Yüksek İdare Mahkemesi Numara 109/2015 Dava No 14/2015 Karar Tarihi 20.05.2015
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 109/2015 Dava No 14/2015 Karar Tarihi 20.05.2015
Numara: 109/2015
Dava No: 14/2015
Taraflar: Ecevit Aktaş ile KKTC Başbakanlık Personel Dairesi Müdürlüğü ve diğeri arasında
Konu: Yürürlüğün durdurulması - Nakil kararının siyasi ve cezalandırma mahiyetinde olduğu iddiası ile dava neticeleninceye dek yürürlülüğün durdurulması talebi - Ara emri verilmesindeki kritereler - Gerekli kriterlerin tatmin edildiği kabul edilerek ara emrinin verilmesi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 20.05.2015

-D. 14/2015 YİM: 109/2015

YÜKSEK İDARE MAHKEMESİNDE
ANAYASANIN 152. MADDESİ HAKKINDA.
Yargıç Narin Ferdi Şefik Huzurunda.

Davacı: Ecevit Aktaş, Alayköy- Lefkoşa

ile -

Davalı No. 1) KKTC Başbakanlık Personel Dairesi -Müdürlüğü
vasıtasıyla KKTC'yi temsilen Başsavcılık -
Lefkoşa
Davalı No. 2) KKTC İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla KKTC'yi
temsilen Başsavcılık - Lefkoşa


A r a s ı n d a.


Hazır: Davacı hazır tarafından -Avukat Suna Amca
Davalı No.1 ,2 çağrıldılar, hazır değiller.


(11.5.2015 tarihli istida)


A R A K A R A R


Narin Ferdi Şefik: Davacı, tek taraflı olarak Davalı No.1 tarafından 5.5.2015 tarihinde yazılan ve Davacıya tebliğ edi-len, Davacının 6.5.2015 tarihi itibarı ile Nüfus Kayıt Dairesinden alınarak Personel Dairesine nakledildiğini öngören PER.0.00-Z.2888-15/1059 sayılı kararın davanın neticelenmesine kadar yürürlüğünün durdurulmasını talep etmektedir.

İstidaya ekli Yemin V-arakasında, Davacı, istidasını dayandırdığı olguları aktarmıştır.

İstidada talep edilen emir tek taraflı olarak verilmemiş, istidanın tebliğine emir verilmiştir. İstida gerek Davalı No.1 gerekse Davalı No.2'ye tebliğ olmasına rağmen, Davalılar Mahkemede-, istidanın tayin edildiği tarihte hazır bulunmamışlardır.

İstida maksatları için Davacı şahsen şahadet vermiştir. Davacı şahadetinde, Nüfus Kayıt Dairesinde ciddi bir usulsüzlük yapıldığını, bunu Daire Müdürüne bildirdiğini ve Müdür tarafından konuyu ar-aştırmak için görevlendirilenlerden birisi olduğunu, yapılan araştırma neticesinde, Dairede işçi statüsünde çalışmakta olan bir kişinin usulsüzlük yaptığının tespit edildiğini ve bu şahıs aleyhine soruşturma açılmasını Müdürden talep ettiklerini, usulsüzlü-ğü yapan işçinin bir siyasi partinin örgüt başkanlarından birinin kızı olduğunu, bu nedenle konunun soruşturma yapılmaksızın kapatılmasının tercih edildiğini, Davacıya soruşturma açılmasını talep etmeye devam etmesi halinde Daire içinde etkisiz eleman hali-ne getirileceği, hatta görev yerinin değiştirileceğinin söylendiğini ve soruşturma talebinde ısrarlı olmamasının kendisine telkin edildiğini, Davacının ise bu konuda ısrarlı olmaya devam ettiğini, nitekim usulsüzlük yapan kişinin aleyhine soruşturma başlat-ılması için yazılı talepte bulunduğunu, kişinin neticede suçlu bulunduğunu, ancak ciddi usulsüzlük yapmış olmasına rağmen sadece uyarı cezası aldığını, kısa bir süre sonra ise Davacıya yöneltilen tehditlerin gerçekleşmeye başladığını ve kendi görevlerinin -orta eğitim gerektiren hizmet sınıflarında görev ifa eden personele yaptırılmaya başlandığını, İdarenin kendini cezalandırma niyeti ile keyfi hareket ettiğini, bu nedenle Yüksek İdare Mahkemesinde 99/2015 sayılı bir dava ikame ettikten sonra, seçim yasakla-rının bittiği gün Nüfus Kayıt Dairesinde ifa ettiği görevinden alınması için Davalı No.2'nin yazılı talebini Davalı No. 1'e ilettiğini, Davalı No.1'in de araştırma yapmadan Davalı No.2'nin talebi üzerine keyfi bir şekilde karar aldığını, 5.5.2015 tarihli k-arar ile "Nüfus Kayıt Dairesinde yaşanılan sıkıntıların aşılması ve Dairemizdeki personel ihtiyacının giderilmesi amacı ile" 6.5.2015 tarihinden itibaren Davacının Personel Dairesine nakledildiğini ileri sürmüştür.

