Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 88/2012 Dava No 27/2014 Karar Tarihi 08.08.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 88/2012 Dava No 27/2014 Karar Tarihi 08.08.2014
Numara: 88/2012
Dava No: 27/2014
Taraflar: The Scotch Whisky Association, UK ile Selim ve Oğlu Sema İçkileri Ltd. arasında
Konu: Şahadet - İstinabe yolu ile şahadet - KKTC dışındaki tanıkların şahdetlerinin istinabe yolu ile alınması talebi - Talebin Anayasanın 17(4) maddesine ve yasal mevzuata aykırı olduğu, tanık celpnamesinin KKTC sınırları dışında bulunan kişilere isdar edilmesinin yasal olmadığı gerekçesi ile reddi - Red kararının istinafı - Yargıtayın İlk Mahkeme kararını iptal ederek, istinabe yolu ile şahadet alınmasına ve evrak ibrazına emir vermesi
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 08.08.2014

-D. 27/2014 Yargıtay/Hukuk 88/2012
(Gazimağusa Dava No: 1866/2009)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA

Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Emine Dizdarlı.
İstinaf eden: The Scotch Whisky Associati-on, UK
(Davacı)

ile -

Aleyhine istinaf edilen: Selim ve Oğlu Sema İçkileri Ltd.,
Gazimağusa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf -eden namına: Avukat Ergin Ulunay
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Selçuk Gürkan ve
Avukat Akan Gürkan.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Gülden Çiftçioğlu'nun 1866/2009 sayılı davada 15.5.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapıl-an istinaftır.


----------


H Ü K Ü M




Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Alt Mahkemenin, 9.1.2012 tarihli Davacının istidasını reddeden kararından yapılmıştır.

Davacı, 9.1.2012 tarihli çift taraflı istida ile, Mahkemeden, Türkiye Cumhuriyeti A-dalet Bakanlığı ve/veya Adli Makamları ve/veya Mahkemeleri tarafından TC Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumunun (TAPDK) ve/veya yetkilendireceği kişilerin istidada belirtilen hususlarda şahadetlerinin alınması ve bu şahadet -muvacehesinde aşağıda belirtilen belgelerin emare alınmalarını ve söz konusu alınacak şahadet ve emarelerin Gazimagusa Kaza Mahkemesine gönderilmesini öngören birer Emir vermesini talep etmiştir. Şahadet istenilen hususlar istidada şu şekilde belirlenmişti-r:

KKTC'de kayıtlı Selim ve Oğlu Sema İçkileri Ltd. (Selim and Son Co. Ltd.) unvanlı Şirketin dava konusu zamanlarda ve/veya 1.1.2003 tarihinden bugüne kadar şişeleyip paketleyerek Türkiye'ye sattığı ve/veya ihraç ettiği ve/veya pazarladığı Duke's Own ve -Royal Comet Scotch Whisky'leri ile ilgili olarak (TAPDK) nezdinde tutulan tüm kayıtlar, ısdar edilen belgeler, sertifikalar, ithalatın teyiti sertifikaları, ilgili bilgiler, analiz raporları hakkında şahadet ve emare alınması.

KKTC'de kayıtlı Selim ve Oğl-u Sema İçkileri Ltd. (Selim and Son Co. Ltd.) unvanlı Şirketin dava konusu zamanlarda ve/veya 1/1/2003 tarihinden bugüne kadar şişeleyip paketleyerek Türkiye'ye sattığı ve/veya ihraç ettiği ve/veya pazarladığı Highland Pride, Highland Mist ve Royal Highlan-der Scotch Whisky'leri ile ilgili olarak (TAPDK) nezdinde tutulan tüm kayıtlar, ısdar edilen belgeler, sertifikalar, ithalatın teyiti sertifikaları, ilgili bilgiler, analiz raporları hakkında şahadet ve emare alınması.

c) Yukarıda belirtilen Whisky-'leri şişeleyen ve
paketleyen şirketin Selim and Son Co. Ltd. olarak
belirlendiği ile ilgili belgeler ve bilgiler
hakkında şahadet alınması.

Dava konusu zamanlarda The Scotch Whisky
Association'ın (SWA) TAPDK'ye Selim -and Son Co.
Ltd. ile ilgili yaptığı yazılı şikayetler üzerine
TAPDK'ın SWA'ya gönderdiği 22/1/2008 ve 3/11/2008
tarihli yazılardaki bilgilerin doğru olduğuna dair
şahadet alınması.


Davacı, alternatif olarak, davanın duruşmasında hazı-r bulunup şahadet vermesi için TC Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından görevlendirilecek bir personele, Davacının müracaatı üzerine çıkarılacak tanık celpnamesinin Türkiye'de TC Adalet Bakanlığı ve/veya Adl-i Makamları ve/veya Mahkemeleri tarafından tebliğ edilmek suretiyle çıkarılıp, tebliğ edilmesini öngören birer emir verilmesini talep etmiştir.


