Yüksek İdare Mahkemesi Numara 131/1988 Dava No 6/1990 Karar Tarihi 06.03.1990
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 131/1988 Dava No 6/1990 Karar Tarihi 06.03.1990
Numara: 131/1988
Dava No: 6/1990
Taraflar: Dr. Özgün M. Soyer ile Belediye Meclisi vd
Konu: İnşaat izni vermeme kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 06.03.1990

-D.6/90 YİM 131/88

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında

Müstedi: Dr. Özgün M. So-yer, 12-A Kordonboyu Caddesi, Girne
-ile-
Müstedaaleyh: 1. Belediye Meclisi ve/veya Bayındırlık, İmar ve Su İşleri
Sorumlusu vasıtasıyle Girne Belediyesi, Hürriyet Caddesi
No.1, Girne
2. Bakanlar Kurulu vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhur-iyeti
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Zaim Necatigil
Müstedaaleyh No.1 namına: Neşe Keskin
Müstedaaleyh No.2 namına Ali Fevzi Yeşilada



Yasa Maddesi: KKTC -Anayasası'nın 41 ve 161(1(3) maddeleri, 15/62 sayılı 1962 Zorla Mal İktisabıııı Yasasının 3(1), 3(2) ve 4. maddeleri, 15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 54(1), 54(3), 57(1), 58(6) maddeleri ve Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 9(1)(d) ve 59(1) maddeleri-.

İstemin Özeti: Müstedinin, Girnedeki taşınmaz malı üzerine inşaat yapmak isteyen müracaatini reddeden Müstedaaleyh kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve ayrıca Müstedaaleyhler veya herhangi biri tarafından taşın-maz malın kamulaştırılması yönünde Müstedaaleyhler veya herhangi biri tarafından kamulaştırma ihbarı yayınlanmasının temin edilemiyeceği hususlarında karar verilmesi istemi.

OLAY: Girne kasabasında kesin tasarruf belgesi ile kayıtlı malı bulunan Müstedini-n bu malı Belediye Meclisi kararı ile kamulaştırıldı. Müstedi bundan habersiz belediyeye müracaat ederek malını inkişaf ettirmeğe karar verdiğini bildirdi ve izin talep etti. Müstediye verilen yanıtta malının Belediye Meclisi kararı ile inkişâf edildiği bi-ldirildi. Müstedi işbu başvuruyu dosyalayarak yukarıdaki taleplerde bulundu.

SONUÇ: Müstedaaleyh 1 kamulaştırma konusunda haiz olduğu yetkileri kullanırken gerekli araştırma ve incelemeyi yapmamış, alternatif taşınmaz malların dikkate almadığı gibi ciddi -bir proje hazırlama yönüne de gitmemiş, kamulaştırmanın mali yönlerini de göz ardı ederek, doğrudan doğruya Müstedinin arsasını kamulaştırmıştır. Müstedaaleyh bu hareketi ile yetkilerini aşmış ve kötüye kullanmıştır. İdare hukukunun geliştirdiği kamulaştır-ma ilkelerini çiğnemiştir. Bu şartlarda kamulaştırma kararının iptali gerekir.
Sonuç olarak Müstediye inşaat izni verilmemesine ilişkin Müstedaaleyh kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bul-unulan Yargısal Içtihatlar:
YİM 45/83 (D.6/85) sayılı İsfendiyar Rifat Açıksöz ile Eğitim,
Gençlik, Kültür ve Spor Bakanlığı arasındaki Yüksek İdare
Mahkemesi Kararı.
2- YİM 145/85 (D.39/87) Feridun K. Feridun ile KKTC arasındaki
Yüksek- İdare Mahkemesi kararı.
3- Costas Neophytou v. The Republic (1964) C.L.R. 280.
Kitium v. The Municipal Council of Limassol 1 R.S.C.C. 15.
Nicos Pelides v. The Republic 3 RSCC 13.

Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
Zaim Necatigil KKTC'de Anayasa ve Y-önetim Hukuku s.49.




H Ü K Ü M

İşbu başvuru ile Müstedi Özgün M. Soyer, Aşağı Girne'de Pafta/harita XII/21.1.1, Ada B, parsel 178/1'deki taşınmaz malı üzerine inşaat yapmak için izin isteyen müracaatını reddeden Müstedaaleyh No.1'in 30.5.1988 gün ve 1-9/88 - 10724 sayılı yazısında mündemiç kararı ile mezkûr taşınmaz malının kamulaştırılmasını öngören 25.4.1988 gün ve 218 sayılı kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğurmayacağı, ayrıca, bu taşınmaz malın kamulaştırılması yö-nünde Müstedaaleyhler veya herhangi biri tarafından kamulaştırma ihbarı yayınlanmasının temin edilemiyeceği hususlarında karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.

Müstedaaleyh No 1 başvuruya bir itirazname dosyalamıştır. Müsteda-aleyh No 2 ise herhang-i bir itirazname dosyalamayacağını belirtmiştir.

Müstedi başvurusunu ispat için bizzat şahadet vermiştir. Müstedaaleyh No 1 adına ise Girne Belediyesi Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusu Niadi Güngördü tanıklık etmiştir. Duruşma esnasında 9 adet bel-ge emare 1-9 olarak Mahkemeye sunulmuştur.

Huzurumdaki tüm şahadeti etraflıca tezekkür ettim. Şahadet veren şahısları şahadet verirlerken yakından müşahade altında bulundurdum. İnandığım şahadete göre, olgular özetle şöyledir:

Müstedi, Girne Kasabasınd-a, Aşağı Girne Mahallesinde, Kasaba içi Mevkiinde, Pafta/Harita XII21.1.1., Ada B, Parsel 178/1 tahtında 2 evlek 2552 ayak kareden ibaret arsanın 169 no'lu kesin tasarruf belgesi ile kayıtlı mal sahibidir.

