Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2016 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 01.07.2016
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2016 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 01.07.2016
Numara: 2/2016
Dava No: 4/2016
Taraflar: Cyprus Kyrenia University Ltd. ile 1- University of North Cyprus Ltd. 2-Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 3- Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi arasında
Konu: Ara emri - Geçici ara emrinn kesinleşmesi - Yürütmenin durdurulması - İlgili kişi müessesesi.
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 01.07.2016

-D.4/2016 YİM/İstinaf: 2/2016
(YİM Dava No:176/2015)

Yüksek İdare Mahkemesinde

Anayasanın 152'nci Maddesi Hakkında

Mahkeme Heyeti:Narin Ferdi Şefik, Mehmet Türker, Beril Çağdal.


İstin-af eden: Cyprus Kyrenia University Ltd., Dr. Fazıl
Küçük Bulvarı, Yeni Liman Yolu, Girne


ile -

Aleyhine istinaf edilen No. 1. University of North Cyprus
Ltd.-,Dr. Fazıl Küçük Bulvarı,
Yeni Liman Yolu, Girne
(Davacı)
No. 2. Ekonomi Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı vasıtasıyla KKTC-
Başsavcılığı, Lefkoşa
No. 3. Resmi Kabz Memurluğu ve
Mukayyitlik Dairesi vasıtasıyla
KKTC Başsavcılığı
- (Davalılar)

A r a s ı n d a.


İstinaf Eden namına: Avukat Hasan Esendağlı
Aleyhine İstinaf Edilen-Davacı na-mına: Avukat Mustafa B. Asena ve Avukat Serhan Çinar adına Avukat Oktay Çinar.
Aleyhine İstinaf Edilen-Davalılar namına: Savcı Meryem Beşoğlu.


İstinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Tanju Öncül'ün 176/2015 sayılı davada, 11.1.2016 tarihinde verdiği ve 1.2.2016- tarihinde kesinleşen emrine karşı, İstinaf Eden tarafından yapılmıştır.


-------------






K A R A R


Narin Ferdi Şefik: YİM 176/2015 sayılı davada, 11.1.2016 tarihinde, tek yargıç olarak oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesinde verilen ve 1.2.2016 ta-rihinde kesinleşen "Davalı No.3'ün Cyprus Kyrenia University Ltd. altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütülmesinin tamamen geçici olarak durdurulması" emrinden 9.2.2016 tarihinde İstinaf Eden Cyprus Kyrenia University Ltd. huzurumuzdaki istinafı do-syalamıştır.

İstinaf ihbarnamesinde 4 istinaf sebebi ileri sürülmektedir:
İlk Mahkeme aciliyet unsuru olmadan ve/veya bu hususta bulgu yapmadan, tek taraflı ara emri vermek ve daha sonra bunu kesinleştirmekle hata yaptı.
İlk Mahkeme, YİM 144/2015 sayılı- dava altında verilen ara emri ile huzurundaki ara emri müracaatı arasında tek taraflı emir verilmesini gerekli kılacak bir bağ kurmakla ve/veya Davacının bu yöndeki iddialarına itibar etmekle ve/veya YİM 144/2015 sayılı ara karar akabinde ara emri vermekl-e ve verdiği emri kesinleştirmekle hata yapmıştır.
İlk Mahkemenin kararı gerekçesiz olduğu ve/veya yeterli gerekçe taşımadığı ve/veya ara emirleri kriterlerinin varlığına ilişkin bulguya dayandırılmadığı için hatalıdır.
İlk Mahkeme, tek taraflı istida alt-ında verdiği ara emrini İstinaf Eden Şirkete tebliğ ettirmeden ve/veya İstinaf Eden Şirkete itiraz ve/veya söz ve/veya savunma hakkı vermemekle ve daha sonra kesinleştirmekle hata yaptı.

İstinafa konu dava ile ilgili olgular şu şekilde özetlenebilir:

YİM- 176/2015 sayılı dava ile, Davacı University of North Cyprus Ltd., KKTC Başsavcılığı vasıtasıyla KKTC Bakanlar Kurulu, Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi aleyhine dava dosyalamıştır.

YİM 82/2013 sayılı davad-a, Şirketler Mukayyidinin MŞ 16098 olarak University of Kyrenia Ltd. ismi ile şirketin kaydolmasına onay veren kararının hükümsüz olduğuna 23.6.2015 tarihinde karar verilmiştir. YİM 176/2015'de ise, YİM 82/2013'deki 23.6.2015 tarihli karar neticesinde, MŞ -16098 No.lu Şirketin isminin Cyprus Kyrenia University Ltd. olarak değiştirilmesine onay veren kararın hükümsüz olduğu ileri sürülmektedir.

Davacının 7.1.2016 tarihinde YİM 176/2015 sayılı davada dosyaladığı tek taraflı istida altında, tek yargıçlı Yükse-k İdare Mahkemesi, 11.1.2016 tarihinde, davanın dinlenip neticeye varılmasına kadar Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesinin "Cyprus Kyrenia University Ltd." ismi altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütülmesinin geçici olarak durdurulmasına e-mir vermiştir.

11.1.2016 tarihli emrin Başsavcılığa tebliği neticesinde, Başsavcılığı temsilen hazır bulunan Savcı, 1.2.2016 tarihinde verilen emrin dava sonuna kadar kesinleşmesine itirazları olmadığını belirtmiş ve 1.2.2016 tarihinde, tek yargıç olara-k oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesi, 11.1.2016 tarihli emrin verildiği şekliyle dava sonuna kadar yürürlükte kalmasına, yani kesinleşmesine emir vermiştir.

İstinafın dinlenmesine başlandığı süreçte, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı Avukatı, İstinaf Eden Ş-irketin Yüksek İdare Mahkemesinde 11.1.2016 tarihinde verilen ve 1.2.2016 tarihinde kesinleşen emre uymadığını, bunun Mahkeme emrine itaatsizlik ve Mahkemeye saygısızlık teşkil ettiğini, Theofylactos Mavrommatis v. Cyprus Hotels Co. Ltd. (1967) 2 CLR 266 d-avasında serdedilen prensibe dayanarak, İstinaf Eden Şirkete söz hakkı verilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür. 24.6.2016 tarihli ara karar ile bu iddia ret ve iptal edilmiştir.

Bu olgular ışığında İstinaf Edenin istinaf sebeplerini
incelerim.

1.İstina-f Sebebi:

Yüksek İdare Mahkemesinde ara emri verilmesi aşamasında
gerekli unsurların ne olduğu birçok kararda vurgulanmıştır. İstinaf Eden, 1. İstinaf sebebi başlığı altında, 7.1.2016 tarihli istida altında tek taraflı ara emri verilirken bu unsurla-rın var olup olmadığının dikkate alınmadığını ileri sürmektedir.

İlk Mahkeme 7.1.2016 tarihli istida altında tek taraflı emri 11.1.2016 tarihinde vermiş ve bu emir 1.2.2016 tarihinde kesinleşmiştir.

