Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 78/2014 Dava No 45/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 78/2014 Dava No 45/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Numara: 78/2014
Dava No: 45/2017
Taraflar: Özgül Uçkaç ile Türk Hava Yolları A.O. arasında
Konu: Bildirimsiz fesih - Fesih ihbarı - iş akdi - Notice to produce
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 19.10.2017

-D.45/2017 Yargıtay/Hukuk : 78/2014
(Lefkoşa Dava No:3291/2008)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ



İstinaf eden : Özgül Uçkaç, Alaniçi,- Gazimağusa.
(Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen : Türk Hava Yolları A.O.Lefkoşa.
(Davalı)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına : Avukat Mustafa İnan adına Avukat Hamza Ruso
- hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Oktay Çinar ve Avukat
Serhan Çinar adına Avukat
Oktay Çinar hazır.


Lefkoşa Kaza Ma-hkemesi Başkanı Peri Hakkı'nın, 3291/2008 sayılı davada, 4.4.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin, 4.4.201-4 tarihinde, davasını reddeden kararına karşı istinaf; Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı ise mukabil istinaf dosyaladı.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden bundan böyle sadece Davacı, Aleyhine İstinaf Edilen ise Davalı olarak anılacaktır.

Davacı, -16.6.2008 tarihinde, Davalı aleyhine Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.2 n.1 tahtında bir dava dosyaladı.

Daha sonra, 24.10.2008 tarihinde dosyaladığı Tafsilatlı Talep Takririnde, sair hususlar yanında, hizmet akdinin ve bağlı olduğu toplu iş sözleşmesi -kapsamı dışındaki personel hizmet sözleşmesinin haksız ve mesnetsiz feshedildiğini ve zarara uğradığını iddia ederek aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:


"A. Davalının 15.6.2006 tarihli sözleşmenin
fehedilmesini öngören kararının ve/veya bildiri-minin
haksız ve/veya yasadışı ve/veya mesnetsiz ve/veya
gerekçesiz ve/veya mevsimsiz olduğuna dair mahkeme
kararı ve/veya emri ve/veya deklerasyonu;
B. Davalının Davacıya verdiği 7.4.2008 tarihli ihbarın
ve/veya işbu ihbarda ön-görülen feshin geçersiz ve/veya yok hükmünde olduğuna dair bir mahkeme kararı ve/veya emri ve/veya deklerasyonu;
C. Davalı ile Davacı arasında akdedilen toplu iş
sözleşmesi kapsamı dışındaki personel hizmet sözleşmesinin halen yürürlükte ve/veya geçerl-i olduğuna ilişkin bir mahkeme emri ve/veya hükmü ve/veya deklerasyonu,
D. Davalının 9(a) paragrafı uyarınca Davacıya 3,600YTL
ödemesi hususunda mahkeme emri ve/veya hükmü;
E. Davalının 9(b) paragrafı uyarınca Davacıya 2,250YTL
ödemesi hus-usunda mahkeme emri ve/veya hükmü;
F. Davalının 9(C) paragrafı uyarınca Davacıya 7,650YTL
ödemesi hususunda mahkeme emri ve/veya hükmü;
G. Davalının 10. paragraf uyarınca genel zarar ziyan
ve/veya manevi tazminat ödemesi hususunda mahkeme-
emri ve/veya hükmü;
H. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği faiz;
İ. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği ahar bir çare; ve
J. İşbu dava masraflarıdır."

Davalı, 4.2.2009 tarihinde Avukatı vasıtasıyla dosyaladığı Müdafaa Takririnde, Davacını-n iddialarını redderek, davanın ret ve iptalini talep etti.

Davacının 10.2.2009 tarihinde Müdafaa Takririne cevap layihası dosyalamasıyla layihalar teatisi tamamlandı.

Davalı Avukatının değişmesinden sonra, 24.12.2009 tarihinde Müdafaa Takriri tadil -edildi. Davalı, tadil edilmiş Müdafaa ve Mukabil Talep Takririni, 5.3.2010 tarihinde dosyaladı.

Davalı, mukabil talep ile Davacının T.H.Y.deki görevinde bulunduğu süre içerisinde düzenlemiş olduğu biletlerden 3240TL eksik tahsilat yaparak, Davalıya zar-ar verdiğini ileri sürdü ve bu miktarın ödenmesini talep etti.

Davacı, 9.3.2010 tarihinde mukabil davaya müdafaa dosyaladıktan sonra, tadil edilmiş layihalar teatisi tamamlanmış oldu.