Girne Belediye Meclisi 25.4.1988 tarihinde topla-nmış ve bazı kararlar almıştır. Emare 3 toplantı tutanağına göre, alınan kararlar arasında 218 numaralı bir de karar vardır. Bu kararın ilgili kısımları ise aynen şöyledir:


" Zorla Mal İktisabı:

Girne imar plânı çalışmaları çerçevesinde, Girne Belediy-e hudutları dahilinde .......................... .............. Aşağı Girne Mahallesi Kasaba içi mevkiinde Pafta No XII, Harita No: 21.1.1, Ada B, parsel 178/1'in tümü ekteki haritada turuncuya boyanan ve Girne sakinlerinden Doktor ÖZGÜN M. SOYER'e ait ola-n gayrımenkûllerin amme menfaatları yararına olan maksat için, belediyenin yasal amaçlarının sağlanması ve ilerletilmesi, yani halka açık tesis, dinlenme yeri, yeşil alan, oto park ve şehir plânlaması maksatları için iktisabı gerekli olduğu cihetle, 15/80 -sayılı Belediyeler Yasası, 15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasası ve KKTC Anayasasının verdiği yetkilere dayanarak kamulaştırılmasına ve 15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasanın 4'üncü maddesi tahtında kamulaştırma ihbarının tanzim olunmasına ve Resmi Gazet-e'de yayınla- nabilmesi maksadı ile İçişleri, Köyişleri ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı kanalıyle Bakanlar Kuruluna bir ihbarın yapılmasına ve yer plânı üzerinde turuncuya boyalı yerler üzerinde her nevi inşaata, tadilâta, taksimata veya tamirata izin verilme-mesine ve diğer yasal işlmelerin yapılmasına ve Meclis adına Girne Belediye Başkanının tam yetkili kılınmasına oybirliği ile karar verilmiştir."

Görülebileceği gibi, Belediye Meclisi Müstedinin mezkûr arsasını 25.4.1988 tarihli toplantısında kamulaştırmı-ş, bu taşınmaz mal üzerinde her nevi inşaata, tadilâta, taksimata veya tamirata izin verilmemesini kararlaştırmış ve diğer yasal işlemleri yapması için de Belediye Başkanını yetkilendirmiştir.

Belediye Başkanı, Belediye Meclisinin yukarıdaki kararına ist-inaden 15/962 sayılı 1962 Zorla Mal İktisabı Yasasının 4. maddesi uyarınca gerekli iktisap ihbarının Resmi Gazete'de yayımlanabilmesi için İçişleri, Köyişleri ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına bir yazı yazmıştır. Mahkemeye emare 4 olarak ibraz edilen bu yazı -şöyledir:


" GM 4/1-10643
Zorla Mal İktisabı Hk.


İçişleri, Köyişleri ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı,
Lefkoşa.


15/62 sayılı Amme Menfaatı Yararına Maksatlar için Zorla Mal İktisabına dair Kanunun 2(1) maddesi bir belediyeyei iktisabı yapan makam- olarak tefsir etmekte ve 4'üncü maddesinin şart bendi ise "iktisabı yapan makamın bir belediye olması halinde Bakanlar Kuruluna 15 günlük bir ihbar yapılmadıkça hiçbir iktisap ihbarının yayınlanması temin edilemez" hükmünü vazetmektedir. Bu cümleden olmak- üzere ekte takdim olunan Belediye Meclisi Kararları ve plânlar çerçevesinde Bakanlar Kuruluna gerekli ihbarın yapılabilmesine ve yine ekte sunulan iktisap ihbarlarının Resmi Gazete'de yayınlanabilmesine tavassutunuz hassaten rica olunur.

- (Erdinç Gürçağ)
Belediye Başkanı.

EK 1. 4 adet plân.
2. 2 Meclis Kararı.
3. 2 İktisap İhbarı. "

-Hemen ilâve etmeliyim ki Müstedaaleyh No 2 Bakanlar Kurulu, ne 15 gün zarfında, ne de daha sonra kamulaştırılması tasarlanan bu taşınmaz malın iktisap ihbarını Resmi Gazete'de yayımlamamıştır.

Bu arada taşınmaz malını inkişaf ettirmeğe karar veren Müsted-i, mezkûr arsa üzerine bodrum, alt kat, birinci kat ve ikinci kattan oluşan ve toplam maliyeti 400,000,000TL tahmin edilen bir plân ve proje çizdirmiş, bunu ilgili Odalara vize ettirmiş ve 5.5.1988 tarihinde de gerekli inşaat iznini almak için emare 5 ile -Beldiyeye müracaatta bulunmuştur.

Müstedinin inşaat izni talep eden bu müracaatı Belediye Meclisine sunulup konu orada tekrar görüşülmeden, Belediye Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusu Nidai Güngördü, 30.5.1988 tarihinde Belediye Başkanının talimatı- üzerine Müstediye emare 1 olarak sunulan aşağıdaki yanıtı göndermiştir.

" Sayı: 19/88-10724 Tarih: 30/5/1988
Konu: İnşaat izni hk.

Sayın Dr. Özgün M. Soyer,
Kordonboyu Caddesi No.12/A,
Girne.

Aşağ-ı Girne Pafta/Harita XII.21.1.1 Blok B Parsel 178/1 içerisine inşaat yapmak için Belediyemize müracaatta bulun-dunuz.

İnşaat yapmak için müracaat etmiş olduğunu sözkonusu parsel Belediye Meclisimizin 25 Nisan 1988 tarih ve 218. kararıyla istilâk edilen p-arseller arasındadır. Konu Belediye Meclisimizce onaylanmış ve Bakanlar Kuruluna gönderilmiştir. Bu nedenle bahse konu yere inşaat izni vermemiz mümkün değildir. Bakanlar Kurulunun kararından sonra konu hakkında sizlere yeniden yazılı yanıt verilecektir.

-Durumu saygı ile bilgilerinize sunarım.

(Nidai GÜNGÖRDÜ)
Bayındırlık, İmar ve Su İşleri
- Sorumlusu "

Bunun üzerine Müstedi, 11.8.1988 tarihinde işbu başvuruyu dosyalamış ve yukarıda belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Olgulara bu şekilde kısaca değindikten sonra, şimdi de Müstedaaleyh No 1'in itiraznamesinde ileri sürdüğü ve başvurunun- zamanaşımına uğradığı ve daha ileri gidemeyeceği ön itirazı ile inşaat izni talebi reddedilen Müstedinin bu red kararını Yüksek idare Mahkemesinde değil de, Bakanlar Kurulu nezdinde ve Bakanlar Kuruluna istinaf etmek suretiyle tartışma konusu yapması gere-ktiği hususundaki itirazı incelemeğe çalışacağım.

