Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2013 Dava No 3/2014 Karar Tarihi 02.07.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2013 Dava No 3/2014 Karar Tarihi 02.07.2014
Numara: 2/2013
Dava No: 3/2014
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ile Sibel Erkman arasında
Konu: İptal davası - İptal davalarında, davalı kural olarak dava konusu işlemi yapan mercinin olması - İdari karar - Yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhangi bir organ veya makam tarafından alınması - Dava ünvanı - Unvandaki hatanın Mahkemenin idari kararın yargısal denetimini etkilememesi - Devamlı personel - VYK tarafından Davacının devmalı personel statüsünün geri alınması - Geri alma kararının iptali için açılan dava - Geri alma kararının hükümsüz olduğuna karar verilmesi - Kararın istinafı - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 02.07.2014

-D.3/2014YİM/İstinaf 2/2013
(YİM No: 24/2011)


Yüksek İdare Mahkemesinde.
Anayasanın 152'nci maddesi hakkında.


Mahkeme Heyeti:Talat D. Refiker, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.



İstinaf eden: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, DAÜ Mağusa.
-(Davalı)


-ile-


Aleyhine istinaf edilen: Sibel Erkman, Yenikent, Lefkoşa.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Fuat Veziroğlu ve Avukat Pınar Güzel
Aleyhine istin-af edilen namına: Avukat Hasan Esendağlı

İstinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Ahmet Kalkan'ın YiM 24/2011 sayılı davada 28.2.2013 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılmıştır.


K A R A R


Talat D. Refiker: İşbu istinafın kararını, S-ayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Doğu Akdeniz Üniversitesinde, 1986 yılından itibaren öğretim görevlisi olarak çalışan ve 12.4.2007
tarihinde alınan 12.4.2007 tarih ve 06-07/17-10 sayılı Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) kararı -ile, "Devamlı Personel"
statüsüne geçen Davacı, mezkur kararın Vakıf Yöneticiler
Kurulunun 10-11/9(a)-1 sayılı kararı ile geri alınması veya
iptal edilmesi üzerine, Davalı aleyhine ikame ettiği istinafa konu davada, bahsi geçen geri alma kararının hukuk- dışı
olduğunu iddia ederek, mezkur kararın geçersiz ve hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.

Davalı dosyaladığı müdafaa takririnde, Davacının Devamlı Personel statüsüne geçirilmesinin hatalı ve kanuna aykırı bir şekilde yapıldığını, Vakıf Yöneticiler Ku-ruluna herhangi bir yetki verilmeden ve ilgili yönetmelik çıkarılmadan, Davacının "Devamlı Personel" kadrosuna atanmasının yok hükmünde olduğunu, Davalının konu kararı geri almaya hakkı olduğunu ve davanın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

- Davayı dinleyen tek yargıçlı oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesi; Davacı ile Davalı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı arasında herhangi bir istihdam ilişkisi veya hukuki ilişki bulunmadığına dava konusu kararın Doğu Akdeniz Üniversitesi tarafından alındığına işa-ret ederek, Doğu Akdeniz Üniversitesinin davada taraf yapılmadığından davanın reddi gerektiği konusunda Davalının yapmış olduğu argümanı inceleyip reddetmiştir. Yüksek İdare Mahkemesi, konuyu esastan incelemeye devam etmiş ve Davalı Avukatının Davacıyı Dev-amlı Personel statüsüne geçiren Vakıf Yöneticiler Kurulunun 12.4.2007 tarih ve 06-07/17-10 sayılı kararını yönetimin açıkça yapamayacağına, yoklukla malul veya geri alınabilir nitelikte hatalı bir işlem olmadığına, Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzü-ğü'nün 9(a)(b)(c) ve (d) fıkralarındaki şartların Davacı tarafından yerine getirildiğine, 9(e) fıkrasında alınması öngörülen yönetmeliğin Davalı tarafından çıkarılmadığına, yönetmelik çıkarılmamasının sonuçlarının Davacıya yükletilemeyeceğine, Davacının, a-ynı Tüzüğün geçici 2. maddesindeki şartları haiz olduğundan Devamlı Personel statüsüne geçirilmesinde herhangi bir hata, yetki aşımı veya kanuna aykırılık bulunmadığına bulgu yaparak, Davacıyı Devamlı Personel statüsünden çıkaran 10-11/9(a)-1 sayılı kararı-n hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğurmayacağına karar vermiştir.