Alt Mahkemenin bulguları ve emareler ışığında dava ile ilgili olgu-ları şöyle özetleyebiliriz:

Davacı, Haziran 2000'den 7.4.2008 tarihine kadar Davalı Şirkette çalıştı.

2000 yılından 2006 yılına gelindiğinde, 26.6.2006 tarihinde, Davacı ile Davalı arasında Emare No.1 Part-Time Memur Hizmet Akdi imzalandı. Bu hizmet -aktine göre, Davacı Satış ve Trafik Memuru olarak görev yapmaktaydı.

Emare No.1 Hizmet Akdinin süresi, Sözleşmenin 4. paragrafına göre, 1.6.2006-31.5.2007 tarihleri arasında geçerli olacak; bu sürenin hitamında, işe devam hususunda bir bildirim bulunmad-ığı takdirde, ayrıca bir ihbar ve ihtara gerek bulunmaksızın sözleşme sona erecekti.

Taraflar Emare No.1 Sözleşmeyi 25.6.2008 tarihine kadar uzattılar.

Davacının en son aldığı brüt maaş 2100 TL, net maaş ise 1700TL idi.

Davalı, Genel Müdürlüğü vasıt-asıyla 7.3.2008 tarihinde İcra Komitesine talepte bulunarak, Davacının İş Akdinin, görev sorumluluğunu yerine getirmediği ve ofiste sorun çıkararak düzeni bozduğu gerekçesiyle, herhangi bir ödeme yapılmaksızın feshedilmesini teklif etti. İcra Komitesi, 21.-3.2008 tarihli bir kararla, Genel Müdürlüğün teklifini Emare No.21 Kararla aynen kabul etti.

Davalı, 7.4.2008 tarihinde Davacıya bir ihbar göndererek, (Emare No.2) iş akdini feshetti.

Emare No.2 ihbarın fesih yazısı aynen şöyledir:

"21.3.2008 tarih v-e 141 sayılı İcra Komitesi Kararı
ile iş akdiniz fesih edilmiştir."

Emare No.21 Yazı, Davalıya 9.4.2008 tarihinde, imza karşılığı verildi.

İş Akdinin feshedildiği tarihe kadar, Davacı ile Davalı arasında meydana gelen olaylar şöyledir:

Davalı, Davacı-ya Emare No.8 Ağustos 2003 tarihli yazıyı göndererek, 28.6.2003 tarihinde işe gelmeme nedeniyle savunmasını istedi(Emare No.8).

27.8.2003 tarihinde Satış Şefi Genel Müdürden Davacının 20 dakika iş yerini terkettiği nedeniyle uyarılmasını talep etti. Dav-acı savunmasını vererek, gerekçesini anlattı(Emare No.9).

25.11.2003 tarihinde uçuş ikramları ile ilgili hatalı mesaj gönderdiği için Davacıdan savunması istendi ve aksaklıklara sebebiyet vermemesi için uyarıldı(Emare No.10).

29.11.2004 tarihinde talim-ata aykırı olarak nöbet çizelgesine uymayıp nöbet değiştirdiği cihetle Davacıdan savunması istendi. Davacı savunmasını vererek hatasını kabul etti ve özür diledi(Emare No.11).

8.6.2005 tarihinde, Davacı başka personele ait MCD(kıymetli evrak)'ı kullandığ-ı için Davacıdan savunması istendi. Davacı yine gerekçelerini vererek bu eylemi yapmak zorunda kaldığı için bu şekilde davrandığını anlattı ve özür diledi(Emare No.12).

11.6.2005 tarihinde Davacı kendisine sorulan sorulara savunma şeklinde cevap verdikten- sonra, 13.6.2005 tarihinde, Davacıya, Davalının prestij ve imajına uygun personel olma gereği Davalının Kıbrıs Müdürü tarafından hatırlatıldı
(Emare No.13).

Davacı, 15.1.2006 tarihinde, yolcuların sorularına tatmin edici cevap vermediği gerekçesiyle, 26-.1.2006 tarihli yazı ile kınama cezası aldı(Emare No.14).

9.4.2006 tarihinde uçağın geç kalkması ile ilgili hatalı bilgi verdiği sebebiyle Davacının savunması istendi. Davacı konu ile ilgili savunmasını vererek gerekli izahı yaptıktan sonra, gecikmenin s-isten kaynaklanabileceğini söyledi(Emare No.15).

