Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2012 Dava No 2/2014 Karar Tarihi 30.04.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 2/2012 Dava No 2/2014 Karar Tarihi 30.04.2014
Numara: 2/2012
Dava No: 2/2014
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve diğerleri ile Prof. Dr. Tayfun Turgay arasında.
Konu: Sözleşmenin feshi - Öğrenci azlığı nedeniyle görevin sonlandırılması - İlk Mahkemnin göreve son veme kararının hükümsüz olduğuna karar vermesi - Kararın istinafı -İstinafın reddi. Yetki -YİMin yetkili olup olmadığı - İspat külfeti - İdari davalarda işlemin hatalı olduğunu kanıtlamak, başvuru yapan kişiye ait olması.
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 30.04.2014

-D. 2/2014YİM/İstinaf : 2/2012
YİM:74/2010

Yüksek İdare Mahkemesinde.

Mahkeme Heyeti: Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan, Mehmet Türker


İstinaf eden : 1.Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, Doğu Akdeniz
Üniversitesi, Gazimağus-a.
2.Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, Vakıf Yöneticiler
Kurulu, D.A.Ü, Gazimağusa.
3.Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü, Gazimağusa.
(Davalılar)
ile

Aleyhine istinaf edilen : Prof.Dr.T-ayfun Turgay, Esirler Yolu,
No.18, Gülseren Plajı, Gazimağusa.
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına : Avukat Fuat Veziroğlu hazır
Aleyhine istinaf edilen namına : Avuka-t Güner Çakın hazır.


İstinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Talât D.Refiker'in YİM 74/2010 sayılı davada, 12.3.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılmıştır.


K A R A R


Hüseyin Besimoğlu : Bu başvuruda, Mahkemenin kararını, -Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.


Ahmet Kalkan :Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının, İstinaf Eden/Davalılar tarafından DAÜ'deki görevinin sonlandırılması üzerine, Yüksek İdare Mahkemesinde açtığı YİM 74/2010 sayılı davada, Yüksek İdare Mahkemesi, Ale-yhine İstinaf Edilen/ Davacının işine son veren kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verdi. İstinaf Eden/Davalılar, Yüksek İdare Mahkemesinin bu kararına karşı istinaf dosyaladılar.

Bundan böyle İstinaf Edenler-, Davalılar; Aleyhine İstinaf Edilen ise, Davacı olarak anılacaktır.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR :

İlk Mahkemenin bulgularına göre, dava ile ilgili olgular şöyledir.

Davacı, 1966 yılında öğretim dili Fransızca ve İngilizce olan Paris Amerikan Okulun-dan mezun olduktan sonra, 1971 yılında İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisinin İşletme Yönetimi dalında lisansını tamamladı.

Davacı, İstanbul Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Fakültesinde BA, Boğaziçi Üniversitesinde Yönetim Bilimleri dalında MBA, -1978 yılında İstanbul Üniversitesinde İktisat Doktoru, 1980'de Endüstriyel Bilimler dalında Doçent, 1997'de İşletme ve Ekonomi dalında Profesör oldu.

Davacı, Dava ile ilgili tarihlerde, DAÜ Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı, Akademik Değerlend-irme Kurulu Başkanlığı, Senato Üyeliği, Akademik Personel Disiplin Kurulu Üyeliği, Akademik Yükselme Komitesi Üyeliği, Ekonomi ve Yönetim Geliştirme Merkezi Başkanlığı, Bilgi Yönetim Sistemi Komisyonu Üyeliği, DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesinde Fakülte Ku-rulu Üyeliği görevlerinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti'nde birçok görevde bulunan, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, 1991 yılı Şubat ayında DAÜ'nün daveti üzerine KKTC'ye gelip Akademik Personel statüsü ile DAÜ kadrosuna alındı ve sözleşmeli olarak çalışma-ya başladı.

Davacı ile Davalılar arasında en son, 17.8.2009 tarihinde, 3 yıllık sözleşme imzalandı.

