Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 78-89/2007 Dava No 8/2008 Karar Tarihi 16.12.2008
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 78-89/2007 Dava No 8/2008 Karar Tarihi 16.12.2008
Numara: 78-89/2007
Dava No: 8/2008
Taraflar: Mustafa Varanoğulları ile Ali Gazioğlu arasında
Konu: Trafik kazası nedeniyle tazminat talebi - Faiz - Kusur oranı - Müstakbel kazanç kaybı.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 16.12.2008

-D.8/2008 Birleştirilmiş
Yargıtay/Hukuk: 78/2007 ve 89/2007
(Dava No:3326/2000;G.Mağusa)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyi-t A.Bensen.


Yargıtay/Hukuk: 78/2007
(Dava No: 3326/2000;Gazimağusa)


İstinaf eden: Mustafa Varanoğulları, Vadili - Gazimağusa
- (Davalı No.3)

ile -


Aleyhine istinaf edilen: Ali Gazioğlu, Gazimağusa
(Davacı)


A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Hakkı Önen -
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Mustafa B. Asena ve
Avukat Tağmaç Bilgehan


Yargıtay/Hukuk: 89/2007
(Dava No: 3326/2000;Gazimağusa)


İstinaf eden-: 1. Cemal Koçak, Dörtyol
2. Müteveffa Hüseyin Koçak'ın Tereke İdare
Memurları Gülzade Koçak ve Rabia Gülkaynak,
Dörtyol, Mağusa
3. Mustafa Varanoğulları, Vadili
- (Davalılar)

ile -


Aleyhine istinaf edilen: Ali Gazioğlu, 29 Levent Sk. Mağusa
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Hasan- Balman
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Mustafa B. Asena ve
Avukat Tağmaç Bilgehan
Mukabil istinaf eden namına: Avukat Mustafa B. Asena.


Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Ahmet Kalkan ve Kıdemli Yargıç Çetin Ve-ziroğlu'nun 3326/2000 sayılı davada 21.5.2007 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istinaftır.


-------------------


H Ü K Ü M



Mustafa H. Özkök: Davacı, Gazimağusa Kaza Mahk-emesinde dosyalamış olduğu 3326/2000 sayılı davasında, 19.6.2000 tarihinde Mağusa - Lefkoşa anayolunun 26-27. kilometrelerinde Turunçlu yol kavşağına yakın bir mesafede Mağusa'dan Lefkoşa istikâmetine doğru sürmekte olduğu CK 623 plâkalı aracı ile seyahat- ettiği
bir sırada karşı istikâmette Lefkoşa - Mağusa istikâmetine
doğru gitmekte olan Davalı No.1'in sürmekte olduğu EF 457
plâkalı kamyonu dikkatsiz ve ihmalkârane bir şekilde sürüp o
anda Turunçlu kavşağında sinyal vermeden Vadili'ye dönmeye çalışan -Davalı No.3 yönetiminde BC 257 plâkalı aracın kamyona arkadan çarparak EF 457 plâkalı kamyonun ise CK 623 plâkalı
araca çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır yaralandığını, aracının hurdaya çıktığını, kendisinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürere-k özel ve genel zarar ziyan ve gelir kaybı talebinde bulunmuştur.

Davalı No.1 ve 2 dosyalamış oldukları Müdafaa Takrir-
lerinde özetle, 19.6.2000 tarihinde Mağusa - Lefkoşa
anayolunun 26-27. kilometrelerinde Turunçlu kavşağında meydana
gelen kazad-a sorumluların Davalı No.3 ile Davacının olduğunu
ileri sürerek Davacının Talep Takririndeki taleplerinin ret
ve iptal edilmesini ve bu taleplere uygun hüküm verilmesi
halinde ise hükmün Davalı No.3 aleyhine verilmesi gerektiğini
ileri sürmüştür.

-Müdafaa Takriri dosyalayan Davalı No.3 ise özetle,
27.6.2000 tarihinde BC 257 plâkalı aracı ile Lefkoşa'dan
Mağusa'ya doğru seyahat ettiği, Turunçlu yol kavşağına yaklaş-
tığında arkasından gelmekte olan EF 457 plâkalı kamyonu
dikkate alarak süratini aza-ltıp kaza mahalline gelmeden sinyal
verdiğini, kendi şeridi içinde sağ tarafı alıp durduğunu,
karşıdan gelen Davacının durduğunu gördüğünü ancak kendisinin
Davacıya toslamadığını, arkadan gelen Davalı No.1'in sürmekte
olduğu EF 457 plâkalı kamyonu sürmekt-e olduğu ve durur
vaziyette olduğunu, BC 254 plâkalı aracın arkadan vurması
sonucu aracının öne savrularak Davacının aracına çarptığını,
bu kaza nedeniyle kendine atfedilecek bir kusur olmadığını,
kazanın sorumlusunun Davalı No.1 ve/veya 2 olduğunu, Davacı-nın
özel ve genel tazminat talebinin muhatabının Davalı No.1 ve 2 olduğunu ileri sürerek kendi aleyhindeki davanın reddedilmesini
talep etmiştir.

