Yüksek İdare Mahkemesi Numara 107/1985 Dava No 18/1989 Karar Tarihi 14.04.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 107/1985 Dava No 18/1989 Karar Tarihi 14.04.1989
Numara: 107/1985
Dava No: 18/1989
Taraflar: Kemal H. Haydar ile İsk. Ve Reh. Bak. Vd
Konu: ‘T’ cetveline itiraz – Kesin tasarruf belgesinin iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 14.04.1989

-D.18/89 YİM 107/85

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Kemal Hasan Hay-dar, Müfit Güleroğlu Sokak No.1,
Köşklüçiftlik, Lefkoşa
-ile-
Müstedaaleyh: 1. İskân ve Rehabilitasyon Bakanı, Lefkoşa
2. Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu No.2
vasıtası ile K-KTC Bakanlar Kurulu, Lefkoşa.
A r a s ı n d a

Müstedi namına: Cahit Yılmazoğlu ve Ahmet Keskin
Müstedaaleyhler namına: Müjgân Irkad
İlgili Şahıs namına: Ümit Özdil



Y-asa Maddesi: Anayasanın 152. maddesi ile 41/77 sayılı İskân, Topraklan-dırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 69(1) maddesi.

İstemin Özeti: Müstedinin eşdeğer müracaatının süratle işleme konmamasının, Danışma Kurullarından geçirmemesinin ve değerlendirilmek üzere- Müstedaaleyh No 2'ye bağlı Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonuna havale etmemesinin yapılmaması gerekli bir ihmal olduğuna;
2 nolu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonunu eşinin dosyasını değerlendirirken kendi dosyasını da celbederek iki do-syayı birlikte ele alıp değerlendirmemesi ve Lefkoşa'daki konutun T(2) cetveline işlenmemesi ve bu konuta ait kesin tasarruf belgesinin kendisine verilmesini sağlamayışının yapılmaması gerekli bir ihmal olduğuna;
1964 yılından beri kiracı sıfatıyle niza-sız ve fasılsız tasarrufunda bulundurduğu mezkur konutun muvafakati alınmadan eşinin T(2) cetveline işlenmesi bilahare de kesin tasarruf belgesi verilmesi hususundaki 2 nolu Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu kararlarına istinaden verilen 5 nolu Kes-in Tasarruf Belgesinin hükümsüz ve etkisiz olduğunu ve hiçbir sonuç doğurmayacağı hususunda hüküm talebi

OLAY: İlgili şahısla evlenmeden önce evli bulunan Müstedinin bir de çocuğu vardır. 1963 olaylarından önce müteveffa eşine ait evde ikâmet eden Müstedi- ve ailesi 1963 olaylarından sonra göçmen olarak zamanın askeri yetkilileri tarafından başvuru konusu eve yerleştirilmişlerdir. Çocukları- nın büyüyüp evden ayrılmaları ile yalnız kalan Müstedi 2. evliliğini ilgili şahısla yapmıştır. İlgili şahıs da başvur-u konusu evin yardımcı evinde ikâmet etmekte idi. Harekattan sonra Müstediye Lefkoşa'da Yenişehirde ilgili şahsa da Güzelyurtta ev tahsis edilmiştir. Evliliği müteakip Müstedi ile ilgili şahıs Müstediye ait Yenişehirdeki evde bir süre ikamet ettikten sonra-, başvuru konusu eve taşınmışlardır. İkisi de eşdeğer alacaklısı olan Müstedi ve eşi ilgili şahıs, T cetvellerinin hazırlanması için 2 numaralı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonuna müracaat etmişlerdir. Komisyon başvuru konusu konutu Müstediye habe-r vermeden ilgili şahsın T(2) cetveline işlemiş bilahare de kesin tasarruf belgesi vermiştir. Bu durumu öğrenen Müstedi işbu başvuruyu dosyalayarak yukarıdaki taleplerde bulunmuştur.

SONUÇ: 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 69(1)- maddesi uyarınca her ikisinin T cetvellerine eşit bir şekilde işlenmesi gerekirdi. Yasaya aykırı kararların ise, iptâl edilmesi gerekir. Başvuru konusu konutun Müstedi ile eşinin T cetvellerine eşit bir şekilde işlenmeyerek tümünün ilgili şahsın T cetvell-erine işlenmesi, bilâhare de bu taşınmaz mal için ona kesin tasarruf belgesi verilmesi hususundaki 2 nolu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu kararlarının ve buna istinaden verilen kesin tasarruf belgesinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi b-ir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
YİM 3/84 sayılı Hatice Arşanlı ile KKTC arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
YİM 147/85 sayılı Feridun K. Feridun ile KKTC arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
Neoph-tou v. The Republic (1964) C.L.R. 28.

Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
Doç. Rağıp Sarıca, İdari Kaza, 1949 baskısı Cilt I, sayfa 32.




H Ü K Ü M

İşbu başvuru ile Müstedi Kemal Hasan;

-(1) Eşdeğer müracaatının Müstedaaleyh No.1 tarafından süratle işleme konmamasının, Danışma Kurulları'ndan geçirmemesinin ve değerlen- dirmek üzere Müstedaaleyh No.2'ye bağlı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu'na havale etmemesinin yapılmaması gerek-li bir ihmal olduğu,

(2) Müstedaaleyh No.2'ye bağlı 2 No'lu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu'nun eşi Zehra Hasan Hacı Ramadan'ın eşdeğer dosyasını değerlendirirken kendi dosyasını da celbederek iki dosyayı birlikte ele alıp değerlendirmemesi, Le-fkoşa'da Müfit Güleroğlu Sokağı No.1'deki konutun T(2) Cetveline işlenmemesi ve bu konuta ait Kesin Tasarruf Belgesinin kendisine verilmesini sağlamayışının yapılmaması gerekli bir ihmal olduğu ve

(3) 1964 yılından beri kiracı sıfatıyle nizasız ve fasılas-ız tasarrufunda bulundurduğu mezkûr konutun, muvafakati alınmadan eşi Zehra Hasan Hacı Ramadan'ın T(2) Cetveline işlenmesi, bilâhare de bu taşınmaz mala Kesin Tasarruf Belgesi verilmesi hususunda 2 No'lu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu tarafınd-an alınan kararlar ile bu kararlara istinaden 15.10.1984 tarihinde verilen 5 numaralı Kesin Tasarruf Belgesinin hükümsüz ve etkisiz olduğu ve hiçbir sonuç doğurmayacağı

hususlarında Mahkemeden hüküm talep etmiştir.