Davacı, dava konusu bu kararın siyasi g-arez nedeni ile, kendisinin cezalandırılması için yapıldığını ileri sürmektedir.

İstida ve yemin varakası tebliğ olduğu halde Davalılar istida maksatları için hazır olmamışlar, şahadet sunmadıkları gibi Davacıyı da istintak haklarını kullanmamışlardır. D-olayısıyla, Davacının şahadeti istintak edilmediğinden ve Davalılar tarafından karşı şahadet sunulmadığından, istida maksatları için doğru kabul edilen Davacının şahadetinin, talep edildiği şekilde bir emir verilmesi için yeterli olup olmadığı incelenmelid-ir.

Ara emri verilmesi için tatmin edilmesi gerekli kriterler birçok içtihat kararında belirtilmiştir. YİM/İstinaf 5-6/2014 (D.1/2015)'de ifade edildiği gibi, Davacının Davalı aleyhine ciddi bir davası olduğunun, davasında haklı olduğuna dair belirti-ler bulunduğunun ve talep edilen emrin verilmemesi halinde, geriye dönüşün çok zor olacağının veya telafisi imkansız zarara düçar kalacağının ortaya konması gerekmektedir.

Davacının ileri sürdüğü yukarıda sıralanan iddialar, Davalılar aleyhinde son derec-e ciddi bir davası olduğunu gösterir niteliktedir. Usulsüz iş yapan biri aleyhinde soruşturma açılma talebi nedeni ile iş yerinin değiştirildiği iddiası çok ciddi bir dava nedenidir.

Davacının tekzip edilmeyen iddiaları, İdarenin Davacıyı cezalandırmak i-çin nakil kararı alındığı doğrultusundadır. Bunu Kemal Gözler İdare Hukuku cilt 2 sayfa 681'de; "İdare gerçek niyetini belli etmeden ..... normalde disiplin müeyyidesi olmayan başka tedbirlere başvurarak ...... cezalandırmak ..... veya kurtulmaya çalışır" -demiştir.

Yazar devamla, bu tür işlemlere Fransız İdare Hukukunda
kılık değiştirmiş disiplin müeyyideleri ismi verildiğini ve bu tür işlemlerin aslında bir disiplin müeyyidesi olduğunu, zira idare bu işlemleri hizmetin gerekleri nedeniyle değil, ilgi-li kamu görevlisini cezalandırmak amacıyla yaptığını ve bu tür kılık değiştirmiş disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğunu izah etmiştir.


2. başlık altında ifade edildiği gibi, esasında, ceza vermek için nakil işlemi yapılması mevzuata aykırı ka-bul edilmelidir. 7/1979 Kamu Görevlileri Yasası madde 76(2)'de Personel Dairesinin nakil yapma yetkisi, kurumların ihtiyacı dikkate alınarak yapılacak bir işlem olarak yer alır. Davacının tekzip edilmeyen şahadeti, ihtiyaç unsurunun bu nakilde söz konusu o-lmadığını gösterir. Bu durumda ilk etapta hukuka aykırılık ve madde 76(2)'e uygun olmayan bir karar söz konusudur.

Bu durumda Davacının tekzip edilmeyen şahadeti neticesinde 2. unsurun da ilk etapta tatmin edildiğini ve ilk nazarda Davacının davasında h-aklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunu da kabul ederim.

Hukuka aykırılık bulunduğu tespit edildiğinden, telafisi imkansız zarar veya geriye dönüşün zorlaşacağı unsurunun incelenmesine gerek kalmamıştır (YİM İstinaf 1/2015 (D. 4/2015)).
Netice iti-barıyla, Davacının talep etmekte olduğu emrin verilmesi için gerekli kriterlerin tatmin edildiği kabul edilir ve Davalı No.1'in istida konusu 5.5.2015 tarihli kararının işbu davanın neticelenmesine kadar uygulanması ve/veya bu karar doğrultusunda işlem yap-ılması men edilir.





Narin F. Şefik
Yargıç


20 Mayıs 2015





5






Full & Egal Universal Law Academy