Davanın duruşması yapılmıştır. Davayı dinleyen Mağusa
Kaza Mahkemesi, 19.6.2000 tarihinde Mağusa - Lefk-oşa anayolunun
26-27. kilometrelerinde Turunçlu yol kavşağı yakınında meydana
gelen kazanın sorumluları Davalı No.1 ve 2 ile Davalı No.3
olduğunu, Davacının kazanın oluşumunda bir kusuru olmadığı
sonucuna varmıştır.

Davalı No.3'ün dosyaladığı isti-da gereğince tarafların
muvafakatıyle verilen emre uygun olarak Davalıların kusur nispetlerini de tespit ederek Davalı No.1 ve 2'ye %70, Davalı No.3'e ise %30 kusur nispeti atfedilerek Davacıların kusur nispetlerinin de ödenmek üzere zarar ziyan olarak 98,-978.10 YTL genel tazminat olarak müstakbel kazanç kaybı ile acı, ızdırap
ve hayat nimetlerinden mahrumiyet, yasal faiz ve dava masrafları için hüküm ve emir vermiştir.

Davalı No.3 dosyalamış olduğu 78/2007 sayılı istinafta
özetle, kendisine atfedil-en %30 kusur nispetinin fazla olduğunu,
keza Mahkemenin tespit ettiği 10 çoğaltıcı rakamı ile bu rakamı
dikkate alarak Davacının aylık kazancını 4.000 YTL olarak
tespit edip kazanç kaybını 480.000 YTL olarak tespit etmekle
keza Davacıya 138.000 YTL genel t-azminat hükmü vermekle hata
ettiğini ileri sürmüştür.

Davalı No.1 ve 2 ise dosyalamış olduğu 89/2007 sayılı
istinaflarında özetle, kendilerine atfedilen %70 kusur nispeti-
nin fazla olduğunu, Davacıya takdir edilen genel tazminatın
fazla olduğunu, ç-oğaltıcı rakamı 10 olarak tespit etmekle İlk
Mahkemenin hata ettiğini, keza verilen tazminat miktarı
üzerinden %26 faiz ödenmesine emir vermekle hata ettiğini ileri sürerek istinafın kabul edilerek Mahkeme hükmünün tadil edilme-
sini talep etmiştir.

- Davacı taraf ise 89/2007 sayılı istinafa mukabil istinaf
dosyalarak takdir edilen 138.000 YTL tazminatın alenen az olduğunu, keza Davacının gelirini 4.000 YTL olarak tespit
etmekle Mahkemenin hata ettiğini, kaza tarihinde Davacının gelirini 1.000 YTL tes-pit ederek Davacıya 43.000 YTL kazanç
kaybı vermekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

İstinafın duruşması yapılmıştır. Tarafların müracaatı
üzerine 78/2007 sayılı istinaf ile 89/2007 sayılı istinaf
birleştirilerek dinlenmiştir. İlk olarak 89/2007 s-ayılı
istinafta İstinaf Eden Davalı No.1 ve 2 Avukatı Mahkemeye
hitap etmiştir. Hitabına başlarken 40 istinaf sebebi olduğunu,
bu 40 istinaf sebebini ise 3 başlık altında toplayıp hitap
edeceğini beyan ederek 3 başlığı şu şekilde sıralamıştır.
Kusur or-anında %70'ini Davalı No.1 ve 2'ye atfedil-
mekle Mahkemenin hata ettiğini,

2) Faiz oranı ile ilgili Mahkemenin takdir ettiği faizin
yanlış olduğunu,

3) Lâyihalar ile Davacının lâyihalarda eksik olan hususlar
ve Davacının müstakbel kazanç kaybına e-sas teşkil eden gelirini
tespit ederken İlk Mahkemenin hata ettiğini ileri sürmüştür.

Üç başlık altındaki istinaf sebepleri ile ilgili yapmış olduğu hitabında özetle, Davalı No.1 ve 2'ye atfedilen %70
kusur nispetinin hatalı olduğunu, kazaya sebebiy-et verenin Davalı
No.3 olduğunu, Davalı No.3'ün Turunçlu yol kavşağına geldiğinde sinyal vermeden dönüşe geçmek için yol içerisinde aniden durması nedeniyle aynı istikâmette seyreden Davalı No.1'in sürmekte
olduğu aracı ile Davalı No.3'ün aracına arkadan -çarpmak
suretiyle Davalı No.3'ün sürmekte olduğu aracın savrularak Davacının aracına çarpmak suretiyle Davacının yaralanmasına
ve aracının hasar görmesine sebep olmuştur. Kazaya davetiye
çıkaran, diğer bir deyişle kazanın meydana gelmesine neden olan Da-valı No.3 olduğu cihetle Davalı No.1 ve 2'ye kazanın meydana geliş şekli de dikkate alındığında atfedilen %70 kusur nispeti-
nin fazla olduğunu ileri sürmüştür.