Zehra Hasan Hacı Ramadan ilgili şahıs -olarak başvuruya katılmıştır.

Hem Müstedaaleyhler, hem de İlgili Şahıs başvuruya itirazname dosyala- mışlardır. Her iki itiraznamede ön itirazlar bulunmakla beraber, Mahkeme, ön itirazları başvurunun eası ile birlikte ele almayı uygun görmüş ve bu doğrul-tuda karar vermiştir.

Müstedi başvuryu ispat için kendisi şahadet vermiş, kızı Kadriye Silman ile 1 No'lu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu üyesi Fevzi Çakmak'ı tanık olarak dinletmiştir. Müstedaaleyhler herhangi bir tanık çağırmayıp sadece isti-ntakla yetinmişlerdir. İlgili Şahıs ise, bizzat şahadet vermiştir. Duruşma esnasında 55 adet belge, emare 1-55 olarak Mahkemeye sunulmuştur.

Huzurumdaki tüm şahadeti etraflıca tezekkür ettim. Şahadet veren tanıkları şahadet verirlerken yakından müşahade -altında bulundurdum. İnandığım şahadete göre, olgular özetle şöyledir:

Müstedi, Ayşe Kemal Hasan ile evli bulunmaktaydı. Bu evlilikten 5 çocukları olmuştu. Aile, Küçük Kaymaklı'da Ayşe Kemal Hasan'a ait Halil Bahçeci Sokağı'ndaki 27 no'lu konutta ikamet -etmekteydi.

21 Aralık 1963 olayları yüzünden Küçük Kaymaklı'daki evi terketmek mecburiyetinde kalan aile, Lefkoşa'ya gelmiştir. Bilâhare zamanın askeri yetkilileri onları Lefkoşa'da Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki eve yerleştirmişlerdir. Böylece, Müsted-i ile ailesi bu konutta yaşamağa başlamışlar- dır.

Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki bu konut, Lefkoşa'da Köşklüçiftlik Mahallesinde, Pafta/Harita XXI/46.2.1, Blok 27, Parsel 341, 342, 343, 344, 345 ve 346 üzerinde bulunan ikiz 2 ev ile yardımcı binalarda-n (garaj, çamaşırlık) oluşan ve Ermeni olan mal sahibi tarafından terkedilen taşınmaz malın bir kısmı idi.

Aradan bir müddet geçtikten sonra, Müstedi mezkûr Ermeni evi için Lefkoşa Türk Belediyesi'ne kira ödemeğe başlamış ve emare 4'e göre bu durum 30.11-.1967 tarihine değin devam etmiştir. Müstedi, bu tarihten sonra kiraları Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi'ne ödemiştir.

K.G.T.Y. Yürütme Kurulu, 20 Mayıs 1970 tarihinde Ecnebi gayrimen- kulleri işgal edenlerden alınacak kiralarla ilgili olarak 1976 numaralı y-eni bir Karar almıştır. Mahkemeye emare 8 olarak ibraz edilen bu Karar aynen şöyledir:

"Yürütme Kurulu, Ecnebi gayrinemkulleri işgal edenlerden alınacak kiralarla ilgili 1817 numaralı Karara aşağıdaki fıkranın eklenmesini tasvip etti:

(4) 21 Aralık 196-3 tarihinde malı ve varsa geçim kaynağı iş yeri veya ikâmetgah olarak bizzat kullandığı fakat bugün Rum kontrolünde kalan gayrımenkulünden hiç gelir sağlamadığı tevsik olunan göçmenden ayni maksat için halen işgal ettiği ve ilgili Kural altında Ecnebi Gayr-imenkul Mallar İdarecisinin kontrolünde bulunan gayrımenkul için kira alınmaz."

Yürütme Kurulu'nun yukarıya çıkarılan kararı ışığında, Müstediden 21 Mayıs 1970 tarihinden sonra herhnagi bir kira alınmamıştır (gör, emare 9, 10, 11 ve 12). Böylece, Müstedi- ve ailesi mezkûr tarihten itibaren Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konutta zamanın yetkililerinin bilgi ve izni ile kira ödemeden oturmağa devam etmiştir.

İlgili Şahıs bir çocuklu dul bir kadın olup Baf Kazası'na bağlı Poli'de ikamet etmekteydi. 1963 o-layları yüzünden evini terkederek Poli'de Türk Bölgesinde bulunan okullarda kalmağa başlamıştır. 1972 yılında hastalanarak Poli'den Lefkoşa'ya gelmiş, ancak, tedavisini müteakip Poli'ye dönmeyerek Lefkoşa'da kalmıştır. Bilâhare de, zamanın yetkililerinin b-ilgi ve izni ile, yukarıda tarif edilen Ermeni'ye ait taşınmaz malın arka kısmındaki yardımcı binalara yerleşmiştir.

Ayşe Kemal Hasan 30.4.1974 tarihinde vefat etmiş ve varis olarak Müstedi ile 5 çocuğunu bırakmıştır.

1974 Barış Harekatı'ndan sonra hem- Müstedinin, hem de İlgili Şahsın Kıbrıs'ta, K.K.T.C. sınırları dışında, bir miktar taşınmaz malı kalmıştır.

