Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 98/2016 Dava No 24/2017 Karar Tarihi 30.06.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 98/2016 Dava No 24/2017 Karar Tarihi 30.06.2017
Numara: 98/2016
Dava No: 24/2017
Taraflar: Fresenius Medikal Hizmetler Anonim Şirketi ile Duygu Akova arasında
Konu: Serian hüküm - Summery Judgment - gerçekten başarılı olma ihtimali - Real prospect of succeding - İspat külfetinin Davalıda olması
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 30.06.2017

-D. 24/2017 Yargıtay/Hukuk No: 98/2016
(Lefkoşa Dava No: 1828/2014)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Fresenius Medikal Hizmetler Anonim Şirketi, E, Büyükdere Caddes-i, Ayazağa yolu, Giz 2000 Plaza, No.7, Kat.17, Böl.67-68 Maslak, Şişli - Türkiye (Davacı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Duygu Ako-va, İşyeri Adresi: 2. Selim Caddesi, Arabacıoğlu Apt. No.D/1 Apaydın Eczanesi, Lefkoşa (Davalı)
A r a s ı n d -a

İstinaf eden namına: Avukat Tolga Çavuşoğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ünver Bedevi

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Şerife Katip Kır'ın, 31.5.2016 tarihinde, 1828/2014 sayılı davada verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan ist-inaftır.

------------
K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Bu istinafta Davacı/İstinaf Eden bundan böyle sadece Davacı, Davalı/Aleyhine İstinaf Edilen sadece Davalı olar-ak anılacaktır.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR

Bu mesele ile ilgili olgular özetle şöyledir:
Davacı, Davalı aleyhine, 18.3.2014 tarihinde istinafa konu bu davayı dosyaladı ve 21.10.2010 ile 30.11.2013 tarihleri arasında tanzim edilmiş 32 adet faturanın baki-yesinin ödenmesini talep etti. Fatura bedelleri ile ilgili yapılan ödemelerle ilgili olarak en eski faturadan mahsup yaparak faturaların ödendiği iddia edilmiştir.

Bu davanın layihalarına bakıldığında, Davacı Türkiye Cumhuriyeti'nde kurulmuş bir Anonim -Şirket, Davalı ise KKTC'de kayıtlı bir eczacıdır.

Davacı davayı dosyaladıktan sonra Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.18 n.1'e bağlı olarak, 18.7.2014 tarihinde serian hüküm (summary judgement) istidası dosyaladı. Davalı istidaya itirazname ve ekinde -yemin varakası, Davalının eşi Vedat Akova ise ek yemin varakası dosyaladı.

Davalı, Davacı ile alış-verişinin 2012 yılında başladığını, aralarında kar marj anlaşması bulunduğunu, Davalı adına tanzim edilmiş olan 1'den 12'nci sıraya kadar olan faturaları-n zaman aşımına uğradığını ileri sürdü.

İstida duruşmasında Davacıyı temsilen yetkilisi Sinan Uzunlar, Davalı adına ise eşi Vedat Akova şahadet vermiştir.

İstidayı dinleyen Alt Mahkeme, Davalının "savunmasında muvaffak olma ihtimali gösteren unsurlar-" olduğunu ortaya koyduğundan, istidayı ret ve iptal etmiştir.

Davacı, bu karara karşı huzurumuzdaki istinafı dosyalamış ve istinafın kabul edilerek istidası uyarınca emir verilmesini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı istinafında 5 istinaf s-ebebi ileri sürmüş olmakla birlikte, Davacının istinafını iki başlık altında toplamak mümkündür:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat etmiş, Davalının gerçekten başarılı olma ihtimali olmadığını iddia etmiş olmasına karşın, Davalının gerçekten -başarılı olma ihtimali bulunduğuna bulgu yapmak ve buna bağlı olarak Davacının davası uyarınca emir ve hüküm vermemek ve istidayı ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, davadaki Davalı tarafın Duygu Akova olmasına rağmen, Duygu Akova mahk-emede şahadet vermeden veya Vedat Akova'nın şahadeti ile istidayı reddetmekle ve/veya Davalı tarafın sunduğu şahadet teyit edilmeden ve/veya taraf olmayan bir kişinin şahadetine dayanılarak istidayı ret ve iptal etmekle hata yaptı.

