Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2018 Dava No 1/2020 Karar Tarihi 21.01.2020
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2018 Dava No 1/2020 Karar Tarihi 21.01.2020
Numara: 2/2018
Dava No: 1/2020
Taraflar: Hasan İsaoğulları ile KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğü ve diğeri arasında
Konu: Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi kararlarının içtihat olarak bağlayıcı olup olmadığı - Üç Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi heyeti tarafından onaylanmamış bir kararın nihai olamayacağı
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 21.01.2020

-D.1/2020 YİM/İstinaf: 2/2018
(YİM Dava No: 189/2011)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA

Mahkeme Heyeti: Narin Ferdi Şefik, Mehmet Türker, Bertan Özerdağ.


İstinaf eden: Hasan İsaoğulları, Cami Yan-ı, No: 12, Göçmenköy-
Lefkoşa.
(Davacı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: No.1- KKTC Güvenlik Kuvvetleri
Komutanlığı Polis Genel
Mü-dürlüğü, Boğaz, Girne
vasıtasıyla KKTC Başsavcısı -
Lefkoşa.
No.2- Polis Örgütü Polis Hizmetleri
Komisyonu vasıtasıyla KKTC
- Başsavcısı - Lefkoşa.
(Davalılar)

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Avukat Barış Mamalı
Aleyhine istinaf edilenler namına: Başsavcı Yardı-mcısı Sarper Altıncık

Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı Beril Çağdal'ın YİM 189/2011 sayılı davada, 29/1/2018 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

-----------------

K A R A -R


Narin Ferdi Şefik: Bu istinafta Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktır.

Mehmet Türker: İstinaf Eden Davacı Polis Genel Müdürlüğü nezdinde Sivil Hizmet Görevlisi olarak çalışmakta idi. Ledra Palas Kara Giriş Kapısı'nda görev yaptığ-ı bir sırada, görev yerinde ve görevi esnasında sahte resmi evrak düzenleme, sahtelenmiş resmi evrağı tedavüle sürme, sahte davranışla kayıt sağlamak, kamu görevlilerinin sahte belge vermesi ve mevkii kötüye kullanmak suçlarını işlediği nedeniyle aleyhine -getirilen 2132/2011 No.lu ceza davası ile itham edilmiştir. Aleyhine getirilen suçları kabul eden İstinaf Eden Davacı 29/8/2011 tarihinde aleyhindeki tüm suçlardan mahkûm edilerek para cezasına çarptırılmıştır.

29/8/2011 tarihli mahkûmiyet kararından- sonra işlediği suçlar ve mahkûmiyet durumu nedeniyle Polis Hizmetleri Komisyonuna çağrılan İstinaf Eden Davacıya söz verildikten sonra Polis Hizmetleri Komisyonu 22/9/2011 tarihli karar ile ehliyetsizlik nedeniyle Davacının meslekten sürekli olarak çıkarı-lmasına karar vermiştir.

Kararda bundan sonra İstinaf Eden Davacı, Aleyhine İstinaf Edilenler ise Davalılar olarak anılacaktır.

Davacı, Davalıların bu kararına karşı dosyaladığı bu istinafa konu YİM 189/2011 No.lu dava ile, Davalı No.(2) tarafı-ndan 22/9/2011 tarihinde alınan ve Davacının meslekten sürekli olarak çıkarılmasına ilişkin kararın ve bu karara bağlı Davalıların tüm işlemlerinin esaslı bir şekilde sakat olması nedeniyle yoklukla malul olduğuna ve/veya hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve he-rhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesini talep etmiştir.

