Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 90/2008 Dava No 17/2013 Karar Tarihi 22.05.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 90/2008 Dava No 17/2013 Karar Tarihi 22.05.2013
Numara: 90/2008
Dava No: 17/2013
Taraflar: Müteveffa Ahmet Elbasan Terekesi Tereke İdare Memuru ve mezkur Müteveffanın varisleri sıfatıyla Zehra Elbasan, Habibe Fırat Elbasan ve diğerleri ile Şehmuz Barut arasında
Konu: Zarar ziyan talebi - Ölümle neticelenen trafik kazası nedeniyle zarar ziyan talebi - İlk Mahkeme, kazanın oluşumunda Davalıda herhangi bir kusur ve sorumluluk olduğunun saptanmadığını belirterek davayı ret ve iptal etmesi - Davalıların kararı istinaf etmesi - Yargıtayın İlk Mahkeme kararını onaylaması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 22.05.2013

-D.17/2013 Yargıtay/Hukuk 90/2008
(Gazimağusa Dava No: 3156/2002)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu.

İstinaf eden: 1. Müteveffa İskele'li Ahmet- Elbasan Terekesi
Tereke İdare Memuru ve mezkur Müteveffanın
varisleri, kanuni temsilcileri sıfatıyla Zehra
Elbasan, Habibe Fırat Elbasan, İskele
2. Zehra Elbasan (şahsen) İskele
- 3. Habibe Fırat Elbasan (şahsen) İskele
4. Sıdıka Elbasan (şahsen) İskele
5. İldeniz Elbasan (şahsen) İskele
6. İbrahim Elbasan (şahsen) İskele
(Davacılar)
- ile -
-Aleyhine istinaf edilen: Şehmuz Barut, Sakarya, Gazimağusa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf edenler namına: Avukat Erdal Öncü
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Münüre Dağlar.


Gazimağusa- Kaza Mahkemesi Başkanı Ahmet Kalkan'ın ve Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı'nın 3156/2002 sayılı davada 10.10.2008 tarihinde verdiği karara karşı, Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


----------


H Ü K Ü M


Şafak Öneri: Bu istinafta, Mahkemenin hükmü-nü Sayın Yargıç Narin Ferdi Şefik okuyacaktır.

Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Bidayet Mahkemesinin 10.10.2008 tarihli kararından yapılmıştır.

Davacılar müteveffa Ahmet Elbasan'ın terekesi ve varisleri, 23.9.2001 tarihinde EJ 103 plakalı araç ile- müteveffanın yolcu bulunduğu EL 404 plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden Ahmet Elbasan'ın ölümü nedeni ile uğradıkları özel ve genel zarar ziyanı, EJ 103 plakalı aracın sürücüsü Davalıdan talep ettiler.

Bidaye-t Mahkemesi, kazanın meydana gelmesinde Davalıda herhangi bir kusur ve sorumluluk saptanamadığından, Davacıların, Davalı aleyhindeki davalarını ispatlayamadıklarını kabul ederek, Davacıların davasını ret ve iptal etmiştir.

İstinaf Edenler, Bidayet Mahkem-esinin, Davacıların davalarını ret ve iptal eden 10.10.2008 tarihli kararından 10 istinaf sebebi ile istinaf etmektedir. İstinaf Edenler, istinaf ihbarnamesinde 10 istinaf sebebi sıralamış olmakla birlikte, istinaflarını; kazanın meydana gelmesinde Davalı-nın herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediğine, Davalının makul ve dikkatli bir sürücüden beklenen dikkat ve ihtimamı gösterdiğini kabul ederek, kazada, Davalının herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığına ilişkin Bidayet Mahkemesinin bulgularının -hatalı olduğu ve ayrıca Bidayet Mahkemesinin, ölümlü bir kaza ile ilgili huzurundaki bir meseleyi karara bağlarken, Kenan Akın'ın ek taraf yapılması konusunda kayıtsız kalarak ve müdahale etmeyerek adaletin yerine gelmesi için Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğ-ü Emir 9, nizam 10 altında resen yetkisini kullanmayıp Kenan Akın'ı davaya taraf yapmamakla hata yaptığı noktaları ile sınırladılar.

