Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 16/2017 Dava No 3/2019 Karar Tarihi 17.05.2019
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 16/2017 Dava No 3/2019 Karar Tarihi 17.05.2019
Numara: 16/2017
Dava No: 3/2019
Taraflar: Havva Ş. Sarp ve diğeri ile Arzu Feriha Zeka arasında
Konu: Kolektif organlar - idarenin hazırlık işlemleri - meşru menfaat - bir işlem veya eylem yapmaya yetkili bir kurulun alacağı kararlar - işlemin yetki unsurunda sakatlık
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 17.05.2019

-D.3/2019 YİM/İstinaf: 16/2017
(YİM Dava No: 56/2015)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal.


İstinaf eden: No.1- Havva Ş. Sarp, Şht. Mustafa H-üseyin Sokak,
Polis Genel Müdürlüğü yanı Kalkınma
Bankası Müdürlüğü, Lefkoşa.
No.2- Gülten Karamanlı, Şht. Mustafa Hüseyin
Sokak, Polis Genel Müdürlüğü yanı Kalkınma
- Bankası Müdürlüğü, Lefkoşa.
(İlgili Şahıs: No:3 ve No:4)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Arzu Feriha Zeka, İsmail Hikmet
Ertaylar Sokak, No:30, Lefkoşa.
- (Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Ongun Talat
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Serhan Çinar ve
Avukat Arkun Z-eka


Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı Peri Hakkı'nın YİM 56/2015 sayılı davada, 12/10/2017 tarihinde verdiği karara karşı, İlgili Şahıs No:3 ve No:4 tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


K A R -A R


Mehmet Türker: İstinaf Edenler (İlgili Şahıs No.3 ve 4) ve Aleyhine İstinaf Edilen (Davacı), Davalı Kalkınma Bankasında Genel Hizmetler Sınıfı Bankacılık Hizmetleri Sınıfında 2. Sınıf 2. Derece Banka Memuru Kadrosunda idiler. Banka tarafından 4 adet- 1. Sınıf Banka Memuru mevkii için münhal ilan edilmesi üzerine, İstinaf Eden/İlgili Şahıslar, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı ve istinafa konu 56/2015 No.lu davada İlgili Şahıs No.1 ve 2 olan Devrim Karaman ve Serdar Demir münhale müracaat ettiler. Oluştur-ulan sınav komitesinin yaptığı sözlü ve yazılı sınav sonucunda bu kadroya İstinaf Edenler, Devrim Karaman ve Serdar Demir atanmış, Aleyhine İstinaf Edilen Davacı ise atanmamıştır.

Bu aşamadan sonra kararda İstinaf Edenler İlgili Şahıs
No.3 ve 4, Ale-yhine İstinaf Edilen ise Davacı olarak anılacaktır.

Davacı Davalı Kalkınma Bankasının kararına karşı dosyaladığı istinafa konu YİM 56/2015 No.lu dava ile:

"A- Davalı Bankanın Yönetim Kurulunun almış olduğu
12/1/2015 tarih ve K/04/15 say-ılı kararı gereği
Bankanın Genel Hizmetler Sınıfının Bankacılık
Hizmetleri sınıfında bulunan 4 birinci sınıf
Banka Memuru mevkii için açılan ve/veya ilan
edilen münhale Davacının terfi ettirilmemesi
ve/veya bu münh-allere Devrim Karaman, Serdar
Demir, Havva Ş. Sarp ve Gülten Karamanlı'nın
atanması hususunda Davalı tarafından 3/2/2015
tarihinde alınan K/23/15 sayılı atama kararının
ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve/veya
etk-isiz olduğu ve/veya herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair hüküm verilmesi;

B- Davalı Bankanın yukarıda 1'inci paragrafta
belirtilen münhal kadrolar için yapmış olduğu
sınavların yetkili komite tarafından yapılmadığı
- ve/veya Sınav Tüzüğü'ne aykırı olarak yapıldığı
ve bu nedenle yapılan işlemlerin hükümsüz ve/veya
etkisiz olduğu ve/veya herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair hüküm verilmesi;"


taleplerinde bulunmuştur.

Davayı dinleyen Te-k Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi, Davacının davasındaki taleplerini kabul ederek, Davalı Banka tarafından alınan 3/2/2015 tarihli ve K/23/15 sayılı karar ile Devrim Karaman, Serdar Demir ve İlgili Şahıs No.3 ve 4 Havva Ş. Sarp ve Gülten Karamanlı'nın 1. S-ınıf Banka Memurluğuna atama kararının ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar vermiştir.

İlgili Şahıs No.3 ve 4 Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin bu kararına karşı huzurumuzdaki bu is-tinafı dosyalamıştır.

Davacı ise, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararına karşı mukabil istinaf dosyalamıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ
1. Muhterem Bidayet Mahkemesi, İstinaf Edenlerin (İlgili
Şahıslar No:3 ve No:4), Aleyhine İstinaf Edilen Da-vacının
dava konusu sözlü sınava itirazsız girdiği cihetle, daha
sonra sözlü sınavı dava sebebi yapamayacağı ve/veya
yapmaktan estopped olduğu ve buna bağlı olarak meşru
menfaatini yitirdiği yönündeki ön itirazını reddetmekle
ve/veya bir a-tama veya terfi işleminde yazılı ve sözlü
sınavlar hazırlık işlemi olduğu ve Davacının sınavları
tek başına dava konusu yapamayacağı gerçekleri karşısında,
İstinaf Edenlerin estoppel ve meşru menfaat ile ilgili
iddialarına itibar etmenin olası -olmadığı yönünde bulgu
yapmakla hatalı hareket etmiştir.

2. Muhterem Bidayet Mahkemesinin, Davalı Bankanın Yönetim
Kurulu tarafından görevlendirilen 6 kişilik sınav
komitesinin tüm üyelerinin sınavlara katılması gerektiği
yönünde bulgu yapmak-la ve/veya bu bulgudan hareketle,
Türkmen Sencer, Dr. Zeki Çiftçi ve Hasan Tosunoğlu'nun
sözlü sınavda hazır olmaması sebebi ile sınavın yetkisiz
bir komite tarafından yapıldığı yönündeki bulgusu
ve/veya bu bulgudan ötürü sınav komitesinin yap-acağı
işlemlerin yetki unsuru açısından sakat olduğu yönündeki
bulgusu ve yetkisiz bir sınav komitesi tarafından yapılan
ve geçersiz olan sınavlar neticesinde yapılan atama
işlemlerinin de sakat olduğu ve iptal edilmesi gerektiği
yönündeki b-ulgusu ve/veya dava konusu kararı iptal eden
kararı hatalıdır.

3. Muhterem Bidayet Mahkemesinin, Davalı Banka tarafından
alınan 3.2.2015 tarih ve K/23/15 sayılı karar ile
Devrim Karaman, Serdar Demir, Havva Ş. Sarp ve Gülten
Karamanlı'nın 1. -Sınıf Banka Memurluğuna yaptığı atama
kararının ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve etkisiz
olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına yönündeki
kararı hatalıdır.

4. Muhterem Bidayet Mahkemesinin Aleyhine İstinaf Edilen
Davacı ile İlg-ili Şahıslar arasındaki kıdem ve liyakat
ilişkisini incelerken, liyakat ile ilgili bulgusunun
doğru olmasına rağmen, kıdem ile ilgili bulgusu hatalıdır.

MUKABİL İSTİNAF SEBEPLERİ
1. Muhterem Yüksek İdare Mahkemesi, Emare 29 Yönetim Kurulu
Karar-ının geçerli bir karar olduğu hususunda bulguya
varmakla hata etmiştir.

2. Muhterem Yüksek İdare Mahkemesi, tüm İlgili Şahısların
başarılarının Davacıya kıyasla bariz şekilde üstün olduğu
sonucuna varmakla hata etmiştir.


3. Muhterem Yüksek İda-re Mahkemesi, Fatma Kınış'ın
şahadetinden ve Emare 33 CD'den Türkmen Sencer'in soruları
bıraktığı ve diğer 3 üyenin sıra ile onun adına soru
sorduğu ve daha sonra da sesli kayıtları dinleyerek puan
verdiği ortaya çıktığı sonucuna varmakla ha-ta etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ
1. Muhterem Bidayet Mahkemesi, İstinaf Edenlerin (İlgili
Şahıslar No:3 ve No:4), Aleyhine İstinaf Edilen Davacının
dava konusu sözlü sınava itirazsız girdiği cihetle, daha
sonra sözlü sınavı dava se-bebi yapamayacağı ve/veya
yapmaktan estopped olduğu ve buna bağlı olarak meşru
menfaatini yitirdiği yönündeki ön itirazını reddetmekle
ve/veya bir atama veya terfi işleminde yazılı ve sözlü
sınavlar hazırlık işlemi olduğu ve Davacının sınavlar-ı
tek başına dava konusu yapamayacağı gerçekleri karşısında,
İstinaf Edenlerin estoppel ve meşru menfaat ile ilgili
iddialarına itibar etmenin olası olmadığı yönünde bulgu
yapmakla hatalı hareket etmiştir.

İstinaf Edenler Avukatı, bu ist-inaf sebebi ile, Davacının münhal ilan edildikten sonra münhale başvurduğunu, daha sonra ise sınav komitesine hiçbir itirazda bulunmadan ve herhangi bir çekince koymadan rızası ile sözlü sınava girdiği nedeniyle bunun bir estoppel teşkil ettiğine ve Davacı-nın meşru menfaatini yitirdiğine ve sınavları dava edemeyeceğine dair Davalının iptidai itirazını haklı bulmayan Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin bu husustaki idare hukuku prensiplerini yanlış uygulayıp hata yaptığını iddia etmiştir.

Tek Yargıç-lı Yüksek İdare Mahkemesi, Davalının öne sürdüğü iptidai itirazı idare hukuku prensipleri çerçevesinde inceledikten sonra, atama ve terfi işlemlerindeki yazılı ve sözlü sınavlar hazırlık işlemi olduklarından tek başına dava konusu yapılamayacakları sebebi -ile Davalının estoppel ve Davacının meşru menfaati olmadığı iddialarını reddetmiştir.

Atama ve terfi işlemleri, birden fazla işlem veya hazırlık işlemi sonucu ve tüm hazırlık işlemlerinin tamamlanmasından sonra oluşan, icrai nitelik kazanan ve hukuk-i etki ve sonuçlar yaratan işlemlerdir. Bu tür işlemlerde, nihai karar öncesi yapılan işlemler hazırlık işlemi olup, kendi başlarına etkili olmadıklarından ve hukuki bir sonuç yaratmadıklarından iptal davasına konu edilemezler. Hazırlık işlemlerinde hukuka- aykırılık veya sakatlık nihai, icrai karara karşı açılan ve nihai kararın iptalinin talep edildiği iptal davasında ileri sürülebilir. Nihai karar öncesi hazırlık işlemi veya işlemlerinde hukuka aykırılık veya sakatlık olduğu tespit edilirse, bu sakatlık v-eya hukuka aykırılık nihai kararı da etkileyip hukuka aykırı veya sakat hale getirir. İptal davaları kişiler hakkında hukuki sonuç doğuran kesin, etkin ve icra niteliği haiz idari işlemlere karşı ikame edilir
(Gör. YİM 184/2011 D.10/2014, YİM 163/2012 D.21-/2015, YİM 33/2012 D.17/2016, YİM 87/2014 D.12/2017, YİM 192/2015 D.29/2018).

Yüksek İdare Mahkemesi YİM 184/2011 D.10/2014 No.lu davadaki kararında bu hususta şöyle demiştir:

"Ancak kamu görevindeki atama veya terfi sınavları
sın-ava katılanlar bakımından tek başına kesin sonuç
doğurmamakta,bu işlemler hazırlık işlemi olarak kabul
edilmektedir.

Kemal Gözler, İdare Hukuku, İkinci baskı, Cilt I,
Sayfa 704'te, hazırlık işlemlerini şöyle
tanımlama-ktadır:

'Hazırlık işlemleri, bir idari kararın alınmasından
önce yapılan, karar almaya yetkili makamı
bağlamayan; ama bu makamı bilgilendirici,
aydınlatıcı, yönlendirici işlemleridir. Bu tür
işlemler, as-ıl işlemin hazırlık sürecinde aşılması
gereken bir aşamayı oluştururlar. Bu aşama
geçildikten sonra asıl işlem yapılır. .....
Hazırlayıcı işlemlerde belli bir hukuki sonuç
doğurmaya yönelik yetkili makam tara-fından
açıklanmış bir irade henüz yoktur.'

Aynı eserde, hazırlık işlemlerine örnek verilirken,
sayfa 708'de, Asıl Kararı Hazırlayıcı Değerlendirmeler
başlığı altında, atamalarla ilgili şöyle denmektedir:

'Atama, u-nvan verme gibi bazı işlemlerden önce
yazılı ve sözlü sınavlar, mülakatlar, tez veya
eser incelemeleri gibi çeşitli değerlendirmeler
yapılır. Burada asıl işlem atama veya atamayı
reddetme, unvan verme veya verme-me işlemleridir.
Bu işlemlerden önceki değerlendirme işlemleri
hazırlık işlemi niteliğindedir. Örneğin bir
memuriyete atanmak için başvuran bir kişi,
genellikle, yazılı, sözlü ve mülakat
değerlendir-mesinden geçirilir. Sonuçta bu kişi
atanır veya atanmaz. Atanmayan kişi atanmama
işlemine karşı dava açtıktan sonra yazılı veya
sözlü sınavında hukuka aykırılık yapıldığını
iddia edebilir. Ancak atanmama işlemine- karşı
dava açmadan doğrudan doğruya sadece sözlü
sınavına karşı dava açamaz..... Asıl işleme
karşı dava açıldıktan sonra bunların da hukuka
aykırılığı iddia edilebilir.'


İktibas ettiğimiz bu tanımlama, içtih-atlarımız ve
benimsediğimiz prensipler ile uyumludur."


Davacı, hazırlık işlemi olan sınavlar sonucu oluşan nihai karar olan terfi kararına karşı istinafa konu davayı açmıştır. Aktardığımız idare hukuku prensipleri gereğince Davacının hazırl-ık işlemi olan sınav komitesinin saptanmasına ve bu sınav komitesi tarafından yapılan sınava itiraz etmeden veya haklarını saklı tutmadan, çekince koymadan katılması
Davacının nihai karar olan Davalının terfi ile ilgili kararına karşı iptal davası açamama -yasal engelini (estoppel) yaratmamakta ve nihai karar sonucunda başvurduğu münhal mevkiye terfi ettirilmemesi nedeniyle etkilenen meşru menfaatleri olduğundan, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi Davalının estoppel ve meşru menfaatle ilgili iddialarını ve/-veya iptidai itirazını reddetmekle herhangi bir hata yapmamıştır. Bu nedenlerle İlgili Şahısların 1. istinaf sebebinin reddedilmesi gerekmektedir.

2. İstinaf Sebebinin İncelenmesi
2. Muhterem Bidayet Mahkemesinin, Davalı Bankanın Yönetim
Kurulu ta-rafından görevlendirilen 6 kişilik sınav
komitesinin tüm üyelerinin sınavlara katılması gerektiği
yönünde bulgu yapmakla ve/veya bu bulgudan hareketle,
Türkmen Sencer, Dr. Zeki Çiftçi ve Hasan Tosunoğlu'nun
sözlü sınavda hazır olmaması sebebi i-le sınavın yetkisiz
bir komite tarafından yapıldığı yönündeki bulgusu
ve/veya bu bulgudan ötürü sınav komitesinin yapacağı
işlemlerin yetki unsuru açısından sakat olduğu yönündeki
bulgusu ve yetkisiz bir sınav komitesi tarafından yapılan
ve- geçersiz olan sınavlar neticesinde yapılan atama
işlemlerinin de sakat olduğu ve iptal edilmesi gerektiği
yönündeki bulgusu ve/veya dava konusu kararı iptal eden
kararı hatalıdır.

İstinaf Edenler Avukatı, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi-nin 6 kişilik sınav komitesinin tüm üyelerinin sözlü sınava katılması gerektiği ve bazı üyelerin sınava katılmaması nedeniyle sınav komitesinin yetkisiz olduğu ve sınavın yetkisiz bir komite tarafından yapıldığı nedeniyle terfi işleminin de sakat olduğu bu-lgusunun ve buna dayanarak yapılan terfi işlemini iptal eden kararının hatalı olduğunu, çünkü sınavda sınav komitesinin tüm üyelerinin hazır olmasına gerek olmadığını, hazır olan tüm üyelerin ayrı ayrı değerlendirme yapıp puan verdiklerini, kolektif bir ka-rar üretmediklerini, kolektif kararı terfi kararı veren Yönetim Kurulunun aldığını iddia etmiştir.

33/1993 sayılı KKTC Kalkınma Bankası Teşkilat Yasası'nın 17(1) maddesine göre:

"17(1) Sınav türleri, sınavların nasıl yapılacağı,
sı-navın içeriği sınav sonuçlarının duyurulması
ve benzeri konulardaki usul ve esaslar, Yönetim
Kurulunca hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanacak
bir Tüzükle saptanır."


Yasa'nın bu maddesine istinaden yapılan KKTC Kal-kınma Bankası Sınav Tüzüğü'nün 4. maddesi ise sınavların yapılması ve yöntemini saptama yetkisini Yönetim Kuruluna vermiştir. Tüzüğün 4(1) ve (2) maddeleri şöyledir:

"4(1) Sınavların yürütülmesi ve değerlendirilmesi bu
Tüzük kuralları çerçev-esinde Banka Yönetim Kurulu
tarafından yapılır.
(2) Sınavların hangi yöntemle yapılacağı ve düzeyleri
hizmet sınıfları ile dereceler gözönünde
bulundurularak Banka Yönetim Kurulunca saptanır."


Yönetim Kurulu, Tüz-üğün verdiği yetkiye dayanarak aldığı Emare 29 Karar ile sınavı yapacak komiteyi oluşturup, oluşturduğu sınav komitesine sınav yapma yetkisi vermiştir. Bu karar ile Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Sayılı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Tosunoğlu, Yö-netim Kurulu Üyesi Türkmen Sencer, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeki Çiftçi, Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Usar ve Genel Müdür Fatma Kınış sınav komitesinde görevlendirilmiş ve bu kişilerden oluşan komite sınavı yapmaya yetkili kılınmıştır.

Emare 29 Karar i-le oluşturulan sınav komitesi, 33/1993 sayılı KKTC Kalkınma Bankası Teşkilat Yasası'nın Yönetim Kuruluna verdiği yetki ile hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanan KKTC Kalkınma Bankası Sınav Tüzüğü'nün Yönetim Kuruluna verdiği yetki ile oluşturulan ve s-ınav yapma yetkisi verilen bir kolektif organdır.

Kolektif organlar, kolektif işlemler yapmakta veya kolektif kararlar alabilmektedir. Kolektif işlemler, birden fazla bireysel iradenin bir kurulda bir araya gelerek kurul adına verilen kararlar veya -yapılan işlemlerdir. Kolektif işlemlerin yetki unsuru açısından hukuka uygun olabilmesi için karar alınır veya işlem yapılırken toplantı ve karar yeter sayısının var olması ve birden fazla bireysel iradenin aynı zamanda ve aynı yönde açıklanması gerekmekte-dir.

Tufan Erhürman'ın "KKTC İdari Yargılama Hukuku" adlı eserinde, sayfa 435'te bu hususta şöyle denmektedir:

"Birden fazla iradenin aynı anda ve aynı yönde
açıklanması ile meydana gelen kolektif işlemlerin
yetki unsuru açısından sak-at olmaması için ise,
toplantı ve karar yeter sayısına uyulması gerekir.
Aksi hâlde, yapılacak olan idari işlem yetki unsuru
açısından hukuka aykırı olacaktır."


Yüksek İdare Mahkemesi de birçok kararda, kolektif organların toplantı veya kar-ar yeter sayısı olmadan aldığı kolektif kararların yetki unsuru yönünden sakat olduğuna karar vermiştir. YİM 37/1990 D.23/1990 sayılı kararda şöyle denmektedir:

- "53/83 sayılı Kamu Hizmeti Komisyonu ve Dairesi
(Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının 22(2)
maddesinde Komisyon toplantı yeter sayısının üç
olacağı öngörülmektedir. 21.12.1989 tarihinde yapılan
mülâkatta Komisyonun üç kiş-i olarak toplantı yaptığı
tartışma konusu değildir. Ne var ki başvuru konusu
karar 15.1.1990'da alınmıştır. O gün Komisyon üç kişi
olarak oturum yaptı ancak Komisyon üyesi Yılmaz Bora
başvuru konusu kararın alınmasında oylamaya katılmadı
- çünkü bu konuda daha önce yapılan toplantılara
katılmamıştı. Bu durumda gerçekte Komisyon 15.1.1990
tarihinde iki kişi olarak toplandı ve kararı bu sayı
ile aldı. Toplantı yeter sayısı olmadan karar
alınamayacağına ve toplantı da en az- üç kişi ile
olabileceğine göre 15.1.1990 tarihinde alınan başvuru
konusu kararın yasal ve geçerli olduğundan söz etmek
olası değildir. 21.12.1989 tarihindeki toplantıya
Başkanlık eden üyenin 15.1.1990 tarihindeki toplantıdan
önce kara-r lehinde fikir beyan etmesi toplantıyı yasal
düzeye oturtmaya yeterli değildir. Bu durumda toplantı
yeter sayısı ile toplanmayan Komisyonun aldığı kararın
da yasal ve geçerli olduğu söylenemez. Bundan hareketle
terfi kararının bu açıdan -da iptal edilmesi gerekir."

(Bu hususta yine Gör.YİM 211/1988 D.8/1991)

Yine YİM 119/2003 D.20/2010 sayılı kararda, sayfa 15'te şöyle denmektedir:

- "(a) Kolektif organların nasıl ve hangi yöntemle karar
alacakları mevzuatta belirlenmektedir. Kolektif
organların nasıl karar alacakları hususunda mevzuatta
açık bir hüküm yoksa, genel idare hukuku kuralları
uygulanır. -

Bakanlar Kurulunun karar alırken uyacağı şekil
şartları (biçim ve yöntem) hususunda KKTC Anayasasında
herhangi bir hüküm yoktur. Bunun gibi dava konusu
kararların nasıl alınacağı 26/77 sayılı Emeklilik
Yasasının 9(1)- maddesinde keza 36/86 sayılı Bakanlar
Kurulu Genel Sekreterliği Kuruluş, Görev ve Çalışma
esasları Yasasında spesifik olarak gösterilmemektedir.
Mevzuat yokluğunda genel idare hukuku kurallarının
uygulanması kaçınılmazdır. -Konu ile ilgili olarak
Anayasa Mahkemesinin 11/80 sayılı kararında şunlar
yer almaktadır:

'Çağdaş ve uygar ülkelerde uygulanan ilkelere
göre bir işlem veya eylem yapmaya yetkili bir
kurul, toplanmadan ve konuyu müzakere etmede-n
herhangi bir karar alamaz. Buna sebep de Kurul
toplanmadığı hallerde konu kurul üyeleri
tarafından tartışılmadan kabul veya reddolunur,
halbuki doğal olarak karara bağlanacak konunun
etraflıca kurul tarafından müzakere edilmesi v-e
üyelerin konu hakkında görüşleri, şayet varsa,
belirlenmesi gerekir. Bu hususta Danıştay 5.
Dairesi 1.4.1970 gün ve E.69/41/27 K.70/1162
sayılı kararda aynen şunları söyledi:
Kurullarca karara bağlanması gereken hususlarda yetki, m-ünferiden kişilere değil, bunların usulüne göre teşkil edecekleri heyete verilmiştir. Kurul üyeleri usulü dairesinde bir araya gelmedikçe ve müzakere açılmadıkça ferden irade beyanına yetkili değiller ve beyan edilen bu iradeler bir karar mahiyeti iktisab -edemez. Kurula izafesi mümkün olmayan böyle bir karar da yoklukla malûldur.'"


Aynı kararda sayfa 37'de:

"Kolektif organların oluşumundaki sayısal eksiklikler
ve bu şartlarda alınan kararlar yetki sorunu ve şekil
şartı ihlali olarak karş-ımıza çıkmaktadır. Bu gibi
hallerde meselenin çözümü için uygulanacak hukuki
prensipler nelerdir? Genel bir ifade ile belirtilmesi
gerekirse, idari işlemlerde yetki kamu düzenine ilişkindir.
İdari işlemde bulunan kişi veya organlar kamu -kudreti
kullandıkları cihetle kullandıkları yetkinin kaynağının
Anayasanın 3(4) maddesi olması gerekir. Anılan kurala
göre, 'hiç bir organ, makam veya merci kaynağını bu
Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz'. İşlem yapmaya
yetkili- kılınan makam ya da kurul belirlenmiş ise, işlem
mezkûr kurul veya makamı işgal eden kişiler tarafından
yapılması gerekir. Yetki kuralları kişilere güvence
sağlanması amacı ile idare hukukunda katı anlamda
uygulanır."

denmektedir.


- Karar alan bir kolektif organın toplantısına katılmayan üyelerin iradesinin sonradan karara eklenmesi veya önceden bildirilmesinin kararı hukuka uygun hale getiremeyeceği de idare hukukunun bir prensibidir.

Bu hususta Tufan Erhürman'ın KKTC'de İ-dari Yargılama Hukuku adlı eserinin 438. ve 439. sayfalarında şöyle denmektedir:
"Kolektif işlemlerde, zaman zaman bu sorun, toplantı
yeter sayısı sağlanmadan yapılan toplantılarda alınan
kararlardaki sakatlığın, toplantıya katılmayan bir
- üyenin iradesini sonradan karara ekleme ya da iradesinin
toplantıdan önce bildirilmiş olduğunu açıklama suretiyle
kararı hukuka uygun hâle getirmeye çalışmasıyla ortaya
çıkmaktadır. Oysa, daha önce de söylenmiş olduğu gibi,
karar ve topla-ntı yeter sayısına uyulmadan yapılan
kolektif işlemler yetki unsuru açısından sakattır ve
bu sakatlığın, sonradan, toplantıya katılmayan bir
üyenin iradesini karara eklediğini ya da kendisinin
iradesinin de zaten çoğunluk görüşüyle uyumlu -olduğunu
bildirmesiyle giderilemeyecektir.

...................................................
...................................................

Burada söz konusu olan, yetki unsuru açısından sakat
olan işlemin, yalnızca yetkili- makamın işlemi kabul
etmesi ya da iradesini sonradan karara katmaya kalkışması
dolayısıyla hukuka uygun hâle gelemeyecek olmasıdır.
Çünkü işlemin yetki unsuru açısından sağlıklı olabilmesi
için, işlemle ilgili bütün aşamaların yetkili maka-m
tarafından gerçekleştirilmiş olması gerekir."

(Yine Gör.YİM 211/1988 D.8/1991, YİM 18/1977, YİM 37/1990
D.23/1990)


Bir idari işlemin yetki açısından hukuka uygun oluşabilmesi için yukarıya aktardığımız yetki ile ilgili idare hukuku ilkele-rine uygun olarak yani işlemi yapmaya yetkili organ tarafından yapılması gerekmektedir.

Daha önce belirttiğimiz gibi Sınav Tüzüğü'nün verdiği yetki ile Yönetim Kurulunun aldığı Emare 29 Karar ile oluşturulan ve sınav yapmaya yetkili kılınan sınav kom-itesi, Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Sayılı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Tosunoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Türkmen Sencer, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeki Çiftçi, Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Usar ve Genel Müdür Fatma Kınış tarafından oluşmaktadır. Ge-rek Sınav Tüzüğü'nde gerekse Sınav Tüzüğü'nün verdiği yetki ile Yönetim Kurulu tarafından alınan ve sınav

komitesinin oluşturulduğu Emare 29 Kararda toplantı ve karar alma yetersayısı ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından, sınav komitesinin idare huku-kunun bu husustaki ilkelerine uygun olarak tüm üyeleri ile toplanması ve tüm üyeleri ile birlikte karar alması gerekmektedir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi huzurundaki ihtilafsız olgulara ve Emare 14 Mülakat Sınavı Değerlendirme Formuna göre s-özlü sınav Hüseyin Sayılı, Ebru Usar ve Fatma Kınış tarafından yapılmıştır. Sınav komitesinin diğer üç üyesi olan Hasan Tosunoğlu, Dr. Zeki Çiftçi ve Türkmen Sencer sözlü sınav yapılırken sınav komitesinde yer almamışlardır. Yine İlk Mahkeme huzurundaki ih-tilafsız şahadete göre, sözlü sınav yapılırken, sınav komitesinde bulunmayan Türkmen Sencer'in komitenin bir üyesi olan Fatma Kınış'a verdiği sorular Türkmen Sencer adına bu üye tarafından adaylara sorulmuştur. Sınavın değerlendirmesi ise, sınav yapılırken- sınav komitesinde bulunmayan Türkmen Sencer ile birlikte sözlü sınavı yapan Hüseyin Sayılı, Ebru Usar ve Fatma Kınış tarafından yapılmış ve adayların sözlü sınav puanları bu dört kişi tarafından verilen puanlarla saptanmıştır. Sınav Tüzüğü gereğince Yönet-im Kurulu tarafından 6 kişi ile oluşturulan ve sözlü sınav yapma yetkisi verilen sınav komitesinin 3 kişi ile toplanması, sözlü sınav yapması ve sınav yapılırken sınav komitesinde bulunmayan bir üyenin de adaylara puan vererek sözlü sınavın neticesini oluş-turma yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, yapılan sözlü sınav ve sınav sonunda saptanan sözlü sınav puanları yetkisiz bir komite tarafından saptanmış olduğundan, sınav komitesinin yaptığı ve bir hazırlık işlemi olan sözlü sınav, yetkisiz bir organ tarafı-ndan yapılmış olup hukuka aykırı bir işlemdir.

Yetkisiz bir organ tarafından yapıldığı için hukuka aykırı olan sözlü sınav neticesinde sınava katılanlara verilen puanlar, yazılı sınav puanları ile birlikte değerlendirilerek adaylar arasında sıralama- yapılmış ve nihai karar olan terfi ve/veya atama işlemi yapıldığı nedeniyle nihai karar olan terfi ve/veya atama işlemi de hukuka aykırı olup iptal edilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin yapılan sözlü sınavın yetkisi-z bir sınav komitesi tarafından yapıldığı, sözlü sınav işleminin bu nedenle sakat olduğu ve bunun neticesinde yapılan atama işlemlerinin de sakat olduğu bulgusunda herhangi bir hata bulunmamaktadır. İstinaf Edenlerin ikinci istinaf sebebinin de reddedilmes-i gerekmektedir.

İstinaf Edenlerin 1. ve 2. istinaf sebepleri reddedildiği nedeniyle Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin "-Davalı Banka tarafından alınan 3/2/2015 tarihli ve K/23/15 sayılı karar ile Devrim Karaman, Serdar Demir, Havva Ş. Sarp ve Gülten Karamanlı'nın 1. Sınıf Banka Memurluğuna yaptığı atama kararının ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve he-rhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir"
şeklindeki kararının tüm hukuki etkileri devam ettiğinden, İstinaf Edenlerin diğer istinaf sebeplerinin ve mukabil istinaf sebeplerinin incelenmesine gerek kalmamıştır.

Netice itibarıyla, İstinaf Edenl-erin istinafı ret ve iptal edilir.

Mukabil istinaf da ret ve iptal edilir.

İstinaf masrafları İstinaf Edenler tarafından ödenecektir.


Mehmet Türker Tanju Öncül Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargı-ç


-17 Mayıs, 2019
-







15



-


Full & Egal Universal Law Academy