Davayı dinleyen Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi
29/1/2018 tarihinde verdiği karar ile Davacının taleplerini ve davasını reddetmiştir.
Huzurumuzdaki istinaf Tek Yargıçlı Yüks-ek İdare Mahkemesinin bu kararına karşı yapılmıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacının istinaf ihbarnamesi 6 istinaf sebebi
içermektedir:
1) Muhterem Bidayet Mahkemesi, YİM 190/2011 (D.29/2016) nolu
dava kararın bağlayıcı bir içtihat olduğu hususunda b-ulgu
veya tespit yapmakla ciddi surette hata etti. Keza işbu
mahkeme kararı idari dava açısından ve/veya idare hukuku
bağlamında içtihat yaratacak nitelikte değildir ve/veya
bir alt mahkeme kararıdır ve/veya istinaf makamı tarafından
verilm-iş bir karar değildir ve/veya alt mahkemede bir başka
kişi aleyhine verilmiş olup istinafa götürülerek içtihadi
bir yargı kararı niteliği kazandırılmamıştır. Mahkeme bu
noktada karara varırken dayandığı ilmi eserin ilgili
bölümünü yanlış değe-rlendirdi ve/veya alt mahkemede verilen
idari dava kararlarının içtihat olduğu yönünde herhangi bir
açıklama olmamasına karşın bunu farklı sonuca bağladı.
Kaldı ki, gerek ülkemizde gerekse idare hukukunu mehaz
aldığımız Kara Avrupası Hukuk Sis-temi'nde istinaf ve/veya
temyiz makamları ve/veya üst derece yargı makamları
tarafından verilmiş kararlar içtihat olarak kabul
edilmektedir. Bidayet Mahkemesi ayrıca işbu tespit ve/veya
karara vararak bir başka kişinin istinafa gitmeme kara-rını
da davacıya yükleterek davacının anayasal hakkı olan
istinafa başvuru hakkını ve/veya hak arama özgürlüğünü hiçe
saydı ve/veya davası hakkında istinaf mahkemesinde
bağlayıcı karar üretme hakkı olduğunu hiçe saydı.

2) Bidayet Mahkemes-i istinaf makamı ve/veya mahkemesi
tarafından üretilmiş bir yargı kararı olmayan ve/veya idari
açıdan alt mahkeme kararı niteliğindeki YİM 190/2011 no.lu
davaya kendisini bağlamakla ve/veya hiçbir hukuki
değerlendirme yapmaksızın doğrudan k-endisini işbu dava
kararına teslim etmekle ve/veya aynen benimsemekle ciddi
surette hata etti. Keza bir mahkeme, huzurundaki mesele
hakkında ileri sürülen olgusal, hukuki ve içtihadi
hususları değerlendirerek gerekçeli karar üretmekle
mükel-leftir ve/veya bunu yapmak anayasal görevidir ve/veya
içtihat niteliğindeki bir karara dayanacağında dahi bunu
gerekçeli olarak ortaya koyması gerekmektedir. Bu bağlamda
mahkemenin huzurunda davacı tarafından ileri sürülen
özellikle hukuki ve/v-eya yasal ve/veya içtihadi argümanları
değerlendirerek davaya uygulamalı ve gerekçeli bir karar
üretmeliydi.

3) Bidayet Mahkemesi "Lehe Kanun İlkesi"ni huzurundaki davaya
ve/veya meseleye uygulamamakla ve/veya davacı lehine
değerlendirmemekle -ve/veya bu hususta davacı tarafından
sunulan iddiaları kaale almamakla ciddi surette hata etti.
Davacı Polis Örgütü Yasası'nın 71. Maddesine dayanılarak
ve hiçbir yargılamaya tabi tutulmadan meslekten ihraç
edildi. İşbu yasa maddesi Temmuz 201-1 tarihinde
değişikliğe uğradı. Eski düzenlemede "disiplin yargılaması"
yaparak ihraç etme usulü var iken değişiklik sonrası bir
polis mensubunu ehliyetsizlik nedenine dayanarak ihraç
etme takdiri (Emredici bir kural da değildir) komisyona
-verilmiştir. Ancak meselenin temelini oluşturan suç
nitelikli eylemin işlendiği tarihte eski düzenleme
yürürlükte idi ve davacının lehine olan geçmiş kanun hükmü
tahtında ilgili komisyonda disiplin kovuşturmasına
(Soruşturma ve disiplin dava-sı) tabi tutulması gerekirdi.
Ancak bu yapılmadan ve/veya disiplin süreci işletilmeden
davacı hakkında ihraç kararı üretilerek davacının Adil
Yargılanma Hakkı ve/veya Hak Arama Özgürlüğü ihlal edildi.
Bunun yanında evrensel bir hukuk kaidesi ol-an "Lehe Kanun
İlkesi" tamamen yok sayıldı ve/veya def edildi.
4) Bidayet Mahkemesi, huzurunda ileri sürülen ve herhalükarda
YİM 190/2011 nolu davada ve/veya kararda varolmayan
hususları ve/veya yeni hukuki ve/veya olgusal noktaları
hiç dikk-ate almamakla hata etti. Keza işbu davada idarenin
takdir yetkisini ölçüsüz kullandığı ve/veya ceza
mahkemesinde okunan kararda davacı lehine yapılan bulgular
ve/veya değerlendirmeler ileri sürülmesine rağmen mahkeme
tarafından hiçbir şekilde- kaale alınmadı. Oysa yasal
olarak ihraç zorunlu bir karar olmamakla birlikte
öncesinde mahkeme kararında davacının ihraç edilmemesi
noktasında verilen para cezası kararının önemi reddedildi
ve/veya gerektiği şekilde değerlendirmeye alınmadı.-

