Yüksek İdare Mahkemesi Numara 105/1987 Dava No 25/1988 Karar Tarihi 14.07.1988
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 105/1987 Dava No 25/1988 Karar Tarihi 14.07.1988
Numara: 105/1987
Dava No: 25/1988
Taraflar: Hüsyein İzveren ile Maliye ve Gümrükler Bak.
Konu: Emeklilik maaşının ayarlanması talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 14.07.1988

-D.25/88 YİM 105/87

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Hüsyein İzveren, Ontaş -İşhanı, B/26, Lefkoşa.
ile -
Müstedaaleyh: Maliye ve Gümrükler Bakanlığı (Hazine ve Muhasebe Dairesi
Müdürlüğü) vasıtasıyle KKTC'yi temsilen Başsavcılık, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Fuat Veziroğlu
Müstedaaleyh namına: Yaşar Boran.



Yasa Maddesi: 15/79 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 7(1) ve 35(1) maddeleri ile 8/76 sayılı Hukuk Dairesi Yasasının 22. Maddesi, G-üvenlik Kuvvetleri Mali Tüzüğünün 7(1) maddesi ve 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 30. Maddesi.

İstemin Özeti: Müstedinin emeklilik maaşının emekli olduğu tarihteki mevzuata göre düzenlenmesine yasal olanak olmadığına, emekli maaşının emekli olduğu tarih-teki mevzuata göre düzenlenmesinin reddine dair olan kararın ve emeklilik maaşının 1.11.1986 tarihinde yürürlüğe giren Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğü tahtında hesaplanmasına dair olan kararın ve/veya işlemin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğun-a ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstedi, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında Adli Müşavir olarak görev ifa etmekte iken, kendi isteği ile emekliye sevk edilmiştir.
Güvenlik kamu görevlilerine maaşlarına ilâveten yan- ödenek de verilmektedir. Bu miktar genelde kamu görevlilerinin maaşlarının %10'u civarındadır. Ancak bu durumu düzenleyen Güvenlik Kuvvetleri Mali Tüzüğünün şart bendi buna bazı istisnalar koymuş ve Adli Müşavir maaşını Savcı maaşına denk getirecek oranda- kişisel ödenek verileceğini karara bağlamıştır. Bu miktar emeklilik amaçları bakımından maaşlarla bütünleştirilerek dikkate alınır ve emeklilik maaşları buna göre hesaplanır. Bir süre sonra tüzükte yapılan değişiklikle Müstediye uygulanan şart bendi kald-ırılmış ve yerine yeni bir şart bendi konmuştur. Buna göre Adli Müşavire de maaşının %10'u kadar kişisel ödenek verilecektir. Gerekli hesaplamaları yapan Müstedaaleyh Müstedinin maaşını bu yeni şart bendine göre yeniden ayarlamıştır. Buna itiraz eden Müste-di Müstedaaleyhe müracaat ederek bu durumun düzeltilmesini talep etmiştir. Müstedinin müracaatının reddedilmesi üzerine Müstedi bu başvuruyu dosyalayarak Müstedaaleyhin bu uygulama ile Müstedinin muktesep hak ilkesini çiğnediğini dolayısı ile Anayasaya da -aykırı hareket ettiğini belirtmiş ve alınan karar veya yapılan işlemin iptâl edilmesini talep etmiştir.