İkinci başlık altında ise İlk Mahkemenin yasal faiz olarak ödenmesi öngörülen ve karard-a görülen %26 faiz nispetinin fazla olduğunu çünkü şu andaki yürürlükte olan yasal faizin %7 olması gerektiğini ileri sürmüştür.

Üçüncü başlık altında ise Davacının müstakbel geliri ile ilgili lâyihalarda yeterli tafsilât olmamasına rağmen İlk Mahk-eme Davacının müstakbel kazanç kaybını aylık 4.000 YTL olarak tespit ederek bu miktar üzerinden uyguladığı çoğaltıcı 10 rakamı ile yıllık kazancın 48.000 YTL'den toplam 480.000 YTL kazanç kaybını öngörmekle hatalı karar verdiğini ileri sürerek istinafının -kabul edilerek Mahkeme hükmünün tadil edilmesi talebinde bulunmuştur.

78/2007 sayılı istinafında ise İstinaf Eden Davalı No.3
Avukatı yaptığı hitabında özetle, Davalı No.3'e atfedilen
%30 kusur nispetinin alenen fazla olduğunu, kaza günü Dava-lı No.3'ün gerekli tedbiri alıp sinyal vererek dönmeye çalıştığı sırada arkadan gelen Davalı No.1'in sürmekte olduğu ve aşırı
yüklü olan kamyonu ile dikkatsiz ve ihmalkârane bir şekilde
durmayıp Davalı No.3'ün aracına arkadan vurup aracının savrulmasına ve- sonuç itibarıyle Davacının aracına çarparak kazanın meydana gelmesine ve kaza sonucu Davacının ağır şekilde yaralanması ve araçların hasara uğraması ile sonuçlanan kazanın sorumlusunun Davalı No.1 olduğunu ileri sürmüştür.

Aleyhine İstinaf Edilen,- mukabil istinafta İstinaf Eden
Davacı Avukatı yaptığı hitabında özetle, İlk Mahkemenin
kusur nispetini tespit ederken herhangi bir hata etmediği
gibi genel tazminat olarak takdir edilen rakamın az olduğunu
çünkü şahadete göre Davacının müstakbel kazanç k-aybının
5-6 Milyar TL olduğu yönünde şahadet olmasına rağmen Mahkemenin
4.000 YTL aylık kazanç kaybı olarak tespit etmekle hata
ettiğini, acı, ızdırap için saptanan 138.000 YTL ve Davacının ayağına takmış olduğu protezin değişmesi gerektiğini ve protezin
f-iyatının da dikkate alındığında az olduğunu ileri sürerek Davalıların yapmış olduğu istinafların reddedilmesi ve kendi mukabil istinafının kabul edilerek verilen tazminat miktarları
ile kazanç kaybının yükseltilmesi talebinde bulunmuştur.

Sunulan şah-adet ve ibraz olunan emareler incelendiğinde
kazanın nasıl meydana geldiği hususunda Davacı, Davalı No.1
ve Davalı No.3 şahadet vermişlerdir. Davacının şahadeti
Mavi 66'da şöyledir:
"...Girne'ye gitmek üzere yola çıktım. Mağusa'dan
Girne-'ye gitmek üzere yola çıktım. Turunçlu
kavşağına yaklaşık takriben 50-60 metre kala,
karşıdan bir kamyonun geldiğini gördüm. Kavşağa
yanaştığım zaman o kamyonun da hafif yavaşlayıp
döneceğini tahmin ettim. Sinyal verm-emişti aklımda
kalanı ile. Döneceğini tahmin ettim. Çünkü hafif
yavaşlamasından ve yolu ortalamasından öyle anla-
dım ki dönecek. Fren yaptım, sol bankete düşüp
durdum. Kavşağa 10-15 kala, sol bankete toprağa
düş-üp durdum. Onun arkasından gelen başka bir
kamyon durmadı veya onun döneceğini bilmiyorum
nasıl tahmin etmedi, onun arkasından vurdu.
Arkasına vurmasında, direksiyon hakimiyetini
kaybetti. Durduğum yere gelip benim bu-lundu-
ğum araca çarptı, olan oldu."

Davalı No.1 kazanın oluşumunu Mavi 115 - 116'da şöyle anlatmaktadır:

"S. O günkü kazayı anlatabilir misin?
C. Efendim ben işte Lefkoşa'dan Mağusa istika-
metine, Mağusa yeni -emniyet müdürlüğü
binasına asfalt getiriyordum o gün. Turunçlu
kavşağına geldiğimizde baktım önümde ani bir
araç Turunçlu kavşağına ani bir dönüş yaptı.
...........................................
- ...........................................
Tanık devam eder:6 teker bir kamyondu kullan-
dığı kamyon efendim. Turunçlu kavşağında onu
ben fark ettiğimde sinyal yanmayacak şekilde
dönüş yaptı Turunçlu kav-şağına. Yani 45
derece açı yapacak şekilde dönüş yaptı. Ben
de o anda tahminim 40 veyahutta 50 belki de
daha fazla bilemeyeceğim tam mesafe vardı.
Sol tarafıma baktım bir bina bir ev sığacak
kad-ar çukurun olduğunu gördüm. Yaklaşık 2
buçuk 3 metre yüksekliğinde, tabi oraya
kıramadım. Orayı geçtikten sonra solundan
bankete gitmeye çalıştım. O anda arkasına
vurdum ve tarlaya gittim efendim."