5) Bidayet Mahkemesi masraf emri vermekle ve/veya masraf emri
verirken önceden sonuçlanmış ve olguları benzer olan
YİM 190/2011 no.lu davanın davacı avukatı tarafından
duruşma esnasında ve/veya hitapta ileri sürülmemesini
gerekçe göstere-rek bizzat avukat aleyhine masraf emri
vermekle ve/veya tek günlük 10.000TL. gibi fahiş bir masraf
emri vermekle ciddi surette hata etti.
........................................................
.........................................-...............

6) Bidayet Mahkemesi tüm yukarıda serdedilenler çerçevesinde
davayı red ve iptal etmekle hata etti ve huzurundaki
şahadet, içtihat ve olgular çerçevesinde davacının
davasında başarılı olması ve/veya talep takriri gereğince
ve-/veya talep takririnin (A) ve/veya (B) paragrafları
mucibince karar üretmesi gerekirdi.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ
Davacının 1., 2. ve 4. istinaf sebepleri birbiri ile bağlantılı ve iç içe olduğundan 1, 2 ve 4. istinaf sebeplerini birlikte i-ncelemeyi uygun gördük.
Davacı Avukatı Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, yine Tek Yargıç olarak oturum yapan başka bir Yüksek İdare Mahkemesinin 190/2011 No.lu davada verdiği kararı bağlayıcı bir içtihat olarak kabul etmekle hata yaptığını, huzu-rundaki davada olgusal, hukuki ve içtihadi hususları hiç değerlendirmeden, hiçbir bulgu yapmadan, gerekçe belirtmeden ve kendisi herhangi bir karar üretmeden 190/2011 No.lu davada verilen karar ile kendisini bağlamakla hatalı hareket ettiğini ileri sürmekt-edir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi kararında, Davacı Avukatının davanın dinlenmesi sırasında ileri sürdüğü tüm iddia ve argümanları YİM 190/2011 No.lu davada da ileri sürdüğünü, her iki davanın olgusal olarak çok benzediğini, talep takrirleri -ve müdafaadaki iddiaların aynı olduğunu, bu nedenle 190/2011 No.lu davada verilen kararın huzurundaki mesele açısından da bağlayıcı olduğunu, huzurundaki davada ihtilaf konusu olan tüm hususların 190/2011 No.lu davada yanıtlandığını, bu nedenle 190/2011 No-.lu davanın huzurundaki mesele açısından bağlayıcı bir içtihat olduğunu ve YİM 190/2011 No.lu davada belirtilenleri aynen benimsediğini belirterek YİM 190/2011 (D.29/2016) davada belirtilenler ışığında da Davacının davasının reddedilmesi gerektiğini belirt-erek, Davacının davasını ret ve iptal etmiştir.

