Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 6/2017 Dava No 1/2018 Karar Tarihi 13.04.2018
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 6/2017 Dava No 1/2018 Karar Tarihi 13.04.2018
Numara: 6/2017
Dava No: 1/2018
Taraflar: Girne Üniversitesi ile University of North Cyprus Ltd. arasında
Konu: İlgili şahıs eklenme talebi - Kamu tüzel kişiliği kavramı
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 13.04.2018

-D.1/2018 YİM/İstinaf: 6/2017
(YİM No:140/2016)

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Gülden Çiftçioğlu, Tanju Öncül.


İstinaf eden: -Girne Üniversitesi, Girne.
(İlgili Şahıs Olmak İsteyen)


- ile -


Aleyhine istinaf edilen: University of North Cyprus Ltd.,
Dr.Fazıl Küçük Bulvarı, Yeni Liman
- Yolu, Girne.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Hasan Esendağlı.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Oktay Feridun &-
Avukat Serhan Çinar adına Avukat Oktay Çinar ve
Avukat Mustafa B. Asena.


Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı Beril Çağdal'ın YİM 140/2016 sayılı davada, 21/4/2017 tarihinde verdiği karara karşı, İlgili Şahıs olmak isteyen tarafından yapılan istinaftır.


- -----------------


K A R A R



Mehmet Türker: Aleyhine İstinaf Edilen Davacı University of North Cyprus Ltd., Davalı Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon Kurulu (YÖDAK) aleyhine 9/6/2016 tarihind-e ikame ettiği bu istinafa konu YİM 140/2016 No.lu dava ile;

"A- Yüksek İdare Mahkemesinin 82/2013 sayılı YİM
davası tahtında verdiği 23/06/2015 tarihli
kararında 'Girne ve Üniversite' kelimelerinin
hiç bir kimseye isim olarak ve-rilemeyeceği
kararına rağmen ve isim tescili yapmakla yetkili
merci nezdinde tescilli ve/veya kayıtlı hiç bir
dayanağı olmamasına rağmen, Davalı tarafından
'Girne Üniversitesi' ismini bir üniversiteye
veren kararların ve-/veya yapılan işlemlerin
ve/veya tescilin ve/veya onayın hükümsüz
ve/veya etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğuramayacağına dair Mahkeme kararı;

B- Yüksek İdare Mahkemesinin 82/2013 sayılı YİM
davası tahtında verdiği- 23/06/2015 tarihli
kararında 'Girne ve Üniversite' kelimelerinin
hiç bir kimseye isim olarak verilemeyeceği
kararına rağmen ve isim tescili yapmakla yetkili
merci nezdinde tescilli ve/veya kayıtlı hiç bir
dayanağı olmam-asına rağmen, Davalı tarafından
'Girne Üniversitesi' ismini bir üniversiteye
veren kararını ve/veya bu yönde yapılan işlemleri
ve/veya tescili ve/veya onayı iptal etmeyerek
ihmalde bulunduğuna dair Mahkeme kararı"

verilmesini -talep etmiştir.


İstinaf Eden davaya İlgili Şahıs olarak eklenmek isteyen Müstedi Girne Üniversitesi, 24/1/2017 tarihinde bir istida dosyalayarak:

"A. Yukarıda sayı ve unvanı verilen davada müstedinin
davaya ilgili şahıs olarak eklenmesi- ve/veya dahil
edilmesi hususunda Mahkemenin bir emir vermesi"

talebinde bulunmuştur.


Davacının istidaya itiraz dosyalaması üzerine istidayı dinleyen Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Müstedinin kamu tüzel kişiliği veya özel tüzel kişili-ği bulunmadığı bulgusuna vararak davaya İlgili Şahıs olarak eklenmesi talebini kabul etmemiş ve istidayı ret ve iptal etmiştir.
Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Müstedinin davaya İlgili Şahıs olarak eklenme talebini ve istidasını ret ve iptal ed-en kararına karşı Müstedi bu istinafı dosyalamıştır.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR
Davacı davanın ikame edildiği 9/6/2016 tarihinde dosyalamış olduğu bir ara emri istidası ile "Yüksek İdare Mahkemesinin 82/2013 sayılı YİM davası tahtında verdiği 23/06/2-015 tarihli kararında 'Girne ve Üniversite' kelimelerinin hiç bir kimseye isim olarak verilemeyeceği kararına rağmen ve isim tescili yapmakla yetkili merci nezdinde tescilli ve/veya kayıtlı hiç bir dayanağı olmamasına rağmen, Davalı tarafından 'Girne Ünive-rsitesi' ismini bir üniversiteye veren kararların ve/veya yapılan işlemlerin ve/veya tescilin ve/veya onayın yürütülmesinin durdurulması" için emir verilmesini talep etmiştir.

Tek taraflı olarak dosyalanan ara emri istidasında sadece Davacıyı dinle-yen Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Davacı Müstedinin ara emri talebini uygun bularak, 13/6/2016 tarihinde istidada talep edildiği şekilde Davalı aleyhine geçici olarak ara emri ve/veya yürütmenin durdurulması emri vererek, istida ve verilen emrin Dav-alı YÖDAK'a tebliği için istidayı 20/6/2016 tarihine tayin etmiştir. 20/6/2016 tarihinde Davalı YÖDAK'ı temsilen Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinde hazır bulunan Avukat Şefik Aşçıoğulları'nın Davalıyı temsil etmek için yetkili olup olmadığı tartışması -nedeniyle, istida verilen geçici emir yürürlükte kalmak üzere 12/7/2016 tarihine ertelenmiştir. 12/7/2016 tarihinde istida aynı sebeplerle 15/7/2016 tarihine ertelenmiştir. 15/7/2016 tarihinde Avukat Şefik Aşçıoğulları Davalıyı temsile yetkili olmadığını b-eyan ederek, Davalının avukatlığından çekilmiştir. Davalı adına Davalı Kurumda Hukukçu olarak görev yapan
Avukat Ziba Akkurt'un Davalıyı temsilen bulunmak istemesi ancak Avukat Tutma Varakası dosyalamadığı nedeniyle Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tara-fından Davalıyı temsile yetkili bir avukat olarak kabul edilmemesi üzerine, istida, Davalının avukatla temsil edilmesine fırsat vermek için saat 11.30'a ertelenmiştir. Saat 11.35'te Avukat Ziba Akkurt YÖDAK'ın kimin tarafından temsil edileceğine dair bir k-urul kararı üretilemediğinden, davadan geri çekilmeyi talep etmiştir. Davacı Avukatının ara emrinin dava neticesine kadar kesinleşmesini talep etmesi üzerine, Davalı YÖDAK veya adına herhangi bir avukatın hazır olmaması nedeniyle, 13/6/2016 tarihinde, geçi-ci olarak verilen ara emri ve/veya yürütmenin durdurulması emri dava neticesine kadar kesinleştirilmiştir. Davacı ile Davalı arasında geçen ara emri istidasının bu safahatından ve ara emrinin dava neticesine kadar kesinleşmesinden sonra, İstinaf Eden Müste-di Girne Üniversitesi, istinafa konu 24/1/2017 tarihli istidayı dosyalayarak, davaya İlgili Şahıs olarak eklenme talebinde bulunmuştur. İstidaya Davacı Müstedaaleyh University of North Cyprus Ltd. itirazname dosyalamıştır. Davalı Müstedaaleyh Yüksek Öğreti-m Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurulu (YÖDAK) ise Avukat Ziba Akkurt tarafından temsil edilmesine rağmen istidaya herhangi bir itirazname dosyalamamıştır.
İstinafın dinlendiği 29/3/2017 tarihinde Davalı Müstedaaleyh YÖDAK'ın Üyesi Prof.Dr.Mehmet Ha-sgüler'in de hazır olduğu sırada YÖDAK'ı temsil eden Avukat Ziba Akkurt, Girne Üniversitesinin 65/2005 sayılı Yasa tahtında kamu tüzel kişiliği kazanmış bir üniversite olduğunu, bu davada verilecek kararın Girne Üniversitesini etkileyecek bir karar olacağı-nı, Girne Üniversitesinin İlgili Şahıs olarak davaya katılmasının hakkaniyete uygun olacağını ve davaya İlgili Şahıs olarak katılmasına itirazları olmadığını ve herhangi bir tanık çağırmayacaklarını beyan etmiştir. İstidanın duruşmasında Müstedi Girne Üniv-ersitesi bir tanık celbetmiş, Davacı Müstedaaleyh ise herhangi bir tanık celbetmeyerek Müstedi tanığını istintakla yetinmiştir. Bilahare Müstedi Avukatı ve Müstedaaleyh Davacı Avukatı hitaplarını yapmışlardır. İstidayı, Müstedinin celbettiği bu tanığı ve İ-stinaf Eden Müstedi ile Aleyhine İstinaf Edilen Davacı Müstedaaleyhin hukuki argümanlarını dinleyip neticelendiren Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Müstedi Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliği veya özel tüzel kişiliği bulunmadığı nedeniyle istiday-ı ve istidadaki talebi reddetmiştir. Müstedi, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararına karşı bu istinafı dosyalamıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Müstedi istinaf ihbarnamesinde ve istinafın dinlenmesinde istinaf sebeplerini, bir ana başlık altında, 1-6 gerekçeye dayandırarak ileri sürmüştür. Müstedinin istinaf sebebi ve gerekçeleri şöyledir:

"1- Muhterem Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin,
Müstedinin tüzel kişiliği olmadığı yönündeki bulgusu
ve/veya bu yöndeki inceleme ve/veya -değerlendirmeleri
ve bu değerlendirme ve bulgular neticesinde Müstedinin
istidasını ret ve iptal etmesi tümden hatalıdır.
Şöyle ki;

Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa'nın ilgili maddelerine
açıkça ters olan bir neticeye varmıştır.

Mahke-menin Müstedialeyhlerin istidanın duruşması
ve hitabı esnasında Müstedi Üniversitenin tüzel
kişiliği olmadığı noktasında argüman yaptığı
şeklindeki saptaması ve dolayısıyla bu konuyu
ihtilaflı olarak ele alması hatalı olmuştur. Zira
Müstedialeyhler duruşma- ve hitapta Müstedinin
tüzel kişi olduğunu kabul etmişlerdir ve/veya
aksi iddiada bulunmamışlardır.

Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa tahtında kurulduğu
ihtilafsız olan üniversitenin, yasanın açık
hükümlerine rağmen, 'kamu tüzel kişiliği'ni
haiz olmadığı nokt-asındaki bulgusu Yasaya ters
ve hatalıdır.
Mahkeme, her halükarda Lefke Avrupa Üniversitesinin
65/2005 sayılı Yasa'dan önce kurulmuş bir
üniversite olduğunu ve bu anlamda Müstedi ile
farklılık arz ettiğini göz ardı etmiştir.

Ek ve alternatif olarak Mahke-menin 'özel-tüzel
kişiliklerin kaydı ancak Resmi Kabz Memurluğu
ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde mümkün olabilmektedir' şeklindeki değerlendirmesi eksik
ve hatalıdır. Pek çok mevzuat altında pek çok
özel tüzel kişiliğin Şirketler Mukayyitliği ile
alakası o-lmayacak şekilde kurulabileceği hususu
mahkeme tarafından göz ardı edilmiştir.

Mahkemenin YİM 82/2013 sayılı dava ışığında
Şirketler Mukayyitliği nezdinde 'Girne Üniversitesi' isminin tescili mümkün değildir'
şeklindeki bulgusu hatalı, konuyla alakasız
-ve tartışılan hukuki ihtilafla ilgisizdir.
Her halükarda, bu bulgu Müstedinin tüzel kişiliği
olmadığı neticesini doğuramaz. YİM 82/2013
sayılı dava tüm neticelerini doğurmuştur. YÖDAK
ve Eğitim Bakanlığı nezdindeki idari işlemlerin
halen ayakta olması ve -Davacının bu davayı ikame
etmiş olması dahi, Mahkemenin bu bulgusunun
hatalı olduğunu ortaya koymaktadır.

Mahkeme, davanın esası ile ilgili hiçbir argüman
dinlememiş olmasına ve/veya bu konuda Müstediye
argüman yapma şansı vermemesine rağmen davayı
böyle -bir istida tahtında esastan bitirici bir
bulguya varmakla hatalı hareket etti. Mahkeme,
Tüzüğün emredici kuralını bu şekilde hareket
ederek ihlal etti.

Mahkeme, şirketler ve üniversitelerin farklı
mevzuatlar altında ve birbirinden farklı tüzel
kişiler old-uğu hususunu göz ardı etmiş ve/veya
bunları birbirine karıştırmıştır.

Mahkeme huzurundaki emareler, Müstedinin tüzel
kişiliğini ihtilafsız olarak ortaya koymasına
rağmen bunları değerlendirmeyerek ve/veya layıkı
veçhile değerlendirmeyerek ve/veya kararınd-a
emarelere hiç temas etmeyerek hatalı ve eksik
inceleme yapmıştır.

Mahkeme, üniversitelerin isminin şirket isminden
gelmediği ve/veya şirket ismi ile aynı olmak
zorunda olmadığı ve hem Müstedi hem de
Müstedialeyhin isimleri bunu açıkça ortaya
koymasına r-ağmen, bu hususu göz ardı ederek
hataya düştü.

Mahkeme, üniversite kurulmasına ilişkin yasal
prosedürün 65/2005 sayılı Yasa ile düzenlendiğini;
bu prosedürün Fasıl 113 ile hiçbir alakası
olmadığını; tüm yetkinin Eğitim Bakanlığı ve
YÖDAK'ta olduğunu; bu- mevzuatta Şirketler
Mukayyitliğinin ismi dahi geçmediğini; Ünivesite
kurulması ve/veya tescili ve/veya isimlendirilmesi
ile ilgili Şirketler Mukayyitliğine hiçbir yetki
verilmediğini; Üniversiteye isminin ilk kez
Eğitim Bakanlığının ön izni ile verildiğin-i ve
YÖDAK kararı ile bu ismin, tüzel kişi olarak
tescil edildiğini tamamen göz ardı etti.

Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa hükümlerini ve
YÖDAK ve Eğitim Bakanlığının yetkilerini
tamamen hatalı yorumladı. Üniversiteyi kurma
yetkisini haiz organların isim ile- ilgili hiçbir
yetkisi olmadığı ve üniversite kurulması ile
alakası dahi olmayan Şirketler Mukayyitliğinin
yetkili olması gibi bir sonuç, tamamen farazi
ve hatalıdır.

Mahkeme, huzurunda şahadet vermeyen iki tanığın
başka bir dava altında verdikleri şahade-tini
kararına gerekçe yapmak suretiyle usulsüz ve
hatalı davrandı. Her halükarda Mahkeme, YÖDAK
üyesi bu kişilerin YİM 144/2015'teki şahadet
ve istintaklarını bütünüyle inceleseydi, bu
kişilerin, üniversitelerin ve özellikle
Müstedinin Tüzel Kişi olduğunu- ifade ettiklerini
ve ayrıca Müstedinin kuruluş aşamasında görevde
olmadıklarını görecek ve şahadetlerini ona göre
değerlendirecekti. Mahkeme ayrıca, huzurundaki
emarelerin Müstedinin kuruluşu ile ilgili bu
kişilerin söylediğinin aksini ortaya koyduğunu
ta-mamen göz ardı etmiştir.

