Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 7/2005 Dava No 1/2008 Karar Tarihi 12.03.2008
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 7/2005 Dava No 1/2008 Karar Tarihi 12.03.2008
Numara: 7/2005
Dava No: 1/2008
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve/veya Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu ve/veya Doğu Akdeniz Üniversitesi ve/veya DAÜ Rektörlüğü ile Dr. Nuri Çevikel
Konu: Sözleşme İptai veya Yenilememe
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 12.03.2008

-D.1/2008 YİM/İSTİNAF: 7/2005
(YİM Dava No: 105/2003)

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.


Mahkeme Heyeti:Mustafa H. Özkök, Şafak Öneri, Talât D. Refiker.


İst-inaf eden: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve/veya Doğu Akdeniz
Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu ve/veya
Doğu Akdeniz Üniversitesi ve/veya DAÜ
Rektörlüğü - Gazimağusa
(Davalı)

- - ile -


Aleyhine istinaf edilen: Dr. Nuri Çevikel, Gazimağusa
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Oktay F. ve Ortakları adına
- Avukat Fadıl Aksun
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Fuat Veziroğlu.


İstinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Necmettin Bostancı'nın
YİM 105/2003 sayılı davada 16.11.2005 tarihinde verdiği karara
karşı Davalı tarafından yapılmıştır.


- -----------------


H Ü K Ü M


Mustafa H. Özkök: Davacı, dosyalamış olduğu YİM 105/2003 sayılı davasında aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:

"a) Davalı tarafından takriben 17 Temmuz 2003
- tarihinde alınan ve davalıya takriben
7 Ağustos 2003 tarihinde yazılı olarak
bildirilen ve davacı ile davalı arasındaki
takriben 2 Temmuz 2002 tarihli sözleşmenin
ve/veya 31 Temmuz 2003 tarihinde süresi
sona erecek sözleşmenin uzatılm-amasına
ilişkin kararın tamamen hükümsüz ve/veya
etkisiz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair mahkemece hüküm ve/veya
karar verilmesi,
Mahkemece uygun görülecek herhangi bir karar
ve/veya hüküm verilmesi,
Masraflar için mah-kemece uygun görülecek
herhangi bir karar ve/veya hüküm verilmesi."


Talep Takririnde özetle; ilgili zamanlarda Doğu Akdeniz
Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak görev yaptığını,
ilk olarak 29.6.2001 - 31.7.2002 tarihleri arasında 1 yıl sözleşm-e imzaladığını bilâhare 2.7.2002 ile 31.7.2003 tarih-
lerini kapsayan 1 yıllık sözleşme imzaladığını ve sözleşmenin
10. maddesine göre mukavele bitim tarihinden en az 3 ay önce
tazelenmesini istediği takdirde Davalıya müracaat etmesi
gerektiğini, Davalını-n ise sözleşme bitim tarihinden en az
2 ay önce başvuruyu cevaplaması gerektiği halde Davalının
cevap vermeyip dava konusu kararı aldığını keza 7. ve 11.
maddelerinin Davalıya birtakım haklar bahşettiği halde bu
haklarını kullanmadığı cihetle 2.7.2002 tar-ihli mukavelenin
1 yıl daha uzatıldığını, Davalının ise dava konusu kararı
alarak Davacının üniversite ile ilişkisini kestiğini ve bu
kararın Davacının meşru menfaatini etkilediği cihetle davadaki
talebi uyarınca hüküm verilmesini istemiştir.

