Yüksek İdare Mahkemesi Numara 115/2009 Dava No 6/2011 Karar Tarihi 31.03.2011
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 115/2009 Dava No 6/2011 Karar Tarihi 31.03.2011
Numara: 115/2009
Dava No: 6/2011
Taraflar: Yüksel Alkan ile KKTC Maliye Bakanlığı, Hazine ve Muhasebe Dairesi arasında
Konu: Emeklilik - Yıpranma menfaati talebi - Hak düşürücü süre.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 31.03.2011

-D. 6/2011 YİM 115/2009

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Necmettin Bostancı, Talât D. Refiker.

Davacı: Yüksel Alkan, Tahsin Yazıcı Sokak, No 10/B, -Lefkoşa

- ile -

Davalı: KKTC Maliye Bakanlığı, Hazine ve Muhasebe Dairesi vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Mustafa B. Asena adına
Avukat Çağla Kutruza
Davalı namına: Başsavcı Yardımcı -Muavini Necla Şenol.


-----------

K A R A R


Şafak Öneri: Polis Müfettişliği görevinden 1/11/2008 tari-hinde emekliye ayrılan davacıya, emeklilik menfaatleri hesap-lanırken 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası madde 16'da düzenle-nen yıpranma payı hesab-a katılmadı. Bilahare, kendisine yıpranma payı menfaatinin verilmediğini bir arkadaşından öğrenen davacı, durumu öğrendikten sonra, Maliye Bakanlığına hitaben aşağıda alıntısı yapılan 9/2/2009 tarihli emare 4 yazıyı gönderdi.

"Ahmet Uzun, - 06 Şubat 2009
Maliye Bakanı,
K.K.T.C. Maliye Bakanlığı,
Lefkoşa.

Konu: Yıpranma Payı Hak sahiplerinin emekliye Ayrılması Hk.

Ben aşağıdaki imza sahibi 117281 nolu K.K.T.C. kimlik kartı hamili Yüksel ALKAN, 15 Aralık 1986 Tarihinde Polis Örgütüne- katıldım. 01 Ağustos 1997 tarihinde polis Çavuşluğundan Polis Müfettiş Muavinliğine terfi ettim. Bu tarihten itibaren yıpranma payı alma hakkımı yitirdim. 01 Kasım 2008 Tarihinde de kendi isteğimle Emekliye ayrıldım. Emekli işlemleri yapılırken hizmet sür-em 21 yıl 10 ay 15 gün fiili ve 2 yıl askerlik olmak üzere 23 yıl 10 ay 15 gün olarak hesaplanarak bana ikramiyem ve maaşım ödendi. Ancak bu hesaplama sırasında hizmetim süresince Müfettiş Muavini olmadan önce Emeklilik Yasasının 64/2006 sayılı Yasa ile ta-dilata uğraması ile hak kazandığım 2 yılı aşkın bir süre olan yıpranma payının da hesaplanarak bana ödendiğini varsaymıştım. Benim şartlarımla aynı bir arkadaşımın da emeklilik hesaplaması sırasında bu hakkımın bana ödenmediğini tesbit ederek bana bildirme-si üzerine haberdar oldum ve K.K.T.C. Maliye Bakanlığı Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürlüğü Emeklilik Şube Amiri Hasan ÖZDER'in yanına giderek dosyamda yaptığım incelemede 25 Yıl 11 ay ..gün olması gereken hizmet süremin 23 Yıl 10 ay 15 gün olduğunu tesbit- ettim.

26/1977 Sayılı Emeklilik Yasasının 16. Maddesi (1). Fıkrası 4. Paragrafı 64/2006 sayılı yasa ile tadil edilen aşağıdaki madde ile bu hakkı kazandım. "Ancak yıpranma payına sahip hak sahibi kişiler, kadro veya hizmet sınıflarının değişmesi veya -çavuş rütbesinden yukarı bir rütbeye atanmaları nedeni ile yıpranma payını kaybetmeleri halinde bu gibi hak sahiplerine önceki hizmetlerine karşılık pro-rata usulü yıpranma payı verilir. Bu madde de 16(1)(4) fıkra "Ancak yıpranma hakkına sahip" demekle -Polis Örgütüne Polis Memuru olarak katılmamla bu hakka sahip olduğum iddiasındayım. "Hak sahibi kişiler" ile de yine 26/1977 Sayılı Emeklilik Yasasında Tefsirler kısmında Hak Sahibini "Hak sahibi, emeklilik hakkı kazandıran hizmetlerinden ötürü, bu Yasaya -göre emeklilik menfaatına hak kazanan kişiyi anlatır." Olarak tanımlanır. Bu mevzuat ışığında Ben 10 Yıl Mecburi Hizmet süremi doldurmam nedeniyle Hak sahibiyim, Bu yasal mevzuat "kadro veya hizmet sınıflarının değişmesi veya çavuş rütbesinden yukarı bir r-ütbeye atanmaları nedeni ile yıpranma payını kaybetmeleri halinde bu gibi hak sahiplerine önceki hizmetlerine karşılık pro-rata usulü yıpranma payı verilir" demekle bu hakkı kazandığımı açıkca belirtmiştir.