TARAFLARIN İDDİA VE -ARGÜMANLARI

Davacı Avukatı, istinafındaki hitabında, özetle aşağıdaki argümanlarda bulunmuştur:

Davalı ile birlikte Vedat Akova ek yemin varakası düzenlemiştir. Bu iki yemin varakası birbiriyle çelişmektedir. Vedat Akova yemin varakasında, önce, "Daval-ıyım" daha sonra "Şirket adına yemin yaptım" ve bir yerde de "Davalının eşiyim" demiştir. Davalı şahadet vermemiş, bu Tanık ise yemin varakasında bulunmayan hususlarda şahadet vermiştir. Sunulan şahadet, yemin varakasında belirtilmeyen iddialarla ilgilidi-r ve yemin varakasında esasa ilişkin olgular eksiktir.
Davalı Mahkemede şahadet vermediğinden, Davacının iddialarını reddetmediği bir yana, Vedat Akova'nın iddialarını teyit etmedi ve Davacıya istintak hakkı tanımadı.

Vedat Akova anlaşmayı kendisinin y-aptığını ileri sürdü ve borcun kendisinin borcu olduğunu söylemekle çelişkili şahadet verdi.

Bunun yanında, Davacı ile Davalı arasında anlaşma olduğu ortadadır ve satış ve ithalle ilgili hukuki ilişki ihtilaf konusu değildir.

Bu nedenlerle, Davalı sav-unmasında, gerçekten başarılı olma ihtimali bulunduğu hususundaki ispat külfetini yerine getiremedi.

Alt Mahkeme, Davacının alacağı ile ilgili herhangi bir bulgu yapmamış ve bu konuda bir bulgu yapmamakla hatalı davranmıştır. Serian hüküm kurallarını hat-alı uygulamış ve meseleye uyguladığı kurallarda hata yapmıştır.

Mahkeme, Davalının savunmasında, gerçekten başarılı olma ihtimali olduğunu göstermemesine rağmen, Davacı lehine emir vermemekle hata yaptı.

Neticede Alt Mahkeme, Davalı tarafın iddiaların-ı gösteren herhangi bir şahadet sunmamasına karşın, serian hüküm istidası altında emir vermemekle hata yaptı.

Alt Mahkemenin zaman aşımı incelemesi ve bulgusu da hatalıdır. Belirtilenlerle, istinafın kabul edilerek istida uyarınca emir verilmesi gerekir.-

Davalı Avukatının argümanları ise özetle şöyledir:

Bu dava basit bir fatura davası değildir. Taraflar arasında yüksek hacimli, 16 yıllık bir ticari ilişki bulunmaktadır.

Davalının zaman aşımı müdafaası vardır ve bu iddiasını duruşma safhasında ispa-t edecektir. Davalının borcu, Davacı tarafından düzenlenen faturalarda belirtilen miktarda değildir. Davalının tüm borcu ortadan kaldıracak çok ciddi iddiaları bulunmaktadır. Konuyu bilen, yıllarca bu ticari ilişkiyi yürüten Vedat Akova'dır.

Davalı adın-a eşi Vedat Akova savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali bulunduğunu ortaya koymuştur.

Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin "summary judgement" altında çözümlenmesi mümkün değildir. Bu davada en sağlıklı yöntem bir duruşma yapılarak karar verilme-sidir.

Davalı müdafaası olduğunu göstermiş olup, müdafaasını ispat etmekle yükümlü değildir. Bu davada ileri sürülecek iddialar duruşma safhasında ortaya konacaktır. Ancak Davacı serian hüküm istidası dosyalamıştır.

Davalının savunmasında gerçekten -başarılı olma ihtimali bulunmaktadır. Davalı, Alt Mahkemede sunduğu şahadet ile savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğunu ortaya koymuştur. Alt Mahkeme Davalının savunmasında başarılı olma ihtimali olduğunu ortaya koyduğuna bulgu yaparak, isti-dayı reddetmekle hata yapmamıştır.

Bu gerekçelerle, istinafın reddi gerekir.
İNCELEME

Davacının istinafı, 1.istinaf sebebinden başlayarak aşağıda incelenmiştir:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat etmiş, Davalının gerçekten başarılı olma -ihtimali olmadığını iddia etmiş olmasına karşın, Davalının gerçekten başarılı olma ihtimali bulunduğuna bulgu yapmak ve buna bağlı olarak Davacının davası uyarınca emir ve hüküm vermemek ve istidayı ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Bu istinaf, Davacının -Emir 18 n.1 altında dosyalanan serian hüküm istidasının reddinden dosyalanmış olduğundan, serian hüküm (summary judgement) kurallarını kısaca özetlemeyi uygun gördük.