-Davalı No.3 ise kazanın oluşumunu Mavi 135, 136, 137
ve 138'de şöyle anlatmaktadır:


C. Ben o tarihte Serdarlı köyüne yem indir-
dikten sonra Vadili'ye gelmek için yola
çıkmıştım. Serdarlıdan Ulukışla'ya,
Ulu-kışla kavşağından da Turunçlu kavşağına
doğru yol alarak gelmiştim, geliyordum yani.
S. Lefkoşa Mağusa ana yolunda Mağusa istikametine
doğru geliyordunuz.
C. Evet.
......................................-......
............................................
S. Kaza yerine gelelim, kazadan önceki hızınız
ne idi.
C. Yani zaten Turunçlu kavşağına gelmezden önce
bir viraj vardır halen daha da çift şerit
- olduktan sonra da o viraj duruyor. O viraj-
dan çıkıp tekrar bir viraja girmek bilmiyorum
yani 50-60 km. fazla sürat olamaz orada yani.
S. Peki bu viraja Turunçlu kavşağına gelmeden
önceki virajda da ar-kanızda bir araba var
mıydı, fark ettiniz miydi.
C. Evet vardı.
...........................................
...........................................
S. Ne yaptınız Turunçlu kavşağına yaklaştığınızda.-
C. Turunçlu kavşağına yaklaşırken yavaşladım,
tipimi de verdim karşıdan araç geldiğini
görünce arabamı kendi şeridime dönecek şekilde,
yakın bir şekilde durdurdum ve karşıdan gelen
arabanın geçmes-ini bekledim.
S. Geçti mi karşıdan gelen araba.
C. Hayır. Geçemedi çünkü burun buruna onunla
vuruştuk.
S. Nasıl oldu da burun buruna çarpıştınız karşıdan
gelen arabayla.
C. Ben dururken arkadan g-elen araba kamyon bana
arka sol tarafıma vurdu ben zaten arabanın
kontrolünü yani dümeni tutmama rağmen araba
benim kontrolümde değildi karşıdan gelen
arabayla yüz yüze vuruştuk yani.
...........-................................
...........................................
S. O arabayı gördüğünüzdeki durumu ne idi.
C. Yol içerisinde seyahat ediyordu. Mağusa'dan
Lefkoşa'ya doğru geliyordu araba. Zaten
- ben onu görünce durdum geçsin diye çünkü yolu
kroslardım sonra.
...........................................
...........................................
S. Ama dönüyordunuz, dönecektiniz.
C. Dönme-k için pozisyon almıştım. Yani yolun
içinde karşıdan gelen arabayı beklemek için
durdum, çok hafif belki dümenim dönme şekline

göre dönmüş olabilir yani ama kesinlikle karşı
şeride geçmedim, çiz-giyi geçmedim o yanı.
S. Ama bize gelen tanıklar durmadığınızı ani sağa
döndüğünüzü söylediler. Durma falan yok.
C. Ben durdum.

...........................................
............................-...............
S. Sizin sol tarafınıza vurduğunda siz zaten
sağa dönmeniz gerekirdi. Araç o tarafa
dönmesi gerekirdi.
C. Soluma vurdu zaten solumdan da çıktı bankete
düştü kamyon arkadan gelen kamy-on. Sağıma
vursaydı nasıl sola gidip bankete düşecekti.
S. Sağına vursaydı o dönüş olduğunu sizin
iddianıza göre 45 derece açı yoktur diyorsunuz,
çok daha geniş bir açı olacaktı. Vurmuş
olsaydı si-zin arkanıza sizin vurduğunda
sağınıza doğrudan sizin karşıdan gelen araca
toslayacaktınız. Öyle değildir diyorsunuz.
C. Hayır."


Yukarıya aktarılan şahadet ve emareler incelendiği zaman
kazanın şu şekilde meydana g-eldiği anlaşılmaktadır.