Yine 26/1977 Sayılı Emeklilik Yasasının 48. -Maddesi (1). Fıkrası "Bu Yasanın fiili yirmiş beş yıl hizmeti öngören 5'inci maddesinin (1)'inci fıkrası, 6'ncı maddesi, 7'nci maddesinin (7)'nci fıkrasının koşul bendi, 8'inci maddesinin (2)'nci fıkrasının (a) bendi, 10'uncu maddesinin (1)'inci fıkrası, 1-1'inci maddesinin (1)'inci, fıkrasının (c) bendinin küçük (i) alt bendi, 12'nci maddesinin (1)'nci fıkrası, 14'üncü maddesinin (2)'nci fıkrasının (a) bendi 16'ncı maddesinin (1)'inci fıkrası, 22'nci maddesinin (2)'nci fıkrasının koşul bendi ve 29'uncu madd-esi kuralları:" devamla (A) bendi ile 15 Aralık 1986 Tarihinde Polis Örgütüne katılmakla 10 yıl mecburi hizmet süresi sonunda emekli hakkımı kazandığımı belirtir. "2 Nisan 1985 tarihinde fiili en az on beş hizmet yılını tamamlamamış olan hak sahipleri ile,- yine bu tarihe kadar asaletleri onaylanmamakla birlikte Kamu Hizmeti Komisyonunca Devlet kadrolarına aday olarak atanmış ve bilâhare asaletleri onaylanarak bu Yasa kapsamına girecek olan kamu görevlileri ile yaş haddi, sağlık veya ölüm nedeniyle emekliye -ayrılanlar hakkında uygulanmaz ve söz konusu maddelerde öngörülen yirmi beş yıl fiili hizmet, on yıl fiili hizmet olarak okunur ve yorumlanır." Bu Yasa maddesi ile Polis Örgütüne katılma tarihim olarak bana 10 yılda emekli olma hakkını verdiği gibi, (1)'in-ci fıkrası 7. Satırında belirttiği 16. Maddesinin (1)'inci fıkrası Yıpranma Payı Hak sahibi maddesi bakımından da 10 Yılda bu hakkımı alabileceğim açıkca belirtilmektedir.

Yasada açıkca belirtilmesine rağmen Yıpranma Payı Hak sahibi olarak Emekliye ay-rılma işlemleri sırasında Yıpranma Payımın hesaplanmamasından dolayı ortaya çıkan mağduriyetimin giderilmesi ve hak kazandığım aradaki farkın ikramiye ve maaş olarak tarafıma ödenmesini talep eder saygılarımla arz ederim.

Tahsin Yazıcı sokak.No 10/B Lefko-şa
Ev Tel: 2284618
Cep Tel: 0533 8677026

Yüksel ALKAN
K.K.No:117281"

Dava konusu işlem emare 4'ün içeriğinden de görüldüğü gibi, tüm yönleri ve teferruatı ile 9/2/2009'-dan önce, her halukârda mezkûr tarihte, davacının bilgisine gelmiştir.
Davacı, dava konusu işlem bilgisine geldikten sonra davalıya yukarıda alıntısı yapılan emare 4 yazıyı gönderdi. Davalı ise emare 4'e, emare 6'da ibraz edilen ve davacının bilgisine 19-/9/2009'da gelen 17/4/2009 tarihli yazıyla cevap verdi.