İstinaf Eden/Davalı, tek yargıçlı oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesinin kararına karşı bu istinafı dosyalamıştır.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR

Davacı bir akademisyen ol-up, 1986 yılından itibaren Doğu Akdeniz Üniversitesinde Hazırlık Okulu ve Fen Edebiyat Fakültesinde görev yaptı.

Davacı, 2003 yılından itibaren Doğu Akdeniz Üniversitesi, İngilizce Hazırlık Okulunda İngilizce Öğretim Görevlisi sıfatıyla, akademik persone-l olarak çalıştı.

Davacı, 12 Nisan 2007 tarihinde Vakıf Yöneticiler Kurulu Kararı ile "Devamlı Personel" statüsüne geçirildi.

Davacıya, 1.7.2010 tarihli Doğu Akdeniz Üniversitesi, Akademik İşler Rektör Yardımcısı imzası ile bir yazı gönderilerek, Ünive-rsitenin azalan öğrenci sayısına paralel olarak Yabancı Diller ve İngilizce Hazırlık Okulunda oluşan öğrenci azlığı gerekçesi ile hizmetine ihtiyaç duyulmadığından, 30.6.2010 tarihli 9-10/21-4 sayılı Vakıf Yöneticiler Kurulu kararı ile, 31.8.2010 tarihinde-n itibaren geçerli olmak üzere, Davacının mevcut sözleşmesinin sonlandırıldığı ve 1.9.2010 tarih itibarıyla ödeneksiz izinli sayılacağı bildirildi.

İlgili kararın, Davacının ödeneksiz izinli sayılacağına ilişkin kısmı bilahare geri alındı ve/veya iptal e-dildi ve Davacıya bildirildi. Davacı, yukarıda zikredilen kararın illegal ve/veya yasaya aykırı ve/veya yok hükmünde olduğunu iddia ederek, etkisiz ve hükümsüz kılınması talebiyle, Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde, 92/2010 sayılı davayı ikame etti.

Yüksek- İdare Mahkemesi, 92/2010 sayılı davanın devam ettiği, ancak duruşmasına henüz başlanmadığı bir safhasında, 30.12.2010 tarihinde, Davalı bu davaya konu kararları üretip, Davacının 2007 yılında Devamlı Personel statüsüne atanmasını öngören kararın iptal edi-lmesine karar verdi.

Davacı, 30.7.2010 tarihinde istinafa konu davayı dosyaladı.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, 28.2.2013 tarihinde, Davalının 30.12.2010 tarihli ve 10-11/9 (a)-1 sayılı kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç -doğurmayacağına karar verdi.

Bu karar üzerine, İstinaf Eden/Davalı huzurumuzdaki istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPLERİ

İstinaf Eden/Davalı dosyaladığı istinaf ihbarnamesinde 14 istinaf sebebi ileri sürmüş olmakla birlikte, istinafın duruşmasında 2, 11- ve 14. istinaf sebeplerini geri çekmiş ve Mahkemeye yapmış olduğu hitabında üzerinde durduğu yegane istinaf sebebini ise şu şekilde özetlemiştir:

Davacı ile Davalı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı arasında
herhangi bir istihdam ilişkisi veya hukuki ilişki y-oktur. Davacı ilk günden beri Doğu Akdeniz Üniversitesinin personeli olup dava konusu karar, DAÜ tarafından alınmıştır. DAÜ ve Davalı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ayrı iki tüzel kişiliği haiz bir kurumdur.Karar üreten makam DAÜ olduğuna göre bu husus dikkate -alınarak dava iptal edilmeliydi. Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi davayı iptal etmeyip Davalı aleyhine karar vermekle hatalı hareket etmiştir.

İNCELEME:

Davacının iptalini talep ettiği istinaf konusu
10-11/9(a)-1 sayılı karar, 30.12.2010 tarihinde, -Vakıf Yöneticiler Kurulunun toplantısında alınmış ve Davacının Devamlı Personel statüsüne geçirilmesine ilişkin, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından 20.4.2006 tarihinde alınan kararın geri alınıp iptal edilmesine karar verilmiştir.

Davanın yapılan duruşm-asında, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Davacının Devamlı Personel statüsüne geçişini sağlayan, 12.4.2007 tarih ve 06-07/17-10 sayılı kararı geri alan veya yok hükmünde sayan, Davalının 30.12.2010 tarih ve 10-11/9(a)-1 sayılı kararının, hükümsüz ve et-kisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğurmayacağına karar vermiştir.

