Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 1/2009 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 10.12.2010
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi İstinaf Numara 1/2009 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 10.12.2010
Numara: 1/2009
Dava No: 4/2010
Taraflar: Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve/veya Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu ve diğeri ile Nesrin Atalay arasında
Konu: Hizmet sözleşmesi - Sözleşmenin feshi - Sözleşmenin feshi ile Davacının Üniversite ile olan ilişkisinin kesilmesi - Hizmet sözleşmesinin ve/veya hizmet süresinin uzatılmamasına ilişkin kararın tamamen hükümsüz olduğuna dair karar verilmesi istemi.
Mahkeme: Yim/İst
Karar Tarihi: 10.12.2010

-D. 4/2010 YİM İstinaf 1/2009
(YİM Dava No 62/2003)

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Talât D. Refiker, Narin F. Şefik.


İstinaf eden: 1- Kuz-ey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve/veya Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu, G. Mağusa
2- Doğu Akdeniz Üniversite ve/veya DAÜ Rektörlüğü, G. Mağusa
(Davalılar)

- ile -

Aleyhine istinaf edile-n: Nesrin Atalay, Bayraktar Yolu, No. 31, Baykal, G. Mağusa
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Hale Ahmet Raşit
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Özben Atalay.

İ-stinaf, Yüksek Mahkeme Yargıcı Necmettin Bostancı'nın YİM 62/2003 sayılı davada 3.10.2008 tarihinde verdiği karara karşı Davalılar tarafından yapılmıştır.

---------

K A R A R

Şafak Öneri: Meslekten avukat olan davacı, dav-alı ile 2 yıllık süreleri kapsayan sözleşmeler altında, Mart 94 tarihinden 18/4/2003 tarihine kadar Doğu Akdeniz Üniversitesinde hukuk danışmanı olarak görev yaptı. Taraflar arasında yapılan en son sözleşme, 17/1/2000 tarihli olup, 1/1/2000 tarihinden itib-aren 2 yıllık süreyi kapsamakta ve 31/12/2002 tarihinde son bulmakta idi.
Mezkûr sözleşmede, taraflara sözleşmenin uzatılması için herhangi bir obsiyon hakkı verilmediği gibi, sözleşmenin kendiliğinden uzaması da söz konusu değildir. Ancak, sözleş-menin 5.- maddesine göre, davacı, göreve devam etmek istemesi halinde hitam süresinden 3 ay önce davalıya yazılı olarak bildirimde bulunması ve davacının da cevabını hitam süresinden 2 ay önce davacıya yazılı olarak bildirmesi gerekir. Sözleşmenin 4. maddesine göre- ise, davalı 2 aylık bir ihbar süresi ile yazılı olarak bildirmek ve gerekçe göstermek şartı ile sözleşmeyi istediği zaman fashedebilir. Davalı bu maddeye dayanarak 01-02/25-6 sayı ve 13/8/2002 tarihli karar ile dava-cının sözleşmesinin feshine ve üniversi-te ile ilişkisinin kesilmesine karar verdi. Mezkûr karar alt Mahkemenin istinaf edilmeyen bulgusuna göre davacıya, 18/4/2003 tarihinde tebliğ edildi. Alt Mahkemenin bulgularına göre davacı, 18/4/2003 tarihine kadar davalı üniversitede çalışmaya devam etti.-
Bu arada davalı, 9/1/2003 tarih ve 02-03/13-2 sayılı bir karar alarak, davacı ile aralarında mevcut 31/12/2002 tarihinde son bulan emare 4 sözleşmenin uzatılmamasına karar verdi. Mezkûr karar davacıya 17/4/2003 tarihli yazı ile 18/4/2003'de tebliğ edildi-. Tebliği müteakip davalı, davacının üniversite ile
olan ilişkisini fiilen de sona erdirdi. Davacının iddialarına göre, davalı ile aralarındaki ihtilafın sürdüğü bir sırada, 4/3/2003 tarihinde, davalı 2 ile emare 10'da ibraz edilen ve 1/1/2003 - 31/12/200-3 tarihlerini kapsayan yeni bir sözleşme imzalandı.