SONUÇ: Tefsir Yasasına göre bir yasa veya herhangi bir kural başka bir yasa ile ilga edildiğinde, aksine bir niyet görünmediği takdirde kazanılmış hakl-arı etkilememektedir. Herhangi bir hakkın kazanılmış hak sayılabilmesi için ilgili kişinin yasada öngörülen genel durumu özel duruma dönüştürmesi gerekmektedir. Müstedi emekliye ayrılmadan önce yürülükte bulunan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğün-ün şart bendi uyarınca maaş aldığından, o tarihteki yasal hakları öznelleşmiş, kazanılmış hakkı doğmuştur. Bu durumda Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali (değişiklik) Tüzüğü'nün Müstediye uygulanmasına yasal olanak yoktur.
Sonuç olarak başvuru kabul ed-ilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
A.M.9/79 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı




H Ü K Ü M

İşbu başvuru ile Müstedi Hüseyin İzveren,

Emeklilik maaşının emeklilik tarihindeki mevzuata göre düzenlenme- sine yasal olanak olmadığına ve/veya emekli-lik maaşının emekli olduğu tarihteki mevzuata göre düzenlenmesinin reddine dair olan ve 26.5.1987 tarih ve H.M.D.P. 10962 sayılı yazı ile bildirilen karar ve/veya

Emeklilik maaşını 1.11.1986 tarihinde yürürlüğe giren Güvenlik Kuvevtleri Mali (Değişiklik) -Tüzüğü tahtında hesaplanmasına dair olan karar ve/veya işlemin

tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğurmayacağı hususunda karar verilmesini talep etmiştir.

Başvurunun duruşması esnasında, taraflar ilgili belgeleri emare 1-2 olarak -sunmuşlar, başka şahadet çağırmayıp Mahkemeye hitap etmekle yetinmişlerdir.

Müstedi Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nda Adli Müşavir olarak görev ifa etmekte iken, 1.2.1986 tarihinde, kendi isteği ile emekliye sevke- dilmiştir.

Değiştirilmiş şekliyle 1-5/1979 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası'na göre, Adli Müşavirin maaş baremi, barem 16'dır. Müstedi emekliye ayrıldığı tarihten hemen önce, barem 16'nın tavanı olan yıllık 1,929,900TL üzerinden maaş almaktaydı.

Mezkûr Yasanın 35(1) maddesi, güvenli-k kamu görevlilerine maaşlarına ek olarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nde saptanan esaslar çerçevesinde yan ödenek verilmesini de öngörmektedir. Müstedi görevde bulunduğu devrede yürürlükte bulunan Güvenlik Kuvvetleri Mali Tüzüğü'nün yan öd-enek hakkı ile ilgili 7(1) maddesi şöyledir:

"Güvenlik Kamu Görevlisi, Muvazzaf Subay, Astsubay ve Askeri Memurlara görevin özelliği ve çalışma şartlarındaki güçlük nedeni ile her ay asli maaşlarının yüzde 10'u tutarında yan ödenek (kişisel ödenek) verili-r.

Ancak, kişisel ödenek, Adli Müşavire, Adli Müşavir maaşını Savcı maaşına denk getirecek oranda, Kıdemli Adli Müşavire Kıdemli Adli Müşavir maaşını Kıdemli Savcı maaşına denk getirecek oranda verilir. Hekim ve diş hekimlerine %10'a ilâveten Devlet tara-fından kamu görevlisi hekim ve diş hekimlerine verilen kişisel ödenek de verilir."

Belirtilenlerden görülebileceği gibi, güvenlik kamu görevlilerine maaş- larına ilâveten yan ödenek (kişisel ödenek) de verilmektedir. Bu kişisel ödenek genelde güvenlik ka-mu görevlisinin maaşının %19'udur. Ancak, Tüzüğün mezkûr maddesinin şart bendi buna bazı istisnalar koymuştur. Buna göre, Adli Müşavire, Adli Müşavir maaşını Savcı maaşına denk getirecek oranda kişisel ödenek verilir. Değiştirilmiş şekliyle 8/76 sayılı Huk-uk Dairesi Yasasının 22. Maddesine göre de, Savcının yıllık maaşı 2,009,904 x 67,692 - 2,483,748TL idi. Müstedi, Adli Müşavir olarak az önce belirtilen kıstas ve maaş miktarları üzerinden kişisel ödenek almaktaydı.