Davalı -tarafın ise dosyaladığı müdafaasında özetle;
Davacının sözleşmesinin 31.7.2003'te sona erdiğini ve
2.7.2002'de rektörlerle imzalanan sözleşmenin Vakıf Yönetim
Kurulu tarafından onaylanmadığı cihetle geçersiz olduğunu
ve sözleşmeyi uzatıp uzatmama yetkisin-in Vakıf Yönetim
Kurulu'na ait olduğunu, sözleşmenin hangi tarihte sona
ereceği mukavelede belirtilmekte olduğunu, bu nedenle
ayrıca bir karar ve/veya işleme gerek olmadığını, Vakıf
Yönetim Kurulu mukavelenin yenilenmeyeceğini Davacıya
bildirmiştir. Dav-acının sözleşmesi zaten kendiliğinden
sona ermiştir. Süresi sona eren mukavelenin kendiliğinden uzayacağına dair mukavelede herhangi bir hüküm mevcut değildir. Vakıf Yönetim Kurulu kararından dolayı Davacının herhangi bir meşru menfaatinin haleldar oldu-ğu ve doğrudan doğruya olumsuz etkilendiği söylenemez. Bu nedenle dava masrafla reddedil-melidir.

Davanın duruşması tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi
huzurunda yapılmıştır. Davacı davasını ispat için bizzat
şahadet vermiş başka tanık dinletmemi-ştir. Davalı taraf da
2 tanık dinletmiştir. Keza taraflar 5 adet belgeyi de
Mahkemeye emare olarak ibraz etmişlerdir.

Davayı dinleyen tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi,
Davacının talebi doğrultusunda karar vermiştir. Davalı taraf
işbu karara k-arşı istinaf dosyalamıştır. İstinaf ihbarna-
mesi aşağıdaki sebepleri içermektedir:

"1) Muhterem Bidayet Mahkemesi davalı tarafından
alınan emare 4 kararın sözleşmede öngörülen
süre içerisinde alınmadığı nedeni ile hüküm-
- süz ve etkisiz olduğu yönünde bulguya
varmakla hata etmiştir. Mezkur karar olumlu
bir karar değil, tam aksine olumsuz bir
karardır. Taraflar arasında var olan ve
süresi sonunda yenilenmeyeceğini- bildiren
yani sözleşmenin süresini değiştirmeyen bir
karardır. Muhterem Bidayet Mahkemesi sanki
emare 4 karar ile davalı yine bir idari
karar üretmiş gibi hareket etti ve hatalı
olarak kararın- hükümsüz ve etkisiz olduğuna
dair bulguya varmıştır.

2) Muhterem Bidayet Mahkemesi emare 4 kararın
icari bir karar olduğu bulgusuna varırken
sanki taraflar arasında var olan bir sözleş-
menin- bu karar ile fesh edildiği yanılgısına
varmıştır. Halbuki taraflar arasındaki
sözleşme kendiliğinden sona ermiş olup
davalı davacıya sadece sözleşmenin yenilen-
meyeceği ihbarında bulunmuştur. Muhterem
- mahkeme bu hususu hiç kaale almamış ve
sözleşmenin emare 4 karar ile fesh edildiği
yanılgısına düşmüştür."


İstinafın duruşması yapılmıştır. Davalı taraf istinaf duruşmasından önce Mahkemeye dosyaladığı ve bir su-retini de
karşı tarafa verdiği bir belge ile meselenin Yüksek İdare Mahkemesi yetkisine girmeyeceğini ileri süreceğini bildirmiştir. İstinaf Eden yaptığı hitabesinde özelte; Davacının sözleşme-
sinin 31.7.2003'te sona erdiğini, Davalı taraf cevap vermese-
de statüsünde bir değişiklik olmayacağını; Emare 4 yazı ile
sadece sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildiren bir cevap yazısı olduğunu, bu nedenle Emare 4'ün Anayasamızın 152. maddesinde öngörülen idari ve icrai bir karar olmadığını ileri sürerek,
İlk Mah-kemenin Emare 4 kararın idari ve icrai bir karar olduğu, keza bu kararın mukavele süresi içerisinde Davacıya tebliğ edilmediği nedeniyle hükümsüz ve etkisiz olduğu yönündeki
kararın hatalı olduğunu ileri sürerek istinafın kabul edilmesini talep etmiştir.
-
Aleyhine İstinaf Edilen avukatı ise yaptığı hitabında,
dava konusu kararın Anayasanın 152. maddesinde ifadesini
bulan idari ve icrai nitelikte bir karar olduğunu, Davalının
18/86 sayılı Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası ile
kurulmuş bir Devlet- Üniversitesi olduğunu ve kararı üreten
Vakıf Yönetim Kurulu'nun da işbu üniversitenin yönetim
organı olduğu cihetle kararının da Yüksek İdare Mahkemesi
denetiminde olduğunu, kararın mukavelede belirtilen süre
içerisinde bildirilmediğini, bu nedenle İlk Ma-hkemenin
verdiği kararın doğru olduğunu ileri sürerek istinafın
reddedilmesini talep etmiştir.

