Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 9-10/2011 Dava No 43/2012 Karar Tarihi 20.11.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 9-10/2011 Dava No 43/2012 Karar Tarihi 20.11.2012
Numara: 9-10/2011
Dava No: 43/2012
Taraflar: Türkiye İş Bankası A.Ş. ile Süheyla Olgunkan ve Senard Olgunyürek arasında
Konu: İhmal - Mevduatlarındaki paranın üçüncü şahıslar tarafından çekilmesinde Davalı Bankanın ihmali olduğunu iddia eden Davacıların zarar ziyan, yasal faiz, manevi tazminat ve dava masrfaları talebi - İlk Mahkemenin daavcılar lehine hüküm vermesi - Davalıların hükmü istinaf etmesi - İstinafın kısmen kabul edilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 20.11.2012

-D.43/2012 Birleştirilmiş
Yargıtay/Hukuk 9-10/2011
(Girne Dava No:1004-2007 3220/2008)


Yüksek Mahkeme Huzurunda. Yargıtay/Hukuk 9/2011
(Girne Dava No: 1004/2007)


Mahkeme Heyeti. N-arin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan

İstinaf eden: Türkiye İş Bankası A.Ş., 9, Girne Caddesi,
Lefkoşa.
(Davalı)


İle


Aleyhine istinaf edilen: 1. Süheyla Olgunkan, 1, Bafra Sokak,
Girne.(D-avacı No .1)
2. Senard Olgunyürek, Girne
(Davacı No.2)


A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Serhan Çinar
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Derviş Akter.

Yargıtay/Hukuk 10/2011
- (Girne Dava No: 3220/2008)


İstinaf eden: Türkiye İş Bankası A.Ş., 9, Girne Caddesi,
Lefkoşa.
(Davacı)

İle

Aleyhine istinaf edilen: 1. Ertuğrul Akgül Merkezi Cezaevi,
Lefkoşa (Davalı No.1)
- 2. Süheyla Olgunkan, 1, Bafra Sokak,
Girne.(Davalı 2)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Serhan Çinar
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Derviş Akter.

Girne Kaza Mahkemesi Kıdeml-i Yargıcı Beril Çağdal'ın 1004/2007 ve 3220/2008 sayılı davalarda 24.12.2010 tarihinde verdiği karara karşı, 1004/2007 sayılı davadaki Davalı ve 3220/2008 sayılı davadaki Davacı tarafından yapılan istinaflardır.


--------------------


K- A R A R


Narin F. Şefik: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: 9/2011 ve 10/2011 sayılı istinaflar Girne Kaza Mahkemesinin birleştirilerek dinlemiş olduğu 1004/2007 ve 3220/2008 sayılı davalarda-, 24.12.2010 tarihinde vermiş olduğu karardan yapılmıştır.

9/2011 sayılı istinafta, Aleyhine İstinaf Edilen Davacılar, Girne Kaza Mahkemesinde İstinaf Eden Davalı aleyhine, 1004/2007 sayılı davayı ikame ederek, Davalının Girne Şubesinde 6810-8457906 No.l-u sterlin hesabından 6.4.2006 tarihi itibarıyla, £152,751.79'un Davalının dikkatsizliği ve ihmalkarlığı nedeniyle üçüncü kişiler tarafından çekilmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüş ve Davalı aleyhine 152,751.79 stg., 30,000stg. zarar-ziyan ve 2,0-00 stg. gelir kaybı için hüküm talebinde bulunmuştur.

Davalı ise müdafaa layihasında, 152,751.79 stg.in Davacılar ile Ertuğrul Akgül isimli şahsın meşveretleşmesi sonucunda, Ertuğrul Akgül tarafından çekildiğini, bu konunun Davacıların bilgisinde olduğun-u, Davacıların niyetinin Davalıyı dolandırmak veya haksız olarak para temin etmek olduğunu iddia ederek, Davacının davasının iptalini talep etmiştir.

10/2011 sayılı istinafta, İstinaf Eden Davacı, Girne Kaza Mahkemesinde 3220/2008 sayılı davayı, Aleyhine- İstinaf Edilen Davalılar aleyhine ikame ederek; Davalıların, muhtelif tarihlerde, Davacının Girne'de faaliyet gösteren banka şubesine giderek Davalı No.1'i, Davalı No.2'nin eşi ve aynı şubede müşterek hesabı olan Senard Olgunyürek olarak tanıttığını, Dava-lı No.1'in hileli bir şekilde ve bankada hesabı olmamasına rağmen, Davalı No.2 ve eşi Senard Olgunyürek adına yatırılmış olan 152,751.79 stg. meblağı çektiklerini ileri sürmüş ve bu meblağın İstinaf Eden Davacıya iadesi için Davalılar aleyhine hüküm talebi-nde bulunmuştur.

Aleyhine İstinaf Edilen Davalı No.2 müdafaa layihasında, Davacının iddialarını ret ve inkar ederek, sözü edilen paranın Davacının veya müstahdemlerinin veya çalışanlarının kusuru veya ihmali sonucu ödendiğini ileri sürüp, davanın iptalin-i talep etmiştir.

1004/2007 ve 3220/2008 sayılı davalar birleştirilerek dinlenmiştir.

