Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 74/2012 Dava No 25/2014 Karar Tarihi 06.08.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 74/2012 Dava No 25/2014 Karar Tarihi 06.08.2014
Numara: 74/2012
Dava No: 25/2014
Taraflar: Turhan Çetin kaymak ile Münevver Taşbilerk ve diğerleri arasında
Konu: Haksız fiil - Haksız fiilden doğan zarar ziyan talebi. Yetki - İlk Mahkemenin davaya bakma yetkisinin YİMde olduğu gerekçesiyle davayı iptal etmesi - Kararın istinafı. YİMin yetkileri - KKTC Anayasasının 152. maddesinde açıkça ifade edilmesi - İlk mahkeme kararının iptal eidlmesi
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 06.08.2014

-D.25/2014 Yargıtay/Hukuk: 74/2012
(Gazimağusa Dava No:1013/2007)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Emine Dizdarlı.

İstinaf eden: Turhan Çetin Kaymak, Gazimağusa
- (Davacı)

ile


Aleyhine istinaf edilen: 1. Münevver Taşbilek, Gazimağusa
2. Necmi Geçgel, Merkezi Cezaevi,
Lefkoşa
- 3. KKTC Güvenlik Kuvvetleri
Komutanlığı, KKTC Polis Genel
Müdürlüğü vasıtası ile KKTC
Başsavcılığı ve/veya KKTC Polis
Genel Müd-ürlüğüne bağlı
Gazimağusa Polis Müdürlüğü
vasıtası ile KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa

(Davalılar)

- A r a s ı n d a


İstinaf eden namına: Avukat Alirıza Görgün
Aleyhine istinaf edilen No.3 tarafından Kıdemli Savcı Pervin
Sağlamer.

Gazimağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Bahar Saner'in 1013/2007 sayılı davada 30.3.2012 tarihinde verdiği kar-ara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


----------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Alt Mahkemenin 30.3.2012 tarihli kararından yapılmıştır.

Davacı, Davalılar aleyhine ikame ettiği davasında, D-avalı No.1'in ve/veya Davalı No.1 adına hareket eden Davalı No.2'nin hareketleri nedeni ile ve Davalı No.3'ün Davacının, Kaymak Center'de ve/veya Gazimağusa Kazası dahilinde, can ve mal güvenliğini sağlayamaması ve sağlamaktan imtina etmesi nedeniyle saldı-rıya uğrayarak dövüldüğünü ve bunun neticesinde özel ve genel zarar-ziyana düçar kaldığını ileri sürerek, Davalıların tümünden 4100 YTL'lik özel zarar ile Davalı No.1'in azmettirdiği Davalı No.2 ve/veya Davalı No.1 ile Davalı No.2'nin emirleri ile hareket -eden Urfalı bir grubun eylemli saldırılarını Davalı No.3'ün önlememesi veya engellememesi sebebiyle düçar kaldığı ağırlaştırılmış genel zarar ve ziyan, yine uğradığı eylemli saldırı sonucu uğradığı şok ve ölüm korkusu nedeniyle genel zarar-ziyan ile belirl-enecek genel zarar-ziyan üzerinden yasal faiz talep etmiştir.

Davalı No.1, Davacının iddialarını reddetmiştir. Davalı No.3 de dosyaladığı Müdafaa Takririnde, hangi eylemi ve yasal görevini ihlal ettiğine ve haksız fiilin ne olduğuna dair Talep Takririn-de belirgin ve/veya sarih ve/veya kesin ve/veya kati olgulara yer verilmediğini, Talep Takririnin tamamı ile muğlak ve/veya genel ve/veya yetersiz ve/veya yoruma açık ve/veya eksik ve/veya yuvarlak ifadeler veya olgular ihtiva ettiğini, bu nedenle davanın -esasa ilişkin olgulardan yoksun olduğunu ileri sürerek, davanın iptalini talep etmiş, bu iptidai itirazından sonra, müdafaa maksatları için Davacının iddialarını tümü ile reddetmiştir. Davalı No.2 Müdafaa Takriri dosyalamamıştır.

Davayı dinleyen Alt- Mahkeme, 30.3.2012 tarihinde verdiği hüküm ile, Davacı lehine ve Davalı No.2 aleyhine genel ve özel zarar-ziyan ödenmesi için hüküm vermiştir. Davalı No.1 aleyhine dava ispat edilmediği nedeniyle, Alt Mahkeme, Davalı No.1 aleyhindeki davayı ret ve iptal e-tmiştir. Mahkeme, Davalı No.3 ile ilgili olarak ise, Alt Mahkemenin konu itibarıyla yetkisiz olduğuna karar vererek, Davalı No.3 aleyhindeki davayı da bu nedenle ret ve iptal etmiştir.