Anglo Saxon Hukuku'nda Mahkemeler hiyerarşisinde Üst Mahkeme kararları Alt Mahkemeleri bağlamaktadır. Bir mahkemenin daha önce verilen kararları takip etme, yani içtihatlara bağlılık prensibi stare deci-sis olarak bilinmektedir. Bu prensip Anglo Saxon Hukuk Sistemi'nin ana kurallarından olup Latince olan bu terimin anlamı, "karar verilene sadık kalmak" olarak açıklanmaktadır. Buna göre Mahkeme, bir kez olayların belli bir durumuna uygulanabilir bir hukuks-al prensip koyduğunda tarafların ve konusunun aynı olmasına bakılmaksızın o olayla esaslı benzerliği olan gelecekteki olayların tümünde o prensiple bağlıdır.

Bir kararın içtihat oluşturan içeriği o kararın ratio decidendi'si, yani kararda karara bağ-lanan esas husustur. Kararda tartışılan veya görüş belirtilen hususlar karara varılmasında etken olmadığı takdirde, o ilgili Mahkemenin görüşleri, sadece görüş, yani obiter dicta kapsamındadır ve bağlayıcılığı yoktur.

Young v. Bristol Aeroplane Compa-ny Limited 1944 K.B. 718'de yayınlanan karardan Anglo saxon hukukunun içtihat ile ilgili kuralları şu şekilde sıralanmıştır:

"The Court of Appeal is bound to follow its own decisions and those of courts of co-ordinate jurisdiction, and the "full" cou-rt is in the same position in this respect as a division of the court consisting of three members. The only exceptions to this rule are: - (ı.) The court is entitled and bound to decide which of two conflicting decisions of its own it will follow; (2.) the- court is bound to refuse to follow a decision of its own which, though not expressly overruled, cannot, in its opinion, stand with a decision of the House of Lords; (3.) the court is not bound to follow a decision of its own if it is satisfied that the de-cision was given per ıncuriam, e.g., where a statute or a rule having statutory effect which would have affected the decision was not brought to the attention of the earlier court."

"İstinaf Mahkemesi kendi kararlarını ve eş yetkili mahkemelerin kara-rlarını takip etmekle mükelleftir ve tam yetkili mahkeme bu konuda, Mahkemenin bir bölümü olan 3 üyeli bir Mahkeme ile ayni konumdadır.

Bu kurala istisna sadece şunlardır:

1) Mahkemenin, kendisine ait birbiri ile çelişen iki kararından hangisin-i takip edeceğine karar verme hakkı vardır ve bunu yapmakla mükelleftir.

2) Mahkeme kendisine ait bir kararını eğer o karar bir üst Mahkeme (House of Lords) kararı ile uyuşmazsa, bir üst mahkeme tarafından kesin olarak bozulmamış olsa dahi, takip etm-eyi reddedebilir.

3) Mahkeme, eğer bir karar per incuriam verilmişse, yani o kararı etkileyecek bir yasa veya yasa gücünde bir kural bir önceki Mahkemenin dikkatine getirilmemişse, kendisinin kararı ile bağlı değildir."

KKTC'deki yargı sistemin-e bakıldığı zaman, Anayasa'nın 143(3) maddesine göre, Başkan ve dört Yüksek Mahkeme Yargıcından oluşan Anayasa Mahkemesinin Anayasa'nın 147. maddesine istinaden iptal davalarında verdiği kararlar tüm Mahkemeleri bağlar. Madde 148(3) altında Anayasa Mahkeme-sine sunulan bir konuda karar verildiğinde, bu karar sadece konuyu sunan Mahkeme ve tarafları bağlamakla birlikte, 149. madde ile Anayasa'yı yorumlama yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesinde olduğundan Anayasa Mahkemesinin bütün kararları diğer Mahkemeler -tarafından dikkate alınır.

Anayasa'nın 151. maddesinde belirtildiği gibi, Yargıtay Devlette en yüksek İstinaf Mahkemesidir. Herhangi bir Mahkeme kararının istinafına ait davalara bakmak ve karara bağlamak yetkisine sahiptir. Yargıtay'ın üç Yargıçla H-eyet olarak verdiği tüm kararlar, gerek kendisini gerekse tüm İlk Mahkemeleri bağlamaktadır.