Yukarıdaki süreçten sonra, Davacının 31.5.2007 tarihinde sona eren sözleşmesi, 31.5.2007 -25.6.2008 dönemini kapsayacak şekilde uzatıldı.

28.12.2007 tarihinde, yolcuya 65 yaş üstü indirim yapılmaması ile- ilgili olarak yolcunun şikayeti neticesinde Davacının savunması istendi. Davacı, 2.1.2008 tarihinde kimlik kartı ibraz edilmediği için bu uygulamanın yapıldığını savunma olarak yazdı(Emare No.16).

30.12.07 tarihinde bir yolcunun mil ile bilet alımı yapa-mamasından dolayı yazdığı şikayet mektubu neticesinde, Davacının savunması istendi. Davacı savunma vererek, gerekçelerini anlattı. Davacıya 11.2.2008 tarihinde müşterinin millerinin yanması nedeniyle kınama cezası verildi(Emare No.17).

Davacı, 8.1.2008 t-arihinde, amirlerinin uyarılarına rağmen yanlış yerden mesaj çekme ısrarı ve şefin uyarılarına cevap vermediği gerekçesiyle, bir daha tekrarlanmaması için ikaz edildi(Emare No.18).

Davacı, 28.1.2008 tarihinde, 13.12.2007 tarihli satış raporuna göre tanıtı-lmamış kredi kartı ile bilet satışı yapıldığı tespit edildiği gerekçesiyle, satış raporlarının titizlikle kontrolü konusunda uyarıldı(Emare No.19).

11.2.2008 tarihinde gönderilen yazıyla 8.2.2008 tarihinde satış ofisinde, köy kahvehanesindeki gibi oturar-ak disiplinsiz davrandığı nedeniyle kendisinden savunma istendi(Emare No.20).

Davalı aynı gün ihbarın altına "Kabul Etmem" diyerek imzaladı.

Daha sonra, Emare No.2 ve 21 İhbarlarla iş akdi feshedildi.


Huzurundaki şahadet ve emareleri değerlendiren- Alt Mahkeme, İcra Komitesi ile Disiplin Komitesinin aynı olduğuna, Davacının Emare No.21 faks olarak gönderilen İcra Kurulu Kararını imza edip aldığına, Davacının tutum ve davranışları ile şirket yönetmeliklerine aykırı davrandığına, Emare No.21 İcra Kuru-lu Kararının 9.4.2008 tarihinde Davacıya verilmesiyle Davalının yükümlülüğünü yerine getirdiğine, Davacının işine 9.4.2008 tarihinde son verildiğine, Emare No.17,18,19 uyarılara rağmen Davacının tutum ve davranışlarını düzeltmediğine, bu Emarelere konu eyl-emlerin Emare No.5 ve 7 Şirket yönetmeliğindeki kurallara aykırı olduğuna, Emare No.17,18 ve 19'un İş Yasası'nın 15(5) maddesine uygun yapıldığına, Davalının iş akdini haklı bir şekilde feshettiğine, Davacının herhangi bir tazminat alma hakkının olmadığına-, haksız bildirimle fesih yapıldığına kanaat getirmiş olsaydı İş Yasası'nın 13(3) maddesi altında 7140 TL tazminat, 12(A)(d) maddesi altında 6 haftalık tazminat tutarı olarak 2380TL için hüküm vereceğine, Davalının Emare No.24 tahtında mukabil talebini isp-atladığına ve Davalı lehine 3240.21TL için hüküm verilmesi gerektiğine bulgu yaparak, Davacının davasını reddetti. Alt Mahkeme Davalının Mukabil Talebi gereğince, Davalı lehine 3240.21 TL için hüküm verdi.


İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı dosyaladığı istina-f ihbarnamesinde sebepleri ile birlikte 27 istinaf sebebi ileri sürmüştür.

Bu istinaf sebeplerini 2 ana başlık altında incelemek mümkündür.

Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını reddetmekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, Mukabil Dava d-oğrultusunda Davalı lehine hüküm vermekle hata etti.