19.6.2000 tarihinde Davacı, sürmekte olduğu CK 623 plâkalı
Van arabası ile Gazimağusa'dan Lefkoşa istikâmetine doğru
seyrettiği bir esnada Turunçlu yol kavşağına yaklaştığında
karşı istikâmetten gelen Davalı No.3 yönetimindek-i BC 257
plâkalı kamyonun Turunçlu istikâmetine döneceğini farkedip
sürmekte olduğu Van aracın geliş istikâmetine göre sol banket
içerisine indirip durmuş, bu sırada Davalı No.3'ün arkasından
Lefkoşa - Mağusa istikâmetine doğru seyretmekte olan Davalı No.-1
yönetiminde EF 455 plâkalı kamyonun da Davalı No.3'ün sürmekte
olduğu BC 257 plâkalı araca arkadan vurması ve aracın savrulması
sonucu Davacının sürmekte olduğu BC 257 plâkalı aracına ön
tarafı ile çarparak Davacının ağır şekilde yaralanmasına neden
ol-an ve 3 aracın da hasara uğraması ile neticelenen bir trafik kazası meydana gelmiştir. Kazadan sonra polis tarafından yapılan tahkikat sonucu olay yerinin krokisi çizilmiş ve Davalı No.1
ve 3'ten kazanın oluşumu ile ilgili izahat alınmıştır. Yapılan tahk-ikat sonucu kazanın meydana gelmesine Davacının bir kusuru olmadığı sonucuna varılarak Davacı aleyhine ceza davası getirilmemiştir. Davalı No.1 aleyhine 4 dava, Davalı No.3 aleyhine 3 dava getirilmiş ve davalar bilâhare sonuçlanmıştır. Her iki Sanık da a-leyhlerine getirilen dikkatsiz araç sürüp kazaya sebebiyet verme suçlarından mahkûm olmuşlardır.

İstinafın incelenmesine gelindiği zaman, İstinaf Eden-
lerin faizle ilgili istinaflar incelendiği zaman özel ve genel
tazminat üzerinden yasal faiz ödenm-esine karar verilmiştir.
Haksız fiil davalarında verilen hüküm üzerinden dava
tarihinden itibaren yasal faiz ödeneceği Mahkemeler Yasasının madde 42(2)'de belirtilmektedir. Mahkemeler Yasasının madde 42(2) aynen şöyledir:

"42 (1) ...............-.......................
......................................
(2) Herhangi bir haksız fiilden doğan
davalarda verilen hükümler, davanın
açıldığı tarihten başlayarak son ödeme
gün-üne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Merkez Bankası Yasasının 24'nci maddesi
uyarınca saptanıp yürürlüğe konulan
mevduat yıllık azami faiz oranının %50'si
oranında bir faiz taşımasını gere-ktirir."


Yukarıya aktarılan Yasa maddesinden de anlaşılacağı gibi
haksız fiilden kaynaklanan davalarda verilen hükümde, dava
tarihinden itibaren yürürlükte olan mevduat yıllık faiz oranının
%50'si oranında yasal faiz ödenmesi öngörülmektedir. İlk -
Mahkeme de kararında Mahkemeler Yasasının 42(2) maddesine uygun
olarak yasal faiz ödenmesine emir vermiştir. Dava açıldığı
tarihte yürürlükte olan mevduat faizinin %50 nispeti %26
faize tekabül ettiği nedeniyle hükme %26 faiz uygulanmıştır.
İlk Mahkemen-in yasal faiz ödenmesi yönündeki kararı Mahkemeler
Yasasının 42(2) maddesine istinat ettiği cihetle hatalı
olmadığı kanaatindeyiz ve bu nedenle faizle ilgili yapılmış
olan istinafın reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz ve bu
hususta bulgu yaparız.

-Kusur nispeti hakkında 2. istinaf sebebi ile ilgili
ise Davalı No.1 kusur nispetinin %70 olarak saptanmakla
hata edildiğini, Davalı No.3 ise kendisine atfedilen %30
kusur nispetinin hatalı olduğunu ileri sürmektedir. Davacının
Talep Takriri incelendiği z-aman talebinin Davalı No.1 ve 3
aleyhine müşterek ve münferiden olduğu görülmektedir.
Davalı No.3 davaya devam ederken 6.12.2006 tarihinde dosya-
lamış olduğu çift taraflı bir istida ile aşağıdaki talepte
bulunmuştur:

"A. İşbu davanın sonunda hükme-dilecek tazminat
miktarının, Davalıların kazaya katkılarının
oranları ve/veya katkısal kusur oranlarının
belirlenmesi zımnında bir emir itasına;
B. Mahkeme tarafından hükmedilecek tazminat
miktarının ve masrafla-rın, Davalıların ayrı
ayrı 'A' paragrafı gereğince tespit edilecek
kusurları oranında, Davacıya ödemeleri
ve/veya belirlenecek oranda ödemekle mükellef
olmaları zımnında bir emir itasına.
C. Muhterem Mahkemenin uy-gun ve adil bulacağı
başka bir emir.
D. İşbu istida masrafları."


Yukarıya aktarılan taleplerden de görüleceği gibi Davalı
No.3, Davacıya ödenecek tazminat miktarının Davalıların kazaya
katkılarının oranları ve/veya katkısal kusur ora-nlarının tespit
edilmesinde Davacıya ödenecek olan tazminat miktarının da
bu oranlar üzerinden Davalılar aleyhine hüküm verilmesi
talebinde bulunulmuştur.

