Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 91/2013 Dava No 8/2015 Karar Tarihi 20.03.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 91/2013 Dava No 8/2015 Karar Tarihi 20.03.2015
Numara: 91/2013
Dava No: 8/2015
Taraflar: Padhorzer & Gal-Sav Properties Ltd. ile Adrian John Daykin, vekili Behiye Özkayım arasında
Konu: Sözleşme - Sözleşmelerin düzeltilmesi (Rectification of contrats) prensipleri - Feshedilmiş ve satışa konu malın başkasına satıldığı bir mukavelenin tekrardan ifa edilebilir hale gelemeyeceği - Belge ibrazına izin vermeme - Belgenin davanın neticesine etkisi olamayacağı bulgusu.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 20.03.2015

-D. 8/2015 Yargıtay/Hukuk No: 91/2013
(Gazimağusa Dava No : 751/2008)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti :Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan,Emine Dizdarlı



İstinaf eden : Padhorzer & Gal-Sav Properties Ltd., Seamuder
- İş Merkezi, Kat.1 D.3, Namık Kemal Cad.Girne.
(Davalı)

ile

Aleyhine istinaf edilen : Adrian John Daykin, yetkili vekili
Behiye Özkayım vasıtasıyla, Ozanköy,
Girne. -
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Talat Kürşat ve Avukat Akan Kürşat.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Selçuk Gürkan ve
- Avukat Akan Gürkan hazır.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Gülden Çiftçioğlu'nun 751/2008 sayılı davada, 30.4.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.



---------------



K A R A R

Hüseyin Besimoğlu -: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davalı, Gazimağusa Kaza Mahkemesinin 30.4.2013 tarihinde aleyhine verdiği hükme karşı bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR:

Dosyanın iç-eriği ve Alt Mahkemenin bulgularına göre olgular özetle şöyledir.

Bundan böyle İstinaf Eden, Davalı; Aleyhine İstinaf Edilen, Davacı olarak anılacaktır.

Tatlısu köyünde kâin 55 dönüm 2 evlek 3300 ayakkareden müteşekkil 35751 kayıt No.lu taşınmaz mal, -Davalı adına kayıtlıdır.

21.11.2006 tarihli Emare No.1 Satış Sözleşmesi tahtında, yukarıda tafsilatı verilen taşınmaz mal üzerinde inşa edilen "Sea Terra Bay" Apartman Kompleksinde yer alan A7 03 No.lu daire, Davalı tarafından Davacıya satılmıştır.

Ema-re No.1 Satış Sözleşmesinde satış bedeli 56,000 stg olarak gösterilmiş, Sözleşmeden önce Davacı, Davalıya rezervasyon depoziti olarak 1000 stg ödemiştir.

Konu Sözleşmeye göre, imza tarihinden itibaren 14. takvim günü içerisinde, Davacının Davalıya 32,600- stg, kiremitlerin takılması üzerine 11,200 stg, teslim tarihinde de 11,200 stg ödenecekti.

Davacı, Sözleşmeye uygun olarak öngörülen sürede, Davalıya 32,600 stg ödedi.

2.8.2007 tarihinde Davalı Avukatı, Davacı Avukatına Emare No.8 ihbarnameyi gönderer-ek, apartman dairesinin satış bedelinin 86,000 stg olduğunu, 56,000 stg.nin Sözleşmeye hata eseri yazıldığını, bu koşullarda, satışı devam ettirmeyeceklerini bildirdiler ve aşağıdaki gibi önerilerde bulundular:

21.11.2006 tarihli mukavele feshedilip müve-kkilinizin ödemiş olduğu tüm meblağlar kendisine iade edilsin; veya
Şayet müvekkiliniz aynı daireyi gerçek fiyatından almaya amade ise mukavele orijinal ve gerçek fiyatından yürürlükte kalmaya devam etsin veya orijinal ve gerçek fiyattan yeni mukavele yap-ılsın ve müvekkilinizin ödediği tüm bedeller yeni mukaveleye aktarılsın.

Davalı, 1.10.2007 tarihinde Davacı Avukatlarına Emare No.9 ihbarı göndererek aralarındaki Sözleşmeyi feshettiğini, Sözleşmeye konu üniteyi pazarladığını, satıldığında, ödemiş olduğu- paraları, pazarlama ve idari gelirler düşüldükten sonra iade edeceğini bildirdi.