İstinaf Edenler, Bidayet Mahkemesinin istinafta kararın değiştirilmesi ihtimaline karşı, tazminata ilişkin yaptığı bul-gular ile ilgili dosyaladıkları istinaf sebeplerinden vazgeçtiler.

Huzurumuzdaki istinafı, bu 2 başlık altında inceleyeceğiz. Birinci başlık altında, Bidayet Mahkemesinin dava konusu kazada Davalının herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığına da-ir bulgusu irdelenecektir. 2. başlık altında ise, Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 9 nizam 10'un, bu davadaki uygulanırlığı irdelenecektir.

Kazanın nasıl olduğu ile ilgili Bidayet Mahkemesi kararına bakıldığı zaman, Mavi 170'de kazanın nasıl oldu-ğu konusunda ihtilâfsız olguların yer aldığı görülür:

"Huzurumuzdaki şahadete göre kazanın 23.9.2001
tarihinde saat 21.30 raddelerinde Yeni Erenköy
Dipkarpaz ana yolunda Kenan Akın'ın EL 404
plakalı Mercedes aracı ile Dipkarpaz'dan - Yeni
Erenköy istik-ametine seyretmekte olduğu bir sırada
o esnada EJ 103 plakalı jeep aracı ile Yeni Erenköy'den
- Karpaz istikametine girmekte olan Davalı Şehmuz Barut'un Yeni Erenköy - Dip Karpaz anayolunun 10 kilometresinde çarpışarak trafik kazasına sebebiyet verdikleri- ve kaza neticesinde EL 404 plakalı araçta yolcu olarak seyahet eden Ahmet Elbasan'ın vefat ettiği ihtilaf konusu değildir.

Yine ihtilafsız olgulara göre, kaza mahallinde
görüş mesafesi gece olduğu için ışık hüzmeleri kadardı
ve Davalının EJ 103 plakalı- jip aracı sağ, EL 404
plakalı Mercedes marka araç ise sol direksiyon olup Müteveffa Ahmet Elbasan ön tarafta sağda oturmaktaydı, keza yol asfalt, yüzeyi kuru ve hava yağmursuzdu."

Bidayet Mahkemesi, kararının devamında, taraflar arasındaki ihtilâflı ol-an hususların, kazadan hemen önce Kenan Akın'ın kullanmakta olduğu ve müteveffa Ahmet Elbasan'ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu EL 404 plâkalı aracın önüne aniden bir eşeğin çıkıp çıkmadığı ve araçların fren yapıp yapmadığı konularında olduğunu belirtti-ği görülür.

Bidayet Mahkemesi kararında (Mavi 171'de), Davacı Tanığı olarak şahadet veren Kenan Akın'ın şahadeti ile ilgili şunları söylemiştir:

"Davacı Tanığı olarak şahadet veren Kenan Akın,
şahadetinde aracında miletvekilleri Ahmet Elba-san
ve Osman İmre olduğu halde Dipkarpaz'a düğüne
gittiklerini, dönüşte kaza mahallinde önüne aniden
eşek çıktığını, bir - iki saniyede gelişen olayda
ani sağa kırdığını ve karşıdan gelen araçla
çarpıştığını, eşeğin yolun- içerisinde olduğunu,
önünü gayet iyi gördüğünü, karşıdan gelen aracı
gördüğünü, frene basamadığını, 70 - 80 kilometre
bir hızda seyrettiğini, yolun sağına geçtiğinin
doğru olduğunu, bunu eşeğe vurmamak için yaptığını
söylem-iştir."


