Yüksek İdare Mahkemesi Numara 101/1992 Dava No 9/1995 Karar Tarihi 13.04.1995
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 101/1992 Dava No 9/1995 Karar Tarihi 13.04.1995
Numara: 101/1992
Dava No: 9/1995
Taraflar: Ahmet Yüksel n/d Ahmet Salâhi Yüksel ile M/Güm. Bk
Konu: Emeklilik menfaati talebi –
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 13.04.1995

-D.9/95 YİM 101/92

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Taner, Erginel, Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen.

Müstedi: Ahmet Yüksel- n/d Ahmet Salâhi Yüksel, Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyh: Maliye ve Gümrükler Bakanlığı, Hazine ve Muhasebe Dairesi
vas. KKTC., Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Kıvanç M. -Riza.
Müstedaaleyh namına: Başs. Yrd. Mv. Mehmet Ali Şefik.



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Geçmişte emeklilik ikramiyesi verilmiş olduğu nedeni ile emeklilik menfaatinin kalmadığını bildiren Müstedaaleyh kararının iptali istemi.

OLAY: Kıbrıs Cumhuriyeti- Elektrik Kurumunda çalışmaya başlayan Müstedi 1962'ye kadar bu dairede çalıştı. Bilahare R.A.F. havaalanında da çalışan Müstedi 1962 Ağustosundan sonra Kaza Tapu Dairesinde gündelikçi olarak çalışmaya başladı. 1963 olaylarından sonra Türk tarafında mücahi-tlik yapan Müstedi, 1969'da yeniden Tapu Dairesinde çalışmaya başladı. Ayni yıl İngilterde bir kurs takip etmek için bir yıl ödenekli izin alan Müstedi İngiltereye gitti. İzni sonunda Kıbrıs'a dönmeyen Müstediye ödeneksiz izin verildi. Ödenksiz izinli olar-ak İngiltere'de kalmaya devam eden Müstedi kendi iddiasına göre de dairesine başvurarak emekiliğini talep etti. Müracaatına cevap alamayan Müstedi Personel Dairesine yeni bir müracaatta bulundu. Personel Dairesi Müstediye verdiği yanıtta emeklilik menfaatl-erinin tahakkuk ettirilmesi için Hazine ve Muhasebe Dairsine yazı yazdığını bildirdi. Hazine ve Muhasebe Dairesi Müstediye verdiği yanıtta dosyanın tetkik edildiğini ve hak ettiği ikramiyenin kendisine çekle ödendiğini belirtti. Böyle bir çek almayan Müste-di hemen Kıbrıs'a gelerek durumu araştırdı ve çekin tespit edilemeyen biri tarafından bozulduğu tespit edilerek mesele polise intikal ettirildi. Ancak sorun çözülemedi, çünkü Müstedinin esas istediği ikramiye + emeklilik maaşı idi ki bu da Müstedinin emekl-ilik için müracaat ettiği tarihte odaklanmaktadır. 1978'de yürürlükte bulunan yasa Müstedinin on yıl üzerinden emekli olmasını mümkün kılmaktadır. esas ihtilâf Müstedinin hangi tarihte emeklilik için müracaat ettiği ile ilgilidir.

SONUÇ: Müstdeiye Person-el Dairesinin verdiği yanıttan sonra beş yıl geçmesine rağmen Maliye Bakanlığında işlem yapılmaması dairedeki işlerin titizlikle takip edilmediğini gösterir. Dolaysııyle Müstedinin emeklilik müracaatını 1978'de yaptığı ancak bunun Müstedinin dosyasında bul-unmamasının da Müstedinin titiz çalışmadığına bağlarız. Bu nedenle Müstedinin emeklilik işlemlerinin 1978'de yürürlükte bulunan Yasaya göre yapılması gerektiği sonucuna varır dolayısıyle başvuru kabul edilir.