Davacı Avukatı, 2.10.2007 tarihinde Davalı Avukatına Emare No.10 ihbarı göndererek, Davalı ile imzaladığı Sözleşmeye göre satış fiyatının 56,000 stg olduğunu belirttikten s-onra, 2.8.2007 ve 1.10.2007 tarihli ihbarnamelerde yer alan iddiaları reddederek, Davacının, Sözleşmenin koşullarını yerine getirmeye hazır olduğunu bildirdi.

Davalı, 7.11.2007 tarihli Emare No.4 Sözleşme ile, dava konusu daireyi Lynne E.Fazackerley isim-li kişiye 89,000 stg.ne sattı, 8.4.2008 tarihinde de konu Sözleşmeyi Tapuya kaydetti.

Davacı ile Davalının Avukatları ve temsilcileri arasında, Emare No.5,7,10 ve 11'e konu yazışmalar cereyan etti.

Davacı, 27.1.2008 tarihinde Davalı aleyhine Gazimağusa- Kaza Mahkemesinde bu davayı ikame etti. Layihalar tamamlandıktan ve davanın duruşması yapıldıktan sonra, Alt Mahkeme 30.4.2013 tarihinde Davacı lehine Davalı aleyhine, kısaca, 21.11.2006 tarihli Sözleşmenin Davalı tarafından haksız feshedildiğine, Davalı-nın Davacıdan tahsil ettiği 33,600 stg.nin iadesine, Davacının düçar olduğu 33,000 stg özel zarar-ziyanın Davalı tarafından, yasal faiz ve dava masrafları ile birlikte ödenmesine, mukabil talebin ise reddine hüküm verdi.

Davalı, Alt Mahkemenin hükmüne ka-rşı bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı istinaf ihbarnamesinde 13 istinaf sebebi ileri sürmesine rağmen, istinaftaki hitabında istinaf sebeplerini 4 ana başlık altında toplamıştır. Buna göre;

Muhterem Alt Mahkeme, Sözleşmenin düzeltilme-si (Rectification of Contracts) prensiplerini meseleye hatalı uyguladı; Davalının mukabil talebini reddetmekle hata etti(1,5,6 ve 11.istinaf sebepleri).
Muhterem Alt Mahkeme, davanın kaderini değiştirebilecek bir belgeyi, Fasıl 9 Şahadet Yasası'nın 4. madd-e kurallarını hatalı yorumlayarak ibrazına izin vermemekle hata etti(4. istinaf sebebi).
(a) Muhterem Alt Mahkeme, Davalı tanıklarına itibar
etmemekle hata etti(2,3 ve 7. istinaf sebepleri).
(b) Muhterem Alt Mahkeme, Davacı tanıklarına ina-nmakla
hata etti(8,9 ve 12. istinaf sebepleri).
Muhterem Alt Mahkeme, düzeltmenin (rectification) mümkün olmadığına bulgu yapmakla hata etti(10.istinaf sebebi).


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davalı Avukatı, istinaftaki hitabında özetle, b-u meselenin olguları ve doğurduğu hukuki neticeler bakımından karmaşık olmadığını, Davalının mukaveleyi yaparken tek taraflı hata yaparak 86,000 stg olan satış bedelini yanlışlıkla 56,000 stg olarak yazdığını, buradaki hatanın Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası'-nın 22. maddesinde yer alan olgusal hata olmadığını, bu durum farkedildiğinde Davacıya bildirildiğini, bu konuda
e-mail yazışmaları olduğunu, Davacının şahadetinde, satış bedelini hatırlamadığını söylediğini, Alt Mahkemenin Şahadet Yasasını meseleye hatal-ı tatbik ettiğini, yurt dışından getirilmesi mümkün olmayan tanıkların sunacakları evrakın sunulmasına izin vermediğini, Mahkemenin mevcut şahadet ışığında mukabil talep doğrultusunda karar vermesi gerekirken, Davacının tanıklarına itibar ederek Talep Takr-iri gereğince hüküm verdiğini, bunun hatalı olduğunu ileri sürerek, istinafın kabulünü talep etti.