I. Zamanaşımı ile ilgili ön itiraz:

Başvuru esas itibarıyle inşaat izni verilmesini reddeden karar ile bu karara sebep veya gerekçe olarak gösterilen Belediye Meclisinin kamulaştırma kararına yöneliktir.-

Müstedaaleyh No 1 avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, kamu-laştırma ihbarının Resmi Gazete'de yayınlanmadığını, ancak Halkın Sesi Gazetesi'nin 26 ve 27 Nisan 1988 tarihlerinde kamulaştırma konusunda bazı yazılar yazdığını, Müstedinin de bu yayı-nlardan arsasının kamulaştırıldığını bu tarihlerde öğrendiğini, Müstedi kamulaştırmayı gazetelerden öğrenmese bile Belediye Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusu tanık Nidai Güngördü'nün mezkûr taşınmaz malın kamulaştırıldığı ve birşey yapılamıyacağı hu-susnu 5.5.1988 tarihinde Müstediye söylediğini, böylece Müstedinin bu hususları öğrendiğini, 30.5.1988 tarihli emare 1'in yeni bir karar olmadığını, Müstedi tarafından bilinen hususları tekrarlayan bir yazı olduğunu, zamanaşımı süresinin bu tarihten değil -de Müstedinin kararları öğrendiği 26 ve 27 Nisan 1988 ve/veya 5.5.1988 tarihlerinden başlaması gerektiğini, bu tarihlerden başvurunun dosyalandığı 11.8.1988 tarihine değin de 75 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini bu nedenlerle başvurunun reddedilmesi ge-rektiğini iddia etmiştir.

Müstedi avukatı ise hitabesinde, diğer şeyler meyanında, inşaat iznini reddeden kararın 30.5.1988 tarihinde Müstediye tebliğ edildiğini, böylece Müstedinin red kararı ile red kararının gerekçesi olan kamulaştırma kararını resmen- bu tarihte öğrendiğini, yerel gazetelerde kamulaştırma ile ilgili olarak yapılmış olabilen tartışmaların yayın oluşturmadığını, tanık Nidai Güngördü'nün Müstediye söylediği iddia edilen sözlerin de tebliğ mahiyetinde olmadığını, bir an için Nidai Güngördü-'nün Müstediye bazı sözler söylemiş olduğu kabul edilse dahi Müstedinin bu gayrı resmi söz ve yarım yamalak bilgiler dayanarak dava açamayacağını, belirtilenler ışığında bunların zamanaşımı süresini başlatamıya-cağını, zamanaşımı süresinin Müstedinin mezkû-r kararları resmen öğrendiği 30.5.1988 tarihinden itibaren başladığını, bu tarihten başvurunun dosyalandığı tarihe değin 75 günün geçmediğini ve zamanaşımı ile ilgili bu ön itirazın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

KKTC Anayasanının 152. maddesi alt-ında Yüksek İdare Mahkemesine başvurulmak istendiğinde, başvuru, şikâyet konusu yapılan karar veya işlemin yayınlanması tarihinden, yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak 75 gün içinde yapılmalıd-ır. Aksi takdirde, başvuru zamanaşımına uğramaktadır.

Olgulardan görülebileceği gibi, arsanın kamulaştırılması ile ilgili iktisap ihbarı Müstedaaleyh no 2 tarafından Resmi Gazete'de yayımlanmamıştır. Ancak, Müstedaaleyh No 1 tanığı Nidai Güngördü şahadet-inde, diğer şeyler meyanında, Halkın Sesi Gazetesi'nde kamulaştırma konusunda bazı yazılar çıktığını söylemiştir. Müstedi de, kamulaştırma konusunun 26 ve 27 Nisan 1988 tarihlerinde gazetelerde işlenmiş olabileceğini istintakı sırasında kabul etmiştir. Bu -şahadet ışığında, 26 ve 27 Nisan 1988 tarihlerinde Halkın Sesi Gazetesi'nde kamulaştırma ile ilgili olarak bazı yazılar çıktığı sonucuna varır ve bu şekilde bulgu yaparım. Ancak Nidai Güngördü, kendilerinin kamulaştırma konusunda gazetelere bilgi vermedikl-erini, kamulaştırma kararının Halkın Sesi Gazetesi'nde yayımlanması için istemde de bulunmadıklarını şahadetinde sarahaten söyle-miştir. Bu nedenle kamulaştırma konusunda Müstedaaleyh No 1 tarafından Halkın Sesi Gazetesi'nde yayımlatılmış resmi bir yayın m-evcut olduğu söyle-nemez. Bu bir yana, Müstedaaleyh No 1 ilgili gazeteleri emare olarak sunup gazetede yazılanların neler olduğunu ve bunların Müstedinin bu konuda dava açabilmesi için yeterli olduklarını da ortaya koymamıştır. Bu durumda, Müstedaaleyh No -1 arsanın kamulaştırılması ile ilgili kararın Anayasanın 152. maddesi anlamında yayınlandığını ve bu yayının yeterli olduğunu kanıtlamış değildir. Belirtilenler ışığında, zamanaşımı süresinin kamulaştırma ile ilgili gayrı resmi yazıların Halkın Sesi Gazete-si'nde yayımlandığı 26 ve 27 Nisan 1988 tarihlerinde başlamış olduğunu söyleme olanağı yoktur.

Acaba Müstedi başvuru konusu kararları ne zaman öğrenmiştir?

Müstedaaleyh No 1 avukatı, Müstedinin kamulaştırma kararını 26 ve 27 Nisan 1988 tarihli yerel ga-zetelerden öğrendiğini iddia etmiş, ancak bu iddiasını şahadetle kanıtlamamıştır. Öte yandan, Müstedi kamulaştırma konsunu yerel gazetede okumadığını, bunun gözden kaçmış olabileceğini söylemek suretiyle kamulaştırma kararını gazeteden öğrenmediğini ortaya- koymağa çalışmıştır.