İSTİNAFA KONU OLGULAR

1004/2007 sayılı davadaki Davalı, Türkiye'de kurulmuş ve KKTC'de şubesi olan bir bankadır. Davacıların bu bankanın Girne Şubesinde 6810-8457906- No.lu mevduat hesabı ve bu hesapta 6.4.2006 tarihi itibarıyla 152,751.79 sterlin paraları vardı. Davacılar, takriben 2006 yılı sonlarında para yatırmak için Davalı bankaya gittiklerinde, 6810-8457906 No.lu mevduat hesaplarındaki paranın tümünün çekilmiş -olduğunu ve bu hesapta para olmadığını öğrendiler. Davacılar bunun üzerine konuyu polise aktarıp şikayette bulundular.

Yapılan tahkikat sonucunda Davacılara ait paranın Ertuğrul Akgül isimli bir şahıs tarafından çekildiği tespit edilmiş ve bu şahıs aley-hine, evrak sahteleme, sahtekarlıkla para temini ve başkasının kimliğine bürünme ile ilgili dosya tanzim edilerek, konu mahkemeye aktarılmış ve Ertuğrul Akgül aleyhine, Girne Kaza Mahkemesinde, 740/2007 sayılı dava ikame edilmiştir.

Ertuğrul Akgül, 740/20-07 sayılı davada, sahte evrak düzenleme, sahte evrağı tedavüle sürme, sahtekarlıkla para temini suçlarından yargılanmış ve 30.10.2007 tarihinde, bu suçlardan mahkum edilip, hapis cezasına çarptırılmıştır.

Davacılar, müşterek döviz mevduat hesaplarındaki p-aranın kendilerine iade edilmemesi üzerine, Davalı aleyhine, 1004/2007 sayılı bu davayı ikame etmişlerdir.

1004/2007 sayılı davada, Davalı olan Banka, Davacı No.1 ile Ertuğrul Akgül isimli şahıs aleyhine 3220/2008 sayılı davayı ikame etmiş ve Davacı Bank-anın zarara uğratıldığını iddia ederek, Davalılar aleyhine 152,751.79 stg. için hüküm talebinde bulunmuştur.

1004/2007 ve 3220/2008 sayılı davanın yapılan duruşmasında, 3220/2008 sayılı davada, Davalı No. 2 aleyhine olan dava iptal edilmiş, Davalı No.1 al-eyhine hüküm verilmiş 1004/2007 sayılı davada, Davacılar lehine 152,751.79 stg. 6.4.2006 tarihinden itibaren yasal faiz, 30,000TL manevi
zarar-ziyan ve 12,000TL dava masrafı için hüküm verilmiştir.

Bu hüküm üzerine 9/2011 ve 10/2011 sayılı istinaflar do-syalanmıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ

9/2011 sayılı istinafta 12 istinaf sebebi, 10/2011 sayılı istinafta ise 10 istinaf sebebi ileri sürülmekle birlikte, istinaf sebepleri büyük oranda benzerlik arz ettiğinden, her iki istinaftaki istinaf sebeplerini, 4 baş-lık altında toplamayı ve birlikte incelemeyi uygun bulduk.

1004/2007 sayılı davaya konu müşterek döviz hesabı açıldığında, Davalı Bankada, Davacı No.1 ile 3220/2008 sayılı davada Davalı No.1 Ertuğrul Akgül isimli şahsın bulunduğu, müşterek hesap açılıp iş-lemler tamamlandıktan sonra banka memurlarının banka defterini Davalı No.1'e "buyurun Senard bey" diyerek verdikleri, Davacı No.1'in suskun kaldığı ve düzeltme yönüne gitmediği, bu nedenle Ertuğrul Akgül'ün Davacı No.2 olarak tanınmasına sebebiyet verildiğ-i, daha sonraki işlemlerde Ertuğrul Akgül isimli şahsın, Senard Olgunyürek olduğu intibasının yaratıldığı gerçeğinden hareketle, 1004/2007 sayılı davadaki Davacıların meşveretleşmeleri sonucu Davacılar adına olan paranın Ertuğrul Akgül tarafından çekildiği-, paraların bankayı yanıltarak çekildiği konusunda şahadet olmasına rağmen, İlk Mahkeme bu konudaki şahadete itibar etmeyip, Davacı tanıklarının şahadetine itibar edip, 3220/2008 sayılı davada Davalı No.1'in yaptığı işlemlerden bankayı sorumlu bulup, 1004/-2007 sayılı davada Davacılar lehine hüküm vermekle, 3220/2008 sayılı davada Davalı 2 aleyhine hüküm vermemekle hatalı hareket etmiştir.

1004/2007 sayılı davada İlk Mahkeme, Davacının tafsilatlı talep takririnde olmamasına rağmen, 152,751.79 sterlin üzerin-den, 6.4.2006 tarihinden itibaren yasal faiz ödenmesine emir vermekle, hatalı davranmıştır.
1004/2007 sayılı davada, manevi tazminat konusunda şahadet olmamasına karşın, İlk Mahkemenin 30,000TL manevi tazminata hükmetmesi hatalıdır.
İlk Mahkeme, 12,000TL d-ava masrafı ödenmesine emir vermekle hatalı davranmıştır.