Yüksek İdare Mahkemesi Anayasa'nın 152. maddesi altında yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin kararı, işlemi veya ihma-linin Anayasa veya herhangi bir yasa veya bunlara uygun mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya yetki aşımı veya yetkinin kötüye kullanılması şikayeti ile kendisine yapılan başvurular hakkında kesin karar verme münhasır yargı yetkisine haizdir.

- Anayasanın 143(4) maddesine göre Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve iki Yargıç veya sadece üç Yargıç ile toplanarak Yüksek İdare Mahkemesi görevini yapar, Yargıtay da aynı şekilde toplanarak Yargıtay görevini yapar. Gerek Yargıtayın gerekse Yüksek İdare Mah-kemesinin üç Yargıç ile yaptığı görev çerçevesinde verdikleri kararlar nihaidir (kesindir).

Yine aynı maddeye göre, doğrudan doğruya Yüksek İdare Mahkemesine başvurulması Yasa ile gösterilen haller dışındaki başvurular, Yüksek İdare Mahkemesinde göre-vli Tek Yargıç tarafından karara bağlanır. Tek Yargıcın verdiği kararlara karşı üç Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesine İstinaf Mahkemesi olarak başvurulabilir.

Anayasa'ya uygun olarak yapılan 60/1990 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi Yasası ile yas-aya ekli cetvelde gösterilen durumlarda, yapılan başvurunun duruşmasının üç Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesi tarafından yapılarak karara bağlanacağı, cetvelde belirtilenlerin dışında kalan davaları ise Yüksek İdare Mahkemesinde görevli Tek Yargıcın -inceleyip karara bağlayacağı yer almaktadır. 4. maddede üç Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesi kararlarının kesin olduğu, Tek Yargıç tarafından verilen kararlara karşı ise üç Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesine istinafen başvurulabileceği belirti-lmektedir.

Anayasa'daki ve 60/1990 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi Yasası'ndaki bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararları nihai olmayan, istinafa tabi olan kararlardır. Nihai karar olup bağlayıcı içtihat nite-liği taşıyan kararlar üç Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin ve yine üç Yargıçla oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Mahkemesinin kararlarıdır. Anglosakson hukuk sisteminin etkisi altında olan KKTC'de nihai yargı kararları ile oluşan yargı içtihatla-rı bağlayıcı olarak kabul edilmektedir. (Gör.Zaim Necatigil, KKTC'de Anayasa ve Yönetim Hukukunun Esasları sayfa 157-158)

Yargısal içtihatlar, mahkemelerce verilen kararlarda, bir sorunun çözümü için izlenen yolu göstermektedir. Mahkeme içtihatları,- başka bir ifade ile mahkemeler tarafından daha önce verilen kararlar, uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir
rol oynamaktadır. Başka bir mahkemenin uyuşmazlığı çözerken belirli bir kuralı uygulamış olması, benzer bir olayla karşılaşan yargıcın aynı kuralı v-ereceği kararda uygulaması bakımından etkili olmaktadır.

Yukarıda belirtilen Yasal ve Anayasal düzenleme ve içtihatların uygulanması kriterlerine göre, içtihadı uygulayacak olan bir Mahkemenin içtihat kararında uygulanan ve ihtilafın çözümünü sağlaya-n kuralı kendi önündeki meseleye, meselenin olgularına uygulaması, önündeki ihtilafı, içtihat kararında uygulanan kural veya kurallar ve bu kuralların yorumlanıp uygulanması çerçevesinde inceleyerek bulgu yapması ve kendi incelemesi ve bulguları ile bir ka-rar
üreterek ihtilafı sonlandırması gerekmektedir.

Belirtilenlerden ortaya çıkan sonuç, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararlarının bağlayıcı içtihat niteliği taşımadığıdır. Bu nedenle, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi YİM 190/2011 No.lu- davada başka bir Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin verdiği istinafa konu olabilen ve istinafta değiştirilebilecek, İstinaf Mahkemesi tarafından onaylanmamış kesin ve/veya nihai olmayan kararını bağlayıcı içtihat kabul etmekle hata yapmıştır.

T-ek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, YİM 190/2011 No.lu davada yine Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda, istinafa konu huzurundaki 189/2011 No.lu davadaki ihtilafların da yanıtlandığı, iki davanın olgusal boyutlarında ayırt edici -bir husus olmadığını belirterek herhangi bir olgusal bulgu yapmadan, hukuki durumu huzurundaki ihtilaflı duruma uygulayıp incelemeden bağlayıcı bir içtihat olduğu nedeniyle YİM 190/2011 No.lu davada belirtilenleri aynen benimsemekle ve YİM 190/2011 (D.29/2-016) No.lu davada belirtilenler ışığında Davacının davasını reddetmekle hatalı hareket etmiştir.

Bu nedenlerle, Davacının 1, 2 ve 4. istinaf sebeplerinin kabul edilmesi ve Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Davacının davasını ret ve iptal eden ka-rarının iptal edilmesi gerekmektedir.

3. İstinaf Sebebinin İncelenmesi:
"Bidayet Mahkemesi "Lehe Kanun İlkesi"ni huzurundaki
davaya ve/veya meseleye uygulamamakla ve/veya davacı lehine
değerlendirmemekle ve/veya bu hususta davacı tarafından
su-nulan iddiaları kaale almamakla ciddi surette hata etti.
Davacı Polis Örgütü Yasası'nın 71. Maddesine dayanılarak
ve hiçbir yargılamaya tabi tutulmadan meslekten ihraç
edildi. İşbu yasa maddesi Temmuz 2011 tarihinde değişikliğe uğradı. Eski düzenlemede "d-isiplin yargılaması" yaparak ihraç etme usulü var iken değişiklik sonrası bir polis mensubunu ehliyetsizlik nedenine dayanarak ihraç etme takdiri (Emredici bir kural da değildir) komisyona verilmiştir. Ancak meselenin temelini oluşturan suç nitelikli eylem-in işlendiği tarihte eski düzenleme yürürlükte idi ve davacının lehine olan geçmiş kanun hükmü tahtında ilgili komisyonda disiplin kovuşturmasına
(Soruşturma ve disiplin davası) tabi tutulması gerekirdi.
Ancak bu yapılmadan ve/veya disiplin süreci işletilm-eden
davacı hakkında ihraç kararı üretilerek davacının Adil
Yargılanma Hakkı ve/veya Hak Arama Özgürlüğü ihlal edildi.
Bunun yanında evrensel bir hukuk kaidesi olan "Lehe Kanun
İlkesi" tamamen yok sayıldı ve/veya def edildi."

Davacının bu istinaf se-bebi ile esas yakınması Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Lehe Kanun ilkesini istinafa konu davaya ve dolayısıyle Davacının durumuna uygulamaması, Davacının bu hususta ileri sürdüğü iddiaları dikkate almaması ve Lehe Kanun ilkesini Davacı lehine uygul-amamasıdır.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararına bakıldığı zaman bu hususta herhangi bir bulgusu olmadığı, ihtilafın çözümünde uygulanması gereken yasal kuralları ve bu kurallara göre "Lehe Kanun" ilkesinin Davacıya ve/veya Davacının dava-sına uygulanıp uygulanamayacağını incelemediği, sadece
YİM 190/2011 No.lu davanın kararında belirtilenleri aynen benimsediğini belirterek YİM 190/2011 No.lu davada belirtilenlerden hareketle Davacının davasını reddettiği görülmektedir. Tek Yargıçlı Yüksek -İdare Mahkemesi, huzurundaki davanın olguları ve davadaki ihilafın çözümünde uygulanması gerekli olduğu iddia edilen, 51/1984 sayılı Yasa kuralları gereğince "Lehe Kanun" ilkesini uygulaması ve bu ilkeyi Davacı lehine uygulaması gerektiği yönündeki Davacın-ın iddialarını kararında incelememekle ve bu hususta bir bulgu yapmamakla hatalı hareket etmiştir. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararında bu hususta herhangi bir bulgusu ve saptaması bulunmadığından YİM/İstinaf Mahkemesinin bu hususta bir incelem-e yapması söz konusu olamaz.

