Yüksek İdare Mahkemesi Numara 115/1996 Dava No 9/1998 Karar Tarihi 29.06.1998
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 115/1996 Dava No 9/1998 Karar Tarihi 29.06.1998
Numara: 115/1996
Dava No: 9/1998
Taraflar: Emine Kemal ile İskân Encümeni vd
Konu: Taşınmazın kaynak paketine konması kararının iptali istemi - İlgili kişi kimdir?
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.06.1998

-D. 9/98 YİM 115/96

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede.

Yargıç Gönül Erönen Huzurunda.

Müstedi: Emine Kemal, 28 Bahçelievler Bulvarı, Güzelyurt

-ile-

Müstedaaleyh: 1. İskân Encümeni vasıtasıyle KKTC Lefkoşa
2. -Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
3. İçişleri Bakanlığı ve/veya İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
4. Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi vasıtasıyle KKT-C, Lefkoşa
5. Girne Kaza Tapu Dairesi vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa


A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Ergin Ulunay
Müstedaaleyhler namına: Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına: Avukat Rifat Reis.


------------
-
A R A K A R A R

Gönül Erönen: Müstedi Güney Göçmeni olup eşdeğer hak sahibidir. Güneyde terk etmiş olduğu taşınmaz malları için ve Kuzeyde tasarrufunda olan taşınmaz malları içeren "T" cetvelleri tanzim edilmiştir. Başvuru konusu mal "T2" cetvelinde bu-lunmuyor ve "T2" cetveli kesinleşmiştir. Müstedi feragatname imzalayarak işlemleri tamamlamıştır. Ekim 1988 tarihine kadar konu mal

Müstedinin kirasına verilmiştir. Feragatnameyi imzaladığında konu mal Müstedinin kirasında değildi. Başvuru konusu mal 18.- Kaynak Paketinde 1028. sıraya konulmuştur.

Davacı/Müstedi bu işlem neticesinde 115/96 sayılı davayı dosyaladı ve işbu davada Mahkemeden :

1. Müstedaaleyhin ve/veya Müstedaaleyhlerin Davacının yasal tasarrufunda bulunan Girne ilçesinde, Karaoğlanoğlu'n-da bulunan Pafta/Harita No. XII/II.W.2 Parsel No.155/4 olan arsa nitelikli taşınmaz malı 18. Kaynak Paketine koyan kararın ve/veya işlemin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair Muhterem Mahkemenin karar vermesini -ve,

2.Yukarıda bahse konu Parsel No.155/4 de olan 5 dönüm 2 evlek ve 2700 ayakkareden ibaret taşınmaz için Müstedaaleyhlerin Müstediye taşınmaz mal koçanı vermemesinin tamamen yapılmaması
gereken bir ihmal olduğuna ve ihmal olunan taşınmaz mal koçanı ve-rilmesi işlemlerinin yapılması gerektiğine dair Muhterem Mahkemenin karar vermesini, talep etmektedir.

İlgili Şahıslar aynı mal ile ilgili benzeri hak talebinde bulunarak YİM 109/96 sayılı davayı dosyalamıştır. Her iki davada taraflar karşılıklı olarak İ-lgili Şahıs statüsünde bulunmakta idiler. YİM 109/96 sayılı dava 22/5/1997 tarihinde Mahkemece takipsizlikten iptal edilmiştir.

Bunun üzerine YİM 115/96 sayılı davada Davacı/Müstedi 31.10.1997 tarihinde dosyalamış olduğu istida ile konu başvuruda 2.8.-1996 tarihinde İlgili Kişi olarak davaya giren Osman Yusuf ve Rukiye Davut'un herhangi bir meşru menfaati

olmadığını ve/veya ortadan kalktığı nedeni ile söz konusu İlgili Kişileri başvurudan dışlayan ve/veya iptal eden bir emir verilmesi talebinde bulunm-uştur.

Müstedi, istida konusu ile ilgili meselede İlgili Kişilerin YİM 109/96 sayılı bir başvuru dosyaladıklarını ve ara emri aldıklarını tesbit etmesi üzerine işbu davadaki Müstedi 109/96 sayılı başvuruya İlgili Kişi olarak taraf edildikleri için Osman Y-usuf ve Rukiye Davut'un da bu başvuruya İlgili Kişiler olarak dahil edilmelerinin uygun görüldüğünü beyan etmektedir. YİM 109/96 sayılı dava ile ilgilenmemeleri üzerine YİM 109/96 sayılı başvuru 22.5.1997 tarihinde Mahkemece iptal edildiği cihetle Davacı/M-üstedi, İlgili Kişilerin işbu dava ile olan ilişkileri ortadan kalktığı nedeni ile meşru menfaatları
olmadığı için İlgili Kişi olarak işbu davadan bertaraf edilmeleri gerektiğini ileri sürmektedir.