Meselenin esasını incelemeye geçmeden önce Davalı tara-
fından yapılan yetki itirazının incelenmesinin uygun olacağı
kanaatindeyiz.
Yüksek İdare Ma-hkemesinin yetkisi Anayasanın 152. madde-sinde yer almaktadır. Bu madde aynen şöyledir:

" Yüksek İdare Mahkemesinin Yetkileri
Madde 152
Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel
bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya
- kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu
Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara
uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı
olduğu veya bunların sözkonusu organ veya makam veya
kişiye- verilen yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak
suretiyle yapıldığı şikayeti ile kendisine yapılan
başvuru hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı
yetkisine sahiptir.
Böyle bir başvuru, sahip olduğu meşru bir menfaatı,
bu -gibi karar veya işlem veya ihmal yüzündan olumsuz
yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından
yapılabilir.
Sözkonusu başvuru, karar veya işlemin yayınlan-
ması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir
ihmal halinde, başv-uran kişinin bunu öğrendiği tarih-
ten başlayarak yetmiş beş gün içinde yapılır.
(4)Böyle bir başvuru üzerine Yüksek İdare Mahkemesi, kararında:
Sözkonusu karar veya işlem veya ihmali,
tamamen veya kısmen onaylayabilir; veya
Sözkonusu karar veya i-şlemin, tamamen veya
kısmen, hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi
bir sonuç doğurmayacağına karar verebilir; veya
Sözkonusu ihmalin, tamamen veya kısmen yapıl-maması gerektiğine ve yapılması ihmal olunan
eylem veya işlemin yapılması ger-ektiğine karar
verebilir.
Bu maddenin (4). fıkrası gereğince verilen her-
hangi bir karar, Devlet içerisindeki bütün mahkemeleri
ve bütün organları veya makamları bağlar. Karar,
ilgili organ veya makam veya kişi tarafından uygu-
lanı-r ve ona göre hareket edilir.
Bu maddenın (4). fıkrası gereğince hükümsüz kılı-
nan herhangi bir karar veya işlemin veya yapılmaması
gerektiğine karar verilen herhangi bir ihmalin,
kendisine zarar verdiği herhangi bir kişi, ilgil-i
organ, makam veya kişi tarafından, istemi kendisini
tatmin eder şekilde yerine getirilmediği takdirde,
zararların tazmini veya kendisine başka bir tazminat
verilmesi için dava açmak ve mahkeme tarafından
- saptanacak tam ve muhik bir tazminat almak ve
sözkonusu mahkemenin vermeye yetkili olduğu diğer
tam ve muhik bir tazminat almak hakkına sahiptir."
Bu maddeden de görüleceği gibi yürütsel ve yönetsel yetki
kullanan herhangi bir orga-n, makam veya kişinin bir kararının,
işleminin veya ihmalinin konu olacağı davalar Yüksek İdare
Mahkemesinde görülmektedir. Burada incelenmesi gereken
husus Emare 4'te belirtilen kararı üreten Vakıf Yönetim
Kurulu'nun Anayasanın 152. maddesinde yer alan- organ, makam
veya kişi olup olmadığıdır. Vakıf Yönetim Kurulu, 18/86 sayılı
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası'nın 5. maddesinde
nasıl oluşacağı öngörülmektedir. Bu madde aynen şöyledir:

"5. (1) Vakıf Yöneticiler Kurulu, Vakfın ve
- Üniversitenin en yüksek karar organıdır
ve dokuz üyeden oluşur.
(2) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkan ve
Üyeleri, Bakanlar Kurulunun önerisi
üzerine Cumhurbaşkanınca altı yıllık
- bir süre için atanırlar.
(3) Süreleri biten üyelerin yeniden atanma-
ları mümkündür. Vakıf Yöneticiler
Kurulunda boşalma vukubulduğunda atanan
üye, yerine atandığı üyenin süresini
- tamamlar. Boşalan üyeliklere en geç
bir ay içinde atama yapılır. Vakıf
Yöneticiler Kurulu Başkan ve Üyelerinin
görevleri, atanma koşullarına uygun
olarak, yazılı gerekçe gösterilmek k-aydı
ile herhangi bir zamanda sona erdirile-
bilir."

Aynı Yasanın 7. maddesi ise Vakıf Yönetim Kurulu'nun
vakıf ile üniversitenin ve onu oluşturan birimlerin en yüksek
düzeyde karar organı olduğu belirtilmektedir. Ya-sanın
7(1) ve (2) maddesi aynen şöyledir:

"7.(1) Vakıf Yöneticiler Kurulu, Vakıf ile
Üniversitenin ve onu oluşturan birim-
lerin en yüksek düzeyde karar organıdır.
(2) Vakıf Yöneticiler Kurulu, karar ve itâ-
yetkisini uygun gördüğü ölçüde ve süre-
lerle Rektöre ve Rektörün önerisi ile
Üniversiteyi oluşturan birimlerin
yetkililerine devredebilir.
......................................" -
Bu maddelerden de görüleceği gibi Emare 4 kararı üreten
makam, yasa ile kurulan bir Devlet üniversitesinin veya vakıf
üniversitesinin bir organıdır ve bu maddeden de görüleceği
gibi Vakıf Yönetim Kurulu Üyeleri Bakanlar Kurulu önerisi ve
Cumhurbaşka-nı tarafından atanmaktadır. Bu durumda Vakıf
Yönetim Kurulu'nun Anayasanın 152. maddesinde ifadesini bulan
yürütsel ve yönetsel yetki kullanan bir organ olduğu açıkça
anlaşılmaktadır. Bu nedenle Vakıf Yönetim Kurulu'nun
ürettiği bahse konu olan karar ve-ya işlemin Yüksek İdare
Mahkemesi denetiminde olduğu ve bu hususu inceleme yetkisinin münhasıran Yüksek İdare Mahkemesinde olduğu kanaatindeyiz ve
bu nedenle yetki itirazı reddedilir.

Meselenin esası incelendiği zaman ise Emare 4'te ifade-
sini bula-n kararın esası huzurumuzda ibraz edilmiş değildir.
Sadece 17.7.2003 tarihli olup 31.7.2003'te Davacı ile
aktedilen sözleşmenin uzatılmayacağını bildiren Emare 4 yazıda
ifadesini bulmaktadır. Taraflarca Emare 2 olarak ibraz edilen mukavelenin 10. maddesi- incelendiği zaman Davacı mukavelenin hitamından en az 3 ay önce mukavelenin yenilenmesini istemesi halinde durumu Davalıya bildirmesini ve Davalının da mukavelenin bitim tarihinden en az 2 ay önce Davacıya cevap vermesini öngörmektedir. Emare 3'e göre Da-vacı süresi içerisinde sözleşmenin yenilenmesi için talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf ise kararını 17.7.2003'te üretmiş ve 7.8.2003 tarihinde Davacıya Emare 4 yazı ile tebliğ etmiştir. Mukavele şartları gereğince cevap verme süresi mukavele-nin bitiş tarihinden en az 2 ay önce olması gerekir. Bu durumda en geç 31.5.2003'te cevap vermiş olması gerekiyordu. Ancak Davalı
taraf mukavelenin bu maddesine uymamıştır.