Serian hüküm istidaları Emir 18 n. 1A ve 1B altında dosyalanır. Şöyle ki:

"1 (A)M-ahkeme:(a)Davalının davasını savunmasında, veya ihtilaflı nokta üzerinde gerçekten başarılı olma ihtimali yoksa; ve(b)Duruşma yoluyla savunmasının ele alınmasını zorunlu kılan başka bir konu yoksa,
Davalı aleyhine talebin tümü veya belirli bir i-htilaflı nokta için seri hüküm verebilir.
(B)(a)Davalının 2. Emrin 6. nizamı uyarınca, üzerine özel surette açıklama yapılan bir celpnameyle ilgili olarak ispat-ı vücut kaydı yaptırdığı durumlarda, Davacı bizzat kendisi tarafından veya olguların doğrul-uğu hususunda yemin verebilen herhangi başka bir kişi tarafından yapılan ve dava sebebini ve (eğer varsa) talep edilen para miktarını doğrulayan ve Davalının davayı savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimalinin bulunmadığını belirten bir yemin takriri i-le başvuruda bulunarak celpname üzerindeki özel surette yapılmış açıklamada talep edilen para miktarını, varsa, faizleri ile birlikte ve duruma göre ilgili taşınmaz malın (kira bedelleri dahil olsun veya olmasın) istirdatını veya belirli bir taşınır malın -teslimini ve masraflar konusunda karar verilmesini isteyebilir. Bu durumda Davalı, davanın esasına ilişkin savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğuna dair mahkemeyi ikna etmediği takdirde, Davacı lehine hüküm verilebilir."

Hukuk Usul Tüzüğü-'nde 2008 yılında yapılan köklü değişiklikle serian hüküm istidalarında tadilat yapılmış ve mehaz olan İngiltere'deki Civil Procedure Rules Order 24 takip edilmiştir. Yapılan tadilat tahtında, serian hüküm talep eden tarafın yaptığı istida altında, davacın-ın davasını ispat edecek hususları ortaya koyduktan sonra, istidasında, karşı tarafın (davalının) davayı savunmasında "gerçekten başarılı olma ihtimali bulunmadığını" ileri sürmesi gereklidir. Davalının ise, "savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali o-lduğu" hususunda mahkemeyi ikna etmesi gerekir. Davalının "savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğu" yönündeki ispat külfeti, davacının davalının savunmasında "gerçekten başarılı olma ihtimali bulunmadığı" hususundaki ispat külfetinden daha ağı-rdır. Davalı savunmasını somut şekilde izah etmeli, savunması ile ilgili güvenilir şahadeti olduğunu ve savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali bulunduğunu ortaya koymalıdır (Bak. Yargıtay/Hukuk 10/2012 Dağıtım 42/2012).

İngiltere'de modern dava y-önetimi kurallarının yaratıcısı kabul edilen Yargıç Lord Woolf, Swain v Hillman
[2001] 1 All ER 91 davasında "gerçekten başarılı olma ihtimalini" (no real prospect of succeeding) basit bir dille şöyle ifade etmiştir:

"The words 'no real prospect of succee-ding' do not need any amplification, they speak for themselves. The word "real" distinguishes fanciful prospects of success or . they direct the court to the need to see whether there is a "realistic" as opposed to a "fanciful" prospect of success."

(Ger-çekten başarılı olma ihtimali kelimeleri herhangi bir abartıya ihtiyaç duymadan kendiliğinden konuşur. "Gerçekten" kelimesi gerçek dışı tuhaf başarı ihtimali yerine mahkemeyi gerçekçi bir başarı ihtimali olup olmadığını bakmaya yönlendirir.)

Bir serian -hüküm istidasında, davacı davasını ortaya koyduktan ve davalının savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali bulunmadığı iddiasını ileri sürdükten sonra, istidasını ispatı amacıyla davalının gerçekten başarılı olma ihtimali olmadığını ortaya koymakla yük-ümlüdür. Hukuk Usul kurallarında takip ettiğimiz, İngiltere'deki Civil Procedure Rules'ların incelemesini barındıran Civil Court Service 2008 isimli eserin 736. sayfasında, ED & F Man Liquid Products Ltd. v. Patel (2003) EWCA Civ. 472, (2003) ALL ER (D) 75- (Apr.). CA davasına atıf yapılarak, bu kural aşağıdaki gibi ifade edilmiştir:

"The burden of proof rests upon the applicant to establish his assertation that the respondent has no real prospect of success."