Davalı dosyaladığı, Mukabil istinaf ihbarnamesinde 2 istinaf sebebi sunmuştur. Bunlar özetle şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, kararın istinaf edilme ihtimali üzerine yaptığı değerlendirmede, Dav-acının İş Yasası'nın 12. maddesi tahtında ihbar sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminata hakkı olduğuna bulgu yapmakla hata etti.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, aynı şekilde yaptığı değerlendirmede Davacıya haksız fesih nedeniyle 7140TL tazminat öd-enmesi gerektiğine bulgu yapmakla hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı Avukatının istinafta yaptığı hitabın esasları özetle şöyledir:

Davalı, Emre No.2 İhbarla hiçbir sebep göstermeden Davacının işine son vermiş, iş akdini feshetmişti-r. Bu durum İş Yasası'nın 13(1)(2) maddesine açıkça aykırıdır.

Muhterem Alt Mahkeme, Emare No.21 Fotokopi Evrakın emare olarak ibrazına izin vermekle hata etti. Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü'nün "notice to produce" ile ilgili kuralları hatalı uygulanmış-tır.

Emare No.21 Fotokopi Evrak ikincil şahadet olarak kabul edilmeyeceğinden, Muhterem Alt Mahkeme bu evraka delil kıymeti vermek ve içeriğini şahadet olarak kabul etmekle hata etti.

Davalı, Yasanın 15. maddesi altındaki şartlarını yerine getirmediğin-den, ortada bildirimsiz feshi haklı kılacak bir sebep bulunmamaktadır. Dolayısıyla Davacının davasının reddedilmesi hatalıdır.

Davalının yetersiz ve tafsilat içermeyen mukabil talebiyle, Davalı lehine hüküm verilemezdi. Eksik tahsilat kanıtlanmadan Davac-ı aleyhine hüküm verilmesi hatalıdır.

Tüm söylenenler ışığında istinafın kabulü, mukabil istinafın reddi gerekmektedir.

Davalı Avukatı ise hitabında özetle: Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, Yargıtayın D.2/2012 sayılı kararını doğru yorumladığı-nı, kendisine verilen cezalara rağmen Davacının davranışlarını değiştirmediğini, Davalının Yasanın 15. maddesindeki haklarını kullanarak iş akdini feshettiğini, ortada haksız fesih bulunmadığını, gerekçesi ile birlikte fesih nedenlerinin Davacıya bildirild-iğini, Emare No.21'in ikincil şahadet olmadığını, Mahkemeye sunulan evrakta Davacının orijinal imzasının olduğunu, davada usul hatası yapılmadığını, faks olan bir evrakın Mahkemeye ibraz edilebileceğini, Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü E.21 n.8 kurallarının- hatalı uygulanmadığını, davanın reddedilmesinin doğru olduğunu, mukabil talebin ispatlandığını, Davacının biletleri ve anahtarı teslim edip özür dilediğini, ihmalini kabul ettiğini, mevcut gerçekler ışığında istinafın reddi gerektiğini, mukabil istinafta -haklı olduklarını, şekil şartı nedeniyle ihbarın geçersizliği kabul edilse bile, 3 katı tazminata hükmedilemeyeceğini iddia ederek hitabını tamamalamıştır.

İNCELEME:

Dava zabıtlarını, emareleri tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdi-k.

Kararımızın "İSTİNAF SEBEPLERİ" başlığı altında özetlediğimiz istinaf sebeplerini bu safhada tek başlık altında incelemeyi uygun bulduk. Buna göre:


"Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını reddetmek ve
mukabil talep gereğince hüküm vermemekle- hata etti."


Davacı istinaf sebeplerinde başarılı olması halinde mukabil istinaf sebepleri önem arz edeceğinden ayrıca incelenecektir.

Davacının sunduğu 27 adet istinaf sebebi arasında, Alt Mahkemenin dava yönetimi ilkelerini hatalı uyguladığı ve tali-mat safhasında belirtilmeyen evrakların duruşmada ibrazına izin verdiği gerekçesiyle hata ettiğini ileri süren istinaf sebepleri bulunmaktadır.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, dava mevzu 50,000TL'nin altında olmasına rağmen, talimat için celpname dos-yalanmış ve bu müracaat tahtında işlem yapılmıştır. Dava mevzuu 50,000TL'nin altında olan davalarda, dava yönetimi ilkeleri uygulanmadığından, dava yönetimi ilkeleri ile ilgili usul kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığını incelemeye gerek bulunmamakta-dır. Dolayısıyla, Alt Mahkemenin, emarelerin ibrazına izin verdiği yönlendirici kararlar (ruling), Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nün diğer kuralları ve Fasıl 9 Şahadet Yasası kuralları altında incelenecektir.