11.1.2016 tarihinde tek taraflı istida altında veril-en emir ile Davalı No. 3'ün "Cyprus Kyrenia University Ltd." ismi altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütmesi geçici olarak durdurulmuştur. 1.2.2016 tarihinde, 11.1.2016 tarihinde geçici olarak verilen emir, davanın neticelenmesine kadar kesinleşmi-ştir.

İstinaf Edenin istinaf ettiği emir, 1.2.2016 tarihli emirdir. Bu emir, 11.1.2016 tarihinde verilen emrin kesinleşmiş halidir. İstinaf ihbarnamesine eklenen de her halükarda emrin 1.2.2016 tarihli kesinleşen metnidir. Bu nedenle, 11.1.2016 tari-hinde tek taraflı verilen emrin içeriğinin ve verilme koşullarının bu istinaf altında değerlendirilmesi mümkün değildir. İstinaf Edenin istinaf ettiği emir, istinaf ihbarnamesine eklenmiş olan ve 11.1.2016 tarihinde verilip 1.2.2016 tarihinde kesinleşen -emrin nihai formatıdır. Dolayısıyla, bu safhada, 11.1.2016 tarihli emrin verilme koşullarının irdelenmesi mümkün değildir. İstinaf Edenin 1. İstinaf sebebini ret ve iptal ederim.

2.İstinaf Sebebi:

İstinaf Eden, İlk Mahkemenin 11.1.2016 tarihinde v-erdiği ve 1.2.2016 tarihinde kesinleştirdiği ara emrini verirken, YİM 144/2015 sayılı dava ile bağ kurduğunu, YİM 144/2015 sayılı ara emrine bağlı olarak bir ara emri verdiğini ve daha sonra bu emri kesinleştirdiğini iddia etmektedir.

Huzurumuzdaki istina-f dosyasının Mavi 17'den 27'ye kadar sayılandırılan sayfaların içeriği incelendiği zaman, 7.1.2016 tarihli istidaya ekli Yemin Varakasında Müstedinin YİM 82/2013 ve YİM 144/2015 sayılı davalara atıf yaptığı, Davacı/Müstedi Avukatının Mavi 23'deki beyanınd-a YİM 144/2015'e yer verdiği, İlk Mahkemenin, kararında ise YİM 144/2015'e değil, "konu ile bağlantılı Yüksek İdare Mahkemesinin verdiği kararların içeriği ve ordaki iddialar" sözlerine yer verdiği görülür.

İlk Mahkemenin YİM 82/2013'deki çoğunluk kararı -ile İdarenin "Girne" veya "Kyrenia" ismini, yani coğrafi bir ismi tek başına bir kişiye veremeyeceği doğrultusundaki kararı ışığında ve YİM 144/2015'de çoğunluk kararında Yüksek İdare Mahkemesi kararlarının gerekçelerinin de İdareyi bağladığı
doğrultusund-aki kararının da etkisi ile huzurumuzdaki davadaki ara emrini vermesi, içtihat kararlarının uygulanmasının gerekli olduğu sistemimizde doğaldır.

İstinaf Edenin istinaf sebebinde yer alan İlk Mahkemenin sadece YİM 144/2015 ile bağlantı kurarak ara emrini v-erdiği iddiası mesnetsizdir. İlk Mahkeme bilhassa 'kararların' kelimesini kullanmış, yani tek bir karardan fazlasına dayanmakta olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla 2.istinaf sebebini de ret ve iptal ederim.

3.İstinaf Sebebi:

3. başlık altında İstinaf Ed-en, İlk Mahkemenin tek taraflı ara emrini verirken ve verilen emri kesinleştirirken gerekçe belirtmediğinden ve gerekli kriterlerin varlığı ile ilgili bulgu yapmadığından hata yaptığını ileri sürmektedir.

Yukarıda ifade edildiği gibi, İstinaf Eden tarafın-dan istinaf edilen emir, 1.2.2016 tarihinde kesinleşmiş olan emirdir. Bu nedenle, İstinaf Edenin 11.1.2016 tarihinde verilen tek taraflı emrin gerekçesiz olduğunu ileri sürmesi bu safhada artık mümkün değildir.

İstinaf, 11.1.2016'da verilmiş olsa da, 1.2.-2016 tarihli emirden, yani 11.1.2016 tarihli emri kesinleştiren emirden yapılmıştır. Bu nedenle, huzurumuzdaki istinafta, ancak 1.2.2016 tarihli emrin gerekçeden yoksun olup olmadığı incelenebilir.

1.2.2016 tarihli emre bakıldığı zaman, 11.1.2016 tarihind-e tek taraflı verilen emrin Davalı No.3 tarafından tezekkür edildiği ve 11.1.2016 tarihli emrin dava sonuna kadar yürürlükte kalmasını, yani kesinleşmesini kabul ettiği görülmektedir.

11.1.2016'da verilen emir Davalı No.3'e tebliğ edildikten sonra, 18.1.2-016'da Davalı No.3'ü temsilen hazır bulunan Savcı konuyu incelemek için tehir talep etmiş, 25.1.2016 tarihinde Davalı No.3 ile toplantı yapabilmak için, tehir talebini yinelemiştir. Savcı 1.2.2016 tarihinde ise istida ve emri değerlendirdiklerini ifade ed-erek, emrin kesinleşmesine itirazları olmadığını ifade etmiştir.

Bu süreç sonucunda, yani Davalı No.3 tarafından tezekkür edilen 11.1.2016 tarihli tek taraflı verilen emrin kesinleşmesinin kabulüyle birlikte, tek taraflı verilen ara emrinin isabetli bir -emir olduğu ve Mahkemenin 11.1.2016 tarihli emrinde belirttiği, emir vermek için gerekli kriterlerinin var olduğu bulgusunun teyit edildiği kabul edilmelidir.

Esasen, YİM 82/2013 sayılı davada, Fasıl 113 altında bir şirket isminin tescilinde bir coğrafi i-smin tek başına bir kişiye verilemeyeceği yönündeki çoğunluk kararı ile, YİM 144/2015'de Yüksek İdare Mahkemesinde verilen bir karardaki gerekçelerin de İdareyi bağladığı çoğunluk kararı neticesinde, iki coğrafi isim ile tescil edilen bir şirketin isim tes-cili veya isim değişikliği ile ilgili bir davada, ilk etapda, Davacının Davalılar aleyhinde ciddi bir davası olduğu, atıfta bulunulan Yüksek İdare Mahkemesi kararları ışığında, Davacının ilk nazarda davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunun kab-ul edilmesi yanlış olmamıştır. Telafisi imkansız zarar noktasında ise, YİM 144/2015'de ifade edildiği şekilde "Yüksek İdare Mahkemesinin 82/2013 sayılı kararının, daha doğru bir deyişle karardaki gerekçe kısmının uygulanmasını olanaksız hale getirebileceği-ni ilk nazarda düşündüğüm mevcût idari uygulama nedeniyle, emir verilmezse, ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağına veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağına da kanaat" getirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla 11.1.2016 tarihinde geçici o-larak verilen ve 1.2.2016 tarihinde kesinleştirilen emirde hata olmadığı açıktır.