Yüksek İdare Mahkemesi, Davacı ile Davalı arasında herhangi bir istihdam ilişkisinin veya hukuki ilişki bulunmadığı, dava konusu kararın Doğu Akdeniz Üniversitesi tarafından alındığı, Doğu -Akdeniz Üniversitesi davada taraf yapılmadığından davanın reddi gerektiği yönündeki Davalı Avukatının itirazını da değerlendirdikten sonra, Davalının bu yöndeki talebini de reddetmiştir.

İstinaf Eden/Davalı, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ile Doğu Akdeniz Üni-versitesinin iki ayrı tüzel kişilik olduğunu, birbirinden bağımsız olduğunu, Vakıf Yöneticiler Kurulunun
hem Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfının, hem de Doğu Akdeniz Üniversitesinin karar organı olduğunu, Davacının Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ile hukuki ilişkisini-n bulunmadığını, Dava konusu kararın Davalı tarafından alınmadığını, hatalı kişi aleyhine dava ikame edildiğinden, istinafın kabul edilerek Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararının iptalini talep etmiştir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, kon-uyu esaslı bir şekilde inceledikten sonra, kararında, Davalının Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, dava konusu kararı alan ise Vakıf Yöneticiler Kurulu olduğunu, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfının, 18/1986 sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Ku-ruluş Yasası ile kurulmuş, tüzel kişiliğe ve özerkliğe sahip bir vakıf olduğunu, bu Vakfın amacının yüksek öğretime yönelik faaliyette bulunacak Üniversite kurmak olduğunu (Madde 3(1)(2)), aynı Yasa'nın 4(1) maddesi altında, Vakfın amacına uygun olarak Doğ-u Akdeniz Üniversitesinin kurulmuş olduğunu, Yasa'nın III. Bölümünde, "Vakfın ve Üniversitenin Organları" başlığı altında, Vakıf Yöneticiler Kurulunun oluşumu, atanması, üyelerinin nitelikleri, görev ve yetkileri düzenlenmiş olduğunu, Yasa'nın 7(1) maddesi-, çok açık ve hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde, VYK'nın, Vakıf ve Üniversitenin ve onu oluşturan birimlerin en yüksek düzeyde karar organı olduğunu düzenleyerek, 7(3) maddesinde de görev ve yetkilerini sıralamış olduğunu, Yasa'nın V. bölümünde ise -"Üniversitenin Organları" başlığı altında Üniversitenin oluşumu düzenlendiğini, Yasa'nın 11. maddesine göre, Üniversite, Rektörlük, Senato, Üniversite Yönetim Kurulu, Dekanlıklar, Fakülte Kurulları, Fakülte Yönetim Kurulları, Enstitü Müdürlükleri, Yüksek O-kul Müdürlükleri ve Bölüm Başkanlıklarından oluştuğunu; Üniversitenin oluşumunu belirleyen organlar arasında, Vakıf Yöneticiler Kurulunun gösterilmediğini, Yasa'nın 11. maddesinde gösterilen Üniversite organları tarafından alınan kararlar, doğrudan Ünivers-ite tüzel kişiliğini ilgilendirdiğinden, haliyle bu organların alacağı karar ve işlemlere karşı açılacak davalarda, Üniversitenin taraf yapılmasının doğru bir yöntem olduğunu, ancak Vakıf Yöneticiler Kurulunun niteliği itibarıyla, Üniversitenin diğer organ-larından farklı olduğunu; Vakıf Yöneticiler Kurulunun, Yasa'nın 5(1) maddesine göre, hem Vakfın hem de Üniversitenin, herhangi bir ayırıma tabi tutulmaksızın, her ikisinin de en yüksek karar organı olduğunu, Vakıf Yöneticiler Kurulunun tüzel kişiliği olmad-ığını, tüzel kişiliği haiz olanın, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğru Akdeniz Üniversitesi olduğunu, Yasa'nın 12. maddesine göre, Üniversite tüzel kişiliğinin temsilcisinin Rektörlük olduğunu, Yasa'da, Vakıf Yöneticiler Kurulunun Üniversite tüzel kişiliğin-i temsil ettiğine ilişkin herhangi bir madde olmadığını, en yüksek karar organı olarak ifade edilen bir kurulun, Üniversite tüzel kişiliği kapsamında Rektörlük tarafından temsil edilmesinin, kamu hiyararşik düzenine uygun bir yöntem olmadığını, Yasa'nın 7(-3)(i) maddesine göre, Vakıf Personeli ile Üniversitenin yönetsel ve akademik kadrolarını saptamak; bu kadrolara atanacak personelin özlük hakları, görev ve sorumlulukları, atama ve yükselmeleri ile disiplin işlemleri, yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylı-k ve ödeneklerini düzenlemek üzere, tüzük yapmak yetkisinin Vakıf Yöneticiler Kuruluna verildiğini, bu yetkiye istinaden çıkarılan Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nün geçici 2. maddesine göre, Davacıyı da kapsayacak şekilde, bu Tüzüğün yürürlüğ-e girdiği tarihten önce, Üniversitede en az 6 yıl tam zamanlı olarak sözleşmeli statüde çalışmış olan ve maddede öngörülen koşulları sağlayan Akademik Personelin, başvurmaları halinde, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından "Devamlı Personel" kadrolarına alın-acaklarının somut bir şekilde düzenlendiğini, Konu Tüzüğün 9(e) ve geçici 2(1)(e) maddeleri altında çıkarılması öngörülen yönetmelik, Davalı tarafından çıkarılmış olsa bile, nihai karar yetkisinin Senatonun önerisi ile Vakıf Yöneticiler Kurulunda olacağı -yürürlükteki mevzuatın gereği olduğunu, bu durumda, Tüzüğün 9(e) ve geçici 2. maddesine göre, Akademik Personelin "Daimi Personel" statüsüne geçirilmesine ilişkin idari kararları alma ve yürütme yetkisinin Vakıf Yöneticiler Kurulunda olduğunun aşikâr suret-te ortada olduğunu, Vakıf Yöneticiler Kurulu, Yasa'nın 7. maddesinde belirlenen görev ve yetkiler çerçevesinde, Üniversitenin en yüksek karar organı olmakla birlikte, Üniversite tüzel kişiliğini temsil etmediğini, Üniversite tüzel kişiliğinin Yasa'nın 12. -maddesine göre Rektörlükçe temsil edildiğini, buna karşın Vakıf Yöneticiler Kurulunu, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfının temsil ettiğini, Yasa'nın 7(2) maddesi kapsamında VYK'nın, karar ve ita yetkisini Rektörlüğe devretmediği müddetçe, yetkisi dahilinde aldığ-ı her karar ile ilgili çıkacak uyuşmazlıkta, idari davalar bakımından, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfının Davalı taraf olarak gösterilmesinde, davanın iptalini gerektirecek herhangi bir hata veya usulsüzlük bulunmadığını belirttikten sonra; istinafa konu dava, h-atalı olduğu iddia edilen karara ve kararı alan makamı temsil eden tüzel kişiliğe karşı açıldığından, İstinaf Eden/Davalı Avukatının davanın unvanı ile ilgili yaptığı itirazı reddetmiştir.