Anayasanın 152. maddesi altında Yüksek İdare Mahkemesinde açılacak davalar, şikayet konusu karar veya işlemin yayınlan-ması tarihinden, yayınlanmadığı takdirde ve bir ihmal halinde davacının bunu öğ-rendiği tarihten başlayarak 75 gün içinde açılmalıdır. 75 günlük süre hak düşürücü süre olup, dava açılabilmesinin bir ön şartıdır.
İdare, yapılan bir müracaat üzerine, eski kararını değiştirir veya yeni bir karar alırsa, hak düşürücü süre yeni karardan i-tibaren başlar. Bir idari kararın uygulanmasını sağlayan ve yeni öge taşımayan kararlar iptal davasına konu olmazlar. Örneğin; önceden alınmış olan kararın hatırlatılması ya da yorumlanması gibi. Uygulama ile ilgili kararda hukuksal durumu etkileyecek y-eni bir öge yer alırsa, bu tür kararlar iptal davasına konu olabilirler. (Bak: Prof. Dr. Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 30. baskı, sayfa 160.)
İdare, yapılan müracaat üzerine, eski kararını değiştirmeyip sadece onu tekrarlarsa, 2. karar icrai olmadığından, ha-k düşürücü süre, olguya göre, eski kararın yayınlandığı tarihten veya ilgilisinin bilgisine geldiği tarihten itibaren başlar.

Huzurumuzda bulunan davacının şahadetine ve emare 4'e göre, daha önce de belirttiğim gibi davacı, bahis konusu hatalı olduğunu i-ddia ettiği emeklilik işlemini 6/2/2009 tarihinden önce, her halukârda mezkûr tarihte öğrenmiştir.
Emare 4 yazıya karşılık, davacıya gönderilen emare 6 yazı ise, önceden yapılan emeklilik işleminin bir tekrarından ve/veya izahından ibaret olup, hukuksal du-rumu etkileyecek yeni bir öge taşımamaktadır. Bu nedenle emare 6 yazının içeriğini davacının iddia ettiği gibi icrai bir karar olarak nitelendirmek olanaksızdır.

Yukarıdakiler ışığında davanın dosyalandığı tarih itibarıyle 75 günlük hak düşürücü süreni-n aşıldığı bulgusuna varırım.

Davacı her halukârda, davalının yapmış olduğu dava konusu emeklilik işleminin yoklukla malul olduğunu, bu nedenle hak düşürücü süreye tabi olmadığını, ileri sürmektedir.

Hiçbir hukuksal sonuç doğurmayan, hukuksal varlığ-ından söz edilemeyen, açıkça yasaya aykırı, fonksiyon veya yetki gasbı sonucunda alınan idari kararlar yok hükmündedir. Yok hükmündeki idari karar veya işlemler, hak düşürücü süreye tabi değildir, her zaman ileri sürülebilirler.
Huzurumuzda bulunan dava i-le ilgili olgulardan, dava konusu işlemin yokluk sonucunu doğuran ağır bir sakatlığa haiz olduğu görülmemektedir.

Sonuç olarak, 75 günlük hak düşürücü süre dışında dosyalanmış olması nedeniyle, önitirazın kabul edilerek davanın red ve iptal edilmesi gere-kir görüşündeyim.

Necmettin Bostancı: Her iki kararı daha önce okuma fırsatı buldum. Sayın Yargıç Şafak Öneri'nin bulguları ve vardığı sonuçla hemfikirim.

Talât D.Refiker: Polis örgütünde Müfettiş Muavini olarak görev ifa ederken kendi isteği ile 1.11-.2008 tarihinde emekliye ayrılan Davacı, Davalı aleyhine ikâme ettiği bu davada Hazine ve Muhasebe Dairesi tarafından kendisine gönderilen 17.4.2009 tarihli ve H.M.D.P. 22573-09/500 sayılı yazıda ifadesini bulan ve çavuşluğa kadar ki hizmetine yıp-ranma p-ayı verilmemesine ilişkin olan kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise dosyaladığı müdafaa takririnde Davacının dava konusu yaptığı 17.4.2009 tarihli yazının icr-ai karar mahiye-tinde olmadığı ve davanın da Anayasanın 152.maddesinde öngörülen 75 günlük süre içerisinde açılmadığı şeklinde ön itirazlarda bulunmuştur.

Tarafların muvafakati ve Mahkemenin uygun görmesi üzerine dinlenen ön itirazlarda, Davacı tarafında-n verilen şahadette, çavuşluğa kadar olan hizmetine yıpranma payı verilmemesine ilişkin olarak emeklilik şube amirine yaptığı sözlü şikâyete karşılık, 'yanlışlık olabilir bir dilekçe yap şeklinde' cevap vermesi üzerine 6.2.2009 tarihli bir dilekçe (Emare 4-) ile Maliye Bakanına başvurduğunu ve Hazine ve Muhasebe Dairesinin 17.4.2009 tarihli yazısı (Emare 6) ile kendisine cevap verildiğini ve akabinde de bu davayı ikâme ettiğini ifade etmiştir.