Bu sonuca bağlı olarak, dava yönetimi ilkel-erinin hatalı uygulandığına yönelik istinaf sebepleri reddedilir.

Meselenin esasını incelemeye geçmeden önce Davacının Emare No.21'in ibrazı ile ilgili istinaf sebeplerini incelemeyi uygun bulduk.

Emare No.21, Davacının işten durdurulma sebebini içeren- ve iş akdini fesheden, 7.4.2008 tarihli Emare No.2 İhbardan iki gün sonra yani 9.4.2008 tarihinde, Davalı tarafından KKTC'ye faks ile gönderilen ve Davacıya, 9.4.2008 tarihinde imzası karşılığında verilen, Davalının İcra Komitesi kararıdır.

Davacı Avuka-tı bu evrakın fotokopi olduğunu, ibrazına izin verilmemesi gerektiğini ve evrakın Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.24 n.8'de düzenlenen "notice to produce" kurallarına aykırı ibraz edildiğini ileri sürmüştür.

Dosyadan görülebileceği gibi, Emare No.21 İc-ra Komitesi Kararı, Davacıya imzası karşılığı verilmiş olup, orijinal imzalı haliyle ibraz edilmiştir.

Mevcut durumda, ibrazından önce karşı tarafa "notice to produce" verilen ve üzerinde Davacının orijinal imzasını taşıyan belgenin şahadet olarak değerl-endirilmesinde hata bulunmamaktadır.

Bu sonuçtan hareketle, Emare No.21'in ibrazının hatalı olduğuna yönelik istinaf sebepleri reddedilir.

Alt Mahkemenin bildirimsiz fesih ile ilgili bulgusunun hatalı olup olmadığına gelince;

Bildirimsiz fesih, taraf-lardan birinin iş sözleşmesini Yasada belirtilen haklı nedenlerle derhal sonlandırmasıdır.

22/1992 sayılı İş Yasası'nın 15. maddesi, işverenin bildirimsiz fesih hakkını düzenlemektedir.

Bildirimsiz fesihlerde işveren tarafından gönderilen fesih ihbarın-ın ne şekilde olması gerektiği, Yargıtay/Hukuk 63/2009 D.2/2012 sayılı Orkun Aytaş ile Şekerbank (Kıbrıs) Ltd. davasında belirlenmiştir.

22/1992 sayılı Yasanın 15. maddesine göre, hizmet akdinin bildirimsiz feshedilebilmesi için feshin yazılı yapılması -ve işçi bildirimi aldığında hangi nedenden işten durdurulduğunu anlayabilmesi gerekir.

Aynı şekilde Yasanın 13(1) maddesi, işveren tarafından verilen fesih bildiriminde, feshin dayandığı fesih nedeninin belirtilmesini zorunlu kılmaktadır.

Yargıtayın yu-karıda referansını verdiğimiz Yargıtay/Hukuk 63/2005 D.2/2012 sayılı kararında işçiye gönderilen yazılı bildirimde, feshin hangi nedenden kaynaklandığının açık ve kesin bir şekilde ifade edilmesinin zorunlu olduğu ve bu şekilde yapılan bir ihbarın usulüne -uygun kabul edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Davalı, Davacıya gönderdiği 7.4.2008 tarihli Emare No.2 İhbarda, iş akdinin İcra Komitesi kararı ile fesih edildiğini bildirmiş, 9.4.2008 tarihinde de, imzası karşılığında, Komitenin kararı Davacıya -elden verilmiştir.

Emare No.21 İcra Komitesi kararında, görev ve sorumluluğunu yerine getirmediği ve ofiste sorun çıkartarak düzeni bozduğu gerekçesiyle, Davacının iş akdinin feshedildiği açıkça yazılmıştır.

Emare No.2 İhbarda, iş akdinin İcra Komitesi- kararıyla sonlandırıldığının yazılı olduğu, ihbardan 2 gün sonra Davacıya verilen Emare No.21 İcra Komitesi kararında işten durdurulma sebebinin açık ve kesin olarak gösterildiği, her iki yazının da birbiri ile doğrudan alakalı oldukları, Emare No.21'in E-mare No.2 Fesih Bildiriminin gerekçesi olduğu ve makûl bir süre içerisinde Davacıya verildiği dikkate alındığında, mezkur ihbarlarla Davacının neden işten durdurulduğu açıkça anlaşıldığından, fesih bildiriminde Yasanın 13(1) maddesine aykırı bir durum söz -konusu olmadığı sonucuna vardık.