H Ü K Ü M

Taner Erginel: Maliye Bakanlığına- başvurarak emeklilik menfaatlerinin hesap-lanmasını talep eden Müstediye Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürü geçmişte emeklilik ikramiyesinin verilmiş olduğunu dolayısıyle başka emeklilik menfaatinin kalmadığını bildirdi. Bu karara karşı önümüzdeki başvuruy-u dosyalayan Müstedi kararın iptalini yani emeklilik hak ve menfaatlerinin verilmesini talep etmektedir.

Başvuruya ilişkin olgular özetle şöyledir:

11.5.1961 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti Elektrik İdaresinde çalışmaya başlayan Müstedi, 19.4.1962 tarihin-e kadar bu dairede çalıştı Daha sonra bu işten ayrılan ve bir süre R.A.F. havaalanında çalışan Müstedi 20.8.1962 tarihinden Kaza Tapu Dairesinde gündelikçi kâtip olarak çalışmaya başladı. 20.12.1963 tarihine kadar Tapu Dairesinde çalışan Müstedi, 21.12.196-3 ile 25.5.1969 tarihleri arasında mücahitlik yaptı. Mücahitlikten sonra 26.5.1969 tarihinde Tapu Dairesine dönen Müstedi 30.9.1969 tarihine kadar bu dairede çalıştı. Ekim 1969'da Tottenham Technical College'de çizim ve haritacılık konusunda kurs takip etm-ek için dairesinden ödenekli izin alan Müstedi, İngiltere'ye gitti ve 1 yıl İngiltere'de ödenekli izinli olarak kaldı. Yıl sonunda Kıbrıs'a dönmeyen Müstediye ödeneksiz izinli olarak İngiltere'de kalma hakkı tanındı. Böylece ödeneksiz izinli olarak İngilte-re'de kalmaya devam eden Müstedi, iddiasına göre 7.11.1978 tarihidne dairesine yani Tapu ve Kadastro Dairesine başvurdu ve emekliliğini talep etti. Bu müracaatına bir cevap alamayan Müstedi, daha sonra 25.4.1980 tarihinde Personel Dairesine emekliliği için- tekar müracaatta bulundu. Personel Dairesi 1.7.1980 tarihinde Müstediye verdiği yanıtta 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 47. maddesi çerçevesinde emekliliğinin onaylandığını ve emeklilik menfaatlerinin tahakkuk ettirilmesi için Hazine ve Muhasebe Dairesi -Müdürlüğüne yazı yazıldığını bildirdi. Bu yazışmalara rağmen emeklilik haklarını alamayan Müstedi, 22.5.1990 tarihinde Maliye Bakanlığına bir mektup yazarak emeklilik menfaatlerinin tahakkuk ettirilmesini talep etti. Bu mektuba Hazine ve Muhasebe Dairesi M-üdürü 15.6.1990 tarihli bir yanıt vererek Müstedinin dosyasının tetkik edildiğini ve kendisine 31 Ocak 1985 tarihli ve 037038 numaralı çekle 32,645TL.- emeklilik ikramiyesinin ödendiğini bildirdi. Dolayısıyle Hazine ve Muhasebe Dairesine göre Müstedinin em-eklilik konusu kapanmış bulunuyordu. Emeklilik menfaatleri için herhangi bir çek almamış olan Müstedi bu yanıt üzerine Kıbrıs'a gelerek araştırmalarda bulundu ve Maliye Bakanlığına yazdığı 12 Şubat, 1992 tarihli yazıda söz konusu çeki hiçbir zaman almadığı-nı iddia etti. Kaybolan çek nedeniyle polise şikayette bulunan Müstedi, polisin ve kendisinin tüm araştırmalarına rağmen kayıp çekin izini bulamadı. Polis sözkonusu çekin kimliği belli olmayan bir kişi tarafından bozulduğu kanısına vardı, fakat suçluyu mey-dana çıkaramadı.