(Davalının gerçekten başarılı olma ihtimal-i bulunmadığı iddiasını ortaya koymakla ile ilgili ispat külfeti davacıdadır.)

Davacı kendi davasını ispat edici şahadeti sunmakla yükümlü olmakla birlikte, davalının muhtemel müdafaalarının aksini ispat etmekle yükümlü değildir.

Davacının ispat külfe-ti, kendi davasını ortaya koymak ve karşı tarafın gerçekten başarılı olma ihtimali bulunmadığını ortaya koymakla sınırlıdır. Davacı, davalının müdafaasını cevaplamak veya aksini ispatlamakla yükümlü kılınmış değildir.
Serian hüküm istidasını dosyalayan da-vacı yukarıda belirtilen ispat külfetini yerine getirmesi halinde kendi üstüne düşeni yapmış olur ve bunları yapması halinde, davalının, "savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğu" hususunda mahkemeyi ikna etmesi gerekir. Davalı mahkemeyi ikna e-debilirse, istida ileri gidemez ve serian hüküm verilemez.

Buna karşın, davalı savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğu hususunda mahkemeyi ikna edemezse ve davalının duruşma yolu ile savunmasının mahkeme huzurunda ele alınmasını zorunlu kıl-acak bir durum bulunmuyorsa, serian hüküm istidası uyarınca davacı lehine emir ve hüküm verilir.

İngiltere'deki hukuk usul uygulamaları ile ilgili basılmış A Practical Approach to Civil Procedure, Stuart Sime, Oxford University Press, 2007 10th Edition -sayfa 283 referanslı eserde belirtilen görüşe göre, savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimalini gösterebilmek için davalı aşağıdakilerden birini ortaya koymaya çalışmalıdır:

"(a) a substantive defence, e.g., volenti non fit injuria, frustration or -illegality;
(b) a point of law destroying the claimant's cause of action;
(c) a denial of the facts supporting the claimant's cause of action;
(d) further facts answering the claimant's cause of action, e.g., an exclusion clause, or that the defendant was -an agent rather than a principal."
Top of Form
Bottom of Form

Bu prensipleri şöyle özetleyebiliriz. Davalı savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali bulunduğunu ortaya koymaya çalışırken aşağıdakilerden bir veya birkaçının bulunduğunun gösterilmesi g-erekir:
Çok önemli bir savunmanın varlığı, (illegality, frustration) vb.
Davacının dava sebebini ortadan kaldıran veya yok eden hukuki bir nokta.
Davacının davasını destekleyen olguların reddi.
Davacının dava sebebini cevaplayan geniş ölçüdeki olgular.
G-erçekten başarılı olma ihtimalinin belirlenmesinde uygulanacak test, gıyaben verilen hükmün iptali (set-aside) için dosyalanan istidada uygulanacak test ile aynıdır (E.D. and F. Man Liquid Products Ltd. v. Patel (2003) EWCA Civ. 472).

İngiltere'de 1996 -yılında Lord Woolf tarafından hazırlanan raporda (Final Report), serian hüküm başvurusu ile ilgili bir karar verilirken uygulanacak test, karşı tarafın duruşma aşamasındaki savunmasında veya ihtilafla ilgili bir konuda başarılı olma ihtimali olup olmadığıd-ır. Böyle bir emrin verilmesine karşı duran taraf, sadece tartışılabilir bir savunmadan öte, savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğunu göstermelidir:

"Lord Woolf's Final Report says, at p. 123, regarding applications for summary judgment:

-The test for making an order would be that the court considered that a party had no realistic prospect of succeeding at trial on the whole case or on a particular issue. A party seeking to resist such an order would have to show more than a merely arguable- case; it would have to be one which he had a real prospect of winning.
Serian hüküm verilirken, dikkate alınacak bir diğer kriter, ülkemizde yürürlükte olan Tüzüğün 18 1A(b) maddesinde, İngiltere'de ise yürürlükteki Civil Procedure Rules Order 24'de düze-nlenmiş olan, "Davalının savunmasının duruşma yolu ile ele alınmasını zorunlu kılacak bir durumun var olup olmadığıdır." Bir duruşma yapılarak belirlenmesini zorunlu kılacak veya orijinal ifadesi ile "Compelling reason ... disposed of at a trial" hususunda-ki kriterle ilgili olarak, 2008 Civil Court Service başlıklı eserde ihtilaflı olguların duruşma yolu ile belirlenmesinin uygun olduğu ve serian hüküm altında belirlenmesinin uygun olmadığı durumlar olarak ifade edilmiştir:
"Where there are disputed matter-s of fact then summary judgment will not be suitable where those facts can only be determined at trial (Swain v. Hillman 2001 1 All ER 91)"

Bir başka davada ise, bir olgunun belirlenmesi duruşmanın konusu ise, bu tür davaların da serian hüküm verilmesi-ne uygun davalar olmadığı belirtilmiştir (Liquidator of Wendy Fair (Heritage) Limited v. Hobday and Ward 2006 EWHC 5803 Chd).

Keza oldukça kompleks, karmaşık olguların istidlaline dayanan davalardaki temel amaç (overriding objective), duruşma yapılmasını- gerekli kılabilir ve serian hüküm altında emir verilmesi uygun olmayabilir:

Complex issue - In a highly complex case, where an application relies on inferences of fact, the overriding objective may well require the claim to go on trial. (Civil Court Ser-vice 2008 Part 24 sayfa 735)

Aynı yaklaşımla konusu karşılıklı olgusal ve hukuki ihtilaf içeren davalarda da, hukuki kuralların uygulanması hayati olarak olgularla ilgili bulgu yapılmasına dayanmakta olmasına istinaden karmaşık olduğundan, bu davalarda d-a serian hüküm verilmesi uygun değildir:

"The same approach also applies in a case where the issues involve mixed questions of fact and law and the application of the law is complex because it depends on crucially detailed findings of fact (Civil Cour-t Service 2008 Part 24 sayfa 734)(Three Rivers District Council v Bank of England (No. 3) [2001] UKHL 16, [2003] 2 AC 1; Arkin v Borchard Lines Ltd (No. 2) (2001) LTL 21/6/2001)."

İngiltere'de, "summary judgment" kuralı ile ilgili uygulama talimatında (p-ractice direction), böyle bir başvuruda başarılı olunabilmesi için üç koşulun tatmin edilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Bu konuda 2008 Civil Court Service sayfa 736'da uygulama talimatı aynen şöyle ifade edilmiştir:

"For an application for summ-ary judgment to succeed ...... three conditions must be satisfied-
All substantial facts relevant to the claimant's case which are reasonably capable of being before the court, must be before the court.
Those facts must be undisputed or there must be no re-asonable prospect of successfully disputing them.
And there must be no real prospect of oral evidence affecting the court's assessment of the facts. (S v. Gloucestershire County Council and L v. Tower Hamlets London Borough Council (2000) The Independen, -24 March, CA)"

Bu uygulama talimatının tercümesi şöyle yapılabilir. Bir serian hüküm istidasında başarılı olunabilmesi için üç koşulun tatmin edilmesi gereklidir:
Makul bir çaba ile mahkeme huzuruna getirilebilen ve davacının davası ile alakadar tüm önem-li olguların mahkemenin huzurunda olması zorunludur.
Bu olgular ihtilaf konusu yapılmamış olmalı, bu olguların ihtilaf konusu yapılmamasında herhangi bir makul başarı ihtimali bulunmamalıdır. Ve
Herhangi bir sözlü şahadetin mahkemenin olguları değerlendir-mesini gerçekçi olarak etkileyebilme ihtimali bulunmamalıdır.

İngiltere'deki bu konudaki kurallar ülkemizdeki serian hüküm kurallarına mehaz teşkil ettiğinden, bu uygulama talimatında belirtilenler, serian hüküm başvurularının değerlendirilmesinde dikka-te alınmalıdır.

Bu koşulları özetlersek, davacı davası ile ilgili makul bir çaba ile mahkeme huzuruna getirilebilecek tüm önemli olguları mahkeme huzuruna getirmeli, bu olgular karşı tarafça ihtilaf konusu yapılmış olmamalı veya ihtilaf konusu yapılmış -olsa da ihtilaf konusu yapılmasında herhangi bir makul başarı şansı bulunmamalı ve duruşma safhasında sunulabilecek herhangi bir sözlü şahadetin mahkemenin sunulan olgularla ilgili değerlendirmesini gerçekçi olarak etkileme ihtimali bulunmamalıdır.