Güvenlik kamu görevlilerine, ödenen yan- ödeneğin tümü de emeklilik amaçları bakımından maaşlarla bütünleştirilerek dikkate alınır ve emeklilik maaşları buna göre hesaplanır (Gör: Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası, Madde 35(2) ).

Müstedi 1.2.1986 tarihinde emekliye ayrıldığında, emeklilik ikram-iye ve maaşı yukarıda belirtilen maaş ve kişisel ödenek dikkate alınarak hesaplanmıştır. Buna göre, Müstedi ikramiyesi yanında yıllık 725,079TL emekli maaşı da alacaktı. Nitekim, Müstediye 1.2.1986 tarihinden itibaren mezkûr meblâğ üzerinden ödeme yapılmağ-a başlanmış ve bu ödemeler her ay devam etmiştir.

Aradan epey bir zaman geçtikten sonra, 3.10.1986 tarihinde 88 sayılı Resmi Gazete'nin EK III'de A.E. 562 olarak yayınlanan ve yayımı izleyen ay başından başlayarak yürürlüğe giren Güvenlik Kuvvetleri Komu-tanlığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü'nün 2. Maddesi değiştirilmiş şekliyle Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nün 7(1) maddesinin şart bendini kaldırmış ve yerine yeni bir şart bendi koymuştur. Hemen şunu belirteyim ki, yürürlüğe konan yeni şart bendi-nin bu mesele ile yakından veya uzaktan herhangi bir ilgisi yoktur. Belirtilenlerden anlaşılabileceği gibi, yapılan bu değişiklikle Adli Müşavirin kişisel ödeneği ile ilgili istisnai durum 1.11.1986 tarihinden itibaren ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda, A-dli Müşavir de diğer güvenlik kamu görevlileri gibi, maaşının %10'u oranında bir kişisel ödenek alacaktır. Yapılan bu düzenlemenin Adli Müşavirin yan ödeneğinde bir azalmaya sebep olacağına kuşku yoktur.

1.1.1987tarihinde KKTC'nde tüm maaşlar revize edilm-iştir. Yapılan bu revizyon sonucunda, barem 16'nın tavanı yıllık 2,856,240TL'ye, Savcı maaşı da yıllık 2,974,656 x 100,188 - 3,675,927TL'ye yükselmiştir. Bunun üzerine Müstedaaleyh, Müstedinin emeklilik maaşını yeniden ayarlama yönüne gitmiştir. Müstedaale-yh bunu yaparken, maaşın %10'u olarak hesapladığı Adli Müşavir kişisel ödeneğini barem 16'nın yeni tavanı olan yıllık 2.856,240TL maaş ile bütünleştirdikten sonra gerekli hesaplamaları yapmış ve Müstedinin yıllık emeklilik maaşını 858,570TL olarak saptamış-tır. Bu meblâğ Müstedinin almakta olduğu yıllık 725,079TL'den daha yüksek olduğu cihetle, Müstediye 1.1.1987 tarihinden itibaren yeni emeklilik maaşı üzerinden ödeme yapılmağa başlanmıştır.

Müstedi, 15.5.1987 tarihinde emeklilik maaşı ile ilgili olarak M-üsteda- aleyhe yazılı bir müracaatta bulunmuştur. Emare 1 olarak Mahkemeye ibraz edilen bu müracaatla Müstedi, Adli Müşavir olarak görev yaptığı bir esnada kendi isteği ile emekliye ayrıldığını, emekliye ayrıldığında Emeklilik Yasası, Güvenlik Kamu Görevli-leri Yasası ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nün 7(1) maddesinin şart bendi dikkate alınarak kensisine emeklilik maaş ve ikramiyesi verildiğini, ancak halen ödenmekte olan emeklilik maaşının bu mevzuata uygun olmadığını ve/veya almakta olduğu- maaşın alınması gere-kenden daha az olduğunu belirtmiş ve gereken düzeltmenin yapılarak emeklilik maaşının yukarıdaki mevzuata göre ödenmesini talep etmiştir.