Neticede Mahkemenin, isimle ilgili hukuki sorun
ile bir kurumun tüzel kişilik kazanması
hususlarını birbirine karıştırdığı görülmektedir.

Mahkeme, yukarıda belirtilenler sebebiyle Müstediyi
ilgili şahıs olarak davaya dahil etme-mek ve
istidayı iptal etmekle hatalı neticeye vardı.

Mahkeme, ismi dava konusu yapılan Üniversite
ilgili şahıs olamazsa bu konudan hakları

etkilenen kişi kimdir? sorusunu cevapsız bırakarak
hatalı bir karar üretti."


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI
- İstinaf Eden Müstedi Avukatına göre, üniversiteler 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kuralları altında kurulur. Bu Yasa'nın kurallarına göre, kurulan bir üniversite kamu tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğretim kurumudur. Bir üniversitenin kurulması iç-in eğitimle ilgili Bakanlığa başvurulması, Bakanlığın başvuru yapan üniversiteye "açma ön izni" vermesi, YÖDAK'ın da "öğretime başlama izni" vermesi ile üniversite kamu tüzel kişiliği kazanır. 1/3/2013 tarihinde Şirketler Mukayyitliğinde tescil edilen Univ-ersity of Kyrenia Ltd.in 1/3/2013 tarihinde Girne Üniversitesi ismi ile bir üniversite kurulması için Milli Eğitim Bakanlığına yaptığı başvuru sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı 4/3/2013 tarihinde 65/2005 sayılı Yasa kuralları gereğince, Girne Üniversitesi -ismi ile bir üniversite açılması için açma ön izni vermiştir. 19/3/2013 tarihinde ise YÖDAK'ın aynı Yasa kuralları altında Girne Üniversitesine öğretime başlama izni vermesi ile Girne Üniversitesi kamu tüzel kişiliğini haiz bir üniversite olarak kurulmuştu-r. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin bu yasal duruma rağmen Müstedi Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliği veya özel tüzel kişiliği bulunmadığı bulgusu ve bu nedenle Müstediyi davaya İlgili Şahıs olarak dahil etmeme ve istidasını ret ve iptal etme -kararı hatalıdır.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacı Avukatı, YÖDAK'ın sadece "Üniversite" adını kullanma izni verebileceğini, isim verme veya kaydetme yetkisi olmadığını, 65/2005 sayılı Yasa'dan önce yürürlükte olan 2/1993 sayılı Yüksek Öğretim Kurumlar-ı, Kuruluş, Görev, Denetleme ve Akreditasyon Yasası altında çıkarılan özel Yüksek Öğretim Kurumları Kuruluş, Çalışma ve Değerlendirme Tüzüğü'nün yürürlükte olduğunu, bu Tüzüğün 7. maddesine göre öğretim ve eğitim izni olmayan kişilerin Şirketler Mukayyitli-ğinde tescil yaptıramayacaklarının, faaliyet gösteremeyeceklerinin belirtildiğini, bunun anlamının izin alıp ismin kaydedilmesi ile veya var olan ismi göstererek faaliyete başlanabileceği olduğunu, 144/2015 No.lu dava zabıtlarındaki şahadetlerinde YÖDAK Üy-esi Olgun Çiçek ve Mehmet Hasgüler'in de bu Tüzüğe dayanarak uygulamanın böyle olduğunu söylediklerini, bu Tüzüğün yürürlükten kalkmadığını, 65/2005 sayılı Yasa'nın tefsir maddesine göre yüksek öğretim kurumlarının tüzel kişiliğe sahip üniversiteler ve diğ-er kurumlar olduğunu, tüzel kişinin ise "KKTC'de yürürlükte bulunan ilgili mevzuata göre kurulmuş şirket ve vakıfları anlatır" şeklinde tefsir edildiğini, İstinaf Eden/Müstedi Girne Üniversitesinin tüzel kişiliği bulunmadığını, YÖDAK'ın ise isim tescil ede-meyeceğini, böyle bir yetkisi olmadığını bu nedenlerle ilgili şahıs olarak davaya dahil edilemeyeceğini, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi bulguları ve kararının doğru olduğunu ileri sürmüştür.

İNCELEME
Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Yüksek -İdare Mahkemesindeki bir davada İlgili Kişi eklenme ile ilgili kural olan YİM Tüzüğü'nün 8. maddesine göre, bir idari davada ilgili şahıs olabilmek için ortada bir gerçek veya tüzel kişinin bulunması gerektiği nedeniyle Müstedi Girne Üniversitesinin tüzel -kişiliğinin var olup olmadığının istidadaki talebin temelini teşkil ettiğini belirterek, Yükseköğretim Yasası'nın üniversitelerin tüzel kişiliği ve isimlendirilmesi konularında Davalı YÖDAK'a ne yetkiler verdiğini inceleyerek, 65/2005 sayılı Yükseköğretim -Yasası'nın Davalı YÖDAK'a bir yükseköğretim kurumunun kuruluşu aşamasında isimlendirme veya isim kaydı yapma yetkisi vermediği bulgusuna vardıktan sonra, Yasa'nın tefsir kısmında üniversitelerle ilgili olarak "kamu tüzel kişiliğini haiz yükseköğretim kurum-unu anlatır" tanımı bulunduğu nedeniyle, Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığını, davaya İlgili Şahıs olarak eklenebilip eklenemeyeceğini inceleyerek, Birleştirilmiş Yargıtay/Hukuk 106/2009, 107/2009 (D.26/2012) sayılı davada 65/-2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın yorumlandığını ve o davadaki Lefke Avrupa Üniversitesinin özel bir vakıf üniversitesi olmakla birlikte, 65/2005 sayılı Yasa'ya göre kamu alanında faaliyet gösteren özel tüzel kişiliği haiz bir yükseköğrenim kurumu olara-k tanımlandığını, Yargıtayın bu içtihadına göre, özel bir vakıf tarafından kurulan Lefke Avrupa Üniversitesi özel tüzel kişiliği haiz bir yüksek öğretim kurumu olarak kabul edildiğinden, kuruluş başvurusu özel bir şirket olan University of Kyrenia Ltd. tar-afından yapılan, Müstedi Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olamayacağı bulgusuna varmıştır.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi devamla, KKTC'deki mevzuat gereği özel tüzel kişiliklerin kaydının ise sadece Resmi Kabz Memurluğ-u ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde yapılabileceğini ancak YİM 82/2013 sayılı davada verilen karar nedeniyle "Girne Üniversitesi" isminin Şirketler Mukayyitliğinde tescili yapılamayacağından Müstedi Girne Üniversitesinin özel tüzel kişiliğinin de olmadığı bu-lgusuna da vardıktan sonra, Müstedinin tüzel kişiliği olmadığı nedeniyle davaya İlgili Şahıs olarak eklenme talebini ve istidasını ret ve iptal etmiştir.

İstinaf Eden Müstedi Girne Üniversitesi, 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kurallarına göre ku-rulduğunu ve bu Yasa kuralları gereğince kamu tüzel kişiliğini haiz olduğunu, davadan ve verilecek karardan etkilenecek kişi olduğunu, bu nedenle davaya İlgili Şahıs olarak eklenmesi gerektiğini, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin bulgularının ve karar-ının hatalı olduğunu ve istinafının kabul edilerek, kararın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
KKTC Anayasası'nda "kamu tüzel kişiliği" nitelemesi Devlet ve Yerel Yönetimler için yapılmıştır. Kamu tüzel kişiliği doğrudan doğruya Anayasa'dan- kaynaklanan tüzel kişiler, Devlet ve Yerel Yönetimlerdir. Devlet ve Yerel Yönetimler dışındaki kamu tüzel kişiliğinin nasıl kurulacağı Anayasa'nın 113. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Anayasa madde 113(3) aynen şöyledir:

"Kamu tüzel kişiliğ-i ancak yasa ile veya yasanın
açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur."


Anayasa'nın 113. maddesinin 3. fıkrasından anlaşılacağı gibi, Anayasa tarafından kamu tüzel kişisi olarak belirtilip, nitelendirilenler dışında kamu tüzel kişiliği iki -şekilde kurulur. Birincisi, kamu tüzel kişiliğini doğrudan doğruya kuracak bir kanunun yapılması ile kamu tüzel kişiliğinin kurulması, ikincisi, yapılmış ve yürürlükte olup, kamu tüzel kişiliğinin kurulmasına açıkça yetki veren bir yasaya dayanılarak kamu -tüzel kişiliğinin kurulmasıdır.

Türkiye'de de bazı tüzel kişilerin kamu tüzel kişiliği Anayasa ile, bazı tüzel kişilerin ise yasa ile belirlenir.
Kemal Gözler İdare Hukuku İkinci Baskı Cilt 1 sayfa 169, 170 ve 171'de şöyle denmektedir:

"K-amu tüzel kişileri ile özel hukuk tüzel kişileri
birçok bakımından benzemektedirler. O nedenle bunları
birbirinden ayırmak gerekir.

Anayasayla veya Kanunla Nitelendirme
Bir tüzel kişi, Anayasayla veya kanunla bir
'kamu tüzel kişisi' -olarak nitelendiriliyorsa, haliyle
ortada bir problem yoktur. O tüzel kişi, bir kamu
tüzel kişisidir.

Anayasayla Nitelendirme.- Bazı tüzel kişilerin
kamu tüzel kişiliği doğrudan doğruya Anayasadan
kaynaklanmaktadır. Bir kere, 'devlet'in, y-ani
'merkezî idare'nin kamu tüzel kişiliği Anayasadan
kaynaklanmaktadır. Anayasamızın çeşitli maddelerinde
(m.29/4, m.82/1, m.128/1, m.161/1) 'devlet ve diğer
kamu tüzel kişileri'nden bahsedildiğine göre,
Anayasamızın devleti bir kam-u tüzel kişisi olarak
kabul ettiğini söyleyebiliriz. İkinci olarak,
Anayasamız bazı yerinden yönetim kuruluşlarının kamu
tüzel kişiliğine sahip olduğunu açıkça belirtmiştir.
Örneğin Anayasamızın 127'nci maddesinin ilk fıkrasında
göre, -'il (il özel idaresi)', 'belediye' ve 'köy'
birer kamu tüzel kişisidirler. Keza üniversitelerin
(m.130), TRT'nin (m.133), Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumunun (m.134) ve kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının (m.135) kamu
- tüzel kişiliğine sahip oldukları bizzat Anayasanın
ilgili maddelerinde (m.130, 133, 134, 135)
belirtilmiştir. O hâlde, devlet, il, belediye, köy,
üniversiteler, TRT, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu ve kamu kurumu niteliğinde-ki meslek
kuruluşları bizzat Anayasa gereği kamu tüzel
kişisidirler. Üstelik bunların kamu tüzel kişiliği
anayasal düzeyde tanınmıştır. Dolayısıyla kanun
koyucu, bunların kamu tüzel kişiliğine bir kanunla
son veremez.

Kanunla Nitelendi-rme.- Aynı şekilde, bir
tüzel kişi, bir kanunla bir 'kamu tüzel kişisi'
olarak nitelendiriliyorsa ortada yine bir problem
yoktur. O tüzel kişi tartışmasız kamu tüzel kişisidir.
Örnekler:

Örnek 1: 4 Kasım 1981 tarih ve 2547 say-ılı Yüksek
Öğretim Kanununun 3'üncü maddesinin c bendine
(3 Nisan 1991 tarih ve 3708 sayılı Kanun ile değişik)
göre, yüksek teknoloji enstitüsü, 'kamu tüzel kişiliğine...
sahip bir yükseköğretim kurumudur'.

Örnek 2: 9 -Temmuz 1982 tarih ve 2690 sayılı Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu Kanununun 3'üncü maddesine göre,
'bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek üzere
kısa adı TAEK olan, Başbakana bağlı, kamu tüzel
kişiliğini haiz Türkiye Atom -Enerjisi Kurumu kurulmuştur.'

Örnek 3: 16 Mayıs 2006 tarih ve 5502 sayılı Sosyal
Güvenlik Kurumu Kanununun 1'nci maddesinin ikinci
fıkrasına göre 'bu Kanun ile...kamu tüzel kişiliğini haiz,
idarî ve malî açıdan özerk, bu Kanu-nda hüküm bulunmayan
durumlarda özel hukuk hükümlerine tâbi Sosyal Güvenlik
Kurumu kurulmuştur.'
Kanun, normalde bir özel hukuk tüzel kişisini
kamu tüzel kişisi olarak niteleyebileceği gibi,
normalde kamu tüzel kişis-ine benzeyen bir tüzel

kişiyi özel hukuk tüzel kişisi olarak da
nitelendirebilir.
...................................................
...................................................
Mesela 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları -Teşkilatı
Kanununun vakıf üniversitelerini kuran çeşitli ek
maddelerinde özel hukuk tüzel kişileri olan vakıflar
tarafından kurulan ve normalde özel hukuk tüzel
kişisi olması beklenen üniversitelerin kamu tüzel
kişiliğine sahip old-uğu açıkça belirtmektedir.

Örnek.- 28 Mart 1983 tarih ve 2809 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununa 5 Mart 1992
tarih ve 3785 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 4'e göre
'İstanbul'da Vehbi Koç Vakfı tarafından 2547- sayılı
Yükseköğretim Kanununun vakıf yükseköğretim kurumlarına
ilişkin hükümlerine tabi ve kamu tüzel kişiliğine
sahip olmak üzere Koç Üniversitesi adıyla yeni bir
Üniversite kurulmuştur."

Anayasa veya kanunl-arda kamu tüzel kişisi olduğu belirtilmeyen bir tüzel kişi de bazı durumlarda kamu tüzel kişisi olabilir. Bir tüzel kişi Anayasa veya yasa ile kamu tüzel kişisi olarak nitelendirilmemiş ve kamu tüzel kişiliği belirlenmemişse, kamu tüzel kişiliğinin olup ol-madığının tespiti için bazı şartlar aranır. Ancak Anayasa'da veya yasada kamu tüzel kişisi olarak nitelenen ve tüzel kişiliği belirlenen bir tüzel kişinin kamu tüzel kişisi olup olmadığını saptamak için başka herhangi bir şart aranmaz (Gör.Kemal Gözler İda-re Hukuku İkinci Baskı Cilt I sayfa 171, 172, 173..).

