Yüksek İdare Mahkemesi Numara 112/2012 Dava No 31/2012 Karar Tarihi 07.12.2012
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 112/2012 Dava No 31/2012 Karar Tarihi 07.12.2012
Numara: 112/2012
Dava No: 31/2012
Taraflar: Begüm Argen ile KKTC Sayıştay Başkanı ve/veya Sayştay Başkanlığı ve diğeri arasında
Konu: Atanan göreve başlamaya izin verimemesi - Davacının Sayıştay Başkanlığı III. Derece Denetçi Görevine atanması - Sayştay Başkanlığınca Davacının göreve başlamasına izin verilmemesi - Davacı atama kararını uygulamayı reddeden Davalılar aleyhine dava açması - Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyle KKTCnin davaya taraf yapılması ,Dava layihalarının bir suretinin İlgili şahsa Mukayitlik tarafından tebliğ edilmesine ve yeni duruşma günü verilmek üzere üç yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesine gönderilemsine karar verdi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.12.2012

-D. 31/2012YİM: 112/2012

Yüksek İdare Mahkemesinde.

Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Yargıç Ahmet Kalkan Huzurunda.

Davacı : Begüm Argen, Bornova Sokak, No.34, 2.Kat,D.1,
Gönyeli - Lefkoşa.

ile

Davalı : 1. KKTC Sayıştay Baş-kanı ve/veya Sayıştay Başkanlığı
vasıtasıyla KKTC Lefkoşa.
2. KKTC Sayıştay vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa.


A r a s ı n d a.


Davacı tarafından Avukat Ergin Ulunay adına Avukat Adnan Ulunay.
Davalıları temsilen Savcı İlter Koy-uncuoğlu.


A R A K A R A R


Davacı, Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından, 12.3.2012 tarihinde, Sayıştay Başkanlığı III.Derece Denetçi Mevkii görevine atanmasına rağmen, Sayıştay Başkanlığının göreve başlamasına izin vermemesi üzerine, Davalılar aleyh-ine, bu davayı ikame etmiştir.

TALEP:

Davacının talepleri özetle şöyledir:

12.3.2012 tarihli Kamu Hizmeti Komisyonunun atama
kararını uygulamayı reddeden Davalıların kararlarının ve/veya işlemlerinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonu-ç doğurmayacağına;
Davalıların atama kararını yerine getirmemekle, ihmalde bulunduklarına; Davacının Sayıştaydaki görevine başlatılmamasının Davalılar tarafından yapılmaması gerektiğine; Davacının konu atama kararına uygun olarak göreve başlatılması gerek-tiğine ilişkin HÜKÜM verilmesi.

TALEP TAKRİRİ:

Davacı, davasında dayandığı hukuki esasları belirttikten sonra, özetle; 19/2/2012 tarihinde DAÜ Mühendislik Fakültesinden Endüstri Mühendisliği Lisans Diploması, 28/6/2004 tarihinde Yakın Doğu Üniversites-inden İşletme Yüksek Lisans (MBA) Diploması aldığını, münhal ilân edilen Sayıştay III.Derece Denetçi Kadrosu mevkiine başvurduğunu, konu mevkiin Hizmet Şemasına göre aranan niteliklere uygun diploma ve yüksek lisansı bulunduğunu, Kamu Hizmeti Komisyonu tar-afından yapılan yazılı ve sözlü sınavlara katılarak başarılı olduğunu, 12/3/2012 tarihinde Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından Sayıştay Başkanlığı III. Derece Denetçi mevkiine atandığını ve atamayı kabul ettiğini, Davalıların, Davacının Sayıştay Denetçiliği- niteliğini haiz olmadığını ileri sürerek göreve başlamasına izin vermediklerini, atama kararını uygulamadıklarını ve kazanılmış haklarına müdahale ettiklerini iddia ederek, yukarıdaki taleplerde bulunmuştur.

MÜDAFAA TAKRİRİ:

Davalıları temsilen müdafaa- takriri dosyalayan KKTC Başsavcılığı, özetle; Kamu Hizmeti Komisyonunun, yetkili makamın başvurusu üzerine, kamu görevlilerinin atanmalarını yasalar ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yapmakla görevli ve yetkili bir organ olduğunu, Davalıların talebi il-e 24 adet III. Derece Sayıştay Denetçi münhali açıldığını, münhal mevkii için aranan niteliklerin 18/78 Sayıştay Yasası'nın 39(4)(a)(c) maddesine bağlı olarak belirlenip ilan edildiğini, 29.2.2012 tarihinde Kamu Hizmeti Komisyonunun yapılacak sözlü sınav i-çin Davalılardan danışman talep ettiğini, Davalıların, 1.3.2012 tarihinde, komisyon üyelerine göndermiş olduğu bir yazı ile Denetçi kadrosu hizmet şemasında belirtilen nitelikleri haiz olmayan kişilerin atanmaması için gerekli titizliğin gösterilmesini tal-ep ettiğini, 2.3.2012 tarihinde de 18/78 sayılı Sayıştay Yasası'na aykırı olarak atama yapılmasına katkı koymamak için danışman gönderilmeyeceğini bildirdiğini, aranan nitelikleri haiz olmayan Davacının III. Derece Denetçi mevkiine atandığını, bu atamanın -yok hükmünde olduğunu ve Davacının davasının reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

MÜDAFAAYA CEVAP:

Davacı, dosyaladığı Müdafaaya Cevap Takririnde, talep takririndeki iddialarını yineleyerek, Kamu Hizmeti Komisyonunun şemasını yorumlamış ve yasal takdir -hakkını doğru kullandığını ileri sürmüştür.

OLGULAR:

Taraflar, davanın duruşmasında tanık çağırmadılar. Üzerinde mutabık kalınan 24 adet belge sırasıyla işaretlenerek, emare olarak sunulmuştur.

Dava ile ilgili olgular şöyledir:

Davacı halen Gelir ve- Vergi Dairesinde kitabet hizmetlerinde görev yapan bir kamu görevlisidir.

Davacı, Doğu Akdeniz Üniversitesinden Endüstri Mühendisliği Lisans diploması, Yakın Doğu Üniversitesinden de İşletme Yüksek Lisans (MBA) diploması sahibidir.

Davalılar, KKTC Başb-akanına muhatap 8.8.2011 tarihli bir yazı göndererek, Sayıştay Başkanlığında münhal bulunan sair mevkiiler yanında, 24 adet III. Derece Denetçi kadrosunun doldurulması için gerekli yetkinin sağlanmasını talep etti.

Personel Dairesi Müdürlüğü, 18.8.2011 t-arihli KKTC Başbakanlığına muhatap yazısı ile 24 adet III. Derece Denetçi kadrosunun doldurulmasının Dairelerince uygun görüldüğünü bildirdi.

Gerekli diğer yazışmalar sağlandıktan sonra, Kamu Hizmeti Komisyonu, münhal ilanının Resmi Gazete'de yayınlanmas-ını talep etti ve münhal ilan edildi.

Münhal ilan edilen III. Derece Denetçi kadrosuna atanabilmek için belirlenen, aranan nitelikler şöyledir:

Bir üniversitenin veya dengi bir yüksek öğretim kurumunun, İdari Bilimler, Maliye,İktisat, İstatistik, İşletm-e, Muhasebe veya Ticaret Bölümlerinden birinden lisans diplomasına sahip olmak,
ilgili mevzuat uyarınca yapılacak sınavlarda başarılı olmak,
İngilizce veya geçerli başka yabancı bir dil bilmek avantaj sayılır.

Davacı münhal edilen III.Derece Denetçi mevk-iine müracaat etti.

Davacı sınavlarda başarılı olduktan sonra Kamu Hizmeti Komisyonunun 12.3.2012 tarihli Emare 22 yazısı ile 14.3.2012 tarihinden itibaren Sayıştay Başkanlığı, III.Derece Denetçi mevkiine atandığı bildirimini aldı.

Davacı görevi kabul -etti.

Sayıştay Başkanlığı, Davacının göreve başlamasına izin vermedi ve Kamu Hizmeti Komisyonunun kararını uygulamadı.

İNCELEME:

Sunulan emareler, mevcut olgular ve tarafların hukuki argümanlarını tetkik ve tezekkür ettim.

Huzurumdaki davada Davalıl-ar, Davacı ile ilgili Kamu Hizmeti Komisyonunun atama kararını uygulamadıklarını kabul etmektedirler.

Kamu Hizmeti Komisyonunun, Davacıyı atadığı III.Derece denetçi mevkiinde göreve başlamasının, Davalıların eylem ve işlemleri ile engellenmesi, Davacının- meşru menfaatini doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkiler niteliktedir.

Davalıların, Davacıyı göreve başlatmamalarının esas gerekçesi, Davacının aranan nitelikleri haiz olmadığı halde, bu göreve, Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından kanunsuz ve keyfi şeki-lde atanmasıdır.

Davalılara göre, Kamu Hizmetinin kararı yok hükmündedir ve böyle bir karara uymak zorunlulukları yoktur.