Emare No.9 Sözleşme, 1.8.2009 - 31.7.2012 tarihleri arasındaki 3 yıllık dönemi kapsamaktaydı.

30.6.2010 tarihinde toplanan Vakıf Yöneticiler Kurulu (B-undan böyle VYK olarak anılacaktır.) 09-10/27-4 sayılı kararları alarak, aralarında Davacının da bulunduğu akademik personelin sözleşmelerinin yenilenmemesi ve/veya Üniversite ile ilişkilerinin sonlandırılması için Rektörlüğe yetki verdi.(Mavi 159)


VYK'-nın gerekçe metni yazıldığı şekliyle şöyledir:

"Azalan öğrenci sayısına paralel olarak Bölümündeki
öğrenci sayısının da azalması ve/veya yetersiz bilimsel
çalışma/araştırma/tez yöneticiliği ve/veya yetersiz
topluma ve Üniversiteye hizmet.
Detay-lar:
-Öğrenci sayılarındaki düşüş ile ilgili olarak;
-İşletme ve Ekonomi Fakültesi,
-2005-2006 Akademik yılı; 758 yeni kayıt.
-2009-2010 Akademik yılı; 297 yeni kayıt. (Uygulamalı
Bilimler Yüksek Okulu da dahil)
-İşletme Bölümü,
-2005-2006 Akadem-ik Yılı; 170 yeni kayıt
2009-10 Akademik Yılı; 53 yeni kayıt.
-Yetersiz bilimsel, çalışma/araştırma ile ilgili olarak;
-Göreve başladığı 1991 yılından bu yana (19 yıl) sadece 2
Uluslararası yayın (Çek ve Slovak dergilerinde)
-Yetersiz tez yönet-iciliği;
-19 yılda İşletme bölümünün toplam 208 mezun yüksek
lisans öğrencisinden sadece 2 tanesinin (2005 ve 2007)
tez danışmanı olmuş, şu an kayıtlı 18 öğrenciden ise tez
danışmanlığı yok.
-Yetersiz Üniversite veya topluma hizmet ile ilgi-li
olarak;
-ÜYK ve Senato tarafından kurulan kurul komitelerde görev
yapmadı."


Rektörlük, 1.7.2010 tarihinde, Davacıya Emare No.10 yazıyı göndererek, Üniversitenin azalan öğrenci sayısına paralel olarak, bölümdeki öğrenci sayısının azalması ve/-veya yetersiz bilimsel çalışma/araştırma/tez yöneticiliği ve/veya topluma ve Üniversiteye yetersiz hizmet gerekçeleri ile sözleşmesini 13.8.2010 tarihi itibarıyla sonlandırdı.

Davacı, Avukatı vasıtasıyla Emare No.11, 8.7.2010 tarihli yazıyı Rektöre gönd-ererek, YİM'e başvuracağını belirtti ve hizmet sözleşmesine son verilmesinin dayanağını teşkil eden kararın kendisine verilmesini talep etti.

Davacı 30.7.2010 tarihinde bu istinafa konu davayı dosyaladı.

Davayı dinleyen İlk Mahkeme, konu sözleşmede V-YK kararında belirtilen gerekçelerle sözleşmenin sonlandırılabileceğini öngören kural bulunmadığına ve Davacının işine son verilmesine gerekçe olarak gösterilen hususların gerçeklerle bağdaşmadığına, yasal dayanaktan yoksun olduğuna bulgu yaparak, Davacını-n hizmet sözleşmesini sonlandıran kararı iptal etti.





İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalılar, dosyaladıkları istinaf ihbarnamesinde, 6 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte, İstinaf Eden Avukatı İstinafın duruşmasında 5'inci istinaf sebebinde ısrarlı olmaya-cağını beyan etti.

Geriye kalan (5) istinaf sebebini 3 başlık altında toplamak mümkündür.