20.12.2006 tarihinde istidanın görüşülmesi yapılmış ve
gerek Davalıların gerekse Davacının d-a uygun görmesi üzerine
istidanın A ve B paragrafları gereğince emir verilmiştir.
İlk Mahkeme de bu emirlere uygun olarak Davalı No.1 ve 2 ile Davalı No.3'ün kusur oranlarını tespit etmiş ve tazminat miktarlarını da bu oranlar üzerinden Davalılara bölüştür-müştür. Talep Takririne göre ise hükmün tümüne Davalıların müştereken
ve münferiden sorumlu tutulmaları gerekmekte idi. Davalı No.3 tarafından dosyalanan ve tarafların muvafakatıyle verilen emirde istinaf edilmediği cihetle böyle bir emrin verilip verile-meyeceği hakkında bu safhada fikir beyan etmenin uygun olmayacağı kanaatindeyiz. Tarafların kendi arzularına uygun olarak İlk Mahkemenin kusur nispetlerini tespit etmekle hata etmediği kanaatindeyiz. Kusur nispetlerini tespit ederken, Mahkeme kararında M-avi 159, 160, 161, 162 ve 163'te şöyle denmektedir:

" Davalı No.1 kamyonuna gereğinden fazla yük
almış ve kazadan sonra bu suçtan mahkum olmuştur.
Emare (2) dosyada bu olgu açıkça görülmektedir.
Anayolda seyreden bir sürücü tali y-ola
dönmek niyetinde ise dönüş sinyalini vermek ve
özellikle karşıdan gelen araçların emniyetini
alacak şekilde dikkatli davranmalı, gerekirse
durmalıdır. Bu konuda Gör. Simpson v. Peat,
1952 1 All E.R. 447.
Davalı No.3 b-u yükümlülüğe uymamış, karşıdan
gelen Davacı kendini tehlikede hissederek
anayolda seyrederken kenara alıp durmuştur.
Davalı No.1 ve 3, her ikisi de kamyon yani
ağır vasıta sürmekte idiler. Her ikisi de
araçlarının niteliğine -ve bulundukları konuma
uygun süratle seyretmek zorundaydılar. (care
must be proportionate speed) Gör. Dyer v.
Bannel 1965 S.J. 216 Bingham's Motor Claims
Cases 6. ed. S. 89.
Meseleye bu açıdan baktığımızda, Davalı
No.3 k-avşağa yaklaştığı için daha önceden
dikiz aynasından gördüğünü söylediği Davalı
No.1'in aracını hesap ederek sinyalini belli
bir mesafeden vermeli ve karşıdan gelen
aracın emniyetini hesap ederek durmalıydı.
Davalı No.3 de önü-nde seyreden aracı emniyetli
bir mesafeden takip etmeli ve dörtyol kavşağına
yaklaşırken hızın azaltılması gerektiği prensi-
binden hareketle, yükünü de hesap ederek yükü
ve konumu ile orantılı çok yavaş durabileceği
bir süratle -seyretmeli idi.

.............................................
.............................................
Duruşma sırasında Davalı No.1'in Davalı
No.3'ün kamyonunun solundan geçip geçemeyeceği
- üzerinde çok duruldu. Bu husus değerlendiri-
lirken yolun kenarında çukur olduğu göz ardı
edilemez. Gerçi Davalı No.1 çukuru geçtikten
sonra sola bankete düşmek istediğini belirtti
ama buna fırsatı olmadı. Mate-matiksel olarak
ölçümlere göre Davalı No.3'ün solundan geçil-
mesi mümkündü ama unutulmamalıdır ki gereğinden
fazla yüklü kamyonun bankete düşüp manevra
yapması önceden öngörülebilecek tehlikeyi önleme
çaresi de-ğildir.
Burada Davalı No.3, sırf Davalı No.1 sol
banketten geçmedi diye sorumluluktan kurtulamaz.
Davalı No.1'in almakla mükellef olduğu tedbir,
önündeki aracı emniyetli bir mesafeden takip
edip tehlike anı-nda durabileceği bir süratle
seyretmekti. Yol kenarında çukur olduğunu gören,
önünde araç seyreden ve önündeki aracın ani
yavaşlaması ile fren dahi tatbik etmeden önündeki
araca vuran Davalı No.1'in kusurunun esası
- kamyonun solundan değil, önündeki aracın yarattığı
tehlikeden kurtulmak için salimen durabileceği bir
süratle seyretmemesi ve yolun konumunu dikkate
almamasıdır. Davalı No.3 ise, arkasından gelen
aracın konumunu d-ikkate alarak hareket etmek,
sinyal vermek ve aniden yavaşlamakla yaratacağı
tehlikeleri öngörmek zorundaydı. Davalı No.3
bunların hiçbirini yapmadı.
Davalı No.1 ve 3'ün makul ve basiretli bir
sürücüden bekl-enen dikkat ve ihtimamı gösterme-
dikleri, trafik kural ve nizamlarına uymadan
yolu kullanan diğer sürücüleri kaale almadan
tehlikeli ve konumlarına uygun olmayan, tehlike
anında duramayacakları bir süratle araç sürdük--
leri, yeterince ispatlandığından, her iki
sürücünün de dikkatsiz ve ihmalkâr bir şekilde
araç kullandıklarına ve kazadan sorumlu
olduklarına ilişkin bulgu yaparız.
..............................................-
..............................................
Bu durumda Davalı No.1'in EF 457 plakalı
kamyonu Davalı No.2'nin işi sırasında sürdüğü
ispatlandığından, Davalı No.2'nin işveren
sıfatıyla Davalı No.1'in kusuru- oranında
kazadan sorumlu olduğuna ilişkin bulgu yaparız.
(İşveren sorumluluğu ile ilgili gör. Bingham's
motor Claims Cases 6. ed. Sayfa 103)