TARAFLARIN İDDİALARI

9/2011 ve 10/2011 sayılı istinaflarda İstinaf Eden özetle; İstinafa konu davalarda, banka memurlarının imza ve isim kontrolü yapmadıklarının doğru olduğunu, 9/2011 sayılı ist-inafa konu davadaki Davacı No.1 bankaya geldiğinde ve Davacı No.2 ile müşterek hesap açmak istediğini söylediğinde, yanında 10/2011 sayılı istinafa konu davada Davalı No.1'in olduğunu, Davalı No.1'in 2000 yılından beri bankanın müşterisi olduğunu, 9/2011 s-ayılı davaya konu Davacı No.1'in kimlik bilgilerinin tespitinin, banka memurları Neslihan T. Tülbentçi ve Feryal Enginsoy tarafından yapıldığını, mevcut hesabın kapatılıp 9/2011 sayılı istinaftaki Davacı No.2 ile müşterek bir hesap açıldığını, hesap açıldı-ktan sonra banka memurunun hesap defterini, 9/2011 sayılı istinaftaki Davacı No.2 sıfatıyla 10/2011 sayılı istinaftaki Davalı No.1'e verdiğini, Davacı No.1'in bu ifadeyi duymasına rağmen suskun kaldığını ve müdahale etmediğini, bu durumun 10/2011 sayılı is-tinaftaki Davalı No.1'e verdiği güven ile ve Davalı No.1 ile 9/2011 sayılı istinaftaki Davacı No.1 arasındaki meşveretleşme sonucunda, Davalı No.1, 9/2011 sayılı istinaftaki Davacı No.2 sıfatını kullanarak, bankada istinaf konusu davadaki mevduat hesabında- bulunan paraların çekilmesine sebebiyet verdiklerini, bankayı zarara uğrattıklarını, bu nedenle banka lehine hüküm vermeyip, Davacılar lehine hüküm vermekle, keza 30,000 TL. manevi tazminat ile 12,000TL. dava masrafı ödenmesine emir vermekle İlk Mahkemeni-n hatalı davrandığını ileri sürmüş ve istinafların kabulünü talep etmiştir.
9/2011 ve 10/2011 sayılı istinaflarda Aleyhine İstinaf Edilen özetle:

10/2011 sayılı istinaftaki Davalı No.1'in, kendisini 9/2011 sayılı istinaftaki Davacı No.2 olarak tanıtması- konusunda şahadet olmadığını, bankaların birer güven kurumu olduklarını, bankada hesabı olan tüm müşterilerin kimlik bilgilerinin bankada olduğunu, bankada işlem yapılırken, kimlik kontrolü yapılma zorunluluğu olduğunu, 10/2011 sayılı istinafa konu davada-ki Davalı No.1'in 9 Mayıs - 26 Ekim tarihleri arasında bankada işlem yaparken, iki memur dışında kimsenin kimlik sormadığını, 9/2011 sayılı istinafa konu davadaki paranın, müşteri dışında başka birisi tarafından çekilmesinden bankanın sorumlu olduğunu, bu -nedenle, İlk Mahkemenin, banka aleyhine hüküm vermekle hatalı olmadığını ileri sürüp, her iki istinafın da iptalini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

9/2011 ve 10/2011 sayılı istinaflardaki birinci başlık altındaki istinaf sebebinin in-celenmesi :

1.1004/2007 sayılı davaya konu müşterek döviz hesabı açıldığında, Davalı Bankada, Davacı No.1 ile 3220/2008 sayılı davada Davalı No.1 Ertuğrul Akgül isimli şahsın bulunduğu, müşterek hesap açılıp işlemler tamamlandıktan sonra banka memurlarını-n banka defterini Davalı No.1'e "buyurun Senard bey" diyerek verdikleri, Davacı No.1'in suskun kaldığı ve düzeltme yönüne gitmediği, bu nedenle Ertuğrul Akgül'ün Davacı No.2 olarak tanınmasına sebebiyet verildiği, daha sonraki işlemlerde Ertuğrul Akgül isi-mli şahsın, Senard Olgunyürek olduğu intibasının yaratıldığı gerçeğinden hareketle, 1004/2007 sayılı davadaki Davacıların meşveretleşmeleri sonucu Davacılar adına olan paranın Ertuğrul Akgül tarafından çekildiği, paraların bankayı yanıltarak çekildiği kon-usunda şahadet olmasına rağmen, İlk Mahkeme bu konudaki şahadete itibar etmeyip, Davacı tanıklarının şahadetine itibar edip, 3220/2008 sayılı davada Davalı No.1'in yaptığı işlemlerden bankayı sorumlu bulup, 1004/2007 sayılı davada Davacılar lehine hüküm ve-rmekle, 3220/2008 sayılı davada, Davalı 2 aleyhine hüküm vermemekle hatalı hareket etmiştir.