Harekâttan sonra İlgili Şahsa Güzelyurt'ta, Müstediye de Lefkoşa'da Yenişehir XV. Bölge'de birer konut tahsis edilmiştir.

Çocukların büyüyerek -evden ayrılmaları, eşinin de vefat etmesi sonucu tamamen yalnız kalan Müstedi, 1975 yılında İlgili Şahıs ile ikinci evliliğini yapmıştır. Aile, evlilik yuvasını Müstediye tahsisli bulunan Yenişehir XV. Bölge'deki 13 numaralı konutta kurmuştur.

Müstedinin- birinci eşi müteveffiye Ayşe Kemal Hasan'ın Küçük Kaymaklı'daki evi İnşaat ve Plânlama Dairesi tarafından tamir edilince, Müstedi- den XV. Bölge'deki 13 numaralı konutu iade etmesi istenmiştir. Müstedi bu konutu iade etmekle beraber, tamir edilen eve gitm-emiş, ikinci eşi İlgili Şahıs ile birlikte 1 Müfit Güleroğlu Sokağı'ndaki Ermeni evine dönmüştür.

Müstedinin mezkûr konutta kira ödemeden oturmağa devam etmesi için Müstedaaleyh No 1'e bağlı İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürünün emare 15 üzerinde bir- direktifi mevcuttur. Bu direktif aynen şöyledir:

"Yılmaz Bey,

Kemal Hasan 1 Müfit Güleroğlu Sk. Lefkoşa adresinde Hazineye ait evde kirasız oturmakta idi. Orada oturmağa devam edecektir.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

İmza: ......
9.5.1975-"

Bilâhare, İlgili Şahıs da Güzelyurt'taki evi ilgili makamlara iade etmiştir.

Müstedi, 1 Müfit Güleroğlu Sokağı'ndaki bu konutun kendisine tahsisi için 1975 yılından sonra çeşitli makamlara birçok müracaat yapmıştır (örneğin gör, emare 16, 19, 22, 24,- 29 ve 32). Bununla beraber, mezkûr konut Müstediye tahsis edilmemiş; aksine Başsavcılığın emare 21 ve 23 yazılarına göre, ondan 1.8.1974-31.12.1976 devresi için cem'an KL638 kira bakiyesi ile 1.1.1977 tari- hinden itibaren ayda KL22 kira ödemesi, Yönetim -ile yazılı bir kira sözleşmesi yapması, bunları yapmadığı takdirde, evi tahliye edip boş olarak iade etmesi, aksi takdirde işgalci sayılıp kanuni muameleye tabi tutulacağı ona bildirilmiştir.

Başsavcılığın mezkûr yazılarını alan Müstedi, ne istenen kiray-ı ödemiş, ne Yönetimle yazılı bir sözleşme yapmış ne de evi tahliye etmiştir. Öte yandan, Başsavclık da Müstedi aleyhine hiçbir yasal işlem yapmamıştır. Böylece, Müstedi ikinci eşi İlgili Şahıs ile birlikte mezkûr konutta kira ödemeden oturmağı sürdürmüşt-ür.

Müteveffiye Ayşe Kemal Hasan'ın Tereke İdare Memuru olan Müstedi, 5.12.1977 tarihinde Küçük Kaymaklı'daki evi kızları Kadriye Güven Silman ile Firdevse Tevfik'e koçan etmiştir (gör, emare 49 ve 50).

Eşdeğer mal açısından hak sahibi olan taraflardan- İlgili Şahıs 29.6.1978 tarihinde, Müstedi ise 4.7.1978 tarihinde eşdeğer mal almak için gerekli müracaatı yapmışlardır (gör, emare 30 ve 2).

Müstedi, eşdeğer müracaatından sonra da, mezkûr konutun peşini bırakmamış, konutun kendisine tahsisi için emare -31 ve 37 Konut Talep Formlarını da imzalamıştır.

Bilâhare Müstedi, 1 Müfit Güleroğlu Sokağı'ndaki konutun hudutları ile ilgili olarak diğer ikiz evi tasarrufunda buluduran İzzet Yıldırımer ile ihtilâfa düşmüştür. Bunun üzerine Müstedi, 2.6.1982 tarihinde- mezkûr konutun etrafını telleyebilmek için İskân ve Rehabilitasyon Dairesi'ne emare 38 dilekçeyi yapmıştır. Gerekli işlemler yapılmış ve Müstediye 7.11.1983 tarihinde bir yanıt verilmiştir. Mahkemeye emare 40 olarak sunulan bu yanıt aynen şöyledir.

"KIBR-IS TÜRK FEDERE DEVLETİ
İÇİŞLERİ VE İSKAN BAKANLIĞI
İSKAN VE REHABİLİTASYON DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı: 6/9 - 6735 Lefkoşa 7 Kasım, 1983
Konu: Avlu sınırlarının tesbiti hk.
Sayın Kemal Haydar
Müfit Güleroğlu Sok-, No:1
Köşklüçiftlik - Lefkoşa.

İkâmet etiğiniz Lefkoşa'da Müfit Güleroğlu Sokak 1 no'lu konutun avlu sınırlarının belirlenmesini talep eden 2.6.1982 tarihli dilekçeniz Müdürlüğümüzce incelenmiştir.

Yerinde yapılan incelemede Lefkoşa'da Varaka/Harita X-XI.46.2.1 Köşklüçiflik Mahallesi Blok 27 Parsel 341'in kapladığı alan içerisinde sizin ikâmet ettiğiniz konut, 343 no'lu parsel içerisinde de komşunuzun ikâmet ettiği konutun bulunduğu saptanmıştır.