İstinafa konu istida ile davaya ilgili kişi olarak eklenmek isteyen Girne Üniversitesi ile ilgili 4/3/2013 tarihinde Bakanlık tarafından "açma ön izni" verme kararı, YÖDAK tarafından ise 19/3/2013- tarihinde "öğretime başlama izni" verme kararı alınmıştır. Bu tarihlerde ve davanın açıldığı 9/6/2016 tarihinde yüksek öğretim ve yüksek öğretim kurumlarının kuruluşu ve hukuki statüsü ile ilgili Yasa 65/2005 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'dır. Bu Yasa 11/4-/2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 23/2017 tarihli Yüksek Öğretim (Değişiklik) Yasası ile tadil edilmiştir. Ancak bu istinafta, konu istidada ve davada 23/2017 sayılı Yasa ile tadil edilmemiş 65/2005 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'nın uygulanması ger-ektiği hukuki bir gerçekliktir. Bu nedenle, istinafın kararında dikkate alınan 65/2005 sayılı Yasa 23/2017 sayılı Yasa ile tadil edilmemiş olan 65/2005 sayılı Yüksek Öğretim Yasası olup, kararda bu Yasa'dan 65/2005 sayılı Yasa olarak bahsedilecektir.

- 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın amaçları Yasa'nın
3. maddesine göre şöyledir:

"3. Bu Yasanın amacı, yükseköğretimle ilgili amaç
ve ilkeleri belirlemek; Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti sınırları içinde kurulan ve
kur-ulacak olan yükseköğretim kurumlarının
kuruluş, teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki
ve sorumlulukları ile eğitim ve öğretim,
araştırma, yayım, yönlendirme, eşgüdüm,
akreditasyon, gözetim ve denetim, öğretim
el-emanları, öğrenciler ve diğer personel ile
ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir."


4. maddesine göre ise Yasa'nın kapsamı:

"4. Bu Yasa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kurulan
yükseköğretim kurumları ile bunlara- bağlı
birimleri ve bunların kuruluş, açılma, eğitim-
öğretim, akreditasyon, gözetim, yönlendirme,
eşgüdüm, değerlendirme ve denetimine ilişkin
esasları kapsar."


Yasanın bu maddeleri ve yükseköğretim kurumları il-e ilgili diğer maddelerine göre, yükseköğretim kurumlarının kuruluşunu, ilkelerini, açılma ve öğretime başlama, hukuki statü ve hak ve yetkilerini düzenleyen Yasa 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'dır. Bu Yasa'nın "Yükseköğretim Kurumlarının Kuruluş İlke-leri" yan başlığını taşıyan 41. maddesinin 1. fıkrası aynen şöyledir:
"41.(1) Kurulacak bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel
kişiliğine sahip yükseköğretim kurumları, özel
yasa ile veya bu Yasanın açıkça verdiği yetkiye
-dayanılarak kurulabilir;"

Yasa'nın tefsir ile ilgili 2. maddesinde:

" 'Üniversite'; bilgiyi üretmek, yaymak ve topluma
hizmet etmek amacıyla, bilim ve teknoloji ile
ilgili araştırmaların yapıldığı, bilimsel kuram
ve yöntemlerin- üretildiği, geliştirildiği,
öğretildiği ve uygulandığı, ulusal kültürün
insanlığın evrensel değerleriyle bir arada
geliştirilip yayıldığı, özgür ve yaratıcı
düşüncenin yeşerme ortamları sağlayan, akademik
özgürlük ve kurumsa-l özerkliğe sahip kamu tüzel
kişiliğini haiz yükseköğretim kurumunu anlatır."


" 'Yükseköğretim Kurumu'; Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinde yükseköğretim yapan, bilimsel
özerkliğe ve tüzel kişiliğe sahip üniversiteleri
ve benzeri- diğer öğretim kurumlarını anlatır ve
bunların bünyesinde bulunan fakülteler, enstitüler,
yüksekokullar, konservatuarlar, meslek yüksekokulları
ile uygulama ve araştırma merkezlerini kapsar."

şeklinde tanımlanmaktadır.


Yasadaki ta-nımlamalar ve Yasa'nın 41. maddesine göre, özel bir yasa ile veya 65/2005 sayılı Yasa'nın kurallarının verdiği yetkiye dayanılarak yükseköğretim kurumları kurulabilir ve gerek özel bir yasa ile gerekse 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kurallarının açıkç-a verdiği yetkiye dayanılarak kurulan yükseköğretim kurumları bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip olurlar. 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası, bu Yasa altında kurulacak yükseköğretim kurumlarını "kamu tüzel kişisi" olarak nitelemiştir.

- 65/2005 sayılı Yasa'nın 43. maddesi, yükseköğretim kurumu kurulması, açılması ve öğretime başlama koşullarını düzenlemektedir. 43. maddenin bu istinafla ilgili olan 1, 2, 3 ve 4. fıkraları aynen şöyledir:
"43.(1) Yeni bir yükseköğretim kurumu açmak ve-/veya
faaliyette olan bir yükseköğretim kurumu için
yeni bir fakülte, bölüm, yüksekokul, hazırlık
okulu veya başka birimlerin kurulması ve/veya
program açmak için her seferinde Bakanlıktan
'açma ön izn-i', her biri ile ilgili öğretime
başlamak için de YÖDAK'dan 'öğretime başlama
izni' alınır.
(2) 'Açma ön izni' almak için Bakanlığa 'öğretime
başlama izni' için YÖDAK'a başvuruda bulunulması
gerekir. Bu ba-şvurulara ilişkin usul ve esaslar
YÖDAK tarafından hazırlanıp Bakanlıkça, Bakanlar
Kurulunun onayına sunulacak bir tüzükle
belirlenir.
(3) Bakanlık tarafından 'açma ön izni' verildikten
sonra, başvuruyu d-eğerlendirmek ve/veya
akreditasyon işlemlerini başlatmak üzere, en
geç 15 gün içinde YÖDAK'a gönderilir. 'Açma
ön izni' ve/veya 'öğretime başlama izni'
verilebilmesi için bu Yasanın öngördüğü
koşulları-n yerine getirilmesi esastır.
(4) 'Açma ön izni' alan kuruluş, en geç iki yıl
içerisinde yükseköğretim kurumunu ve/veya
ilgili bölüm veya programı faaliyete koymakla
mükelleftir. Bu şartı yerine getirmeyenlerin
- kurum 'açma ön izni' iptal edilir. Yeniden
başvuru ancak bir yıl sonra kabul edilir."


Yasa maddesinden açıkça anlaşılacağı gibi, bir yükseköğretim kurumunun (üniversite ve yasada belirtilen diğerleri dahil) kurulup açılabilmesi iç-in Bakanlığa başvurarak, Bakanlıktan (Eğitim işleri ile ilgili Bakanlık) "açma ön izni" alınması, öğretime başlayabilmesi için de YÖDAK'a başvurarak, YÖDAK'tan öğretime başlama izni alınması gerekmektedir. Bir yükseköğretim kurumu açmak için eğitim işleri -ile ilgili Bakanlıktan "açma ön izni" ve YÖDAK'tan "öğretime başlama izni" alınabilmesi veya diğer bir ifade ile bir yükseköğretim kurumu açmak için Bakanlık tarafından "açma ön izni", YÖDAK tarafından ise "öğretime başlama izni" verilebilmesi ve yükseköğr-etim kurumunun kurulabilmesi için 65/2005 sayılı Yasa'nın öngördüğü koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Yasa'nın öngördüğü koşulların yerine getirilmesi ve Bakanlığın "açma ön izni" vermesi YÖDAK'ın da "öğretime başlama izni" vererek kuruluşuna ka-rar vermesi ile yükseköğretim kurumu 65/2005 sayılı Yasa altında ve bu Yasa'nın belirlediği ve nitelendirdiği kamu tüzel kişiliği ile kurulup, hukuki statü kazanıp yine Yasa'nın verdiği hak ve yetkilerle kurulmuş olur. Diğer bir ifade ile, 65/2005 sayılı Y-asa'ya göre açma ön izni vermeye yetkili eğitim işleri ile ilgili Bakanlığın "açma ön izni" verme kararı ve bu karar ile Yasa'nın verdiği yetkiye dayanarak Yasa'nın 7. maddesine göre kamu tüzel kişiliğini haiz YÖDAK'ın Yasa'nın verdiği yetki ile aldığı "öğ-retime başlama" izni verme idari kararı ile bir yüksek öğretim kurumu kurulmuş ve kamu tüzel kişiliğini kazanmış olur.

65/2005 sayılı Yasa'nın aktardığımız 41. maddesindeki düzenlemeye göre, bu Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulan yükse-köğretim kurumlarının bilimsel özerkliği ve kamu tüzel kişiliğini haiz olacağı açıktır.

Yasa'ya göre ve Yasa'nın verdiği yetki ile ve YÖDAK'ın kararı ile kurulan üniversiteler de bir yükseköğretim kurumu olup kuruluşu ile birlikte Yasa'nın yükseköğre-tim kurumlarına verdiği kamu tüzel kişiliği, hukuki statüsünü ve diğer hak ve yetkileri kazanmaktadır. Nitekim Yasa'nın tefsir kısmı olan 2. maddesinde de üniversitenin "kamu tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğretim kurumu" olduğu belirtilmektedir.

65-/2005 sayılı Yasa'nın "Yükseköğretim kurumu olarak kaydolan bir kurumun yasal hakları" yan başlığını taşıyan 14. maddesinin 1. fıkrasına göre:

"Kurum açma izni alıp akredite edilmiş programları
bulunan kurum, bir yükseköğretim kurumu olarak
- kaydedilmiş sayılır ve bu Yasa ile yükseköğretim
kurumlarına tanınan hak ve ayrıcalıklardan
yararlandırılır. Yükseköğretim kurumu olarak
kaydedilen bir kurum, Milli Eğitim Yasası
kurallarına göre de bir yükseköğretim kurumu
- sayılır ve yürürlükteki diğer yasalar açısından da
böyle kabul edilir."

14. maddenin 3. fıkrasına göre ise:

"Bir yükseköğretim kurumunun 'Üniversite' olarak
isimlendirilip faaliyete geçebilmesi için lisans
ve/veya lisans üstü programl-arı akredite edilmiş
en az üç fakültesinin bulunması ve akredite edilmiş
en az altı lisans ve/veya lisans üstü programının
bulunması koşuldur. 'Üniversite' adı bu bağlamda
YÖDAK kararı ile kullanılabilir."


Yasa'nın tüm bu kuralları-, Yasa'nın aradığı koşulları yerine getirerek kaydedilip kurulan bir yükseköğretim kurumunun veya yasaya göre kurulan ve bir yükseköğretim kurumu olan bir üniversitenin kamu tüzel kişiliği statüsünü kazanacağını açıkça ortaya koymaktadır.

Tek Yargıçl-ı Yüksek İdare Mahkemesi huzurundaki olgular ve emarelere göre, Girne Üniversitesinin kurulması ile ilgili University of Kyrenia Ltd. tarafından 1/3/2013 tarihinde Girne Üniversitesi ismi ile bir üniversite kurulması için Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Baka-nlığına müracaat edilmesi üzerine, Bakanlık, 4/3/2013 tarihinde 65/2005 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'nın verdiği yetkiye istinaden Girne Üniversitesi adı altında bir üniversitenin kurulması için "açma ön izni" kararı vermiştir (Mavi 82, Emare 3).

13/-3/2013 tarihinde Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı Girne Üniversitesi bünyesinde açılması için izin talep edilen fakülte, bölüm ve yüksekokullara da "açma ön izni" vermiştir (Mavi 83, Emare 4). 19/3/2013 tarihinde ise YÖDAK, Milli Eğitim Bakanlığının- "açma ön izni" verdiği Girne Üniversitesine ve Girne Üniversitesi bünyesindeki üç fakülte ve bir yüksekokula "öğretime başlama izni" kararı verip, kurulmasına karar vermiştir (Mavi 84, Emare 5).

Gerek Girne Üniversitesi ve Girne Üniversitesi bünyesi-nde açılacak olan fakülte ve yüksekokullara Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından verilen "açma ön izni" gerekse YÖDAK tarafından Girne Üniversitesine ve bünyesindeki fakültelere verilen "öğretime başlama izni", 65/2005 sayılı Yükseköğretim Ya-sası kuralları uygulanarak bu Yasa kurallarının verdiği yetkiye dayanılarak verilmiştir. 65/2005 sayılı Yasa'nın kurallarına ve bu kuralların verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlık tarafından "açma ön izni" kararı ve YÖDAK tarafından "öğretime başlama izni" -kararı verilen ve/veya kurulmasına karar verilen Girne Üniversitesi, bir kamu tüzel kişisi olan YÖDAK'ın 65/2005 sayılı Yasa kurallarına uygun olarak almış olduğu 19/3/2013 tarihli idari kararı ve bu Yasa kuralları gereğince kaydedilip kurulmuş ve yine bu -Yasa kurallarına istinaden ve bu Yasanın nitelendirmesi ve belirlemesi ile kamu tüzel kişiliğini haiz bir üniversite olarak hukuki statü kazanmıştır.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi huzurunda istidanın duruşmasında şahadet veren Müstedi Girne Ün-iversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Mehmet Soykurt, Girne Üniversitesinin fakülte ve bölümlerinin fiziki yapısını oluşturduğunu,
65/2005 sayılı Yasa'ya uygun olarak Mütevelli Heyeti ve/veya Yöneticiler Kurulunu seçtiğini, rektör, senato ve diğer akademik k-urullarını oluşturduğunu, akademik kadrolarını tamamladığını ve tüm bunları YÖDAK'a bildirdiğini, 65/2005 sayılı Yasa'nın gereklerini yerine getirdiğini, YÖDAK'ın
Girne Üniversitesi ile fakülte bölüm ve yüksek okullarının öğretime başlamasına ve kurulmasın-a karar verip kurulmasını onayladığını, Üniversitenin YÖDAK'ın izni ile öğretime başladığını, 1500'e yakın öğrencisi bulunduğunu, eğitim faaliyetlerini kurulduğu tarihten itibaren yürütmeye başladığını ve halen de yürüttüğünü, yüzlerce mezun verdiğini beli-rtmiştir. Aksine bir şahadet olmayan bu Tanığın şahadetine, sunduğu emarelere ve yukarıda belirttiğimiz yasal duruma ve bu yasal durum ışığında yaptığımız saptamaya göre, Girne Üniversitesi 65/2005 sayılı Yasanın aradığı tüm koşulları yerine getirerek, Ya-sanın aradığı tüm organlarını Yasaya uygun olarak belirlemiş, Yasaya uygun olarak Bakanlıktan "açma ön izni", YÖDAK'tan da "öğretime başlama izni" alarak ve Yasaya göre kamu tüzel kişiliğini haiz bir üniversite kurmak için karar almaya ve üniversite ismini- vermeye yetkili bir kamu tüzel kişisi olan YÖDAK'ın almış olduğu 19/3/2013 tarihli karar ile bir yüksek öğretim kurumu olarak kaydedilerek, yine YÖDAK kararı ile üniversite adını kullanma izni alarak, akredite edilmiş programları ile 65/2005 sayılı Yasa a-ltında YÖDAK'ın gözetim ve denetiminde faaliyet gösteren, 65/2005 sayılı Yasa gereğince yüksek öğretim kurumlarına tanınan tüm hak ve ayrıcalıklardan yararlanan, kamu tüzel kişiliğini haiz bir üniversite olarak kurulmuştur. 65/2005 sayılı Yasanın verdiği y-etki ile ve YÖDAK kararı ile kurulup Yasaya uygun olarak tüm organlarını oluşturan ve YÖDAK'ın gözetim ve denetiminde faaliyetlerini sürdüren Girne Üniversitesinin ve/veya başka herhangi bir yüksek öğretim kurumunun kurulabilmesi için kuruluş tüzüğünün YÖD-AK tarafından hazırlanmasının, Yasanın yüksek öğretim kurumlarının kuruluşunu düzenleyen aktardığımız kuralları, amaç ve kapsamı dikkate alındığı zaman yasal bir zorunluluk olmadığı ortaya çıkmaktadır. Yasaya göre kurulmak için başvuruda bulunan bir yüksek-öğretim kurumunun kendi kuruluş tüzüğünü hazırlama yetkisi yoktur. Yasa bir yükseköğretim kurumunun kurulması için karar almaya yetkili makam olan YÖDAK'a kuruluş tüzüğü yapma yetkisi vermiştir. Yasanın aradığı tüm koşulları yerine getirdiği için Müstedini-n kuruluşuna karar veren YÖDAK'ın kuruluşundan sonra da gözetim ve denetiminde faaliyet gösteren Müstedinin kuruluş tüzüğünü yapma yetkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla YÖDAK tarafından kuruluş tüzüğünün hazırlanmaması Müstedi Girne Üniversitesine "açma ön iz-ni" ve "öğretime başlama izni verilmesi" ve/veya kuruluş kararında 65/2005 sayılı Yasa'ya herhangi bir aykırılık yaratmamakta ve belirtilen yasal durum ve Müstedinin bu yasal duruma istinaden ve YÖDAK kararı ile elde ettiği kamu tüzel kişiliğinin oluşmasın-a ve kurulmasına herhangi bir yasal engel teşkil etmemektedir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin atıfta bulunduğu Birleştirilmiş Yargıtay/Hukuk 106/2009 ve 107/2009 (D.26/2012) sayılı kararda, Yargıtay, Lefke Avrupa Üniversitesinin Kıbrıs Bilim -Vakfı tarafından kurulan özel bir vakıf üniversitesi olduğunu ancak faaliyetlerinin 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'na tabi olduğu nedeniyle "kamu alanında faaliyet gösteren, özel tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğrenim kurumu olarak kabul edilmesi ger-ektiğini" belirtmiştir.