Kamu hukuku bakımından önemli olan, kararı alan makamın böy-le bir kararı almaya yetkisinin olup olmadığı ve Davalının kararı alan makamı temsil edip etmediğidir.

Bu konu, Tufan Erhürman'ın, KKTC İdari Yargılama hukuku adlı kitabının 323-326. sayfalarında, karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir.

-Davalıya İlişkin Ön Koşullar başlığı altındaki inceleme, özetle aşağıda olduğu gibidir:

"III. Davalıya İlişkin Ön Koşullar
İptal davasında davalı kural olarak dava konusu işlemi yapan mercidir. YİM, "idari başvurularda husumet(in) yakınma konusu yapı-lan kararı alan, işlemi yapan ve/veya ihmalde bulunan organ, makam veya kişiye" yöneltileceği kanaatindedir(YİM 71/87 (D.31/91). ..........
........................................................
YİM önünde bugüne kadar açılan iptal davalarında genel- olarak idare adına dava konusu işlemi yapan kamu görevlisi gerçek kişinin davalı olarak gösterilmediği görülmektedir...........................................

Anayasa'nın 152. maddesinin 1. fıkrasında "yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhangi bir -organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin" dava konusu yapılabileceğinin belirtilmiş olması, davanın konusuna ilişkin olup, davalıların kimler olabileceğini göstermemektedir..........................................

"YİM kararların-a göre, dava konusu kararın merkezi idare içinde yer alan ve dolayısıyla kamu tüzel kişiliğine sahip olmayan bir makam ya da kişi tarafından alınmış olması durumunda, davalı, o makam aracılığıyla KKTC olacaktır. Ancak, kararı alan ya da işlemi yapan idare -kamu tüzel kişiliğini haizse, davanın o kamu tüzel kişisi vasıtasıyla KKTC'ye karşı değil, doğrudan doğruya o kamu tüzel kişisine açılması gerekir..........................