Yapılan incelemede ayrıca, sözkonusu yerde iki yardımcı- binanın olduğu ve birini (342 parsel içerisindekini) sizin, diğerini de komşunuzun (344 nolu parselinkini) kullanmakta olduğu saptanmıştır. Mevcut merdiven odasının 345 no'lu parselde olduğu ve avlunun da 346 no'lu parsele taştığı tesbit edilmiştir.

Bu -saptamalar ışığında ekteki plâna göre avlu ayrılması yapılması ve merdiven odasının müşterek kullanılması şimdilik kaydıyle uygun görülmüştür.

Bilgi ve gereğini saygılarımla rica ederim.

- Alibey Ahmet
Hukuk İşleri Amiri
Dağıtım: 1) İskân Şube Müdürlüğü
2) İ.D. Şube Amirliği "

Müstedinin T Cetvelleri hazırlanmamakla beraber, İlgili Şahsın T Cetvelleri 26.9.198-4 tarihinde 2 numaralı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu tarafından tanzim edilmiştir. Emare 46 olarak Mahkemeye sunulan bu cetvellere göre, 687, 657 puan değerindeki 1 Müfit Güleroğlu Sokağı'nda, Pafta/Harita XXI/46.2.1., Blok 27, Parsel 341, 342- ve 346/3 üzerinde, 1 hol, 1 salon, 2 yatak odası, 1 yemek odası, 1 mutfak, 1 banyo, 1 w.c., 1 garaj ve 1 çamaşırlıktan oluşan mezkûr konutun tümü İlgili Şahsın Kuzey'de tasarruf edilen malı olarak T(2) ve T3A Cetvellerine işlenmiştir. Müstedi mezkûr konut-un İlgili Şahsın T Cetvellerine işlenmesi için herhangi bir muvafakatname vermiş değildir. Müteakiben İlgili Şahıs bazı işlemler yapmış ve 15.10.1984 tarihinde mezkûr konutun 5 numaralı Kesin Tasarruf Belgesini de almıştır (gör, emare 47). Geri kalan 343,0-01 puanı için İlgili Şahsın elinde emare 48 Mal Değer Belgesi bulunmaktadır.

Müstedaaleyhler mezkur konut ile ilgili olarak aldıkları bu kararlar ve/veya yaptıkları bu işlemler hakkında Müstediye herhangi bir bilgi de vermiş değillerdir.

Tasarruflarınd-aki mezkûr konutun ikinci eşi İlgili Şahsa verildiğini öğrenen Müstedi, 8.7.1985 tarihinde dosyalamış olduğu işbu başvuru ile, yapılanların mevzuata, tabii adalete, hak ve nıfset kurallarına ve idari teamüle aykırı olduğunu; yetki aşımı ve yetkilerin kötüy-e kullanılması suretiyle yapıldığını iddia ederek yukarıdaki taleplerde bulunmuştur.

Müstedinin T Cetvelleri başvurunun dosyalanmasından çok sonra, 13.2.1987 tarihinde, çıkarılmıştır. Emare 52 olan bu Cetvellere göre, Müstedinin terkedilen malının toplam -puan değeri 349,493'tür. Müstedi bu puanlara 29.4.1987 tarihinde emare 53 dilekçe ile itiraz etmişse de, itirazı ilgililerce henüz sonuçlandırılmamıştır. Ancak, Müstedi tanığı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu üyesi Fevzi Çakmak'ın şahadetine göre-, Müstedinin itirazında ileri sürdüğü iddiaların doğru olması durumunda, puanları bir miktar artabilecektir.

İlgili Şahıs itiraznamesinde konu etmemekle beraber, duruşma esnasında, başvurunun zamanaşımına uğradığı hususunda bir itirazda bulun-muştur. Joh-n Moran v. The Republic, 1 R.S.C.C., 10 içtihat kararına göre bu safhada böyle bir itirazda bulunma olanağı vardır.

K.K.T.C. Anayasası'nın 152. maddesi altında Yüksek İdare Mahke-mesi'ne başvurulmak istendiğinde, başvuru, şikâyet konusu yapılan karar ve-ya işlemin yayınlanma tarihinden, yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak 75 gün içinde yapılmalıdır. Aksi halde, başvuru zamanaşımına uğramaktadır.

Müstedinin başvuru konusu yaptığı İlgili Şahs-ın T cetvelleri 26.9.1984 tarihini, Kesin Tasarruf Belgesi de 15.10.1984 tarihini taşımaktadır. Bunların yayınlandığı hususunda huzurumda ne bir iddia, ne de bir şahadet vardır. Bu durumda, Müstedi bunları ne zaman öğrenmiştir? Zamanaşımı bakımından bu hus-usun tespit edilmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi, 75 günlük zamanaşımı süresini başlatacak olan öğrenme tarihini ispat, başvurunun zamanaşımına uğradığını iddia eden tarafa düşmektedir. Bu başvuruda zamanaşımını İlgili Şahıs iddia ettiğine göre, bu hus-usu ispat da ona düşmektedir. Öğrenme ile ilgili tarihte tereddüt bulunması halinde, Müstedinin lehinde olan tarih nazarı itibare alınmalıdır (gör, YİM 147/85 Feridun K. Feridun ile K.K.T.C., sayfa 7 ve Nephtou v. The Republic, 1964 C.L.R. 28).

Bu husust-a İlgili Şahıs bizzat şahadet vermiştir. İlgili Şahıs şahadetinde, diğer şeyler meyanında, Müstedi ile komşu İzzet Yıldırımer'in evlerin hududu ile ilgili olarak kavga edip polislendiklerini, bu kavga esnasında İzzet Yıldırımer'e "ne bağırın, sen kiracısın-, benim Tasarruf Belgem vardır" dediğini, Müstedinin de bunu işiterek evi aldığını bu suretle öğrendiğini, ayrıca, Müstedinin kızı Kadriye Silman ile damadı Güven Silman'ın hazırda olduğu bir gün evin kendisine verildiği hususunu Müstediye ikinci kez söyle-diğini, Müstedinin bu konuda bilgisi bulunduğunu belirtmiştir.