Lefke Avrupa Üniversitesi 65/2005 sayılı Yasa'dan önce özel bir vakıf tarafından kurulduğu nedeniyle, Yargıtay, Lefke Avrupa Üniversitesini özel tüzel kişi, faaliyetleri de 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'na tabi olduğund-an kamu alanında yapılan faaliyetler olarak kabul etmiştir. Yargıtay, bu kararda, 65/2005 sayılı Yasa altında kurulmuş veya kurulacak herhangi bir üniversitenin özel tüzel kişiliği haiz bir yükseköğretim kurumu olacağına dair bir tespitte bulunmamıştır.

- 65/2005 sayılı Yasa'dan önce kurulan ODTÜ'nün tüzel kişiliğinin ve kararlarının niteliğinin tartışıldığı Yargıtay/Hukuk 15/2009 (D.16/2012) sayılı kararda, Yargıtay, kendi özel yasası ile kurulan ODTÜ'nün kendi yasasına göre özel tüzel kişiliği haiz o-lduğunu ancak bir yükseköğretim kurumu olarak kurulduğundan 65/2005 sayılı Yasa'ya tabi olduğunu, Yasa'nın 41. maddesine göre bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yükseköğretim kurumlarının özel yasa ile veya 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça ver-diği yetkiye dayanarak kurulabileceğinin düzenlendiğini belirtip, "65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası ile YÖDAK'a bağlı yükseköğretim kurumlarının, bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlar haline dönüştürülmesinin amaçlandığı, kanunun la-fzından açıkça anlaşılmaktadır" saptamasını yaparak kendi özel yasası olan 60/2003 sayılı Yasa ile kurulan ODTÜ'nün kendi kuruluş yasasına göre özel tüzel kişi olarak kurulmasına rağmen 65/2005 sayılı Yasa kuralları gereğince ve YÖDAK'ın kontrol ve denetim-inde, nitelik olarak kamu tüzel kişileri gibi kamusal alana taşan eylem ve işlemler yaptığını belirtmiştir. Bu karar sonrasında üniversitelerin tüzel kişiliği ile ilgili olarak Tufan Erhürman'ın Yüksek İdare Mahkemesinin Görev Alanı isimli kitabında sayfa -314'te şöyle denmektedir:

"ODTÜ, 60/2003 sayılı Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Kuzey Kıbrıs Kampüsü (Kuruluş, Görev, Çalışma ve
Denetleme) Yasası'nın 3. maddesine göre, özel hukuk
tüzel kişisidir. Ancak, bu Yasa'nın yürürlüğe
girmesin-den sonra çıkarılan 65/2005 sayılı KKTC
Yüksek Öğretim Yasası'nın 2. maddesinde 'üniversite'nin,
'akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğe sahip kamu
tüzel kişiliğini haiz yükseköğretim kurumunu'
anlattığı ifade edilmiştir. Benzer biçimde, -Yasa'nın
41. maddesinin (1). fıkrasında da, 'Kurulacak bilimsel
özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yükseköğretim
kurumları, özel yasa ile veya bu yasanın açıkça
verdiği yetkiye dayanılarak kurulabilir' şeklinde
bir düzenleme vard-ır. Bu iki hüküm birlikte
değerlendirildiğinde, yasa koyucunun, 2005 tarihli
Yasayla, özel üniversiteleri de kamu tüzel kişiliği
olarak kabul etmeyi amaçladığı ortaya çıkmaktadır.
Buna karşın, 65/2005 tarihli Yasayı çıkaran yasa
koyu-cu, 60/2003 tarihli ODTÜ Yasası'nda herhangi bir
değişiklik yapma ihtiyacı hissetmemiştir. Bu durumda,
ODTÜ Yasası özel yasa olduğundan bu iki Yasa'nın
hükümlerinin çatışması dolayısıyla ODTÜ'nün bir
özel hukuk tüzel kişisi olarak mı, yoksa- kamu
tüzel kişiliği olarak mı kabul edileceği yoruma
açık bir nokta olarak ortaya çıkmaktadır."


Aynı kitap sayfa 316'da ise şöyle denmektedir:

"Görüldüğü gibi Mahkeme, organik kriter çerçevesinde
yaptığı yorum sonucunda, ODTÜ'nün-, 65/2005 sayılı
Yasa'da üniversitelerin kamu tüzel kişisi olduklarının
belirtilmiş olmasına karşın, hâlâ bir özel hukuk tüzel
kişisi olduğu sonucuna varmış bulunmaktadır. Buradan
anlaşılan, Mahkeme'nin, ODTÜ Yasası'nı, özel bir
Yasa o-lduğu için, 65/2005 sayılı Yasa karşısında
öncelikli olarak uygulanması gereken bir norm
saydığıdır. Yoksa Mahkeme lex posterior derogat
legi priori ilkesinin bu durumda uygulanabileceği
kanaatinde olsaydı, sonraki yasa olan 65/2005'teki -
düzenlemelerin önceki yasa olan 60/2003'teki
düzenlemeyi zımnen ilga ettiği sonucuna varıp, ODTÜ'nün
artık bir kamu tüzel kişisi olduğunu saptayabilir, bu
durumda, ODTÜ tarafında yapılan işlemin idari işlem
niteliğinde olduğu sonuc-una varabilmek için başka
herhangi bir tartışmaya da gerek kalmazdı."


65/2005 sayılı Yasa, kişilere, yüksek öğretim kurumu ve/veya üniversite kurmak için başvuru yapma hakkı vermektedir. Bu Yasa'nın kurallarına uygun olarak yapılan başvuru ve Ya-sa'nın verdiği yetkiye dayanarak YÖDAK'ın kararı ile kaydedilip kurulan bir üniversite, kuruluşu için başvuru yapan kişiden ayrı ve bağımsız olarak kamu tüzel kişiliğini kazanmakta ve Yasanın verdiği hak ve yetkilere sahip olmaktadır. Girne Üniversitesinin- kurulması için özel tüzel kişi bir şirket olan University of Kyrenia Ltd.in başvuruda bulunmuş olması, 65/2005 sayılı Yasa'ya uygun olarak kurulan Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliği kazanmasına yasal hiçbir engel teşkil etmemektedir.

Yargıta-y gerek ODTÜ ile ilgili Yargıtay/Hukuk 15/2009
(D.16/2012) sayılı kararda gerekse Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin atıfta bulunduğu Lefke Avrupa Üniversitesi ile ilgili Birleştirilmiş Yargıtay/Hukuk 106/2009 ve 107/2009 (D.26/2012) sayılı kararda, k-urulmuş olan veya kurulacak olan her üniversitenin özel tüzel kişiliği haiz olacağını veya özel bir şirket ve/veya bir özel tüzel kişi tarafından kurulan veya kurulacak olan herhangi bir üniversitenin kurucu şirket gibi özel tüzel kişiliği haiz olacağına d-air bir tespitte bulunmamıştır. Tam aksine, Yargıtay/Hukuk 15/2009 (D.16/2012) sayılı ODTÜ davasında, 65/2005 sayılı Yasa'dan önce kurulmuş üniversitelerin dahi bu Yasa ile kamu tüzel kişiliğini haiz kurumlar haline dönüştürülmesinin amaçlandığını tespit e-tmiştir.

Belirtilenlerden anlaşılacağı üzere, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi doğru olarak, KKTC'de kurulan veya kurulacak olan üniversitelerin 65/2005 sayılı Yükseköğretim
Yasası kurallarına tabi olup bu Yasa kurallarına göre kurulabileceğini, ü-niversitelerin YÖDAK'ın izni ve denetimine tabi olacağını kabul etmesine rağmen, bu Yasa altında kurulan bir üniversitenin kamu tüzel kişiliğini haiz olduğu ile ilgili kurallarını dikkate almamakla ve Yargıtayın Birleştirilmiş
Yargıtay/Hukuk 106/2009 ve 10-7/2009 (D.26/2012) sayılı kararda, 65/2005 sayılı Yasa'dan önce kurulmuş özel bir vakıf üniversitesi olan Lefke Avrupa Üniversitesini kamu alanında faaliyet gösteren, özel tüzel kişiliği haiz bir yükseköğretim kurumu olarak tanımladığı nedeniyle, Yargıtayı-n bu saptamasını yanlış değerlendirip 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası altında kaydedilip kurulan Müstedi Girne Üniversitesinin durumuna uygulayarak ve buna dayanarak Girne Üniversitesinin kuruluş başvurusunu yapan University of Kyrenia Ltd.in özel bir -şirket olduğu nedeniyle Müstedi Girne Üniversitesinin kamu tüzel kişiliğini haiz olmadığı bulgusuna varmakla hata yapmıştır.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, 65/2005 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde, YÖDAK'ın herhangi bir yükseköğretim kurumuna "Ün-iversite" adını kullanma izni verirken, üniversitenin isminin ne olacağına veya bu ismi kaydetmeye dair yetkisi olduğu ile ilgili bir düzenleme bulunmadığını belirterek, uygulamada YÖDAK'ın bu hususta nasıl bir prosedür izlediğine dair istidanın duruşmasın-da bir şahadet sunulmamasına rağmen, istidanın duruşmasında emare olarak ibraz edilmiş olan 144/2015 No.lu başka bir davada, 10/5/2016 tarihli Writ Of Attachment İstidasının duruşmasında şahadet veren Davalı YÖDAK'ın Üyeleri olan Prof.Dr.Olgun Çiçek ve Pro-f.Dr.Mehmet Hasgüler'in duruşma notlarında, YÖDAK'ın uygulamada yükseköğretim kurumlarına "Üniversite" adını kullanma izni verirken hangi ismi kullanacaklarına dair izin vermediği, isim tescili yapmadığı ve YÖDAK'ın üniversitelere isim verme yetkisi bulunm-adığı yönünde şahadetleri olduğuna dayanarak ve sadece şahadetlerinin bu kısmını dikkate alarak YÖDAK'ın bir yükseköğretim kurumunu isimlendirme veya isim kaydı yapma yetkisi olmadığı bulgusuna varmıştır.

65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kuralları- gereğince, bir üniversitenin kurulması için yapılan başvuru neticesinde, üniversitenin kurulması için Yasa'nın aradığı koşulların bulunması halinde, üniversite Yasa kurallarının bir üniversiteye verdiği hukuki statü ile ve tanıdığı hak ve yetkilerle kayde-dilip kurulmuş olur.

65/2005 sayılı Yasa'nın 41. maddesi yükseköğretim kurumlarının kuruluş ilkelerini, 43. maddesi yükseköğretim kurumu ve/veya herhangi bir birim açma ve öğretime başlama koşullarını düzenlemiştir. Bu maddelerin uygulanabilmesi içi-n, Yasa maddelerinin verdiği yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulu tarafından madde 41(3), 41(6) ve 43(2) tahtında, "KKTC Yükseköğretim Kurumları Program Açma Ön İzni ve Öğretime Başlama İzni Tüzüğü" yapılmıştır. Amme Enstrümanı 837/2007 ile 23/11/2007 tarihi-nde yayınlanan bu Tüzüğün 4. maddesine göre, yükseköğretim kurumu açma ön izni alabilmek için Tüzüğe ekli Ek 1'de yer alan Program Açma Başvuru Formu doldurularak başvuru raporu hazırlanıp Bakanlığa başvuruda bulunulur. Tüzüğe ekli Ek 1'e göre, bir yüksekö-ğretim kurumu açmak amacıyla "açma ön izni" veya "öğretime başlama izni" için başvuru yapılırken, açılmak istenen yükseköğretim kurumunun adının başvuruda belirtilmesi ve bu isim ile başvuru yapılması gerekmektedir. Yasa gereğince ısdar edilen Tüzük ve Tüz-üğün öngördüğü başvuru şeklinden anlaşılacağı gibi, bir yükseköğretim kurumu açmak gayesi ile "açma ön izni" almak için Bakanlığa başvuru yapılırken ve "açma ön izni" talep edilirken, yükseköğretim kurumuna verilmek istenen isim ile başvurularak başvuru ya-pılan isim altında "açma ön izni" talep edilmesi gerekmektedir. Bakanlık yapılan müracaatı, Yasa ve bu Tüzük kurallarına uygun bulduğu takdirde, "açma ön izni" almak için başvuru yapılan isim altında bir yükseköğretim kurumu açılması için "açma ön izni" ve-rir. Müracaat edilen isim altında bir yükseköğretim kurumu açabilmek için Bakanlıktan "açma ön izni" alındıktan sonra, aynı Tüzüğün 5. maddesine göre, "açma ön izni" alan yükseköğretim kurumu, "açma ön izni" aldığı isim altında "öğretime başlama izni" alma-k için YÖDAK'a başvurur. "Öğretime başlama izni" almak için YÖDAK'a başvuran ve başvuru yaptığı isim altında Bakanlık tarafından kendisine "açma ön izni" verilen yükseköğretim kurumunun 65/2005 sayılı Yasa'nın öngördüğü koşulları ve bu Yasa altında çıkarıl-an bu Tüzüğün aradığı öğretime başlama izni kriterleri ve ölçütlerini taşıması halinde, YÖDAK başvuruda bulunan yükseköğretim kurumuna "açma ön izni" aldığı isim altında ve/veya o isimle "öğretime başlama izni" vermektedir. Bunun neticesi olarak, 65/2005 s-ayılı Yasa kuralları ve bu Yasa'nın 41(3), 41(6) ve 43(2) maddeleri tahtında çıkarılan Tüzük kurallarına uygun olarak başvuruda bulunduğu isim altında Bakanlıktan "açma ön izni" ve YÖDAK'tan da yine aynı isim altında "öğretime başlama izni" alan bir yüksek-öğretim kurumu, 65/2005 sayılı Yasa kuralları gereğince başvuruda bulunduğu isim altında ve/veya o isim ile kaydedilip kamu tüzel kişiliğini haiz olarak hukuk aleminde yerini almış olur.