Alt Mahkeme, Davacının Davalı No.3'den olan şikayetinin Davalı No.3'ü-n ihmalkarane, dikkatsiz ve kanuni vazife ve vecibelerini yerine getirmediğine ilişkin olduğunu tespit etmiş ve bunun Fasıl 148 madde 51 anlamında bir haksız fiil olmadığına, idari bir ihmal olduğuna karar vermiştir. Detaylı bir inceleme neticesinde Alt Ma-hkeme, Mavi 807'de, huzurundaki davada Davacının Davalı No.3'den olan talebinin bir idari ihmalden kaynaklandığına, Fasıl 148 madde 51 (b) anlamında bir ihmalin bulunmadığına ve dolayısıyla Kaza Mahkemesinin konu itibarıyla yetkisiz olduğuna; idari ihmalde-n yakınan bir kimsenin başvuracağı mahkemenin, Yüksek İdare Mahkemesi olduğuna karar vermiştir. Devamla, Alt Mahkeme yaptığı bu tespit ışığında idari ihmali tezekkür etmeye münhasıran Yüksek İdare Mahkemesinin yetkili olduğundan hareketle daha ileri gidere-k, Davalı No.3'ün ihmali ile ilgili şahadeti ve keza iptidai itirazı tezekkür etmekten imtina etmiş ve Davalı No.3 aleyhindeki davayı Kaza Mahkemesinin bu konuda yetkisiz olduğu gerekçesiyle, ret ve iptal etmiştir.

İstinaf Eden, Alt Mahkemenin bu kararı-ndan, 12 istinaf sebebi ile istinaf etmiştir. İstinafın dinlenmesi aşamasında İstinaf Eden istinafını, 1,2,3 ve 4. istinaf sebepleri ile sınırlamış, 5'den 12'ye kadar olan istinaf sebeplerini geri çekmiştir. İstinaf Edenin istinafını, tek başlık altında in-celemeyi uygun görürüz. Bu başlık da aynen şöyledir:

"Alt Mahkeme, Davacının Davalı No.3 aleyhindeki davasının resen idari bir ihmalden kaynaklandığını kabul ederek, böyle bir konuyu münhasıran yargılamaya yetkili mahkemenin Yüksek İdare Mahkemesi olduğ-una karar verip, huzurundaki davayı yetkisizlik başlığı altında ret ve iptal etmekle hata yapmıştır."

Dava dosyası incelendiği zaman, Davacının, Davalı No.3 olarak, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, KKTC Polis Genel Müdürlüğü vasıtasıyla KKTC Başsavc-ılığı ve/veya KKTC Polis Genel Müdürlüğüne bağlı Gazimağusa Polis Müdürlüğü vasıtasıyla KKTC Başsavcılığını dava ettiği görülmektedir. Talep Takririnde, Davacı, Davalı No.3 nezdinde, gerek şahsen gerekse babası Ayhan Kaymak, gerekse Avukatları vasıtasıyla,- Davalı No.1 ve/veya Davalı No.2 ve/veya Urfalı bir grup tarafından tehdit edildiği konusunda Davalı No.3'e sözlü ve/veya yazılı şikayetlerde bulunduğunu ve konuyu Davalı No.3'ün bilgisine getirdiğini, ancak yapılan tüm şikayetlere rağmen Davalı No.3 ve/ve-ya Gazimağusa Polis Müdürlüğüne bağlı olarak çalışan ilgili polislerin, kanuni vazife ve vecibelerini ihlal ettiklerini ve ilgili polis mensuplarının ihmal ve/veya keyfi davranışları sebebiyle, Davalı No.3'ün lakayıtlığından cesaret bulan Davalı No.1 ve be-raberindeki Urfalı grubun, Davacının ve ailesinin can ve mal güvenliklerini ihlal etmesine ve Davacının zarar-ziyana uğramasına neden olduğunu iddia etmiştir.

