş-vuru daha ileri götürülmeden Mahkemece ret ve iptal edildiği görülmektedir.

İlgili Kişiler tarafından şahadete çağrılan İzin Makamı Başkanı Hasan Akber ise şahadetinde, sair şeyler yanında, Mayıs 1997 tarihinden itibaren İzin Makamı Başkanı olarak görev- yaptığını, mevcut Ortaköy-Lefkoşa hattına ilaveten Gönyeli hattının da verilmesi için Davacının 20.11.1995 tarihinde eski İzin Makamına müracaatta bulunduğunu ve müracaatının 8.4.1996 tarihinde olumlu karşılanarak Gönyeli Belediyesine Dr. Burhan Nalbantoğ-lu Devlet Hastanesinden yolcu almasına izin verilmesi nedeniyle bir denge sağlanması için Davacıya da mevcut Ortaköy-Lefkoşa yol işletme iznine ilaveten Gönyeli hattının da verildiğini, ancak yapmış olduğu dosya araştırmasında bu iznin gerçek bir araştırma- yapılmadan ve herhangi birisinden görüş alınmadan acilen verildiğini tesbit ettiklerini, yapmış oldukları araştırmada Gönyeli-Lefkoşa-Gönyeli hattında yolcu taşıma iznine sahip ve yeterli hizmet veren Gönyeli Belediyesine ait 4, 20-25 yıldan beri hizmet v-eren özele ait 3 otobüsün mevcut olduğunu, bu otobüslerin 15 dakika ara ile servisleri olduğunu tesbit ettiklerini ve bu nedenle Davacıya verilen izni iptal ettiklerini belirtmiştir.

Yol işletme izni vermek yetkisi 27/75 sayılı 1975 Motorlu Araçlarla Yo-lcu ve Eşya Taşıması (Denetim) Yasası ile İzin Makamına verilmiştir. Ayni Yasanın 3(1) maddesi İzin Makamına yardımcı olabilecek veya tavsiyelerde bulunacak sekiz kişilik bir de Tavsiye Kurulu öngörmüştür. 27/75 sayılı 1975 Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya -Taşıması (Denetim) Yasası'nın 3(1) maddesi aynen şöyledir.
"3(1) Bakanlar Kurulu, gerekli yol işletme izni
vermekle görevli İzin Makamına yapılacak başvuruları inceleyip tavsiyelerde bulunmak üzere aşağıda belirtilen temsilcilerden oluşan sekiz kişilik -bir kurul oluşturur: ..........................."


Yukarıda belirtildiği gibi 27/75 sayılı Yasanın 3. maddesi ile oluşan Tavsiye Kurulu, İzin Makamına yapılacak müracaatları inceleyip tavsiyelerde bulunmakla görevlendirilmiştir.

Yine ayni Yasanın 6. m-addesi uyarınca karar vermek yetkisi İzin Makamının olmakla beraber Yasanın 3. maddesi uyarınca ilgili müracaatların Tavsiye Kurulunca incelenip İzin Makamına tavsiye verilmesi de bir ön koşuldur.

Yukarıdaki yasal durumu gözönünde bulundurarak önümüzdek-i meselenin olguları ışığında konuyu değerlendirmek gerekir. İzin Makamı Başkanının şahadetinden
anlaşılacağı gibi Davacının 20.11.1995 tarihli Emare 1 müracaatı yasanın öngördüğü gibi Tavsiye Kuruluna aktarılmadan veya konu sefer hattı için gereksinim ol-up olmadığını saptamak bakımından herhangi bir araştırma yapılmadan veya Tavsiye Kurulunun konu ile ilgili tavsiyesi alınmadan İzin Makamı tarafından bir karar alınmıştır.

Davacıya yol işletme izni verilirken İzin Makamı, Davacının müracaatını Tavsiye Ku-ruluna aktarmadan veya müracaatı Tavsiye Kurulu tarafından incelenmeden, Yasanın 3. maddesinde belirlenen usul hükmüne uymamıştır. İzin Makamı 3. maddede belirlenen usul hükmüne uymamakla kusur etmiştir.

Yönetsel kararlar yasaya uygun olmalıdır. Bir yön-etsel kararın alınmasında takip edilmesi gereken yöntem yasada öngörülmüş ise, bu yöntemin uygulanmamış olması söz konusu yönetsel kararın iptalini gerektirebilir. Bu hususla ilgili olarak Ahmet Hüseyin Soyer ile Amme Hizmeti Komisyonu arasındaki YİM 18/77- sayılı davada sayfa 2'de şöyle denmektedir.
"İdari Hukukta herhangi bir işlem yapmağa
yetkili bir organın yetkileri ve takip edeceği usul genellikle bir yasa, tüzük veya yönetmelikle düzenlenir. Takip edilecek usul, yasa, tüzük veya yönetmelikle belirl-enmediği hallerde genel hukuk ilkeleri ve doğal adalet ilkeleri uygulanır. Takip edilecek usul tüzük, yasa veya yönetmelikle belirlendiği hallerde, böyle bir organın belirlenen usule uyması gerektiği kuşkusuzdur. Yasa, tüzük veya yönetmelikle belirlenen us-ullere uyulmadığı hallerde yetkili organın verdiği herhangi bir karar İdare Mahkemesi tarafından iptal edilebilir. Usule uyulmayan hallerde verilen bir kararın iptal edilebilmesi için ihlâl edilen hükmün buyurucu veya kusurun basit bir kusur olmaması ve ku-surun işlemin esasına etkili olması gerekir. Usule uymamakla işlenen kusur basit, önemsiz ve işlemin esasını etkilemeyen bir kusur ise verilen karar iptal edilmez. Usule uyulmamakla işlenen kusurlar idari hukukta asli veya tali kusur olabilir. Kusur, asli -kusur olduğu hallerde karar iptal edilir, tali kusur olduğu hallerde ise karar iptal edilmez."