Tüm b-u belirtilen koşulların özü, savunma yapılmasında başarı ihtimali bulunmayan bir davanın dolaysız bir duruşma ile sonuçlandırılmasıdır:

"They are simply summary hearings to dispose of cases where there is no real prospect of success (A practical Approac-h to Civil Procedure, 10th Edition, Sturart Sime Oxford University press sayfa 283)"
Serian hüküm istidasını dinleyen bir mahkeme, istida tahtında aşağıdaki belirtilenlerden biri yönünde karar verir:

(a) Talep uyarınca hüküm verebilir, (E.18 1B)
(b) İst-idanın reddine emir verebilir (E.18 N.5) veya
(c) Şartlı bir emir verebilir (E.18 n.4 ve 8)
İstinafa konu mesele ile ilgili prensipleri belirledikten sonra, meseleyi incelemeye geçtiğimizde ortaya çıkan hukuki durum şöyledir:

Alt Mahkeme meselede karar ve-rirken meseleye doğru prensipleri uygulamış olmasına karşın, serian hüküm verebilmek için belirlemesi gereken davacının davasını ortaya koyup koymadığı hususunda bir bulgu yapmamıştır. Alt Mahkeme bu yönde bir bulgu yapmadan ve Davacının davasını ortaya ko-yup koymadığını belirlemeden, ezcümle Davacının davasını ortaya koyduğunu tespit etmeden, Davalının savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olup olmadığını incelemesi ve belirlemesi hatalıdır.

Serian hüküm istidasının ileri gidebilmesinde, istidayı- dosyalayan davacının davasını ispat edebilecek hususları ortaya koyması zaruridir. Davacının davasını ispat edebilecek hususları ortaya koyup koymadığı mahkeme tarafından belirlenmeden, davalının savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğu iddias-ının incelenmesine geçilemez.

İstinaf Mahkemesi olarak oturum yapan Yargıtayın görevi, alt mahkemeler tarafından yapılan bulguların ve verilen karar-ların hatalı olup olmadığının incelenerek belirlenmesidir. Herhangi bir bulgu yapılmayan bir konuda, alt- mahkemenin hata yaptığına karar verilebilecekken, alt mahkemenin yerine geçerek alt mahkemenin eksik bıraktığı bulguyu yapmak hatalıdır.

Ancak istida dinlenildiğinden, istida ile ilgili tüm şahadetin zabıtları huzurumuzda bulunmaktadır. Mevcut şahadetin- doğal sonucu olarak, Davacı davasını ortaya koysa dahi, ortaya çıkan olgular arasındaki ihtilaf, tarafların mesuliyeti ve aralarındaki hukuki ilişkinin niteliği ve zaman aşımı konusundaki uyumsuzluk konuları müdafaayı gerektirecek nitelikte olduğundan, Al-t Mahkemenin, Davalının gerçekten başarılı olma ihtimali bulunan bir savunması olduğu bulgusunda hatalı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu belirtilenlerle, Alt Mahkeme her ne kadar da Davacının davasını ortaya koyup koymadığına bulgu yapmamakla hata yapmış olsa -da, istinafın reddi gerekmektedir.

Davacı 1.istinaf sebebinde başarılı olamadığından ve Davalının gerçekten başarılı olma ihtimali bulunan savunması bulunduğu bulgusu hatalı olmadığından ve davanın duruşma yapılarak ihtilafların belirlenmesi gerektiğin-den, 2.istinaf sebebinin gerekçesi olan Alt Mahkemenin şahadet ile ilgili değerlendirmesi, şahadetin duruşma aşamasında sunulup bir değerlendirmeye tabi tutulacağından, bu safhada şahadet ile ilgili bir değerlendirmenin yapılması ve 2.istinaf sebebinin inc-elenmesi uygun olmadığından, 2.istinaf sebebinin reddedilmesi gerekir.

Neticede istinaf ret ve iptal edilir.





SONUÇ
İstinaf ret ve iptal edilir. Meselenin kendine has olguları ışığında, istinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.




Ahmet Kalka-n Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç

30 Haziran 2017








16






Full & Egal Universal Law Academy