Dolayısıyle kararımızın bu bölümünde Davalının bu maddeye uymamasının so-nuçlarının ne olduğunu incelememiz gerekir.
Emare 2 olarak ibraz edilen ve Davacı ile Davalı taraf arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde istihdam edilenin Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde 1.8.2002 - 31.7.2003 tarihleri arasın-daki sürede Yardımcı Doçe-nt ünvanı ile çalışacak denilmektedir.

Bu maddeden de anlaşılacağı gibi Davalı ile Davacı
arasında imzalanan mukavele 1.8.2002 - 31.7.2003 tarihleri
-arasındaki 1 yıllık süreyi kapsamaktadır -ve taraflar arasında
da mukavelenin 1 yıllık olduğu hususunda ihtilâf yoktur. Mukavelenin kendiliğinden 1 yıl veya daha değişik bir süre
için uzayacağı yönünde sözleşmede herhangi bir hüküm mevcut değildir. Sözleşmenin yenilenmesi ise yukarıda belirtild-iği
gibi Davacının talep etmesi ve Davalının da talebi olumlu karşılaması ve yeniden mukavele imzalanması şeklinde gerçekleşmektedir. Nitekim Emare 1, 1.8.2001 - 31.7.2002 tarihlerini kapsayan 1 yıllık sözleşme idi ve bitim tarihinden önce Emare 2'deki sö-zleşme Davacı tarafından 2.7.2002'de Davalı tarafı temsilen ünüversite rektörü tarafından ise 1.7.2002 tarihinde imzalanıp süresi ise 1.8.2002 - 31.7.2003 tarihle-
rini kapsayan 1 yıllık bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Bundan da anlaşılacağı gibi her- yıl taraflar arasında ve tarafların mutabakatı ile sözleşme yenilenmektedir.

Görüleceği üzere mukavelenin tarafların rızası olmadan uzayacağına dair hüküm içermemektedir; 18/86 sayılı Doğu
Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası tahtında yapılan Doğu -
Akdeniz Üniversitesi Akademik Personelin Kadro ve Personelinin Çalışma Tüzüğünün 42. maddesi öğretim elemanlarının görevinin sona ermesini düzenlemektedir ve bu maddenin (e) fıkrası ise şöyledir:

"42. Öğretim elemanlığı görevi aşağıdaki hallerde -
sona erer:
............................................
............................................

(e) Sözleşme ile görev yapan öğretim eleman-
larının, sözleşmelerinin iptali veya
yen-ilenmemesi halinde."


Bu fıkradan da görüleceği gibi sözleşme ile görev yapan
öğretim elemanının sözleşmesinin iptali veya yenilenmemesi
halinde görevin sona ereceği açıkça ifade edilmektedir. Bu
durumda gerek mukavelenin içeriğinden gerekse ilgili -tüzük
maddesinden mukavelenin bitim tarihi olan 31.7.2003'te Davacı
ile Davalı arasında yapılan sözleşmenin sona erdiği açık ve
kesin olarak anlaşılmaktadır. Davacının statüsü, 18/86 sayılı Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası 9(a) bendinde istihdam- şekillerini öngören sözleşmeli personelin istihdam şeklini
şöyle tarif etmektedir:

"9. Üniversitede görev yapan öğretim elemanla-
rı, sözleşmeli, sürekli kadroya aday ve sürekli
kadroda asıl olmak üzere üç şekilde istihdam
e-dilirler.
(a) Sözleşmeli istihdam, hizmetin yürütül-
mesini sağlamak için bir sömestirden
az olmamak üzere belli sürelerle ve
bu tüzükte yer alan hükümlere tabi
olarak görev yaptırılmak üzere yapılan
atamadır.
.......................-..................
........................................."