Müstedaaleyhleri temsil eden Savcı konu istidaya itiraz- dosyalamamıştır. İlgili Şahıslar tarafından bulunan Avukat ise
işbu istidaya itiraz dosyalamıştır ve sair şeyler yanında dava ve istida konusu arazinin taşınmaz malın (Pafta/Harita No:XII.II.W2, Parsel 155/4) takriben 1 dönümlük kısmı üzerinde 41/77 sayı-lı Yasa tahtında hak sahibi bulunduğu cihetle keza tahsis ve/veya yasal tasarruf haklarına dayanarak talebinin olduğunu, konu davadan dışlanmaları halinde Mahkeme huzurundaki haklarını aramaktan mahrum olacaklarını ve böyle bir durumun kendileri açısından -davanın sonucu anlamına geleceğinden ve/veya meselenin esası dinlenmeden bu istidada karar verme olanağı olmayacağı cihetle bu aşamada istidanın daha ileri götürülmesine yasal olanak olmadığından istidanın masraflarla red ve iptalini istemektedirler.

-

İlgili Şahıslar itirazlarına ilişkin yemin varakalarının 4 (a) ve (b) paragrafında şunları ifade etmektedirler:-


"a) Karı-koca ve güney göçmeni olup, eşdeğerden ve alternatif statüde 41/77 sayılı yasa tahdinde hak sahibiyiz. Halen kullanılmamış puanla-rımız mevcuttur.

b) Takriben 1975 yılından beri Girne Karaoğlanoğlunda Pafta/Harita No.XII.11.W2 ve
parsel No:154/1 ile dava konusu parsel 155/4'ün takriben 1 dönümlük kısmı bizlere tahsisli bulunmakta idi. O zamanki ilgili makam bize tahsisli kısmı 1658- no'lu kuyunun batısında takriben 3 dönüm olarak tarif etmiş ve bizlere bu doğrultuda tahsis belgesi verilmişti. Bilahare ben Rukiye Korkmaz'ın "T" cetveline sadece Parsel 154/1 ve iki dönümlük bir miktar işlenmiş bilahare de 3/12/1990 tarihinde vaki itir-azımız üzerine 2 dönüm 1 evlek 1100 ayakkare için koçan verilmiş bu safhada da yine Parsel 155/4'ün takriben bir dönümlük kısmı üzerinde hak iddiamız ve itirazımız sonucu şifahen bu kısmın bizlere
verileceği vaad edilmesine rağmen Parsel 155/4'ün tamamını-n kaynak paketinde ilan edilmesi üzerine
yine itirazda bulunduk, bilahare de 109/96 sayılı başvuruyu dosyaladık. Ancak hukuki bilgisizliğimiz ve/veya ihmalimiz ve Mahkemenin vermiş olduğu ihbarın tebliği kabul eden tarafından bizlere bildirilmemesi sonucu- mezkur başvuru 22/5/1997 tarihinde iptal edildi. Bilahare de bilgisizlik nedeniyle yasal yollara başvurmada geciktik. Ancak mezkur başvurunun iptal edilmiş olması kanaatimizce meşru
menfaatlerimizi ve dava konusu taşınmaz malın bir kısmı üzerindeki menf-aatlerimizi ve/veya hak
taleplerimizi ortadan kaldırmaz. Çünkü mezkur başvuru hiç olmamış olsaydı bile dava konusu taşınmaz mal üzerinde ve/veya bir kısmı üzerinde yasal tasarrufumuz olduğu ve bu tasarrufumuzun elan devam ettiği gerçeğinden hareket edildi-ğinde bu davada ilgili şahıslar olarak kalmamız kaçınılmaz olup yasa ve adalet gereğidir."


İstidanın duruşması safhasında taraflar istida, itiraz ve bunlara ilişkin yemin varakaları ile yetinip Mahkemeye hitapta bulunmadılar.

İstidaya ilişkin tüm olgu-ları inceledim.