Bunun üzerine, Müstedaaleyh konuyu incelemiş ve Müstedinin talep ettiklerine yasal yönden olan-ak bulunmadığı nedeniyle müracaatı reddetmiştir. Durum, 26.5.1987 gün ve H.M.D.P. 10962 sayılı emare 2 azı ile Müstediye bildirilmiştir.

Müstedi alınan bu karar ve/veya yapılan işlemin Anayasa'ya ve emekliye ayrıldığı tarihteki mevzuata aykırı olduğunu; -yetki aşımı veya yetkilerin kötüye kullanılması sonucu alındığını; gerekçeden yoksun bulunduğunu; muktesep hak ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu iddia ederek işbu başvuruyu dosyalamış ve daha önce belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Müstedi avukatı hi-tabesinde, diğer şeyler meyanında, Müstedinin 1.2.1986 tarihinde emekliye ayrılmakla memur statüsünden emekli durumuna girdiğini, bu tarihten sonra 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'na tabi olduğunu, Emeklilik Yasası'nın 30. Maddesi emeklilik amaçları için k-abul edilen ödeneklerde sonradan yükselme olması halinde yapılan artışlardan emeklilerin de istifade edeceklerini belirtmekle beraber, ödeneklerdeki düşüşlerin emeklilere de uygulanacağı hususunda Yasa'da herhangi bir kural bulunmadığını, bu durumda, Adli -Müşavirin kişisel ödeneğini Adli Müşavir maaşının %10'una düşüren ve 1.11.1986 tarihinde yürürlüğe konan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali (Değişklik) Tüzüğü'nün emekli Müstediye uygulanmaması gerektiğini, bunu Müstediye uygulayan Müstedaaleyhin mezkûr -işlem ve/veya kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu; ayrıca, Müstedinin Güvenlik Kuvevtleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nün 7(1) maddesinin şart bendi tahtında emekliye ayrıldığını, bu madde altında muktesep hakkı doğduğunu, muktesep bir hakkın ise daha s-onra aleyhe değiştirilemeyeceğini, Değişiklik Tüzüğü ile esas Mali Tüzüğe yapılan mezkûr değişikliğin Müstediye uygulanmaması gerektiğini, Müstedaaleyhin bunu Müstediye uygulamakla muktesep hak ilkesini çiğnediğini, dolayısıyle Anayasa'ya da aykırı hareket- ettiğini belirtmiş ve alınan karar ile yapılan işlemin iptal edilmesini talep etmiştir.

Müstedinin iddialarını reddeden Müstedaaleyh ise hitabesinde, diğer şeyler meyanında, 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'nın 4. Maddesinin emeklilik amaçları için kabul- edilen ödenekleri sıraladığını, kişisel ödenek, maaş v.s. gibi bu ödeneklerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, bir bütün olarak nazarı dikkate alındığında ve sonuçta bir artış olması halinde bu artışın mezkûr Yasa'nın 30. Maddesi tahtında emekli-ye ayrılmış kişilere de ödenmesi geektiğini, bu meselede Adli Müşavirin kişisel ödeneğinin düşürülmesine karşın, maaş baremlerindeki yükselme sonucu yıllık emeklilik maaşının 725,079TL'dan 858,570TL'ye yükseldiğini, bunun Müstedi lehine bir durum yarattığı-nı, Yasa'nın 30. Maddesi uyarınca ona gerekli ödemenin yapıldığını, dolayısıyle yapılan işlem ve/veya alınan kararın yasal bir dayanağı bulunduğunu, Müstedi aleyhine bir değişiklik sözkonusu olmadığı gibi, bu meselede onun muktesep hakkının da bulunmadığı-nı, kaldı ki, muktesep hakkın mevcut olup olmadığını söyleyecek makamın Yüksek İdare Mahkemesi değil de, Anayasa Mahkemesi olduğunu, Müstedinin Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü'nün Anayasa'ya aykırılığını iddia etmediği için, artık -Yüksek İdare Mahkemesi'nde bunu tartışma konusu da yapamayacağını, belirtilen nedenlerle mezkûr karar ve/veya işlemin doğru olduğunu ve başvurunun reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Yukarıdakilerden görülebileceği gibi, Müstedi 1.2.1986 tarihinden iti-baren memur statüsünden çıkmış ve emekli statüsüne girmiştir. Bu statüde iken, emekliye ayrıldığı Adli Müşavirlik görevinin kişisel ödeneğininde düşüş, maaşında ise bir artış olmuştur. Bu değişikliklerin Müstediye etkisi ne olmalıdır?