Bu durumda İlk Mahkemenin 1.2.2016 tarihli emrinde gerekçe olmadığı ve İlk Mahkemenin hata yaptığı doğrultusundaki istinaf sebebini de ret ve iptal ederim.

4.İstinaf Sebeb-i:

İstinaf Eden, verilen emirden etkilenen taraf olarak kendisine tebliğ yapılmadan ve söz hakkı verilmeden ara emri vermek ve daha sonra bu emri kesinleştirmekle İlk Mahkemenin hata yaptığını ileri sürmektedir.

Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü madde 8- (1) aynen şöyledir:

"(1)Mahkeme veya bir Yargıç, davanın herhangi bir safhasında, davadan etkilenebilecek herhangi bir gerçek veya tüzel kişiyi kendiliğinden veya istem üzerine, davaya veya dava ile ilgili herhangi bir işleme 'ilgili kişi' olarak ta-raf yapabilir."


İlk nazarda İlk Mahkeme tarafından 11.1.2016 tarihinde
verilen emirden İstinaf Edenin etkilenecek ilgili kişi olduğu düşünülebilir. Ancak madde 8(1)'de davanın herhangi bir safhasında ilgili kişinin taraf yapılabileceği ifade edilm-ekle birlikte, esasen ilgili kişi müessesesinin çalıştırılmasının, esas davanın dinlenmesi safhasında önem arz eden bir husus olduğu kabul edilmelidir. Yürütmeyi durdurma emri, davanın neticelenmesine kadar, dava konusu yapılan karar ile değişen statükonun- askıya alınmasını sağlamak için verilmektedir. Davanın esasının dinlenmesi aşamasında daha farklı bir değerlendirme yapılabilmekle birlikte, İdarenin yürütmeyi durdurma emrinin verilmesini kabul ettiği bir davada, artık o safhada başka herhangi birine s-öz hakkı verilmesi gerekli değildir. Yürütümeyi durdurma emri verilme safhasında ilgili kişi müessesesinin çalıştırılması şart değildir. Bu konu, emrin niteliği göz önünde bulundurularak, yargıcın takdirinde olacak olan bir husustur.

Dava ile ilgili -olgular sürecine bakıldığı zaman, gerek
YİM 82/2013 gerekse YİM 144/2015 sayılı davalarda, MŞ 16098 No.lu eski ismi ile Kyrenia University Ltd.in ilgili kişi yapıldığı görülmektedir. Yani MŞ 16098 Kayıt No.lu Şirkete, bir şirket isminde coğrafi isim kulla-nma ve idari davalarda gerekçelerin İdareyi bağladığı konularda söz hakkı verilmiş bulunmaktadır.

Bir an için İstinaf Edenin, huzurumuzdaki istinafa konu davada da ilgili kişi yapılması ve ona söz hakkı verilmesi gerektiği kabul edilse bile, söz hakk-ı verilecek veya ilgili kişi yapılacak tüzel kişinin yasal durumunun buna engel olup olmadığına da bu davanın olguları çerçevesinde bakılması gerekmektedir. 11.1.2016 tarihinde verilen ve 1.2.2016 tarihinde kesinleşen emrin konusu Cyprus Kyrenia Universit-y Ltd.in ismidir. Verilen emrin niteliği gereği, 24.6.2016 tarihli ara kararda belirttiğimiz gibi, Cyprus Kyrenia University Ltd. ismi davanın neticesine kadar askıya alınmış ve tüzel kişi MŞ 16098 sayısı ile kayıtlı, isimsiz tüzel kişi konumuna girmiştir-.

İstinaf Eden, Cyprus Kyrenia University Ltd.in bu isim altında talep ettiği şekilde istinafının kabul edilmesi halinde, ismi askıya alınmış ve ismini kullanamayan bir şirket lehine işlem yapılmış ve bu şekilde 11.1.2016 tarihinde verilen ve 1.2.20-16 tarihinde Davalıların mutabakatı ile kesinleşen İlk Mahkemenin yürütmeyi durdurma emri ortadan kalkmış olacaktır. Mahkeme tarafından verilen bir yürütmeyi durdurma emrinin davanın bu safhasında, Tüzüğün 8(1) maddesi kullandırılarak ortadan kaldırılması- hukuka uygun ve adil olamaz.

İstinaf Eden AİHS altında Adil Yargılama Hakkı ve KKTC Anayasası'nın 17. maddesi altında mahkemeye Başvurma Hakkının elinden alınmakta olduğunu iddia etmektedir. İstinaf Edenin askıya alınan ismi dışında bir isim kullanar-ak, bu haklarını gerçekten kullanmak istiyorsa kullanmasına bir engel yoktur. Ancak İstinaf Eden bu yolu tercih etmemekte, İlk Mahkemenin yürütmeyi durdurma emri ile askıya alınan ismi altında bu haklarını kullanmak istemektedir. Buna izin verilmesi halind-e, yürütmeyi durdurma emrinin ortadan kalkacağını göz ardı etmekte ve İlk Mahkeme tarafından verilen emrin Mahkemenin elini kolunu bağlayamayacağını, verilen emirle Tüzüğün çalıştıralamamasının kabul edilmez olduğunu ileri sürmektedir. Geçirilen süreç ve İ-stinaf Edenin kullanacağı farklı yöntem ile halen hak arayabileceği gerçeği ışığında, İstinaf Edenin bu iddialarına itibar etmek mümkün değildir.

Bu davaya has olgular nedeni ile yürütmeyi durdurma emrinin neticesi, İstinaf Edenin isminin askıya -alınması neticesini doğurmuştur. Böyle bir neticenin adil olup olmadığı tezekkür edilirken, yukarıda ifade edildiği gibi ilgili kişi müessesesinin yürütmeyi durdurma müracaatı safhasında kullandırılmasının zaruri olmadığı; İstinaf Eden tüzel kişiliğin, YİM- 82/2013 ve 144/2015 sayılı davalarda ilgili şahıs olarak hazır bulunup, söz hakkını kullanarak o davalarda verilen kararları bildiği; farklı bir isim altında kullanmak istediği tüm haklarını kullanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşullard-a, İstinaf Eden Şirkete bu davada, bu safhada tebliğ yapılmamış olmasının adaletsizlik yarattığını kabul etmem.

YİM 82/2013'deki karardan sonra iki coğrafi isim ile şirket ismi tescil etme girişiminin, İstinaf Eden Şirketin temiz eller ile hareket e-dip etmediğini tartışmaya açmaktadır. Bu konumda bir İstinaf Eden için de bu safhada Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü madde 8(1)'in kullandırılması neticesinde, İlk Mahkemenin 11.1.2016 tarihinde verdiği ve 1.2.2016 tarihinde kesinleştirdiği yürütmenin durdur-ma emrinin ortadan kaldırılması adil ve uygun olamaz.

Bu nedenlerle 4.istinaf sebebini de ret ve iptal ederim.

Sonuç itibarıyla İstinaf Edenin istinafını tümü ile ret ve iptal ederim. İstinaf masrafları İstinaf Eden aleyhine verilir.