Öte yandan Müstedi şahadetinde, diğer şeyler meyanında, mezkûr evin İlgili Şahsa verileceği veya verildiği hususunda kendisine İskân ve Rehabilitasyon Dairesi tarafından bilgi verilmediğini, -1985 yılı Ramazan Bayramı'nda kendisini ziyarete gelen kızı ve damadı ile mezkûr ev konusunu konuşurken İlgili Şahsın söze karışarak evin kendisine verildiğini söylediğini, bu sözler üzerine evin ona verildiğini ilk kez o gün öğrendiğini, akabinde de bu k-onuda İskân ve Rehabilitasyon Dairesi'nde araştırma yaptığını, evin İlgili Şahsa verildiğinin teyid edilmesi üzerine 8.7.1985 tarihinde işbu başvuruyu dosyaladığını söylemiştir.

Müstedi tanığı Kadriye Silman da şahadetinde, diğer şeyler meyanında, 26.6.1-985 tarihinde Ramazan Bayramı münasebetiyle babası olan Müstediyi ziyaret etmek için eşi Avukat Güven Silman ile Mağusa'dan Lefkoşa'ya geldiklerini, ziyaret esnasında eşi ile Müstedinin mezkûr ev hususunda konuştuklarını, konuşma sırasında da İlgili Şahsın- müdahale ederek evin artık kendisinin olduğunu söylediğini, bu sözler üzerine Müstedinin şoke olduğunu ifade etmiştir.

Bu husustaki şahadeti özetledikten sonra, şimdi de bunu değerlen-dirmeğe çalışacağım.

İlgili Şahıs T Cetvelleri ile mezkûr konutun K-esin Tasarruf Belgesini 1984 yılı içinde almıştır. Bu hususta Müstediye Müstedaaleyhlerce herhangi bir bilgi verilmemiştir. İlgili Şahıs ise, evi aldığı hususunu Müstediye 2 kez söylediğini belirtmektedir. Şahadete göre, İlgili Şahıs bu konuyu ilk kez Müst-edi ile komşu İzzet Yıldırımer arasında çıkan ve polise de intikal eden hudut ihtilâfı esnasında söylemiştir. Olgulardan görülebileceği gibi, konutların hudutları hususunda Müstedi ile İzzet Yıldırımer arasında 1982 yılında bir ihtilâf çıkmış ve bu ihtilâ-f İskân ve Rehabilitasyon Dairesi'nin 7.11.1983 gün ve 6/9 - 6735 sayılı emare 40 yazısı ile hallolunmuştur. İlgili Şahsın şahadetinde belirttiği ihtilâf bu mudur? Eğer bu ise, İlgili Şahsın söylediğini iddia ettiği mezkûr sözleri söylemesine imkân ve ihti-mal yoktur. Çünkü, mezkûr evi 1982-1983 yıllarında henüz almamıştı. Eğer şahadetinde söylediği bu değil de başka bir olay ise, bu olay ne zaman vukubulmuştur? İlgili şahıs şahadetinde bu hususta herhangi birşey söylemediği gibi, ilgili polis memuru veya İz-zet Yıldırımer'ı de tanık olarak çağırıp bu konuyu ispat etmemiştir. Bu durumda, İlgili Şahsın söylediğini iddia ettiği sözleri söylemiş olduğunu bir an için farzetsem dahi, bunların söylendiği tarih bilinmemektedir. Halbuki, İlgili Şahıs bu tarihi ispat e-tmelidir ki, bu tarih ile başvurunun dosyalandığı tarih arasında 75 günlük hak düşürücü sürenin geçip geçmediği Mahkemece hesaplanabilsin. Kaldı ki, şahadet bir tüm olarak incelenip değerlendirildiğinde, böyle bir olayın vukubulduğu ve mezkûr sözlerin söyl-endiği de şüphelidir.

İlgili Şahıs evi adına aldığını ikinci kez 26.6.1985 tarihinde Müstediye söylediğini belirtmiştir. Bu şahadet hem Müstedi, hem de Müstedi tanığı Kadriye Silman tarafından da kabul edilmiştir. Bu şahadete istinaden, İlgili şahsın 26.-6.1985 tarihinde mezkûr evi aldığı hususunu Müstediye söylediği ve Müstedinin de bu konuyu bu tarihte öğrendiği hususunda bulgu yaparım.

Müsetdi, evin İlgili Şahıs tarafından alındığını 26.6.1985 tarihinde öğrendiğine göre, 75 günlük hak düşürücü sürenin- bu günden başlaması gerek- mektedir. Bu tarihten başvurunun dosyalandığı 8.7.1985 tarihine değin 75 günlük süre ise geçmemiştir.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, başvurunun zamanaşımına uğradığı hususunda İlgili Şahsın yapmış olduğu itiraz red-dolunur.

Hem Müstedaaleyhler, hem de İlgili Şahıs, bu meselede Müstedinin doğrudan doğruya etkilenmiş meşru bir menfaatının bulunmadığını, başvurunun bu nedenle reddedilmesi gerektiğini iddia etmişlerdir.

Müstedi ise, bu meselede merşu menfaatının bulu-nduğunu savunmuştur.

K.K.T.C. Anayasası'nın 152(2) maddesine göre, iptal için Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvuru, sahip bulunduğu meşru bir menfaatı söz konusu idari karar veya işlem veya ihmal yüzünden doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından yapılabili-r.

Yerleşmiş İdare Hukuku Prensiplerine göre de, bir menfaatın meşru sayılabilmesi için hukuki bir temele, örneğin, mevzuata, mukaveleye, idari bir karara dayanması gerekmektedir (göre, Doçent Rağıp Sarıca'nın İdari Kaza isimli eserinin 1949 yılı baskısı,- cilt 1, sayfa 32).