İdare Hukukunda, idari makamlar yetkilerini Anayasa ve kanunla-rdan almaktadır. İdari makamların kendiliğinden sahip olduğu bir yetkisi yoktur. İdari makamların yetkisiz olması kural, yetkili olması ise istisnaidir. İstisna olan bu yetkiler dar yorumlanır. Bir idari makamın bir konuda yetkili olabilmesi için o konuda -bir kanun ile ve açıkça yetkili olması gerekir. Bu yetki benzer bir konuya kıyasen uygulanamaz. İdarenin yetkisi, kanundan kaynaklanan ve kanunla sınırlı yetkilerdir. Bir yetki kanunla idareye açıkça verilmiş olsa bile, idare o yetkiyi ancak kanunun öngörd-üğü sınırlar çerçevesinde kullanabilir (Gör: Kemal Gözler İdare Hukuku
İkinci Baskı, Cilt I, 2009 Sayfa 746-747).

İdare Hukukunda yetki ile ilgili bu kurallara, içtihatlar ve doktrin tarafından bazı istisnalar (yani yetkisizliği gideren haller) geti-rilmiştir. Bunlardan bir tanesi de "Qui Potest Maius, Potest etiam Minus" (çoğu yapmaya yetkili olan azı yapmaya da yetkilidir) ilkesidir. Bu ilkeye göre, Anayasa veya yasa bir organa belirli bir şeyi yapmaya yetki veriyorsa, bu yetkiyi alan organ, o şeyde-n daha azını da yapmaya yetkilidir. Çoğu yapmaya yetkili olanın azı da yapmaya yetkili olacağı (Qui Potest Maius, Potest Minus) ilkesinin uygulanmasında neyin büyük (Maius) neyin küçük (Minus) olduğunun da tespiti gerekir. Bunu tespit için de her bütün ken-di parçasından büyüktür (Omne totum est maius sua parte) teorimi uygulanır. Buna göre, bir idari makama bir yetki verilmiş ise, o makamın o yetkinin parçası niteliğinde olan diğer bir yetkiye de sahip olduğu kabul edilir. Bu hususta
Gör: Kemal Gözler Anay-asa Hukukunun Genel Teorisi Cilt II 2011 Sayfa 307-308.
Üniversitelerin isimleri iki parçadan oluşmaktadır. Birinci parça bu kurumun Üniversite olduğunu gösteren kök isim olan "Üniversite" ismi, ikinci parça ise bir üniversiteyi diğerlerinden ayırt et-meye yarayan ayırt edici ek olan üniversitenin ismidir. 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası, kurulmak için başvuran ve Yasanın aradığı koşulları yerine getiren bir yüksek öğretim kurumuna birinci ve kök parça olan "Üniversite" ismini verme, açma ön izni al-an üniversiteye, öğretime başlama izni vererek üniversitenin, kamu tüzel kişisi olarak teşekkül etmesinde YÖDAK'ı yetkili kılmıştır. YÖDAK'a "Üniversite" ismini verme ve üniversite adı altında kamu tüzel kişiliği oluşturma yetkisini veren 65/2005 sayılı Ya-sa'nın kuralları, amacı, YÖDAK'a verdiği yetkiler, Yasa'nın 41(3), 41(6) ve 43(2) maddeleri tahtında çıkarılan "KKTC Yüksek Öğretim Kurumları Program Açma Ön İzni ve Öğretime Başlama İzni Tüzüğü" kuralları ve "çoğu yapmaya yetkili olan azı da yapmaya yetki-lidir" ilkesi göz önünde bulundurulduğu zaman, 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın YÖDAK'a üniversiteyi diğerlerinden ayırt etmeye yarayan ayırt edici ek ve ikinci parça olan isim verme yetkisini de verdiği açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Diğer bi-r ifade ile 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası kuralları, YÖDAK'a kurulmak için müracaat eden bir yükseköğretim kurumuna "üniversite" ismi ile birlikte o üniversiteyi diğerlerinden ayırt edecek ve kurulmak için başvuruda bulunduğu ismi de verme ve isim il-e birlikte üniversiteyi kaydetme ve/veya kurma yetkisi vermektedir.
65/2005 sayılı Yasa kuralları gereğince kurulmak için başvurduğu isim altında kamu tüzel kişiliği hukuki statüsünü elde eden bir üniversite, kurulması için başvuru yapan bir gerçek veya t-üzel kişiden tamamen ayrı bir kamu tüzel kişiliğini haiz olmakta ve kurulması için başvuru yapan kişi ile kişilik hakları veya hukuki statü açısından bir bağı kalmamaktadır.

Aleyhine İstinaf Edilen Avukatı 65/2005 sayılı Yasa'dan önce yürürlükte ol-an 2/1993 sayılı Yükseköğretim Kurumları Kuruluş Görev, Denetleme ve Akreditasyon Yasası madde 5(2), 16(1) ve 21 altında yapılan ve 14/1/1999 tarihinde A.E 9/99 ile yayınlanıp yürürlüğe giren Yükseköğrenim Kurumları, Kuruluş, Çalışma ve Değerlendirme Tüzüğ-ü'nün yürürlükte olduğunu ve Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin 144/2015 No.lu dava zabıtlarındaki şahadetlerini dikkate aldığı
YÖDAK Üyesi Prof.Dr.Mehmet Hasgüler ve Olgun Çiçek'in de uygulamayı anlatırken bu Tüzüğe dayandırdıklarını, bu Tüzüğün 7. ma-ddesinin 1. fıkrasına göre, öğretim ve eğitim açma izni almayan kişilerin Şirketler Mukayyitliğinde tescil yaptıramayacaklarının, faaliyet gösteremeyeceklerinin belirtildiğini, bunun anlamının izin alıp ismi kaydetmeleri veya var olan ismi göstererek faali-yete başlayabilecekleri olduğunu iddia ederek, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin bulgularının doğru olduğunu ileri sürmüştür.

13 Aralık 2005 tarihinde yürürlüğe giren 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 45. maddesi ile 2/1993 sayılı Yüksekö-ğretim Kurumları Kuruluş, Görev, Denetleme ve Akreditasyon Yasası yürürlükten kaldırılmıştır. 45. maddeye göre, 65/2005 sayılı Yasa'nın çıkarılmasını öngördüğü tüzükler yapılıncaya kadar, 2/1993 sayılı Yasa altında çıkarılan tüzükler yürürlükte kalır. 2/19-93 sayılı Yasa altında çıkarılan ve Aleyhine İstinaf Edilen Avukatının yürürlükte olduğunu iddia ettiği A.E 9/99, 14/1/1999 tarihli Yükseköğrenim Kurumları Kuruluş, Çalışma ve Değerlendirme Tüzüğü'nün düzenlediği hususlar, 65/2005 sayılı Yasa'nın 41(3), 41-(6) ve 43(6) maddeleri altında önce 5/12/2006 tarihinde Resmi Gazete Ek III A.E 202 Sayı 677'de yayımlanan KKTC Yükseköğretim Kurumları Öğretime Başlama İzni Tüzüğü, daha sonra ise bu Tüzüğü yürürlükten kaldıran 23/11/2007 tarihinde Resmi Gazete Ek III say-ı 7 ile A.E 837/2007 olarak yayımlanıp yürürlüğe giren KKTC Yükseköğrenim Kurumları Program Açma Ön İzni ve Öğretime Başlama İzni Tüzüğü ile 65/2005 sayılı Yasa kurallarına uygun olarak düzenlenmiştir. 65/2005 sayılı Yasa'nın öngördüğü bu tüzükler yapıldığ-ından, 2/1993 sayılı Yasa altında yapılan tüzük ortadan ve yürürlükten kalkmıştır. Kaldı ki, 2/1993 sayılı Yasa altında çıkarılan Tüzüğün kuralları, 65/2005 sayılı Yasa kurallarına uymadığından, hukuken uygulanması imkanı da bulunmamaktadır.

Ale-yhine İstinaf Edilen/Davacı Avukatının yükseköğretim kurumlarının 65/2005 sayılı Yasa'ya göre tüzel kişiliğe sahip kurumlar olduğu ve tüzel kişinin ise Yasa'ya göre KKTC'de yürürlükte bulunan mevzuata göre kurulmuş şirket veya vakıflar olduğu, Müstedi Girn-e Üniversitesinin ise bu tanıma uygun bir tüzel kişi olmadığı nedeniyle davaya ilgili şahıs olarak eklenemeyeceği iddiasını incelediğimiz zaman, 65/2005 sayılı Yasa'nın tefsir maddesinde üniversiteler için böyle bir tüzel kişi tanımı bulunmadığı, bu tanımı-n 23/2017 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Öğretim (Değişiklik) Yasası ile getirildiği, bu Değişiklik Yasası ile 65/2005 sayılı Yasa'nın 43. maddesinin kaldırılarak getirilen yeni 43. madde ile, yeni bir yükseköğretim kurumu "açma ön izni" almak- için diğer koşul ve kurallar yanında, başvuruda bulunanların tüzel kişi olması koşulu getirilmiştir. 23/2017 sayılı Değişiklik Yasası ile getirilen bu tüzel kişi tanımı ve yükseköğretim kurumu kurmak için başvuracak kişinin tüzel kişi olması koşulu, bu da-va ve istidadaki ihtilâfla alakalı olmadığından, dikkate alınamaz ve ihtilâfın çözümünde kullanılamaz. Kaldı ki, bu tanım ve kural bir yükseköğretim kurumu açma ön izni için başvuruda bulunabilecek olanların tüzel kişi olması gerektiğini belirlemek için ko-nan bir tanım ve kuraldır. Kurulacak bir yükseköğretim kurumunun bir şirket veya vakıf statüsünde olacağını veya kurulması için başvuru yapan tüzel kişinin kişiliği altında tüzel kişilik kazanacağını belirtmemektedir. Üniversitenin kamu tüzel kişiliğini ha-iz bir yükseköğretim kurumu olduğu ve kurulacak yükseköğretim kurumlarının kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu ve özel yasa ile veya 65/2005 sayılı Yasa'nın verdiği yetki ile kurulabileceği kuralı madde 41 ve üniversiteyi kamu tüzel kişisi olarak nitelendir-en Yasanın diğer kuralları hiçbir tadilâta uğramamıştır. Bu nedenlerle Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı Avukatının bu iddialarının bu istinafta uygulanabilecek hukuki bir değeri bulunmamaktadır.

University of Kyrenia Ltd., 65/2005 sayılı Yasa kura-lları ve ilgili Yasa kurallarına istinaden çıkarılan Yükseköğretim Kurumları Program Açma Ön İzni ve Öğretime Başlama Tüzüğü kuralları gereğince, Yasa ve Tüzüğün öngördüğü şekilde yaptığı bir başvuru ile Girne Üniversitesi ismi ile ve/veya bu isim altında -bir üniversite kurma talebinde bulunmuştur. Daha önce de vurgulandığı gibi, 1/3/2013 tarihinde yapılan bu müracaat neticesinde, 4/3/2013 tarihinde Bakanlık Yasanın ve ilgili Tüzüğün verdiği yetki ile Mavi 82'deki Emare 3 ile Girne Üniversitesi adı altında -bir üniversitenin kurulması için "açma ön izni", 19/3/2013 tarihinde ise bir kamu tüzel kişisi olan YÖDAK yine Yasanın ve Tüzüğün verdiği yetki ile Girne Üniversitesi ismi ile Üniversiteye "öğretime başlama izni" vererek, Girne Üniversitesi bu isim ile kay-dedilip kurulmuş ve kamu tüzel kişiliği kazanmıştır.

Belirtilen yasal durum ve idare hukuku ilkeleri ışığında, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, 65/2005 sayılı Yasa'da YÖDAK'ın üniversite adını kullanma izni verirken, üniversitenin isminin ne -olacağına veya ismi kaydetmeye yetkisi olduğuna dair bir düzenleme olmadığı bulgusu hatalıdır. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi YÖDAK'ın bu husustaki uygulaması ile ilgili huzurunda bir şahadet olmamasına rağmen, başka bir dava olan 144/2015 No.lu davad-a dinlenen bir istidada şahadet veren Prof.Dr.Olgun Çiçek ve
Prof.Dr.Mehmet Hasgüler'in o istida zabıtlarındaki söylediklerini, yani başka bir davanın zabıtlarını şahadet ve usul kurallarına aykırı olarak dikkate almakla, 65/2005 sayılı Yasa'nın kuralları-nı dikkate almadan bu kişilerin başka bir davada söylemiş olduğu ve o dava zabıtlarında görülen YÖDAK'ın yükseköğretim kurumlarına üniversite adını kullanma izni verirken, hangi ismi kullanacaklarına dair izin vermediği, isim tescili yapmadığı ve YÖDAK'ın -üniversitelere isim verme yetkisi bulunmadığı yönündeki zabıtlarda yazılanları
doğru ve geçerli bir şahadet olarak kabul etmekle ve buna dayanarak 65/2005 sayılı Yasa'nın ilgili kurallarını dikkate almadan YÖDAK'ın bir yükseköğretim kurumunu isimlendirme -veya isim kaydı yapma yetkisi olmadığı bulgusuna varmakla hata yapmıştır.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, KKTC'deki mevzuat gereği özel tüzel kişiliklerin kaydının ancak Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde yapılabileceğini, anc-ak YİM 82/2013 No.lu davada verilen karar nedeniyle "Girne Üniversitesi" isminin Şirketler Mukayyitliğinde tescil yapılamayacağı ve Müstedi Girne Üniversitesinin YİM 82/2013 No.lu dava ışığında özel tüzel kişiliğinin de olamayacağı bulgusuna vardıktan sonr-a, Müstedinin hiçbir tüzel kişiliği olmadığı sonucuna vararak, davaya İlgili Kişi olarak eklenme talebini reddetmiştir.