Davacı istidasını, 22/88 sayılı KKTC ile TC Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve- Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakli Sözleşmesi (Onay) Yasası ve aynı isimli Sözleşmenin Kısım 1, III. Bölüm Madde 5-9, IV. Bölüm Madde 10,11 ve 12, Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 5, 5A Emir 48 nizam 1, 2 ve 3'e istinat ettirmiştir.

Dava-cı/Müstedi, davasını ispatlayabilmek için Davalının Türkiye'ye yaptığı ihracatla ilgili bilgi ve belgeleri şahadet olarak sunması gerektiğini, TAPDK'nın bir devlet kuruluşu olduğunu ve buradan bir kişinin gelip KKTC Mahkemelerinde şahadet vermesi için mahk-eme emri gerektiğini, bu nedenle, TAPDK yetkililerinin şahadetinin Türkiye'de istinabe yöntemiyle alınmasını veya tanıkların Gazimağusa Kaza Mahkemesinde şahadet vermeleri için bir tanık celpnamesi çıkarılarak, tanık celpnamesinin muadil tebliğ yolu ile te-bliğ edilmesini talep etmektedir.

Müstedaaleyh/Davalı/Aleyhine İstinaf Edilen, Davacının istidasına itiraz dosyalamamıştır. İstida maksatları için Davacı mahkemeye hitap etmiş; Davalı ise, istidaya göre emir verilmesine itirazları olmadığını söylemek-le yetinmiştir.

Bidayet Mahkemesi, huzurundaki talebi değerlendirdikten sonra, Davacının tanıklarının şahadetlerinin Türkiye'de istinabe yolu ile alınması talebinin, KKTC Anayasası'nın 17(4) maddesine, yasal mevzuat ve hukuk sistemine aykırı bir tale-p olduğunu, bir tanık celpnamesinin KKTC sınırları dışında bulunan kişilere ısdar edilmesinin yasal olmadığını kabul ederek, Davacının istidasını ve taleplerini reddetmiştir.

İstinaf Eden, bu karardan 5 istinaf sebebi ile istinaf etmiştir. İstinaf se-bepleri aynen şöyledir:

Alt Mahkeme istinabe taleplerini reddetmekle, Anayasal Hükümleri, 22/88 sayılı Yasaya ekli Uluslararası Andlaşmayı, KKTC Yasal mevzuatı ile Hukuk Sistemini yanlış yorumladı ve/veya yanlış değerlendirdi ve/veya yanlış uyguladı ve ha-talı bulgular ve/veya kararlar verdi. Çünkü Anayasamız ve Devlet Sistemimiz Monist (Tekçi) Hukuk Teorisini benimsediğinden, Anayasa'nın Temel ve Değişmez 1. maddesinin düzenlediği Hukukun Üstünlüğü İlkesinin kapsamı içerisinde birer Genel Hukuk İlkesi olan- Devletler Hukukunun İç Hukuka üstünlüğü ile Pacta Sunt Servanda (Ahde Vefa) İlkeleri ile Anayasa'nın 90. maddesini yanlış yorumladı ve/veya yanlış uyguladı, herhangi bir çatışma olması halinde bile KKTC Monist (Tekçi) Hukuk Teorisini benimsediğinden Devle-tler Hukukuna göre geçerli olan 28/88 Onay Yasası'na ekli Uluslararası Andlaşmayı uygulamak yükümlülüğü vardır.

Alt Mahkeme 22/88 sayılı Onay Yasası ve bu Yasaya ekli Uluslararası Andlaşma Hükümleri ile Anayasa'nın 17(4) maddesi ve Yasal Mevzuat ve KKTC H-ukuk Sistemi arasında çatışma olduğu bulgularını yapmakla ve Anayasa'nın 17(4) maddesinin diğer Anayasal Hükümlere ve/veya mevzuata üstün bir kural olarak kabul etmekle hatalar işledi. Çünkü iddia edilen çatışma olmadığı gibi Anayasa'nın 17(4) maddesinin d-iğer Anayasal Hükümlere karşı herhangi bir üstünlüğü de yoktur.

3. Alt Mahkeme kendisini Anayasa Mahkemesi yerine koyarak,
Anayasal Hükümleri yorumlamakla ve/veya yanlış
yorumlamakla ve/veya yanlış uygulamakla yargı yetkisini
aşdı.

-4. Alt Mahkeme 28/88 sayılı Yasa ve bu Yasaya ekli
Uluslararası Andlaşma Hükümleri altında karşı tarafın
istinabe verilmesine itiraz etmediğini ve dolayısıyla da
istintak hakkından sarfınazar etmiş sayıldığı hususlarını
göz önünde bulundurmay-arak istinabe talebini reddetmekle
hatalar işledi.

