Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 1/2013 Dava No 1/2014 Karar Tarihi 17.03.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 1/2013 Dava No 1/2014 Karar Tarihi 17.03.2014
Numara: 1/2013
Dava No: 1/2014
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ile Atiye Çırakoğlu arasında
Konu: Devamlı personel - Devalı personel olmanın şartları - Davacının, devamlı personel statüsünün, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından geri alınması - Geri alma kararının iptali için dava açılması - YİMin geri alma kararını iptal etmesi - İptal kararının istinaf edilmesi - İstinafın reddi
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 17.03.2014

-
D.1/2014 YİM/İstinaf:1/2013
(YİM Dava No:26/2011)

Yüksek İdare Mahkemesinde.
Anayasanın 152'nci Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Talât D.Refiker, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.


İstinaf eden:Kuzey Kıbrıs Eğitim V-akfı, D.A.Ü., Mağusa
(Davalı)
ile

Aleyhine istinaf edilen:Atiye Çırakoğlu,Karpaz Anayolu, No:9,
Bahçeler-İskele
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Fua-t Veziroğlu ve Pınar Güzel
Aleyhine istinaf edilen Davacı namına: Avukat Hasan Esendağlı.

İstinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Ahmet Kalkan'ın YİM 26/2011 sayılı davada 3.12.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılmıştır.

-------------

K -A R A R


Talât D.Refiker:1997 yılında yarı zamanlı, 1998 yılından itibaren de, İletişim Fakültesinde, tam zamanlı şekilde Uzman Öğretim Görevlisi olarak sözleşmeli statüsünde çalışan ve 20.4.2006 tarihinde de Vakıf Yöneticiler Kurulu kararı ile "Devamlı P-ersonel" statüsüne geçen Davacı, mezkûr kararın Vakıf Yöneticiler Kurulu kararı ile geri alındığının 4.1.2011 tarihli bir yazı ile kendisine bildirilmesi üzerine, Davalı aleyhine ikâme ettiği davada, bahsi geçen geri alma kararının hukuk dışı olduğunu idd-ia ederek, mezkûr kararın geçersiz ve hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.


Davalı ise dosyaladığı müdafaa takririnde, Üniversitenin "Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nün İstihdam Şekilleri" başlığını taşıyan 9.maddesinin (e) paragrafına göre-......sözleşmeli personelin devamlı personel kadrolarına aktarılmasının, Senatonun önereceği ve Vakıf Yöneticiler Kurulunun karara bağlayacağı Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çerçevesinde yapılmasını öngördüğünü, Vakıf Yön-eticiler Kurulunun ise, bu Yönetmeliğin yapılmasını beklemeden, 20.4.2006 tarihinde Davacıyı Devamlı Personel kadrosuna atadığını, daha sonra görev değişikliği bağlamında yeniden oluşturulan Vakıf Yöneticiler Kurulunda, Davacının Daimi Personel kadrosuna a-ktarılmasına ilişkin olan kararının, bahsi geçen Tüzük maddesine aykırı olması nedeniyle, ağır yetki gasbı veya fonksiyon gasbı ile alınmış bir karar olduğunu ve buna bağlı olarak zamanın Vakıf Yöneticiler Kurulunun Davacı hakkındaki mezkûr kararının geri- alınmasına karar verildiğini, İdarenin yanlış veya yasalara veya mevzuata aykırı olarak aldığı bir kararı her zaman geri alma hakkı olduğunu belirtmekte ve buna bağlı olarak davanın ret ve iptal edilmesini talep etmektedir.

Davayı dinleyen Tek Yargıçlı -Yüksek İdare Mahkemesi ise, Davacıyı Devamlı Personel statüsüne geçiren Davalının 20.4.2006 tarih, 05-06/21-18 sayılı kararının, Yönetimin açıkça yapamayacağı yoklukla malûl veya geri alınabilir nitelikte hatalı bir işlem olmadığına ilişkin bulgusu sonucun-da, Davalının, Davacıyı Devamlı Personel statüsünden çıkaran 30.12.2010 tarih ve 10-11/9(a)-1 sayılı kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğuramayacağına karar vermiştir.

Bu karar aleyhine İstinaf Eden/Davalı tarafından dosyalanan isti-naf ihbarnamesinde ise, istinaf sebepleri şunlardır:


1.Bidayet Mahkemesi takriben 20/4/2006 tarihli kararın
yok hükmünde ve/veya hukuka ve/veya yasaya açıkça aykırı olmadığına ve/veya dava konusu karar alınırken ağır yetki gasbı veya fonksiyon gasbı olm-adığına ve/veya dava konusu yönetmeliğin çıkarılmamasının ancak şekil unsurundaki bir eksiklik olduğuna ve/veya yetki gasbı yaratmadığına ve/veya yönetimin açıkça yapamayacağı ve/veya geri alınabilir nitelikte hatalı bir işlem olmadığına ve/veya ilgili kar-arı yoklukla malûl kılacak kadar ağır bir sakatlık yaratmadığına ve/veya sebep ve/veya maksat açısından yasa ve/veya tüzüğe uygun olduğuna karar vermekle ve/veya bulgu yapmakla ve/veya dava konusu 30/12/2010 tarihli kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve -hiçbir sonuç doğurmayacağına hükmetmekle hata etmiştir. Çünkü Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğünün geçici 2.maddesini yanlış yorumlamış ve/veya değerlen-dirmiştir ve/veya söz konusu maddenin 1.fıkrasının sadece ilk 4 bendini dikkate almış ve/veya- (e) bendini ve/veya geçici 2.maddenin 2.fıkrasını dikkâte almamıştır. Oysa bunları da dikkâte alması gerekmek-teydi. Zira devamlı personel kadrosuna alınabilmek açısından bunlar da mevzuatın şart koyduğu unsur-lardı.
2.Bidayet Mahkemesi Davacının devaml-ı personel statüsüne
ve/veya kadrosuna geçme açısından bütün şartları haiz
olduğuna ve/veya Davacının devamlı personel statüsüne
geçiş niteliklerini haiz olmadığına ilişkin herhangi
bir iddia yapılmadığına karar vermekle ve/veya -bu
doğrultuda bulgu yapmakla ve/veya ilgili tüzüğün 9(e)
maddesini gereğince ve/veya yeterince irdeleyip
değerlendirmemekle ve/veya söz konusu maddeye ilişkin
olarak Davalı Avukatının vurguladığı hususları dikkâte
almamakla ve/veya değerlend-irmemekle hata etmiştir.
Çünkü:
a)Müşterek olgulara göre Davacı takriben 1998 yılından
beri DAÜ'de sözleşmeli personel olarak
çalışmaktaydı ve sözleşmeleri yıldan yıla
yenilenmekteydi.
b)Devamlı personel olabilmek için en az 6 yıl
- sözleşmeli olarak çalışmak gerekmekteydi.
c)Sözleşmelerin yıldan yıla yenilenmesi de diğer
hususların yanısıra yönetmelik yapılması şartına
bağlanmıştı.
d)Oysa Davacının sözleşmelerinin uzatıldığı
- zamanlarda da ilgili yönetmelik yapılmamıştı
ve/veya sözleşmelerin uzatılması açıkça hukuka
aykırı ve/veya ağır yetki gasbı niteliğindeydi.
e)Dolayısıyla Davacının devamlı personel statüsüne
geçirilmesine ilişkin -şartlar bu açıdan da tahakkuk
etmemişti.
3.Bidayet Mahkemesi Davacı lehine ve Davalı aleyhine
hükmetmekle hata etmiştir. Çünkü paralellik ilkesini
yanlış yorumlamıştır ve/veya dikkâte almamış ve/veya
yeterince i-rdeleyip değerlendirmemiştir. Oysa dava
konusu 30/12/2010 tarihli karar paralellik ilkesine
de uygun olarak üretilmişti.


İstinafın duruşmasında, İstinaf Eden/Davalı, 2.istinaf sebebinde ısrarcı olmadığından, bu istinaf sebebi ret ve i-ptal edilmiştir.

Yukarıda yer alan, 1.istinaf sebebinden de görüleceği üzere, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin, bahsi geçen Yönetmeliğin, yani Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği'nin çıkarılmamasını, şekil unsurundaki -bir eksiklik olarak değerlendirmesi ve Vakıf Yöneticiler Kurulunun 20.4.2006 tarihli dava konusu kararının, ağır yetki gasbı veya fonksiyon gasbı sonucunda alınmaması nedeniyle, bu kararın yoklukla malûl kılınamayacağı şeklindeki bulgusunun, hatalı olduğu- iddia edilmektedir.

İstinaf Eden/Davalı, Üniversitenin Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nün "Devamlı Personel" olma koşulları ve yöntemini düzenleyen 9(d)ve(e) maddesi aynen şöyledir:

9.a...................................................-...b......................................................c......................................................d.Devamlı Personel olarak istihdam, en az altı yıl Sözleşmeli Akademik personel olarak çalıştıktan sonra sözleşmesiz ve sürekli -olarak yapılan ve "Muvazzaf Tekaüdiyeli" kadroda olmayan atamadır.e.Akademik personelin sözleşmelerin uzatılması, sözleşmeli personelin Devamlı Personel kadrolarına aktarılması ve Devamlı Personel kadrosundan hangi koşullarda çıkarılacağı Senatonun ön-ereceği ve Vakıf Yöneticiler Kurulu'nun karara bağlayacağı Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çerçevesinde yapılır."


Sözleşmeli statüde çalışmış akademik personelin Devamlı Personel kadrolarına alınmasına ilişkin olan T-üzüğün geçici 2.(e) maddesi ise aynen şöyledir:

"2.(e)Akademik personelin sözleşmelerinin uzatılması,
sözleşmeli personelin Devamlı Personel kadrolarına aktarılması ve Devamlı Personel kadrosundan hangi koşullarda çıkarılacağı bu Tüzükte yer alan 9(e) m-addesi uyarınca yürütülür."

Görüleceği üzere, yukarıda yer alan her iki maddedeki düzenlemeye göre, sair şeyler meyanında, sözleşmeli personelin Devamlı Personel kadrolarına aktarılması senatonun önereceği ve Vakıf Yöneticiler Kurulunun karara bağlayacağ-ı Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çerçevesinde yapılır. Ne var ki, gerek ilgili tarihte ve gerekse halen, bahsi geçen Yönetmeliğin yapılmamasına karşın, Tüzükte yapılan tadilatın Resmi Gazete'de yayınlandığı 18.4.2006 tari-hinden sonra, Vakıf Yöneticiler Kurulunun 20.4.2006 tarihli kararı ile Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, Devamlı Personel kadrosuna aktarılmıştır ve bu kararın iptal edildiği tarihe kadar aynı statüde çalışmıştır.

Üniversitenin yeni yönetimi ise, bu olgu-dan hareket ederek, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının, Devamlı Personel kadrosuna aktarılmasını öngören Vakıf Yöneticiler Kurulunun 20.4.2006 tarihli kararını geri almıştır.

Tarafların Mahkemeye sunumunu yaptıkları hukuki argümanlar bağlamında, bu istin-afta üzerinde durulması gereken esas konu, Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çıkarılmadan, Davacıyı Devamlı Personel kadrosuna aktaran, 20.4.2006 tarihli Vakıf Yöneticiler Kurulu kararının, takriben 4 yıldan fazla bir zamand-an sonra Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından geri alınıp, alınamayacağı ile ilgilidir.

Bir idari işlemin unsurlarında bir sakatlık bulunması, o işlemin hukuka aykırı olması demektir. Bir hukuk devletinde idare, hukuka aykırı işlem yapmamak zorundadır. İd-are yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu farkederse, bu işlemi "geri alma" veya "ilga" yolları ile ortadan kaldırmakla veya "değiştirme" yolu ile bu işlemdeki hukuka aykırılığı gidermelidir. Gör:Kemal Gözler & Gürsel Kaplan İdare Hukuku Dersleri II.Baskı-, Ekim 2011, sayfa 371.

İdare, yukarıda da belirtildiği şekilde, 4 yılı aşan bir süre sonunda Davacının durumunu incelemiş ve Davacının, Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği yapılmadan Devamlı Personel statüsüne geçirilmiş ol-ması nedeniyle, Davacı lehine verilmiş olan kararı geri almıştır.

Bu bağlamda ise, bireysel idari işlemin hangi hallerde geri alınıp alınamayacağı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.

Hukuka aykırı bireysel idari işlemler, kişi lehine hak yaratıcı bir -durum yaratmıyorsa İdare tarafından her zaman geri alınmakla birlikte, kişi lehine hak yaratıcı durum yaratan idari işlemler, İdare tarafından makûl bir süre içinde geri alınabilmektedir.

Bu konu ile ilgili olarak aşağıda alıntıları yapılan Yüksek Mahkem-e kararlarında şöyle denmektedir:

"İdare hukuku ilkelerine göre herhangi bir idari işlem
hukuka aykırı ve hiçbir hak doğurmuyorsa geri alınabilir. Hukuka uygun davranma durumunda olan idare, hukuki eksikliğini veya sakatlığını tesbit ettiği idari işlemin-i ise her zaman geri alabilir veya kaldırabilir. Ancak sakat idari işlemin geri alınması, mutlak olmayıp, sınırlandırılmıştır. Şöyle ki, yok hükmünde olmayan veya açık ve ağır hukuka aykırılık taşımayan, kişi lehine hak doğurmuş olan sakat idari işlemler, -kişinin iyi niyetli olması halinde, hukuksal güven ve yönetimde kararlılık ilkeleri ışığında ancak makul bir süre içinde geri alınabilir. (Bak:YİM 348/1991) Makul süre geçtikten sonra geri alınamaz. Makul sürenin ne olabileceği hususunda kesin bir tanımlam-a belirlenmemiştir. Türkiye'deki uygulamada genellikle, yargısal başvurma süresi makûl süre olarak değerlendirilmektedir.
........................................................
Yukarıda da belirttiğim gibi "makûl süre" her meselenin kendine özgü olgular-ına göre değerlendirilir. Huzurumdaki meselede yaklaşık 6 yıllık bir sürenin sakat işlemi geri almak için makûl bir süre olmadığı görüşündeyim.
(Gör:YİM 108/2005, Dağıtım 1/2009).



"Gene idare hukuku kaidelerine göre yönetimin sakat bir işlemi her zama-n tercihen makûl sürede geri alma hakkı vardır. Ancak makûl sürede alınmaması halinde kişi lehine gecikmeden dolayı veya idarece yapılan başka bir işlemden dolayı herhangi bir hukuki hak doğmuşsa o zaman geri alma hakkı kısıtlanmaktadır. (Gör:Charalambides- v.R.1963 JSC sayfa 326, Şeref Gözübüyük Yönetsel Yargı adlı eserinin 9.baskının 135'inci sayfasında bu konu ile ilgili olarak şöyle denilmektedir:
"...Geri alma kural olarak, sakat işlemler için uygulanır. Sakat bir işlemin başka bir değişle hukuk düzeni-ne uygunluk göstermeyen bir işlemin yönetim tarafından geri alınması doğaldır. Burada üzerinde durulması gereken konu, geri alınan sakat işlemin yürürlükte kaldığı süre içinde, bu işleme dayanan hukuksal durum ve ilişkilerin geleceğinin ne olacağı sorunudu-r. Yönetim bir yandan sakat işlemleri geri alırken, bir yandan da sakat yönetsel işlemlerin doğurduğu hukuksal durum ve ilişkileri, ilgililerin iyi niyetli olmaları durumunda korumak, hukuksal güven ve kararlılığa önem vermek zorundadır." Gör:YİM67/1990, D-ağıtım 25/1995).



"Yönetim hukuku ilkelerine göre, yönetim, kişi lehine hak
yaratan hukuka uygun işlemlerini geri alamaz. Yönetimin
işlemlerinin yasaya uygun, yasal olması hukuk devleti
olma gereğidir. Bu nedenle yasaya aykırı, hukuk düzenine
uy-um göstermeyen, sakat işlemlerini geri almak ise
yönetimin hakkı, hatta yükümlülüğüdür. Yönetim, yasaya
aykırı, hukuk düzenine uyum göstermeyen sakat işlemlerini
kişi lehine hak yaratmaları halinde, hukuksal güven ve
yönetimde kararlılık ilkeleri g-ereği, ancak makûl bir
süre içerisinde geri alabilir, aradan uzun bir süre
geçtikten sonra geri alamaz.
(Gör:YİM 206/1991, Dağıtım 2/1994)

Yukarıda alıntısı yapılan kararlardan çıkan sonuca göre,
hukuka aykırı bir karar, kişi lehine hukuki bir dur-um yaratmış ise, İdare bu kararı makûl bir süre içinde geri almalıdır.

Davacı, Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından, 20.4.2006 tarihinde, Devamlı Personel statüsüne geçirildiği zaman, Üniversitenin Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'ne göre Akade-mik Personelin Performans, Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği yapılmamıştı.
Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çıkarılmadan, Davacının Devamlı Personel kadrosuna alınması kararına ilişkin olan işlemin, yukarıda bahsi geçen -mevzuata ve dolayısıyla hukuka aykırı olduğu görülmektedir.

Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, tüzük ve yönetmeliklerin 4 ay içerisinde çıkarılması öngörülmüş olmasına rağmen, İdare, Yönetmeliği çıkarmayarak görevini sav-saklamış, bununla birlikte Tüzüğün şartlarını yerine getiren tüm öğretim görevlilerini Devamlı Personel statüsüne geçirmiştir.

Devamlı Personel olmak için, Tüzükten önce, tam zamanlı olarak çalışan öğretim görevlilerine bahşedilen haklar çerçevesinde, Da-valı, Tüzüğün öngördüğü şartları yerine getiren Davacıya, kendi savsakladığı görevi yerine getirmeme sorumluluğunu yükleyemez. Bu nedenle, İstinaf Eden/Davalının, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının Devamlı Personel kadrosuna alınmasına ilişkin olan işlemini-n yoklukla malul olduğu sonucuna varılamaz.

Davacı, Üniversitenin organlarında sözleşmeli statüde çalışırken, Vakıf Yöneticiler Kurulunun almış olduğu bir kararla, Devamlı Personel statüsüne geçirilmiş ve 4 yıldan fazla bir süre Devamlı Personel statüsünd-e çalışmıştır. Buna göre Davacının statüsünde, Davacı lehine bir durum meydana gelmiş olduğu bir gerçektir.

İdare, hukuka aykırı işlemini makûl bir süre içinde geri alabileceğine göre, 4 yıldan fazla bir süre makûl bir süre olarak kabul edilebilir mi?

Ar-adan geçen sürenin makûl olup olmadığı, her davanın kendi özel koşulları içinde değerlendirilmelidir. İstinafa konu olan olgular değerlendirildiği zaman, 4 yıldan fazla olan bir sürenin, idari kararı geri almak için makûl bir süre olmadığı sonucuna varmakt-ayız.

Yukarıda belirtilen nedenlerle ve Yüksek İdare Mahkemesinin benzer davalarda serdedilen ve yukarıda alıntısı yapılan kararları ışığında, Davacı ile ilgili olan ve yoklukla malul olmayan mezkûr bireysel idari işlemin makûl süre içinde geri alınmaması- bağlamında, Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin kararı hatalı olmadığından, 1. istinaf sebebinin reddedilmesi gerekmektedir.

3.istinaf sebebine gelince; esasen İstinaf Eden/Davalının Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının Daimi Personel kadrosuna geçirilme-sine ilişkin olan 20.4.2006 tarihli kararının hukuka aykırı olması bağlamında geri aldığını iddia etmesinden sonra, geri alma işlemini yetkide paralellik ilkesine dayandırması, hem ileri sürdüğü iddia ve hem de davanın olguları ile bağdaşmaması nedeniyle, -3.istinaf sebebinin ayrıca incelenmesine gerek kalmadan reddedilmesi icap etmektedir.

Sonuç olarak, yukarıda belirtilen hususlar ışığında istinafın reddedilmesine karar verilir.

Mukayyitlik tarafından tespit edilecek olan istinaf masrafları, İstinaf Eden-/Davalı tarafından ödenecektir.



Talât D.Refiker Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç




17 Mart, 2014




9






Full & Egal Universal Law Academy