Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2017 Dava No 38/2018 Karar Tarihi 06.12.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2017 Dava No 38/2018 Karar Tarihi 06.12.2018
Numara: 69/2017
Dava No: 38/2018
Taraflar: Gülay İdrisoğlu ve diğeri ile Münevver Yemenicioğlu n/d Münevver Bakay ve diğeri arasında
Konu: İstinafta ek şahadet sunulması
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 06.12.2018

-D. 38/2018 Yargıtay/Hukuk No: 69/2017
(Girne Dava No: 3568/2013)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı

İstinaf eden: No.1-Gülay İdrisoğlu, 2. Ömür Sokak, Güzelyalı Evleri, Karşıyaka - -Girne No.2-Jemil Osman Faris, 2. Ömür Sokak, Güzelyalı Evleri, Karşıyaka - Girne (Davacılar)
- ile

Aleyhine istinaf edilen: No.1-Münevver Yemenicioğlu n/d Münevver Bakay, Turanlar Sokak, No.45, Alsancak - Girne
No.2-Ersen Bakay, Turanlar Sokak, No.45, Alsancak - Girne
(Davalılar)
- A r a s ı n d a

İstinaf edenler namına: Avukat Özgü Özyiğit
Aleyhine istinaf edilenler namına: Avukat Hasan Esendağlı


Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Nüvit Gaz-i Hacı'nın, 3568/2013 sayılı davada, 29.12.2016 tarihinde verdiği karara karşı, Davacılar tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerda-ğ: Bu istinafta Davacı/İstinaf Edenler bundan böyle sadece Müstediler, Davalı/Aleyhine İstinaf Edilenler ise sadece Müstedialeyhler olarak anılacaktır.
Müstediler istinaf altında dosyaladıkları bu istida ile, istinaf aşamasında istidaya ekli 3 belgenin e-mare olarak sunulmasına ve/veya ek şahadet olarak sunulmasına izin verilmesini talep etmişlerdir. İstidadaki talep şöyledir:

"(A) Yukarıda sayı ve unvanı verilen istinafta, "23.3.2017 tarihli taşınmaz mal araştırma belgesinin", 2125/2011 sayılı Girne Kaz-a Mahkemesinde İstinaf Edilen No.1 aleyhine daha önce dosyalanmış olan davada 21.10.2011 tarihinde Muhterem Mahkemenin verdiği ara emri ve yine aynı davadaki 19.3.2012 tarihli kesinleşmiş ara emrinin Muhterem Mahkemeye emare olarak sunulması ve ek şahadet -verilmesi hususunda bir mahkeme emri."

Müstedialeyhler ise istidaya itirazname dosyalayarak istida altında emir verilmesi talebine itiraz etmişlerdir.

İstinaf duruşmasında ek şahadet sunulmasına izin verilebileceği, Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emi-r 35 n.8 altında düzenlenmektedir. Bu nizam şöyledir:

"8. İstinaf Mahkemesi, değişiklik yapma hususunda
ve diğer konularda İlk Mahkemenin haiz olduğu tüm
yetki ve görevleri haizdir ve onlarla ilgili olarak
ek şahadet kabul etmekte ta-m takdir yetkisine
sahiptir. Söz konusu şahadet mahkemede sözlü olarak
sorgulama suretiyle veya yemin takriri veya istinabe
yolu ile verilir. Söz konusu ek şahadet, ara
dilekçelerin verilmesi üzerine veya istinaf
edilen karar-ın verilmesinden sonra meydana
gelen meselelerle ilgili olduğunda, özel izin
alınmadan verilebilir. Herhangi bir sebep veya
meselede duruşma veya yargılama yapıldıktan sonra
ve sebep veya meselenin hak ettiği değere göre
verile-n bir hükmün istinaf edildiği hallerde,
söz konusu ek şahadet, (yukarıda sözü edildiği
gibi karar sonrası meydana gelen meselelerle
ilgili olanlar hariç) yalnız özel nedenlere
istinaden ve ilgili mahkemenin özel izni ile
kabul e-dilir."


Bu düzenlemenin hukuki sonucu şudur: Yüksek Mahkeme olarak istinaflarda oturum yapan Yargıtayın ek şahadet dinleme hususunda takdir yetkisi bulunmaktadır. Ek şahadet istinabe yolu ile veya yemin varakası dosyalanması ile veya tanıkların -sorgulanması usulü ile sunulabilir. Ek şahadetin sadece özel ve istisnai hallerde (on special grounds) sunulmasına izin verilmesi gerekir.