Davacı Avukatı hitabında, özetle, Davalının sözleşme koşullarına uygun olarak Davacıdan aldığı paraları iade etmediğini, mukavele imzalandıktan 1 yıl sonra- fesih ihbarı gönderildiğini, fesih ihbarı gönderildikten 1 ay sonra başkasına satılan malın mukavelesinin Tapuya yatırıldığını, başka bir söylemle, mukavele feshedilmeden başka bir alıcının bulunduğunu, bunun iyi niyetle bağdaşmadığını, Alt Mahkemenin bul-gularında hata olmadığını, Davalının tek bir şirket yetkilisini mahkemeye çağırmadığını, "hatayı yaptım" diyecek kişinin gelip şahadet vermediğini, Davalının mukaveleyi feshettiğini, feshedilen mukavelenin düzeltilmesinin söz konusu olmadığını iddia ederek-, istinafın reddini talep etti.


İNCELEME:

Tarafların iddia ve argümanlarını bu şekilde özetledikten sonra, istinaf sebeplerini sırasıyla incelememiz gerekmektedir.

Muhterem Alt Mahkeme, Sözleşmenin düzeltilmesi (Rectification of Contracts) prensipler-ini meseleye hatalı uyguladı; Davalının mukabil talebini reddetmekle hata etti(1,5,6 ve 11. istinaf sebepleri).


Davalının Mukabil Talebindeki talepleri kısaca şöyledir:

16.A. 21.11.06 tarihli taraflar arasındaki Satış
Sözleşmesinin taraflar arasındaki- gerçek anlaşmayı ve/veya niyeti yansıtacak şekilde ve/veya mukaveledeki satış fiyatının 86,000 stg olarak tadil edilmesi (rectified) ve/veya bu şekilde tadil edilmiş olarak kabul edilmesi hususunda bir hüküm veya emir;
B. Alternatif olarak, 21.11.06 ta-rihli Satış
Mukavelesinin tüm şartlar nazara alınarak münfesih
olduğu ve/veya addedilmesi gerektiği ve/veya Davalının
haklı olarak mukaveleyi feshettiği hususunda bir hüküm
ve/veya emir ve/veya ilam.
...........
...........
-

Davalı Avukatı, istinaftaki hitabında sözleşmelerin düzeltilmesi prensipleri (rectification of contracts) üzerinde çok durmuştur. Ancak olgulara bakıldığında, Davalının, düzeltme talep ettiği Sözleşmeyi feshettiği ve düzeltilmesini istediği Sözleşmeye ko-nu taşınmaz malı, sözleşme ile 3. kişiye sattığı görülmektedir.

Feshedilen ve satış konusu ortadan kaldırılan bir sözleşmenin düzeltilmesi, ifa edilebilir bir sözleşmeyi tekrar oluşturmayacağından, mukabil talebin 16 A paragrafındaki talebinin ileri gitm-esi mümkün değildir.

Davalının istinafında başarılı olabilmesi için, düzeltmenin alıcı tarafından reddedilmesi halinde, satıcının sözleşmeyi feshetme hakkının doğduğunu ispatlaması gerekir.

Bir sözleşmenin feshedilebilmesi için, her şeyden önce, ortada- geçerli ifa edilebilir bir sözleşmenin olması gerekmektedir.

Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası'nın 10(1). maddesine göre, tüm anlaşmalar, sözleşme yapma yeteneği olan tarafların serbest onayıyla, yasal bir karşılık ve yasal bir amaç için yapıldıkları ve bu Y-asayla açıkça geçersiz ilan edilmedikleri takdirde sözleşme sayılırlar.

Buna göre, bir sözleşmenin meydana gelebilmesi için, tarafların iradelerinin, sözleşmenin hükümleri konusunda ad idem olması koşuldur. Tarafların iradeleri aynı mana ve şeyde birleşm-emişse, meydana gelmiş bir sözleşmeden bahsedilemez.

Davalının iddiası, Davacı ile satış bedelinin 86,000 stg olacağı konusunda anlaştıkları, ancak Emare No.1 Sözleşmeye satış bedelinin, yanlışlıkla 56,000 stg olarak yazıldığıdır.

Alt Mahkemenin kararı-na iktibas ettiği "Akitlerin düzeltilmesi prensibi" (Rectification of contracts) Nisfet Hukukunda (Equity Law) geçerli bir çare olup, tamamıyla mahkemenin takdirine bırakılmış bir konudur. Treitel-The Law of Contract s.297'de bu hususla ilgili şöyle denmek-tedir:

"Rectification

Contracting parties may execute a document purporting
to contain the terms previously agreed between them. If, as a result of a mistake, the document fails to contain all those terms of contains different terms, the court may re-ctify it, that is, order its wording to be changed so as to bring it into line with the earlier agreement; alternatively, the court may treat the document as having so rectified without making formal order for its rectification. Having been developed in eq-uity rectification is a discretionary remedy. It is available where there has been a mistake, not in the making, but in the recording of a contract. Courts of equity do not rectify contracts, they may and do rectify instruments. Rectification can be ordere-d although the contract is one which must be in, or evidence in, writing. The availability of the remedy depends on followings rules.