Davacının şahadetinde belirtmiş olduğu bu husus tekzip edilmem-iştir ve bu konuda aksi yönde bir şahadet de bulunmamaktadır.

Yukarıda bahsi geçen ve Davacı tarafından Maliye Bakanına gönderilen yazı aynen şöyledir:

"Ahmet Uzun, 06 Şubat 2009
Maliye Bakanı,
K.K.T.C. Maliye Bakanlığı,
Lefko-şa.

Konu: Yıpranma Payı Hak sahiplerinin emekliye
Ayrılması Hk.

Ben aşağıdaki imza sahibi 117281 nolu K.K.T.C.
kimlik kartı hamili Yüksel ALKAN, 15 Aralık 1986
tarihinde Polis Örgütüne katıldım. 01 Ağustos 1997
tarihinde polis Çavuşl-uğundan Polis Müfettiş
Muavinliğine terfi ettim. Bu tarihten itibaren yıpranma
payı alma hakkımı yitirdim. 01 Kasım 2008 Tarihinde de
kendi isteğimle Emekliye ayrıldım. Emekli işlemleri
yapılırken hizmet sürem 21 yıl 10 ay 15 gün fiili ve 2
- yıl askerlik olmak üzere 23 yıl 10 ay 15 gün olarak
hesaplanarak bana ikramiyem ve maaşım ödendi. Ancak bu
hesaplama sırasında hizmetim süresince Müfettiş Muavini
olmadan önce Emeklilik Yasasının 64/2006 sayılı Yasa
ile tadilata uğraması ile h-ak kazandığım 2 yılı aşkın
bir süre olan yıpranma payının da hesaplanarak bana
ödendiğini varsaymıştım. Benim şartlarımla aynı bir
arkadaşımın da emeklilik hesaplaması sırasında bu
hakkımın bana ödenmediğini tesbit ederek bana
bildirmesi üze-rine haberdar oldum ve K.K.T.C. Maliye
Bakanlığı Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürlüğü
Emeklilik Şube Amiri Hasan ÖZDER'in yanına giderek
dosyamda yaptığım incelemede 25 Yıl 11 ay ..gün olması
gereken hizmet süremin 23 Yıl 10 ay 15 gün olduğun-u
tesbit ettim.

26/1977 Sayılı Emeklilik Yasasının 16. Maddesi (1).
Fıkrası 4. Paragrafı 64/2006 sayılı yasa ile tadil
edilen aşağıdaki madde ile bu hakkı kazandım. "Ancak
yıpranma payına sahip hak sahibi kişiler, kadro veya
hizmet sınıflarının -değişmesi veya çavuş rütbesinden
yukarı bir rütbeye atanmaları nedeni ile yıpranma
payını kaybetmeleri halinde bu gibi hak sahiplerine
önceki hizmetlerine karşılık pro-rata usulü yıpranma
payı verilir. Bu madde de 16(1)(4) fıkra "Ancak
yıpranma hak-kına sahip" demekle Polis Örgütüne Polis
Memuru olarak katılmamla bu hakka sahip olduğum
iddiasındayım. "Hak sahibi kişiler" ile de yine 26/1977
Sayılı Emeklilik Yasasında Tefsirler kısmında Hak
Sahibini "Hak sahibi, emeklilik hakkı kazandıran
hizmetl-erinden ötürü, bu Yasaya göre emeklilik
menfaatına hak kazanan kişiyi anlatır." Olarak
tanımlanır. Bu mevzuat ışığında Ben 10 Yıl Mecburi Hizmet süremi doldurmam nedeniyle Hak sahibiyim, Bu yasal mevzuat "kadro veya hizmet sınıflarının değişmesi veya çav-uş rütbesinden yukarı bir rütbeye atanmaları nedeni ile yıpranma payını kaybetmeleri halinde bu gibi hak sahiplerine önceki hizmetlerine karşılık pro-rata usulü yıpranma payı verilir" demekle bu hakkı kazandığımı açıkca belirtmiştir.