Davalı No.3'ün ihmali ve/veya dikkatsizlik ve/veya kanuni vazife ve vecibelerini ihlalinin tafs-ilatı başlığı altında, Davacı, Talep Takririnde, a'dan j'ye kadar tafsilat vermiştir. Bu tafsilat aynen şöyledir:

Davalı No: 3'ün ihmal ve/veya dikkatsizlik ve/veya kanuni vazife ve vecibelerinin ihlalinin tafsilatı:
Davalı No: 1 ve beraberindeki Urfalı -grubun, Kaymak Center'de ve/veya New York Bar & Grill'de Davacı ve ailesine yönelik tehdit eylemlerine bir son vermeleri için yasal olarak alması gerekli tedbirleri almamak;
Davacının hissedarı bulunduğu iş yerinin, Davalı No.1 ve ajanları tarafından ve/ve-ya Urfalılar tarafından tahrip edilmesinin önlenmesi için gerekli işlemleri yapmamak suretiyle, anılan iş yerinin belli bölümlerinin Davalı No.1 ve/veya Davalı No. 2 ve/veya Davalı No.1'in müstahdem ve ajanları tarafından balyozlarla yıkılmasına ve/veya du-varlarının yıkılmasına ve/veya kapılarının kırılmasına ve/veya matkap ve profillerle indikeyfi olarak Kaymak Center'in giriş bölmelerine tecavüzlerine sebebiyet vermek;
Polis Yasası altında yer alan, Davacının can ve mal güvenliğini korumak için almaları g-ereken gerekli ve/veya yeterli önlemleri almamakla Davacının can ve mal güvenliğinin Davalı No.1 tarafından ve/veya Davalı No.1 önderliğindeki Davalı No.2 ve Urfalı eylemci tarafından ve/veya bugüne değin Davalı No.3'ün kimliklerini tespit etmekten imtina -eylediği Urfa kökenli bir grup tarafından ihlal edilmesine sebebiyet vermek;
Davalı No.3, Davacının Kaymak Center'de ve/veya Gazimağusa Kazası dahilinde can ve mal güvenliğini sağlamadı ve/veya sağlamaktan imtina eyledi;
Kaymak Center'de ve Davacının evini-n önünde gerekli asayişi sağlayamamak ve/veya Davacıyı koruma altına almamak sureti ile, Davacının, Davalı No.1'in talimatı ile Davalı No.2 ve beraberindeki Urfalı bir kişi tarafından pervasız bir şekilde darp edilmesine sebebiyet verdi;
Davalı No.1 ve Dav-alı No.1'in azmettirdiği Davalı No. 2'nin, Davacıyı tehdit etmesine rağmen, Davalı No.3 kanuni vazife ve vecibelerini ihmal ederek Davacıya yönelik tehditler karşısısında sessiz kalmak ve/veya kanuni vazife ve vecibelerini yerine getirmekten kaçınmak suret-i ile dikkatsiz ve ihmalkarane davrandı ve/veya bu konudaki kanuni vazife ve vecibelerini ihlal etti;
Davalı No.1 ve Davalı No.1 adına hareket eden Davalı No.2 ve bunun oluşturduğu Urfa kökenli kişilerden oluşan grubun, Davacıyı korkutmak amacı ile ve/veya- anılan iş yerinden haraç almak gayesi ile Davacıyı korkutmaya yönelik şiddet faaliyetlerine müdahale etmemek;
Davacının şikayetlerini yürürlüğe koyacağına bunları kaale almayıp, Davalı No.1 ve/veya Davalı No.2 ve/veya Davacıyı darp eden diğer Urfalı aleyh-inde herhangi ciddi bir kovuşturma yapmamakla, Davacının darp edilmesine ve bilahare de tehdit edilmesine sebebiyet vererek kanuni vazife ve vecibelerini ihlal etmek;
Davacının şikayetlerine rağmen, bu şikayetleri kaale almayıp, Davacıya karşı olan görevle-rini keyfi bir şekilde savsaklamak sureti ile Hukuk Devleti prensiplerine aykırı hareket etmek;
Davacıyı ve vekili olan babası Ayhan Kaymak tarafından konuya ilişkin yapılan suç duyurusu ve/veya ikaz ve/veya şikayetlere rağmen genel olarak asayişi sağlayıc-ı tedbirler almamak.

Davacı, Davalı No.1'in azmettirdiğini iddia ettiği Davalı No.2 ve beraberindeki işbirlikçilerinin kasıtlı darp eylemi sebebiyle, feci şekilde yaralanarak Mağusa'daki Tıp Merkezinde acil serviste tedavi altına alındığını, başında ezik-, kesik, kanayan yara olduğunu, vücudunun birçok yerinde ve bacaklarında ezik, sıyrık, kızarık ve şişlikler bulunduğunu, açık kranyoserebral travma geçirdiğini, sol parietal bölgede dibi parietal kemik olan ezik-kesik, yıldız şeklinde yara, Commotio serebr-i, vücudun birçok bölgesinde ezik ve sıyrık ile şiş, yumuşak doku kontüzyonları, sağ dirsek eklem komşuluğunda 2 cm çapında ezik, sıyrık ve daire şeklinde yara; sol dirsek komşuluğunda kızarık, şiş ile 1 cm x 6.7 cm boyutunda Lineer, her iki diz ekleminin -ön tarafında, patella çerçevesinde, şiş, kızarık ve sıyrık kontüzyonları, her iki ayakta pereneal ön taraflarında kemik boyunca sıyrık, ezik ve kontüzyonlar, göğüs sağ aksial çizgi 10-11 kaburga seviyesinde kızarık, şişlik ve avuç içi genişliğinde kontüzyo-n bulunduğunu ve beyin sarsıntısı geçirdiğini ileri sürmüştür.