Önce Adli Müşavir m-aaşını Savcı maaşına denk getirecek orandaki kişisel ödeneğin 1.11.1986 tarihinden sonra Adli Müşavir maaşının %10'una düşüren durumu incelemeğe çalışacağım.

Fasıl 1 Tefsir Yasası'nın 10(2)(c) maddesi aynen şöyledir:

"10(2) Where a Law repeals any other- enactment, then, unless the contrary intention appears, the repeal shall not -

(c) affect any right, privillege, abligation, or liability acquired, accrued, or incurred under any enactment so repealed;"

Tefsir Yasası'nın mezkûr maddesine göre, bir yasa- veya herhangi bir kuralı başka bir yasa ile ilga edildiğinde, böyle bir ilga, aksine bir niyet görülmediği takdirde, kazanılmış hakları etkilememektedir.

Şimdi de kazanılmış hakkın ne olduğunu saptamak gerekmektedir. Anayasa Mahkememiz A.M. 9/79 sayılı -içtihat kararında, sayfa 10'da, bu hususta şöyle demiştir:

" Ancak, herhangi bir hakkın kazanılmış hak sayılabilmesi için o hakkın meydana gelmesi ve böyle bir hakkın geri alınamaması gerekir. Böyle bir hakkın doğması için genel veya nesnel durumun öznell-eitirilmesi gereklidir."

Buna göre, herhangi bir hakkın kazanılmış hak sayılabilmesi için, ilgili kişinin yasada öngörülen genel durumu öznel duruma dönüştürmesi gerekmektedir.

T.C. Anayasa Mahkemesi de 13.1.1977 gün ve 1976/45-1977/1 sayılı kararında -(A.M.K.D., Sayı 15, sayfa 48'de) kazanılmış hak ile ilgili olarak aşağıdakileri belirtmiştir:

"Gerek öğretide ve gerekse uygulamalarda tanımı çeşitli görüşe ve kabule elverişli bir kavram olan (kazanılmış hak), özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında bireyl-er açısından öneml bir konudur ve genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için doğan öznel hakkın korunması anlamında kabul edilebilir.

Acaba bu meselede Müstedinin kazanılmış hakkı doğmuş mudur?-

Bu konuyu incelemeğe geçmeden önce, Müstedaaleyhin kazanılmış hak konusunda Yüksek İdare Mahkemesinin karar vermeğe yetkisi bulunmadığı hususundaki iddiasına değinmek isterim. Kanaatimce, bu başvuruda taraflar arasında ihtilâflı bulunan kazanılmış hak k-onusunu karara bağlamağa yetkim vardır. İlgili zamanda Yüksek Mahkeme Yargıcı olan, şimdiki Yüksek Mahkeme Başkanı Sayın Şakir Sıdkı İlkay'ın A.M. 9/79 sayılı kararda, sayfa 15'de, belirttikleri yukarıdaki görüşümü destekler mahiyettedir. Türkiye'de de Dan-ıştayın uygulanması bu yöndedir.