Bu iktibasa göre, sözleşmenin tarafları, daha önce üzerinde anlaştıkları şartları kayda geçirmek maksadıyla yazılı hal-e getirirler. Ancak, meydana gelen yanlışlık sonucunda belgenin tüm şartları veya bir kısım şartları geçersiz olacaksa, mahkeme yanlışlığı düzeltebilir, böyle bir emir yazılı metni önceden anlaştıkları hale getirecek şekilde değiştirebilir. Alternatif olar-ak, mahkeme, metni formal emir vermeden düzeltilmiş metin gibi ele alabilir. Hakkaniyet hukuku (Equity) içerisinde geliştirilen düzeltme işlemi takdiri bir çaredir. Bu prensip akdin yapılmasında değil, kayıt altına alınmasında kullanılabilir. Mahkemeler sö-zleşmeleri değil, belgeleri düzeltmelidir.

İktibastan görülebileceği gibi, düzeltme mahkemeden talep edilebilecek bir çaredir. Alt Mahkemenin Equity prensiplerinin uygulanabilirliği ile ilgili bulgularının hatalı olup olmadığını incelemeye gerek kalmadan-, öncelikle belirtmemiz gereken husus, elinde sözleşme bulunduran taraflardan birinin, bu metnin tarafların iradelerini yansıtmadığını, önceden anlaşılan şartları veya rakamları doğru olarak içermediğini, metinde yanlışlık olduğunu iddia etmesi halinde, o -kişinin sair talepleri ile birlikte veya ayrı olarak, mahkemeden düzeltme için çare araması gerektiğidir. Tarafların imzaladıları doküman mahkeme tarafından düzeltilmeden, "belgede yanlışlık var" diyen tarafın sanki yazılı metin düzeltilmiş gibi işlem yapm-a hakkı yoktur; meğer ki karşı taraf düzeltmeyi kabul etsin.

İstinafa konu davada, Davalı, Sözleşmeyi feshetmeden önce, düzeltme veya düzeltme ile birlikte başka çare elde etmek için mahkemeye başvurmadı. Davacıya gönderdiği düzeltme ihbarlarına Davacını-n uymaması üzerine, Emare No.1 Satış Sözleşmesini feshetti.

Davalının iddiasına göre, Emare No.1 Satış Sözleşmesinde yer alan satış bedeli konusunda taraflar ad idem olmadılar. Tarafların manada ve şeyde iradelerinin birleşmediği, ad idem olmadıkları bi-r sözleşme tamamlanmış sayılamayacağından, sözleşme düzeltilmeden, Davalının mukaveleyi yanlışlık nedeniyle feshetme hakkı yoktur.

Emare No.1 Sözleşmedeki satış bedeli mevcut haliyle 56,000 stg olduğuna göre, Davalının 86,000 stg üzerinden para talep et-mesi ve bu nedenle akti feshetmesi haksızdır, dolayısıyla Alt Mahkemenin farklı gerekçe ile mukabil talebi reddetmesinde hata yoktur.

istinaf başlığını incelemeyi bitirmeden, Alt Mahkemenin Emare No.1 Satış Sözleşmesinin geçerli olduğuna ve Davalı tarafı-ndan haksız sonlandırıldığına ilişkin bulgularına kısaca temas etmeyi uygun bulduk.

Sözleşmeler Yasası'nın 22. maddesine göre, bir sözleşme sadece taraflardan birinin olgular hususunda yanılgıya düşmesi sonucu elde edildiği için, geçersiz kılınabilen bir- sözleşme sayılmaz.

Davalı Avukatı Emare No.1 Sözleşmenin olgularında hata olmadığını, sadece satış bedelinin yanlışlıkla 56,000 stg yazıldığını, bu anlamda 22. maddenin meseleye uygulanamayacağını ileri sürmüştür.