YİM 11/84 (D.3/88) sayılı davada Sayın Yargıç Celâl Karabacak bir davada İlgili Kişinin nasıl belirlendiği hususunda şöyle demektedir:-
"İlgili taraf hakkında 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü'nde açık herhangi bir kural bulunmamaktadır-. Zaim M. Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Yönetim Hukuku ve Anayasa Yargısı isimli eserinde, sayfa 27-28'de ilgili tarafı şöyle tarif etmektedir:
'İlgili taraf, davada taraf olarak gösterilmemiş olmakla beraber, dava konusu yönetsel işl-emin iptal edilmesi halinde bu işlemin kendisine sağladığı yarardan yoksun kalacak olan kişidir."

Bu tariften de görülebileceği gibi, herhangi bir şahsın İlgili Taraf olabilmesi için, aşağıdaki 3 şartın birlikte bulunması gerekmektedir.
Başvuru konusu yap-ılan bir karar ve/veya işlemin bulunması,
Bu karar ve/veya işlemin İlgili Taraf olmak isteyen şahsa bir menfaat sağlaması ve
Bu işlem ve/veya kararın iptal edilmesi halinde, işlemin o şahsa sağladığı yarardan yoksun kalacak olması."

Günümüzde ise İlgili- Taraf hakkında 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nde açık bir kural bulunmaktadır. Buna daha sonra değineceğim.



Olgulardan görüleceği gibi Müstedaaleyhler dava konusu taşınmaz mallarla ilgili olarak bazı idari işlemler yapmıştır. Örneğin dava konusu -malı 18. Kaynak Paketine koymuşlar ve Davacıya bunun neticesinde taşınmaz mal koçanı vermemişlerdir.

Davacı YİM 115/96 sayılı davayı dosyaladı. Dolayısıyle ortada başvuru konusu yapılmış bir yönetsel işlem vardır.

İlgili Şahıslar ise konu mal verilmediğ-i ve Kaynak Paketine konulduğu cihetle 109/96 sayılı davayı açmışlardır. Bu davanın esası dinlenmeden, takipsizlikten iptal edilmiştir.

Başvuru talebinin birinci paragrafından da görüleceği gibi Müstedilerin başvuru konusu yaptıkları karar veya işlem İlgi-li Kişilere hiç bir menfaat sağlamadığı gibi iptal edilmesi halinde İlgili Şahısların işlemin kendilerine sağladığı yarardan yoksun kalmaları da söz konusu değildir.

İkinci başvuru konusuna gelince: Müstediye taşınmaz mal koçanı vermemesinin tamamen yapıl-maması gereken bir ihmal olduğuna ve ihmal olunan taşınmaz mal koçanı verilmesi işlemlerinin yapılması gerektiğine dair Davacı leyhine Mahkemece karar verilmesi halinde, konu idari ihmalin İlgili Şahıslara sağladığı menfaatten İlgili Şahısların yoksun bıra-kılacakları görülmektedir. Keza, böyle bir karardan İlgili Şahısların etkilenmiyeceği söylenemez.

Yukarıda söylediklerime ters düşmeden bir başka açıdan konuya yaklaşmayı da uygun görmekteyim.

25 Aralık 1996 tarihinde yürürlüğe giren ve İlgili Taraf ha-kkında kural içeren 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün
8. maddesi aynen şöyledir:-
"(1)Mahkeme veya bir Yargıç, davanın herhangi bir safhasında,davadan etkilenebilecek herhangi bir gerçek veya tüzel kişiyi kendiliğinden veya istem üzerine,davaya veya d-ava ile ilgili herhangi bir işleme "ilgili kişi" olarak taraf yapabilir.

(2)İlgili kişiye dava,emir ve varsa davalının müdafaasının onaylı suretleri tebliğ edilir. İlgili kişi tebliğin yapıldığı andan itibaren davacı tarafından normal bir şekilde ve usulü-ne uygun olarak dava edilmiş bir davalı gibi davada taraf olur ve davalı aleyhine yapılan herhangi bir taleple ilgili olarak,kendini ilgilendirdiği oranda, ayni müdafaa hakkına sahip olur. Buna göre,ilgili kişi madde 4 (2)'ye uygun olarak hazırlanacak bir -müdafaayı,madde 4(1) uyarınca işleme koyar ve buna ek olarak Davacıya verdiği müdafaanın bir suretini ayni zamanda Davalıya da verir. Madde 4(1) ve (2) uyarınca hareket ederek müdafaa vermeyen bir ilgili kişi davanın tebliğ tarihinden itibaren 21 gün zarfı-nda Mahkemeye dosyalayacağı bir ihbarname ile davaya katılmayacağını bildirebilir veya Davalının müdafaasını benimsediğini bildirebilir.
(3) Usülünde dava ve emir tebliğ edilen bir ilgili kişinin, müdafaa vermemesi veya davaya katılmaması,davadaki işlemler-in seyrini etkilemez."

