Yüksek İdare Mahkemesi Numara 10/1982 Dava No 1/1983 Karar Tarihi 14.01.1983
Numara: 10/1982
Dava No: 1/1983
Taraflar: Yusuf Akün ile Güvenlik Kuv. Kom.
Konu: Mücahitlik hizmetinin belgelenmesi istemi -
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 14.01.1983
-D.1/83 YİM 10/82
Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, Aziz Altay.
Anayasanın 118. Maddesi hakkında.
Müstedi: Yusuf -Akün, Lefkoşa.
ile -
Müstedaaleyh: l.Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay
Başkanı vasıtasıyle KTFD.
2.Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtasıyle KTFD.
A r a s ı n d a.
Müstedi namına: Ergin Ulunay
Müstedaaleyh namına: Erden S. Al-gun.
Yasa Maddesi: 1970 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri Kuralı, 1972 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri (Tadil) Kuralı, 23/70 sayılı 1970 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri Yasasının 8. maddesi, 26/76 sayılı Güvenlik Kuvvetlerinin Kuruluşu, Görev ve Yetkileri Ya-sasının 6. maddesi altında yapılan 1977 Mücahit (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü, 29.8.1965'de yürürlüğe giren Askeri Suç ve Cezalar Askeri Yargı Mercilerinin Kuruluşu, Yetkileri ve Yargılanma Usulü hakkındaki ana Tüzük ve 9 Mart 1979 Mücahitlik (Hızmet Belge-lendirme) Tüzüğü.
İstemin Özeti: Cezaevi gardiyanı iken 1963 olaylarından sonra Türk Emniyet Teşkilâtında yaptığı görevin mücahitlik olduğunu iddia eden Müstedi bunun Asal Şube tarafından belgelenmesinin red edilmesi üzerine işbu başvuruyu dosyalayarak, M-üstedaaleyhin yazısında belirttiği kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesini istedi.
OLAY: 1956 tarihinde Merkezi Cezaevinde gardiyan olan Müstedi, 1963 olaylarından sonra Türk Emniyet Teşkilatı-nda görev yaptı. 1981 yılında Asal Şubeye başvurarak 1963-1975 tarihleri arasındaki sürenin mücahitlik hizmeti olduğunu iddia ederek belgelendirilmesini talep etti. Müstedaaleyh Müstedinin bu talebine, mevcut kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastlanmadığı g-erekçesiyle red cevabı verdi.
SONUÇ: Mücahitlik yaptıklarını iddia edip de personel kayıtlarında kayıtları bulunmayanların hizmetlerinin komutanlıkça belgelenmesine olanak yoktur. Mücahitlikle ilgili yasal düzenleme 19.8.65 tarihinde yürürlüğe giren As-keri Suç ve Cezalar, Asgeri Yargı Mercilerinin Kuruluşu, Yetkileri ve Yargılama Usulü hakkındaki ana tüzük ile yapılmıştır. Bu tüzüğe göre personel kayıtlarında ismi bulunmayan bir asker bu tüzük maksatları bakımından mücahit addolunamaz.
9 Mart 1979 tarih-inde yürürlüğe giren ve 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü olarak bilinen tüzük 31.8.1979 tarihine kadar Askeri Mahkemeye başvurma hakkını tanımıştır. Bu durumda l. tüzüğe göre 18.1.1978 tarihine ve 2. tüzük altında ise 31.8.1979 tarihine kadar -hızmetini ve süresini saptamak yoluna gitmeyenlerin dilekçe veya başvuruları dikkate alınmaz. Komutanlığın mücahitlik hizmetlerini saptarken, personel kayıtları dışında tahkikat yapmakla yükümlü olmadığı da açıktır. Bu durumda komutanlığın merkez şubesi ka-yıtları dışında bir tahkikat yapmamakla ihmalde bulunduğu söylenemez.
Başvuru reddolunur.
Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1- 26/80 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı.
HÜKÜM
Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Bu başvururda Mahkemenin hükmün-ü sayın Yargıç Aziz Altay verecektir.
Aziz Altay: 1.6.1956 tarihinde Merkezi Cezaevine gardiyan olarak atanan müstedi 1963 olaylarından hemen sonra Emniyet Teşkilâtına katıldı ve tekrar Merkezi Cezaevine gönderildiği 5.9.1975 tarihine kadar bu görevde kal-dı. Müstedi 25.2.1981 tarihinde Asal Şubeye başvurarak 21.12.1963 - 5.9.1975 tarihleri arasında Türk Emniyet Teşkilâtında yapmış olduğu hizmetin mücahitlik hizmeti olduğunu iddia etti ve bu hizmetin belgelendirilmesini istedi. Bir yanıt alamayan ve istemin-i yineleyen müstediye gönderilen 4000-6-82/7 sayı ve 6.1.1982 tarihli yazıda müstedinin belirtilen tarihlerde mücahitlik görevi yaptığına dair mevcut kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastlanmadığı bildirildi. Bunun üzerine müstedi işbu başvuruyu dosyalayara-k söz konusu yazıda belirtilen kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesini istedi.