Kazanın meydana gelmesinde her iki araç
sürücüsünde de kusur ve -sorumluluk bulduktan
sonra, tarafların sorumluluk oranını saptamamız
gerekmektedir.

...............................................
...............................................
Buna göre dörtyol kavşağına -yaklaştığı ve
döneceğini bildiği halde karşıdan ve arkasından
gelen araçları dikkate almayan, aniden yavaş-
layarak sinyal vermeden ve durmadan kavşakta
dönmeye çalışan Davalı No.3'ün kusurunu %30,
önünde seyreden ar-acın yaratabileceği tehlikeyi
dikkate almadan yolun konumunu gözetmeden,
aracını salimen durabileceği bir süratle
sürmeyen, aşırı yük taşıyan, kavşağa yaklaşırken
süratini azaltmayan, tedbir almayan ve önündeki
araca- çarpan ve Davalı No.3'ün aracının Davacının
aracına çarpmasına neden olan Davalı No.1'in kusur
oranını ise %70 olarak saptamayı uygun ve adil
bulduk ve bu hususta bulgu yaparız."

Yukarıya aktarılan pasajlardan da görüleceği g-ibi İlk
Mahkemenin Davalıların kusur nispetini tespit ederken sürücü
olan Davalı No.1 ve 3'ün kusurlarının neler olduğunu, kazayı
önlemek için neler yapmaları gerektiğini titiz bir şekilde
incelemeye tabi tutmuş ve Davalı No.1'e %70, Davalı No.3'e
ise %30 -kusur bulmuştur. Kazanın oluş şekli ile ilgili
yukarıya aktarılan şahadet ile Kaza Mahkemesinin bulguları
örtüşmektedir. Kusur nispetlerini tespit ederken İlk
Mahkemenin hata ettiğine ikna edilmedik. Bu nedenle kusur
nispeti ile ilgili Davalı No.1 ve 3'-ün istinaf sebeplerinin
reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Davacının geliri ile ilgili yaptığı bulgular incelendiği
zaman Talep Takririnde müstakbel gelir kaybı ile ilgili tafsilât
olmadığı ileri sürülmüştür. Talep Takri-ri incelendiği zaman
İlk Mahkemenin bulgusundan da görüleceği gibi 8. paragrafında
10.10.2003 tarihinden itibaren müstakbel kazanç kaybı talep
edildiği anlaşılmaktadır. Talep Takriri ideal olmamakla
beraber Davacı müstakbel kazanç kaybı ile ilgili bir tal-epte
bulunduğu görülmektedir. Davalılar ise bunun eksik olduğu
veya yeterli olmadığını ileri sürerek ek tafsilât talebinde
bulunmamışlardır. Davacı taraf Talep Takriri üzerinde
şahadet vermiş ve kazanç kaybının ne olduğunu Mahkemeye
aktarmaya çalışmışt-ır. Davacının geliri ile ilgili Davacının
şahadeti ve Ahmet Gazioğlu'nun şahadeti Mahkeme huzurunda olup
başka bir şahadet sunulmamıştır. Davacının gelirini tespit
ederken Davacının Talep Takririnde kaza tarihindeki gelirinin
1.000 YTL olduğunu belirtmi-ş ve şahadetini de bu doğrultuda
vermiştir. Gelirinin zaman içerisinde arttığı ve bu nedenle
1.000 YTL'nin az olduğu yönünde Talep Takririnde tadilât yapılmamıştır ve bu hususta şahadet mevcut değildir. Bu
nedenle İlk Mahkemenin Davacının kaza tarihind-eki gelirini
1.000 YTL saptayarak dava tarihinden duruşma tarihine
kadar olan 83 ay için ödenmesi gereken kazanç kaybının
83.000 YTL olarak tespit edip bu yönde karar vermekle İlk
Mahkemenin hata etmediği kanaatindeyiz.