Değiştirilmiş şekliyle 41/1977 sayılı, İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 69 ve müteakip maddelerine göre, Kuzeyde tasarruf edilen taşınmaz mallar ilgili şahsın T Cetvellerine işlenmek suretiyle eşdeğer mal olarak verileb-ilmektedir. Burada belirtilen tasarrufun ise yasal tasarruf olduğu YİM 3/84 sayılı Hatice Arşanlı ile K.K.T.C. içtihat kararında sarahaten belirtilmiştir.

Olgulardan görülebileceği gibi, bir aile reisi olan Müstedi, 1963 göçmenidir. Zamanın yetkili makam-ları göçmen statüsünde bulunan Müstediyi Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konuta yerleştirmişlerdi. Yönetim de Müstedinin mezkûr konutta bulunduğunu pekâlâ bilmekteydi. Çünkü, Yönetim mezkûr konutta oturan Müstediden yıllarca kira almıştır. Hatta Yönetim, -daha sonra, Müstedinin bu konutta kira ödemeden oturmasına bile izin vermiştir. 1974 Barış Harekâtı'ndan sonra Müstedinin bazı taşınmaz malları Güney'de kalmıştır. Bilâhare, Müstediye Lefkoşa'da Yenişehir XV. Bölge'de 13 numaralı başka bir konut tahsis edi-lmiştir. Ancak, Müstedinin Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki ilk konutu terkettiği hususunda huzurumda ne bir iddia ne de en küçük bir şahadet vardır. Bu bir yana, Müstedi XV. Bölge'deki mezkûr konutu kısa bir süre sonra ilgili makamlara iade etmiştir. Müst-edi 13 numaralı bu konutu iade ettiği için olacak ki, Müstedaaleyh No 1'e bağlı İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürü, Müstedinin Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konutta kira ödemeden oturmağa devam etmesine izin vermiştir. Müstedi de mezkûr konutu tasar--rufunda bulundurmağı sürdürmüştür. Daha sonra Başsavcılık Müstediye emare 21 ve emare 23 yazıları gönderip yukarıda belirtilen taleplerde bulunmuştur. Ancak, Müstedi Başsavclılık tarafından istenen hususları yerine getirmemiş, konutu tasarrufa da devam et-miştir. Bununla beraber, Başsavcılık taleplerinden vazgeçmiş olacak ki, Müstedinin konutu tahliye etmesini sağlamak için herhangi bir yasal işlem başlatmamıştır. Bu bir yana, İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü 1983 yılında Müstedinin mezkûr konutu r-ahatlıkla tasarruf edebilmesi için konutun hudutlarını tesbit etme yönüne bile gitmemiştir. Böylece Müstedi, Müstedaaleyh No 1'in bilgi ve izni ile mezûr konutu tasarruf etmeği fasılasız sürdürmüştür.

Tüm bu hususlar nazarı itibare alındığında, Müstedini-n Müfit Güleroğlu Sokağı No 1 üzerindeki tasarrufunun gayrı yasal olduğunu söylemeğe imkân yoktur, kanısındayım. Nitekim, Müstedaaleyhler de bu tasarrufu yasal görmüş olacaklar ki, mezkûr konutta Müstedi ile birlikte ikamet eden Müstedinin ikinci eşi İlgil-i Şahsın T Cetvellerine işleyebilmişlerdir.

Eşdeğerde hak sahibi olan Müstedinin tasarrufu yasal olduğuna ve bu tasarruf devam ettiğine göre, mezkûr konutun ilk etapta Müstedinin T Cetvelle- rine işlenmesi gerekmekteydi. Halbuki bu yapılmamıştır. Aksine,- konut İlgili Şahsın T Cetvellerine işlenmiş, müteakiben de ona Kesin Tasarruf Belgesi verilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, bu başvuruda Müstedinin meşru menfaatının bulunmadığı söylenemez, kanısındayım.

Belirtilenler ışığında, Müstedinin bu başvuruda me-şru menfaatının bulunmadığı hususunda hem Müstedaaleyhler hem de İlgili Şahıs tarafından yapılan ön itirazlar reddolunur.

Şimdi de başvurunun esasını incelemeğe çalışacağım.

Olgulardan görülebileceği gibi, hem müstedi, hem de İlgili Şahıs eşdeğer mal a-çısından hak sahibidirler. Bu nedenle, her ikisi de ayrı ayrı tarihlerde eşdeğer mal almak için ilgili makamlara müracaat etmişlerdir.

İlgili Şahsın eşdeğer müracaatı Müstedinin müracaatından önce ele alınmış ve Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konut Müs-tedaaleyh No 2'ye bağlı 2 numaralı Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu tarafından İlgili Şahsın Kuzey'de tasarruf edilen malı olarak T Cetvellerine işlenmiş, müteakiben de bu taşınmaz mal için ona Kesin Tasarruf Belgesi verilmiştir.

İşbu başvuru i-le Müstedi, esas itibarıyle, mezkûr konutun kendi T Cetvellerine işlenmeyip İlgili Şahsın T Cetvellerine işlenerek ona Kesin Tasarruf Belgesi verilmesi ihmal ve kararından yakınmaktadır.

Yapılanların yasal olup olmadığını tespit edebilmek için Müstedi il-e İlgili Şahsın mezkûr konut üzerindeki tasarruflarını incelemek gerekmektedir.

Daha önce meşru menfaat konusunu incelerken belirttiğim gibi, Müstedinin Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konut üzerinde yasal bir tasarrufu bulunmakta ve bu tasarruf da deva-m etmektedir.