5. Alt Mahkeme yurt dışına tanık celbi çıkartılmasına
ve/veya tebliğ edilmesine emir vermemekle hatalar
işledi. Çünkü 28/88 sayılı Yasayı ve bu Yasaya ekli
Uluslararası Andlaşmanın Hüküm-lerini ve/veya
Anayasa'nın 1. maddesinin düzenlediği Hukukun
Üstünlüğü İlkesinin birer ilkesi olan
Doğal Adalet İlkelerini ve/veya Anayasa'nın 17.
maddesinin düzenlediği Adil Yargılama İlkesini
ve/veya Common Law'un Münhasır Doğal Adale-t Yargı
yetkisini yanlış yorumladı ve uygulamadı.


22/88 sayılı KKTC ile TC Hukuki Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakli Sözleşmesi (Onay) Yasası ve aynı isimli Sözleşmeye bakıldığı zaman, S-özleşmenin 10. maddesinin (a) fıkrasında Akit Devletlerden bir tanesinin Adli Makamının diğer Devletin yetkili makamlarından istinabe talebinde bulunabileceği yer alır. Madde 10 (a) aynen şöyledir:

"Hukuki ve Ticari Konularda Akit Devletlerden
bir-inin Adli Makamı, kendi milli kanunlarına
göre diğer Devletin yetkili makamlarına, yetki
ve görev sınırları içerisinde bir araştırma
ve inceleme işlemi veya diğer adli işlemlerin
yerine getirilmesini temin bakımından istinabe
- talebinde bulunabilir. Her iki Devlet Adli
Makamlarınca karşılıklılık esasına dayanılarak
istinabe istemi yerine getirilir."


11. madde ise, prosedür hakkında detay içerir. Bu madde aynen şöyledir:
"a. Talepte bulunulan makam, kendi- mevzuatındaki
usule göre istinabeyi yerine getirir ve gerek-
tiği hallerde kendi iç hukukunda yer alan
müeyyideyi uygular. Bu makam, kendi mevzuatına
aykırı düşmedikçe diğer akit tarafın talebi
üzerine, istinabenin yerine getirilmesinde özel
bir -usul de kullanabilir.
İstinabe evrakının gönderildiği makam, bu konuda
yetkili değilse, evrakı doğrudan doğruya yetkili
makama iletir ve kendi ülkesinin gönderen yetkili
makamına bu konuda bilgi verir.
Talep eden akit tarafın makamı istediği takd-irde,
ilgili tarafların hazır bulunabilmelerini teminen
isteyen makama istinabenin yerine getirileceği yer
ve zamanı bildirilir.
İstinabe talebi, belgenin geçerliliği doğrulanmaz
veya istinabenin yerine getirilmesi, talepte bulunan
taraf ülkesi-nde adli mercilerin görevleri dışında
bulunursa geri çevrilebilir."


22/88 sayılı Yasa ile Cumhuriyet Meclisi tarafından onaylanan "KKTC ile TC arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmes-i ve Hükümlerin Nakli Sözleşmesi" Anayasa'nın 90. maddesi altında tezekür edilecek bir uluslararası anlaşmadır.

Anayasa Mahkemesi 3/2006 (D.3/2006), Yargıtay/Ceza 44/2012 (D.4/2013) YİM 119/2003 (D.20/2010) sayılı kararlarda ifade edildiği gibi, 22/8-8 sayılı Yasa ile onaylanan uluslararası bir sözleşme KKTC mevzuatının bir parçası olmaktadır. Anayasa'nın 90(5) maddesinde ifade edildiği gibi, uluslararası anlaşmalar yasa hükmündedir ve bunlarla ilgili Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi -olarak görev yapan Yüksek Mahkemeye başvurulamaz. Dolayısıyla, Bidayet Mahkemesinin, yasa hükmünde kabul edilen bir uluslararası anlaşma olan "KKTC ile TC arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilm-esi ve Hükümlerin Nakli Sözleşmesi"ni uygulamakla yükümlü olduğu kabul edilmelidir.

Bidayet Mahkemesi, gerek Anayasa'nın 90(5) maddesi gerekse Anayasa'nın 149. maddesini göz önünde tutarak 22/88 sayılı Yasa ile onaylanan Sözleşmenin veya Sözleşmenin h-erhangi bir kuralının Anayasaya aykırı olduğuna karar veremez. Anayasa'nın yorumu, münhasıran Anayasa Mahkemesine aittir. Bir kaza mahkemesi, mevzuatın herhangi bir

kuralının Anayasaya aykırı olduğuna karar veremez veya bu doğrultuda bulgu yapamaz.