Gerek Yasada gerekse Yasaya dayanarak çıkarılan ve
yukarıda zikredilen tüzük hükümlerinde de Davacı belli bir
süre için istihdam edilmektedir. Süresi sonunda tarafların mutabık kalması- halinde yeni bir sözleşme imzalanmaktadır.
Taraflar arasında mutabakat sağlanmadığı hallerde ise
sözleşme sona erdiğinde görev de tamamlanmış olmaktadır.
Bu prensibi meselemize uyguladığımızda Emare 1 ve 2'de
görüldüğü gibi Emare 1'de 1 yıllık bir sözle-şme imzalanmış
ve hitam tarihinden itibaren, Emare 2 sözleşme yani
1.8.2002'den 31.7.2003 tarihine kadar süreyi kapsayan 1 yıl
süre için Davacı Yardımcı Doçent olarak görevlendirilmiştir. Madde 10'da Davalı mukavelenin bitim tarihinden 3 ay önce
talep e-tmesi ve işverenin mukaveleye 2 ay önce cevap vermesi gerektiği yukarıda belirtilmiştir. Davacı Emare 3 ile
talepte bulunmasına ve sözleşmeyi 1 yıl uzatılmasını talep
etmesine rağmen, Davalı taraf 17.7.2003 tarihinde Davacının 31.7.2003'te sona erecek s-özleşmesini yenilemeyeceğine karar vermiştir ve bu kararını Emare 4 yazı ile Davacıya 7.8.2003'te tebliğ ettirmiştir. Halbuki mukaveleye göre mukavelenin bitiş tarihinden en az 2 ay önce yani en geç 31.7.2003 tarihinden önceki 2 ay dikkate alındığında en -geç 31.5.2003'te cevap verilmesi gerekmektedir. İncelenmesi gereken husus geç cevap verilmesinin ne sonuç doğuracağıdır. Yukarıda belirttiğimiz
gibi mukavele tarihi 31.7.2003'te sona ermekte idi ve sözleşme
hükümlerine göre istihdam süresi 1 yıllıktı. -Sözleşmenin
kendiliğinden uzatılacağına dair hüküm yoktu. Sadece yukarıda
da değindiğimiz gibi 10. maddede Davacının talebi Davalının da cevap vermesi öngörülmekte idi. Davacı şahadetinde verilecek olan cevabın ille de olumlu olması gerekmediğini kabul -etmek-tedir. Keza yine Davacı şahadetinde Davalı tarafından
sözleşmeli personele sözleşmesini uzatıp uzatmayacağını bildir-
mek için form dağıttığını ancak kendisine sözleşmesini uzatıp
uzatmayacağı yönünde talepte bulunması için form verilmediğini,
bu n-edenle Emare 3'te belirtilen yazı ile talepte bulunduğunu
belirtmektedir. Davalı taraf hiç cevap vermemiş olsaydı muka-velesi 31.7.2003'te zaten sona erecekti. Dolayısıyle Davalı tarafın geç cevap vermiş olması Davacının sözleşmesini yenile-meme yönünde -almış olduğu ve 17.7.2003 tarihli kararı hükümsüz
ve etkisiz kılacak bir sakatlık içermediği kanaatindeyiz.

Yukarıda belirttiğimiz gibi Davacı ile Davalı arasında
imzalanan Emare 2 istihdam sözleşmesi 1 yıllık olduğu ve
süresinin de 31.7.2003'te s-ona erdiği, Davalının bu sözleş-
meyi yenileme mükellefiyeti olmadığı cihetle hitam bulan
sözleşmenin yenilenmeyeceği yönünde üretilen bir karardan
dolayı Davacının meşru menfaatinin olumsuz yönde etkilendiğini söyleme olanağı da yoktur kanaatindeyiz.

- Tüm yukarıda söylenenler ışığında İstinaf Edenin istina-
fında başarılı olduğu cihetle istinafın kabul edilerek tek yargıçlı Mahkemenin vermiş olduğu kararın iptal edilmesi
gerekir.

Netice itibarıyle istinaf kabul edilir. 16.11.2005
tarihli ka-rar iptal edilir.

Meselenin özelliği dikkate alınarak masraf emri verilmez.




Mustafa H. Özkök Şafak Öneri Talât D. Refiker
Yargıç Yargıç Yargıç



12 Mart 2008
-


10



-


Full & Egal Universal Law Academy