Davacı, davalılar tarafından üniversite ile ilişkisinin kesilmesi üzerine, istinaf konusu YİM 62/2003 sayılı davayı dosyalayarak aşağıdaki taleplerde bulundu;
(a) Davalı No 1 ve/veya davalılar tarafınd-an takriben 17 Nisan 2003 tarihinde alınan ve/veya davacıya takriben 18 Nisan 2003 tarihinde yazılı olarak ve/veya elden tebliğ edilen ve/veya davacının 31/12/2002 tarihinde sona eren hizmet sözleşmesinin ve/veya hizmet süresinin uzatılmamasına ilişkin kar-arın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair mahkemece hüküm ve/veya karar verilmesi,
(b) Davalı No 1 ve/veya davalılar tarafından alınan ve davacının bilgisine takriben 18 Nisan 2003 tarihinde gelen ve/veya getiril-en takriben 9 Ocak 2003 tarihli ve/veya 02-03/13-2 sayılı olup davacının 31/12/2002 tarihinde sona eren sözleşme ve/veya hizmet süresinin uzatılmamasına ilişkin kararın tamamen etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair m-ahkemece hüküm ve/veya karar verilmesi,
(c) Davalı No 1 ve/veya davalılar tarafından alınan ve davacının bilgisine takriben 18 Nisan 2003 tarihinde gelen ve/veya getirilen takriben 13 Ağustos 2002 tarihli ve/veya 01-02/25-6 sayılı olup taraflar arasında -imzalanmış olan takriben 17/1/2000 tarihli sözleşmenin feshedilmesine ilişkin kararların tamemen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair mahkemece hüküm ve/veya karar verilmesi,
(d) Taraflar arasında mevcut takriben 4 Şubat -2003 tarihli istihdam sözleşmesinin davalılar ve/veya davalı No 1 tara-fından kaale alınmamak ve/veya işleme konmamak ve/veya dava-cının işbu sözleşmeden doğan haklarını vermemek suretiyle gösterilen ihmalin yapılmaması ve/veya ihmal olunan gerekli işlemle-rin yapılması gerektiğine dair mahkemece hüküm ve/veya karar verilmesi.

Davalılar davaya karşı yaptıkları müdafaada özetle; A- taraflar arasındaki dava konusu sözleşmenin, özel hukuk sözleşmesi olduğu cihetle Mahkemenin yargı yetkisi bulunma-dığını-, B- emare 10 olarak ibraz edilen talep takririnin (d) paragrafına konu sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmadığını, C- taraflar arasındaki emare 4 sözleşmenin Aralık 2002 tarihinde sona erdiği için davacının dava açmak için meşru menfaatinin bulunmadığını-; iddia ettiler.
Davayı dinleyen tek Yargıçtan oluşan YİM, sonuçta talep takririnde yer alan yukarıda iktibas edilen (a) ve (d) paragraflarındaki taleplerini reddetti; (b) ve (c) paragraflarında olduğu gibi karar verdi.

Huzurumuzdaki bu istinaf, alt Mahk-emenin yukarıda belirtilen kararından yapılmıştır. İstinaf ihbarnamesi 5 sebep içermekle birlikte yapılan duruşmada aşağıdaki başlıklar halinde ele alınmıştır.
1- Dava konusu sözleşmeler idari sözleşme olmadığı cihetle YİM'in yargı yetkisi yoktur.
2- Dav-acının dava açmak için meşru menfaati yoktur. Alt Mahkeme, davacının meşru menfaati olmadığı yönündeki iddialara değer vermeyerek ve/veya incelemeyerek hatalı davranmıştır.