Mehmet T-ürker: Aleyhine İstinaf Edilen-Davacı, Davalılar aleyhine ikame ettiği YİM 176/2015 No.lu dava ile:

"A- Davalı No.1'in, Davalı No.2'nin önergesi üzerine
82/2013 sayılı YİM davası tahtında verilen
23/06/2015 tarihli karar ile ismi iptal edile-n
University of Kyrenia Ltd.in usulsüz müracaatı
üzerine karar alarak 'CYPRUS KYRENIA UNIVERSITY LTD.'
şeklindeki isim değişikliğini onaylama ve/veya
tescil etme kararının hükümsüz ve/veya etkisiz
olduğuna ve herhangi bir son-uç doğuramayacağına
dair Mahkeme kararı;

B- Davalı No.2'nin, University of Kyrenia Ltd.in
usulsüz müracaatı üzerine karar alarak 'CYPRUS
KYRENIA UNIVERSITY LTD.' şeklindeki isim değişikliği
için yapmış olduğu takriben 6.7.2015 -tarihli
önergenin ve/veya bu önerge için alınan kararın
ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve/veya etkisiz
olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına
dair Mahkeme kararı;

C- Davalı No:3'ün, MŞ 16098 No.lu Şirketin isminin-
'CYPRUS KYRENIA UNIVERSITY LTD.' olarak değiştirilerek,
sicile geçirme kararının hatalı ve/veya hükümsüz
ve/veya etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğuramayacağına dair"

karar verilmesini talep etmektedir.


Davacı, 7/1/-2016 tarihinde tek taraflı bir ara emri istidası dosyalayarak:

"a) Davalı No.3'ün bu dava dinlenip bir neticeye
varıncaya kadar, 'Cyprus Kyrenia University Ltd.'
ismi altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin
yürütülmesinin- durdurulması;
b) Davalı No.3'ün, mezkur tüzel kişinin 'Cyprus
Kyrenia University' ismi altında faaliyetlerde
bulunmasını men etmesi

için gerekli emrin ısdarını talep etmiştir.


İstidanın tayinli olduğu 11/1/2016 tarihinde, t-ek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi Davacı-Müstedi Avukatının, istidanın "a" paragrafı gereğince emir verilmesini talep etmesi üzerine, geçici olarak "Davalı No.3'ün Cyprus Kyrenia University Ltd. altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütmesinin tamam-en geçici olarak durdurulmasına" emir vermiştir.

Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tekrar dinlenmek üzere istidayı 18/1/2016 tarihine erteleyerek, istida, ekli yemin varakası ve verdiği emrin Davalı No.3'e tebliğine emir vermiştir.

18/1/2016- tarihinde Davalı-Müstedaaleyh No.3'ü temsilen bulunan Savcının, gerekmesi halinde itiraz dosyalayacağı talebi üzerine, istida 25/1/2016 tarihine ertelenerek, geçici ara emrinin de o güne kadar yürürlükte kalmasına emir verilmiştir.

25/1/2016 tarihi-nde yine Savcılığın talebi üzerine, istida 1/2/2016 tarihine ertelenmesine ve geçici emrin o güne kadar yürürlükte kalmasına yeniden emir verilmiştir.

1/2/2016 tarihinde Davalı No.3'ü temsilen bulunan Savcının, verilen geçici emrin davanın sonuna kad-ar kesinleşmesine herhangi bir itirazı olmayacağını beyan etmesi üzerine tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, "11/1/2016 tarihli emrin verildiği şekliyle dava sonuna kadar yürürlükte kalmasına", yani dava neticesine kadar kesinleştirilmesine emir vermiştir-.

Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin tek taraflı bir başvuru sonucu geçici olarak vermiş olduğu ve 1/2/2016 tarihinde dava sonuna kadar kesinleştirdiği ara emri ve/veya yürütmenin durdurulması emrine karşı tescil işlemlerinin yürütmesi durdurula-n Cyprus Kyrenia University Ltd. bu istinafı dosyalamıştır.

İstinaf Eden istinaf sebeplerini 4 başlık altında ileri sürmüştür:

"1- Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, ortada aciliyet
unsuru olmamasına ve/veya mahkemenin bu hususta
- bulgusu olmamasına rağmen; 7.1.2016 tarihli ara emri
istidası uyarınca tek taraflı olarak ve/veya İstinaf
Eden Şirket ve Davalının gıyabında ara emri vermekle
ve akabinde hatalı olarak verdiği bu emri kesinleştir-
mekle hatalı -hareket etmiştir.

2- Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, YİM 144/2015
sayılı dava altında verilen ara emri ile, huzurundaki
istida arasında tek taraflı ara emri verilmesini
gerekli kılacak bir bağ kurması ve/veya Davacının bu
- yöndeki iddiasına itibar etmesi ve/veya YİM 144/2015
sayılı ara emri kararının akabinde veya ona bağlı
olarak ara emri vermesi ve verdiği emri kesinleştirmesi
hatalı olmuştur.

3- Bidayet Mahkemesinin ara emri kararı,- gerekçesiz
olduğu ve/veya yeterli gerekçe taşımadığı ve/veya
ara emri kriterlerinin varlığına ilişkin bulguya
istinat etmediği için de hatalıdır.

4- Bidayet Mahkemesi, vermiş olduğu tek taraflı ara
emrini, İstinaf E-den Şirkete tebliğ ettirmeden
ve/veya İstinaf Eden Şirkete itiraz ve/veya söz
ve/veya savunma hakkı vermeksizin dava nihayetine
değin kesinleştirmekle hatalı hareket etmiştir."


İstinaf Edenin istinaf sebepleri ile ilgili a-rgümanları özetle şöyledir:

İstinaf Eden, tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin istinafa konu ara emrini verirken ara emri verilmesi için gerekli 3 kriterin var olup olmadığını araştırmadığını, bu üç kriterin yanında YİM Tüzüğü'nün 11. maddesinin 2.- fıkrasına göre karşı tarafa ihbar verilmeksizin ara emri verilebilmesi için aciliyet olması ve özel koşullar bulunması gerektiği halde bu hususlarda bir bulgu yapmadığını, Mahkemenin kararında belirttiği YİM 144/2015 ve 82/2013 No.lu davalar ile bu davanı-n alakası olmadığını, verilen emrin yeterli bulgu ve gerekçeye dayanmadığını, tek taraflı olarak verilen geçici emirden etkilenen İstinaf Eden Şirkete, YİM Tüzüğü'nün 11. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak tebliğ yapılmadığını, bu durumun Avrupa İnsan H-akları Sözleşmesi'nin Adil Yargılama Hakkını içeren 6. maddesine ve buna bağlı olarak AİHM içtihatlarında benimsenen adil yargılama hakkının vazgeçilmez kriterleri olan silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkelerine aykırı olduğunu, istida ve tek ta-raflı verilen emrin İstinaf Edene tebliğ edilmeden kesinleştirilmesinin İstinaf Edenin Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen Hak Arama Özgürlüğü ve Yasal Yargı Yoluna Başvurma Hakkını ve Savunma Hakkını elinden aldığını, Şirketin söz hakkını, itiraz hakkı-nı, ilgili şahıs olma hakkını ortadan kaldırdığı, bu nedenlerle istinafın kabul edilerek verilen emrin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacı Avukatı, tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, istida, ekli yemin va-rakası, yapılan beyan ve YİM'in verdiği önceki kararları dikkate aldıktan sonra, gerekli kriterler var olduğu kanaatine ulaşarak ara emri verdiğini, emir ile tescil işlemi durdurulduğu ve tebliğ edilecek kişi kalmadığı için istida ve emrin tebliğine emir v-erilemeyeceğini, yürütmenin durdurulması emrinin sonucunun iptal kararı gibi sonuç doğurduğunu, bu nedenle tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin İstinaf Edene tebliğ yapmadan geçici emri kesinleştirmesinde hata olmadığını ve istinafın reddedilmesi gerekti-ğini iddia etmektedir.

Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin Davacının tek taraflı istidasına istinaden 11/1/2016 tarihinde verdiği geçici ara emri ve/veya yürütmenin durdurulması emri şöyledir:

"Mahkeme: İstida, ekli yemin, Talep Takriri, be-yan
incelenip, değerlendirildikten sonra, özellikle konu
ile bağlantılı YİM'in verdiği kararların içeriği ve
oradaki iddialar da göz önünde bulundurulduktan sonra
ilk nazarda istidanın (a) paragrafındaki talep
doğrultusunda bi-r emir verilmesi için gerekli
kriterlerin var olduğu kanaatine ulaştığımdan;
Davalı No.3'ün 'Cyprus Kyrenia University Ltd.'
altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütmesinin
tamamen geçici olarak durdurulmasına emir veririm-."



1/2/2016 tarihinde Davalı-Müstedaaleyh No.3'ü temsilen bulunan Savcının geçici ara emrinin davanın sonuna kadar kesinleşmesine itirazı olmayacağını beyan etmesi üzerine tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin geçici ara emrini kesinleştirmesi ile- ilgili emri ise şöyledir:

"Mahkeme: Karşılıklı beyanlar ve dosya incelendikten
sonra beyanlar doğrultusunda daha önce verilmiş emrin
kesinleştirilmesi uygun görülür ve buna bağlı olarak
11.1.2016 tarihli emrin verildiği şekliyle da-va
sonuna kadar yürürlükte kalmasına emir verilir.
İstida masrafları dava sonuna bırakılır."


Görüleceği üzere YİM Yargıcı tarafından 11/1/2016 tarihinde verilen ve 1/2/2016 tarihinde dava sonuna kadar kesinleştirilen ara emri İstinaf -Eden Cyprus Kyrenia University Ltd.in Davalı No.3 tarafından yapılan tescil işlemlerinin yürütülmesinin durdurulmasını emreden bir emirdir. Bu emrin, Davalılar aleyhine açılan İstinaf Edenin taraf olmadığı bir davada verildiği, istida ve emrin İstinaf Eden-e tebliğ edilmediği ve Davalı No.3'ü temsil eden Savcının beyanı ile dava sonuna kadar kesinleştirildiği ihtilâfsızdır.

İstinaf Edenin dördüncü istinaf sebebi, tek yargıçlı YİM'in tek taraflı olarak vermiş olduğu ara emrini İstinaf Eden Şirkete tebli-ğ ettirmeden ve itiraz ve/veya söz ve/veya savunma hakkı vermeden dava sonuna kadar kesinleştirmekle hata yaptığıdır.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacı ise, verilen bu emir ile İstinaf Edenin tescil işleminin yürütülmesinin durdurulduğu, İstinaf Edenin -tescilinin ortadan kalktığı, ismini kullanamayacağı, davaya taraf olamayacağı, istida ve emrin tebliğ edileceği bir kişi veya isim olmadığı nedeniyle Mahkemenin İstinaf Edene emri tebliğ etmeden kesinleştirmesinin doğru olduğunu ileri sürdüğünden, öncelikl-e bu istinaf sebebini incelemeyi uygun ve gerekli gördüm.

Bu istinaf sebebinin kabul edilip edilemeyeceğine karar verebilmek için ara emri ve/veya yürütmenin durdurulması emirlerinin İdare Hukukundaki etkilerinin incelenmesi ve iptal kararlarının etk-ileri ile karşılaştırılması, İstinaf Edenin yürütmenin durdurulması kararı neticesindeki konumunun ortaya konması gerekmektedir.

Yürütmenin durdurulması kararının, iptal davası ile iptali talep edilen idari işlem veya karar üzerindeki etkisi, İdare H-ukukunda tartışmalı olup bu hususta üç farklı görüş bulunmaktadır. Birinci görüş, yürütmenin durdurulması kararlarının geriye yürümeyeceği; ikinci görüş, yürütmenin durdurulması kararlarının geriye yürüyeceği; üçüncü görüş ise, yürütmenin durdurulmasının e-tkilerinin, idari karar veya işlemin hukuki sonuçlarına ve maddi alana geçen etkilerine göre değerlendirilerek etkilerinin tespit edilmesidir.

Bu farklı görüşlerden baskın olan ve daha yaygın kabul görüp yerleşmiş olan görüş, yürütmenin durdurulması- kararlarının geriye yürüyeceği görüşüdür.

İdare Hukuku Öğretim Üyesi Dr.Zehreddin Aslan'ın İdari Yargıda Yürütmenin Durdurulması isimli kitabının 32. ve 33. sayfalarında yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının benzer yönleri ve farklı yönleri- ile ilgili olarak şöyle denmektedir:

"Yürütmenin durdurulması kararı ile iptal kararı
arasında benzer noktalar olduğu gibi farklı noktalar
da vardır. Farklı yönler şu şekilde sıralanabilir:

- Bir davada, iptal kararı vermek, dava konusu
id-ari işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunun
tesbit edilmiş olması demektir. Oysa yürütmenin
durdurulması kararında böyle olmayabilir; dava
aşamasında ortaya çıkacak yeni durumlar davanın
gidişini ve sonucunu değiştirebilir ve
başlangıçta ida-ri işlem açıkça mevzuata aykırı
görünmesine rağmen esastan red kararı verilebilir.

- Bundan dolayı yürütmenin durdurulması kararları
ile iptal kararları arasında nitelik farkı da
vardır. İptal kararları uyuşmazlığı çözen,
kesin hüküm olabilen, iş-lemi ortadan kaldıran
kararlar iken, yürütmenin durdurulmasına ilişkin
kararlar ise, konusu olan idari işlemi değil,
idari işlemin yürütülebilirliğini ortadan
kaldıran bir nitelik taşır.

- İptal kararı, genellikle, ancak idare tarafından
-bir takım idari işlemler ve eylemler yapılarak
yerine getirilir. Oysa; yürütmenin durdurulması
kararı çoğu kez idarenin harekete geçmesine
gerek olmadan kendiliğinden yerine gelir.

- İptal kararı, idareye hitap eden bir emir -ve
direktifi açıkça, ihtiva etmez. Karar, sadece,
işlemin iptal olunduğunu söylemekle yetinir.
Oysa; yürütmenin durdurulması kararında emir ve
direktif açıkça yer almaktadır. Böyle bir
kararın verilmesi idareye dur -emrinin verilmesi
demektir.