Davacı Tanığı olarak şahadet veren Kenan Akın'ın, kazadan hemen önce frene basamadığını kabul ettiğini, yine bu Tanığın yolun sağına geçtiği hususunun doğru olduğunu, bunu yolun içerisinde gördüğü eşeğe vurmamak için yaptığını söylediği görülür.- Bidayet Mahkemesi, Kenan Akın'ın yola eşek çıktığına dair iddiası ile ilgili kararında "Yolda eşek olduğuna dair başka hiçbir somut emare veya iz veya bağımsız görgü tanığı" olmadığını ifade etmiştir.

Bidayet Mahkemesi, huzurundaki tüm şahadeti inceledi-kten sonra, kazanın ne şekilde olduğu ile ilgili son bulgusunu Mavi 174'de şu şekilde yapmıştır:

"İnandığımız şahadet ve ibraz edilen emareler
ışığında, kazanın 23.9.2001 tarihinde saat 21.30 raddelerinde Yeni Erenköy - Dipkarpaz anayolunda
Kenan Akın'-ın EL 404 plakalı Mercedes marka aracı
ile içerisinde ön tarafta sağda Ahmet Elbasan,
arkada Osman İmre oturur vaziyette; yeni seçilecek
Meclis Başkanı konusunu kendi aralarında konuştukları
bir sırada; 70-80 km. hızla seyrederken; EL 404
plakalı araç -sürücüsü Kenan Akın'ın Yeni Erenköy -
Dipkarpaz anayolunun 10 kilometresinde bulunan
köprü üzerinde aniden sağa direksiyon kırarak, o
esnada karşı istikametten EJ 103 plakalı jip aracı
ile 60-70 km. hızla gelen Davalı Şehmuz Barut'un
şeridine geçmesi -ve önünü tıkaması sonucu her iki
aracın ön sağ taraflarının çarpışması suretiyle
meydana geldiğine, kaza anında ön sağ tarafta yolcu
olarak seyreden Ahmet Elbasan'ın vefat ettiğine
ilişkin bulgu yaparız."

Bidayet Mahkemesi, kazanın nasıl olduğunu ince-lerken, huzurundaki şahadeti titizlikle incelemiş ve emare olarak sunulan kazadan sonra çizilen kroki ve dizin ile bu konuda şahadet veren emekli Polis Çavuşu Kemal Can'ın ve ayrıca EL 404 plakalı aracın sürücüsü Kenan Akın'ın şahadetlerini incelemiştir. -Kenan Akın şahadetinde yolun sağına ve karşı şeride geçtiğini kabul etmektedir. Ne kadar geçtiği konusunda emin olmadığını içtenlikle söylemekte, ancak yolda aniden gördüğü eşeğe vurmamak için aniden sağa kestiğini, eşeğin sol tarafından aniden çıktığını v-e kendisinin sağ şeride geçtiğini Mavi 123'de kabul etmektedir:

"S: Şimdi iddia ediyorlar ki bu kazanın oluşumunda
siz aniden Davalının tarafına geçerek o yolu
bloke ettiniz Davalının seyir istikametini,
engellediniz ve bundan dolayı önünü -kestiniz
ve bu kaza oldu. Kabul ediyor musunuz?
C: Birden bire sağa kestiğim doğrudur ancak ne kadar
içeri geçtim onu tabii kesin bilemem. Oraları
görme şansım da olmadı zaten."

Yine Mavi 128'de Kenan Akın, fren yapma fırsatı dahi bulamadı-ğını şahadetinde kabul etmiştir. Davacı Tanığı 12 olarak şahadet veren Emekli Polis Çavuşu Kemal Can, şahadetinde, her iki aracın da ön sağ yüzleri ile çarpıştıklarını, EL 404 plakalı araç yol içerisinde bir eşek olduğunu iddia ederek yolun sağına geçtiğin-i verdiği ifadesinde belirttiğini, kendisinin de bu esnada karşı taraftan gelmekte olan Davalının aracının sağ ön kısmına Kenan Akın'ın aracının sağ ön kısmı ile çarparak bir kaza olduğunu tespit ettiğini, X vuruş noktasını yere düşen boya ve çizik işaret-lerinden tespit edip X olarak işaretlediğini söylemiştir. Kemal Can şahadetine devamla, Mavi 103'de, kazanın olduğu yerin tam köprü üstünde olduğunu da ifade etmiştir.