İstinaf sebeplerini ayrı ayrı ele alarak değerlendireceğiz.
1- İdare, yapmakla y-ükümlü olduğu bazı faaliyetleri, kendileri ile hizmet sözleşmesi yapan kişilere yaptırabilir. İdare ile bu kişiler arasında aktedilen hizmet sözleşmesinin bazıları idare hukuku, bazıları ise özel hukuk hükümlerine tabidir. İdare hukukuna tabi olanlar "idar-i hizmet sözleşmesi"dir. Özel hukuğa tabi olanlar ise "hizmet sözleşmeleri"dir. İdare ile özel kişiler arasında aktedilen hizmet sözleşmesinin, idari hizmet sözleşmesi olup olmadığını tesbit ederken, hangi kriterler uygulanır? Bir sözleşmenin idari sözleşm-e sayılabilmesi için aşağıdaki 3. kriteri kümülatif olarak taşıması gerekir. (a) taraflardan en az birisinin yönetsel veya yürütsel yetkiler kullanan bir idari organ olması, (b) konusunun kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin olması, (c) özel hukuku aşan h-ükümler içermesi. (Bak: T.C. Danıştayı 8. Daire Esas 984/495, Karar 985/46.)

Huzurumuzdaki meselede akit taraflardan davalı 1'in 18/1986 sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasasının 1. maddesi uyarınca tüzel kişiliğe s-ahip bir vakıf olarak yönetsel ve yürütsel yetkiler kullanan bir idari organ olduğu açıktır. (Bak: YİM İstinaf 7/2005)
DAÜ'de yönetsel hizmetlerin kimler tarafından yerine getirileceği 18/1986 sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi -Kuruluş Yasanın 27(1) maddesinde ve DAÜ Yönetsel Hizmet Personelinin Kadro ve Çalışma Tüzüğü 4(1)(2) maddesinde belirlenmiştir. Yönetsel hizmetlerin neleri kapsadığı, yine anılan Tüzüğün 5 ve 6. maddeleri ile buna bağlı düzenlenen 1. Cetvelde gösterilmekte-dir. Mezkûr mevzuata göre, yönetsel hizmetler sürekli personel, sözleşmeli per-sonel, devamlı personel ve geçici personel eli ile yürütülür. Tüzüğün 4(2) maddesinde "sözleşmeli personel" şöyle tanımlan-maktadır:
" "Sözleşmeli Personel" Yönetsel Hizmetlerin- gerektirdiği görevlerin yerine getirilmesi için sözleşme ile istihdam edilen personeli anlatır. Bu personelin sözleşme süreleri ve yenilenme koşulları 4A. maddesinde belirtildiği gibidir."


Dava konusu sözleşme uyarınca davacının, yürütmesi öngörülen "-hukuk danışmanlığı" tüzüğün 5(2) maddesi altında düzenlenen 1. Cetvelde yönetsel hizmetlerin yürütülmesi için öngörülen kadrolardan birini oluşturduğu tartışılmazdır.
Yukarıdakilerden anlaşılacağı gibi, taraflar arasındaki sözleşmenin yasa altında bir söz-leşme olduğu, buna bağlı olarak davacının sözleşme hükümleri gereği yürütmekte olduğu görevin ise bir kamu hizmetinin yürütülmesine katılmaktan ibaret olduğu kuşkusuzdur.

Davacının mezkûr sözleşme altındaki istihdamının 18/1986 sayılı yasadan kaynaklandı-ğını belirtmiştik. Nitekim emare 4 sözleşmenin 8. maddesine göre davacı, mezkûr yasa ve onun altında çıkarılan tüzükler çerçevesinde bir görev üstlenmek-tedir. Bu cümleden olmak üzere, sözleşmeli personel statüsü ve yürütme biçimi, özel hukuk esaslarından- çok kamu hukuku esaslarına uygun olarak düzenlenmiştir. Öte yandan, emare 4 sözleşmenin 8. maddesi ile, idareye yasadan kaynaklanan üstün yetkiler tanınması, sözleşme koşullarının idarece belirlen-mesi; sözleşmenin 3. maddesi ile, idareye tek taraflı fesi-h hakkı tanınması özel hukuku aşan hükümlerdir.
Yukarıdaki tesbitlerimiz ışığında dava konusu emare 4 sözleşmenin idari bir sözleşme olduğu bulgusuna varırız.

2- Yukarıdaki 2. istinaf sebebi ile ilgili olarak söz alan davalıların avukatı, taraflar ara-sındaki hukuken geçerli olan en son sözleşmenin emare 4 sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin emare 22 ile feshedildiğini, her halukârda sözleşme şartları uyarınca 31/12/2002 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, bu tarihten sonra davacının meşru menfaati kal-madığını ileri sürmektedir.
Davacı, davalının iddialarını reddetmektedir.