Bunun yanında iptal ve yürütmenin durdurulması kararları,
özellikle etkileri bakımından tam bir benzerlik gösterirler.
Çünkü her ikisi de geciktirilmeden yerine getirilmesi ve
herkes tarafından uyulması zorunl-u yargı işlemleri olup
her ikisinin de etkileri geriye doğru işler. Her ikisi de
idari işlemden önceki huhuki durumun, idari işlem hiç
yapılmamış gibi bütün unsurları ile birlikte yeniden geri
gelmesi sonucunu doğurur."


Dr.Zehreddin Aslan'ın- aynı kitabının 79. sayfasında yürütmenin durdurulması kararlarının sonuçları ile ilgili şöyle denmektedir:

"Yukarıda da belirtildiği gibi idari işlemlerin
icrailik niteliği bulunmakta ve bunlar hukuka uygunluk
karinesinden yararlanmaktadır-lar. Genellikle bir
haklılık belirtisine dayanan yürütmeyi durdurma
kararları, iptal kararlarından farklı olarak tesis
edilen işlemleri ortadan kaldırmamakta, ancak işlemin
yürütülmesini askıya almaktadır.

Başka bir deyişle, idari- yargı mercileri tarafından
verilen yürütmenin durdurulması kararıyla hukuk
düzeninde icrai karar ile oluşan değişiklik askıya
alınmaktadır. Mahkemenin yürütmenin durdurulması kararı
vermesi durumunda, esas dava karara bağlanıncaya kadar
- davaya konu olacak işlemin yürütülebilme niteliği
ortadan kalkmakta, sanki işlem hiç tesis edilmemiş
farzedilerek, önceki hukuksal durumun devamı
sağlanmaktadır. Yani, idari işlemin üstünden 'kendi
kendine yürür olmak' vasfı kaldırılmışt-ır, icrailik
niteliği kaldırılmıştır, idari işlem imtiyazlı durumdan
çıkmıştır."


İdare Hukukunun bu prensiplerinden anlaşılacağı üzere, yürütmeyi durdurma emri, idari kararın yürütülmesini askıya almakta ve karar öncesi hukuki durumun devamı- sağlanmaktadır. Ancak idari kararı ortadan kaldırmamakta veya idari kararın sakatlığını veya kanuna aykırılığını saptamamaktadır. Bir idari karar ancak iptal davası neticesinde onun sakat veya kanuna aykırı olduğu idari yargı organı yani Yüksek İdare Mahk-emesi tarafından tespit edilirse ortadan kalkar. Davacının davasında başarılı olması halinde, aleyhine yürütmenin durdurulması emri verilen bir idari karar ortadan kalkmaktadır. Ancak davacı davasında başarılı olamazsa, yürütmenin durdurulması emri ile ask-ıya alınan idari kararın tüm etkileri ile yürürlüğe gireceği ve tüm hukuki sonuçlarının aynen devam edeceği, İdare Hukukunun temel kuralları gereğidir.

İstinafa konu bu davada verilen 11/1/2016 tarihli yürütmenin durdurulması emri ile İstinaf Eden C-yprus Kyrenia University Ltd.in tescil işlemleri, önce geçici süre ile askıya alınmış, daha sonra ise geçici emir dava neticesine kadar kesinleştirilerek tescil işlemleri dava neticesine kadar askıya alınmıştır. Yürütmenin durdurulması emrinin geçici olara-k verilmesi ve dava neticesine kadar kesinleştirilmesi, İstinaf Eden Şirketin tescili ile ilgili idari kararın sakatlığını veya hukuka aykırılığını gösteren ve bu idari kararı ortadan kaldıran bir netice doğurmamaktadır. Bu hukuki durum, iptal kararı ile y-ürütmeyi durdurma kararının niteliksel olarak çok önemli bir farkıdır. Geçici olarak verilen ve bilahare dava neticesine kadar kesinleştirilen yürütmenin durdurulması emri, İstinaf Edenin tescil işlemlerini geçici olarak dava sonuna kadar askıya alan bir s-onuç yaratmakla birlikte, idari kararı ortadan kaldırmadığından, İstinaf Eden Cyprus Kyrenia University Ltd.in tescilini de tamamen ortadan kaldıramaz. İstinaf Edenin Cyprus Kyrenia University Ltd. ismi altında tescil kararının sakatlığına veya hukuka aykı-rılığına, ancak iptal davası sonucunda karar verilebilir ve bu saptama yapıldığı takdirde, verilecek iptal kararı ile ortadan kaldırılabilir. İdare Hukukunun bu kurallarına rağmen bu emirden etkilenen İstinaf Edeni ortadan kalkmış kabul ederek yok farz etm-ek, yürütmenin durdurulması emri ile iptal kararı neticesinde ortadan kaldırılabilecek bir idari kararı, sakatlığı veya hukuka aykırılığı tespit edilmeden ortadan kaldırmak ve iptal davasını sonuçlandırmak anlamına gelmekte olup, bu durum yukarıda aktarıla-n İdare Hukukunun bu husutaki ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.

İstinaf Edenin tescili ile ilgili idari kararın sakat veya hukuka aykırı olup olmadığı ve hukuka aykırı ise hükümsüz kılınması, iptal davasının esasında karara bağlanabilecek bir konudur.

- Yürütmenin durdurulması veya ara emri verilmesi ile ilgili Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 11. maddesi aynen şöyledir:

"11- (1) Mahkeme, Anayasanın 152'nci maddesi gereğince
yapılan işlemlerde Mahkeme veya bir Yargıç,
-işlemin herhangi bir safhasında, kendiliğinden
veya herhangi bir tarafın istemi üzerine,
davanın adilane bir şekilde kararlaştırılması
icap ettirirse, davayı esasında sonuçlandırmayan
geçici bir emir vere-bilir.

(2) Bu madde altında verilen geçici bir emir, acil
olması veya diğer özel koşullar dolayısıyla
karşı tarafa ihbarname verilmeksizin ve duruma
göre uygun görülecek koşullara tabi olmak üzere
- verilebilir.
Ancak, bu fıkra altında verilen bir emirden
etkilenen tüm taraflara bu emre itiraz
edebilmelerini mümkün kılmak için geçici emir
istemine ilişkin tüm evrak ve emir derhal tebli-ğ
olunur ve itiraz yapıldığında Mahkeme veya bir
Yargıç ilgili taraflar namına veya onlar
tarafından ileri sürülen iddia ve müdafaayı
dinledikten sonra, söz konusu emri, uygun
göreceği koşull-ara tabi olmak üzere, iptal
edebilir veya değiştirebilir veya onaylayabilir."


11. maddenin 2. fıkrasına göre, acil olması veya diğer özel koşullar nedeniyle karşı tarafa ihbar verilmeksizin verilen geçici bir emir (ara emri veya yürüt-menin durdurulması emri) emirden etkilenen tüm taraflara, itiraz edebilmeleri için istem ve tüm evrakları ile derhal tebliğ edilmeli ve itiraz yapılması halinde tüm tarafların iddia ve müdafaası dinlendikten sonra emir talebi ile ilgili bir karar verilmeli-dir.