Dava zabıtlarına göre; Aleyhine İstinaf Edilen Davacılar anne-oğuldur. İstinaf Eden Davalı ise, Türkiye Cumhuriyeti yasaları altında kurulan ve faaliyet gösteren-, aynı zamanda KKTC'de şubeleri vasıtasıyla faaliyet gösteren, Anonim Şirket olarak kurulan bir bankadır.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacıların, İstinaf Eden Bankanın Girne Şubesi nezdinde açılmış 6810-8457906 No.lu sterlin cinsinden mevduat hesapları va-rdı. Bu mevduat hesabı müşterek bir hesap olup, bu hesapta 6.4.2006 tarihi itibarıyla 152,751.79 stg. mevduat bulunmakta idi.(Emare 1,Mavi 330,331.)

Bu mevduat hesabı açıldığı zamanlarda, yürürlükte olan yasal mevzuat gereği, Aleyhine İstinaf Edilen Dava-cıların kimlik bilgileriyle imza örnekleri, bankada kayıt altına alınmıştı.

Mezkûr hesaptan 20.4.2006 tarihinde ve müteakip tarihlerde, 10/2011 sayılı istinafa konu 3220/2008 sayılı davada Davalı No.1 olan Ertuğrul Akgül tarafından 20.04.06, 2.05.06, 3.0-5.06 tarihlerinde (Mavi 350) muhtelif miktarlarda çekilişler yapılmış,(Mavi 333,334,)20.04.06 tarihinde vadesiz mevduat hesabı açılmış ve daha sonra kapatılmış, 6810-8457906 No.lu hesapta bulunan paranın tümü çekilerek, başka bir hesaba aktarılmış, bu hesa-plardan Ertuğrul Akgül, kendi imzasını kullanarak Davacılardan izinsiz ve onların bilgisi hilafına 152,751.79 stg. çekmiş ve Davacıların mevduat hesabı sıfırlanmıştır.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacılar, mevduat hesaplarındaki paranın çekilmesi için her-hangi bir şahsa yetki vermediklerini, bu paranın bilgi ve talimatları dışında çekildiğini, bu nedenle Alt Mahkemenin, İstinaf Eden Davalı aleyhine hüküm vermekle hatalı olmadığını ileri sürmekte ve istinafın reddini talep etmektedirler.

İstinaf Eden Dava-lı ise; Aleyhine İstinaf Edilen Davacıların, 10/2011 sayılı istinafa konu 3220/2008 sayılı davadaki Davalı No.1 ile meşveretleşerek, hile ile bankayı dolandırdıklarından, Alt Mahkemenin kararının hatalı olduğunu ve istinafın kabulünü talep etmektedir.

İs-tinafın duruşması sırasında, İstinaf Eden Avukatı, bankanın kimlik ve imza kontrolü yapmadan, mevduat hesabındaki paranın, mevduat hesap sahipleri dışında başka
bir kişiye ödendiğini kabul etmektedir.

Ancak İstinaf Eden Avukatı, 6810-8457906 No.lu mevdu-at hesabı, müşterek bir hesap olarak yeniden düzenlendiğinde, banka memurunun, banka defterini, Süheyla Olgunkan huzurunda, Ertuğrul Akgül'e, mevduat hesap sahibi Senard Olgunyürek olarak hitap edip verdiğini,hesap sahibi Süheyla Olgunkan'ın hiç ses çıkar-madığını, itiraz etmediğini, düzeltme yönüne gitmediğini, Ertuğrul Akgül'ün, Senard Olgunyürek olduğu intibasını yarattığını, daha sonraki banka işlemlerinde, banka memurlarının Ertuğrul Akgül'ün bu hesaptan para çekme sırasında Ertuğrul Akgül ve hesap s-ahibi Senard Olgunyürek olduğuna inandıklarından, parayı bu şahsa verdiklerini, taraflar arasında meşveretleşme olduğundan, bankanın bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını iddia etmektedir.

İstinafa konu bu davada üzerinde durulması gereken konu; İstinaf -Eden Bankanın yetkili memurlarının bir mevduat hesabından, kimlik kontrolü yapmadan ödeme yapmalarının bankacılık usul ve kurallarına aykırı olup olmadığı, bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ödemenin meşveretleşme sonucu yapılıp yapılmadığı, meşv-eretleşme sonucu yapılması halinde, bankanın sorumluluğunun olup olmadığıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kurulmuş bankalar ile yabancı ülkelerde kurulmuş olup, KKTC'de faaliyete geçecek olan bankaların tabi olduğu mevzuat, 39/2001 sayılı KKTC B-ankalar Yasası'dır.

39/2001 sayılı Yasa'nın 3(4) maddesinde Yasa'nın kapsam ve amacı şu şekilde ifade edilmektedir:

"3.(4) Bu Yasanın amacı, tasarruf sahiplerinin hak ve
menfaatlerini korumak, mali piyasalarda güven ve
istikrarı ve ekonomik kalk-ınmanın gereklerini de
dikkate alarak kredi sisteminin etkin bir
şekilde çalışmasını sağlamak üzere bankaların
kuruluş, yönetim, çalışma, devir, birleşme,
tasfiye ve denetlenmelerine ilişkin esasları
düzenlemektir."