Müstedaaleyhler dosyaladıkları itiraznamede müstedinin mücahitlik yaptığına dair Güvenlik Kuvvetleri Komutanlı-ğı Asal Şubesinde kaydı bulunamadığından ve 1977 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 8 ve 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 11. maddesi uyarınca Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesine, yaptığını iddia ettiği mücahitlik hi-zmetinin belgelendirilmesi için zamanında başvurmadığından işbu başvurunun ileri gidemeyeceği hususunda ön itirazda bulundular. Müstedaaleyhler ayrıca Emniyet Teşkilâtında emniyet görevi yapan müstedinin yapmış olduğu hizmetin mücahitlik hizmeti sayılamaya-cağı gibi personel kayıtlarında müstedinin kaydı bulunmadığı için mücahit addolunamayacağını da ileri sürdüler.
Başvurunun duruşması sırasında bizzat şahadet veren müstedi Haziran 1956 tarihinde Merkezi Cezaevine gardiyan olarak atandığını, 1960'da Kıbrıs -Cumhuriyetinin kurulması üzerine Merkezi Cezaevinin Adalet Bakanlığına bağlanması nedeni ile orada yapmış olduğu görevin kamu görevi olduğunu, 1963 olaylarının başlamasından hemen sonra polis üniforması giyerek Atatürk Polis Karakoluna bağlı olarak barikat-larda emniyet görevi yaptığını söyledi. Asli görevi olan gardiyanlık görevinin kamu görevi olması nedeni ile daha sonra yaptığı emniyet görevinin de bir sivil şahsın yaptığı mücahitlik görevi addedilmesi gerektiğini ileri sürdü ve bu iddiasını kuwetlendirm-ek için Emniyet Teşkilstında ona ilk görev verilirken zamanın Serdarının kendisine
"Gardiyanlık, polislik yoktur. Bundan sonra hepiniz mücahitsiniz" dediğini iddia etti.
Müstedinin asli görevinin cezaevi gardiyanı olduğunu, 1963-1975 yılları arasında Atatü-rk Meydanı Emniyet Karakoluna bağlı olarak ve Emniyet Komutanının emri altında geçici olarak emniyet görevi yaptığı, Emniyet Genel Müdürünün EGM/S sayı ve 29.8.1975 tarihli yazısı ile müstedinin 5.9.1975 tarihinde Lefkoşa Merkezi Cezaevine nakledilip asli -görevine iade edildiği ve müstedinin yapmış olduğu emniyet görevi için Emniyet Teşkilâtında kaydı bulunmakla beraber Güvenlik Kuwetleri Komutanlığı Merkez Şubesinde mücahitlik yaptığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı taraflarca kabul edilmektedir.
Mü-stedinin iddiasına göre Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Mücahitlik yaptığına dair Merkez Şubesinde kaydı bulunmamakla beraber, konu yazıyı kendisine göndermezden önce gerekli tahkikatı yapmış olsaydı müstedinin Emniyet Teşkilâtındaki hizmetini saptayıp be-lgeleyebilecekti. Müstedaaleyh ise Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının gönderdiği konu yazının bir yönetsel karar niteliğinde olmadığını, bu nedenle işbu başvuruyu dosyalamazdan önce müstedinin yaptığını iddia ettiği mücahitlik hizmetini belgelendirmek üzer-e Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesine başvurması gerektiğini ileri sürdü.
İlk olarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının müstediye gönderdiği konu yazıda belirtilenlerin yönetsel bir karar niteliğinde olup olmadığını incelemek gerekir.