Emare 22 şöyledir;
"01-02/25-6 Vakıf Yöneticiler Kurulu Kararınca, Hukuk Danışmanı Av. Nesrin ATALAY ile Doğu Akdeniz Üniversitesi arasında 01.01.2000 tarihinde imzalanmış olan s-özleşmenin aşağıdaki gerekçeler ve sözü edilen sözleşmenin 4. maddesine uygun olarak 2 aylık ihbar süresiyle, fesh edilmesine, güvenilirliliği kalmadığından 2 aylık maaşının peşin olarak ödenerek Üniversite ile ilişkisinin derhal kesilmesine, ........"

A-lt Mahkeme emare 4 sözleşmenin 4. maddesindeki sürelere uygun olarak yani 2 aylık ihbar ile feshedilmediği bu nedenle feshin geçersiz olduğu bulgusuna vararak talep takririnin (c) paragrafı doğrultusunda karar vermiştir.

Birel idari kararlar, ilgilisine -tebliğ ile yürürlüğe girer. Alt Mahkemenin istinaf edilmeyen bulgularına göre 13.8.2002 tarihli fesih kararı, davacıya 18.4.2003 tarihinde tebliğ edildiği cihetle bu husustaki kararda herhangi bir hata yoktur.

Alt Mahkemenin talep takririnin (b) paragraf-ı doğrultusunda verdiği karar şöyledir;
"Davalılar tarafından alınan ve davacının bilgisine takriben 18 Nisan 2003 tarihinde gelen ve/veya getirilen takriben 9 Ocak 2003 tarihli ve/veya 02-03/13-2 sayılı olup Davacının 31/12/2002 tarihinde sona eren sözleş-me ve/veya hizmet süresinin uzatılmamasına ilişkin kararın tamamen etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına EMİR VE HÜKÜM VERİR."

İptal davası sahip olduğu meşru menfaati, söz konusu idari karar veya ihmal yönünden olumsuz yönde- veya doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından açılabilir. Meşru menfaat hususu ihtilaf konusu olan her meselede meşru menfaatin var olup olmadığı Mahkemece mutlaka değerlendirilmeli ve karara bağlanmalıdır.

Alt Mahkeme karar verirken, davalıların, d-avacının dava açmak için meşru menfaati bulunmadığına ilişkin iddialarını inceleyip değerlendirmiş değildir. Dava ile ilgili olgulara bakıldığında doğru ve isabetli bir karara varabilmesi için meşru menfaat konusunun mutlaka incelenmesi ve karara bağlan-ma-sı gerektiği açıklıkla görülmektedir.
Örneğin diğer şeyler yanında emare 4 sözleşmenin ve/veya davacının istihdamının, davalıların iddia ettiği üzere kendiliğinden sona erip ermediği meşru menfaatın tesbiti açısından önemli bir bulgu teşkil edecektir.

Al-t Mahkemenin huzurlarındaki sorun için karar üretirken, verilecek kararın istinaf edilebileceği ihtimalini de dikkate alarak, huzurunda tartışılan olgusal ve özellikle yasal iddia-ları mutlaka değerlendirip kararında yer vermesi gerektiği bir çok istinaf k-ararında vurgulanmıştır.

Huzurumuzdaki olguları incelediğimiz zaman, bu meselede, meşru menfaat ile ilgili olarak bizim bir karar vermemizin, taraflardan herhangi birine adaletsizliğe neden olmaması için konunun tekrar alt Mahkemeye havale edilmesini uy-gun buluruz.

Yukarıdakiler ışığında talep takririnin (b) paragrafı doğrultusunda verilen karar iptal edilerek, konunun meşru menfaat açısından yeniden incelenerek bir sonuca varılabilmesi için davayı tek yargıçtan oluşan YİM'e iade ederiz.



-
Şafak Öneri Talât D. Refiker Narin F. Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç


12 Ekim 2010



2






Full & Egal Universal Law Academy