B-idayet Mahkemesi, yasa hükmünde bir uluslararası anlaşma olan "KKTC ile TC arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi" ile Anayasa'nın çatıştığına ve 22/88 sayıl-ı Yasa ile onaylanan Sözleşmenin Anayasaya uygun yorumlanması gerektiğine, "mahkemelerin, çatışma durumunda, Onay Yasası ve dolayısıyla uluslararası Andlaşmayı değil, Anayasa'nın ilgili maddesini uygulamak durumunda" olduğuna ve Davacının istinabe talebin-in Anayasa'nın 17(4) maddesine aykırı olduğuna karar vererek, Davacının istidasını reddetmekle hata yapmıştır.

İstinaf Eden 1, 2 ve 3. istinaf sebeplerinde haklıdır.

İstinaf Eden, istinafın dinlenmesi esnasında, 5. istinaf sebebi ile ilgili her-hangi birşey söylememiştir. Bu nedenle, bu istinaf sebebinin değerlendirilmesine gerek yoktur. 5. istinaf sebebi değerlendirilmeden reddedilir.

Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 36 nizam 1 ve Emir 37'e bakıldığı zaman, ilgili ülke ile anlaşma yapıl-mış olması halinde, o ülkede olan bir tanığın şahadetinin o ülkede alınmasının mümkün olduğu görülmektedir. Emir 37 nizam 2, 4, 5, 6 ve 7'de uygulanacak prosedür yer almaktadır.

Nizam 5'de, açıkça şahadetin, taraflar, Avukatlar veya vekilleri veya bu-nlardan hazır olanların huzurunda alınabileceği ifade edilmektedir.


İstinabe yöntemi ile yurt dışında bulunan bir tanığın şahadetinin alınması, KKTC mevzuatına aykırı değildir. Bilakis, 22/88 sayılı Yasadan önce de kullanılabilen bir yöntemdir. Biday-et Makemesi, Davacının müracaatını değerlendirerek, usule uygun bir şekilde istinabenin yapılması için gerekli gördüğü ve uygulanmasını istediği prosedürü belirlemesi gerekirdi. Bidayet Mahkemesi, 22/88 sayılı Yasa ile onaylanan Sözleşmenin 11(a) maddesin-e uygun olarak, istinabe yerine getirilirken uygulanacak prosedürü belirlemeliydi. İstintak yöntemi, yakın geçmişte Türkiye Cumhuriyetinde kullanılmaya başlanılan bir yöntem olup, TC mevzuatına aykırı değildir. Bidayet Mahkemesinin tanıkların istintak edil-meleri gerektiğini belirtmesi, TC mevzuatına aykırı bir husus teşkil etmez.

Netice itibarıyla, İstinaf Eden istinafında muvaffak olur. Bidayet Mahkemesinin 15.5.2012 tarihli kararı iptal edilerek, aşağıdaki gibi düzeltilir:

"Gazimağusa Kaza Mah-kemesinde ikame edilen 1866/2009 sayılı dava maksatları için, TC Adalet Bakanlığı ve/veya Adli Makamları ve/veya Mahkemeleri tarafından TC Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumunun ve/veya yetkilendireceği kişi ve/veya kişileri-n istidanın 1. maddesinin a, b, c ve d fıkralarında belirtilen hususlarda şahadetlerinin, ayrıca belirtilen belgelerin ve/veya aslına uygun suretlerinin emare, alınmasına; davadaki Talep Takriri, Müdafaa Takriri ve Müdafaaya Cevap Takririnin de işlem ile b-irlikte gönderilmelerine; istinabenin yapılacağı yer ve tarihinin Davacı ve Davalı Avukatlarına bildirilmesine; istinabe esnasında Davacı ve Davalı ve/veya Avukatlarına, tanık ve/veya tanıklara soru sormalarına ve/veya istintak etmelerine izin verilmesine;- bu şekilde temin edilecek tüm şahadet ve emarelerin yazılı olarak kayıt edilmesinin temin edilmesine ve alınacak şahadet ve emarelerin Gazimağusa Kaza Mahkemesine gönderilmesi için istinabe talebinde bulunulmasına emir verilir.

İstinabe masraflarını-n ilk etapta Müstedi tarafından karşılanmasına, bu kalemin dava neticesinde Alt Mahkeme tarafından masraf tespiti yapılırken değerlendirilmesine, ayrıca emir verilir."

Aleyhine İstinaf Edilenin, Bidayet Mahkemesi huzurunda istidaya istinaden emir ver-ilmesine itirazı olmadığı ve istinafın dinlenmesi esnasında sadece Bidayet Mahkemesinin kararının doğru olduğunu söylemekle yetindiği göz önünde tutularak, istinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Emine Diz-darlı
Yargıç Yargıç Yargıç



8 Ağustos, 2014



















9






Full & Egal Universal Law Academy