Emare No.1 Sözleşmeye bakıldığında, İ-ngilizce olarak kaleme alınan Sözleşmenin 5. maddesinde, satış bedelinin 56,000 stg olduğunun yazılmasıyla yetinilmediği, alıcının 1000 stg rezervasyon depoziti, imza tarihinden itibaren 14 takvim günü içerisinde 32,600 stg, kiremitlerin takılmasından sonr-a 11,200 stg ve teslim tarihinde 11,200 stg ödeneceğinin yazıldığını görmekteyiz.

56,000 stg satış bedeli üzerinden yapılan ve mukaveleye yansıtılan 1000 stg reservasyon depoziti ve 32,600 stg tutarındaki miktarlar Davacı tarafından Davalıya ödenmiş, ger-iye kalan bedeli ödemeye hazır olduğunu Davalıya bildirmiştir.

Davalı, Sözleşmede satış bedeli konusunda yanlışlık yapıldığını Sözleşmenin imzalandığı tarihten ve ödemelerin yapılmasından yaklaşık 5.5 ay sonra Davacıya bildirmiştir.

Bir sözleşmede, yan-lışlıkla yazıldığı öne sürülen miktar üzerinden belli hesaplamalar yapılır ve belirlenen takvime göre ödeme kabul edilirse, yanlışlığın olgusal olmadığını söylemek mümkün değildir. Emare No.1 Mukavelede satış bedelinin yanlışlıkla 56,000 stg yazıldığını dü-şünsek bile, Sözleşmenin 5(a) maddesindeki düzenlemenin yeniden yapılması ve farklı mükellefiyetlerin öngörülmesi gerekecektir. Dolayısıyla, Emare No.1 Satış Sözleşmesinin Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası'nın 22. maddesi altında geçersiz sayılması mümkün görül-mediğinden, Alt Mahkemenin Sözleşmenin geçerliliği ile ilgili bulgusunda hata yoktur.

Bu neticeden hareketle, Davalının I. istinaf sebebi başlığı altında ileri sürdüğü istinaf sebepleri reddedilir.

Muhterem Alt Mahkeme, davanın kaderini değiştirebilece-k bir belgeyi, Fasıl 9 Şahadet Yasası'nın 4. madde kurallarını hatalı yorumlayarak ibrazına izin vermemekle hata etmiştir.

I. istinaf başlığı altında ileri sürülen istinaf sebeplerini incelerken, Davalının Sözleşmeyi düzeltmeden, ortada düzeltilmiş bir- sözleşme varmış gibi mukaveleyi feshettiğini, bunu yapmaya hakkı olmadığını, feshedilmiş ve satışa konu malın başkasına satıldığı bir mukavelenin tekrardan ifa edilebilir hale gelemeyeceğini belirtmiş ve Davalının mukabil talebinin reddedilmesinde hata ol-madığı sonucuna varmıştık.

Bu sonuçtan hareketle, Alt Mahkemenin Fasıl 9 Şahadet Yasası'nın 4. maddesi altında, yanlışlığı ortaya koyduğu iddia edilen bir belgenin ibrazına izin vermemesinin davanın neticesine etkisi olamayacağından, bu istinaf sebebin-i reddederiz.

(a) Muhterem Alt Mahkeme, Davalı tanıklarına itibar
etmemekle hata etti(2,3 ve 7. istinaf sebepleri).
(b) Muhterem Alt Mahkeme, Davacı tanıklarına inanmakla
hata etti(8,9 ve 12. istinaf sebepleri).

Huzurunda şa-hadet veren tanıkları gözlemleme ve değerlendirme konusunda Yargıtaydan daha şanslı olan Alt Mahkemenin tanıkları değerlendirirken hata yaptığına ikna olmadık.

Muhterem Alt Mahkeme, düzeltmenin (rectification) mümkün olmadığına bulgu yapmakla hata etti.

-I. istinaf sebebi altında belirttiğimiz sebepler ışığında, IV. istinaf sebebini reddederiz.

Davalı, Alt Mahkemenin Davacıya ödenecek tazminat miktarları ile ilgili kararını istinaf etmediğinden, bu safhada istinafın reddi gerekmektedir.

SONUÇ:

Netice- itibarıyla;
İstinaf reddedilir.
İstinaf masrafları, İstinaf Eden/Davalı tarafından ödenecektir.




Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı
Yargıç Yargıç Yargıç

20 Mart, 2015











12






Full & Egal Universal Law Academy