Tanık Nidai Güngördü şahadetinde, diğer şeyler meyanında, 5.5.1988 tarihinde inşaat izni için müracaat eden Müstediye "bu yerin durumu budur" diye izah ettiğini söylemiştir. Ancak, bu tanık Müstediye izah ettiği hususları şahadetind-e farklı farklı şekillerde ifade etmiştir. Nidai Güngördü'nün şahadeti incelendiğinde, onun Müstediye esas itibarıyle arsanın kamulaştırılmış olduğunu söylediği görülecektir. Bu kamulaştırma kararının gerekçesi neydi, arsanın istendiği maksatlar neydi, ik-tisap sebepleri nelerdi? Bu hususlarda Müstediye bilgi verildiğine dair tanık Nidai Güngördü'nün şahadetinde en küçük birşey dahi yoktur. Nitekim, Müstedi de şahadetinde 5.5.1988 tarihinde adıgeçen tanığın kendisine arsanın kamulaştırıldığını söylediğini k-abul etmekte, fakat kamulaş-tırmanın ne amaçla yapıldığının bildirilmediğinden yakınmaktadır.

Nidai Güngördü 5.5.1988 tarihinde Müstediye inşaat izni konusunda da, "bu aşamada başka işlem yapılmayacak" dediğini söylemiştir. Tanık Nidai Güngördü bu sözler-le ne demek istemiştir? Tanık bu sözlerle inşaat izninin hemen verilmiyeceğini anlatmak mı istemiştir? Yoksa, Belediye Meclisinin kamulaştırılan yerler üzerinde her nevi inşaata izin verilmemesi hususundaki kararı gereğince hiç inşaat izni verilmiyeceğini -mi belirtmek istemiştir? Eğer bu tanık bu cümleyi, Müstedinin da anladığı gibi, hemen inşaat izni verilmiyeceği anlamında kullanmış ise, bu, Müstedi tarafından talep edilen inşaat izninin nihai olarak reddedildiği anlamına gelmemektedir.

Yukarıda belirti-lenler ışığında, tanık Nidai Güngördü'nün 5.5.1988 tarihinde Müstediye söylediği sözlerin bir bildirim olduğu ve bunların Müstedinin inşaat izni ve kamulaştırma konularında hakkını yasal yollardan arayabilmesi için yeterli olduğu hususları hayli şüphelidir-. Şüphe halinde ise, konunun Müstedi lehine kararlaştırılması gerekmektedir (gör, Costas Neophytou v. The Republic, (1964) C.L.R. 280, YİM 147/85; D.39/87 Feridun K. Feridun ile KKTC). Bu durumda, Müstedaaleyh No 1 Müstedinin başvuru konusu kararları 5.5.1-988 tarihinde öğrendiği hususundaki iddiasını da kanıtlayamamıştır. Hal böyle olduğuna göre, işbu başvuruda zamanaşımı süresinin 5.5.1988 tarihinden başlaması da söz konusu değildir.

Olgulardan görülebileceği gibi, inşaat izninin reddi kararı ile bu kara-ra sebep veya gerekçe gösterilen kamulaştırma kararı Müstediye 30.5.1988 gün ve 19/88-10724 sayılı emare 1 yazı ile resmen tebliğ edilmiştir. Müstedi de bu hususları bu yazı ile öğrendiğini söylemektedir. Bu yazının taşıdığı 30.5.1988 tarihinden, başvurunu-n dosyalandığı 11.8.1988 tarihine değin ise 75 günlük hak düşürücü süre geçmemiştir. Bir başka deyişle, başvuru zamanında dosya-lanmıştır.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, başvurunun zamanaşımına uğradığı hususunda Müstedaaleyh No 1 tarafından -yapılan ön itiraz reddolunur.

II. Müstedaaleyh No 1 avukatı itiraznamesinde, diğer şeyler meyanında, işbu başvurunun ileri gidemeyeceğini, çünkü inşaat izni reddedilen Müstedinin red kararından 10 gün içinde Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 18. madd-esi uyarınca Bakanlar Kuruluna istinaf etmesi gerektiğini iddia etmiştir.

Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası'nın 18(1) maddesi aynen şöyledir:

"18(1) Any person aggrived by the refusal of an appropriate authority to grant a permit under the provisions of- section 3 of this Law, or any condition imposed under section 6 or 9 of this Law may, within ten days from the date of the communication to him of such refusal or condition, as the case may be, appeal to the Governor in Council."

-Yasanın 18-(1) maddesi zamanın Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi tarafından The Holy See of Kitium v. The Municipal Council of Limassol 1 R.S.C.C. 15 içtihat kararında incelenmiş ve Bakanlar Kurulunun 18. maddenin (1). fıkrasında belirtilen istinaf dinleme -yetkisinin yargısal veya yargısal nitelikli (quasi judicial) bir yetki olduğunu, bu yetkinin K.C. Anayasasının 146. maddesi gereğince Yüksek Anayasa Mahkemesine verildiğini, bu nedenle "appeal to the Governor in Council" cümlesinin "make a recourse to the -Supreme Constitutional Court" şeklinde okunması gerektiğini belirtmiştir. Bilindiği gibi, KKTC Anayasasının 152. maddesinin mehazı K.C. Anayasas-ı-nın 146. maddesidir. Bu böyle olduğuna göre, yukarıdaki prensipleri bu meseleye de tatbik etmek mümkündür. Bu durumda, inşaat izni reddilen Müstedinin Bakanlar Kuruluna istinaf etme yerine Yüksek İdare Mahkemesine müracaat etmesi gerekirdi. Nitekim, Müsted-i de bu şekilde hareket etmiştir. Bunda, Anayasaya ve yasalara aykırı herhangi bir husus yoktur. Bu nedenle, Müstedaaleyh No 1'in bu konudaki iddiası reddolunur.

Müstedaaleyh No 1 avukatı hitabesi esnasında, yukarıdaki iddiaya ek olarak, Müstedinin karar-a karşı önce 15/1980 sayılı Belediyeler Yasasının 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince İçişleri Bakanlığına itiraz etmesi ve ondan sonra Yüksek İdare Mahkemesine başvuruda bulunması gerektiğini de iddia etmiştir.

