Yüksek İdare Mahkemesi Numara 112/2000 Dava No 3/2005 Karar Tarihi 25.05.2005
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 112/2000 Dava No 3/2005 Karar Tarihi 25.05.2005
Numara: 112/2000
Dava No: 3/2005
Taraflar: Muzaffer Kasaboğlu ile İçişleri ve Köyişleri Bakanlığı vd.
Konu: İptal Davası - Ödenek - Sendikal izinli sayılan Gardiyana "İyi Ahlak Ödeneği"nin ödenmesi gereği
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.05.2005

-D.3/2005
YİM 112/00
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Gönül Erönen,Seyit A.Bensen,Necmettin Bostancı.

Davacı:Muzaffer Kasaboğlu,4.Etap Sosyal Konutlar,40/7,L'şa

ile -

Davalı:1-İçişleri ve Köyişleri Ba-kanlığı vasıtası ile KKTC,
Lefkoşa
2-Merkezi Cezaevi Müdürlüğü vasıtası ile KKTC,
Lefkoşa
3-Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtası ile KKTC,
Lefkoşa

A r a s ı n d a.


Davacı namına:Avukat Ali Fevzi Yeşilada -ve Avukat Müzeyyen
Yeşilada
Davalılar namına:Kıdemli Savcı Behiç Öztürk.


----------------

H Ü K Ü M

Gönül Erönen: Bu davada Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Necmettin Bostancı okuyacaktır.

Necmettin Bostancı: Davacı, Davalılar aleyhine -ikâme ettiği işbu davada, aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:
"A-Davalı No.1'in, Davalı No.2'ye muhatap ve dağıtımı KTAMS'na yapılan ve Davacının bilgisine 2 Mayıs, 2000 tarihinde gelen 11/71/7-S.D.976 sayı ve 20 Nisan 2000 tarihli yazısında belirtilen -Gardiyan Eri olan Davacıya, sendikal izinli olması nedeniyle üniformalı görev yapmadığı gerekçesiyle iyi ahlak ödeneği verilmemesi hususundaki kararın ve/veya işlemin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilme-si,
B-İşbu dava masrafları."

Davalılar, Davacının talep takririne karşılık, müdafaa takriri dosyalayarak, yapılan idari işlemin yasal olduğunu, Davacının herhangi bir meşru menfaatini doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkilemediğini ileri sürmüşler v-e davanın red ve iptalini talep etmişlerdir.

Davacı davasını ispat amacıyla herhangi bir tanık çağırmamış sadece Mahkemeye hitapla yetinmiştir. Davalılar ise bir tanık dinletmişler, bilâhare Davalılar adına bulunan Savcı Mahkemeye hitap etmiştir.

Taraf-lar, evraklardan oluşan (2) adet emareyi Mahkemeye sunmuşlardır.

Bu dava ile ilgili olgular, kısaca aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Davacı 1/9/1989 tarihinde Merkezi Cezaevi Müdürlüğünde gardiyan eri olarak atanıp göreve başladı. 7/9/1994 tarihinde is-e Davacı, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikasında "sendikal izinli" olarak çalışmaya başladı ve halen bu görevine devam etmektedir.

Davacıya 1994 yılı ile 2000 yılları arasında maaşına ilâve olarak "iyi hal" ödeneği verildi. 1/1/2000 tarihinde ilâve öde-nekler Cezaevi Müdürü tarafından kesildi.

1/3/2000 tarihinde Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası genel başkanı, Davalı No 2'ye bir yazı göndererek, Davacıya verilmekte olan "iyi hal" ödeneğinin kesilmesinin nedenlerini sormuştur.

Davalı No 1, Davalı N-o 2'ye muhatap 20/4/2000 tarih ve 11/71/7-S.D.976 sayılı yazısında, Davacının iyi ahlâk ödeneğinin kesilmesinin nedeninin, üniformalı görev yapmaması olduğunu belirtmiştir.