KKTC'de yürürlükteki birçok yasa altında özel hukuk tüzel kişiliği oluşabileceği, bu yasalardaki düzenlemelerden çok açık bir şek-ilde anlaşılmaktadır. 13/1971 sayılı Sendikalar Yasası altında kayıt ve tescil edilen sendikalar, Fasıl 337 Evkaf ve Vakıflar Yasası'na göre yetkili mahkeme tarafından tescil edilen vakıflar, Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası altında tescil edilen koop-eratif şirketler, 23/2016 sayılı Dernekler Yasası'na göre kurulup tescil edilen dernekler, Siyasal Partiler Yasası'na göre kurulmuş siyasal partiler özel hukuk tüzel kişisi hukuki statüsü kazanmaktadır. KKTC mevzuatında özel hukuk tüzel kişiliğinin oluşumu-nu düzenleyen başka yasalar da bulunmaktadır. Bu yasaların tümü de özel- tüzel kişiliklerin kaydının sadece Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesinde değil, yasaların yetkili kıldığı her idari merci nezdinde başvuruda bulunduğu isim ile kaydedilip öze-l hukuk tüzel kişiliği oluşabileceğini göstermektedir. Bir kurum veya kuruluşun kamu tüzel kişisi olarak kurulmasını düzenleyen yasalarda da durum aynıdır ve bu hususta yetki veren ilgili yasaya uygun olarak kurulan kurum veya kuruluşlar kurulduğu isim ile- kamu tüzel kişisi olarak kaydedilip hukuk dünyasında yerini almaktadır. Bu nedenlerle, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, "mevzuatımız gereği özel tüzel kişiliklerin kaydı ancak Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde mümkün olabilmekted-ir" şeklindeki bulgusu hatalıdır.

İstinafa konu bu davada Davacı olan University of North Cyprus Ltd.in Davalı No.(1) olarak KKTC Bakanlar Kurulu, Davalı No.(2) olarak Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve Davalı No.(3) olarak Resmi Kabz Memurluğu ve Mukay-yitlik Dairesi aleyhine açmış olduğu YİM 82/2013 No.lu davada, Yüksek İdare Mahkemesi Fasıl 113 Şirketler Yasası altında yaptığı inceleme neticesinde, çoğunluk kararının sonuç veya hüküm kısmında "Davalı No.(2) ve/veya (3)'ün "University of Kyrenia Ltd." a-dının tescil edilmesine dair kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına oy çokluğu ile karar veririz" yönünde bir karar vermiştir. YİM 82/2013 No.lu davadaki çoğunluk kararına istinaden bu davadaki Davacı University of Nor-th Cyprus Ltd. tarafından Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi aleyhine ikame edilen 144/2015 No.lu davadaki ara emri istidasında ise Yüksek İdare Mahkemesi çoğunluk kararında YİM 82/2013 No.lu davadaki kararın gerekçelerine dayanarak Girne Üniversi-tesi ticari unvanının şirkete University of Kyrenia Ltd. ismi verildiği nedeniyle tescil edildiği gerekçesi ile oy çokluğu ile işbu dava dinlenip sonuçlanıncaya kadar MŞ 16098 tescil numaralı şirketin (University of Kyrenia Ltd.) "Girne Üniversitesi" ticar-i unvanının kaydı ile ilgili Davalının (yani Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesinin) karar ve/veya işlemlerinin yürütülmesinin durdurulmasına emir vermiştir.
Yüksek İdare Mahkemesinin bu kararlarına göre, Girne Üniversitesi isminin Fasıl 113 Şirket-ler Yasası tahtında bir şirkete verilemeyeceği veya Fasıl 116 Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Unvanlar Yasası tahtında ticari unvan olarak tescil edilemeyeceği bir gerçek olup Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Girne Üniversitesi isminin Şirk-etler Mukayyitliğinde tescili yapılamayacağı bulgusunda bir hata bulunmamaktadır.

Şirketler, Fasıl 113 Şirketler Yasası tahtında ve kurulmak için müracaat ettikleri isim altında Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde tescil edilerek tü-zel kişilik kazanmaktadır. Yüksek İdare Mahkemesi kararları gereğince, Şirketler Yasası kuralları altında Girne Üniversitesi ismi ile Şirketler Mukayyitliği nezdinde bir tüzel kişiliğin tescil edilemeyeceği tartışmasızdır. Ancak yükseköğretim kurumları ve -bir yükseköğretim kurumu olan üniversiteler ise Şirketler Yasası'ndan tamamen farklı ve Şirketler Yasası ile hiçbir bağı olmayan, tamamıyla farklı içerik ve kuralları ile diğer şeyler yanında yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, KKTC'de kuru-lan ve kurulacak olan yükseköğretim kurumlarının kuruluş, teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek temel amacını taşıyan 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası altında, daha önce belirtilen şekilde bu Yasa'nın verdiği hak ve yetkile-rle ve hukuki statü ile kurulup kamu tüzel kişiliği kazanmaktadır. 65/2005 sayılı Yasa altında kurulan bir üniversitenin oluşan kamu tüzel kişiliğinin Fasıl 113 Şirketler Yasası ile veya Fasıl 113 Şirketler Yasası altında kurulan bir şirketin tüzel kişiliğ-i ile hiçbir ilgi veya hukuki bağı bulunmamaktadır. Keza bir üniversiteye "üniversite" ismini kullanma izni veren makamın kuruluş başvurusunda talep edilen ve üniversiteyi diğerlerinden ayırt eden Girne ismini vermesinin de Fasıl 116 gereğince tescil edile-n ticari unvanla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Üniversitelerin kurulması ile ilgili yasal mevzuat, 65/2005 sayılı Yasa ve bu Yasa'ya istinaden çıkarılan Tüzüktür. Müstedi Girne Üniversitesi de 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası altında kurulmuş ve bu Yas-a altında kamu tüzel kişiliğini haiz olmuştur. YİM 82/2013 No.lu davadaki karar gereğince Şirketler Mukayyitliğinde Girne Üniversitesi ismi ile bir şirketin kurulup tüzel kişilik kazanamayacağı hususu, 65/2005 sayılı Yasa kurallarına istinaden Müstedi Girn-e Üniversitesinin Girne Üniversitesi ismi ile kaydedilerek bir kamu tüzel kişisi olarak tüzel kişilik kazanmasına bir yasal engel teşkil etmemektedir. Bu nedenlerle, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, Müstedi Girne Üniversitesinin tüzel kişiliği bulun-madığı ve bundan dolayı "İlgili Kişi" olarak davaya eklenemeyeceği bulgusu ve bu bulgusu neticesinde Müstedinin istidasını ret ve iptal eden kararı hatalıdır.

İstinaf Eden Avukatı istinaf sebeplerinde ve istinafın dinlenmesi esnasında sunduğu argüma-nlarında, İstinaf Eden Müstedinin bu davadan ve verilecek karardan hakları etkilenecek bir kişi olduğu açık olmasına ve bu hususta huzurunda ihtilâfsız şahadet olmasına rağmen, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Müstedinin davadan etkilenen kişi olup o-lmadığını incelememekle ve davaya İlgili Kişi olarak eklememekle ve istidayı reddetmekle de hata yaptığını ileri sürmüştür.

Yüksek İdare Mahkemesi davalarında "İlgili Kişi" eklenmesini düzenleyen YİM Tüzüğü'nün 8. maddesine göre:

"8-(1) Mahkem-e veya bir Yargıç, davanın herhangi bir
safhasında, davadan etkilenebilecek herhangi
bir gerçek veya tüzel kişiyi kendiliğinden veya
istem üzerine, davaya veya dava ile ilgili
herhangi bir işleme 'ilgili kişi' ol-arak
taraf yapabilir."


Tüzüğün bu maddesinin amacı, Yüksek İdare Mahkemesinde ikame edilen bir davadan etkilenecek gerçek veya tüzel
kişinin de hak ve menfaatlerinin gözetilmesi ve davadan etkilenecek bu kişi veya kişilere davada veya dav-a ile
ilgili herhangi bir işlemde söz ve müdafaa hakkı verilip,
adil bir yargılama yapılmasıdır. Mahkeme veya Yargıç
davadan etkilenecek herhangi bir kişiyi (gerçek veya tüzel kişi) yapılan bir talep üzerine veya kendiliğinden ilgili
kişi olarak davaya ta-raf yapabilir. Mahkeme veya Yargıcın bu hususta takdir yetkisi vardır. Mahkeme veya Yargıcın bu husustaki takdir hakkını adli olarak kullanması ve davadan etkilenecek kişi veya kişileri davaya veya dava ile ilgili herhangi bir işleme "İlgili Kişi" olarak t-araf yapması adil yargılamanın bir gereğidir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, İstinaf Eden Müstedinin tüzel kişiliği olup olmadığını inceleyip
Müstedinin tüzel kişiliği olmadığı kanaatine vardıktan
sonra, bu bulgusu ve kararının istinaf edilebi-leceğini ve istinafta hatalı bulunabileceğini dikkate alarak, Müstedinin davadan etkilenen kişi olup olmadığı hususunu da incelemesi gerekirdi.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, huzurundaki davaya bağlı olarak dosyalanan istinafa konu istidada, M-üstedinin davadan etkilenecek kişi olup olmadığını saptayıp bu hususta da bir karar verebilecek durumda olduğu halde, bu hususta bir inceleme yapıp karar vermemekle hata yapmıştır. Hukuki bir
konu olan bu hususta İstinaf Mahkemesi olarak bir inceleme ve s-aptama yapılabileceğinden, sırf bu nedenle dosyayı Alt Mahkemeye iade etmemeyi ve bu hususta bir bulgu yapmayı uygun ve gerekli bulurum.

Davacının davasındaki esas talebi, Davalı YÖDAK tarafından "Girne Üniversitesi" ismini bir üniversiteye veren ka-rarların ve/veya yapılan işlemlerin ve/veya tescilin ve/veya onayın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesidir. Davacının davasındaki talepleri ve Talep Takririndeki iddiaları dikkate alındığında, davaya ilgili k-işi olarak eklenmek isteyen Müstedi Girne Üniversitesinin davadan etkilenecek kişi olduğu çok açık ve tartışmasızdır. Aleyhine İstinaf Edilen tarafından da bu hususta aksine bir iddia ileri sürülmemiştir.

Davadan etkilenecek olan ve kamu tüzel kişil-iği haiz
olan İstinaf Eden/Müstedi Girne Üniversitesinin istidasındaki talebinin kabul edilmesi ve davaya İlgili Kişi olarak eklenmesine emir verilmesi gerekmektedir.

Netice itibarıyla:

İstinaf Eden/Müstedi istinafında başarılı olduğundan isti-naf kabul edilir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, İstinaf Edenin davaya İlgili Şahıs olarak eklenme talebini ve istidasını reddeden kararı iptal edilir.
İstinaf Eden/Müstedi Girne Üniversitesinin davaya İlgili Kişi olarak eklenmesine emi-r verilir. Bu emir, dava celpnamesi ve Davalının müdafaasının onaylı birer sureti Mukayyitlik tarafından ilgili kişiye tebliğ edilecektir.

İstinaf masrafları, Aleyhine İstinaf Edilen tarafından ödenecektir.


Tanju Öncül:
Karşı oy:
Müstedinin istinaf- ihbarnamesindeki istinaf sebebi ve gerekçeleri şöyledir:

"1-Muhterem Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi'nin Müstedi'nin tüzel kişiliği olmadığı yönündeki bulgusu ve/veya bu yöndeki inceleme ve/veya değerlendirmeleri ve bu değerlendirme ve bulgular neti-cesinde müstedinin istidasını red ve iptal etmesi tümden hatalıdır. Şöyle ki;

Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa'nın ilgili maddelerine açıkça ters olan bir neticeye varmıştır.
Mahkeme'nin müstedialeyhlerin istidanın duruşması ve hitabı esnasında müstedi üniver-sitenin tüzel kişiliği olmadığı noktasında argüman yaptığı şeklindeki saptaması ve dolayısı ile bu konuyu ihtilaflı olarak ele alması hatalı olmuştur. Zira müstedialeyhler duruşma ve hitapta müstedinin tüzel kişi olduğunu kabul etmişlerdir ve/veya aksi idd-iada bulunma-mışlardır.
Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa tahtında kurulduğu ihtilafsız olan üniversitenin, yasanın açık hükümlerine rağmen, 'kamu tüzel kişiliği'ne haiz olmadığı noktasındaki bulgusu yasaya ters ve hatalıdır.
Mahkeme, herhalükarda Lefke Avrupa -Üniversitesi'nin 65/2005 sayılı Yasa'dan önce kurumuş bir üniversite olduğunu ve bu anlamda müstedi ile farklılık arzettiğini göz ardı etmiştir.
Ek ve alternatif olarak Mahkeme'nin "özel-tüzel kişiliklerin kaydı ancak Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Da-iresi nezdinde mümkün olabilmektedir." şeklindeki değerlendirmesi eksik ve hatalıdır. Pek çok mevzuat altında pek çok özel tüzel kişiliğin Şirketler Mukayyitliği ile alakası olmayacak şekilde kurulabileceği hususu mahkeme tarafından göz ardı edilmiştir.
Ma-hkemenin YİM 82/2013 sayılı dava ışığında Şirketler Mukayyitliği nezdinde "Girne Üniversitesi" isminin tescili mümkün değildir" şeklindeki bulgusu, hatalı, konuyla alakasız ve tartışılan hukuki ihtilafla ilgisizdir. Herhalükarda, bu bulgu müstedinin tüzel -kişiliği olmadığı neticesini doğuramaz. YİM 82/2013 sayılı dava tüm neticelerini doğurmuştur. YÖDAK ve Eğitim Bakanlığı nezdindeki idari işlemlerin halen ayakta olması ve davacının bu davayı ikame etmiş olması dahi, mahkemenin bu bulgusunun hatalı olduğunu- ortaya koymaktadır.
Mahkeme, davanın esası ile ilgili hiçbir argüman dinlememiş olmasına ve/veya bu konuda müstediye argüman yapma şansı vermemesine rağmen; davayı böyle bir istida tahtında esastan bitirici bir bulguya varmakla hatalı hareket etti. Mahke-me, Tüzüğün emredici kuralını bu şekilde hareket ederek ihlal etti.
Mahkeme, şirketler ve üniversitelerin farklı mevzuatlar altında ve birbirinden farklı tüzel kişiler olduğu hususunu göz ardı etmiş ve/veya bunları birbirine karıştırmıştır.
Mahkeme, huzuru-ndaki emareler müstedinin tüzel kişiliğini ihtilafsız olarak ortaya koymasına rağmen; bunları değerlendirmeyerek ve/veya layıki vechile değerlendirmeyerek ve/veya kararında emarelere hiç temas etmeyerek hatalı ve eksik inceleme yapmıştır.
Mahkeme, üniversi-telerin isminin şirket isminden gelmediği ve/veya şirket ismi ile aynı olmak zorunda olmadığı ve hem müstedi hem de müstedialeyhin isimleri bunu açıkça ortaya koymasına rağmen, bu hususu göz ardı ederek hataya düştü.
Mahkeme, üniversite kurulmasına ilişkin- yasal prosedürün 65/2005 sayılı Yasa ile düzenlendiğini; bu prosedürün Fasıl 113 ile hiçbir alakası olmadığını; tüm yetkinin Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK'ta olduğunu; bu mevzuatta Şirketler Mukayyitliği'nin ismi dahi geçmediğini; Üniversite kurulması ve/veya- tescilli ve/veya isimlendirilmesi ile ilgili Şirketler Mukayyitliği'ne hiçbir yetki verilmediğini; Üniversiteye isminin ilkkez Eğitim Bakanlığı'nın ön izni ile verildiğini ve YÖDAK kararı ile bu ismin, tüzel kişi olarak tescil edildiğini tamamen göz ardı -etti.
Mahkeme, 65/2005 sayılı Yasa hükümlerini ve YÖDAK ve Eğitim Bakanlığı'nın yetkilerini tamamen hatalı yorumladı. Üniversiteyi kurma yetkisine haiz organların isim ile ilgili hiçbir yetkisi olmadığı ve üniversite kurulması ile alakası dahi olmayan Şirk-etler Mukayyitliği'nin yetkili olması gibi bir sonuç, tamamen farazi ve hatalıdır.
Mahkeme, huzurunda şahadet vermeyen iki tanığın başka bir dava altında verdikleri şahadetini kararına gerekçe yapmak suretiyle usulsüz ve hatalı davrandı. Herhalükarda Mahke-me, YÖDAK üyesi bu kişilerin YİM 144/2015'teki şahadet ve istintaklarını bütünüyle inceleseydi, bu kişilerin üniversitelerin ve özellikle müstedinin Tüzel Kişi olduğunu ifade ettiklerini ve ayrıca müstedinin kuruluş aşamasında görevde olmadıklarını görecek- ve şahadetlerini ona göre değerlendirecekti. Mahkeme ayrıca, huzurundaki emarelerin müstedinin kuruluşu ile ilgili bu kişilerin söylediğinin aksini ortaya koyduğunu tamamen göz ardı etmiştir.
Neticede Mahkeme'nin, isimle ilgili hukuki sorun ile bir kurumu-n tüzel kişilik kazanması hususlarını birbirine karıştırdığı görülmektedir.
Mahkeme, yukarıda belirtilenler sebebiyle müstediyi ilgili şahıs olarak davaya dahil etmemek ve istidayı iptal etmekle hatalı neticeye vardı.
Mahkeme, ismi dava konusu yapılan Üniv-ersite ilgili şahıs olmazsa bu konudan hakları etkilenen kişi kimdir sorusunu cevapsız bırakarak hatalı bir karar üretti."