İnşaat izinleri konusunda özel bir yasa olan- Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasında bu konuda hüküm bulunduğuna göre, artık Belediyeler Yasasının mezkûr genel maddelerinin meseleye uygulanamayacağı kanısındayım. Bir an için bu maddelerin de bu başvuruya uygulanabileceğini farzedelim.

15/1980 sayılı -Belediyeler Yasasının 23. maddesi aynen şöyledir:

-" 23. (1) Belediye Meclislerince verilen kararlardan 22. maddede sözü geçenler dışında kalanlar ile diğer yasalarda Belediye Meclisince alınacağı belirtilen kararlardan onaya bağlı olmayanlar kesin olup ilân edildikleri tarihte yürürlüğe girereler.
-Ancak, bu tür kararlara kaşı usulen ilândan sonra on gün içinde Belediye Başkanı ve ilgililer tarafından Bakanlığa itiraz edilebilir.

(2) Bakanlık, yapılacak inceleme sonunda, itirazın yerinde olduğu ve Kararın Anayasanın veya herhangi bir ya-sanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu ve bunların yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı kanısına varırsa, kararın Belediye Meclisince yeniden görüşülmesini ister.

(3) Bu istek üzerine Be-lediye Meclisi kararını geri alabilir, düzeltebilir veya kararında ısrar edebilir.

(4) Karada ısrar edildiği takdirde bu Yasanın 24. maddesi uyarınca Yüksek İdare Mahkemesine başvurulabilir."

Görülebileceği gibi, Belediyeler Yasasının mezkûr -maddesi onaya bağlı olmayan kararlara karşı daha üst organa itiraz yapılmasını öngörmektedir. Kanaatimce, burada söz konusu olan bir tekrar gözden geçirme (review), bir hiyerarşik denetimdir. Hiyerarşik denetimin öngörüldüğü hallerde ise, üst organa itiraz- yapılmadan doğrudan doğruya Yüksek İdare Mahkemesine başvurulabilir (gör Nicos Pelides v. The Republic, 3 R.S.C.C. 13). Bu durumda, Müstedinin İçişleri Bakanlığına itiraz etmeden doğrudan doğruya Yüksek İdare Mahkeme-sinde işbu başvuruyu dosyalayabilmesi -hakkı vardı. Nitekim, Müstedi de bu hakkını kullanmıştır. Bunda yasalara aykırı bir durum yoktur. Belirtilenler ışığında Müstedaaleyh No 1 avukatının bu itirazı da reddedilir.

Şimdi de başvurunun esasını incelemeğe çalışacağım.

Müstedi inşaat iznini re-ddeden kararın aşağıdaki sebep ve/veya sebepler nedeniyle hatalı olduğu iddiasındadır:

İnşaat iznini reddeden emare 1 karar bu konuda karar almağa yetkisi bulunmayan Belediyenin Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusu tarafından alındığı için geçersizdir-.
Beldiye Meclisi, Müstedinin yasa ve tüzüklere uygun müracaatını incelemeden, peşin bir kararla ve kamulaştırma niyetiyle redde-demezdi.
Kararın sebep veya gerekçesi olarak gösterilen arsanın kamulaş-tırılmış olduğu hususu gerçek değildir. Çünkü, kamulaşt-ırma ihbarı Resmi Gazete'de yayımlanmamıştır ve ortada yasal bir kamulaştırma kararı mevcut değildir.

(A) Olgulardan görülebileceği gibi, Müstedi inşaat izni verilmesinin mümkün olmadığı hususu emare 1 yazı ile ona bildirmiştir. Bu yazı incelendiğinde, bu-nun Beldiyesnin Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusu Nidai Güngördü tarafından imzalanmış olduğu görülecektir. Müstedi avukatı bundan hareketle, inşaat izninin bu konuda yetkisi bulunmayan Nidai Güngördü tarafından reddedildiğini, yetkisiz bir şahıs ta-rafından alınan bir kararın ise geçersiz olduğunu söylemektedir.

Hakikaten, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 3(2)(a) maddesi uyarınca Girne Belediye sınırları içinde inşaat izni vermeğe yetkili merci, Girne Belediye Meclisidir. Mezkûr Yasanın 3(4)(a)- maddesi Belediye Meclisinin bu yetkisinin Belediye Başkanınca veya Belediye Meclisinin o amaçla yetkilen-dirdiği başka herhangi bir kimse tarafından da kullanılabilmesine cevaz vermektedir. Ancak, hemen ilâve etmeliyim ki, Girne Belediye Meclisinin başka -herhangi bir şahsa ve özellikle Nidai Güngördü'ye bu konuda yetki verdiği hususunda huzurumda ne bir belge, ne de en küçük bir şahadet vardır.

Bu meselede Girne Belediye Meclisi 25.4.1988 gün ve 218 sayılı emare 3 ile, diğer şeyler meyanında, kamulaştırı-lmasına karar verilen yerler için her nevi inşaata izin verilmemesini de kararlaştırmıştı. Müstedinin arsası kamu-laştırılan parseller arasında bulunduğuna göre, ortada mezkûr taşınmaz mal üzerine inşaat yapılmasına izin verilmemesi hususunda yetkili merci- duru-mundaki Girne Belediye Meclisinin alınmış bir kararı vardı. Müstedi 5.5.1988 tarihinde arsasına inşaat yapmak için inşaat izni talep etmiştir. Müstedinin bu müracaatı Belediye Meclisi tarafından yeniden görüşülmediğine göre, bu konuda daha önceki kar-arı değiştiren bir karar da alınmamıştır. Bu durumda, Girne Belediye Meclisinin mezkûr kararı yürürlükte bulunmaktaydı. Bu karar ışığında Müstediye talep ettiği inşaat izninin verilmesi mümkün değildi. Nidai Güngördü Girne Belediyesinde görevli bir şahıstı-r. Belediyenin Bayındırlık, İmar ve Su İşleri Sorumlusudur. Şahadete göre, Nidai Güngördü, Meclisin Başkanı ve Belediyenin İcra organı olan Belediye Başkanından almış olduğu talimat üzerine Müstediye emare 1 yazıyı yazmış ve Belediye Meclisinin kamulaştırm-a ve inşaat izni ile ilgili kararlarını ona duyurmuştur. Bilindiği gibi, bir konuda karar alma başka, alınan kararı tebliğ etme başka şeydir. Hiç şüphe yoktur ki, birinci halde kararı alan merciin bu kararı almağa yetkisi olması gerekir. Aksi takdirde, alı-nan karar yetkisizlik nedeniyle iptal edilr. Halbuki, tebliğ etmede durum farklıdır. Daha önce belirtildiği gibi, bu meselede inşaat izni ile ilgili karar bu konuda karar almağa yetkisi bulunan Girne Belediye Meclisi tarafından alınmıştır. Emare 1'de imzas-ı bulunan Nidai Güngördü'nün bu konuda vermiş olduğu herhangi bir karar yoktur. Nidai Güngördü sadece Belediye Meclisi tarafından alınan kararları Müstediye tebliğ etmiştir. Tanık Nidai Güngördü inşaat izni verme konusunda özel olarak yetkilendirilmiş de d-eğildir. Ancak, Nidai Güngördü'nün bu konuda özel olarak yetkilendirilmemiş olması hususu, onun mezkûr kararları Belediye Başkanının talimatı üzerine Müstediye tebliğ etmesine herhangi bir engel teşkil etmemektedir, kanısındayım.