Mahkeme, ek şahadet sunulmasını talep eden bir istidayı karara bağlarken nazarı dikkate alması gereken unsurları Y-argıtayın, Yargıtay/Hukuk 24/2012 D. 13/2014 (Dekodizayn İnşaat ve Dış Ticaret Mobilya Endüstri Limited Şirketi ile Saffet Başpınarlı), Yargıtay/Hukuk 19/1977 (Kıbrıs Meyve Sebze (Cypfruvex) İşletmecilik Limited ile Topkapı Trading (Cyprus) Limited) sayıl-ı kararlarına atfen ifade etmiştir. Buna göre, bir ek şahadet istidasında başarılı olunabilmesi için aşağıdaki koşulların tatmin edilmesi zorunludur:

Koşullardan birincisi ve en önemlisi sunulmak istenen ek şahadetin makul bir gayret neticesi temin edili-p Alt Mahkemeye ibraz edilmesinin mümkün olmadığıdır.

Bu koşulun tatmin edilmesi halinde aşağıdaki iki ek koşulun da tatmin edilmiş olması gerekir;
İbraz edilmek istenen şahadetin davanın neticesini önemli derecede etkileyebilecek nitelikte olduğunun muht-emel olması;
Bu şahadetin muhtemelen inanılır bir şahadet olması.
(Bkz. Yargıtay/Hukuk 19/1977, (Kıbrıs Meyve Sebze (Cypfruvex) İşletmecilik Limited ile Topkapı Trading (Cyprus) Limited)

Huzurumuzdaki istidaya belirtilen hukuki prensipleri uyguladığımız-da şu sonuca varmaktayız:

Müstedilerin talep edildiği şekilde emir verilmesini sağlayabilmeleri için, öncelikle, makul bir çaba neticesinde sunulmak istenen şahadeti temin edip Alt Mahkemeye sunamadıkları hususunda Mahkemedeki ispat külfetlerini yerine -getirmeleri gerekir.

Müstedilerin şahadet olarak sunmak istediği belgeler, iki adet mahkeme emri ve bir adet taşınmaz mal tapu araştırma belgesidir. Müstedilerin, sunulmak istenen her iki mahkeme emrinin tarafları olarak, bu emirleri makul bir çaba ile -elde edemediklerinden söz etmek mümkün değildir. Müstedilerin, bu emirleri makul bir çaba ile temin ederek Alt Mahkemede neden sunamadıklarına dair makul bir izahat veya gerekçeleri de yoktur.

Aynı zamanda, Müstediler, Alt Mahkemede emare olarak bir taş-ınmaz mal tapu araştırma belgesi sunmuş olmakla birlikte, istinaf aşamasında Alt Mahkemeye sundukları emare araştırma belgesinden farklı bilgiler içeren bir tapu araştırma belgesini ek şahadet olarak sunmayı talep etmektedirler. Emare yapılmak istenen Tap-u Araştırma Belgesinin Alt Mahkemeye davanın dosyalandığı dönemde de temin edilmesinin önünde herhangi bir engel olmadığı, böyle bir engelin olduğu yemin varakasında iddia dahi edilmediği dikkate alındığında, ek şahadet olarak sunulmak istenen belgenin o s-afhada da temin edilerek Alt Mahkemeye sunabileceği ortaya çıkmaktadır.

Müstedilerin ek şahadet olarak sunulmasına izin verilmesini talep ettikleri belgeler, Müstedilerin istinafa konu davalarının layihasında yer almayan iddiaları içermekte olduğu görülm-ektedir. Bu nedenle, mezkur belgelerin ek şahadet olarak sunulmasına izin verilmesi halinde dahi, istinafın duruşmasında, belgelerdeki esasa ilişkin bu olguların layihalarda yer almadığı cihetle dikkate alınabilmeleri yine mümkün olamayacaktır. Dolayısıyl-a mevcut olgulardan, Müstedinin amacının, ek şahadete izin verilmesini sağlamakla, layihaları değiştirme olanağı sağlayacak istinaf dosyasının Alt Mahkemeye iadesinin yolunu açmak olduğu anlaşılmaktadır.

Hukuk davaları layihalar çerçevesinde yürütülür. L-ayihalarla uyumlu olmayan şahadetin, böyle bir olguyu iddia eden bakımından dikkate alınması mümkün değildir. Dolayısıyla ek şahadetin dinlenmesine emir verilmiş olsa da, söz konusu ek şahadet Müstedilerin layihaları ile uyumlu olamayacağından, davaya etki-si olmayacaktır.