Buna göre, fesih ihbarının gerekçesiz olduğuna ilişkin istinaf sebepleri reddedilir.

Bu safhada İşveren/Davalının, Davacıya bildirdiği fesih nedenlerinin haklı olup olmadığını incelememiz gerekmektedir.


Yukarıda ref-eransını verdiğimiz Orkun Aytaş ile Şekerbank (Kıbrsı) Ltd. davasında şöyle denmiştir:

"İş Sözleşmesinin işveren tarafından bildirimsiz
feshedilebilmesi için İş Yasası'nın 15. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin gerçekleşmesi koşuldur.
Bu nedenle- yasal fesih nedenlerinden birinin bulunmaması, dayanılan fesih sebebinin ispat edilmemesi, fesih için gösterilen nedenin feshi gerektirecek haklı bir neden oluşturmaması gibi durumlarda fesih "haksız fesih" sayılmalıdır."


Görülebileceği gibi, bildir-imsiz fesihte Yasanın 15. maddesindeki nedenlerden birinin gerçekleşmesi gerekmektedir.

Davanın olgularına göre, İşveren/Davalı, Davacının iş akdini 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 15(5)maddesi altında feshetmiştir.

Yasanın 15(5) maddesi aynen şöyledir:

-"15. Süresi belirli olsun veya olmasın hizmet akitlerinde
işveren dilerse, aşağıda öngörülen hallerde, hizmet akdini, süresinin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin yazılı olmak koşuluyla feshedebilir.
(5). İşçinin hizmet akdinde belirti-len görevleri
yapmaktan kaçınması ve kendisine en az iki defa
yazılı yapılan uyarıya rağmen yapmamakta ısrar
etmesi halinde."

Alt Mahkemenin bildirimsiz fesih hakkı ile ilgili bulgusu şöyledir:

"Yukarıda iktibas ettiğim Emare No.1-7,18, ve 19'dan da
görüleceği üzere Davacı Davalının yaptığı tüm uyarılara rağmen Davacı tutum ve davranışlarını düzeltmemiştir ve Emare No.17,18 ve 19'un bahsi geçen eylemlerin Emare No.5 ve 7 şirket yönetmenliğindeki kurallara aykırı olduğu halde yaptı-ğı hususunda bulgu yaparım.
Bu bağlamda Davacının Emare No.17,18 ve 19 ihbarlarda
yapılan uyarıların İş Yasası'nın 15(5) maddesine uygun yapıldığı ve Davacının iş akdinin yasal ve haklı olarak feshedildiğine dair bulgu yaparım. Keza Davacının bu haklı- fesih neticesinde herhangi bir tazminat alma hakkı yoktur."

Emare No.21 İş Akdinin feshine ilişkin gerekçeye bakıldığında, Davacının Şirket Yönetmeliğine aykırı davrandığı nedeniyle işten çıkarıldığının yazmadığı görülmektedir. Alt Mahkemenin bulgusunu -dayandırdığı Emare No.5 ve 7 Yönetmeliklere bakıldığında ise, Emare No.5 Yönetmenliğin Disiplin İşlemleri bölümünün E paragrafında, "işten çıkarma", personelin hizmet akdinin bildirimsiz olarak feshi suretiyle bir daha ortaklığa alınmamak üzere ortaklıkla -ilişkisinin kesilmesi olarak tanımlandığı ve alt paragraflarda hangi eylemlerinin sonucunda bu cezanın verileceğinin maddeler halinde sıralandığı görülmektedir.

Müdafaa Takririnde ve dava zabıtlarında, Davacının işten çıkarma cezası aldığı iddia edilmed-iğine göre, Davacının Yönetmeliklere aykırı davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığı bulgusuna varılması olanaksızdır.

Emare No.5 Yönetmeliğin XII. bölümünde yer alan "Ortaklıktan Ayrılmalar" başlığının D paragrafında "Bildirimsiz Fesih" ş-öyle düzenlenmiştir:

"Belirsiz ve belirli hizmet akdi ile çalışan personelin
hizmet akdinin "Disiplin İşlemleri" bölümünde ve İş Kanununun ilgili maddelerinde belirlenen işten çıkarma sebeplerinden bir veya bir kaçına binaen sebepli olarak ve bir daha- işe alınmamak üzere fesh edilmesidir.
Bu halde personele herhangi bir tazminat ödenmez ve yeniden hiçbir surette Ortaklıkta görev verilmez."