Anayasa Mahkememiz yukarıda belirtilen kararının sayfa 10-11'inde ise şöyle demiştir:

" Emeklilik Yasası uyarınca tanınan herhangi bir hakkın kazanılmış hak olabilmesi için Emeklilik Yasası uıyarınca gereken işlemlerin y-apılması ve ilgili kişinin emekliye ayrılması gerekir. Herhangi bir kamu görevlisi emekliye ayrıldıktan sonra emekliye ayrılmazdan önce yürürlükte olan hizmet koşulları Yasa ile değiştirilse dahi ilgili kişi ayrıldığı nedeni ile Yasa değiştirilmezden öncek-i hakları kazanmış olur. Bu gibi haklar genellikle elinden alınmaz."

Bu başvuruda, Müstedi emekliye ayrılmadan önce yürülükte bulunan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nün 7(1) maddesinin şart bendi uyarınca Adli Müşavir maaşını Savcı maaşına d-enk getirecek oranda kişisel ödenek almaktaydı. Müstedi bu hizmet koşulu tahtında 1.2.1986 tarihinde emekliye ayrılmış, emeklilik ikramiye ve maaşı buna göre hesaplanıp ödenmiştir. Müstedi mezkûr tarihte emekliye ayrılmakla , o tarihteki yasal hakları özne-lleş- miş, kazanılmış hakkı doğrmuştur.

Daha önce de belirtildiği gibi, Adli Müşavir maaşını Savcı maaşına denk getirecek orandaki kişisel ödenek, 1.11.1986 tarihinde yürürlüğe giren Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü ile aleyhe ola-rak değiştirilmiş ve bu değişiklik, Müstedaaleyh tarafından 1.1.1987 tarihinden itibaren Müstediye de uygulanmıştır. Halbuki genel olarak, emekliye ayrıldıktan sonra kazanılmış emeklilik hakları, emekliye ayrıldıktan sonra aleyhe değiştirilemez. Güvenlik K-uvvetleri Komutanlığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü'nün ilgili maddeleri incelendiğinde, bunların kazanılmış hakları etkilemek niyet ve amacı güttüğü de görülmemektedir. Ayrıca, değiştirilmiş şekliyle 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'nda aleyhe olan bu gibi bir -değişikliğin emeklilere de uygulanacağı hususunda herhangi bir kural yoktur. Belirtilenler karşısında, Müstedinin kazanılmış hakkına dokunan mezkûr Değişiklik Tüzüğü'nü bu meseleye uygulama olanağı yoktur. Bu durumda, emekli Müstediye emekliye ayrıldığı ta-rihte yürürlükte bulunan Güvenlik Kuvevtleri Komutanlığı Mali Tüzüğü'nün 7(1) maddesinin şart bendinin uygulanmasına devam edilmesi gerektiği kanısındayım.

Şimdi de Adli Müşavir maaşına yapılan maaş artışını değerlendirmeğe çalışacağım.

Değiştirilmiş ş-ekliyle 15/1979 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası'nın 23. Maddesi, güvenlik kamu görevlilerinin değiştirilmiş şekliyle 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'nda belirtilen ve Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası''a ters düşmeyen koşullar çerçevesinde emeklilik- hakları olduğunu hükme bağlamaktadır. Meselemizle ilgili olarak Emeklilik Yasası''da şöyle bir hüküm mevcuttur:

"30(1) Herhangi bir nedenle emekliye ayrılmış kişinin, emekliye ayrılmış olduğu görevin emeklilik amaçları için kabul edilen ödeneklerinde, so-nradan yükselme olması halinde, böyle bir kişinin emeklilik maaşı yeniden ayarlanır ve yükselme olduğu tarihten başlayarak kendisine ödenir."

Güvenlik Kamu Görevlileri Yasası'nda yukarıda alıntısı yapılan maddeye ters düşen herhnagi bir kural yoktur. Bu -bakımdan, değiştirilmiş şekliyle 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'nın 30(1) maddesi emekli güvenlik kamu görevlisi olan Müstediye de uygulanabilen bir maddedir.