Belirtilenler ışığında, -Müstedinin yukarıda A paragrafında özetlenen iddiası reddolunur.

(B) Yukarıda A paragrafında belirtildiği gibi, inşaat izni verme yetkisi genelde Belediye Meclisinindir. Belediye Meclisi bu yetkisini kullanırken bir takdir yetkisine sahiptir. Bu başvurda- plân ve projelerini hazırlatan Müstedi, bunları ilgili Odalara inceletip yasa ve tüzüklere uygunluğunu vize ettirdikten sonra 5.5.1988 tarihinde inşaat izni için Girne Belediyesine sunmuştur. Belediye Meclisi Müstediye talep ettiği inşaat iznini verip ver-miyeceği hususunu incelerken sunulan plân ve projelerin yasa ve yasa altında yapılan tüzüklere uygun olup olmadığını incelemeli ve kararını ondan sonra vermeliydi. halbuki, Girne Belediye Meclisi 25.4.1988 tarihinde almış olduğu 218 sayılı kararla mezkûr t-aşınmaz mala inşaat izni verilmemesini önceden kararlaştırmıştı. Bir başka deyişle, Belediye Meclisi gerekli incelemeye fırsat vermeden, olumsuz ve peşin bir kararla Müstedinin parseline inşaat izni verilmemesi hususunda karar almıştır. Nitekim, şahadete -göre, Belediye Meclisi Müstedinin 5.5.1988 tarihinde sunmuş olduğu plân ve projeleri görmemiştir bile. Sunulan plân ve projeleri incelemeden, peşin verilmiş kararla Müstediye inşaat izni vermeyen Girne Belediye Meclisinin bu hareketi keyfi bir harekettir. -Keyfi hareketlere ise İdare Hukukunda yer yoktur ve bu şekilde alınan kararların iptal edilmesi gerekir. Bu konuda içtihat kararı vermek gerekirse, YİM 45/83; D.6/85, İsfendiyar Rifat Açksöz ile Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Bakanlığı vasıtasıyle KTFD gö-sterilebilir.

Belirtilenler ışığında, Girne Belediye Meclisinin 25.4.1988 gün ve 218 sayılı kararında ifadesini bulan ve Müstedye inşaat izni verilmemesine ilişkin olup ona 30.5.1988 gün ve 19/88-10724 sayılı yazı ile bildirilen kararın iptali gerekir.

-(C) Emare 1'den görüldüğüne göre, Müstediye inşaat izni verilmeme-sinin sebep veya gerekçesi mezkûr arsanın Belediye tarafından kamulaştırılmış olmasıdır. Kamulaştırma, K.K.T.C. Anayasasının 41. maddesi ile 15/62 sayılı 1962 Zorla Mal İktisabı Yasası ile d-üzenlenmiştir. 1962 Zorla Mal İktisabı Yasasının 4. maddesi, amme menfaatı yararına bir maksat için herhangi bir malın zorla iktisabının istenmesi halinde, iktisabı yapan makamın iktisap edilmesi tasarlanan malın tarifini ihtiva eden, istendiği maksatları -ve iktisap sebeplerini açıkça gösteren ve bu gibi mal üzerinde menfaatı olan herhangi bir şahsı tayin edilen süre içinde iktibasa karşı yapmak istediği herhangi bir ihbarın Resmi Gazete'de yayımlanmasını amirdir. Halbuki, daha önce de belirtildiği gibi, bu- meselede mezkûr arsanın kamulaştırılması ile ilgili iktisap ihbarı Resmi Gazete'de yayımlanmamıştır. Anayasamızın 161(1)(3) maddesine göre de, böyle bir ihbar Resmi Gazete'de yayımlanmadıkça yürürlüğe giremez. Müstedinin arsanının kamulaştırılması ile ilg-ili iktisap ihbarı 15/62 sayılı 1962 Zorla Mal İktisabı Yasasının 4. maddesi gereğince Resmi Gazete'de yayımlanmadığına göre, ortada yasal herhangi bir etkisi bulunmayan ve sadece kağıt üzerinde bulunan bir kamulaştırma kararı vardı. Girne Belediye Meclisi- bu etkisiz kamulaştırma kararını sebep veya gerekçe göstererek Müstediye talep ettiği inşaat iznini vermeği reddedemezdi. Halbuki, Belediye Meclisi mezkûr arsanın Girne Belediyesince kamulaştırılmış olduğu sebep veya gerekçesine binaen Müstediye inşaat iz-ni vermeği reddetmiştir. Girne Belediye Meclisi bu şekilde hareket etmekle, yasaya aykırı hareket etmiş, yetkilerini aşmış ve kötüye kullanmıştır.

Yukarıda belirtilenler ışığında, bu konudaki kararın bu nedenle de iptal edilmesi gerekmektedir.