Netice itibarıyla, sunulmak istenen ek şahadet layihalar ile uyumlu değildir ve mevcut layihalarda bu ek şahadet yer almadığı için de dikkate alınamayacak bu olguların Mahkemeye ibraz edilmesine izin verilmesinin usulen mümkün olmadığı -kanaatindeyiz.

Yukarıda belirtilen olgular ışığında, Müstediler, ek şahadet sunulmasını gerektirecek bir durumun olduğunu ortaya koyamadığından, diğer koşullara bakmaya gerek kalmadan istidanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varırız.

İstida ile ilgili- bu sonuca varmış olmakla birlikte, son olarak bir hususa daha değinmek istemekteyiz.

Alt Mahkemede, tarafların beyanları ışığında, devir tarihleri olarak belirlenen tarihlerin hatalı olduğu ihtilaf konusu değildir. İstidanın ekinde bulunan Tapu Araştır-ma Belgesi ihtilaf konusu taşınmazın Davalı No. 1'den Davalı No. 3'e devir tarihlerinin 9.9.2011 ve 19.10.2011 olduğu görülmektedir. Alt Mahkemenin huzurunda bu olgular mevcut değildir ve Alt Mahkeme kararına varırken, belirlediği ihtilafsız olguların aras-ında yer alan tarihleri devir tarihi olarak dikkate almıştır. Hal böyle olmakla birlikte, gerçek devir tarihlerinin dikkate alınması ile Alt Mahkemenin verdiği karara ciddi bir etkisinin olma ihtimalinin olduğu konusunda Müstedilerin Mahkemeyi ikna etmesi -gerekirdi. Müstedilerin davası, taşınmazın hileli devrine dayanmaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu geçici emir kesinleştirilirken, ihtilaf konusu taşınmazın kendi adlarından devredilmiş olduğu olgusunu mahkemeye bildirmedikleri beyan edilmiştir. Ek şahadet -olarak sunulmak istenen belgelerden tespit edilebileceği gibi, yargılama aşamasında geçici emre konu taşınmaz bir kişinin adından çıkıp başka bir kişiye devredilmiş olduğundan, bu olgunun mahkemeye bildirilmesi gerekirdi. Ancak dava konusu hile iddiası, ge-çici emir kesinleştirilirken bunun mahkemeye aktarılmaması olgusuna dayanmamaktadır. Müstedilere göre, hileli satış sözleşmesi yapılırken Müstedialeyh No.1'in, adında olmayan bir taşınmazı Müstedilere satması ile vuku bulmuştur.

Müstediler, Mahkeme emir-lerini ve tapu araştırma belgesini sunmalarının, hilenin ispatı için gerekli olduğunu beyan etmektedirler. Müstedilere göre, hile, 20.4.2006 tarihli sözleşme imzalanırken, 2000 yılında Yeksen Bakay'ın kendisine ait taşınmazdaki hisselerini eşine devretmiş -olduğunu gizlemesi ile meydana gelmiştir.

Müstediler bu iddiayı ileri sürmüş olmalarına karşın, kendi davalarının Tafsilatlı Talep Takririnin 2(a) paragrafında (Mavi 20) taşınmazın mal sahibinin Müstedialeyh No.1 olduğu iddia edilmiştir. Keza ihtilafa k-onu satış sözleşmesinin tarafı Yeksen Bakay ile birlikte Münevver Bakay'dır. Bu gerekçelere istinaden, Müstedilerin Münevver Bakay'ın mal sahibi olduğu olgusu hileli bir şekilde kendilerinden gizlendiği iddiaları kendi Talep Takrirleri ile uyumlu değildir.- Olgunun Müstedilerini kendi layihaları ile uyumlu olmaması gerçeği, bu olgunun ek şahadet olarak sunulmasına izin verilmemesini kendi başına gerekli kılmaktadır.

Keza, hile gerekçesine bakıldığında, Müstedilerin istinaftaki hitaplarında maddi hata -olduğunu ileri sürdükleri devir tarihleri değiştirilse dahi, bu olgunun satış sözleşmesi tarihi dikkate alındığında karara bir etkisi olmayacağını göstermektedir. Bu nedenle, Müstediler tarafından ek şahadetin sunulmasının Alt Mahkemenin vermiş olduğu kara-ra ciddi bir etkisi olacağı ihtimalinin olduğu konusunda da tatmin edilmiş değiliz.

Neticede istida reddedilir. Masraflar, Müstediler tarafından ödenecektir.




Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç - Yargıç Yargıç

6 Aralık 2018








7






Full & Egal Universal Law Academy