Yine 11. maddenin birinci fıkrasına göre bir idari davada mahkeme veya bir yargıç, davanın adilane bir şekilde karara bağlanması icap ettirirse, davayı esastan sonuçlandırmayan geçici bir emir verebilir. Bu fıkranın amacı da davada adil karar ve-rilebilmesi için gerekli olan ve davayı esastan sonuçlandırmayan geçici bir emir verilmesi ve 2. fıkranın 2. paragrafının zorunlu kıldığı şekilde emirden etkilenen tüm taraflara emrin tebliğ edilerek söz hakkı verildikten sonra emir talebinin karara bağlan-masıdır.

İstinaf Edenin bu davada taraf olmadığı ve geçici emrin tek taraflı bir istida neticesinde verildiği, geçici emrin ve emir istemi ile ilgili istidanın Davalı No.3'e tebliğ edildiği ancak İstinaf Edene tebliğ edilmediği ve İstinaf Edenin tara-f olmadığı veya davaya taraf yapılmadığı halde dava sonuna kadar kesinleştirildiği bir gerçektir.

YİM Tüzüğü'nün 8. maddesine göre "mahkeme veya bir
yargıç, davanın herhangi bir safhasında, davadan etkilenebilecek herhangi bir gerçek veya tüzel kişi-yi kendiliğinden veya istem üzerine, davaya veya dava ile ilgili herhangi bir işleme 'ilgili kişi' olarak taraf yapabilir."

Tüzüğün bu maddesinin amacı, davadan etkilenecek kişinin de hak ve menfaatlerinin gözetilmesi ve davadan etkilenen tüm tarafla-ra davada veya dava ile ilgili herhangi bir işlemde söz ve müdafaa hakkı verilmesi ve adil bir yargılama yapılmasıdır. Mahkeme veya yargıç, davadan etkilenecek herhangi bir kişiyi herhangi bir talep olmasa da kendiliğinden ilgili kişi olarak davaya taraf y-apabilir. Mahkeme veya yargıcın bu husustaki takdir hakkını adli olarak kullanması ve davadan etkilenen kişiyi davaya veya dava ile ilgili herhangi bir işleme ilgili şahıs olarak taraf yapması gerekmektedir. Ara emri talebi ile ilgili istida da dava ile il-gili bir işlem olup, etkilenen kişinin davaya ve dolayısıyla bu işleme taraf yapılması adil yargılamanın bir gereğidir.

Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tarafından geçici olarak verilen ve dava sonuna kadar kesinleştirilen yürütmenin durdurulmas-ı emri, İstinaf Eden Cyprus Kyrenia University Ltd.in tescil işleminin yürütülmesini durduran ve İstinaf Edeni etkileyen bir emirdir. Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin tek taraflı ve geçici olarak verdiği bu emri ve emir istemine ilişkin evrakları Dav-alı No.3'e tebliğ ettiği halde yine bu emirden etkilenen İstinaf Edeni davaya ilgili kişi olarak taraf yapıp tebliğ ettirmemekle, itiraz dosyalamasına fırsat vermemekle ve iddia ve müdafaasını dinlemeden, sadece Davalı No.3'ü temsilen bulunan Savcının geçi-ci emrin dava sonuna kadar kesinleşmesine itirazı olmadığı beyanı üzerine dava sonuna kadar kesinleştirmekle, YİM Tüzüğü'nün aktarılan kurallarına ve belirtilen davanın adilane bir şekilde karara bağlanması ve adil yargılama ilkelerine aykırı hareket edip -hata yapmıştır.

1962 yılında 39/1962 sayılı Yasa ile o zamanın Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iç hukuku haline gelen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 39/1962 sayılı Yasa, KKTC Anayasası'nın geçici
4. maddesi gereğince KKTC'de de yürürlükte olduğundan, Avrupa- İnsan Hakları Sözleşmesi KKTC iç hukukuna dahil bir mevzuat olup KKTC Mahkemeleri bu mevzuatı uygulamakla yükümlüdür
(Gör.Anayasa Mahkemesi 24/2002 D.4/2003, Anayasa Mahkemesi
3/2006 D.3/2006).

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzen-lenen Adil Yargılama Hakkı ile ilgili prensiplerin idari davalarda da uygulanacağı AİHM kararlarında kabul edilmiştir
(Gör.Adil Yargılama Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
6. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Kılavuz, Nuala Mole ve Catharina Harb-y sayfa 25).

Aynı kitabın 71. sayfasının "Adil yargılama kavramının içinde neler bulunur" başlığı altında şöyle denmektedir:

"6. madde herkesin adil yargılanma hakkı olduğunu
belirtir. Bu ifade, hukukun doğru işleyişi için
gere-ken pek çok boyutu barındırır; örneğin, mahkemeye
erişim hakkı, sanığın duruşmada hazır bulunması,
kendi aleyhine tanıklık yapmama özgürlüğü, silahların
eşitliği, nizalı dava hakkı ve gerekçeli karar gibi.

Yargıcın görevi, bir- ihtilâfın tüm taraflarının
Sözleşmede kendilerine tanınan 'adil yargılanma'
hakkından faydalanmasını sağlamaktır."


Anayasa'nın 17. maddesinde Hak Arama Özgürlüğü ve Yasal Yargı Yolu başlığı altında, kişilerin mahkemeye başvurma hakkı, b-ağımsız ve tarafsız bir mahkemede davasını dinletme hakkı, delillerini göstermek, tanıklarını dinletmek hakkı güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesindeki Adil Yargılama Hakkı ile Anayasa'nın 17. maddesindeki haklar kişiye- savunma hakkı verilmesini de güvence altına almaktadır.

İstinafa konu yürütmenin durdurulması emri geçici olarak verildikten sonra, bu emirden etkilenen İstinaf Edene Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesindeki adil yargılama hakkı ve Anayas-a'nın 17. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye başvurma, tarafsız ve bağımsız bir mahkemede davasını dinletme, delillerini gösterme, tanıklarını dinletme haklarından kaynaklanan ve adil bir yargılanmada temel bir hak olan müdafaa hakkının verilmesi g-erekmektedir. Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı davadan etkilenecek olan ve verdiği emirden etkilenen İstinaf Edeni ilgili kişi olarak taraf yapmamak ve verdiği geçici emri ve emir istemine ilişkin evrakı (istida vs.) tebliğ etmemek ve İstinaf Edene söz ve sa-vunma hakkı vermemekle ve verdiği geçici emri dava sonuna kadar kesinleştirmekle de hata yapmıştır.

Belirttiğim tüm bu nedenlerle, İstinaf Edenin bu istinaf sebebinin kabul edilmesi ve tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin 1/2/2016 tarihinde verdiği-, "11/1/2016 tarihli emrin verildiği şekliyle dava sonuna kadar yürürlükte kalmasına emir verilir" şeklinde emrinin iptal edilmesi gerekmektedir.