Davacıya 2004 Kasım ayından itibaren 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasında 35/20-04 sayılı yasa ile yapılan tadilâttan sonra yeniden iyi ahlâk ödeneği ödenmeye başlanmıştır.

Cezaevi personelinden kimlerin üniforma giyeceği, Fasıl 286 Cezaevi Disiplin Yasası altında çıkarılan tadil edilmiş şekliyle Cezaevi Hizmet Tüzüğünün 2'nci madde-sine istinaden düzenlenen tüzüğe ekli birinci ve ikinci cetvelde belirtilmektedir. Buna göre üniforma giyecek olan personel, cezaevi subayları ile cezaevi kıdemli gardiyan ve gardiyan erleridir. Bu kişilerin kimlerden oluştuğu tüzüğün 2'nci maddesinin (1)'-nci fıkrasında belirtilmektedir. 2'nci maddenin birinci fıkrası aynen şöyledir:

"2. (1) Cezaevi Hizmeti aşağıdaki rütbeleri taşıyan
personelden oluşur.

Cezaevi Müdürü
Cezaevi Müdür Muavini
Cezaevi Amiri
Kıdemli Cezaevi Amir Yardımcısı
Cezaev-i Amir Yardımcısı
Kıdemli Erkek Gardiyan
Kıdemli Kadın Gardiyan
Erkek Gardiyan Eri
Kadın Gardiyan Eri"

Ayni tüzüğün 23'ncü maddesine göre, müdür dahil subay ve diğer üniformalı cezaevi personeli iyi hal gösterdiği takdirde, tüzükteki şartlara tabi olarak,- tüzükte belirtilen nişan ve iyi ahlâk ödeneğini alır.

Tüzüğün 23'ncü maddesinin 3'ncü fıkrasında her nişanın tekabül ettiği iyi ahlâk ödeneğinin miktarı belirtilmektedir.

Nişan ve iyi ahlâk ödeneği alan personelin, bunlardan hangi hallerde mahrum olac-ağı ise tüzüğün "iyi hal nişanları ve ödeneğinden mahrum etme" kenar başlığını taşıyan 24'ncü maddesinde düzenlenmektedir.

Bahse konu madde aynen şöyledir:
"24.(1) Bir Cezaevi hizmeti mensubu suç defterine
yazılan bir ceza ile altı aylık- bir süre
içinde iki kez cezalandırılırsa, kazandığı
son nişandan otomatik olarak mahrum edilir ve
nişanı geri alınır.
(2)Böyle bir kişinin sınıfı düşürülürse, adli
bir cezaya mahkûm- edilirse veya hapis
cezasına çarptırılırsa kazandığı son iki
nişandan mahrum edilir ve nişanları geri
alınır.
(3)Bu maddenin yukarıdaki (1).ve (2).
fıkralarına bakılmaksızın Cezae-vi Hizmetleri
mensuplarını iyi hali konusunda itiraz
edildiği herhangi bir durumda, Cezaevi Müdürü
kendi takdirine göre ve durumun tüm
şartlarını dikkate aldıktan sonra Cezaevi
Hizm-eti mensubunun kazandığı nişanların,
uygun göreceği kadarıyla biri veya tümünden
mahrum edilip edilmemesine ilişkin emir
verebilir."

Madde metninden de görüleceği gibi, iyi hal ödeneği alan herhangi bir cezae-vi personelinin, sendikal izinli olması, nişanın, dolayısıyle iyi hal ödeneğinin geri alınmasını veya kesilmesini gerektirmemektedir. Bir personelin sendikal izinli olması, iyi hal ödeneğinin kesilmesi sonucunu doğurmamaktadır.

Davalı adına bulunan Savcı- konuya değişik bir yorum getirmiştir.