Mücahi-tlik ile ilgili ilk yasal düzenleme 29.8.1965 tarihinde yürürlüğe giren Askeri Suç ve Cezalar, Askeri Yargı Mercilerinin Kuruluşu, Yetkileri ve Yargılama Usulü hakkındaki ana tüzük ile yapılmıştır. Bu tüzüğün l. maddesine göre her mücahidin kimliği, Bay-
r-aktarlık ve Sancaktarlıklarda bulunan personel kayıtlarına geçirilir ve mücahitlerin hangi askeri birlik, organ veya kurumda görev aldıkları bu kayıtlarda gösterilir. Personel kayıtlarında ismi bulunmayan bir şahıs bu Tüzüğün maksatları bakımından mücahit -addolunmaz. Tüzüğün 4. maddesi ise emniyet mensuplarının bu Tüzük maksatları bakımından mücahit addolunduklarını ancak emniyet ve asayiş konularında yapmakla mükellef oldukları bir hizmet veya görevin ifası sırasında, sadece disiplin bakımından kendi özel -mevzuatlarına tabi olduklarını öngörür. 5.6.1970 tarihinde yürürlüğe giren 1970 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri kuralında ve bilâhare onu tadil eden 1972 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri (Tadil) Kuralında mücahit tanımı anılan Tüzükte yapılan mücahit tanımını-n aynıdır.
Görüleceği gibi bir şahsın mücahit sayılabilmesi için bir askeri birlik, organ veya kurumda görev alması, kimliğinin Bayraktarlık ve Sancaktarlıklarda bulunan personel kayıtlarına geçirilmesi ve hangi askeri birlik, organ veya kurumda görev ald-ığı bu kayıtlarda gösterilmesi gerekmekte ve mücahitlik hizmetleri de bu kayıtlara dayanılarak belgelenmektedir. Başka bir deyişle mücahitlik yaptıklarını iddia edip de personel kayıtlarında kayıtları bulunmayanların hizmetlerinin Komutanlıkça belgelenmesi-ne olanak yoktur. Bu duruma bir çözüm getirilmek üzere 23/70 sayılı 1970 Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri Yasasının 8. maddesi ve 29/76 sayılı Güvenlik Kuvvetlerinin Kuruluşu, Görev ve Yetkileri Yasasının 6. maddesi altında 1977, Mücahitlik (Hizmet Belgelend-irme) Tüzüğü yapıldı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Merkez Şubesinde kayıtları bulunmayan kişilere, yaptıklarını iddia ettikleri mücahitlik hizmetlerini belgelendirebilmeleri için 28.2.1978 tarihine kadar Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemes-ine başvurma hakkı tanındı. Askeri Mahkeme bu Tüzüğün verdiği yetkiye dayanarak şahadet dinleyip mücahitlik yaptıklarını tevsik edenlerin hizmetlerini belgeleyecekti. Böylece Merkez Şubesinde kaydı bulunmayanlar hakkında Komutanlığın bir karâr vermeyerek b-u gibi hizmetler hakkındaki kararın Askeri Mahkemece verilmesi uygun görüldü. Anılan Tüzük altında mücahitlik hizmetlerini belgelendirmek üzere Askeri Mahkemeye herhangi bir nedenle başvurmayanlara bir imkân daha vermek amacı ile, 1979 Mücahitlik (Hizmet B-elgelendirme) Tüzüğü yapıldı ve bu gibi kimselere 31.8.1979 tarihine kadar Askeri Mahkemeye müracaat edip hizmetlerini tevsik ve belgelendirmek için ikinci defa imkan tanındı. Müstedi ise anılan Tüzükler altında başvuruda bulunmadı.
Müstedinin avukatı vas-ıtası ile Güvenlik Kuwetleri Komutanlığı Asal Şubesine gönderdiği ve yaptığını iddia ettiği mücahitlik hizmetinin belgelendirilmesini isteyen yazısına Komutanlığın verdiği ve müstedinin yönetsel bir karar olarak nitelendirdiği 4000-6-82/7 sayı ve 6.1.1982 -tarihli yazısı aynen şöyledir:
"İlgi dilekçeniz tetkik edilmiş olup, müvekkiliniz Yusuf Akün'ün 21.12.63-5.9.75 tarihleri arasında mücahitlik görevi
yaptığına dair mevcut kayıtlarda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Bilgilerinizi rica ederim."
Görüle-ceği gibi konu yazıda müstedinin mücahitlik yapıp yapmadığına dair birşey söylenmemiş sadece kayıtlarda bu konuda herhangi bir bilgiye rastlanmadığı belirtilmiştir. Müstediye verilen konu cevabın mücahitlik yapıp yapmadığına dair yönetsel bir karar içermed-iği açıktır. Yukarıda da belirtildiği gibi, mevcut mevzuat altında, sadece kayıtlarda mücahitlik yaptığına dair kaydı bulunanlara belge verildiği, kaydı bulunmayanlara ise belge verilmediği, ancak kayıtlı bulunmayanlar için anılan Tüzükler altında Askeri M-ahkemenin şahadet dinleyip karar verebildiği dikkate alındığında, kaydı bulunmayan müstedi hakkında karar vermeye yetkisi olmadığı ortadadır. Müstedinin kaydı bulunmadığına göre anılan Tüzüklerin süreleri içinde Askeri Mahkemeye başvurup, yaptığını iddia e-ttiği mücahitlik hizmetini tevsik ve belgelendirmesi gerekirdi. Müstedi bunu yapmamakla bu husustaki herhangi bir hakkını yitirmiştir.