Öte yandan, İlgili Şahıs 1972 yılında zamanın yetkililerinin bilgi ve izni ile mezkûr Ermeni evlerinin garaj ve çamaşırlıktan oluşan yardımcı binalarına yerleşmiştir. Bu durumda, İlgili Şahsın yardımcı binalara girişi yasaldı.

1974 Barış -Harekâtı'ndan sonra İlgili Şahsa Güzelyurt'ta başka bir konut tahsis edilmiştir. Bu tahsisi müteakip İlgili Şahıs Güzelyurt'a gitmiştir. Ancak, İlgili Şahıs Güzelyurt'a giderken yardımcı binaların tasarrufunu terkedip terketmediği hususu taraflar arasında -ihtilâf konusudur.

İlgili Şahıs bu konudaki şahadetinde, diğer şeyler meyanında, tahsisten sonra da yardımcı binaları tamamen boşaltmadığını, bir kısım eşyasını bıraktığını, haftada bir Lefkoşa'ya gelip bunlara baktığını, böylece yardımcı binalar üzerind-eki tasarrufunu sürdürdüğünü söylemiştir. Müstedi ise şahadetinde, diğer şeyler meyanında, İlgili Şahsın yardımcı binaları tamamen boşaltıp Güzelyurt'a gittiğini, bundan sonra yardımcı binalarda tasarruf ve ilişkisi kalamdığını belirtmiştir. Bu konuda, tar-afların bu zıt şahadeti dışında, başka şahadet yoktur. Şahadeti bir bütün olarak değerlendirip teste tabi tuttuğumda, İlgili Şahsın bu konudaki şahadetini Müstedinin şahadetine tercih eder ve İlgili Şahsın tahsisten sonra da yardımcı binaları tasarrufunda- bulundurmağa devam ettiği hususunda bulgu yaparım.

İlgili Şahıs yardımcı binalar üzerindeki tasarrufunu sürdürürken Müstedi ile evlenmiştir. Onunla önce Lefkoşa'da Yenişehir XV. Bölge'deki 13 numaralı konuta, müteakiben de başvuru konusu konuta yerleşmi-şlerdir. Böylece İlgili Şahıs, Müfit Güleroğlu Sokağı No 1 konutun yardımcı binalar dışındaki kısmını Müstedi ile evlendikten sonra ve onunla evlenmesi nedeniyle tasarruf etmeğe başlamıştır.

Yardımcı binalar daha sonra Müstedaaleyh No 1'e bağlı İskân ve -Rehabilitasyon Dairesi'nin emare 40 yazısı ile ikiye ayrılmış, bir kısmı da komşu İzzet Yıldırımer'e verilmiştir. İlgili Şahıs bu karara karşı hiçbir yasal işlem yapmamıştır. Bu durumda, İlgili Şahsın yardımcı binalar üzerindeki kişisel tasarruf hakkı da s-ona ermiştir. Bu bir yana, ikiz evlerin tamamlayıcı birer parçası olan mezkûr yardımcı binaların esas evlerden ayrılıp ayrı bir ünite olarak İlgili Şahsa verilmesine olanak da yoktur.

Belirtilenler ışığında, İlgili Şahsın Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki- konutun tümü üzerindeki tasarruf hakkı, eşi Müstedinin tasarruf hakkından kaynaklanmaktadır. Bu tasarruf hakkının da Müstedinin tasarruf hakkına eşit şekilde bir tasarruf hakkı olması gerektiği görüşündeyim.

Bu gibi müşterek tasarruflarda, karı koca gen-ellikle anlaşmakta ve konutun tümü ya kocanın veya eşinin T Cetvellerine işlenebilmektedir. Ancak, işbu başvuruda Müstedi ve eşi İlgili Şahıs bu konuda anlaşmamışlardır.

Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konut eşdeğerde hak sahibi olan Müstedi ile eşi İlg-ili Şahsın yasal tasarruflarında bulunduğuna, bu müşterek tasarruf devam ettiğine ve konut hakkında taraflar arasında aksine bir anlaşma bulunmadığına göre, mezkûr konutun değiştirilmiş şekliyle 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nı-n 69(1) maddesi uyarınca her ikisinin T Cetvellerine eşit bir şekilde işlenmesi gerekirdi. Ancak bu yapılmamış, aksine, konutun tümü önce İlgili Şahsın T Cetvellerine işlenmiş, müteakiben de tüm konut için ona 5 numaralı Kesin Tasarruf Belgesi verilmiştir.- Bunların ise yasaya aykırı olduğuna şüphe yoktur. Yasaya aykırı kararların ise, iptal edilmeleri gerekmektedir.

Müstedi avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, Ermeni malı olan mezkûr konutun İlgili Şahsın T cetvellerine işlendiği 26.9.1984 tarihin-de ve 5 numaralı Kesin Tasarruf Belgesinin verildiği 15.10.1984 tarihinde Ermeni mallarının eşdeğer mal olarak verilmesine olanak bulunmadığını, bunun ancak 24.12.1984 gün ve 116 sayılı Resmi Gazete''in Ek III''e Amme Enstrümanı 622 olarak yayımlanan ve ay-ni gün yürürlüğe konan Kararname ile mümkün olduğunu, bu durumda İlgili Şahsın T Cetvelleri ile Kesin Tasarruf Belgesi hakkında 24.12.1984 tarihinden önce alınan kararların gayrı yasal olduğunu, mezkûr T cetvelleri ile Kesin Tasarruf Belgesinin bu nedenle -de iptal edilmesi gerektiğini, bu husus başvuruda ileri sürülmemekle birlikte, bunu bu safhada pekâlâ ileri sürebileceğini, hatta Mahkemenin de bunu re'sen nazarı dikkate alabileceğini iddia etmiştir.