Savcı, tüzüğün 23'ncü maddesinin 1'nci fıkrasının, müdür dahil, subay ve diğer üniformalı cezaevi personeline, tüzükte gösterildiği şekilde nişan ve iyi ahlâk ödeneği verilmesini düzenlediğini, 24'ncü maddenin nişan-ların geri alınmasını ve ödeneğin kesilmesini, 25'nci maddenin, kişinin nişanları tekrar geri alabilmesini düzenlediğini, söz konusu maddelerde sendikal izinden bahsedilmediğini, bu noktanın 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasında düzenlendiğini, konu yasan-ın 112'nci maddesinin 4'ncü ve 5'nci fıkralarının Ekim 2004'te tadilâta uğradığını yapılan tadilâtla, tahsisatların da sendikal izinli olunması halinde nazara alınabilmesinin mümkün hale geldiğini, halbuki tadilâttan önce bunun böyle olmadığını, sendikal -izinli olan kişinin, tahsisat almasının öngörülmediğini, yasa tadil edildikten sonra, Davacıya iyi hal ödeneğinin verildiğini, kanun koyucunun sendikal izinli olan personele iyi hal ödeneği verilmesini arzu etmiş olsaydı, tadilâttan önceki düzenlemede de- bu hususa yer vereceğini iddia etmiştir.

Savcının bahsettiği 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 112'nci maddesi son şekli ile şöyledir:

"112.(1) Sendika Yönetim Kurulu Üyelerine veya
Yönetim Kurulunun uygun göreceği sendika
- üyelerine, sendikal amaçlarda
kullanılmak koşuluyla, yasal yıllık
izinlerine ek olarak, yılda 20 gün
ödenekli ve aralarla da kullanılabilen 6
ay ödeneksiz izin- verilir.
(2) Böyle bir ödenekli izin hakkından her
sendikadan yılda en çok 10 kişi
yararlanabilir.
(3) Altı ay süreli ücretsiz izin hakkından
bir sendikadan en çok 1-0 kişi
yararlanır.
(4) Kamu görevlilerinin bağlı bulundukları
en çok üyeye sahip iki sendikanın her
birinin yetkili organlarınca atanacak
veya saptanacak ikisi -tam profesyonel
ikisi yarı profesyonel veya üçü tam
profesyonel olmak üzere üç veya dört
yöneticisine görevleri süresince
ödenekli izin verilir.
Bu fı-kra amaçları bakımından "tam
profesyonel sendika yöneticisi", sendika
yöneticisi oldukları sürece tam ödenekli
izin kullanan kamu görevlilerini; "yarı
profesyonel sendika yöne-ticisi", sendika
yöneticisi oldukları sürece, Personel
Dairesi ile Sendikaların birlikte
saptayacağı program çerçevesinde
belirlenecek sürelerde hem sendikal
- faaliyetler için tam ödenekli olarak
sendikada, hem de kadro görevi için
bağlı bulundukları kurumda görev ifa
eden kamu görevlilerini anlatır.
(5) Yukarıda belirtilen izin süreleri-,
ilgili kamu görevlisinin hizmetinden ve
kıdeminden sayılır, ayrıca barem içi
artış ve tahsisat menfaatleri açısından
da dikkate alınır."

Konu madde Ekim 2004'teki tadilâtta-n önce ise aşağıdaki şekilde idi:
"112.(1) Sendika Yönetim Kurulu Üyelerine veya
Yönetim Kurulunun uygun göreceği sendika
üyelerine, sendikal amaçlarda
kullanılmak koşuluyla, yasal yıllı-k
izinlerine ek olarak, yılda 20 gün
ödenekli ve aralarla da kullanılabilen 6
ay ödeneksiz izin verilir.
(2) Böyle bir ödenekli izin hakkından her
sendikadan yıl-da en çok 10 kişi
yararlanabilir.
(3) Altı ay süreli ücretsiz izin hakkından
bir sendikadan en çok 10 kişi
yararlanır.
(4) Kamu görevlilerinin bağlı bulundukları -
en çok üyeye sahip iki sendikanın her
birinin yetkili organlarınca atanacak
üç yöneticisine görevleri süresince
ödenekli izin verilir.
(5) Yukarıda belirtile-n izin süreleri,
ilgili kamu görevlisinin hizmetinden ve
kıdeminden sayılır, ayrıca barem içi
artış menfaati açısından da dikkate
alınır.