Müstedinin emeklilik ikramiyesinin kaybolması bu davadaki ihtilâfın önemsiz bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu konuda ihmalin Hazine ve Muhasebe Dairesinde olduğu açıkca görülmektedir. Şüphe yok ki bir kişinin emeklilik ikramiyesini güvenl-i bir şekilde ona ulaştırmak bu dairenin görevleri arasıdadır. Bu nedenle Müstedaaleyh, söz konusu emeklilik ikramiyesini yeniden ödemeyi kabul etmektedir. Ancak bunun yapılmasıyla taraflar arasındaki ihtilâf konuları sona ermemektedir. Bunun nedeni emekli-lik menfaatinin kapsamı konusunda da taraflar arasında büyük görüş ayrılıkları olmasıdır. Şöyle ki;

Müstedinin emeklilik için müracaat ettiğini iddia ettiği 7.11.1978 tarihinde yürürlükte olan yasaya göre Müstedi tüm emeklilik haklarına yani maaş + ikram-iyeye hak kazanabiliyordu. Daha sonra yasada yapılan değişikliklerle bu hak Müstedinin elinden alındı ve Müstedi sadece emeklilik ikramiyesi kazanabilecek bir statüye girdi. Dolayısıyle bu başvuruda Müstedinin hangi tarihte emeklilik için müracaatta bulund-uğu veya diğer bir ifadeyle müracaatına hangi tarihte yürürlükte olan yasanın uygulanacağı tartışmanın özünü oluştur-maktadır. 7.11.1978'de yürürlükte olan yasaya göre 10 yıl fiili hizmeti olan bir memur tüm emeklilik haklarına sahip olabilirdi. Bu 10 yılı-n hesaplanmasında ise mücahitlik hizmeti bire bir eklenerek görev süresine katılıyordu. Müstedi, 7.11.1978 tarihinde müracaat etmişse bu tarihte yürürlükte bulunan yasaya ve hesaplama sistemine göre sadece ikramiyeye değil tüm emeklilik haklarına sahip ola-bilirdi. Müstedinin müracaatını 7.11.1978 tarihinde yaptığını kanıtlaması halinde o tarihteki hesaplamaya göre fiili hizmetinin 10 yılı aşacağını ve tüm emeklilik haklarını kazanacağını Müstedaaleyh de kabul etmektedir. Ancak Müstedaaleyh Müstedinin 7.11.1-978'de müracaat yapmadığını, müracaatını 25.4.1980 tarihinde yaptığını öne sürmektedir. 5.7.1979 tarihinde yasada yapılan tadille fiili hizmet süresinin hesaplanmasında mücahitlik süresi dikkate alınmamaya başlandı. Dolayısıyle 25.4.1980 tarihinde yürürlük-te olan yasa uygulanacaksa Müstedinin sadece emeklilik ikramiyesi alması gerekmektedir Müstedi adına hazırlanan çek ise böyle hesaplanmıştır. Bu nedenle Müstedaaleyhe göre Müstedinin alacağı miktar bu çekte ifade edilen miktar kadardır.

Şimdi bu iki iddi-a üzerinde durarak hangisinin doğru olduğunu bulmaya çalışalım. Acaba Müstedi ilk müracaatını gerçekten 7.11.1978 tarihinde mi yaptı? Müstedinin müracaatını 7.11.1978 tarihinde yapıp yapmadığına karar verebilmek için lehte ve aleyhte ortaya çıkan olguları -değerlendirmemiz gerekmektedir.

Müstedinin lehinde ortaya çıkan olguları şöyle sıralayabiliriz:

a) Müstedi müracaatını 7.11.1978 tarihinde yaptığını kanıtlayabilmek için Mahkemede şahadet vermiştir. 1978 yılında Müstedi ödeneksiz izinli idi ve İngiltere-'de ikâmet ediyordu. Müstedi şahadetinde 7.11.1978 tarihli müracaatı Çağlar İncirli isimli bir arkadaşı ile Kıbrıs'a gönderdiğini, müracaatın Çağlar İncirli tarafından Hasan Yaylalı isimli Maliye Bakanlığı memuruna iletildiğini ve Hasan Yaylalı'nın da gere-keni yaptığını söyledi.