Yine 26/1977 Sa-yılı Emeklilik Yasasının 48. Maddesi
(1). Fıkrası "Bu Yasanın fiili yirmiş beş yıl hizmeti öngören 5'inci maddesinin (1)'inci fıkrası, 6'ncı maddesi, 7'nci maddesinin (7)'nci fıkrasının koşul bendi, 8'inci maddesinin (2)'nci fıkrasının (a) bendi, 10'uncu -maddesinin (1)'inci fıkrası, 11'inci maddesinin (1)'inci, fıkrasının (c) bendinin küçük (i) alt bendi, 12'nci maddesinin (1)'nci fıkrası, 14'üncü maddesinin (2)'nci fıkrasının (a) bendi 16'ncı maddesinin (1)'inci fıkrası, 22'nci maddesinin (2)'nci fıkrasın-ın koşul bendi ve 29'uncu maddesi kuralları:" devamla (A) bendi ile 15 Aralık 1986 Tarihinde Polis Örgütüne katılmakla 10 yıl mecburi hizmet süresi sonunda emekli hakkımı kazandığımı belirtir. "2 Nisan 1985 tarihinde fiili en az on beş hizmet yılını tamaml-amamış olan hak sahipleri ile, yine bu tarihe kadar asaletleri onaylanmamakla birlikte Kamu Hizmeti Komisyonunca Devlet kadrolarına aday olarak atanmış ve bilâhare asaletleri onaylanarak bu Yasa kapsamına girecek olan kamu görevlileri ile yaş haddi, sağlık- veya ölüm nedeniyle emekliye ayrılanlar hakkında uygulanmaz ve söz konusu maddelerde öngörülen yirmi beş yıl fiili hizmet, on yıl fiili hizmet olarak okunur ve yorumlanır." Bu Yasa maddesi ile Polis Örgütüne katılma tarihim olarak bana 10 yılda emekli olm-a hakkını verdiği gibi, (1)'inci fırkası 7. Satırında belirttiği 16. Maddesinin (1)'inci fıkrası Yıpranma Payı Hak sahibi maddesi bakımından da 10 Yılda bu hakkımı alabileceğim açıkca belirtilmektedir.

Yasada açıkca belirtilmesine rağmen Yıpranma Payı Ha-k
sahibi olarak Emekliye ayrılma işlemleri sırasında
Yıpranma Payımın hesaplanmamasından dolayı ortaya çıkan
mağduriyetimin giderilmesi ve hak kazandığım aradaki
farkın ikramiye ve maaş olarak tarafıma ödenmesini talep
eder saygılarımla arz ederim.
-
Tahsin Yazıcı sokak.No 10/B Lefkoşa
Ev Tel: 2284618
Cep Tel: 0533 8677026

Yüksel ALKAN
K.K.No:117281"

Yukarıda yer alan ve Emare 4 olarak kayda geçen bu başvuru, eme-klilik şube amirinin "yanlışlık olabilir, bir dilekçe yap" demesi üzerine yapılmıştır. Ve bahsi geçen yanlışlığın giderilmesine katkı koymayı amaçlamaktadır. Dolayısıyle bu başvurunun içeriğinde yer alan hususlardan, emeklilik işlemlerinin Davalı tarafın-dan ne şekilde yapıldığının Davacı tarafından bilindiği sonucunun çıkarılması olası değildir.

Hazine ve Muhasebe Dairesinin Davacıya göndermiş olduğu dava konusu yazı ise aynen şöyledir:

"
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
MALİYE BAKANLIĞI
HAZİNE VE MUHASE-BE DAİRESİ

Sayı:H.M.D.P.22573-09/500Tarih:17 Nisan,2009

Sayın Yüksel Alkan
Tahsin Yazıcı Sk.No:10/B
Lefkoşa.

Konu:Emekli işlemleriniz hakkında:

1 Kasım 2008 tarihinde kendi isteğiniz ile emekliye ayrılmıştınız.Emekliye ayrıldığınız tarih-te 21yıl 10ay 16gün fiili, 2yıl Askerlik hizmeti ile toplam 23yıl 10ay 16gün hizmetiniz bulunmaktaydı.26/77 sayılı Emeklilik Yasası'nın 16.maddesine göre emeklilik hakkı kazandıran en az 25 hizmet yılına hak kazanan Polis mensublarına emekliye ayrılırken e-meklilik hakkı kazandıran hizmetlerine altmış ay eklenir. Ancak bu maddede öngörülen altmış ay ilave hizmet çavuş rütbesinden yukarı rütbede olanları kapsamaz denmektedir.
64/2006 Sayılı Emeklilik (Değişiklik) yasası ile yapılan değişiklikle çavuş rütbesin-den yukarı bir rütbeye terfi edenlerin çavuş rütbesine kadar olan hizmetlerine de yıpranma verilmesine olanak tanımaktadır.
64/2006 Emeklilik(Değişiklik)Yasasının ikinci maddesinin 1.fıkrasının 4.paragrafında yıpranma payına sahip, hak sahibi kişilerden ba-hsetmektedir. Yıpranma payına sahip polis, kadın, güvenlik görevlisi, erkek hemşire, ebe, cezaevi gardiyanı ve eri vs. Olması ve haksahibi için de toplam 25yıl hizmeti olması gerekmektedir.
Toplam 23yıl hizmetiniz olması nedeniyle çavuşluğa kadar olan hiz-metlerinize yıpranma payı verilmemiştir. 62/2006 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının amacı 25hizmet yılını tamamlayıp çavuş rütbesinden yukarı bir rütbeye terfi edenlere çavuşluğa kadarki hizmetlerine yıpranma verilmesini amaçlamaktadır.

Bilgi edinilm-esi saygıyla rica olunur.

Fatma Görener
Müdür
Hazine ve Muhasebe Dairesi

Dağıtım:Maliye Bakanlığı. "


Hemen belirtmeliyim ki Emeklilik Yasasının hangi madde-lerine istinaden ve hangi maddelerine getirilen yorum ve is-tihraç edilen görüşler doğrultusunda emeklilik işlemlerinin yapılmasına Davalı tarafından karar verildiğini Davacı ilkkez yukarıda yer alan ve Emare 6 olarak kayda geçen 17.4.2009 tarihli yazı içeriğinden öğrenmiştir ve bu konuda aksi yönde bir olgu da bul-unmamaktadır.

Dolayısıyle Davacının emeklilik menfaatlerini olumsuz yönde etkileyen ve mezkûr yazıda (Emare 6) ifadesini bulan ve emeklilik işlemlerinin ne şekilde yapıldığını gösteren bu kararın icrai bir karar olduğu kabul edilmeli ve Davacıya başlatt-ığı yargı sürecinde, dava konusu yaptığı yazının içeriğinde yer alan emeklilik yasasının mezkûr maddeleri bağlamında Davalının ne şekilde bir yanlışlık yaptığını izah etmesine ve bu konudaki hukuki argümanlarını Mahkemeye sunmasına fırsat verilmelidir.
Yö-netsel karar veya işlem, kararın alındığı veya işlemin yapıldığı zamanda belirli veya belirlenebilir bir kişinin yasal hak ve menfaatlerini doğrudan etkileyen bir işlemdir... Yönetsel kararın bu özelliğini belirtmek için 'icrai karar' (Executory) deyimi ku-llanılmakta ve 'icrai karar' deyimi ile menfaatleri ihlâl eden kararlar anlatılmak istenmektedir. (Gör:Zaim M.Necâtigil'in KKTC'de Yönetim Hukuku ve Anayasa Yargısı isimli kitabı. Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı Yayınları, no:41).

-Dolayısıyle yukarıda belirtilen hususlar bağlamında dava konusu yazıda ifadesini bulan mezkûr kararın icrai bir karar olmadığı şeklinde bir sonuca varılması olası değildir.

Davanın 75 gün içerisinde açılmadığı iddiasına gelince; dava konusu yapılan yazın-ın (Emare 6) 19.9.2009 tarihinde Davacıya ulaştığının tekzip edilmeyen şahadetle sabit olduğunu, davanın ise 25.11.2009 tarihinde ikâme edildiğini gözönünde bulundurduğum zaman davanın Anayasanın 152(3) maddesinin öngördüğü 75 günlük süre içerisinde ikâme -edildiği bulgusuna varmaktayım.

Sonuç olarak yukarıda belirtilenler ışığında Davalı tara-fından ileri sürülen ön itirazların reddolunması görüşündeyim ve buna bağlı olarak çoğunluk kararına katılmıyorum.

Mahkeme: Sonuç olarak dava oyçokluğu ile red ve- iptal olunur. Dava masrafları ile ilgili emir verilmez.



Şafak Öneri Necmettin Bostancı Talât D. Refiker
Yargıç Yargıç Yargıç

31 Mart, 2011



10






Full & Egal Universal Law Academy