İptal davasının davalısına ilişkin ön koşullar açısından idari yargıda en fazla ta-rtışma yaratan konu, davalının hatalı gösterilmesi durumunda davanın reddedilip reddedilmeyeceğidir. TC'de, İYUK'un 15. maddesine göre, "davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde" mahkeme, dava dilekçesini, savunmasını yap-mak üzere gerçek hasma tebliğ edecektir. Oysa KKTC yargılama usulünde bu konuyu düzenleyen herhangi bir hüküm yoktur. Buna karşın YİM, davanın yanlış hasım gösterilerek açılması durumunda, "unvanın" değiştirilmesine hükmetmekte ve davayı reddetme yoluna gi-tmemektedir.

Bu konuda emsal olarak kabul edilen karar, KC Yüksek Anayasa Mahkemesi tarafından verilen Christodolou v. The Republic kararıdır......................................."

Görüldüğü gibi YİM, bir yandan davanın gerçek hasma karşı açılması-na özen göstermekte, diğer yandan, bu konuda herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına karşın, davalının yanlış gösterilmesi durumunda davayı reddetmeyip, "davanın unvanı" nın düzeltilmesini istemekle yetinmektedir. Mahkeme, bazı davalarda, "'davanın unva-nı"nın düzeltilmesini istemeye dahi gerek duymamakta, unvanı re'sen düzeltmek suretiyle davaya devam etmektedir. YİM 189/2007,190/2007,191/2007 (D.27/2010)

İptal davalarının hukuk devletinin gerçekleştirilmesinin en önemli araçlarından bir olduğu hatı-rlanırsa, sırf davacının son derece karmaşık idari yapı içerisinde gerçek davalının kim olduğunu belirlemekte hata yapmış olması nedeniyle idarenin yargısal denetiminden kaçınmanın doğru olmayacağı açıktır. Dolayısıyla YİM'in bu konudaki içtihadının hukuku-n üstünlüğüne bağlı Cumhuriyet ilkesiyle uyumlu olduğunun altını çizmek gerekir."

YİM 71/87 D.31/91 sayılı kararda, konu ile ilgili şöyle denmiştir:

"Anayasa'nın 152(1) maddesine göre, idari başvurular,
hatalı olduğu iddia edilen karar ve/veya- işlem ve/veya ihmal aleyhine dosyalanır. İdari başvurularda husumet ise, yakınma konusu yapılan kararı alan, işlemi yapan ve/veya ihmalde bulunan organ, makam veya kişiye yöneltilir."


Prof.Dr.A.Şeref Gözübüyük ve Prof.Dr.Turgut Tan, İdare Hukuku Cilt -2, İdari Yargılama Hukuku, güncelleştirilmiş 4. baskı, sayfa 892, paragraf 576'da, bu konuda aşağıdaki görüşlere yer verilmiştir:

Davalının saptanması genel olarak, idari karar alan, idari eylemi yapan, ya da idari sözleşmelerde, idari sözleşmeyi yapan ku-ruluşa karşı açılır. İptal davaları ile idari işlemlerden doğan tam yargı davalarında Davalı, bir Danıştay kararında belrtildiği gibi, "idari karar ve muameleleri kesin surette tesis eden makam ve merciler'dir. Karar ve yürütme organları birbirinden ayrı o-lan idari kuruluşların işlemlerine karşı açılacak davalarda, Davalı olarak, kararı alan organı değil, kararı yürütecek olan organ gösterilir. Örneğin, üniversite senatosunun kararına karşı, Üniversite rektörlüğüne karşı dava açılır.

18/1986 sayılı K-uzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası'nın ilgili maddeleri ve bu konu ile ilgili hukuki mevzuat ve içtihadi kararlar tezekkür edildiğinde, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin istinaf konusu davadaki Yasa'nın 7(2) madesi ka-psamında, VYK'nın karar ve ita yetkisini Rektörlüğe devretmediği müddetçe, yetkisi dahilinde aldığı her karar ile ilgili çıkacak uyuşmazlıkta idari davalar bakımından, Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfının Davalı taraf olarak gösterilmesinde, davanın iptalini gerek-tirecek herhangi bir hata veya usulsüzlük bulunmadığı yönündeki bulgusu hatalı değildir.

Netice olarak İstinaf Eden/Davalı, istinaf sebeplerinde başarılı olmadığı için, istinafı iptal edilir.

İstinaf masraflarını, İstinaf Eden/Davalının ödemesin-e emir verilir.



Talat D.Refiker Hüseyin Besimoğu Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç

2 Temmuz, 2014











11






Full & Egal Universal Law Academy