Yasa'nın 4.maddesi ise-, Yetki ve Görev başlığı altında Merkez Bankasının yetkilerini düzenlemektedir.:

"(4). Merkez Bankası, bu Yasa ve ilgili diğer mevzuatın, yasada gösterilen yetkiler çerçevesinde düzenlemeler de yapmak suretiyle uygulanmasını sağlamak, uygulamayı den-etlemek ve sonuçlandırmak, tasarrufların güvence altına alınmasını temin etmek ve yasayla verilen diğer yetkileri kullanmaya, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli za-rarlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemeye, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almaya ve uygulamaya yükümlü ve yetkilidir.


Yasal mevzuattan da görülebileceği gibi, tasarrufların g-üvence altına alınmasını temin etmek, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışması için gerekli karar ve tedbirleri almak için Merkez Bankası yetkili kılınmıştır.

Bu husus, 41/2001 sayılı KKTC Merkez Bankası Yasası'-nın 5(2)(G) maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

"5.(2)(G) Tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların
düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını
tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli
zararlar doğurabilecek her türl-ü işlem ve
uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin bir
şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar
ve tedbirleri almak ve uygulamak;


Buna göre, Merkez Bankası, bankalar üzerinde tasarruf mevduat sahiplerinin h-aklarını korumak bakımından etkin yetkilerle donatılmıştır.

Bilindiği gibi, bankalar, para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışında diğer ekonomik etkinliklerde bulunan güven ku-ruluşlarıdır.

Bankalar bir güven kurumu oldukları için, (Y/H 20-21/05,
(D.25/09)) banka yetkilileri tarafından bir mevduat hesabından ödeme yapılacağında, paranın ödeneceği kişinin mevduat sahibi, olup olmadığını incelemeli, bu kişinin mevduat sahibi, ya- da yetkili temsilcisi olup olmadığı konusunda, gereken dikkat ve özeni göstermelidir.

Mevduat işleminin konusu para olduğuna göre, banka ile müşteri arasında mevduat ilişkisi, paranın bankaya yatırılması ile gerçekleşmektedir. Mevduata konu para, belli -şartlarda iade edilme koşuluyla bankaya tevdi edildiğinden, bu konu banka ile müşterisi arasında bir hukuki ilişki meydana getirmektedir. Bu nedenledir ki, banka, yetkili kişiye ödeme yaparken, gerekli dikkat ve özeni göstermeli, para çekmek isteyen kişide-n kimlik sormadan keza tediye fişine
attırılan imza ile hesap kartında yer alan imza örneğini karşılaştırmadan, ödeme yapmamalıdır. Aksi takdirde, gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle yanlış kişiye ödeme yapılmasından, banka sorumlu tutulmalı-dır.

KKTC'deki yürürlükteki mevzuata ve banka teammüllerine göre; bankalardan para çekilip mevduat sahibine veya yetkilisine ödeme yapılacağında, bankaların, ödeme yapılacak kişinin, kimlik bilgilerini ve imza örneklerini kontrol etme mükellefiyetleri ol-duğu, tartışma götürmeyen bir gerçektir.

Bu hususun, Bankalar Yasası altında, Resmi Gazete'nin 22.3.2005 tarihli 42. sayısında, banka müşterilerinin kimliklerinin belgelenmesine ilişkin tebliğ ile düzenlenmiş olduğunu görürüz.

Tebliğin ilgili -maddeleri aynen şöyledir:

"1. Bankaların, kimliklerini belgelemeyen müşterileri
adına mevduat, kredi ve her ne ad altında olursa
olsun hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri,
havale ve kambiyo hizmetleri ile diğer bankacılık
ve mali h-izmetleri vermeleri yasaktır.
2. Kimlik tespiti, bu Tebliğin 3. maddesinde
öngörülen, gerçek ve tüzel kişilerle ilgili
evrakın, tasdik memurunca onaylanmış suretlerinin
ibraz sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması
veya işlemle ilg-ili evrakın arkasına kimlik
bilgilerinin kaydedilmesi olarak yapılmalıdır.
Ayrıca tespit sırasında işlem yapan gerçek
kişinin beyan ettiği adres de kaydedilmelidir.
3. Kimlik tespitinde aşağıdaki bilgiler ve belgeler
istenir:

(1)-. KKTC vatandaşı olan gerçek kişilerin,
kimlik kartlarını, açık adreslerini ve
telefon numaralarını belgelemeleri,
(2). Yabancı uyruklu gerçek kişilerin, kendi ülke
pasaportlarını veya ülkelerinde geçerli
kimlik belge-leyici evraklarını, açık
adreslerini ve telefon numaralarını
belgelemeleri veya bankaya bir suretini
vermeleri,
(3). ..........
(4). ..........
(5). ..........
(6). ..........
4. ....................................-................
....................................................
(1). .........
(2). .........
(3). .........
(4). .........
(5). .........
(6). ........."


İlgili tebliği-n 1. maddesine göre, bir bankada mevduat hesabı açılması, müşterilerin kimliklerini belgeleme şartına bağlanmış ve kimlikleri belgelenmeyen müşteriler için mevduat hesabı açılması yasaklanmıştır.

Kimlik bilgilerinin tespitinde aranacak koşullar ise, 3. m-addede düzenlenmiştir.