Mezkûr maddede geçen "emeklilik amaçları için kabul edilen ödenekler" Yasa'nın 4(1) maddesinde- sıralanmıştır. Bu madde aynen şöyledir:

"4(1) Bu yasa amaçları bakımından, emeklilik amaçları için aşağıdaki ödenekler esas alınır;

Maaş,
Temsil ödeneği,
Makam ödeneği,
ç) Kişisel ödenek,
İaşe ödeneği,
İaşe ve ibate ödeneği,
İyi ahlâk ödeneği,
Liyaka-t ödeneği."

Görülebileceği gibi, Emeklilik Yasası'nın 30(1) maddesi emekliye ayrılmış kişinin emekliye ayrılmış olduğu görevin emeklilik amaçları için kabul edilen maaş, kişisel ödenek v.s. gibi ödeneklerde "yükselme"den bahsetmekte- dir. Kanımca, mezkûr -maddede geçen "yükselme" Yasa'nın 4(1) maddesinde sıralanan ödeneklerin herhangi birine veya birkaçına veya tümüne yapılan salt artıştır. Başka bir değişle bu artış, bir ödenekteki artıştan diğer ödenekteki muktesep hakka dokunan düşüş çıktıktan sonra geri-ye kalan alelâde bir artış değildir. Ödeneklerde belittiğim şekilde bir artış, bir yükselme olması halinde, emekliye ayrılmış olan kişinin emeklilik maaşının yeniden ayarlanması ve yükselme olduğu tarihten itibaren ilgili şahsa ödenmesi gerekmektedir.

Ol-gularda da belirtildiği gibi, bu başvuruda Adli Müşavirlik görevinin maaşı 1.1.1987 tarihinden itibaren artmış, yıllık 1,929,900TL'dan yıllık 2,856.240TL'na yükselmiştir. Maaş, emeklilik için kanul edilen bir ödenek olduğuna ve Müstedinin emekliye ayrıldığ-ı görev için ödendiğine göre, Müstedinin emekilik maaşının değiştirilmiş şekliyle 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası'nın 30(1) maddesi uyarınca yeniden ayarlanması ve maaşta yükselmenin olduğu 1.1.1987 tarihinden başlayarak kendisine ödenmesi gerektiği kanısı-ndayım. Halbuki, Müstedaaleyh bu şekilde işlem yapmamış, mezkûr Değişiklik Tüzüğü uyarınca hesapladığı Adli Müşavir kişisel ödeneğini yukarıda belirtilen maaş ile bütünleştirdikten sonra Müstedinin yeni emeklilik maaşını yıllık 858,570TL olarak tesbit etmi-ştir.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, Güvenlik Kuvvetleri Komutan-lığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü'nün Müstediye uygulanmasına yasal olanak yoktur. Bu durumda, Müstedaaleyhin mezkûr Tüzüğe dayanan başvuru konusu işlem ve/veya kararının iptal edil-mesi gerekmektedir.

Sonuç olarak başvuru kabul edilir ve Müstedaaleyhin;

Müstedinin emekliik maaşını emeklilik tarihindeki mevzuata göre düzenlenmesine yasal olanak bulunmadığı ve/veya emeklilik maaşının emekli olduğu tarihteki mevzuata göre düzenlenmes-inin reddine dair olan ve 26.5.1987 gün H.M.D.P. 10962 sayılı yazı ile bildirilen emare 2 karar ve/veya

Emeklilik maaşını Güvenlik Kuvevtleri Komutanlığı Mali (Değişiklik) Tüzüğü tahtında hesaplanmasına dair karar ve/veya işlemin

tamamen hükümsüz ve etki-siz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Meselenin tüm ahval ve şeraitini nazarı itibare alarak masraf hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
- Yargıç

14 Temmuz 1988
-
-








-


131



-


Full & Egal Universal Law Academy