Gerek Kemal Can, gerekse Kenan Akın'ın şahadetlerine ve Emare No.9 krokiye bakıldığı -zaman, kaza vuruş noktasının Davalının şeridinin içerisinde olduğu, müteveffa Ahmet Elbasan'ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve Davacı Tanığı Kenan Akın'ın kullandığı EL 404 plakalı aracın kendi şeridinden çıkarak, karşı tarafın şeridine girmesi nedeni-yle iki aracın sağ ön kısımlarıyla çarpıştıkları görülmektedir. Kaza vuruş noktasında yolun genişliği 5.84 metre, X noktasından yolun bir kenarına olan mesafe 1.84 metre, diğer yol kenarına olan mesafe ise 3.96 metre olarak ifade edilmiştir. Bidayet Mahke-mesi huzurundaki bu konu ile ilgili şahadet, Mavi 103'de yer almaktadır:

"S: Kaza 5.80 yolun hangi kısmında oldu.
C: Kaza Şehmuz Barut'un gelmiş olduğu istikamete
taraf oldu. Yani Kuzey istikametteki yol
içerisinde.
S: Ne kadar içinde old-u. Mesela bir yoldur bu çizgi
çektik bunu yarısı Karpaz'a gidenin, diğeri da
Karpaz'dan gelenin. Yolun neresinde oldu X
noktası yaptığınız ölçümlerde X ile Şehmuz
Barut'un kullandığı araç yolun kenarı ne kadardır.
C: 1.84 metre.
S-: Nedir bu 1.84.
C: Yani yolun kenarından X'e olan mesafedir.
S: Kenan Akın'ın Karpaz'dan gelenin diğer tarafın ne
kadardır şeyi.
C: 3.96.
S: Bu yol 5.80 ise yarısı bir tarafındır, yarısı da
diğer tarafındır.
C: Evet.
S: Ondan itib-aren yani bu 2 buçuk metreden sonra
Şehmuz Barut'un kullandığı araç o yol kaç metre
oldu yaptınız mı ölçüm yolun ortasından gidiş
istikametine göre evvela bu Davalı Şehmuz
Barut'ta kullandığı araç Jip yolun ortasını
- düşünelim.

C: Yalnız yolun ortasında beyaz çizgiler var. Beyaz
çizgilerde Şehmuz Barut'un gelmiş olduğu tarafa
doğru 2.60 metredir.
S: Diğer tarafın kaç metredir.
C: Diğer taraf 3.20 metredir.
S: Çarpışma noktası olarak aldınız- onu.
C: Hayır, orta çizgi olarak aldım.
S: Bu yol bir daha çok biri daha azdır.
C: Evet, çizilen çizgiler öyle.
S: Siz ölçtünüz mü.
C: Evet ölçtüm, orta yerin çizgileri o şekildedir
yolun."

Tüm bu şahadet neticesinde, Bidayet Mahkemesini-n kazanın oluşumunda Davalının herhangi bir kusuru olmadığına karar vermekle hata yapmış olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Davalı kendi şeridi içerisindeyken Davacının karşı şeride geçmesi neticesinde meydana gelen bir kazada, Davalının herhangi bir ku-suru ve ihmali olmadığını kabul eden Bidayet Mahkemesi, bu noktada hata yapmış değildir.