Olgulardan çok açık bir şekilde görülebileceği gibi, Kamu Hizmeti Komisyonunun atama kararından sonra, devletin iki kurumu arasınd-a ciddi sorunlar yaşanmakta, bir kurum tarafından alınan karar, öteki tarafından uygulanmamaktadır. Bundan da önemlisi, Sayıştay Başkanlığını temsil eden Başsavcılık, Kamu Hizmeti Komisyonu kararının yok hükmünde olduğunu, müdafaa olarak ileri sürmektedir.-

Bu tabloya göre, Davalıların müdafaalarında başarılı olabilmesi için, Kamu Hizmeti Komisyonunun kararının yok hükmünde olduğuna karar vermem gerekmektedir.

60/90 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi Yasası'nın 2. maddesi ve bu madde ile ilişkili ek cetvelin -(4) maddesi, Kamu Hizmeti Komisyonunun işlem ve kararlarının 3 yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesi tarafından karara bağlanmasını amirdir.

Bu durumda, tek yargıçla oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesinin, davada taraf yapılmayan Kamu Hizmeti Komisyonu-nun kararının yok hükümünde olduğuna karar veremeyeceği açık surette ortadadır.

İdare hukuku prensiplerine göre, bir karar yok hükmünde ise, iptal davasına konu olması gerekmemektedir.

Davacı doğal olarak, lehine ısdar edilen Kamu Hizmeti Komisyonunun a-tama kararının iptalini istemediğinden, davasının yetkisizlikten iptal edilmesi imkanı yoktur.

Bu hukuki gerçeklik bir yana, mahkemenin vereceği karardan, Kamu Hizmeti Komisyonunun etkileneceği başka bir hukuki gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

1-997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 8(1) maddesine göre, mahkeme veya yargıç, davanın herhangi bir safhasında, davadan etkilenebilecek herhangi bir gerçek veya tüzel kişiyi, kendiliğinden veya istem üzerine, davaya veya dava ile ilgili herhangi bir işlem-e, İlgili Şahıs olarak taraf yapabilmektedir.

Kamu Hizmeti Komisyonunun tüzel kişiliği haiz olmadığı ve ancak KKTC vasıtasıyla dava edilebileceği, YİM 108/2012 sayılı kararda hükme bağlanmıştır.

Mezkur kararda Sayıştay, Kamu Hizmeti Komisyonu aleyhine d-ava açarak, konu atama kararlarının iptalini istemiş, üç yargıçla oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesi, her iki kurumun KKTC Devletinin ayrı tüzel kişiliği haiz olmayan kurumları olması ve KKTC'nin kendi kendini dava edemeyeceği, bir davada hem Davacı hem d-e Davalı konumunda olamayacağı esasını kabul ederek davayı reddetmiştir.

Hal böyle olmakla birlikte, bir davada, KKTC Devletinin farklı kurumlarının, KKTC vasıtasıyla Davalı konumda olması veya ilgili taraf yapılmasında herhangi bir hukuki engel bulunmam-aktadır.

Adil bir yargılama, karardan etkilenecek tüm kişilerin davaya taraf yapılması ve onlara da söz hakkı verilmesi ile mümkün olabilir.

Bu davada yapılmaya çalışıldığı gibi, KKTC'de kamu görevlilerinin atanmasında en yetkili Devlet organı olan Kam-u Hizmeti Komisyonuna davada temsil edilme hakkı verilmeden, davanın ileri götürülüp kararının yok hükmünde olduğuna karar verilmesi, adil yargılama ilkeleri ile bağdaşmaz.

Bu aşamada dava ile ilgili nihai karar vermek yerine, Kamu Hizmeti Komisyonunun d-avaya, ilgili taraf olarak dahil edilmesinin ve davanın üç yargıçla oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesi huzuruna gönderilmesinin en adil ve uygun çare olacağına kanaat getirdim ve bu hususta bulgu yaparım.

Karar, niteliği itibarıyla davayı neticelendirme-diğinden, istinaf ihtimalini dikkate alarak davanın esasını incelemeyi uygun görmedim.

SONUÇ:

Tüm yukarıdakiler ışığında:

Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyla KKTC'nin davaya
ilgili taraf olarak dahil edilmesine;
Dava layihalarının bir suretinin İlg-ili Şahsa Mukayyitlik tarafından tebliğ edilmesine;
Yeni duruşma günü verilmek üzere Davanın üç yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesi huzuruna gönderilmesine KARAR verilir.

Masraflarla ilgili bu safhada herhangi bir emir verilmez.




Ahmet -Kalkan
Yargıç

7 Aralık 2012



8






Full & Egal Universal Law Academy