Müstedaaleyhler adına Mahkemede bulunan Savcı ile İlg-ili Şahıs avukatı, hitabelerinde, diğer şeyler meyanında, başvuruda bulunmayan böyle bir iddianın bu safhada yapılamıyacağını, böyle bir iddia yapılabilse bile, bunun doğru olmadığını, çünkü ilgili zamanlarda yürürlükte bulunan 29.11.1978 gün ve Ö-581-78 s-ayılı emare 55 Bakanlar Kurulu Kararı'nın buna cevaz verdiğini savunmuşlardır.

1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü başvuruların nasıl yapıla-cağını düzenlemiştir. Buna göre, başvuru, diğer şeyler meyanında, istenen çareleri, dayandığı hukuksal esasları -ve olguları içermelidir. İşbu başvuru incelendiğinde, Ermeni malı ile ilgili iddiaların başvuruda yer almadığı görülecektir. Bilindiği gibi, idari yargının esas gayesi Yönetimin yasaya aykırı davranışlarını önlemektir. Mahkemeler görevlerini yerine getirir-ken sıkı sıkıya lâyihalarla bağlı kalmamakta, gerekli esnekliği tanımaktadırlar. Hatta, İdare mahkemeleri gerekli hallerde taraflarca hiç ileri sürülmeyen bir sebebe dayanarak idari bir kararı iptal etmektedirler (gör, Zaim M. Nedjati, Cyprus Administraive- Law, 1970 yılı baskısı, sayfa 154). Meselenin tüm ahval ve şeraitini nazarı dikkate aldıktan sonra, bu başvuruda da lâyihalarda yer almamakla beraber, hitabe safhasında ileri sürülen Ermeni malı konusu ile ilgili iddianın Mahkemece incelenmesinin uygun ve- adil olacağı kanısındayım.

Bu konuda tarafların ileri sürdüğü iddialar, ibraz edilen emare 55 Bakanlar Kurulu Kararı ve 24.12.1984 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi Mahkemece incelenmiştir.

Bilindiği gibi, 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşd-eğer Mal Yasası 1.10.1977 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Yasa'nın amaçlarından biri de, yabancılar tarafından terkedilmiş bulunan taşınmaz malların mülkiyetinin eşdeğer mal olarak hak sahiplerine verilmesidir.

Mezkûr Yasa'nın 3. tefsir maddesinde "yab-ancı" şöyle tarif edilmektedir.

"Yabancı, Kıbrıs ve Yunan asıllı Rumları, bunlar tarafından kurulmuş şirket, ortaklık, firma, sosyal kültürel kurum veya kuruluşları veya bankalardaki hisselerini, Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile "yabancı" olarak tanımla-nacak diğer Devlet uyruklularını veya herhangi bir ulus asıllılarını anlatır."

Bakanlar Kurulu, 29.11.1978 gün ve Ö-581-78 sayılı emare 55 ile, diğer şeyler meyanında, 1960 yılında Koıbrıs'ta mukim olup olmadıklarına ve tabiiyetlerine bakılmaksızın, 1974- Barış Harekâtı'ndan önce Lefkoşa Üçgen Bölgesi hudutları içinde bulunan Ermenilerin mallarının da Rumlara ait mallar gibi işleme tabi tutulmasına karar vermiştir.

Belirtilenlerden anlaşılabileceği gibi, ilk etapta, Rumlar yabancı sayılıp terkedilmiş mal-ları eşdeğer mal olarak hak sahiplerine veriliyordu. Ancak, 29.11.1978 tarihinden itibaren, 1974 Barış Harekâtı'ndan önce Lefkoşa Üçgen Bölgesi hudutları içindeki terkedilmiş Ermeni malları da, Rum malları gibi, eşdeğre kaynak yapılmıştır.

Müfit Güleroğl-u Sokağı No 1'deki konut, 1963 olaylarında Lefkoşa Üçgen Bölgesi hudutları içinde kaldığına ve Ermeni olan sahibi tarafından terkedildiğine göre, Bakanlar Kurulu'nun Ö-581-78 sayılı emare 55 Kararı uyarınca 29.11.1978 tarihinden itibaren eşdeğer mal olarak- verilebilirdi. Nitekim, ilgili makamlar da bu konutu Kararın yürürlükte bulunduğu bir esnada, 15.10.1984 tarihinde, eşdeğer mal olarak İlgili Şahsa vermişlerdir. Ö-581-78 sayılı Kararın gayri yasal olduğuna dair huzurumda herhangi bir iddia yapılmış da de-ğildir.

Mezkûr Karar, 6.12.1984 tarihinde Bakanlar Kurulu'nun 5-E-959-84 sayılı bir diğer Kararı ile iptal edilmiş ve yerine daha geniş kapsamlı olan 24.12.1984 gün ve A.E. 622 sayılı Kararname konmuştur.

Söylenenler ışığında, Müstedi tarafından yapıla-n ve ilgili zamanlarda Ermeni mallarının eşdeğer olarak verilemiyeceği hususundaki iddia ileri gidemez ve reddolunur.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, Müfit Güleroğlu Sokağı No 1'deki konutun Müstedi ile eşi İlgili Şahsın T Cetvellerine eşit bi-r şekilde işlenmeyerek tümünün İlgili Şahsın T cetvellerine işlenmesi, bilâhare de bu taşınmaz mal için ona Kesin tasarruf Belgesi verilmesi hususunda 2 No'lu Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu tarafından alınan Kararlar ile bu kararlara istinaden -verilen 5 numaralı Kesin Tasarruf Belgesinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğurmayacağına hüküm verilir.

Müstedi esas talebinde başarılı olduğuna göre, ihmal konusunu incelemek akademik kalacaktır. Bu nedenle, bu konuya değinmeyi gereksiz- görüyorum.

Meselenin tüm ahval ve şeraitini nazarı itibare alarak masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
Yargıç
14 Nisan -1989







-409-






Full & Egal Universal Law Academy