b) Emekli bir Maliye Bakanlığı memuru olan Hasan Yaylalı Mahkemeye gelerek şahadet verdi ve Müstedinin iddialarını destekleyerek Müstedinin 7.11.1978 tarihli müracaatını Çağlar İncirli'nin kendisine getirdiğini, o tarihte Maliye B-akanlığında görev yaptığını, müracaatı başkâtibe götürüp verdiğini söyledi.

c) 7.11.1978 tarihli müracaat üzerine herhangi bir işlem yapılmayınca Müstedi, 25.4.1980 ve 22.5.1990 tarihlerinde yeniden Maliye Bakanlığına başvurmuştur. Ancak yaptığı bu mürac-aatlarda 7.11.1978 tarihli ilk müracaata atıfta bulunmayı ihmal etmemiştir. Dolayısıyle Müstedinin ilk müracaatını 7.11.1978 tarihinde yaptığı iddiasında bir tutarlılık vardır.

Müstedinin iddiası lehine ortaya çıkan bu olgulara karşılık 7.11.1978 tarihli- müracaatın yapılmadığı hususunda Müstedaaleyhin iddiasını destekleyen herhangi bir şahadet ibraz edilmemiştir. Bu konuda Müstedaaleyhi destekleyen tek olgu söz konusu müracaatın Müstedinin dosyasında veya arşivde bulunmamasından ibarettir. Acaba bu gerçek-ler ışığında Müstedinin söz konusu müracaatı yapmadığı sonucuna varmamız mümkün mü? Bu konuda göz önünde bulundurmak zorunda olduğumuz önemli bir husus vardır.

31.1.1985 tarihinde Müstedi ismine isdar edilmiş 32,645TL.-'lik çek yani Müstedinin emeklilik -ikramiyesi sorumsuz kişilere verilmiş ve bu kişiler tarafından bozularak para çalınmıştır. Parayı çalan veya zimmetine geçiren kişinin izi dahi bulunamamıştır. Dikkati çeken diğer bir olay ise Müstedinin 25.4.1980 tarihli ikinci müracaatına Personel Daires-i Müdürünün 1 Temmuz, 1980 tarihinde yanıt vermesine ve emeklilik işlemlerinin başlatıldığını bildirmesine rağmen bu işlemlerin tamalanması ve Müstedinin çekinin çıkması için 31.1.1985 tarihine kadar 5 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Bu gerçekler karşısınd-a Maliye Bakanlığındaki emeklilik işlemlerinin titiz yapılmadığı, dolayısıyle 7.11.1978 tarihli müracaatın dosyada bulunmamasının fazla bir anlam ifade etmediği sonucuna varmamız gerekir. Dolayısıyle Müstedinin ve Hasan Yaylalı'nın şahadeti doğrultusunda M-üstedinin müracaatının 7.11.1978 tarihinde yapıldığı konusunda bulgu yaparız.

Bu sonuca varırken üzerinde durduğumuz diğer bir husus da şudur:

Müstedi 25.4.1980 tarihli ikinci müracaatına 7.11.1978 tarihli ilk müracaatının bir kopyasını eklemişti. Diğe-r bir ifadeyle 25.4.1980 tarihli müracaat bir hatırlatma mahiyetinde idi. Personel Dairesi Müdürü Müstediye verdiği 1 Temmuz, 1980 tarihli yanıtta ilk müracaata hiç değinmeden emeklilik müracaatının onaylandığını belirtti. Genel hukuk ilkelerinden hareket -edince Personel Dairesi Müdürünün 7.11.1978 tarihli müracaatı dikkate almamak niyetinde ise bunu açıkca belirtmesi gerektiği kanısındayız. Yani Personel Dairesi Müdürünün yanıtında hiçbir şey söylemediğine göre müracaatın 7.11.1978'de yapıldığını zımnen ka-bul ettiği anlamını çıkarmak mümkündür.