Daha önceki kısımlarda, Davacıya Disiplin İşlemi altında "işten çıkarma" cezası verilmediğini belirtmiştik. B-u durumda Davalının iddia ettiği gibi, İş Yasası'nın 15(5) maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığını incelememiz gerekmektedir.

Yasanın 15(5) maddesinden açıkça görülebileceği gibi, Davacının hizmet akdindeki görevleri yapmaktan kaçınması ve k-endisine en az iki defa yapılan uyarıya rağmen görevini yapmamakta ısrar etmesi işten çıkarmanın koşuldur.

Yasanın 15(5) maddesinin uygulanabilmesi için, Davacının en az 2 defa uyarıldığının ve bu uyarılara rağmen görevini yapmaktan kaçındığının işveren -tarafından ispatlanması gerekmektedir. İşveren ispat yükümlülüğünü yerine getirirken, işçinin görevleri konusunda uyarıldığını ispat etmesi tek başına yeterli değildir. Yapılan uyarıların haklı ve doğru olduğunu, işçinin buna rağmen görevini yapmadığını is-pat etmesi elzemdir.

Bu davanın olgularına göre, Davacı ile Davalı arasında sorunlu bir iş ilişkisinin olduğu açıktır. Ancak İş Yasası ile işçiye sağlanmak istenen iş güvencesi, işverene açık ve kesin olma yükümlülüğünü yükler.

Davacıya daha önce bazı i-snatlarda bulunulmuş olmasına rağmen, bazen uyarılmış, kınama disiplin cezası ile cezalandırılmış ancak buna rağmen mukavelesi 31.5.2007 tarihinden itibaren uzatılmıştır. Bu durumda, Davalının, 31.5.2007 tarihinden önceki sebeplere dayanarak Davacının işin-e son vermesi mümkün değildir.

Emare No.21 İcra Komitesi kararına göre, Davacının "işine, görev sorumluluğunu yerine getirmediği ve ofiste sorun çıkartarak düzeni bozduğu" nedeniyle iş akdi feshedilmiştir.

Alt Mahkemenin fesih sebebine gerekçe olarak d-ikkate aldığı eylemler, Emare No.17,18,19'da belirtilen davranışlardır.

Bir yolcunun mil ile bilet alamamasından kaynaklanan davranışı nedeniyle, 11.2.2008 tarihinde Davacıya kınama cezası verildiği konusunda ihtilâf yoktur(Emare No.17).

Davacıya kınama- cezası verilmeden önce 8.1.2008 tarihinde mesaj çekme konusunda ısrarcı davrandığı, çekilen mesajlardan müdürlüğe kopya vermediği, telefonda arandığında cevap vermediği ve düzene uymadığı konularında uyarılarak, davranışlarında ısrarcı olması halinde orta-klık hükümlerine göre hakkında işlem yapılacağı ihbar edilmiştir(Emare No.18).

Davacıya 8.1.2008 tarihinde yapılan bu uyarıda savunması istenmediği gibi, bu uyarıdan sonra 11.2.2008 tarihinde Davacıya yapılan uyarı bilindiği halde Emare No.17'de belirtile-n nedenlerle kınama cezası verilmiştir.

Davacıya kınama cezası verilmeden önce meydana gelen olayları dikkate alıp, Davacı aleyhine haklı fesih sebebi yaratılması mümkün olmadığı gibi, Emare 18'de yapılan uyarıların gerçek olduğu ve bu nedenle çalışma dü-zeninin bozulduğu kabul edilebilir şahadetle ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle Emare No.18'e konu fiillerin haklı fesih sebebi yarattığına bulgu yapılamazdı.

Emare No.19'da belirtilenler ise disiplin sorunu yaratacak veya çalışma düzenini bozacak nite-likte değildir. Emare No.19, işin düzgün yürütülmesi konusunda yapılması gerekenleri hatırlatan içerikte olduğundan, iş akdinin feshine dayanak teşkil edecek sebepler içermemektedir. Davalı Tanığı No.1 Sahide Uzunoğlu, şahadetinde, bu konuda farklı bir idd-iada bulunmamıştır.

Emare No.20'de Davacıya isnat edilen suçlama "yolcu karşısında köy kahvehanesindeki gibi oturma", "satış sırasında çay içmektir". Davacının bu konuda savunması istenmiştir.