İstinaf Eden, 1, 2 ve 3. istinaf sebeplerini birlikte ele alıp argümanlarını sunmuştur. İstinaf Edenin -tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin geçici emir verilmesi ile ilgili YİM Tüzüğü'nün 2. fıkrasına göre, tek taraflı emir verilmesi için aciliyet olması gerektiği hususunu dikkate almadan, ara emri verilebilmesi için gerekli üç unsurun var olup olmadığını- saptamadan ve gerekçe göstermeden geçici emir vermekle hata yaptığını, Mahkemenin kararında bahsettiği YİM 144/2015 ile YİM 82/2013 No.lu davalarla bu davanın alakası olmadığını iddia etmiştir.

Anayasa'nın 152. maddesi tahtında açılan bir davada, Yü-ksek İdare Mahkemesine yapılan ara emri müracaatlarında Yüksek İdare Mahkemesi, YİM Tüzüğü'nün 11. maddesini ve 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41. maddesini dikkate alarak geçici ara emri verebilir.

YİM Tüzüğü'nün 11. maddesindeki düzenlemeye göre-, geçici emir verilirken dikkate alınacak tek kriter, davanın adilane bir şekilde karara bağlanmasını gerektirecek bir durumun var olmasıdır. Bu kriter dikkate alınırken, aynı zamanda Tüzüğün bu maddesine göre dikkat edilmesi gereken bir husus da, verilece-k olan emrin davayı esastan sonuçlandıracak nitelikte bir emir olmamasıdır.

Yüksek İdare Mahkemesinin birçok kararında vurgulandığı gibi, bir davanın adilane bir şekilde kararlaştırılmasına yarayacak, İdare Hukuku ilkeleri ile uyumlu olacak şekilde -
yürütmenin durdurulması emri verilebilmesi için, 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41. maddesinde belirtilen 3 unsurun
var olması gerekmektedir. Bu hususta Gör.YİM 90/2014 (D.20/2014), YİM 191/2014 (D.32/2014), YİM 195/2014 (D.35/2014), YİM 265/80 (D.25/-80), YİM 106/81 (D.25/81),
YİM 122/81 (D.29/81), YİM 105/82 (D.26/82).

9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'ndaki bu unsurlar ise şunlardır:

Karara bağlanması gereken konunun ciddi olması,
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtiler
bulunması,
- 3. Geçici ara emri verilmezse ileride telafisi mümkün
olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağıdır.

Bu unsurların var olduğuna dair mahkemenin ilk bakışta tatmin edilmesi gerekir.

Yine aynı maddenin 2. fıkrasın-a göre, acil olması veya diğer özel koşullar dolayısıyla, karşı tarafa ihbar verilmeksizin, yani tek taraflı olarak uygun görülecek koşullarla geçici emir verilebilir.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, 7/1/2016 tarihli istida ile geçici emir talebinde -bulunmuş ve istidasındaki emir talebini yemin varakasındaki iddia ve olgulara dayandırmıştır. İstidanın ele alındığı gün Aleyhine İstinaf Edilen Avukatı tanık dinletmeyerek, yemin varakasındaki iddialar ile yetindiğini beyan edip, YİM 144/2015 No.lu davad-a verilen ara kararın da dikkate alınarak, istidanın "a" paragrafı gereğince emir verilmesini talep etmiştir.

Bu talep üzerine, tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin verdiği karar şöyledir:

"Mahkeme: İstida, ekli yemin, Talep Takriri, beyan
- incelenip, değerlendirildikten sonra, özellikle konu
ile bağlantılı YİM'in verdiği kararların içeriği ve
oradaki iddialar da göz önünde bulundurulduktan sonra
ilk nazarda istidanın (a) paragrafındaki talep
doğrultusunda bir emir- verilmesi için gerekli
kriterlerin var olduğu kanaatine ulaştığımdan;
Davalı No.3'ün 'Cyprus Kyrenia University Ltd.'
altında yapmış olduğu tescil işlemlerinin yürütmesinin
tamamen geçici olarak durdurulmasına emir veririm."

- Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı yetkilisinin yaptığı istidaya ekli yemin varakasında, diğer iddiaları yanında; ortada gayriyasal bir durum olduğu, İstinaf Edenin Davalı No.3'ün tescil kararı ile Cyprus Kyrenia University Ltd. ismini kullanmasının ve faal-iyet göstermesinin bir kaosa neden olacağı ve yeni gayriyasal oluşum ve statülerinin oluşmasına sebep olacağı nedeniyle durumun acil olduğu, karara bağlanması gereken konunun ciddi olduğu, Davacının haklı bir dava sebebi olduğu, emir verilmezse, Davacının -ve İstinaf Edenle iş yapan ve/veya öğrenim gören kişilerin telafisi imkansız zarar-ziyana uğrayıp geriye dönüşün çok zorlaşacağı ileri sürülmüştür.

Karardan görüleceği üzere, YİM Yargıcı, ara emri talebi ile ilgili istidayı, istidaya ekli yemin varak-ası ve Talep Takririndeki iddiaları değerlendirdikten sonra, ilk nazarda geçici ara emri vermesi için kriterlerin var olduğu kanaatine vardığını belirterek istinaf konusu geçici emri vermiştir. Yemin Varakası ve Talep Takririndeki iddiaları dikkate alarak -değerlendirdikten sonra, ilk nazarda geçici ara emri verilmesi için gerekli kriterlerin var olduğu kanaatine vararak, geçici bir emir vermekle tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi hatalı davranmamıştır. Bu nedenlerle İstinaf Edenin 1, 2 ve 3. istinaf sebepl-erinin reddedilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak İstinaf Edenin 1, 2 ve 3. istinaf sebeplerini reddederim.

İstinaf Edenin 4. istinaf sebebini kabul ederim. İstinaf Edenin 4. istinaf sebebini kabul ettiğim nedeniyle Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı-nın 1/2/2016 tarihinde verdiği "11/1/2016 tarihli emrin verildiği şekli ile dava sonuna kadar yürürlükte kalmasına emir verilir" şeklindeki emrini iptal ederim.

11/1/2016 tarihli geçici emrin dava sonuna kadar yürürlükte kalmasına dair emir iptal ed-ildiğinden, 11/1/2016 tarihli geçici emrin 18/7/2016 tarihine kadar geçici olarak yürürlükte kalmasına emir veririm. 7/1/2016 tarihli ara emri istidasının 18/7/2016 tarihine tayin edilmesine ve İstinaf Eden Cyprus Kyrenia University Ltd.e tebliğ edilmesine- emir veririm.

İstidanın 18/7/2016 tarihinde, tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ele alınarak dinlenmesine direktif veririm.

Beril Çağdal: Her iki meslektaşımın kararlarını daha önce okuma fırsatı buldum. Sayın Narin Ferdi Şefik'in kar-arında belirttiği görüş ve sonuca aynen katılırım.

Narin Ferdi Şefik:

Sonuç: Oy birliği ile İstinaf Edenin 1, 2 ve 3. İstinaf sebepleri ret ve iptal edilir. Oy çokluğu ile İstinaf Edenin 4.istinaf sebebi ret ve iptal edilir.

Masraflar İstinaf Eden aley-hine verilir.



Narin Ferdi Şefik Mehmet Türker Beril Çağdal
Başkan Yargıç Yargıç




1 Temmuz 2016










28














Full & Egal Universal Law Academy