Bu davada da 27/75 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca Tavsiye Kurulundan tavsiye istenmesi bir ön koşul olup bu tavsiye alınmadan Davalı tarafından alınan kara-r usul yönünden sakat olup asli bir kusur teşkil etmektedir ve alınan idari kararın iptali gerekmektedir. Dolayısıyle tüm konu, İzin Makamının Davacının davasında yakınma konusu yaptığı karar ve işlemi veya önceden verilen bir yanlış kararı geri almaya yet-kisi olup olmadığına dayanır. Konuya ilişkin olarak Zaim M.Necatigil'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku isimli eserinin 126 ve 127. sayfalarında "Yanlış işlemlerin geri alınması" başlığı altında aynen şöyle denmektedir.
"Yönetim-, herhangi bir işlemin yanlış veya sakat
olduğunu sonradan fark etmesi halinde, ilgili kişinin yargı organına başvurmasını beklemeden bunu geri almalıdır. İyi yöneticilik ilkeleri böyle yapılmasını gerektirmektedir. Yönetim hukuku ilkelerine göre, yönetim-in aldığı herhangi bir karar sakat ise böyle bir karar geri alınabilir. Zaten "hukuk devleti" ilkeleri de bunu gerektirmektedir. Yönetim, sakat veya "illegal" işlemini yürürlükte tutmaya devam etmemelidir. Ancak, yönetsel karar hukuka uygun ise ve kişinin -lehine hak doğurmuşsa, yasada aksi olmadıkça, geri alınamaz."

Yukarıdaki alıntıdan görülebileceği üzere, yanlış idari kararlar ve işlemler genel olarak geri alınabilir. Ancak "ilgili karar hukuka uygun ise ve kişinin lehine hak doğurmuşsa, yasada aksi ol-madıkça, geri alınamaz." Önümüzdeki meselenin olgularına bakıldığında İzin Makamı 8.4.1996 tarihli karara dayanarak Davacıya mevcut işletme iznine ilaveten Gönyeli ve geri seferi için işletme izni verirken hem gayesi yasal dayanaktan yoksun, hem de geçerli-lik kazanması için usul gerekleri sakattı. Bir başka ifade ile Davacının müracaatı Tavsiye Kuruluna aktarılmadan ve Tavsiye Kurulunun tavsiyesi alınmadan İzin Makamı tarafından alınan karar usul yönünden sakat olduğundan bu kararı Davacının yakınma konusu -yaptığı bir başka kararla ortadan kaldırma yönüne gitmesi yerinde bir işlemdir ve Davacıya bu karar ve işlemi yakınma konusu yaparak Mahkemeye başvurma hakkı vermez.

İlgili Kişi No.2 ve No.3 avukatı davanın duruşmasında Davalı adına bulunan Savcılığın b-u davada herhangi bir Müdafaa dosyalamamasını eleştirmiş ve YİM 98/85 (D.11/87) sayılı davada belirtilen görüş ışığında Savcılığın böyle bir durumda en azından Davalının görüşünü içeren bir izahatın Müdafaa olarak dosyalanması gerektiğini, bunu yapmayan Sa-vcılığın bu davada yeri olamayacağını ileri sürdü.

Davalıyı temsilen bulunan Savcı ise bu davada tarafsız kalmak durumunda oldukları için Müdafaa dosyalamadıklarını ve tek Yargıç tarafından verilen YİM 98/85 (D.11/87) sayılı davadaki kararın YİM/İstinaf -16/87 (D.1/88) sayılı içtihat kararı ile iptal edildiğini, dolayısıyle İlgili Kişi No.2 ve No.3 avukatının iddialarının geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.

Bir davada davaya taraf olan Davalının davaya Müdafaası varsa Müdafaayı Mahkeme kayıt kalemine dos-yalar. Ancak Davalının, davaya Müdafaası yoksa, Müdafaa dosyalama mecburiyeti yoktur. Bu hususla ilgili olarak 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün 4(1) maddesi aynen şöyledir.
"4(1) Davalı, celpnamenin tebliğ olunduğu
tarihten itibaren yirmi bir gün- zarfında, varsa, bu Tüzüğe ekli örnek 2'ye göre hazırlanacak bir müdafaa'yı Mahkeme Kayıt Kalemine dosyalar ve böyle bir müdafaanın onaylı bir suretini davacının tebliğ adresine verir."

Yukarıda altı çizilen varsa sözcüğünden de görüleceği üzere Davalın-ın davaya Müdafaası varsa Müdafaayı Mahkemeye dosyalar. Müdafaası yoksa Müdafaa dosyalama mecburiyeti olmadığı gibi İlgili Kişi No.2 ve No.3 avukatının iddia ettiği gibi bir izahatta da bulunmasına gerek yoktur.

Hemen şunu belirtmek gerekir ki, davaya M-üdafaa dosyalamayan Davalının davanın duruşmasında hazır bulunmasına hakkı olmadığına ilişkin Tüzükte herhangi bir hüküm yoktur.

Yukarıda belirtilenlerin tümü ışığında İlgili Kişi No.2 ve No.3 avukatının ileri sürdüğü savlar reddolunur.

Yukarıda bel-irtilenler ışığında Davacı davasında başarılı olamamıştır ve bu nedenle davanın reddedilmesi gerekir.

Sonuç olarak dava reddolunarak iptal edilir.

Meselenin tüm ahval ve şeraitini dikkate alarak masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(M-ustafa H.Özkök) (Gönül Erönen) (Seyit A. Bensen)
Yargıç Yargıç Yargıç

25 Kasım 1998



4






Full & Egal Universal Law Academy