İstinaf Eden Avukatı, bu tebliğin amacının, mevduat
hesabı açılması sırasında takip edilecek olan usulleri düzenlemek olduğunu, tebliğde para çekme ile ilgili bir düzenleme yapılmadığını, bu nedenle, İlk Mahkemenin kararının h-atalı olduğunu ileri sürmektedir.

Bir mevduat hesabı açılırken, hesap sahibinin kimlik bilgilerinin belgelenmesi gerektiği ile ilgili tebliğin; bu hesap ile ilgili, daha sonra yapılacak tüm işlemler sırasında, işlem yapacak kişinin kimlik bilgilerini-n doğruluğunu teyit ederek, yanlış kişiye ödeme yapılmasını önlemek dışında başka bir amaçla konduğunu söylemek olası değildir. Bankaların birer güven kurumu olduklarını dikkate aldığımızda, bankaların, yanlış kişilere ödeme yapmaması amacıyla kuralların b-u şekilde uygulanmasının doğru bir davranış olduğu görüşündeyiz.

Aksi takdirde, mevduat hesapları ile ilgili işlem yapılacağında, mevduat hesapları açılırken kayda geçirilen kimlik bilgileri ile imza kontrolü yapılmadan, yanlış kişiye yapılacak bir -ödemeden, mevduat sahipleri zarar göreceği için banka sorumluluktan kurtulamayacaktır.

Bu gerçeklerden hareketle, İlk Mahkemenin, bu yöndeki kararı hatalı olmamıştır.

İstinaf Edenin esas şikayeti; 1004/2007 sayılı davadaki Davacı No.1 ile 3220/2008 sayı-lı davadaki Davalı No.1 bankada iken, Davacı No.1'in Davacı No.2 ile ilgili müşterek hesap açıldıktan sonra, banka memuru Neslihan Tülbentçi'nin banka defterini Ertuğrul Akgül'e verirken "buyurun Senard bey" diye hitap etmesi, buna Süheyla Olgunkan'ın ses -çıkarmaması, Süheyla Olgunkan'ın bu şekilde davranması ile Ertuğrul Akgül'ün 1004/2007 sayılı davada Davacı No.2 Senard Olgunyürek olduğu intibaını yaratması, bu nedenle daha sonra Bankaya gelen Ertuğrul Akgül'den banka yetkililerinin kimlik bilgisi talep -etmemeleri, meşveretleşme sonucu, paranın Ertuğrul Akgül tarafından çekilmesi sebebiyle bankanın sorumluluğunun olmadığı yönündedir.

Dava zabıtları incelendiğinde, Ertuğrul Akgül'e muhtelif tarihlerde para çekilişi yaparken, banka memurlarından Aslı Numan- ile Müge Özben'in kimlik sorduğu, ancak banka memurlarından Feryal Enginsoy ile Erdoğan Erbildim'in onayı ile kimlik bilgisi istenmeden, para çekilişleri yapıldığı görülür.

Ertuğrul Akgül, 9/2011 sayılı istinafa konu davadaki Davacıların mevduat hesaplar-ından para çekerken, bankanın yetkili memurları tarafından kimlik bilgilerinin kontrol edilmediği, ödeme sırasında imzalanan banka fişlerindeki imza ile esas hesap sahiplerinin kimlik bilgileri ve imzaları ile kontrol edilmediği dava kayıtlarından anlaşılm-aktadır.

Alt Mahkemenin, mevduat hesabından yapılan çekilişlerdeki sorumluluğu esaslı şekilde incelemiş olduğunu görmekteyiz.

Alt Mahkeme, Ertuğrul Akgül'ün para çekilişi ile ilgili, kararında şu görüşlere yer vermiştir:

"Feryal Enginsoy hesabın müştere-k hale gelmesinden
yaklaşık 2 yıl sonra 2006 yılında Ertuğrul Akgül'ün çekiliş işlemini yapan banka yetkilisidir. 2006 yılında 22.3.2005 tarihli Bankalar yasası tahtında yapılan tebliğ gündemde idi. Tanığın o aşamada neden kimlik talep etmediği veya Ert-uğrul Akgül'ün atmış olduğu imzayı Senard Olgunyürek'in imza örneğiyle karşılaştırılmadığı yönünde bir izahat bulunmamaktadır.

Ertuğrul Akgül'e kimlik soran banka memuru Aslı Numan yetkilisi Feryal Enginsoy'un onayıyla Ertuğrul Akgül'ün çekiliş yapması sa-ğlanmıştır. Feryal Enginsoy o tarihte de kimlik kontrolü yapma, en azından Ertuğrul Akgül'ün çekiliş dekontlarına açıkça "Senard" olarak attığı görülen (emare dekontlar) imzayı kontrol etme fırsatı vardı. Ancak o tarihte de imza kontrolü gerçekleşmemiştir.-

Gerek yetkili Feryal Enginsoy, gerekse müdür Erdoğan Erbildim'in Ertuğrul Akgül'ün kimliğini görmemekle Bankalar yasası madde 46 tahtında yayınlanan tebliğ'in 1. maddesine aykırı davrandıkları görüşündeyim. Keza her iki şahsın Ertuğrul Akgül'ün kimliğini- belgelemeden işlem yapmasına onay vermekle görevlerinin ifasında ihmalkar davrandıkları, müşterilerine olan "ihmalkar olmama" görevini de layıkıyla yerine getirmedikleri hususlarında bulgu yaparım."