Ortada e-tkili bir kamulaştırma kararı olmadığına göre, bunun yasal olup olmadığını inceleme gerekmemektedir. Bununla beraber, mesele istinafa gidebilir. Bu nedenle, kamulaştırma konusunu da kısaca incelemeği uygun ve faydalı buluyorum.

Müstedi, arsasının kamulaş-tırılması ile ilgili Belediye Meclisinin 25.4.1988 gün ve 218 sayılı kararının esas itibarıyle aşağıdaki sebep ve/veya sebeplerle hatalı olduğunu iddia etmektedir

(i) Girne Belediyesinin belirtilen konularda kamulaştırma yapma yetkisi yoktur.

(ii) İda-re Hukukunun geliştirdiği kamulaştırma ilkelerine uyulmamıştır.

Önce birinci hususu incelemeğe çalışacağım.

Daha önce de belirtildiği gibi, K.K.T.C. Anayasasının kamulaştırma ile ilgili maddesi, 41. maddedir. Bu madde, diğer kuruluşlar yanında, belediy-elerin de kamulaştırma yapabileceklerini belirtmektedir. Kamulaştırma meseleleri daha teferruatlı bir şekilde 15/1962 sayılı 1962 Zorla Mal İktisabı Yasası ile düzenlenmiştir. Bu yasanın 2. tefsir maddesi, özellikle belediyeleri iktibası yapan makam olarak- saymaktadır. Belirtilener ışığında, Girne Belediyesi, Anayasa ve yasaya uymak koşuluyla, kamulaştırma yapmağa yetkili bir kuruluştur. Adıgeçen belediye de, mevzuatın kendisine tanıdığı bu yetkiye dayanarak 25.4.1988 tarihinde 218 sayılı kararla Müstedinin- mezkûr arsasını kamulaştırma yönüne gitmiştir.

1962 Zorla Mal İktisabı Yasasının 3(1) maddesi bir taşınmaz malın ancak amme menfaatı yararına olan bir maksat için kamulaştırılabileceğini hükme bağlamaktadır. Yasanın 3(2) maddesi ise amme menfaati yararı-na olan bir maksadın neleri de içerdiğini sıralamıştır. Bunlar arasında ( r ) fıkrasında, "bir belediyenin bir kanunla hususi olarak gösterilen gayelerinin tahakkuku veya ilerletilmesi", (i) fıkrasında da, "şehir ve memleket plânlaması veya ev projeleri" b-ulunmaktadır. 15/1980 sayılı Belediyeler Yasası incelendiğide, Yasanın III. Kısmının Belediyelerin Görevleri hakkında olduğu görülecektir. Belediyelerin bu görevleri arasında, madde 54(1)'de imar mevzuatı ile verilen görevleri yapmak (örneğin, Fasıl 96 Yol-lar ve Binalar Yasasının 9(1)(d) maddesi uyarınca mevzii imar plânı yapmak), madde 54(3)'de dinlenme yeri yapmak, madde 57(1)'de kültür eğlence ve dinlenme yeri yapmak, madde 58(6)'da bahçe yapmak, madde 59(1)'de otopark yapmak da vardır. Bir belediye, ya-sasının kendisine yüklediği bu görevleri mali imkânları nisbetinde yapmak isteyebilir. Bu gayelerin tahakkuku veya ilerletilmesi amme menfaatı yararına olan bir maksat sayılmakta, dolayısıyle, belediye bu hususlarda kamulaştırma yapabilmektedir.

Acaba bu- meselede kamulaştırma amme menfaatı yararına olan bir maksat için mi yapılmıştır? Girne Belediyesinin daha önce alıntısı yapılan 218 sayılı kararı incelendiğinde, Müstedinin arsasının halka açık tesis, dinlenme yeri, yeşil alan, otopark ve şehir plânlamas-ı gibi çok yönlü nedenler için istendiği görülecektir. Halbuki, Müstedaaleyh No 1 avukatı, duruşma esnasında, Müstediye arsasının otopark yapmak maksadıyle kamulaştırıldığını iddia etmiştir. Şahadet de Girne Kasabasında otopark sorunu bulunduğu, bu yerin o-topark olarak kullanılmakta olduğu ve taşınmaz malın daha ziyade otopark yapmak maksadıyle istendiği yönündedir. Bu durumda, Müstedaaleyh No 1 218 sayılı kararda belirtilen nedenlerden sadece otopark hususunu kanıtlamıştır. Diğer nedenler ispat edilmediğin-e göre, artık bunları incelemeği gereksiz buluyorum. Daha önce de belirtildiği gibi, otopark yapmak Belediyeler Yasasının 59(1) maddesi uyarınca belediyelerin görevleri arasındadır. Girne Belediyesi de, hem bu görevini yerine getirmek, hem de otopark sorun-unu bir dereceye kadar çözümlemek istemiştir. Belediyenin bu gayelerini tahakkuk veya ilerletmesinin amme menfaatı yararına olan maksat olduğu kanısındayım ve bu şekilde bulgu yaparım.

Belirtilenler ışığında, Girne Belediyesinin otopark maksadıyle kamula-ş-tırma yapma yetkisi vardı.

Şimdi de ikinci hususu inceleyeceğim.

Kamulaştırma işlmelerinde uyulması gereken esaslar hakkında yukarıda belirtilen mevzuat yanında, İdare Hukuku da bazı ilkeler geliştirmiştir. Bunlara göre, Devlet veya kamulaştırma yapa-n kurum bu yetkilerini keyfi bir biçimde kullanmamalı, ilgili kararı almadan önce araştırma yapıp tüm olanakları incelemeli, olguları saptamalı, yeterli olan maldan daha fazla mal kamulaştırmamalı, elzem olmadığı hallerde kamulaştırma yöntemine başvurulmam-alı, kamulaştırma amacına hizmet edecek Devlete ait mal varsa, özel mülkiyete müdahale edilmemelidir (gör Zaim Necatigil'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku, sayfa 49). Bilindiği gibi, bu ilkelere uyumsuzluk bazı hallerde yasaya a-ykırılık veya yetkilerin aşılması veya kötüye kullanılması sonucunu doğurmakta ve ilgili kamulaştırma kararı iptal edilebilmektdir.