İstinafın dinlenmesi sürecinde Müstedi Avukatı, 65/2005 sayılı Yasa'nın, üniversitelerin Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK'tan geçtikt-en sonra kamu tüzel kişiliğini haiz olduklarını düzenlediğini, Müstedi Üniversitenin de Milli Eğitim Bakanlığının verdiği 'açma ön izni' ve YÖDAK'ın verdiği 'öğretime başlama iznine' bağlı olarak kamu tüzel kişiliğini haiz bir Yükseköğretim Kurumu olarak o-luştuğunu, 65/2005 sayılı Yasa tahtında ve Yasa'nın verdiği yetkiye dayanarak Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK tarafından kurulan Üniversitenin, Yasa'nın açık hükmü karşısında kamu tüzel kişisi olarak değerlendirilemeyeceğinin söylenemeyeceğini, Yargıtayın- 26/2012 sayılı kararındakilerin takip edilmesi halinde de Müstedinin özel hukuk tüzel kişisi olarak tüzel kişiliği bulunduğunu, Girne Üniversitesinin tüzel kişi olmasını engelleyen hiç bir şey olmadığını, şirketler haricinde de özel hukuk tüzel kişiliği k-urulabileceğini, Müstedinin şirket değil üniversite olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığından 'ön izin' ve YÖDAK'tan 'öğretime başlama izni' alarak kurulduğunu, 65/2005 sayılı Yasa'ya göre, üniversiteyi kimin kurduğunun tüzel kişilik bakımından önemi bulunmadığ-ını, bir şirket kurulduğunu ve şirketin gidip üniversite kurmak için kurucu olarak müracaat ettiğini, Eğitim Bakanlığının 'açma ön izni' verdiğini ve üniversitenin açılmış olduğunu, YÖDAK'ın verdiği izinle de, üniversitenin faaliyete başladığını, tüzel kiş-iliğin davanın esasında tartışılması gerektiğini, mevzuatın, tüzel kişiliğin olduğunu ortaya koyduğunu, davadaki talebin YÖDAK'ın isim veren kararının iptali olduğunu, Müstedinin hiç olmadığı tezinin davanın varlığıyla çeliştiğini, şirketlerin ve üniversi-telerin tamamen farklı mevzuatlar altında olduğunu, bu nedenle Mahkemenin yanıldığını, başka davadaki şahadeti dikkate almasının da hata olduğunu, Yasa'nın tüzel kişilik kurma, yaratma yetkisi verdiğini ve onun ismini verme yetkisi de verdiğini, bunların k-urucu makamlar olduğunu ileri sürmüştür.

Aleyhine İstinaf Edilen taraf Avukatı ise, Girne Üniversitesi diye bir üniversitenin olmadığını, tüzel kişiliği olmayan bir şeye izin verilemeyeceğini, Bakanın Girne Üniversitesine hitap ettiğini ama Girne Üniversi-tesi diye bir şeyin olmadığını, kamu tüzel kişiliğini haiz olmanın başka bir şey olduğunu, ilgili Üniversitenin yasası olmadığını, tüzel kişiliğini yasa ile kazanmadığını, ortada tüzel kişilik bulunmadığını ileri sürmüştür.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahk-emesi, istinafa konu kararında:

"İstida maksatları için sunulan şahadetten, Müstedi "Girne Üniversitesi"'nin kuruluşu için "University of Kyrenia Ltd." isimli bir şirketin başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hususta bir ihtilaf yoktur.

65/2005- sayılı Yasanın yorumlanması sonucunda özel bir vakıf tarafından kurulan Lefke Avrupa Üniversitesinin özel-tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğrenim kurumu olduğu şeklindeki içtihat kararı ışığında, özel bir limited şirket tarafından kuruluş başvurusu yapıla-n Müstedinin kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olduğu sonucuna varılması mümkün değildir.

Mevzuatımız gereği özel-tüzel kişiliklerin kaydı ancak Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde mümkün olabilmektedir. YİM 82/2013 sayılı davada veril-en karar doğrultusunda Şirketler Mukayyitliğinde "Girne Üniversitesi" isminin tescili mümkün değildir.

Yukarıda ifade edilenler ışığında, Müstedi Üniversitenin kamu tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğrenim kurumu olduğu neticesine varılması olası değildir.- Müstedinin özel-tüzel kişiliğinin varlığı ile ilgili bir bulguya varılması da, YİM 82/2013 sayılı dava ışığında mümkün değildir.

Belirtilenler göz önüne alındığında, Müstedinin bu istida maksatları için tüzel kişiliği olduğu sonucuna varılması olası olma-dığından, bu davaya "ilgili kişi" olarak eklenme talebinin reddedilmesi kaçınılmazdır."

diyerek istida konusu talebi reddetmiştir.

İstinafa konu kararda da yer aldığı üzere, Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 8'inci maddesi uyarınca bir idari davada ilgil-i kişi olarak taraf yapılabilmek için, gerçek veya tüzel bir kişiliğe sahip olma gerekliliği bulunmaktadır.

Müstedinin bir gerçek kişi olmadığı açıktır. Zaten istinaf sebebi ve ilgili tutanaklar incelendiğinde de, Müstedinin, kamu tüzel kişiliğini haiz bi-r yükseköğretim kurumu olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir.

Farklı gerekçelere dayandırılmakla birlikte, Müstedinin tek istinaf sebebi, Müstedinin tüzel kişiliği olmadığına dair Mahkeme kararının hatalı olduğu şeklindedir.

Müstedinin, kamu tüzel ki-şiliğini haiz Yükseköğretim Kurumu olduğu özlü bu iddia, Değiştirilmiş şekliyle 65/2005 sayılı KKTC Yükseköğretim Yasası'na dayandırılmaktadır. Bu çerçevede de istinafa konu istidanın dinlenmesi sürecinde Emare 5 olarak sunulan 19.3.2013 tarihli yazının es-as alınmasının istendiği anlaşılmaktadır. Müstedinin iddiasının dayanağını, 2013 yılındaki bu yazı ve 65/2005 sayılı Yasa oluşturduğundan, Değiştirilmiş şekliyle 65/2005 sayılı Yasa'nın 2013 yılında yürürlükte olan haline bakarak konuyu incelemek gereklili-ği ile karşılaşılmaktadır.

65/2005 sayılı Yasa'nın 10'uncu kısmı "Yükseköğretim Kurumlarının Kuruluş ve Çalışma Esasları" başlıklıdır. Yukarıda belirtilen tarihte yürürlükte olan şekliyle "Yükseköğretim Kurumlarının Kuruluş İlkeleri" yan başlıklı 41'inci- madde, "Mütevelli Heyeti veya Yöneticiler Kurulunun Oluşumu ve Çalışma Esasları" yan başlıklı 42'nci madde ve "Yükseköğretim Kurumu ve/veya Herhangi Bir Birim Açma ve Öğretime Başlama Koşulları" yan başlıklı 43'üncü madde, anılan bu kısım altında düzenlen-miştir. İlgili maddelerin anılan tarihlerde yürürlükte olan şekli şöyledir:

"Yükseköğretim
Kurumlarının
Kuruluş İlkeleri41.(1)Kurulacak bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yükseköğretim kurumları, özel yasa ile veya bu Yasanın açıkça

ve-rdiği yetkiye dayanılarak kurulabilir;(2)Üniversite tanımına uymayan yükseköğretim kurumlarının yönetim şekli ve organları YÖDAK tarafından hazırlanıp Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunulacak bir tüzükle belirlenir;(3)Yükseköğretim kuruml-arının kuruluşu ve öğretime başlaması, bu yasa uyarınca çıkarılacak tüzüklere uygun olarak gerçekleştirilir;(4)Yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim ücrete bağlıdır.(5)Yükseköğretim kurumları çalışmalarını ve etkinliklerini, bu Yasa'da öngör-ülen esaslar çerçevesinde ve YÖDAK'ın gözetim ve denetimine bağlı olarak yürütürler.(6)Yükseköğretim kurumlarının kuruluş tüzükleri, YÖDAK tarafından hazırlanıp Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunularak Resmi Gazete'de yayımlamak suretiyle yürü-rlüğe girer ve uygulanır.(7)Yükseköğretim kurumları, Milli Eğitimin genel amaçları ile bu Yasa'da öngörülen ana amaçlar ve ilkeler doğrultusunda, ülkenin insan gücü gereksinimlerini karşılamak ve eğitimin kalitesini yükseltmek amaçlarına yönelik olara-k gelişmelerine olanak tanıyacak yatırımları, hizmetleri yapabilmek üzere gelir sağlayabilirler. Ayrıca, kurumun kapasitesine göre gerekli barınma (yurt), sportif ve sosyal aktivite mekanları, sağlık ve rehberlik hizmetleri konusunda da önlemler alırlar. "-
"Mütevelli Heyeti veya Yöneticiler Kurulunun Oluşumu ve Çalışma Esasları42.(1)Mütevelli heyeti veya yöneti-ciler kurulu yükseköğretim kurumlarının en üst organıdır. Mütevelli heyeti veya yöneti-ciler kurulunun başkan ve üyeleri her yükseköğretim kuru-munun kendi kuruluş yasa veya tüzüğündeki esaslar çerçevesinde belirlenir ve YÖDAK'a bildirilir.(2)Mütevelli heyeti veya yöneti-ciler kurulu, biri başkan olmak üzere, en az yedi üyeden oluşur. Mütevelli heyeti veya yöneti-ciler kurulu toplantılarına r-ektör de katılır. Mütevelli heyeti veya yöneticiler kurulu çalışma esaslarını belirleyen tüzükler, YÖDAK tarafından hazırlanıp Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunularak Resmi Gazete'de yayımlanması suretiyle yürürlüğe girer.(3)Mütevelli heyeti -veya yöneti-ciler kurulu, yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim eleman-ları ile diğer personelin üniversite yetkili organlarının önerileri doğrultusunda istihdamlarını yapar, atama-larını, terfilerini ve görevden alınmalarını ona-ylar, yükseköğ-retim kurumunun bütçesini kabul eder ve uygulamalarını izler. Öğrencilerden alınacak ücretleri tesbit eder. Ayrıca, üniversite kurucuları ve/veya vakıf kurucu-ları tarafından hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre, diğer görevleri yürütür.
M-ütevelli heyeti veya yöneti-ciler kurulunun, karar ve ita yetkileri kendi kuruluş yasa veya tüzükleriyle rektöre ve/veya üniversite yönetim kuruluna devredilebilir. "
"Yükseköğretim Kurumu ve/veya Herhangi Bir Birim Açma ve Öğretime Başlama Koşulları43.-(1)Yeni bir yükseköğretim kurumu açmak ve/veya faaliyette olan bir yükseköğretim kurumu için yeni bir fakülte, bölüm, yüksekokul, hazırlık okulu veya başka birimlerin kurulması ve/veya program açmak için her seferinde Bakanlıktan "açma ön izni", her biri- ile ilgili öğretime başlamak için de YÖDAK'dan "öğretime başlama izni" alınır.(2)"Açma ön izni" almak için Bakanlığa, "öğretime başlama izni" için YÖDAK'a başvuruda bulunulması gerekir. Bu başvurulara ilişkin usul ve esaslar YÖDAK tarafından hazırlan-ıp Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunulacak bir tüzükle belirlenir.(3)Bakanlık tarafından "açma ön izni" verildikten sonra, başvuruyu değerlendirmek ve/veya akreditasyon işlemlerini başlatmak üzere, en geç 15 gün içinde YÖDAK'a gönderilir. "Aç-ma ön izni" ve/veya "öğretime başlama izni" verilebilmesi için bu Yasa'nın öngördüğü koşulların yerine getirilmesi esastır.(4)"Açma ön izni" alan kuruluş, en geç iki yıl içerisinde yükseköğretim kurumunu ve/veya ilgili bölüm veya programı faaliyete ko-ymakla mükelleftir. Bu şartı yerine getirmeyenlerin kurum "açma ön izni" iptal edilir. Yeniden başvuru ancak bir yıl sonra kabul edilir.(5)İzinsiz yükseköğretim kurumu açanlar veya öğretime başla-yanlar, Milli Eğitimin genel amaçlarına aykırı eğitim-ö-ğretim faaliyetlerinde bulunanlar veya izni iptal edildiği veya kapa-tıldığı halde eğitim-öğretim faaliyetinde bulunanların kurum "açma ön izni" ve "öğretime başlama izni" iptal edilir ve aşağıda öngörülen işlemlere bağlı tutulur:(A)İzinsiz yeni bir -yükseköğretim kurumu açanlar ve/veya faaliyette olan bir yükseköğretim kurumu için yeni bir fakül-te, bölüm, yüksekokul, hazırlık okulu veya birim-lerin kurulması ve/veya yeni bir program açanlar ve/veya öğretime başlayanlar bu Yasanın 14'üncü maddesinde- düzenlenen haklardan ve 39'uncu maddesinde belir-tilen muafiyetlerden yarar-lanamazlar.(B)Milli Eğitimin genel amaçlarına aykırı eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunanların kurum "açma ön izni" ve "öğretime başlama izni" iptal edilir.(C)İzni i-ptal edildiği veya kapatıldığı halde eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden yükseköğretim kurumları, bu Yasa'nın 14'üncü maddesinde düzenlenen haklardan ve 39'uncu maddesinde belirtilen muafiyetlerden yararlanamazlar.
İzni iptal edilen veya kapatılan -yükseköğretim kurumlarının mezun vermeleri halinde, mezunları bu Yasanın 14'üncü maddesinin (2)'nci fıkrası kural-larından yararlanamazlar. İzni iptal edilen veya kapatılan bölümlerde, dönem öncesi kayıtlı bulunan öğrencilere diğer üniversi-telere yatay ge-çiş yapması için olanaklar tanınır.(6)Kapanan veya kapatılan yükseköğretim kurumlarının öğrencileri ve eğitim görev-lileri ile ilgili tüm kayıtları YÖDAK'a devredilir. (7)YÖDAK açılan, kapanan veya kapatılan yükseköğretim kurum-ları hakkında Cumh-urbaşkan-lığına ve Bakanlığa bilgi verir."
Anılan maddelerden 41'inci madde incelendiğinde, bir yükseköğretim kurumunun, ancak, özel yasa ile veya 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulabileceği gerçeği ile karşılaşılmaktad-ır. Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacak olan Yükseköğretim Kurumlarının, tüzel kişiliğe sahip olacağı ve üniversitelerin kamu tüzel kişiliğini haiz yükseköğretim kurumları olduğu şeklindeki, yine anılan Yasa'nın tefsir maddesindeki düzen-lemeler göz önüne alındığında, Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacak üniversitelerin, kamu tüzel kişiliğini haiz olacakları veya yasa koyucunun bunu murat ettiği ortaya çıkmaktadır.