Bidayet Mahkemesi, kararının sorumluluk ile ilgili kısmında, Mavi 180'de, Davalının kaza ile ilgili herhangi bir sorumluluğu olmadığına da bulgu yapmıştır. Bu bulgusu- aynen şöyledir:

"İnandığımız şahadet ve ispatlanan olgular ışığında,
kaza anında normal bir hızla seyreden, azami oranda
yolun solunu alan ve gideceği bir mesafe kalmayan
sol tarafı uçurum olan, herhangi bir trafik kuralını
ihlal etmeyen ve EL 404- plakalı aracın sağa direksiyon
kırması ile aniden önü kesilen ve bu şartlarda
karşıdan gelen araçla çarpışan Davalının kazanın
meydana gelmesinde herhangi bir kusur ve sorumluluğu
bulunmadığına, herhangi bir trafik kuralını ihlal
etmediğine, makul- ve dikkatli bir sürücüden beklenen
dikkat ve ihtimamı gösterdiğine, kazada kusur ve
sorumluluğu olmadığına ilişkin bulgu yaparız."


Huzurundaki şahadeti en iyi değerlendirebilecek olan, tanıkları görme ve izleme fırsatı bulan bidayet mahkemesidir. B-idayet mahkemesi inandığı şahadete dayalı yaptığı bulgulara Yargıtay genelde müdahale etmemeyi tercih eder. Meğer ki, bidayet mahkemesi, hata yapmış olsun, dikkate almaması gereken bir hususu dikkate alsın veya dikkate alması gereken bir hususu nazarı itib-ara almasın.

Netice itibarıyla, huzurumuzdaki bu istinafta, Bidayet Mahkemesinin kazanın oluşumunda Davalının herhangi bir kusuru ve/veya sorumluluğu olmadığına dair bulgularında hata yaptığına ikna edilmedik. Birinci başlık altında, İstinaf Eden tarafınd-an toparlanan istinaf sebeplerinin tümünü de ret ve iptal ederiz.

İkinci başlık altında incelenecek husus, Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 9, nizam 10'un uygulanması ile ilgilidir.

Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 9, nizam 10 maksatları için mah-keme dosyası incelendiği zaman, Davalının Bidayet Mahkemesi huzuruna 31.3.2004 tarihli bir istida ile 12.12.2002 tarihinde dosyaladığı ispat-ı vücut muhtırasının iptal edilmesini ve yeni ispat-ı vücut muhtırası ile birlikte 3. taraf ihbarı dosyalanmasına i-zin veren bir istida dosyalamasına olanak sağlanması için ispat-ı vücut muhtırası dosyalama süresinin 10 gün uzatılmasını talep ettiği görülür. 15.4.2004 tarihinde, Mahkeme, Kenan Akın'ın davaya ek davalı olarak eklenmesine izin ve emir vermiştir. Ancak 1-5.4.2004 tarihinden sonra davaya eklenen ek davalı ile ilgili herhangi bir işlem yapılmış değildir. Davalı Avukatı, 10.4.2008 tarihinde Mahkeme huzurunda yaptığı bir beyanla, ek davalı ile ilgili işlemleri daha ileri götürmeyeceklerini beyan etmiştir.

İst-inafın dinlenmesi aşamasında Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı Avukatı, ek davalı olarak davaya eklenmiş olan Kenan Akın'ın davada ek davalı kalmasına ısrar etmediğini, İstinaf Eden/Davacıların başlangıçtan beri Kenan Akın'ın davada ek davalı olmasına ısrar -etmeyerek sessiz ve ilgisiz kalmayı tercih ettiklerini, Davalının Kenan Akın aleyhine ayrı bir tazminat davası açtığını, bu davanın neticelendiğini ve Davalı Kenan Akın'dan tazminatını aldığı için kendilerinin ek davalı aleyhine bir taleplerinin kalmadığın-ı, bu nedenle, ek davalı ile ilgili taleplerinde ısrarlı olmadıklarını, daha ileri işlem yapmadıklarını ve ek davalı aleyhine bu davada bir talep ileri sürmediklerini ifade etmiştir.