Alt Mahkeme, Ertuğrul Akgül, Aleyhine İstinaf Edilen -Davacıların, müşterek hesabından Senard Olgunyürek olarak para çekerken kimlik kontrolü ve imza kontrolü yapılmadığı, Senard olarak imza edilen dekontlar üzerindeki imzayı kontrol etmediği gerçeğinden hareketle; İstinaf Eden Davalı Bankanın görevlerinin, ö-zellikle Feryal Enginsoy'un ve Erdoğan Erbildim'in görevlerinin ifasında ihmalkâr davrandıkları bulgusuna varmıştır.

Alt Mahkemenin bu bulguya ilaveten, meşveretleşme ile ilgili olarak sunulan şahadeti incelemiş olduğunu dava zabıtlarından g-örmekteyiz.

Alt Mahkeme, İstinaf Edenin beyanlarına konu meşveretleşme iddiasını inceledikten sonra, İstinaf Eden Banka tarafından sunulan şahadete itibar etmemiştir.

Tanıkların sunduğu şahadeti değerlendirmede, alt mahkemeler daha avantajlı b-ir durumdadır.

Alt mahkemelerin, tanıkların doğruyu söyleyip söylemedikleri hususundaki bulgularına Yargıtay genelde müdahale etmemektedir. Ancak, Bidayet Mahkemesinin tanıklar hususunda yaptığı bulgu veya bulguların yanlış veya başka yeterli sebeplerden- dolayı hatalı olduğunu, istinaf eden, dava tutanaklarından gösterebilirse, Yargıtay o takdirde bu bulgulara müdahale edebilir.(Y/H 7/95 D. 19/97.)

Dava zabıtlarına ve Bidayet Mahkemesinin kararına bakıldığında, Bidayet Mahkemesinin şahadeti ve emareleri- esaslı bir şekilde incelemeye tabi tuttuğunu görürüz.

İlk Mahkeme, huzurundaki şahadeti inceledikten sonra, İstinaf Eden Banka tanıklarının şahadetine itibar etmeyerek, Davacılar tarafından sunulan şahadeti dikkate almış ve meşveretleşme olmadığı sonu-cuna ulaşmıştır.

Tüm yukardakileri ve meşveretleşme olmadığı bulgusunu dikkate aldığımızda; İstinaf Eden Bankanın veya yetkili memurlarının, müşterilerine ait bir mevduat hesabından ödeme yaparken, kimlik ve imza kontrolü yapmamaları ve bunun sonucu-nda 9/2011 sayılı istinafta Aleyhine İstinaf Edilen Davacıların, mevduat hesabında bulunan mevduatın tümünün, mevduat hesap sahibi olmayan biri tarafından çekilmesine sebebiyet vermeleri, ihmalkar bir davranıştır.

Banka memurlarının ihmalkarlığı ne-deniyle, bir mevduat hesabında bulunan mevduatın, mevduat hesabı sahibi olmayan bir şahsa ödemesi nedeniyle işbu Banka, bu işlemden sorumlu tutulmalıdır.

Görülebileceği gibi, Alt Mahkeme tüm şahadeti incelemiş, aleyhine istinaf edilen davadaki D-avacıların şahadetine itibar etmiş ve bankanın görevi icabı göstermesi gereken dikkat ve ihtimamı göstermediğinden, mevduatın kimlik kontrolü yapılmadan başka birisine ödenmesinden dolayı Bankayı sorumlu bulmuştur.

Yukardaki tüm gerçekleri değerlend-irdiğimizde, Alt Mahkemenin, meşveretleşme ile ilgili iddialara itibar etmemesi, Bankayı ihmalkarlığı nedeniyle sorumlu bularak, 1004/2007 sayılı davada, Davacı lehine karar vermesi ve 3220/2008 sayılı davada, Davalı 2 aleyhine olan davayı iptal etmesi hat-alı olmamıştır.

Bu nedenle I. İstinaf sebebi iptal edilir.

2. istinaf sebebinin incelenmesi:
"1004/2007 sayılı davada, İlk Mahkeme, Davacının tafsilatlı talep takririnde olmamasına rağmen, 152,751.79 sterlin üzerinden, 6.4.2006 tarihinden itibaren yasa-l faiz ödenmesine emir vermekle, hatalı davranmıştır."

İlk Mahkeme 1004/2007 sayılı davada, Davacılar lehine 152,751.79 stg. ve bu miktar üzerinden 6.4.2006 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yasal faiz için hüküm ve emir vermiştir.

İstinaf Eden, 1-004/2007 sayılı davada, Davacının yasal faiz talepleri olmadığını, Davacıların talebinin mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranında faiz talebi olduğunu, 9/76 sayılı Yasa'nın 42(1) maddesi gereğince bir talep olmasına rağmen, İlk Mahkemenin 9/76 sayılı -Yasa'nın 42(3) maddesini dikkate alarak emir vermekle hatalı olduğunu, faizin hüküm tarihinden itibaren verilmesi gerektiğini iddia etmiştir.