Alt Mahkeme, Davacının Davalı No.3 ile ilgili iddialarını ve bu konuda verilen şahadeti hiçbir şekilde değerlendirmemiş, Davalı No.3 aleyhindeki davanın haksız fiile dayanmadığını kabul edere-k, davayı iptal etmiştir. Alt Mahkeme, ayrıca, karardan istinaf edilme ihtimali karşısında, Davacının bu iddialarını inceleyip bulgu yapmaktan imtina etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen, ne Alt Mahkeme huzurunda ne de İstinaf Mahkemesi huzurunda Davalı -No.3 aleyhindeki davanın idari bir eylemden kaynaklandığını ileri sürmüş, bu konuda yetkili mahkemenin Yüksek İdare Mahkemesi olduğuna dair bir iddia da öne sürmemiştir. Alt Mahkeme, bu konuyu resen ele alarak, Davalı No.3 aleyhindeki dava konusunun Yüksek- İdare Mahkemesinin yetkisine girdiğine resen karar vermiş ve bu konuda verilen şahadetle ilgili herhangi bir bulgu yapmamıştır.

Yüksek İdare Mahkemesinin yetkileri, KKTC Anayasası'nın 152. maddesinde açıkça ifade edilmektedir.


Anayasa'nın 152. m-addesine göre; yürütsel ve yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin Anayasa veya bir Yasa veya bunlara uygun çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olması halinde, böyle bir başvuru hakkında- kesin karar vermek münhasır yargı yetkisi Yüksek İdare Mahkemesine aittir. Polis Genel Müdürlüğü yönetsel yetki kullanan bir organdır. Ancak Davalı No.3'ün, Anayasa'nın 152. maddesi kapsamına giren herhangi bir ihmali, bu dava olgularında söz konusu olmuş- mudur? Davacı, Davalı No.1 ve 2 ile ilgili Davalı No.3'e yaptığı şikayetler ışığında Davalı No.3'ün gerekli tedbirleri almadığı, Davacının can ve mal güvenliğini korumadığı, yani ihmalkar davrandığından şikayetçidir ve doğan zararı nedeniyle tazminat tale-p etmektedir. Davalı No.3'ün Davacının Davalı No.1 ve 2 ile ilgili şikayeti neticesinde, herhangi bir adım atmaması ve/veya işlem yapmaması, Yüksek İdare Mahkemesinde ikame edilecek bir davaya konu edilebilir mi? Bir vatandaşın belirli bir olay ve/veya kiş-i ile ilgili polise yaptığı bir şikayet ve/veya belirli bir kaynaktan gelen ve can ve mal güvenliğini etkileyen bir şikayet ve bu bağlamda işbu şikayetle ilgili polisin adım atmaması ve/veya işlem yapmaması İdare Hukuku kapsamında tezekkür edilemez. Cezai -işlem adli işlemdir ve bu işlemler neticesinde herhangi bir zarar meydana gelmesi halinde, bu konular İdari Hukuk kapsamında ele alınmaz. Polise yapılan bir şikayet nedeniyle polisin yaptıkları; tutuklama ve/veya arama ve/veya emare alma ve/veya soruşturma- ve/veya kovuşturmaya götürecek tüm davranışlar İdari Yargı denetimi dahilinde olamaz.

Bu konuda Kyriakidis v. The Republic 1 RSCC 66 davasında, sayfa 73'de şu sözler yer almaktadır:

"-It has to be determined whether acts- of the
police manifestly necessary to lead up to the
institution of criminal proceedings against a
person before an ordinary criminal court of
the Republic are to be treated as an exercise
of "executive or administrative autho-rity" in
the sense in which such words are used in
paragraph 1 of Article 146.

In the light of the general framework of
the Constitution, which gives to this Court
jurisdiction in administrative and constitu-
tional mat-ters and to the High Court and
inferior courts jurisdiction in ordinary
civil and criminal cases, the Court has come
to the conclusion that acts of the police of
the nature referred to above which are so
closely interwoven with- prospective proceedings
before a criminal court, do not constitute an
exercise of "executive or administrative
authority" within the meaning of Article 146.
This view is in accordance with the legal
principles and practice fo-llowed in similar
matters by administrative courts in different
Continental countries.

In coming to this conclusion the Court has
not lost sight of the difference in procedure
and evidence between the courts in Cyprus and
- the courts in Continental countries in criminal
matters but the primary consideration for this
Court has been to come to a decision in accor-
dance with the Constitution and the legal
principles consonant therewith and any resulting
- legal vacuum, if any, is not the concern of this
Court but it is for the appropriate authorities
of the Republic to remedy it."


(Bir ceza davasının ikamesine yönelik polisin işlemlerinin 146. maddenin 1. paragrafında yer alan yönetsel- veya yürütsel yetki kullanan bir organın hareketleri olarak kabul edilip edilmediğine karar verilmesi gerekir.

Anayasa'nın genel çerçevesine bakıldığı zaman, idari ve anayasa konularında yetki bu mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkeme ve alt mahkemelere- ise normal hukuk ve ceza davalarında yetki verilmiştir. Yukarıda ifade edilen polisin hareketleri ceza mahkemesi huzurunda ikame edilecek bir dava ile o kadar sıkı bir bağlantı içerisindedir ki, bu hareketlerin madde 146 kapsamında idari ve/veya icrai bir- yetki kullanımı kapsamında kabul edilmesi mümkün değildir. Bu görüş farklı kara Avrupa ülkelerindeki idari mahkemeler tarafından uygulanan hukuki prensip ve usuller ile uygundur.

Bu sonuca varırken, mahkeme kara Avrupa ülkelerinde ve Kıbrıs'taki ceza me-selelerindeki prosedür ve şahadet açısından farklılık bulunduğunu göz önünde bulundurmuştur. Ancak bu mahkemenin öncelikli düşüncesi Anayasaya ve buna uyumlu hukuki prensiplere uygun karar vermektir. Hukuki bir boşluk olması bu mahkemeyi ilgilendirmemekted-ir. Bunun doldurulması Cumhuriyetin ilgili yetkililerine kalmıştır.)
Davacının polise şikayeti ile ilgili yapılmış olan işlemlerin İdare Hukuku kapsamında ele alınması mümkün olmadığı Yargıtay/Ceza 2, 3, 4, 10, 11, 12/2012'de (D.5/2014) sayfa 22'de şu if-adeyle izah edilmiştir:

"Polis, görevini ifa etme noktasında, amirlerinden aldığı emirleri uygulamak, verilen direktiflere uygun hareket etmek mecburiyetindedir. Bir ceza davasına konu olacak bir yolun, Polis Müdürü tarafından bir gösteriye kapatıl-ması kararı idari bir karar niteliğinde değildir. Alt Mahkemenin, yol kapatma kararının yasal olup olmadığını incelemesi ve vereceği karar ışığında, polisin görevini ifa etmekte olup olmadığına karar vermesi gerekmekte idi."


Tüm söylenenler ışığında, D-avacının Davalı No.3'e yönelik iddiaları Fasıl 148 Haksız Filler Yasası altında tezekkür edilmesi gereken hususlardır. Alt Mahkeme, resen Davalı No.3 aleyhindeki dava ile ilgili yetki konusunu inceleyerek, yetkisizlik kararı vermekle hata yapmıştır.

Alt -Mahkeme bu şekilde karar vermiş olmasına rağmen, kararın istinaf edilebileceğini de göz önünde tutarak, her halükârda, Davalı No.3 ile ilgili yapılan iddiaları değerlendirmeli ve bulgu yapmalıydı. Alt Mahkeme bunu yapmamakla da hata yapmıştır.

Netice- itibarıyla, İstinaf Eden istinafında haklıdır ve Alt Mahkemenin Davalı No. 3 aleyhindeki davayı iptal eden kararı ret ve iptal edilir. Alt Mahkeme, Davacının Davalı No.3 ile ilgili iddiaları hakkında herhangi bir inceleme yapmadığı ve bu konuda verilen şa-hadet ile ilgili herhangi bir bulguya varmadığı cihetle, dosyanın Alt Mahkemeye iade edilmesine ve Davacının Davalı No.3 aleyhindeki taleplerinin yeniden aynı Yargıç tarafından dinlenmesine direktif verilir.

İstinaf masrafları, İstinaf Eden lehine verili-r.



Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Emine Dizdarlı
Yargıç Yargıç Yargıç



6 Ağustos, 2014





















11






Full & Egal Universal Law Academy