İhbar tarihi ve isnat edilen fiilin işleniş tarihi yanlış ya-zılan Emare No.20 İhbardaki davranışların gerçek olduğunu, bu nedenle çalışma düzeninin bozulduğunu ve Davacıya bu davranışı nedeniyle ceza verildiğini ortaya koyacak yeterli şahadet sunulmadığından, Emare No.20 İhbarın içeriğinin, iş aktinin bildirimsiz f-eshine haklı gerekçe olması imkanı yoktur. Alt Mahkemenin kararı incelendiğinde, Emare No.20'nin fesih sebebi olarak alınmadığı görülmektedir. Mevcut gerçekler, Davacının hizmet akdinde belirtilen görevleri yapmaktan kaçındığı ve kendisine en az iki defa y-apılan uyarıya rağmen görevini yapmamakta ısrar ettiği konusunda bulgu yapmaya yeterli değildir.

Huzurundaki şahadeti yeterince değerlendirmeden sadece Emare No.17,18 ve 19'a göre bulgu yapan Alt Mahkemenin, Davacının İş Akdinin, Yasanın 15(5) maddesine- uygun olarak feshedildiğine bulgu yapması hatalı olmuştur.

Bu sonuca göre, Alt Mahkemenin, Davacının iş akdinin Yasanın 15(5)maddesine uygun feshedildiği bulgusu hatalı olduğundan, Davacının davasını ret ve iptal eden kararının iptali gerekmektedir.

-Daha önce ifade ettiğimiz gibi, Alt Mahkeme, meselenin Yargıtaya gidebileceği ihtimaline karşı Davacının tazminat talebini incelemiş ve Davacının İş Yasası'nın 12. maddesi gereğince 2380TL ve 13(3) maddesi gereğince 7140TL tazminat almaya hakkı olduğuna bu-lgu yapmıştır.

Davalı, Alt Mahkemenin bu bulgusuna karşı mukabil istinaf dosyalamıştır.

Alt Mahkemenin İş Yasası'nın 12 ve 13(3) maddesini doğru yorumladığı, Davacının en son aldığı maaşı, bu maaşa bağlı haftalık tutarı ve tazminat bedelini doğru bir ş-ekilde tespit ettiği anlaşıldığından, Mukabil İstinaf reddedilir.

Alt Mahkeme İş Yasası'nın 12. maddesi altında ödenmesi gereken tazminatı 2380TL olarak tespit etmiş olmasına rağmen, Talep Takririnde 2250TL talep edildiğinden, Davacı lehine 2250TL ve 13(-3) maddesi kapsamında 7140TL tazminat için hüküm verilmesi gerekmektedir.

Bu sonuca göre, Davacının 1. istinaf sebebi kabul edilir.

Davacı, 2. istinaf başlığı altında, Mukabil Talep gereğince Davacı aleyhine hüküm verilmesinin hatalı olduğunu iddia etm-iştir.

Alt Mahkemenin mukabil talep ile ilgili bulgusunu ve zabıtları incelediğimizde, satılan biletlerden yapılan eksik tahsilatın sadece Davacıdan değil, tüm personelin maaşlarından kesilmek suretiyle tahsil edildiğini; Davacının Mukabil Talep Takririn-de belirtilen, 24 bilette toplam 3240TL tutarında eksik tahsilat yaptığı, Alt Mahkemenin inandığı şahadet ve huzurundaki emareler ile sabit olduğundan, Alt Mahkemenin mukabil talep doğrultusunda Davacı aleyhine hüküm vermesinde hata yoktur.

Davacının muk-abil talep ile ilgili istinaf sebepleri reddedilir.


NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında,

Alt Mahkemenin Davacının davasını ret ve iptal eden hükmünün iptaline,
Davacının İş Akdi, Davalı tarafından haksız fesih ile sonlandırıldığından, Davacı lehine-, Davalı aleyhine,
2250 TL tazminat
7140 TL tazminat ve
Yasal faiz için Hüküm ve Emir verilmesine.
Davacının mukabil talep ile ilgili dosyaladığı istinaf sebeplerinin reddine,
Mukabil İstinafın reddine,
Davalı mukabil talebinde başarılı olduğundan ve A-lt Mahkeme masraflarla ilgili emir vermediğinden, Dava masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmemesine,
KARAR verilir.

İstinaf masrafları Davalı tarafından ödenecektir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç - Yargıç Yargıç


19 Ekim, 2017











20






Full & Egal Universal Law Academy