1004/2007 sayılı davada, Davacıların tafsilatlı talep takriri ile ilgili 13.(B) maddesi aynen şöyledir:

(13). Bi-naenaleyh Davacıların Müştereken ve Münferiden davalıdan talepleri:

B. Bu meblağ üzerinden 06.04.2006 tarihinden tamamen
tediye tarihine kadar mevduat hesaplarına verilen faiz
kadar faiz ödenmesi hususunda bir hüküm ve/veya emir
ısdarı;

Buna -göre; Davacıların faiz konusundaki taleplerinin 6.4.2006 tarihinden itibaren mevduat faizlerine verilen faiz kadar olduğu görülür.

Dava zabıtlarını incelediğimizde, 6.4.2006 tarihinden sonraki günler için aylık mevduat faiz oranlarının ne kadar olduğu ko-nusunda şahadet sunulmamıştır.

Aleyhine İstinaf Edilen Davacılar, mevduat faizinin ne olduğu konusunda şahadet sunmadığına göre, Alt Mahkemenin 6.4.2006 tarihinden itibaren yasal faiz ödenmesine emir vermesi hatalı olmuştur.

Faizin ne kadar olacağı konus-unda Mahkeme huzurunda şahadet olmadığına göre, faizin, hüküm tarihinden itibaren yasal faiz oranında ödenmesine emir verilmesi gerekirdi.

Yukarıda söylenenler ışığında, İstinaf Eden istinafında başarılı olmuştur.

2. istinaf sebebi kabul edilir.

3. isti-naf sebebinin incelenmesi:


1004/2007 sayılı davada, manevi tazminat konusunda şahadet olmamasına karşın, İlk Mahkemenin 30,000TL manevi tazminata hükmetmesi hatalıdır.

İlk Mahkeme 1004/2007 sayılı davada, Davalı Aleyhine 30,000 TL. manevi tazminata hükm-etmiştir.

İstinaf Eden, manevi tazminat konusunda şahadet olmadığını, bu nedenle, Alt Mahkemenin kararının hatalı olduğunu iddia etmektedir.

Dava zabıtlarına göre, manevi tazminat konusunda şahadet yoktur. Aleyhine İstinaf Edilen Avukatı da, istinafın du-ruşması sırasında, bu konuda fazla ısrarlı olmadığı görülür.

Alt Mahkemenin kararı ise şöyledir:



"1004/2007 nolu davadaki davacıların, davalı bankadan manevi zarar ziyan talepleri ile ilgili olarak ise Mahkeme huzurundaki şahadetten davacıların manevi -bir çöküntü yaşadıkları, güven duygularını yitirerek şüpheci ve ruhen çökmüş oldukları hususunda hiçbir şüphem yoktur. Davacıların bu manevi zarar ziyanları ise davalı banka aleyhine 30,000TL hüküm verilmesi uygun ve adildir görüşündeyim."


Alt Mahkeme, ş-ahadet olduğu gerçeğinden hareketle, manevi tazminata hükmetmiştir. Manevi tazminat konusunda şahadet olmadığına göre, Alt Mahkemenin bu konudaki bulgusu hatalı olmuştur.

İstinaf Edenin istinaf sebebi kabul edilir.

4. istinaf sebebinin incelenmesi:

İlk- Mahkeme, 12,000TL dava masrafı ödenmesine emir vermekle hatalı davranmıştır.

İstinaf Eden, Alt Mahkemenin masraflar konusundaki kararının hatalı olduğunu iddia etmektedir. Masraf verip vermeme mahkemelerin takdirine kalmış bir husustur. İlk Mahkeme bu ta-kdir yetkisini adil bir şekilde kullandığı sürece, İstinaf Mahkemesi, İlk Mahkemenin masraflar konusundaki kararına müdahale etmemelidir.

İlk Mahkemenin masraf konusundaki takdir yetkisini, adil bir şekilde kullandığı düşüncesindeyiz.Bu nedenle Alt Mahke-menin masraflar konusundaki kararı hatalı değildir.

İstinaf Eden, bu istinaf sebebinde başarılı olamamıştır.


NETİCE:

Yukarıdakiler ışığında, İstinaf Eden, 1 ve 4. istinaf sebeplerinde başarılı olmadığı için, 9/2011 sayılı istinaf kısmen, 10/2011 sayıl-ı istinaf tamamen iptal edilir.

İstinaf Eden, 3. istinaf sebebinde başarılı olduğu için 9/2011 sayılı istinafa konu 1004/2007 sayılı davadaki hükmün 30,000TL manevi tazminat ile ilgili kısmı iptal edilir.

İstinaf Eden, 2. istinaf sebebinde kısmen başarı-lı olduğundan, Alt Mahkemenin 1004/2007 sayılı davadaki hükmü, aşağıdaki şekilde değiştirilir:

152,751.79 stg. ve bu meblağ üzerinden hüküm tarihinden itibaren tamamen tediye tarihine kadar yasal faiz;

İstinaf masrafları için emir verilmez.




Narin F.- Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç



20 Kasım, 2012












20






Full & Egal Universal Law Academy