Müstedaaleyhi temsil eden Savcı, 7.11.1978 tarihli müracaatın gerçekten yapılmış olduğunun Mahkeme tarafından kabul edilmesi olasılığına karşı çeşitli savunmalar öne sürmüştür.

Savcının öne sürdüğü bir argümana g-öre Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürünün 15.6.1990 tarihli yanıtında Müstedinin tüm emeklilik haklarını kazanamayacağı ortaya çıkmıştı. Buna rağmen Müstedi 75 gün içinde başvurusunu dosyalamamış ve dolayısıyle başvuru dosyalama süresini geçirmiştir. Savcı-nın üzerine durduğu 15.6.1990 tarihli yazı şöyledir:

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
MALİYE VE GÜMRÜKLER BAKANLIĞI
HAZİNE VE MUHASEBE DAİRESİ

Sayı HMDP 501 Lefkoşa, 15 Haziran, 1990

Sn. Kıvanç M. Riza
23 Sarayö-nü Sokağı
Hakkı Han Kat.1 Daire No.1
P.K.340
Lefkoşa.

İlgi: 22 Mayıs, 1990 tarihli yazınız

İlgi yazınız uyarınca müvekkiliniz Ahmet Yüksel'in dosyası tetkik edilmiş olup adı edilene 31 Ocak,1985 tarih ve 037038 nolu çekle 32,645.-TL ikramiye ödendiği tes-bit edilmiştir.

Bilgi edinilmesini saygılarımla rica ederim.

(SONER ÖZYALÇIN)
Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürü
HÖ/DE"

-Bu yazı Müstedi avukatının 22.5.90 tarihli yazısına yanıttı. Müstedi avukatı 22.5.90 tarihli yazısında 7.11.1978 tarihli ilk müracaata gönderme yapıyordu. Yukarıda görüleceği gibi Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürünün yazısı olumlu bir yazıdır. Bu yazıyı a-lan Müstedinin 7.11.1978 tarihli müracaatının reddedildiğini anlaması mümkün değildi. Aksine bu yanıtı alan Müstedi müracaatının kabul edildiği izlenimini edinmiştir. Söz konusu çek de Müstedinin eline ulaşmadığına göre Müstedi, müracaatının reddedildiğini- anlayabilecek duruma girmemiştir. Bu nedenle75 günlük sürenin 15.6.1990 tarihinde başaldığı ve başvurunun geç dosyalandığı kanısında değiliz.
-
Savcılığın diğer bir argümanına göre 7.11.1978 tarihli müracaatı işleme konmayınca Müstedinin bir ihmal davası açarak hakkını araması gerekiyordu. Böyle bir dava açmadığına göre 7.11.1978 tarihinde mevcut haklarını yitirmiştir. Bir devlet dairesinde hakl-arını arayan bir kişinin ihmalle karşılaşma durumunda dava açıp hakkını arayabileceğine şüphe yoktur. Ancak böyle bir dava açmadığı için haklarını yitireceği çok iddialı bir görüştür. Savcılık bu görüşünü destekleyen herhangi bir doktrin veya içtihat göste-rebilmiş değildir. Savcılığın bu argümanlarını kabul ettiğimiz takdirde yönetim nezdinde her hakkını arayan kişinin haklarını yitirmek için ayrıca ihmal davası açması da gerekecektir ki bu yaklaşımın doğru olduğu söylenemez. Bu nedenle Müstedinin ihmal dav-ası açmadığı haklarını yitirdiği görüşüne katılmıyoruz.

Yukarıdaki nedenlerle Müstedinin 7.11.1978 tarihinde müracaatını yaptığı ve bu tarihte yürürlükte bulunan yasaya göre emeklilik haklarının saptanması gerektiği sonucuna varırız.

Dolayısıyle başvur-u kabul edilir ve masraflar için herhangi bir emir verilmez.


(Taner Erginel) (Mustafa H. Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

13 Nisan 1-995















-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy