Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 76-82/2011 Dava No 5/2014 Karar Tarihi 17.02.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 76-82/2011 Dava No 5/2014 Karar Tarihi 17.02.2014
Numara: 76-82/2011
Dava No: 5/2014
Taraflar: Tayfun Tüccar ve Belgin Tüccar ile Yasabank Ltd. arasında
Konu: Mevduat hesabı - Tasarruf Mevduatı Sigota Fonuna devredilen bankadan mevduat hesabının ödenmesi talebi - Mevduat hesabına paranın yatırılıp yatırılmadığı tartışması - Banka Genel Müdürünün yaptığı işlemlerden bankanın sorumlu olup olmadığı - Şahadet - Talep takririnde yer almayan bir husus için şahadet bulunsa dahi hüküm verilememesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 17.02.2014

-D.5/2014 Birleştirilmiş
Yargıtay/Hukuk 76-77-78-79-80-81-82/2011
(Lefkoşa Dava No. 3540-3536-3537-3538-
3539-3541--3542/2002)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.


Yargıtay/Hukuk 76/2011
Lefkoşa Dava No: 3540/2002


İstinaf eden: 1.Tayfun Tüccar-, Lefkoşa
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Yasabank Ltd. Lefkoşa c/o KKTC Merkez
Bankası,Lefkoşa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
-Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ali Fevzi Yeşilada.



Yargıtay/Hukuk 77/2011
Lefkoşa Dava No: 3536/2002


İstinaf eden: 1. Tayfun Tüccar, Lefkoşa
2. Belgin Tüccar, Lefkoşa
(Davacılar)

-ile-

Aleyhine -istinaf edilen: Yasabank Ltd. Lefkoşa, c/o KKTC Merkez
Bankası-Lefkoşa
(Davalı)

A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Aleyhine istinaf edilen namına Avukat Ali Fevzi Yeşilada-.


Yargıtay/Hukuk 78/2011
Lefkoşa Dava No: 3537/2002


İstinaf eden: 1. Tayfun Tüccar, Lefkoşa
2. Belgin Tüccar, Lefkoşa
(Davacılar)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Yasabank Ltd. Lefkoşa, c/o KKTC M-erkez
Bankası -Lefkoşa
(Davalı)



İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ali F. Yeşilada


Yargıtay/Hukuk 79/2011
Lefkoşa Dava No: 3538/2002


İstin-af eden: 1. Tayfun Tüccar, Lefkoşa
2. Belgin Tüccar, Lefkoşa
(Davacılar)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Yasabank Ltd. Lefkoşa, c/o KKTC Merkez
Bankası - Lefkoşa
(Davalı)


-A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı

Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ali Fevzi Yeşilada





Yargıtay/Hukuk 80/2011
Lefkoşa Dava No: 3539/2002

İstinaf eden: 1. -Belgin Tüccar, Lefkoşa
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Yasabank Ltd. Lefkoşa, c/o KKTC Merkez
Bankası, Lefkoşa.
(Davalı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Aleyhine i-stinaf edilen namına: Avukat Ali F. Yeşilada


Yargıtay/Hukuk 81/2011
Lefkoşa Dava No: 3541/2002


İstinaf eden: Tayfun Tüccar, Lefkoşa
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Yasabank Ltd.Lefkoşa, c/o KKTC Merkez
- Bankası, Lefkoşa
(Davalı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolmacı
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ali F. Yeşilada


Yargıtay/Hukuk 82/2011
Lefkoşa Dava No: 3542/2002

İstina-f eden: Belgin Tüccar, Lefkoşa
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen : Yasabank Ltd. Lefkoşa, c/o
Merkez Bankası, Lefkoşa.
(Davalı)

A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Süleyman Dolma-cı

Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ali F. Yeşilada


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 3540/2002, 3536/2002, 3537/2002, 3538/2002, 3539/2002, 3541/2002, 3542/2002 sayılı davalarda 31.5.2011 tarihinde verdiği kararlara karşı Dava-cılar tarafındn yapılan istinaflardır.


------------


K A R A R


Şafak Öneri: İşbu istinafın kararını, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Davalı Yasabank Ltd., usulüne uygun kurulmuş bir Limited Şirket olup, ba-nkacılık faaliyetleri yapmakta idi. Halen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındadır.

İstinaf Eden Davacılar, karı-kocadır. Lefkoşa Kaza Mahkemesinde sırası ile 3536/2002, 3537/2002, 3538/2002, 3539/2002, 3540/2002, 3541/2002, 3542/2002 sayılı davalar-ı, davalı aleyhine ikame ettiler ve Davalı Bankada;

20 - 300 - 164 nolu hesapta 4,000,000,000TL;
" " 165 " " 4,000,000,000TL;
" " 166 " " 4,000,000,000TL;
" " 167 " " 4,000,000,000TL;
" "- 168 " " 4,000,000,000TL;
" " 169 " " 4,000,000,000TL;
" " 170 " " 4,000,000,000TL;
" " 171 " " 4,000,000,000TL;
" " 172 " " 4,000,000,000TL;
" " 173 - " " 4,000,000,000TL;
" " 174 " " 4,000,000,000TL;
" " 175 " " 4,000,000,000TL;
" " 176 " " 4,000,000,000TL;
" " 177 " " 4,000,000,000TL;
" " 178 " -" 4,000,000,000TL;
" " 179 " " 4,000,000,000TL;
" " 180 " " 4,000,000,000TL;
" " 181 " " 4,000,000,000TL;
" " 182 " " 4,000,000,000TL;
" " 183 " " 4,-000,000,000TL;
" " 184 " " 4,000,000,000TL;
" " 185 " " 4,000,000,000TL;
" " 186 " " 4,000,000,000TL;
" " 187 " " 4,000,000,000TL;
" " 188 " " 4,000,00-0,000TL;
" " 189 " " 4,000,000,000TL;
" " 190 " " 4,000,000,000TL;
" " 191 " " 4,000,000,000TL;
" " 192 " " 4,000,000,000TL;
" " 193 " " 4,000,000,000T-L;
" " 194 " " 4,000,000,000TL;
" " 195 " " 4,000,000,000TL;
" " 196 " " 4,000,000,000TL;
" " 197 " " 4,000,000,000TL;
" " 198 " " 4,000,000,000TL;
" - " 199 " " 4,000,000,000TL;
" " 200 " " 4,000,000,000TL;
" " 201 " " 4,000,000,000TL;
" " 202 " " 4,000,000,000TL;
" " 203 " " 4,000,000,000TL;
" " - 204 " " 4,000,000,000TL;
" " 205 " " 4,000,000,000TL;
" " 206 " " 4,000,000,000TL;
" " 207 " " 4,000,000,000TL;
" " 208 " " 4,000,000,000TL;
" " 209 - " " 4,000,000,000TL;
" " 210 " " 4,000,000,000TL;
" " 211 " " 4,000,000,000TL;
" " 212 " " 4,000,000,000TL;

olmak üzere, toplam 200,000,000,000 TL (200,000TL) vadesiz mevduatları o-lduğunu, bu mevduatlara konu paranın,tüm taleplere rağmen ödenmediğini ileri sürdüler ve Davalı aleyhine toplam 200,000,000,000 TL, 9.1.2001 tarihinden itibaren yasal faiz, zarar-ziyan ve dava masrafları için hüküm talep ettiler.

Davalı, dosyaladığı müd-afaa layihasında, Davacıların Davalı Bankada mevduat hesabı açmadıklarını, herhangi bir para yatırmadıklarını, olmayan bir hesap için ödeme mükellefiyeti olmadığını ileri sürdü ve Davacıların davalarının ayrı ayrı iptalini talep etti.

Lefkoşa Kaza Mahkem-esinde ikame edilen tüm davalar, Alt Mahkemede birleştirilerek dinlendi.

Alt Mahkeme, sunulan şahadeti ve ibraz edilen emareleri değerlendirdikten sonra, Davacıların tüm davalarını ret ve iptal etti.

Alt Mahkeme, Davacıların davalarını iptal etmesi üz-erine Davacılar;

3536/2002 sayılı dava için Y/H 77/2011 sayılı,
3537/2002 sayılı dava için Y/H 78/2011 sayılı,
3538/2002 sayılı dava için Y/H 79/2011 sayılı,
3539/2002 sayılı dava için Y/H 80/2011 sayılı,
3540/2002 sayılı dava için Y/H 76/2011 sayılı,
354-1/2002 sayılı dava için Y/H 81/2011 sayılı,
3542/2002 sayılı dava için Y/H 82/2011 sayılı
istinafları dosyaladılar.

İstinaflar birleştirildi ve birlikte dinlendi.

İSTİNAFA KONU OLGULAR

Davacılar Tayfun Tüccar ve Belgin Tüccar karı-kocadır.
3540/2002,- 3541/2002 sayılı davalar Tayfun Tüccar tarafından , 3542/2002,3539/2002 sayılı davalar Belgin Tüccar tarafından , 3537/2002,3538/2002 ve 3536/2002 sayılı davalar Tayfun Tüccar ve Belgin Tüccar tarafından müştereken ikame edildi.

Yasabank Ltd., Fasıl 113- Şirketler Yasası altında kurulmuş bir Limited Şirkettir. Aralık 2001 tarihinden itibaren de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındadır.
Ahmet Atalay dava ile ilgili tarihlerde Yasabank Ltd.in Genel Müdürü ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı idi.

İ-stinafa konu karardan önce Alt Mahkeme, 3540/2002 sayılı dava ile ilgili 17.2.2005 tarihinde Davacı lehine ve Davalı aleyhine 32,000,000,000 TL ve dava masrafları için hüküm verdi ve 9.1.2001 tarihinden itibaren yasal faiz talebini reddetti.

Alt Mahkemen-in bu kararı üzerine, Davalı, Yargıtay/Hukuk 20/2005 sayılı istinafı, Davacı ise 21/2005 sayılı istinafı dosyaladı. Yargıtay/Hukuk 20-21/2005 sayılı istinaflar birleştirilerek dinlendi.

Yargıtay olarak oturum yapan Yüksek Mahkeme, Alt Mahkemenin 17.2.200-5 tarihli hükmünü 23.12.2009 tarihinde iptal etti ve davanın yeniden dinlenmesi için davayı Alt Mahkemeye iade etti.

Yüksek Mahkemenin kararı üzerine 3540/2002 sayılı dava; 3541/02, 3542/02, 35536/02, 3537/02, 3538/02, 3539/02 sayılı davalar ile birleş-tirilerek yeniden dinlendi. Alt Mahkeme, 31.5.2011 tarihinde verdiği karar ile, Davacıların tüm davalarındaki taleplerini iptal etti.

7. dava ile ilgili 20-300-173'den 20-300-207'e kadar numaralandırılmış olan mevduat hesapları açıldı, her hesaba 4,000,-000,000 TL yatırıldığına dair vadesiz hesap cüzdanları düzenlendi ve Davacılara verildi.( Emare No.1, 3,5,7,9,11,13,)

20-300-173'den 20-300-207'e kadar numaralandırılmış olan vadesiz mevduat hesapları için ayrı ayrı yevmiye fişleri düzenlendi.( Emare N-o. 2,4,6,8,10,12,14)

Vadesiz mevduat hesap defterleri, Davalı Bankanın Girne Şube Sorumlusu Mehmet Nurak ile Lefkoşa Şubesi memurlarından Nazım Yetkiner ve Davalı Banka Genel Müdürü Ahmet Atalay tarafından imza edildi.

200,000,000,000 TL mevduat he-sabı için Girne Şubesi borçlu olarak gösterildi ve Mehmet Nurak tarafından bu miktar için yevmiye fişi tanzim edildi. Ancak Girne Şubesinden Lefkoşa Şubesine bu miktarda bir para aktarılmadı.( Emare No.15)

200,000,000,000 TL Aralık 2001 tarihine kadar D-avalı Bankanın hesaplarında, Davacılar adına mevduat olarak gösterildi.

Davalı, Aralık 2001 tarihinde Fona devredildiğinde, Davacıların mevduatını gösteren kayıtlar bulunamadı.

Davacılara göre; 200,000,000,000 TL, Davalı Banka Yönetim Kurulu Başkanı Ah-met Atalay'a, Davacının iş yerinde, Davacı Tayfun Tüccar tarafından teslim edildi.

Banka hesap defteri ile yevmiye fişlerinin düzenlenmesi talimatını Ahmet Atalay verdi.

Banka hesap defterleri Davacılara, Davalı Bankada teslim edildi.





İSTİNAF SEB-EPLERİ

İstinaf Eden, 4 istinaf sebebi ileri sürmüş olmakla birlikte, istinafın duruşması sırasındaki argümanları dikkate alarak, istinaf sebeplerini bir başlık altında özetleriz.

Alt Mahkeme, huzurundaki şahadeti ve yasal mevzuatı hatalı değerlendirip,-200 milyar Türk Lirasının, Banka Genel Müdürüne teslim edilmiş olduğunu, bu konuda banka hesap defterleri düzenlenip Davacılara verildiğini dikkate almayarak, Davacının, Davalı Bankaya 200 milyar Türk Lirası yatırmadığı ve Banka Genel Müdürünün yapmış old-uğu işlemlerden dolayı Bankanın sorumlu olmadığı bulgusunu yapmak ve Davacının davasını iptal etmekle hatalı hareket etmiştir.

İNCELEME

İstinaf Eden/Davacı, Davalı Bankada, 9.1.2001 tarihi itibarıyla yatırım tarihindeki Türk Lirası değerine göre 200 mil-yar Türk Lirası(şimdiki değere göre 200,000 TL) mevduatı olduğunu, bu mevduat için 50 adet hesap açıldığını,her hesaba 4,000,000,000 TL yatırıldığını, toplam 50 adet hesap defteri düzenlendiğini (Emare No. 1-8) tüm hesaplarının vadesiz olduğunu, Davacını-n Davalı Bankaya 200 milyar TL yatırmasına rağmen, Alt Mahkemenin Davacıların davalarını iptal etmekle hatalı olduğunu iddia etmektedir.

Aleyhine İstinaf Eden Davalı ise, Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını ileri sürmektedir.

Alt Mahkeme; istina-fa konu olan davada, ihtilaflı hususları, 200 milyar TL'nin Bankaya yatırılıp yatırılmadığı, Banka Genel Müdürü Ahmet Atalay'ın yetkilerini aşıp aşmadığı, yetkilerini aşmış ise Bankanın sorumlu olup olmadığı noktasından hareketle incelemiş ve Müdafaa Tanığ-ı No.1 Mehmet Nurak, No.2 Lale Güçel ve No.3 Nazım Yetkiner'in şahadetini tezekkür ettikten sonra, sunulan emare banka defterleri ile yevmiye fişlerini dikkate alarak, Davacının Davalı Bankaya 200 milyar TL yatırmadığı bulgusunu yapmıştır.

Alt Mahkemenin- kararının ilgili kısmı aynen şöyledir:

"Tüm bu hususlar neticesinde; Davalı tanıklarının muhasebe kayıtlarına dayanarak verdikleri şahadetlerine itibar eder ve Davalı bankanın kasasına Davacıların Ahmet Atalay'a verdikleri 200 milyarın yatırılmadığı bulg-usuna varırım."


İstinafa konu davalarda esas ihtilaf, Davacıların Davalı Bankada usulüne uygun açılmış mevduatlarının olup olmadığı, Banka Müdürüne teslim edilip de Bankaya yatırılmayan bir parayla ilgili olarak Bankanın sorumlu olup olmadığı nokta-sındadır.

Mevduat kelimesi, Arapça kökenli bir kelime olup, emanete bırakılmış, tevdi edilmiş şeyler anlamına geldiği kabul gören bir açıklamadır. Ancak bankacılık faaliyetleri açısından mevduat; kişilerin banka ile yapmış oldukları, belli bir sözleşme ç-erçevesinde istenildiklerinde veya belirli bir vadenin sonunda çekilmek üzere bankaya para yatırma işlemi olarak ifade edilmektedir.(Ünal Tekinalp Banka Hukukunun Easasları.Istanbul 1988.s.309)

Mevduat işleminin konusu para olduğuna göre, banka ile müş-teri arasında mevduat ilişkisinin kurulabilmesi için
bankaya mevduat amacına yönelik para yatırılması
gerekmektedir. Yatırılan paranın cinsi önemli olmamakla birlikte para, virman, havale ya da EFT yoluyla da yatırılması ile de mevduat işlemi gerçekleşeb-ilir. Günümüz teknolojisini dikkate aldığımızda kişilerin bizzat bankaya gelmeden, İnternet ya da banka ATM'leri vasıtasıyla hesap açabilmelerini dikkate aldığımızda, paranın bankaya fiziken teslimi şart değildir.

Mevduat hesabı açılması ile ilgili o-larak İbrahim Kaplan Banka Sözleşmeleri isimli kitabının 154-155. sayfalarında şu görüşlere yer vermiştir:

"Mevduat hesabı açılırken, müşteri gerçek kişi ise adı ve soyadı ve imzası;tüzel kişi ise ünvanı ve yetkililerin imza sirküleri;hesap temsilcisi vas-ıtasıyle açıldığı takdirde ,temsile dair vekaletname ile birlikte temsilcinin imzasınında alınması, hesapla ilgili genel işlem şartları veya standart sözleşme metinlerinin imzalatılması, ayrıca hesapla ilgili genel işlem şartları veya standart sözleşme met-inlerinin imzalatılması, ayrıca hesapla ilgili belgelere banka personelinden yetkili çift imza atılmış olmalıdır."


Görüldüğü gibi bir mevduatın oluşabilmesi için, banka ile müşteri arasında bir sözleşme yapılmalı, bu sözleşme ile belirli bir vadenin- sonunda çekilmek üzere bankaya müşteri tarafından para yatırılmalı ve mevzuata uygun müşteri adına bir mevduat hesabı açılmalıdır. Mevduat hesabının açılması için gerçek kişilerin adı ve soyadı ve imzası, tüzel kişilerin ise unvanı ve yetkililerinin imza- sirküleri alınmalı, standart sözleşme metinleri imzalatılmalıdır.

Mevduat, 39/2001 sayılı KKTC Bankalar Yasası'nın 14(2) maddesinde aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:

"Bu maddenin uygulanmasında yazılı veya sözlü olarak veya herhangi bir şe-kilde halka duyurulmak suretiyle faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığında istendiğinde veya belli bir vadede iade edilmek üzere para alınması mevduat kabulü sayılır. Ancak bono ve tahvil piyasalarını düzenleyen mevzuat kuralları saklı-dır. Kabul edilen para karşılığında mevduat hesap cüzdanı yerine, adi veya ticari senetler, makbuz veya sertifika verilmesi durumu değiştirmez."

39/2001 sayılı Yasaya göre de, bankaya bir ivaz karşılığında, istendiğinde belli bir sürede iade edilmek ü-zere para alınması mevduat olarak kabul edilmiştir.

Mevduat türlerinin Tasarruf Mevduatı, Ticari Mevduat, Resmi Mevduat, Bankalar Arası Mevduat ve Diğer Mevduat olduğu KKTC Bankalar Yasası'nın 19(2) altında ısdar edilen tebliğde ifade edilmektedir.

-Kimlikleri belgelenmeyen müşteriler adına, mevduat hesabı açılamayacağı, KKTC Bankalar Yasası'nın 46. maddesinde düzenlenmiştir.

Yasanın 46.maddesi aynen aşağıdaki gibidir:

Bankaların Müşterilerle İlgili Yasakları

"46. Bankaların, kimliklerini belgeleme-yen müşterileri
adına mevduat, kredi ve her ne ad altında olursa
olsun hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri, havale
ve kambiyo hizmetleri ile diğer bankacılık ve mali
hizmetleri vermeleri yasaktır. Bu maddenin
uygulanmasına -ilişkin esas ve usuller Merkez
Bankasının görüşü alınarak Ekonomi İşleriyle Görevli
Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanacak
bir tebliğle düzenlenir."

Görüldüğü gibi, KKTC'de uygulanan mevzuata göre de, kimlikleri belgelenmey-en müşteriler adına mevduat hesabı açılması yasaklanmıştır.

Dava tutanaklarına göre, Davacının Davalı Bankada olan mevduatı, tasarruf mevduatıdır.

39/2001 sayılı KKTC Bankaları Yasası'nın 19(1) maddesine göre Tasarruf Mevduatı, "gerçek kişiler tarafında-n, bu nam altında açtırılan ve ticari işlemlere konu olmayan mevduat" olarak ifade edilmektedir.
Aynı Yasanın 20. maddesinde ise, "yürürlükteki yasa kuralları saklı kalmak üzere mevduat sahiplerinin mevduatlarını diledikleri anda geri almakla, haklarının- hiçbir surette sınırlandırılamayacağı" ifade edilmektedir.

Bu tanımlamaya göre, bankaya yatırılan paraların, tasarruf mevduatı niteliğini taşıması için, üç unsurun birlikte gerçekleşmesi gerekir: 1. Tasarruf mevduatı hesabının gerçek kişiler tarafından- açılması 2. Hesabın "tasarruf mevduatı" adı altında açılmış olması, 3. Hesabın üzerine çek keşide edilmesi dışında, ticari işlemlere konu olmaması.

Bu husus Bankalar Yasası altında, Resmi Gazete'nin 22.3.2005 tarihli 42. sayısında, Banka Müşterilerinin K-imliklerinin Belgelenmesine ilişkin tebliğ ile düzenlenmiş olup aşağıda belirtildiği gibidir.

Tebliğin ilgili maddeleri aynen şöyledir:

"1. Bankaların, kimliklerini belgelemeyen müşterileri
adına mevduat, kredi ve her ne ad altında olursa
olsu-n hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri,
havale ve kambiyo hizmetleri ile diğer bankacılık
ve mali hizmetleri vermeleri yasaktır.


2. Kimlik tespiti, bu Tebliğin 3. maddesinde
öngörülen, gerçek ve tüzel kişilerle ilgili
evrakın, tasd-ik memurunca onaylanmış suretlerinin
ibraz sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması
veya işlemle ilgili evrakın arkasına kimlik
bilgilerinin kaydedilmesi olarak yapılmalıdır.
Ayrıca tespit sırasında işlem yapan gerçek
kişinin be-yan ettiği adres de kaydedilmelidir.
3. Kimlik tespitinde aşağıdaki bilgiler ve belgeler
istenir:

(1). KKTC vatandaşları olan gerçek kişilerin
kimlik kartlarını; açık adreslerini ve
telefon numaralarını belgelemeleri,

(2).- ..........
(3). ..........
(4). ..........
(5). ..........
(6). ..........
4.Bu tebliğ'de açık tanımı yapılan bilgi ve
belgelerin, bankalar tarafından belirlenecek
formatlar dahilinde işlem yapacak olanlard-an
talep edilmesi zorunludur.
Alınan belgelerin doğruluğunu aşağıdaki
yöntemlerden biriyle teyit etme konusunda
bankalar sorumludur.İşlem yapacak kişinin
adres ve diğer beyanlarını-n doğruluğu ;
(1). Resmi belgeler kullanılarak.........
(2). Telefonla iletişim kurarark
(3). Resmi belgelerin elçilikler veya noter gibi
yetkili kurumlar tarafından tasdik edilmesi,
(4-). Bankaların uygun bulduğu ,bu maddenin
(1)'inci (2)'inci ve (3)'üncü ,fıkralarında
belirtilen yöntemlere eşdeğerdeki,tatmin
edici bilgi sağlayabilen diğer yöntemler
ile teyit edil-ebilir.


Banka hesapları ile ilgili Prof. Dr. İbrahim Kaplan'ın Banka Hesab Türleri, Hesap Sahibinin ve Hesap Türünün Tayininde Uygulanacak Kurallar isimli eserinin 273. sayfasında şu görüşlere yer verilmiştir:

"Müşteri, Bankay-a mevduat olarak belli bir miktar para yatırdığı veya bankaca kendisinin talebi üzerine bir kredi tahsis edildiği zaman, müşteri adına ya bir "mevduat hesabı" veya bir "kredi hesabı " açılır. Bu hesaplar mevduat yatıran veya kredi alan müşteri açısından me-vduat hesabı veya kredi hesabı, banka açısından ise birer "banka hesabı" niteliğindedir.''

Banka hesabı, bankalar nezdinde açtırılan hesapların giriş ve çıkış hareketlerini görmek ve izlemek ve zaman zaman karşılaştırma için muhasebe tekniğinde kullanılan- bir asli hesaptır. Banka hesabı, müşteri ile banka arasındaki ticari işlemlerin temelini oluşturur. Hesaplar gerçekte sahipleri bakımından alacak ve borç olarak tasnif edilmiş bulunan her türlü para hareketlerini toplu olarak gösteren ve belirli muhasebe -kurallarına uygun olarak tutulan muhasebe kayıtlarıdır, yani banka ticari defterlerinin bir tamamlayıcı belgesidir. Uygulamada hesap kartonu ve hesap ekstreleri, banka defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede temel tamamlayıcı belge niteliğindedir."

- Görüldüğü gibi, gerek uygulamada ve gerekse KKTC Bankalar mevzuatına göre, bir mevduat hesabının açılması belli kurallara bağlanmış ve bu kurallar dışında mevduat hesabı açılması yasaklanmıştır. Mevduat oluşması için paranın bankaya yatırılması, hesap- sahibi ile ilgili kimlik bilgilerinin ve imzalarınında alınması, diğer koşullar yanında mevduat için esaslı koşullardan sayılmıştır.

200 milyar TL'nin Davacı Tayfun Tüccar tarafından kendi iş yerinde Davalı Banka Genel Müdürüne verildiği, istinaf- duruşmasındaki argümanlardan anlaşılmaktadır. Bunun aksine, Davalı tarafından herhangi bir istinaf dosyalanmamıştır.

Alt Mahkeme, Yargıtay/Hukuk 20-21/05 (D.25/09) sayılı karara atıfta bulunarak, sadece 200 milyar Türk Lirasının bankaya yatırılıp yatır-ılmadığı hususunu incelemiş, ancak Davacıların yasal mevzuata uygun tasarruf mevduatları olup olmadığı hususunu incelememiştir.


Dava zabıtlarına göre, Müdafaa Tanığı Mehmet Nurak, Girne Şubesine 200 milyar TL yatırılmadığını şahadetinde ifade etmektedi-r. Müdafaa Tanığı Lale Güçel ise, Davalı Bankada veznedar olduğunu ve Davacının iddia ettiği miktarda bir paranın yatırılmadığını şahadetinde söylemektedir. Müdafaa Tanığı Nazım Yetkiner'de 9.1.2001 tarihinde Davalı Bankaya 200 milyar TL yatırılmadığını şa-hadetinde söylemiştir.

Yine dava zabıtlarına göre, 200 milyar Türk Lirası için yevmiye fişleri düzenlenmiştir. Emare No.15 yevmiye fişi, 9.1.2001 tarihli olup, saat 15.35'de Nazım isimli kişi tarafından hazırlanmıştır.Yevmiye fişi üzerinde, "Girne Merkez- Şubesi, vadesiz TL 200 milyar Türk Lirası, Ahmet Atalay beyin talimatı, Tayfun Tüccar'a yapılan vadesiz mevduat hesabı" yazısı yazılmıştır.

Diğer tediye fişleri üzerinde ise, Ahmet Atalay tarafından yazılan "Dört milyar" kelimeleri bulunmakta ve bu fiş-lerin bir kısmının saat 15.36'da, bir kısmının ise saat 15.37'de düzenlenmiş olduğu görülmektedir.

Emare olarak sunulan banka hesap defterlerinin tümünün de 9.1.2001 tarihinde düzenlenmiş olduğuna dair kayıt bulunmaktadır. Banka hesap defterlerinin üst -kısmında hesap No.su, isim ve adres yazılmış, vadesiz mevduat hesabı oldukları belirtilmiş ve 3 imza ile imzalanmıştır.

Müdafaa adına şahadet vermiş olan tüm tanıklar, emare yevmiye fişlerinin ve banka hesap defterlerinin Genel Müdür Ahmet Atalay'ın tali-matı ile hazırlanmış olduğunu söylemektedirler.

Hukuki mevzuat akılda tutulursa, İstinafa konu davada şahadet veren tanıkların şahadetleri ve emare banka hesap deftelerini dikkate alarak, Davalı Bankada Davacılar adına bir mevduat hesabı açılmış old-uğu ve bu hesaba 200 milyar Türk Lirası tutarında para yatırılmış olduğu sonucuna ulaşılabilir mi?

Öncelikle, banka hesap defterlerinin, Davalı Banka açısından bağlayıcı olup olmadığı incelenmelidir.

Mevduat defterlerinin, paranın bankaya yatı-rıldığı konusunda karine teşkil ettiği kabul edilmekle birlikte, sadece mevduat defterinin mevcudiyetine dayanarak, bunun dava konusu meblağın Davacı tarafından bankaya yatırıldığının açık bir göstergesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve mevduat -hesabı ile oluşacak karinenin çürütülebilir karine olduğu içtihat kararlarında ifade edilmektedir.(Y/H 28/2010 D. 20/2011)(Y/H 92/2009 D 40/2012)

Banka defterleri paranın bankaya yatırıldığı konusunda karine teşkil etmekle birlikte, müdafaa tarafından su-nulan şahadetle, bu karinenin çürütülmüş olduğu söylenebilir mi?

Müdafaa Tanıklarından Lale Güçel, Davalı Bankanın veznadarı olup, Davacının iddia ettiği tarihlerde vezneye 200 milyar Türk Lirası bir meblağın yatırılmadığına dair şahadeti bulunmaktadı-r. Tanık Nazım Yetkiner de, 200 milyar Türk lirası bir paranın yatırılmadığı ancak Banka Genel Müdürünün talimatı ile yevmiye fişlerini tanzim ettiği yönünde şahadet vermiştir. Tanık Mehmet Nurak, Girne Şubesi Sorumlusu olmasına rağmen, ilgili tarihte Dava-lı Bankanın Lefkoşa Şubesinde olduğunu ve Genel Müdürün talimatı ile 200 milyar Türk Liralık yevmiye fişini tanzim ettiğini ve Banka mevduat defterlerini Genel Müdür ile birlikte imzaladıklarını şahadetinde ifade etmektedir.

Davacı Tayfun Tüccar, 200- milyar Türk Lirasını Banka Genel Müdürüne iş yerinde verdiğini, daha sonra Banka Müdürü ile Bankaya gittiklerini ve paranın da Banka Müdürü tarafından Bankaya götürüldüğünü şahadetinde ifade etmiştir. Ancak bu konuyu teyit eden başka bir şahadet yoktur.

-İstinafa konu davada, şahadet veya tanıkların şahadetlerini dikkate aldığımızda, emare Banka hesap defterlerine konu 200 milyar Türk Lirası paranın, Davalı Bankaya yatırılmadığı ve bu hususun Davalı tarafından sunulan şahadetle kanıtlanmış olduğu görüşünde-yiz.

Alt Mahkeme, müdafaa tanıklarının şahadetlerini doğru olarak kabul etmiş ve emare yevmiye fişi ve Banka hesap defterlerine rağmen, Davacının Davalı Bankaya 200 milyar Türk Lirası yatırmadığı bulgusuna varmıştır.

Alt mahkemelerin tanıkların do-ğruyu söyleyip söylemedikleri hususunda verdikleri kararlara, Yargıtay
genelde müdahale etmemektedir. Ancak, istinaf eden, bidayet mahkemesinin tanıklar hususunda yaptığı bulgu veya bulguların yanlış veya başka yeterli sebeplerden dolayı hatalı olduğunu -dava tutanaklarından gösterebilirse, Yargıtay o takdirde bu bulgulara müdahale edebilir.

Alt Mahkemenin sunulan şahadeti ve ibraz edilen emareleri hatalı değerlendirdiği konusunda ikna edilmedik.

Söylenenler ışığında, Alt Mahkemenin, Davacının Dava-lı Bankaya 9.1.2001 tarihinde 200 milyar TL yatırmadığı konusundaki bulgusu hatalı olmamıştır.

Alt Mahkemenin bu bulgusu ışığında, Davacı, Davalı Bankaya 200 milyar Türk Lirası yatırmadığına göre, diğer tüm şahadet ve emareleri dikkate aldığımızda v-e yukarıda izah edilen hukuki mevzuatı göz önünde bulundurduğumuzda, Davalı Bankada, Davacının dava konusu miktar kadar bir mevduat hesabı bulunmadığı sonucuna varırız.

Alt Mahkeme, yukarıda izah edilen bulguya rağmen, Davalı Banka Genel Müdürü Ahmet At-alay'ın yetkilerini aşıp aşmadığı, yetkilerini aşmış ise bu hususun Davalı Bankayı bağlayıp bağlamadığı konusunu incelemiş, Ahmet Atalay'ın Banka nam ve hesabına aldığı 200 milyar Türk Lirasını Bankaya yatırmamakla Bankanın Ahmet Atalay'a vermiş olduğu te-msiliyet yetkisini aşmış olduğu bulgusuna varmış; ancak Ahmet Atalay'ın yetki aşımının Davalı Bankanın menfaatine ters düştüğü, Bankanın gayesine matuf olmadığı görüşünden hareketle, bu hususun, Ahmet Atalay'ın şahsi sorumluluğu dahilinde olduğundan, Banka-yı bağlamadığı bulgusuna varmıştır.

İstinaf Eden/Davacılar, Ahmet Atalay'ın Davalı Bankanın Genel Müdürü olduğunu, 200 milyar TL'nin bu kişiye verildiği konusunun ihtilaflı olmadığını, Banka Personelinin Ahmet Atalay'ın talimatları doğrultusunda mevduat- defterlerini düzenlediklerini, Ahmet Atalay'ın yapmış olduğu işlemlerin Banka adına yapıldığını, tüm işlemler Davalı Banka adına yapıldığından, bu işlemler nedeni ile Davalının sorumlu olduğunu iddia etmektedirler.

Davacı, talep takririnde ileri sürdü-ğü, esasa ilişkin iddialar ile bağlıdır. Takrirlerde ileri sürülen esasa ilişkin olgular dışında şahadet verilemez, verilse bile bunlar dikkate alınamaz ve bunlarla ilgili değerlendirme yapılıp karar verilemez. Talep takririnde yer almayan bir husus için ş-ahadet bulunsa dahi hüküm verilemez. (Y/H 7/81 (D.23/81))

Bu esaslar çerçevesinde Davacının iddialarını inceleriz.

İstinafa konu davalarda, Davacıların talepleri, talep takrirlerinin 3. paragrafı ve 5. paragrafında ifade edilmektedir.

3. paragraf -aynen aşağıdaki gibidir:

"Davacı, 9.1.2001 tarihinde ve/veya o tarihlerde davalı bankanın Lefkoşa'daki şubesine başvurmuş ve tasarrufundaki Türk Lirası cinsinden paralarla vadesiz mevduat hesabı ve/veya tasarruf hesabı açma isteğini davalıya bildirmiştir-. Bu başvuru, davalılar tarafından olumlu karşılanmış ve/veya kabul edilmiş ve 9.1.2001 tarihinde davacı herbirinin karşılığı 4,000,000,000 TL (Dört milyar Türk Lirası) olan toplam 8 (sekiz) vadesiz mevduat hesabını davalı banka bünyesinde açmıştır. Söz ko-nusu 8 (sekiz) hesabın numaraları;
20-300-173, 20-300-174, 20-300-175, 20-300-176, 20-300-177, 20-300-178, 20-300-179, 20-300-180'dir. Bu hesapların herbirinin karşılığı olan 4,000,000,000TL (Dört Milyar Türk Lirası) toplam 32,000,000,000TL (Otuz iki Milya-r Türk Lirası) bir tamam davalı bankaya ödenmiş ve/veya yatırılmıştır.

5. paragraf aynen aşağıdaki gibidir:

"Davacı, bilahare davalı bankaya söz konusu hesaplarını kapatmak ve/veya bu hesaplardaki paralarını çekmek yönündeki taleplerini bildirdi. Buna k-arşılık davalı söz konusu hesaplarda bulunan, davacıya ait paraları ödemeyi reddetti ve/veya kabul etmedi. Davacı iddia eder ki, yukarıda tafsilatı verilen ve toplam tutarı 32,000,000,000 TL (otuz iki Milyar Türk Lirası) olan tasarruf hesapları ve/veya vad-esiz mevduat hesaplarındaki paraları hiçbir makul izahat ve/veya gerekçeye dayandırılmaksızın ve/veya haksız olarak kendisine ödenmemekte ve davalı bankanın tasarrufunda bulunmaktadır. Davacı bu miktarı talep eder. Keza davacı bu miktar üzerinden 9.1.2001 -tarihinden itibaren yasal faiz talep eder."

Görüldüğü gibi, İstinaf Eden/Davacı, 9 Ocak 2001 tarihinde Davalı nezdinde 4 milyar TL'den 50 adet vadesiz mevduat hesabı açılması için Davalı ile anlaştığını, Davalının kabul etmesi üzerine, bu hesaplar için Da-valı Bankaya 200,000,000,000 TL yatırdığını, daha sonra mevduat hesaplarındaki paranın iadesini talep ettiğini, ancak 200 Milyar Türk Lirasının Davalı tarafından iade edilmediğini iddia etmektedir.

Davacıların talep takrirlerine göre; Davalı Bankanın Gene-l Müdürünün, 200 milyar Türk Lirasını almasına karşın Davacılar adına mevzuata uygun mevduat hesabı açmamakla, Genel Müdürün yapmış olduğu işlem ve eylemlerden dolayı, Bankanın sorumlu olduğu veya olması gerektiği veya Müdürün işlemlerinden Banka sorumlu o-lduğundan 200 milyar TL'nin Davalı Banka tarafından ödenmesi gerektiği konusunda bir talep bulunmamaktadır.
200 milyar TL'nin, Davalı Bankaya yatırılmadığı, Davacılar adına Davalı Bankada açılmış bir mevduat hesabı bulunmadığı kararımız içerisinde belirt-ilmişti.

Davacıların tafsilatlı talep takririndeki talepleri dikkate alındığında, Davalı Banka Genel Müdürünün, 200 milyar Türk Lirasını (şimdiki para ile 200,000 TL) almasına rağmen, Genel Müdürünün işlem ve eylemlerinden dolayı Davalı Bankanın sorumlu -olduğu konusunun incelenmesi ve bu konuda bir neticeye varılması usule aykırıdır.

Yukardakiler ışığında, Alt Mahkemenin, Davacıların bu iddialarını inceleyip bu konuda bir karar vermesi hatalı olmasına rağmen, sonuçta davayı iptal etmesi hatalı değildir.-

Sonuç olarak, yukardakiler ışığında, İstinaf Eden istinafında başarılı olmadığı için, istinaf sebepleri iptal edilir. Masraflar için emir verilmez.




Şafak Öneri Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç Yargıç - Yargıç


17 Şubat, 2014















21






Full & Egal Universal Law Academy