Müstedi avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, Müstedaaleyh No 1'in kamulaştırma konusunda gerekli araştırma ve ince-lemeyi yapmadığını, gerek elindeki, gerekse Devlete ait alternatif mallar üzerinde durmadığını, konu ile ilgili olarak bir proje hazırlatarak kamulaştırmanın mali portresini ve mali olanaklarını düşünmediğini, bu neden ve/veya nedenlerden İdare Hukukunun g-eliştirdiği kamulaştırma ilkelerini çiğnediğini iddia etmiştir.

Müstedaaleyh No 1 ilgili kamulaştırma kararını almadan önce bu konuda dikkatli ve titiz bir çalışma yaptığını gösteren ne bir rapor ne de bir belgeyi Mahkemeye sunmuş değildir. Müstedi şahad-etinde, diğer şeyler meyanında, Müstedaaleyh No.1'in otopark yapmak için ille de kendi arsasının elzem olmadığını, Girne'de Girne Belediyesi ile Devletin elinde bu maksada uygun pek çok arazi bulunduğunu söylemiştir. Hakikaten, Bakanlar Kurulu 4.3.1987 tar-ihinde almış olduğu E(K-2) 238-87 sayılı Kararla Girne Belediyesine Girne Kasabasında otopark maksadı için birçok taşınmaz mal ayırmıştır (gör, 22.5.1987 gün ve 55 sayılı Resmi Gazete, Ek IV, Bölüm I, sayfa 269-283). Müstedaaleyh No 1 tanığı Nidai Güngördü- de Girne Belediyesinin Girne'de otoparka elverişli bazı taşınmaz mallarının olduğunu kabul etmektedir. Belediye kamulaştırmaya gitmeden önce bu taşınmaz malları yeterince değerlendiremez miydi? Tanık Nidai Güngördü, mevcut yerlerden azami istifade için Be-lediyenin herhangi bir projesi olup olmadığı hususundaki bir soruya "yoktur" şeklinde yanıt vermiştir. Bu bir yana, şahadete göre, Girne'de otopark yapmağa uygun Devlete ait taşınmaz mallar da vardır. Kilise yanındaki boş alanlar buna örnek olarak gösteril-ebilir. Ancak, Müstedaaleyh No 1 özel mülkiyete müdahale etmeden önce kamulaştırma amacına hizmet edebilecek alternatif Devlet mallarını da dikkate almamıştır.

Nidai Güngördü kamulaştırılan mezûr arsayı da içine alan bir projeyi emare 9 olarak Mahkemeye -sunmuştur. Ancak, bu belge incelendiğinde, bunun Şubat 1984 tarihini taşıdığı, üzerinde herhangi bir imza veya mühür bulunmadığı görülecektir. Ayrıca, emare 9 üzerinde Müstedinin arsası çocuk parkı olarak işaretlenmiştir. Kimin tarafından ve ne maksatla ya-pıldığı bilinmeyen, taşıdığı tarih itibarıyle süresi sona ermiş bir önceki Meclis dönemine ait olan ve yeni Meclisin bilgi ve onayına sunulmadığı söylenen bu projenin başvuru konusu yapılan işbu kamulaştırma ile herhangi bir ilgisi olmadığı kanısındayım. H-uzurumda bu yerin kamulaştırma maksadına uygun olarak hazırlanmış başka ciddi bir projesi de yoktur.

Başvuru konusu yapılan bu kamulaştırmanın bir de mali yönü bulun-maktadır. Nitekim, emare 3 toplantı tutanağına göre, bazı Belediye Meclisi Üyeleri bunun- miktarını da sormuşlardır. Ancak, Belediye Başkanı bunun miktarını belirtmemiş, kamulaştırma konusunda parasal sorun olacağını, bu konuda Devletin Belediyeye yardımcı olacağına inandığını söylemekle yetinmiştir. Anlaşılan, Girne Belediyesi, diğer konular-da olduğu gibi, mali portre, mali olanak ve mali yardım konularında da gerekli çalışma, araştırma ve incelemeyi yapmamıştır.

Yukarıdakilerden görülebileceği gibi, Müstedaaleyh No 1 kamulaştırma konusunda haiz olduğu yetkileri kullanırken gerekli araştırm-a ve incelemeyi yapmamış, alternatif taşınmaz malları dikkate almadığı gibi, ciddi bir proje hazırlama yönüne de gitmemiş, kamulaştırmanın mali yönlerini de göz ardı ederek, doğrudan doğruya Müstedinin arsasını kamulaştırmıştır. Müstedaaleyh No 1 bu şekild-e hareket etmekle hem yetkilerini aşmış ve kötüye kullanmış, hem de İdare Hukukunun geliştirdiği kamulaştırma ilkelerini çiğnemiştir. Bu şartlar muvacehesinde kamulaştırma kararının iptali gerekir.

Ortada etkili bir kamulaştırma kararı olmuş olsaydı, yuk-arıda belirtilen nedenlerle bu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verme yoluna da gidecektim.

Başvurudan da görülebileceği gibi, bu meselede Müstedi ayrıca Müste-daaleyhler veya herhangi biri tarafından kamul-aştırma ihbarı yayınlanmasının temin edilemiyeceği hususunda bir de karar istemektedir. Kanaatimce, Mahkemenin böyle bir karar vermeğe yetkisi yoktur. Bununla beraber, iyi bir idarenin kamulaştırma konusunda yukarıda söylenenleri nazarı dikkate alarak bu m-eselede artık kamulaştırma ihbarı yayınlama yönüne gitmeyeceğine eminim.

Sonuç olarak yukarıda (B) ve (C) paragraflarında belirtilen sebep ve/veya sebepler ışığında Girne Belediye Meclisinin 25.4.1988 gün ve 218 sayılı kararında ifadesini bulan ve Müsted-iye inşaat izni verilmemesine ilişkin olup ona 30.5.1988 gün ve 19/88-10724 sayılı yazı ile bildirilen kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir.

Meselenin tüm ahval ve şeraiti nazarı itibare alınarak masra-f hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
Yargıç

6 Mart, 1990

-


-50-



-


Full & Egal Universal Law Academy