Kamu tüzel kişiliğinin nasıl kurulacağı, esasta, KKTC An-ayasası'nın 113'üncü maddesinin (3)'üncü fıkrasında düzenlenmiştir:

DevletYönetimi
Madde 113. (3)Kamu tüzel kişiliği ancak yasa ile veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. "
şeklindeki bu düzenlemeye göre, kamu tüzel kişiliği, an-cak yasa ile veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulabilir. Müstedi gibi, özel yasa ile kurulmayan üniversitelerin, 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulması gerektiği tartışmasızdır. Bu noktada 65/2005 sayılı Yasa-'nın, 'kuruluş' için açıkça verdiği yetkinin ne olduğunun tespiti gereklidir.

Alıntı yapılan 41'inci maddenin (6)'ncı fıkrası, "açma ön izni" verme yetkisi olan Bakanlığın ve "öğretime başlama izni" verme yetkisi olan YÖDAK'ın 'kuruluş' için ne yapması ge-rek-tiğini açıkça düzenlemiştir ve bu fıkraya ve dolayısıyla 41'inci maddenin bütününe göre, özel bir yasa ile kurulmayan yükseköğretim kurumlarının 'kuruluş tüzüklerinin' hazırlanması ve Resmi Gazete'de yayımlanması gereklidir. 'Kuruluş tüzüğü' hazırlanm-ak zorunda olunan bu "kuruluşlar" için, 41'inci maddenin 6'ncı fıkrası gereği, 'kuruluş tüzüğünün' YÖDAK tarafından hazırlanıp, bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunulması ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi gereği vardır.

42'nci maddey-e göre ise, yükseköğretim kurumunun en üst organı olan Mütevelli Heyeti veya Yöneticiler Kurulu, kuruluş yasa veya tüzüğü ile belirlenmek durumundadır.

43'üncü maddeye göre ise Yükseköğretim Kurumu açmak için bakanlıktan "açma ön izni", öğretime başlamak -için ise YÖDAK'tan "öğretime başlama izni" alınması gereklidir. 43'üncü maddenin 4'üncü fıkrası incelendiğinde, açma ön izni alan "kuruluşun" fıkradaki şartı yerine getirmemesi halinde, açma ön izninin iptal edileceği görülmektedir.

Tüm bunlardan anlaşıla-n, ilgili devredeki mevzuata göre açma ön iznini alan "kuruluşun", ya özel bir yasası ya da Resmi Gazete'de yayımlanmış bir 'kuruluş tüzüğünün' olması gerektiğidir. Aksi takdirde Yasanın ilgili devrede yürürlükte olan:

"Yükseköğretim Kurumu Olarak Kaydola-n Bir Kurumun Yasal Hakları14.(1)Kurum açma izni alıp akredite edilmiş programları bulunan kurum, bir yükseköğretim kurumu olarak kaydedilmiş sayılır ve bu Yasa ile yükseköğretim kurumlarına tanınan hak ve ayrıcalıklardan yararlan-dırılır. Yükseköğretim- kurumu olarak kaydedilen bir kurum, Milli Eğitim Yasası kurallarına göre de bir yükseköğretim kurumu sayılır ve yürürlükteki diğer yasalar açısından da böyle kabul edilir. "
şeklindeki "Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kur-ulu'nun (YÖDAK)Kuruluş, Görev, Yetki ve Çalışma Esasları ile ilgili Kuralları" başlıklı üçüncü kısmı altında düzenlenmiş 14'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının işleme konması ve ilgili kuruluşun, "Yükseköğretim Kurumu" olarak kaydedilmiş sayılması mümkün o-lamayacaktır.

Konuyla ilgili olarak Ömer Faruk Kuntoğlu "Kamu Tüzel Kişiliği" konulu yüksek lisans tezinde sayfa 53'de:

"Eğer kanunla kurulma söz konusu ise genelde bir sorun yaşanmamaktadır. Ancak kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulmanın aç-ıklanması gerekir zira vakıflar ve sendikalarda olduğu gibi özel hukuk tüzel kişileri de kanunun açıkça verdiği yetki ile kurulmaktadır. Buradaki kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulmadan "devletin, kamu gücüne dayanarak idari bir işlemle" tüzel -kişiliği kurması anlaşılmalıdır. İdari bir işlemle kurulma anlaşılmalıdır zira Anayasa'nın 123'üncü maddesi yürütme bölümünde ve idare başlığı altında yer almaktadır. Atay da aynı yönde kanaatini şöyle açıklar: "Kanunun verdiği yetkiye dayanarak oluşturma -ise, kanunda şekli ve esası belirlenmiş ise buna göre, böyle bir durumun söz konusu olmadığı hallerde, idare hukukunun, idari işlemin yapılmasına ilişkin kural ve ilkelerine uygun olarak tüzel kişiliğin oluşturulması anlamına gelir."

Bu ölçüt olmazsa ol-maz bir ölçüttür. Bir kamu tüzel kişisinden bahsetmek için mutlaka tüzel kişinin kanunla ya da kanunun verdiği açık yetki ile kurulmuş olması gerekir.

Balta, özel hukuk tüzel kişisi kamu hukuku tüzel kişisi ayrımından ayırt edici unsurun "kuruluş yapısı-"


olması gerektiğini, bunun dışındaki hizmetin niteliği
gibi unsurların ayırt edici olamayacağını belirtir."

denmiştir.

Belirtilenler ışığında Müstedinin durumu incelendiğinde, ilk karşılaşılan gerçek, yukarıda vurgulandığı üzere Müstedinin özel bir -yasa ile kurulmadığıdır. Zaten Müstedinin bu yönde bir iddiası da bulunmamaktadır. Müstedinin iddiası, yukarıda vurgulandığı üzere, Emare 5'e bağlı olarak ve 65/2005 sayılı Yasa tahtında kurulduğu özlüdür. Bu iddianın, Müstedi açısından, Yasa'nın 43'üncü m-addesinin ve 14'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının işletildiği temeline dayandığı anlaşılmaktadır.

Ancak yukarıda vurgulandığı üzere özel yasa ile kurulmayan veya YÖDAK tarafından kuruluş tüzüğü hazırlanıp, Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayına sunular-ak Resmi Gazete'de kuruluş tüzüğü yayımlanmayan bir "kuruluşun", "açma ön izni" ve "öğretime başlama izni" alması, 65/2005 sayılı Yasa tahtında mümkün değildir.

Diğer bir anlatımla, 65/2005 sayılı Yasa tahtında Yükseköğretim Kurumu olarak kaydedilmiş say-ılabilmek için, ilgili kuruluşun, ya KKTC Meclisinden geçmiş bir yasası, ya da, YÖDAK tarafından hazırlanıp, Bakanlıkça, Bakanlar Kurulunun onayından geçirilmiş ve Resmi Gazete'de yayımlanmış bir kuruluş tüzüğü bulunması zorunludur.

Bunun daha iyi anlaşıl-ması için belirtmekte yarar vardır ki, ilgili devredeki şekliyle Yasa'nın 23'üncü maddesi gereği, Rektörlüğün kimlerden oluşacağı kuruluş tüzüğüne bağlıdır. Yine Senatonun oluşumu Yasa'nın 25'inci maddesi gereği, Yönetim Kurulunun oluşumu da 26'ncı madde -gereği kuruluş tüzüğüne bağlı olarak gerçekleşebilecektir. Üniversitenin organlarının kuruluş tüzüğünün varlığına bağlı olması yanı sıra, Mütevelli Heyeti ve Yöneticiler Kurulunun belirlenmesi de, 42'nci madde gereği, kuruluş tüzüğüne bağlıdır. Kısacası ku-ruluş tüzüğü olmayan bir üniversitenin organlarının varlığından söz edilemez. Organları belirsiz olan, varlığı düzenlenmemiş bir üniversitenin, Yasa'nın 14'üncü maddesi bağlamında kaydedilmiş sayılması ise olanaklı değildir. 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça -verdiği yetkiye dayanılarak kurulmuş bir üniversiteden söz edebilmek için, YÖDAK'ın, ilgili üniversitenin kuruluş tüzüğünü hazırlaması, Bakanlığın bu tüzüğü Bakanlar Kurulunun onayına sunması ve tüzüğün Resmi Gazete'de yayımlanması zorunludur ve ancak bunl-ar yapılmışsa ve diğer koşullar da yerine getirilmişse ilgili üniversite kamu tüzel kişiliğini haiz bir yükseköğretim kurumu haline gelebilecektir.

Müstedi açısından olaya bakıldığında ve Müstedinin Resmi Gazete'de yayımlanmış bir 'kuruluş tüzüğü' olup ol-madığı incelendiğinde, ilk göze çarpan, Müstedi Avukatının herhangi bir şekilde, 'kuruluş tüzüğüne' atıf yapmadığı gerçeğidir. Mahkeme olarak yaptığım inceleme ve araştırma sonucunda ulaştığım gerçek ise Müstedi ile ilgili Resmi Gazete'de yayımlanmış bir '-kuruluş tüzüğü' olmadığıdır. 'Kuruluş tüzüğü' olmayan yani 'kuruluş tüzüğü' Bakanlar Kurulunca onaylanmış ve Resmi Gazete'de yayımlanmış bulunmayan Müstedinin, kuruluş tüzüğü ile belirlenmemiş rektörlüğüne yönelik kaleme alınmış, Emare 5 yazıya bağlı ola-rak, kamu tüzel kişiliğini kazandığını söylemek tüm belirtilenler ışığında olanaklı değildir. Yukarıda vurgulandığı üzere, bir üniversitenin, 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulduğunun söylenebilmesi için mutlaka ve mutlaka 'kuru-luş tüzüğü' olması ve bu tüzüğün, YÖDAK tarafından hazırlanıp, Bakanlıkça Bakanlar Kurulunun onayından geçirilip Resmi Gazete'de yayımlanmış bulunması zorunludur. Bu gerçeklik karşısında, 65/2005 sayılı Yasa'nın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulmadı-ğı anlaşılan Müstedinin, kamu tüzel kişiliği haiz olduğu da söylenilebilir hale gelememektedir.

Müstedinin kamu tüzel kişiliğini haiz olduğu söylenemeyeceği gibi, Müstedinin, 'özel yasası' veya 'kuruluş tüzüğü' olmadığı için, başka herhangi bir şekilde tü-zel kişiliği haiz olduğu veya tüzel kişiliği bulunduğu da söylenilebilir hale gelememektedir. Kaldı ki Müstedi, başka herhangi bir şekilde tüzel kişilik elde ettiği noktasındaki iddialarını da kanıtlayabilmiş halde değildir.

Bu aşamada, Müstedinin sair ge-rekçeleri göz önüne alındığında belirtmek gerekir ki, birisinin ilgili kişi olarak taraf yapılması sürecinde karşı tarafın tüzel kişilik veya kişilikle ilgili ihtilaf yaratması zorunlu değildir. Mahkeme bu hususu resen incelemek durumundadır. Tüzel kişilik-le ilgili tespite yönelmeden Mahkemenin müracaatı karara bağlaması veya resen birisini ilgili kişi olarak davaya taraf yapması olanaklı olmadığından, böylesi bir tespit davayı sonuçlandırır bir adım olarak da nitelendirilemez. Ayrıca bir davadan kimin hakl-arının etkilendiğinin sorgulanması, ancak, gerçek veya tüzel bir kişiliğin varlığının tespitine bağlıdır.

Tüm belirtilenler ışığında, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, gerekçeleri farklı olmakla birlikte, vardığı sonuçta bir hata bulunmamaktadır. -Bu nedenle istinafın reddedilmesi gereklidir.


Gülden Çiftçioğlu: Her iki meslektaşımın kararlarını daha önce okuma fırsatım oldu. Sayın Yargıç Mehmet Türker'in görüşlerine ve kararına aynen katılırım.

Mehmet Türker:

Netice itibarıyla:

İstinaf E-den Müstedi istinafında başarılı olduğundan istinaf oy çokluğu ile kabul edilir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, İstinaf Edenin davaya İlgili Şahıs olarak eklenme talebini ve istidasını reddeden kararı iptal edilir.

İstinaf Eden Müstedi- Girne Üniversitesinin davaya İlgili Kişi olarak eklenmesine emir verilir. Bu emir, dava celpnamesi ve Davalının müdafaasının onaylı birer sureti Mukayyitlik tarafından ilgili kişiye tebliğ edilecektir.

İstinaf masrafları Aleyhine İstinaf Edilen tara-fından ödenecektir.



Mehmet Türker Gülden Çiftçioğlu Tanju Öncül
Yargıç Yargıç Yargıç


13 Nisan, 2018












54






Full & Egal Universal Law Academy