Bidayet Mahkemesi, EL 404 plakalı araç sürücüsü Kenan Akın'ın ek dava-lı olarak davaya katılmasına emri verdikten sonra, ek davalı ile ilgili herhangi bir ileri işlem yapılmamıştır. İstinaf Edenler, kazanın meydana gelmesinde Kenan Akın aleyhindeki iddialar ışığında, Bidayet Mahkemesinin Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 9-, nizam 10 altında resen işlem yapması gerektiğini, yapmamakla hata yaptığını ileri sürmektedirler.

Emir 9, nizam 10 altında tarafların müracaatı olmadan, mahkemenin huzurunda olması gerektiğini düşündüğü tüm kişilerin davaya katılmalarına emir verebilec-eği açıktır. Mahkemenin uygun görmesi halinde, bunu yapabileceği tartışmasız bir gerçektir. Ancak huzurumuzdaki davada Bidayet Mahkemesinin resen böyle bir emir vermesi gerekir miydi? Huzurumuzdaki taraflardan, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalının ek davalı o-larak Kenan Akın'ı davaya dahil etmesinden sonra, Mahkemenin artık aynı kişiyi resen taraf yapmak mükellefiyeti olduğunu kabul etmek imkansızdır. Kenan Akın'ın ek davalı olarak davaya, Davalı tarafından eklenmesinden sonra, Davacı, ek davalı olarak davaya -katılan Kenan Akın aleyhine herhangi bir talep ileri sürmemiştir. Davacı müteveffanın içerisinde bulunduğu aracın sürücüsü ve bu nedenle, kazanın oluşumunda katkısı olma ihtimali olan Kenan Akın'ı davaya dahil etmeyerek Kenan Akın'dan herhangi bir talept-e bulunmamış, Kenan Akın bilahare Davalı tarafından davaya ek davalı olarak dahil edildikten sonra da ek davalı yapılan taraf ile ilgili işlem yapmamıştır. Bu tutumundan sonra, İstinaf Edenler/ Davacıların Bidayet Mahkemesinin Kenan Akın'ı resen davaya kat-ması gerektiğini, bunu yapmamakla hata yaptığını söylemelerine imkan yoktur. Davacıların tazminat talebi ile ikame ettikleri davalarında, kazadan sorumlu olabilecek tüm tarafları davalarına dahil etmeleri gerekir. Bilhassa Bidayet Mahkemesi huzurunda Kenan- Akın'ın ek davalı olarak ilave edilmesine izin verdikten ve Mahkeme tarafından Kenan Akın'ın ek davalı olarak eklenmesine emir verildikten sonra, ek davalının Davacıların davalısı konumuna girdiği göz önünde tutularak, ek davalının aleyhindeki talebini Da-vacıların ileri sürmemesi Davacıların kusuru olarak kabul edilir. Davacıların ek davalı olarak Kenan Akın aleyhine herhangi bir talep ileri sürmemeleri, Davacıların Kenan Akın'dan herhangi bir talepleri olmadığını göstermektedir. Davacının ek davalı konumu-ndaki Kenan Akın'dan bir talebi olmadıktan sonra, Bidayet Mahkemesinin Emir 9, nizam 10 tahtında Kenan Akın'ı davaya dahil etmekte ısrar etmesinin anlamı yoktur. Bu nedenlerle, Bidayet Mahkemesinin resen Emir 9, nizam 10 altında Kenan Akın ile ilgili işlem- yapmamakla hatalı davrandığını kabul etmeyiz. İstinaf Edenin 2. başlık altında ileri sürdüğü 6. istinaf sebebi de bu nedenle ret ve iptal edilir.

Sonuç itibarıyla, İstinaf Edenler istinaflarında başarısız olmuşlardır. İstinafları ret ve iptal edilir.

-İstinaf masrafları Aleyhine İstinaf Edilen lehine verilir.


Şafak Öneri Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


22 Mayıs 2013





11






Full & Egal Universal Law Academy