Bu nedenlerle Davacı/İstinaf Edenin 3. istinaf sebebinin de kabul edilmesi, bu hususta bir inceleme ve bulguya varması ve Davacının diğer iddia ve talepleri ile ilgili olarak da bir bulguya varıp karar vermesi için dosyan-ın Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesine iade edilmesi gerekmektedir.

5. İstinaf Sebebinin İncelenmesi:
"Bidayet Mahkemesi masraf emri vermekle ve/veya masraf emri verirken önceden sonuçlanmış ve olguları benzer olan
YİM 190/2011 nolu davanın davac-ı avukatı tarafından duruşma
esnasında ve/veya hitapta ileri sürülmemesini gerekçe
göstererek bizat avukat aleyhine masraf emri vermekle
ve/veya tek günlük 10.000TL. gibi fahiş bir masraf emri
vermekle ciddi surette hata etti."

Tek Yargıçlı Yüksek- İdare Mahkemesi huzurundaki YİM 189/2011 No.lu dava ile daha önce başka bir Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinde dinlenip karar verilen YİM 190/2011 No.lu davanın aynı olgusal ve hukuki iddiaları içerdiğini,
YİM 190/2011 No.lu dava kararında ihtilaf ko-nusu tüm hususların yanıtlandığını, Davacı Avukatının bunu bilmesine rağmen, bu karar hiç yokmuş gibi YİM 189/2011 No.lu davayı sürdürdüğünü, YİM 190/2011 No.lu davanın kararından hiç bahsetmediğini, bu nedenlerle dava masraflarının Davacı Avukatı tarafınd-an ödenmesinin uygun ve adil olacağını belirterek Davalılar lehine, Davacı Avukatı aleyhine 10.000TL dava masrafı için emir vermiştir.

Davacı Avukatı, davasında ve iddialarında ısrarlı olan Davacı açısından da bir karar üretilmesi için Davacının dava-sını dinletmiştir. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Davacının davasını YİM 190/2011 No.lu davada belirtilenlere dayanarak reddettiği ve bunun hatalı olduğunu saptadıktan sonra, Davacının iddialarında haklı olup olmadığını incelemeden Davacı Avukatını-n YİM 190/2011 No.lu davadaki karar hiç yokmuş gibi Davacının davasını devam ettirmesi nedeniyle, dava masraflarının Davacı Avukatı tarafından ödenmesine emir vermesi hatalı olup, Davacının 5. istinaf sebebinin de kabul edilmesi ve Davacı Avukatının 10.000-TL
dava masrafı ödemesine dair Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin karar ve/veya emrinin iptal edilmesi gerekmektedir. Dava masraflarının hangi tarafa yükleneceğinin yapılacak inceleme, ortaya çıkan bulgular ve varılacak netice ışığında değerlendirilip -saptanması gerekmektedir.

Netice itibarıyle,

1. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Davacının
davasını ret ve iptal eden kararı iptal edilir.

2. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Davalılar
lehine Davacı Avukatı- aleyhine 10.000TL dava masrafı
için verdiği karar ve/veya emir iptal edilir.

3. Dosyanın, istinaf kararının içeriğinde belirtilen
hususlarda inceleme yapıp bulguya varması ve karar
üretmesi için istinafa konu kararı vere-n Tek Yargıçlı
Yüksek İdare Mahkemesine iade edilmesine direktif
verilir.

İstinafa özgü durum ve koşullar nedeniyle istinaf masrafları ile ilgili bir emir verilmez.


Narin Ferdi Şefik Mehmet Türker Bertan Özerdağ
- Başkan Yargıç Yargıç


21 Ocak, 2020











15






Full & Egal Universal Law Academy