Müstakbel kazanç kaybını te-spit ederken İlk Mahkemenin
Davacının aylık kazancının 4.000 YTL olduğunu tespit etmiştir. İstinaf Edenler bu tespitin yanlış olduğunu ileri sürmüştür.
İlk Mahkeme huzurundaki şahadet incelendiği zaman Davacı kendi
şahadetinde bugün kendi işini yapanlar-ın 5-6 Milyar TL
kazancı olduğunu ileri sürmüştür. Bu hususu teyit etmek
için şahadet veren Ahmet Gazioğlu, Mavi 98, 99 ve 100'de
verdiği şahadet, Davalı No.3 tarafından istintaka tabi
tutulmamıştır.

Tanık 6 Ahmet Gazioğlu Mavi 98, 99 ve 100'de şö-yle
şahadet vermiştir:

"S. Siz ne iş yaparsınız?
C. Ben, alkollü ve alkolsüz içki üretimi üreten
Safa İçki Fabrikasının sahibiyim.
S. Ali Bey bir kaza geçirdi biliyorsunuz 2000
yılında?
C. Evet.
- S. Bu 2000 yılında içki dağıtımı yapıyordu Ali
Bey. Bu içki dağıtımı ile sizin ilginiz
var mı?
C. Benim ürettiğim ürünleri pazarlıyordu. Girne,
Güzelyurt ve Lefke yöresine.
S. Sizin Ali Bey gi-bi çalışan pazarlamacılarınız
var mı?
C. Vardır.
.............................................
.............................................
S. Bize söyleyebilir misiniz 2004 yılında, 2005
- yılında ve 2006 yılında bir pazarlamacının
aylık ortalama kazancı neydi?
C. Şimdi, tabi ki bu değişkendir yani, her
pazarlamacının kazancı aynı olmaz.
S. Ortalama?
C. Örneğin Adnan Gürdaş, Lefkoşa kazası-nın bir
kısmına dağıtım yapan bir pazarlamacımın
2004-2005 ve 2006 satış analizleri elimde
mevcuttur. 2004'de toplam satışı bu vereceğim
listelerde ne sattı ve kaç paraya sattı. Yani
bana ödedi.- 2004, 363 Milyar 744 Milyon
600 Bin YTL satış yaptı. Bunun 20'sini
çevirirsanız %20.
S. %20'si bunun?
C. Kazancıdır. Bu yıllıktır. 12 aylık satışıdır.
S. Baştan tekrar edin.
C. 363 Milyar 7-44 Milyon 251,600. Tarih 01.01.2004,
31.12.2004 tarihleri arası. İstiyorsanız
verebilirim. 2005 yılı yine aynı tarihler
arası 1.1.2005-31.12.2005. 419,466 YTL yani
419 Milyar 466 Milyon.
S. Bunun -da %20'sidir kazancı?
C. Bunun da %20'si.
................................................
................................................
S. Tanık devam eder.
C. 2006'ninki ise 367 Milyar 016 Milyon YTL'-lik
aynı tarihlerde yine 1.1.2006 ile 31.12.2006
tarihleri arasındaki satışları.
S. Evet kazançlar bunlardır yani ortalama 2004
yılında ortalaması aşağı yukarı.
C. 7 Milyara yakın 6 kusur.
S-. 6 kusur. 2005 yılında 81 Bin YTL olduğuna
göre o da,
C. 7 Milyar.
S. Tekrar şeye döndüğümüzde,
C. Tekrar 6'ya düştü."


Yukarıdaki şahadetten de anlaşılacağı gibi Davacının
yaptığı işi şu and-a yapan kişilerin aylık ortalama 5-6 Milyar TL
gelirleri olduğu ifade edilmektedir. Bu şahadeti tekzip edici herhangi bir şahadet mevcut değildir. İlk Mahkeme Davacının yaptığı işi yapan kişilerin aylık 5-6 Bin YTL kazançları olacağı yönünde bulgu yapmış- ancak bu işi yapan kişilerin kendi araçları ile yaptıkları ve bu miktar üzerinden vergi de ödeyeceklerini dikkate alarak Davacının aylık gelirini 4.000 YTL tespit etmiştir. İlk Mahkemenin bu tespitinin yanlış olduğu hususunda ikna olmadık. Bu nedenle Da-vacının müstakbel kazanç kaybı için tespit edilen aylık 4.000 YTL ile ilgili bulgusunun doğru olduğu kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Yukarıda varılan bulgular ışığında Davalı No.1 ve 2'nin dosyalamış olduğu 89/2007 sayılı istinaf ile Daval-ı No.3'ün dosyalamış olduğu 78/2007 sayılı istinafların reddedilmesi
gerekir kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Yukarıda varılan bulgular ışığında Davacının da 89/2007
sayılı istinafa dosyalamış olduğu mukabil istinafında başarılı
olmadığı- nedeniyle mukabil istinafın da reddedilmesi gerekir
kanısındayız ve bu hususta bulgu yaparız.

Netice itibarıyle 78/2007 ve 89/2007 sayılı istinaflar
ile Davacının mukabil istinafı ret ve iptal edilir.

Masraflarla ilgili herhangi bir emir veri-lmez.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


16 Aralık 2008








-


17



-


Full & Egal Universal Law Academy