Anayasa Mahkemesi AM 26/80 sayılı havalede, Askeri Mahkemeye tüzükler altında verilen yetkinin yönetsel bir yetki olduğu-nu ve bu konuda verdiği kararların da yönetsel bir organın verdiği yönetsel kararlar niteliğinde olduğunu karara bağlamıştır. Bu karara göre mücahitlik yaptıklarına dair kaydı bulunmayan kimselerin Yüksek İdare Mahkemesine ancak Askeri Mahkemenin kararında-n sonra başvurması mümkündür. Bu durumda müstediye gönderilen konu yazının Yüksek İdare Mahkemesine yapılan başvuruya dayanıklılık edebilecek yönetsel bir karar olmadığına kuşku yoktur. Ortada yönetsel bir karar bulunmadığına göre başvurunun reddedilmesi g-erekir.
Müstedi, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının müstedinin mücahitlik yapıp yapmadığı hususunda gerekli tahkikatı yapmayarak bir ihmâlde bulunduğunu iddia etmiştir. Yukarıda değinildiği gibi mücahitlik yapan herkesin Merkez Şubesi personel kayıtl-arında kaydının bulunması yasa gereğidir. Personel kayıtlarında kaydı bulunmayan bir şahıs ise mücahit addolunmamaktadır. 1977, Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 2, 3 4 ve 8. maddeleri ise şöyledir:
"2. Mücahitlik hizmetinin yapılıp yapılmadığın-ın ve süresinin belgelenmesi Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Merkez Şube Müdürlüğündeki kayıtlara dayanılarak belirlenir ve belgelenir.
3. Diğer ilgili yasa, tüzük veya mevzuatla aksine kural bulunmasına bakılmaksızın 2'nci maddede sözü edilen Güvenlik Ku-vvetleri Komutanlığı Merkez Şubesindeki kayıtlarda adı veya görev yaptığı ve görev süresi kayıtlı olmayan kişilere hiçbir suretle Merkez Şubesince belge verilemez.
4. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Merkez Şubesine başvurup da orada kayıtlı olmadığı neden-iyle hizmetini belgelendirilemeyenler, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesine başvurma hakkına sahiptirler.
8. (a) Bu Tüzük Bakanlar Kurulu tarafından onaylanıp Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve 28 Şubat 1978 ta-rihine kadar yürürlükte kalır.
(b) Güvenlik Kuwetleri Komutanlığı Merkez Şubesinde kaydı olmayanlardan bu süre içerisinde hizmetini ve süresini saptama yoluna gitmeyenlerin dilekçe veya başvurmaları dikkate alınmaz ve Mahkemeye başvurma hakları da ortadan- kalkar."
9 Mart 1979 tarihinde yürürlüğe giren ve benzer hükümler içeren 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü de kaydı bulunmayan mücahitlere 31.8.1979 tarihine kadar Askeri Mahkemeye, başvurma hakkını tanımıştır.
Görüleceği gibi, anılan Tüzükl-ere göre, belgeleridirme, kayıtlara dayandırılarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Merkez Şubesi tarafından yapılır, gerekli kaydı bulunmayanlara belge verilmez, kayıtları olmadığı nedeni ile hizmeti belgelenmeyenler ise Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Ask-eri Mahkemesine başvurma hakkına sahiptirler ve 1. Tüzük altında 28.2.1978 tarihine, 2. Tüzük altında ise 31.8.1979 tarihine kadar hizmetini ve süresini saptamak yoluna gitmeyenlerin dilekçe veya başvuruları dikkate alınmaz ve Mahkemeye başvurma hakları da- ortadan kalkar. Bu durumda Komutanlığın mücahitlik hizmetini belgelerken personel kayıtları dışında bir tahkikat yapmakla yükümlü olmadığı açıktır. Binaenaleyh Merkez Şubesindeki kayıtlarda müstedinin kayıtları bulunmadığı bir olgu olarak kabul edildiğine- göre, komutanlığın bu gerçeği belirten konu yazıyı göndermekle ve Merkez Şubesi kayıtları dışında bir tahkikat yapmamakla ihmalde bulunduğu söylenemez.
Sonuç olarak başvuru reddolunur.
(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (Aziz Altay) - Başkan Yargıç Yargıç
14 Ocak 1983
136 ~
Full & Egal Universal Law Academy