Bu meselenin çözümü açısından biz-i ilgilendiren Maddenin 5'nci fıkrasındaki farktır. Ekim 2004'teki tadilâttan önce, sendikal izinli kamu görevlisinin izinli olduğu sürenin, "hizmetinden ve kıdeminden sayılacağı ayrıca barem içi artış menfaati açısından dikkate alınacağı" şeklinde bir düz-enleme mevcutken tadilâttan sonra, sendikal izinli kamu görevlisinin, izinli olduğu sürenin, hizmetinden ve kıdeminden sayılacağının, ayrıca barem içi artış açısından dikkate alınacağının belirtilmesi yanında ayrıyeten tahsisat menfaatleri açısından da dik-kate alınacağı öngörülmektedir. 112'nci maddenin murat ettiği sendikal izinli olan bir kamu görevlisinin, tam ödenekli olmasıdır. Nitekim konu maddenin 4'ncü fıkrasında, sendikal izinli olan kişilere, görevleri süresince ödenekli izin verileceği belirtilm-ektedir. Başka bir ifade ile 112'nci madde sendikal izinli olan kişiyi ödenekli izinli kabul etmektedir.

Kamu Görevlileri Yasası "ödenek" kelimesinin hangi menfaatleri içerdiğini açık bir şekilde belirtmemektedir. "Ödenek" kelimesi Türk Dil Kurumu'nun 19-74 basımı Türkçe sözlüğünde "Bir iş için ayrılan para, tahsisat" olarak izah edilmektedir.

Kamu Görevlileri Yasasında "ödenek" kelimesinin neleri içerdiği açık bir şekilde tanımlanmamış olmakla birlikte söz konusu yasada ödenek kelimesi 2 anlamda kullan-ılmaktadır.
Ödeme fiili neticesi ele geçen tüm parayı
Aylık maaşa ilaveten ödenen parayı örneğin hayat pahalılığı, görev riski tahsisatı, barem içi artış ödeneği, yolluk, iaşe ödeneği, burs, kurs ödeneği gibi.
Yukarıdaki tanımlamaları dikkate alınca, öde-nek kelimesini, görev esnasında, görev nedeniyle sağlanan maddi menfaatlerin tümü şeklinde tanımlamak mümkündür. Bu tanımlamadan hareketle sendikal izinli olan kamu görevlisinin, bu sürede esas görevinde temin edebileceği tüm maddi menfaatleri eksiksiz ola-rak alması gerekir sonucuna varırız.

Yasada Ekim 2004'teki tadilâttan önce "tahsisat"
kelimesinin yer almamış olması bu sonucu değiştirmez. Bunun aksinin düşünülmesi halinde, sendikal izinli kişinin esas görevinde elde ettiği menfaatin, bir kısmının kesil-mesi sonucu doğacaktır. Bu da kişinin ödeneğini tam olarak alamayacağı anlamına gelmektedir. Böyle bir durum ise 112'nci maddenin 4'ncü fıkrasındaki "ödenekli izin verilir" hükmüne terstir.

Gerek tüzükte sendikal izinli olmanın, nişanın veya ödeneğin ger-i alınması nedeni olmaması, gerekse Kamu Görevlileri Yasası açısından "ödenek" kelimesi ile ilgili vardığımız sonucu nazara alınca, Davacının iyi hal ödeneğinin geri alınması işleminin yasal olmadığı sonucuna varmaktayız. Bu nedenle Davalı No 1'in 11/71/7--5.D.976 sayı ve 20/4/2000 tarihli yazısında belirtilen, Davacıya sendikal izinli olması nedeniyle üniformalı görev yapmadığı gerekçesiyle iyi ahlâk ödeneği verilmemesi hususundaki kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağı-na hüküm ve emir veririz.

Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.



Gönül Erönen Seyit A.Bensen Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç



25 Mayıs, 2005



8






Full & Egal Universal Law Academy