Bu maddeye göre İlgili Şahıslar davaya dahil edildikten sonra "Davalı" imiş gibi taraf olarak kabul edilmektedir. Ancak maddenin (2) fıkrası uyarınca böyle bir kişi "İlgili Kişi" olarak statüsünü aynen korumakta ve kaybetmemektedir.- Şöyle ki, ilgili maddenin (3) fıkrası altında "esas" Davalının müdafaasına katılması veya benimsediğini belirtme hakkının var olması, gerek Hukuk Usulü Nizamatlarına (Emir 21) gerekse 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün 4. maddesine tabi olmadığına bakı-ldığında, İlgili Şahsın esas Davalıdan farklı bir statüde olduğunu görmekteyiz.

Yukarıdaki içtihadi kararda bir kişinin nasıl İlgili Şahıs olabileceği Tüzükten önce yayınlanan bir karardır. Bundan böyle


işlemin "sağladığı yarardan yoksun kalan" değil-, 1997 Tüzüğü uyarınca "davadan etkilenebilecek kişi" taraf yapılabilir.

YİM 109/96 sayılı davanın takipsizlikten iptal edildiğini göz önünde bulundurarak, "Davalı" durumuna girmiş olan
İlgili Şahsın davadan "etkilenebilecek kişi" olmadığı veya ilgisi ka-lmadığı söylenebilirmi? İlgili Şahısların işbu davaya dahil edilmelerini öngören ve sağlayan tüm şartların ima yolu veya doğrudan doğruya 1997 Tüzüğü ile ortadan kaldırıldığı varsayılabilirmi?

Kanaatimce yukarıda belirttiklerim ve aşağıda değindiklerim -ışığında, bu dava maksatları açısından, İlgili Şahısların davaya katılmalarını sağlayan hususların halen geçerli olması gerekir. Bu görüşüme etken bir faktör de 109/96 sayılı dava açılmamış olsa idi İlgili Şahısların 115/96 sayılı davaya taraf edilmeyeceği- ile ilgili herhangi bir iddia veya olgu olmayışı da var.

Davacı leyhine 2. paragraf mucibince hüküm verilmesi halinde "Davalı" durumunda olan İlgili Şahsın konu malla ilgili sırf 109/96 sayılı davası takipsizlikten iptal edildiği cihetle söz hakkı veya m-üdafaa hakkı kalmayacaktır. Keza İlgili Şahısların taraf olma haklarının devam ettiği görüşündeyim.

İlgili Şahısların dava konusu mal üzerinde yemin varakalarında belirtmiş oldukları olgular çerçevesinde "hak iddiamız ve itirazımız" ne olup olmadığı da-vanın esasında karara bağlanacaktır. İlgili Şahısların 2. paragrafda belirtilen başvuru konusu kapsamında dava konusu mal üzerinde tamamen ilgisiz bir statüde olduğu söylenemez ve ilk nazarda 2.


paragraf ve bu dava maksatları kapsamında Mahkemece verile-cek herhangi bir hükümden etkilenecekleri cihetle, huzurumdaki bu
davada İlgili Şahıs olarak kalmalarının adaletin tecellisi açısından doğru ve adil olacağı inancındayım.

Değişik bir ifadeyle, kanaatime göre İlgili Şahısların açtığı YİM 109/96 sayılı d-avanın takipsizlikten iptal edilmiş olması YİM 115/96 sayılı dava maksatları açısından, işbu davada taraf olarak İlgili Şahıs statülerinin verdiği müdafaa haklarını yok etmemekte veya ortadan kaldırmamaktadır.

Tüm bu görüşlerim neticesinde, İlgili Şahısla-rın İlgili Taraf olarak davada kalmaları için, yukarıda belirtilen üç şartın var olduğu bir tarafa, İlgili Şahısları davadan ihraç etmek için gerekli şartların varit olmadığı inancında olduğum için Davacı/Müstedinin istidasını ret ve iptal ederim.

İşbu is-tida masraflarını Davacı/Müstedi, İlgili Şahıslara ödeyecektir. - - -


Gönül Erönen
- Yargıç


29 Haziran, 1998

1



9






Full & Egal Universal Law Academy