Buna göre:

Muhterem İlk Mahkemenin, "azalan öğrenci sayısına" dayalı bir gerekçeyle Davacının işine son verilemeyeceği ve/veya bunun sözleşmeye aykırı olduğu ve-/veya sözleşmenin 6(1) maddesinin tek yanlı olarak sözleşmenin feshini düzenlediği ve/veya sözleşmede böyle bir gerekçeyle sözleşmenin sonlandırılabileceğini öngören bir kural bulunmadığı yolundaki bulgusu hatalıdır.
Muhterem İlk Mahkeme, işten çıkarma ge-rekçelerindeki ispat külfeti Davacıya ait olmasına rağmen bu hususu değerlendirmedi, gerekçe olarak belirtilen sebeplerin Davacının işine son verme gerekçesi olamayacağına bulgu yapmakla hata etti.
Muhterem İlk Mahkeme, Davalıların Avukatının argümanların-a değinmemekle ve yetki konusunda taraf Avukatlarına hitap etmeleri doğrultusunda talimat vermesine rağmen, meselede YİM'in yetkisi olup olmadığını incelememekle hata etti.




TARAF AVUKATLARININ İDDİA VE ARGÜMANLARI:

İstinaf sebepleri ile ilgili tarafl-arın argümanları genel olarak şöyledir.

Davalılar Avukatı, hitabında özetle, taraflar arasındaki sözleşmenin 6(1) maddesinin, sözleşmenin diğer maddeleri ile birlikte tezekkür edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 8. maddesine göre, Davacının DAÜ mevzuatına -tabi olduğunu, başka bir anlatımla, DAÜ mevzuatının sözleşmenin bir parçası olduğunu, mevzuat arasında bulunan Personel Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nün 42. maddesinde, Akademik Personelin görevinin veya iş ilişkisinin hangi hallerde sona ereceğinin düzenlendiğ-ini, 42(e) maddesine göre, sözleşmenin feshi halinde iş ilişkisinin sona ereceğini, Davacıya bunun yapıldığını, alınan kararın sözleşmenin 6. maddesine uygun olmasa da, 8. maddenin alınan karara olanak verdiğini, 8. maddeye göre istihdam edilen kişinin VYK-'nın ileride vereceği kararlara uymayı taahhüt ettiğini, Davacının bu yönde taahhütü bulunduğunu, öğrenci sayısının azalması ile ilgili olarak kararda gerekçe bulunduğunu, bunun aksinin ispatının Davacıya düştüğünü, Davacının bu yükümlülüğü yerine getirmed-iğini, bu hususta YİM 395/04 (D.6/07) sayılı içtihat kararı olduğunu, İlk Mahkemenin davayı görmeye yetkisi olup olmadığını karara bağlaması gerektiğini, sözleşmenin 8. maddesi ile YİM 108/09 (D.6/2012) sayılı içtihattaki ilkeler ışığında, yetkinin kaza ma-hkemesinde olabileceğini, tüm söylenenler ışığında, İlk Mahkemenin kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

Davacı Avukatı, hitabında özetle, uyuşmazlığın çözüm yerinin YİM olduğunu, İlk Mahkemenin bulgularının hatalı olmadığını, DAÜ'nün hiçbir ikazda- bulunmadan sözleşmeyi feshettiğini, İdarenin alacağı kararların hukuka uygun olması gerektiğini, Davalıların aldığı fesih kararının hukuka aykırı olduğunu, VYK kararlarına uyma taahhüdünün Davacının hak arama hürriyetine engel olamayacağını iddia ederek, -istinafın reddini talep etti.

İstinaf sebeplerini incelerken, tarafların argümanlarına daha detaylı bir şekilde değineceğiz.


İNCELEME:

İstinaf Eden/Davalılar Avukatı, yukarıda üç başlık altında özetlediğimiz istinaf sebeplerinden de görülebileceği- gibi, yetki, ispat külfeti ve İlk Mahkemenin bulgularına yönelik iddialarda bulunmuş ve kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

İstinaf sebeplerini incelerken, bu hususları ayırmanın zor olacağını dikkate alarak, kararın sistematiği açısından üç başlık- altında özetlenen istinaf başlığını tek başlığa indirgemeyi ve tüm iddiaları bu başlık altında değerlendirmeyi uygun bulduk.

Bu düşünceden hareketle, Davalıların 3 başlık altında özetlediğimiz istinaf sebeblerini, aşağıdaki gibi tek başlık altında incel-eyeceğiz:

"1. Muhterem İlk Mahkeme, davadaki uyuşmazlık konusunun
Yüksek İdare Mahkemesinin yetkisine girip girmediği
konusunu incelememekle; Davacının ispat külfetini
yerine getirmediği bulgusunu yapmamakla; azalan
öğrenci sayısın-a dayalı bir sebeple veya işe son verme
kararındaki gerekçelerle Davacının işine son
verilemeyeceği bulgusuna varmakla hata etti."



Bir mahkemenin görev yetkisi ile ilgili ihtilâflı durum söz konusu olduğunda, mahkeme, görev yetkisizliği kon-usunu tarafların talepleri üzerine veya resen her safhada inceleyebilir, karara bağlayabilir.

Bu istinafta, Mahkemenin görev yetkisi ile ilgili iddiada bulunulduğundan, öncelikle bu konuyu incelemeyi uygun bulduk.

Davalılar Avukatı, yetkisizlik ile ilg-ili itirazının gerekçesini izah ederken, Davacı ile Davalılar arasındaki hizmet sözleşmesinin 8. maddesinde yer alan ve "istihdam edilen personel bu yasalara, tüzüğe ve bunlara bağlı diğer tüzük, yönetmelik, ilke, kıstaslara ve "VYK ile Üniversite kurullar-ınca alınan kararlara uymakla yükümlüdür." şeklinde düzenlenen kural üzerinde durarak, bu maddenin sözleşmenin 6(1) maddesi ile birlikte yorumlanması gerektiğini, buna göre, mevzuatın sözleşmenin bir parçası olduğunu, bu düşünceden hareket edildiğinde, söz-leşmenin sözleşme hükümlerine bağlı olarak sonlandırıldığını, yetkili mahkemenin kaza mahkemesi olabileceğini, İlk Mahkemenin bu konuyu incelemediğini ileri sürmüştür.

İki yanlı işlemlerden olan idari sözleşmelerde, İdarenin, kamu gücünü kullanarak, sözl-eşmede yer almayan sebeplerle sözleşmeyi sonlandırması halinde, kararın iptali için Yüksek İdare Mahkemesine; bunun dışında, İdarenin akit taraf gibi davranarak, sözleşmeyi sonlandırdığı hallerde ise, uyuşmazlıkların çözümü için kaza mahkemesine başvurulac-ağı, içtihatlar ile benimsenmiştir.

YİM 108/2009 (D.6/2012) sayılı davanın çoğunluk kararında
bu konu ile ilgili şöyle denmiştir:


"Sözleşmede kural olup olmadığına bakılmaksızın, idare,
karar veya işlemini kamu gücüne dayanarak gerçekleştiriyorsa, ö-rneğin, idarenin kamu gücünü kullanarak, idari sözleşmede yer alan hükümlere aykırı bir şekilde sözleşmeyi sonlandırması. Bu konudaki ihtilâfın çözüm yeri, idari yargıdır. Eğer idari karar veya işlemi gerçekleştirirken akit taraf olarak hareket ediyorsa, o- zaman ihtilafın çözüm yeri Hukuk Mahkemeleridir."


Aynı kural, oy birliği ile neticelenen, YİM 124/2010 (D.32/2013) sayılı Dr.Yusuf Suiçmez v KKTC Cumhurbaşkanı vasıtasıyla, KKTC ve diğerleri davasında da benimsenmiş ve mezkur davada, İdare akit taraf g-ibi davrandığından ve fesih işlemleri, sözleşmedeki maddelere ve bu maddelerden kaynaklanan somut olaylara dayandırıldığından, yetkili mahkemenin kaza mahkemesi olduğuna karar verilmişti.

Bu prensip çerçevesinde meseleyi incelediğimizde, İlk Mahkeme hükm-ünde, görev yetkisi konusu somut olarak incelenmemekle birlikte, Mahkemenin bulgusu, İdarenin kamu gücünü kullanarak sözleşmeyi feshettiği olgusunu ortaya koyarsa, İlk Mahkemenin hata yapmadığı sonucu doğmuş olacaktır.

İlk Mahkeme, Emare No.9 olarak kayı-tlı Hizmet Sözleşmesini bütünüyle kararına aktardıktan sonra, Mavi 118'de şöyle bulgu yapmıştır:


"Yukarıda yer alan sözleşmenin "Sözleşme Yükümlülükleri"
başlığını taşıyan (Emare 9) 6(1) maddesi, sözleşmenin hangi hallerde ihbarsız ve tek yanlı olarak- feshedilebileceğini düzenlemektedir. Bu madde altında sayılan gerekçeler altında ise "azalan öğrenci sayısı" şeklinde bir gerekçe yer almamaktadır. Keza, sözleşmenin diğer maddelerinde de, böylesi bir gerekçe ile sözleşmenin sonlandırılabileceğini öngören- bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir gerekçeye istinaden Davacının işine son verilmesinin, sözleşme hükümlerine ve özellikle sözleşmenin 6(1) maddesine aykırı olduğu sonucuna varmakta ve bulgu yapmaktayım."



Yukarıda iktibas edilen kısımdan- anlaşılacağı gibi,
İlk Mahkeme, hizmet sözleşmesinin mukavelede yer almayan bir sebepten dolayı sonlandırıldığı sonucuna ulaşmıştır.

Bu durumda, İlk Mahkemenin bulgusunun doğru olabilmesi için, Davalıların kamu gücünü kullanarak mukaveleyi tek taraflı -olarak feshettikleri olgusunun yeterince kanıtlanmış olması gerekmektedir.

Emare No.9 olarak Mahkeme huzurunda bulunan hizmet sözleşmesinin herhangi bir maddesinde, azalan öğrenci sayısının mukavelenin fesih nedeni olabileceği yazılı değildir. Bu anlamd-a "azalan öğrenci sayısı" şeklinde gösterilen sebebin sözleşme dışı olduğu açıktır.

Emare No.9 Hizmet Sözleşmesinin 6.(1) maddesi, istihdam edilenin, sözleşmede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi, verilen görevleri reddetmesi ya da ihmal etm-esi durumunda sözleşmenin ne şekilde sonlandırılacağını açık surette belirlemiştir. Konu madde aynen şöyledir:


"6.(1) Personel, sözleşmede belirtilen yükümlülüklere
aykırı hareket etmesi, verilen görevleri reddetmesi ya da görevlerini, yazılı uyarı üz-erine, yazılı savunma ile bildirdiği geçerli bir mazarete dayanmadan ihmal etmesi durumunda, en az iki yazılı uyarı sonucunda, aykırılığın, reddin veya ihmalin devam etmesi halinde Üniversite, bu sözleşmeyi ihbarsız olarak feshedebilir. Böyle bir fesih hal-inde Personel, kendisine tanınan hakları kaybeder ve herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Ancak, personel herhangi bir yanlış fesih kararı ihtimaline karşı yasal yollara başvurma hakkına sahiptir."

Davalılar Avukatının iddia ettiği gibi, Sözleşmenin- yukarıdaki 6.(1) maddesini, 8. madde ile birlikte yorumlayarak, DAÜ mevzuatının sözleşmenin bir parçası olduğunu kabul etmemiz halinde dahi, İdare, sözleşmenin 6(1) maddesindeki kural ile bağlıdır ve akit taraf gibi davrandığı bulgusunu yapabilmek için, m-ukavelede öngörülen prosedürle sözleşmeyi feshetmesi gerekirdi.

Huzurumuzdaki istinafa konu olgulara göre, Davalılar mukavelede yer almayan bir sebep ve mukavelede öngörülmeyen bir prosedür ile sözleşmeyi tek taraflı olarak sonlandırdıklarından, kamu g-ücünü kullanarak feshi gerçekleştirdikleri, akit taraf gibi davranmadıkları bulgusuna varmak, mevcut olguların doğal ve hukuki bir sonucudur.

Bu durumda, sözleşmenin sonlandırılması kararının iptali için açılan bir davada, Yüksek İdare Mahkemesi davayı- görmeye yetkili olduğundan, İlk Mahkemenin davayı görüp neticelendirmiş olmasında herhangi bir hata yoktur.

Yetki konusunu bu şekilde karara bağladıktan sonra şimdi diğer istinaf sebeplerini sırasıyla inceleyeceğiz. Öncelikle İlk Mahkemenin, Davacının- işine son verilmesinin sözleşme hükümlerine ve sözleşmenin 6(1) maddesine aykırı olduğu bulgusunu ele almayı uygun bulduk.

Davalılar Avukatı, bu konu üzerinde özellikle durarak, iddialarının karara bağlanmadığını ileri sürmüştür.

Davalılar Avukatı, D-avacının, sözleşmenin 8. maddesi kapsamında DAÜ mevzuatına tabi olduğunu, Personel Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nün 42(e) maddesine göre, sözleşmenin feshi
halinde iş ilişkisinin sona ereceğini, Davacının bu hükmü kabul ettiğini, dolayısıyla fesih işlemi sözle-şmenin 6(1) maddesine uygun olmasa da, 8. madde kapsamında hukuka uygun olduğunu ileri sürmektedir.

Taraflar arasında aktedilen Emare No.9 Hizmet Sözleşmesi, Davalılar tarafından eğitim alanında yürütülen kamu hizmetinin yerine getirilmesi maksadı ile ya-pılmış idari bir sözleşmedir.

İdare, idari bir sözleşmeyi tek yanlı olarak feshetme hakkına sahiptir. İdarenin bu yetkisinin altında icrai karar alma yetkisi ve hukuka uygunluk karinesi yatmaktadır. (Bkz.Prof.Dr.Kemal Gözler,İdare Hukuku, Cilt II Sayfa 19-5)

İdarenin bir sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilmesi için, İdare Hukuku prensiplerine göre, sözleşmecinin ağır kusuru olması ve sözleşmeyi bir müeyyide olarak tek taraflı feshetmesi veya sözleşmecinin kusuru olmasa bile sözleşmenin kamu yararı ger-eği feshedilmesi gerekir.(Bkz. Prof.Dr.Kemal Gözler,İdare Hukuku, Cilt II Sayfa 195)

Görülebileceği gibi İdarenin tek taraflı olarak bir mukaveleyi sonlandırma hakkı vardır ve İdare bu hakkını kullanırken belli gerekçelere dayanmak zorundadır. Dolayısıyla-, Mahkeme, sözleşmenin 6(1) maddesine aykırı bir şekilde sonlandırıldığı bulgusu yaptığına göre, Davalıların iddialarında haklı oldukları sonucuna ulaşabilmek için,
fesih işleminin unsurları itibarıyla hukuka uygun olup olmadığını incelememiz gerekmektedi-r. Nitekim, İlk Mahkeme de kararında, bu hususları ayrı ayrı incelemiştir.

Davacının işine son verilmesine neden olarak, azalan öğrenci sayısı yanında, bilimsel çalışma ve araştırmalarının, tez yöneticiliğinin, Üniversite ve topluma verdiği hizmetin yet-ersiz olduğu gösterilmiştir.

Mevcut olgulara göre, Davacıya ağır kusur isnadında bulunulmamış, sözleşmesinin bir müeyyide olarak sonlandırıldığı kararda yer almamıştır. Dolayısıyla, ağır kusur isnat edilerek, mukavelenin müeyyide olarak sonlandırıldığı -konusu üzerinde durmaya gerek yoktur.

Bunun dışında, Davacının işine son verilirken, sözleşmenin kamu yararına sonlandırıldığı somut olarak belirtilmemiş olmakla beraber, İdarenin işlem ve kararlarının kamu yararına alındığı hukuki gerçeğinden hareketle,- İdarenin tek taraflı fesih gerekçesi olarak gösterdiği sebeplerin, hukuka uygun ve gerçek olduğunun ortaya çıkması halinde, feshin kamu yararına gerçekleştirildiği sonucuna ulaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle, İlk Mahkemenin bulgularını ayrı ayrı e-le alıp incelememiz gerekmektedir.

Fesih sebeplerini ayrı ayrı incelemeye başlamadan önce Davalılar Avukatının, Davacının alınan karara uymak zorunda olduğuna dair iddiasını karara bağlamayı uygun gördük.

Davalılar Avukatı, hizmet sözleşmesinin 8. madd-esine istinaden, istihdam edilenin VYK'nın ileride vereceği kararlara uymayı taahhüt ettiği, dolayısıyla sözleşmenin 6. maddesine aykırı olsa da, 8. madde kapsamında verdiği taahhüde uygun olarak işine son verilme kararına uymasının zorunluluk olduğunu ile-ri sürmüştür.

Hukuk devletinde, temel hak ve özgürlüklerden biri olan ve bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme ve haksızlığı giderme uğraşının çağdaş yöntemi olarak tanımlanan hak arama özgürlüğünün, idari tasarrufla sınırlandırılması mümkün olma-dığı gibi, İdarenin, yönetilenlerden yargı denetimini ortadan kaldıracak nitelikte taahhüt alma yetkisi bulunmamaktadır.

Davacının, sözleşmenin 8. maddesi kapsamında mevzuata ve VYK kararlarına uyma taahhütü, temel haklarının sınırlanması ile alakalı ol-mayan, istihdam edilenin sözleşme ile yürüttüğü kamu görevinin gereğini yapacağına yönelik, işin niteliği ile alakalı bir taahhüttür. Dolayısıyla, İlk Mahkemenin, Davacının yasal yollara başvurma hakkına sahip olduğu ve Davacının bu hakkını kullanarak dava-yı ikame ettiği bulgusunda hata yoktur.

İlk Mahkeme, Davalıların "azalan öğrenci sayısı" olarak ifade edilen, işe son verme gerekçesi ile ilgili bulgusu şöyledir:


"İşletme ve Ekonomi Fakültesi:
2005-06 Akademik Yılı:758 yeni kayıt
2009-10- Akademik Yılı:297 yeni kayıt

İşletme Bölümü:
2005-06 Akademik Yılı:170 yeni kayıt
2009-10 Akademik Yılı:53 yeni kayıt
yapıldığı görülmekle beraber, Davacının işine son verilmezden önceki akademik yıllara (2006-07; 2007-08; 2008-09) ait y-eni kayıt sayısı, bu veriler arasında yer almamıştır. Dolayısıyla, Davalı No:2 Vakıf Yöneticiler Kurulunun, zikredilen akademik yıllara ait öğrenci sayısını gözönünde bulundurmaksızın, 2009-2010 akademik yılında işletme bölümüne yapılan 53 yeni kaydın "az-alan öğrenci sayısı" olarak değerlendirilmesi ve bunu, Davacının işine son verilmesi bağlamında gerekçe olarak göstermesinin hatalı olduğu sonucuna varmakta ve bulgu yapmaktayım."



Davalılar Avukatı, İlk Mahkemenin bulgusu ile ilgili olarak, gerekçeyi ç-ürütme yükümlülüğünün Davacıda olduğunu, Davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği halde, İlk Mahkemenin, Davacının işine son verilmeden önceki akademik yıllara ait yeni kayıt sayısının veriler arasında yer almamasını eksiklik olarak kabul etmesinin h-atalı olduğunu ileri sürmüştür.

Davalılar Avukatının hitabında değindiği YİM 395/2004 (D.6/2007) sayılı kararda "idari davalarda işlemin hatalı olduğunu kanıtlamak, başvuruyu yapan kişiye aittir." prensibinin yer aldığı doğrudur.

Bu prensipten hareketle-, Davacının ortaya koyduğu olgu ve belgeler, idari işlemin unsurlarında eksiklik ve sakatlık olduğunu ortaya koyarsa, Davacının ispat yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu kabul edilir.

Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi, 17.8.2009 tarihinde imzalanmış- olup, 1.8.2009 - 31.7.2012 yılları arasındaki 3 yıllık dönemi kapsamaktaydı.

Davalılar, Davacı ile 2009 yılında sözleşme imzalarken, İşletme Bölümüne kaydedilen öğrenci sayısı 53 idi.

Mevcut verilere göre, öğrenci sayısının en aza düştüğü dönemde, Dav-alılar, Davacı ile sözleşme imzaladılar ve azalan öğrenci sayısını dikkate almadılar.

2009 yılında 53 olan öğrenci sayısını dikkate almadan Davacı ile sözleşme imzalayan Davalılar, sözleşmeden önceki bir nedenle sözleşmeyi sonlandırmak istemektedirler. D-avalılar geçmişten başlayan ve giderek azalan öğrenci sayısını sözleşmeyi sonlandırma nedenleri arasında gösterdiklerine göre, kendilerini böyle bir işlem yapmaya sevk eden tüm etkenleri tam olarak ortaya koymaları gerekirdi. Davalılar, yıllara göre az-alan öğrenci sayısının seyrini tam ve eksiksiz olarak gösteren rakamları kararın gerekçesinde göstermemekle hatalı davrandıkları gibi, sözleşmenin imzalanmasından sonra hangi etkenin öğrenci sayısının azalmasına sebebiyet verdiğini belirtmemişlerdir. Bu du-rum, fesih kararını sebep unsuru bakımından sakat hale getirdiğinden, İlk Mahkemenin azalan öğrenci sayısının Davacının sözleşmesinin sonlandırılması için gerekli bir sebep olmayacağına ilişkin bulgusunda hata bulunmamaktadır.

Daha önce belirttiğimiz gib-i, azalan öğrenci sayısı yanında, Davacının bilimsel çalışma ve araştırmalarının, tez yöneticiliğinin, Üniversite ve topluma verdiği hizmetin yetersiz olduğu sözleşmenin feshine sebep olarak gösterilmiştir.

Sorumlu bir idare, bir öğretim görevlisi ile s-özleşmesini yenilerken, sözleşmecinin o tarihe kadar yaptığı tüm hizmetleri göz önünde bulundurur ve sözleşmeyi kamu yararını gözetecek biçimde yeniler veya sonlandırır.

Bu bağlamda, Davalıların idari bir sözleşmeyi tek taraflı olarak kamu yararına feshe-tme hakkının olması, Davacının çalışma yaşamını düzenleyen yasalar altında sahip olduğu hakların varlığını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, yapılan idari işlem veya alınan kararın hukuka uygun olması gerekir.

Davacının 19 yıl boyunca iki Uluslararası yayın- yaptığı ve sadece iki öğrenciye tez hocalığı yaptığını fesih kararına gerekçe yapan Davalılar, Davacı ile 2009 yılında sözleşme yapmışlardır. Davacı ile sözleşme yaparken dikkate almadıkları hususları, sözleşmenin sonlandırılmasına gerekçe yaptıklarına gö-re, bu konuda Davacının savunmasını almaları gerekirdi. Davacının savunmasını almadan, olgular kısmında değindiğimiz akademik kariyerini hiçe sayarak sözleşmesinin feshedilmesi hukuka aykırı olup, İlk Mahkemenin bu yöndeki bulgularında hata yoktur.

Buna -göre, Davalılar istinaflarında başarılı olamadığından, istinafın reddi gerekmektedir.


KARAR:

Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında,

İstinaf reddedilir.
Mukayyit tarafından tespit edilecek masrafların, İstinaf Eden/Davalılar tarafından ödenmesine e-mir verilir.




Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç


30 Nisan, 2014


















17






Full & Egal Universal Law Academy