Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2011 Dava No 37/2015 Karar Tarihi 13.10.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2011 Dava No 37/2015 Karar Tarihi 13.10.2015
Numara: 69/2011
Dava No: 37/2015
Taraflar: Cancuri Nakliyat Ticaret Ltd. ile Bilgin Nakiyat Ltd ve diğerleri arasında
Konu: Haksız fiil - Hile - Araç mülkiyeti - Araç kayıt belgesi - Dava sebebinn yurt dışında doğması halinde hangi hallerde KKTC dava açılabileceği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 13.10.2015

-D.37/2015 Yargıtay/Hukuk No:69/2011
(Gazimağusa Dava No:2694/2007)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan,Emine Dizdarlı,Gülden Çiftçioğlu

İstinaf eden: Cancuri Nakliyat Ticaret Ltd.,25 Sila-hlı
Kuvvetler Cad.,Gazimağusa.

(Davacı)
ile -

Aleyhine istinaf edilen:No.1-Bilgin Nakliyat Limited,Malazgirt
Sok.No.2,Lala Mustafa Paşa Mah. -
Gazimağusa
No.2-Ramazan Bilgin,Malazgirt
Sok.No.2,Lala Mustafa Paşa
Mah.Gazimağusa
No.3-Murat Bozan, Malaz-girt Sok.No.2,
Lala Mustafa Paşa Mah.Gazimağusa

(Davalı No.1 ve 2)

-
A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Alper Dede adına Avukat Gizem
Erciyas
Aleyhine istinaf edilenler namına: Avukat Hande Güzoğlu


Gazimağusa Kaza -Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Düriye Elkıran'ın, 2694/2007 sayılı davada, 13.4.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


------------


H Ü K Ü M


Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Emine Dizdarlı -okuyacaktır.

Emine Dizdarlı: Davacı, Gazimağusa Kaza Mahkemesinde, Davalılar aleyhine dosyalamış olduğu 2694/2007 sayılı dava ile, 19.10.2004 tarihinde, Davalı No.3'ün, Adana-Konya istikametine doğru kullanmakta olduğu TEG 379 plaka numaralı TIR araç ile -359 R plakalı traileri dikkatsizliği ve/veya ihmalkarlığı neticesinde devirmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazadan dolayı maddi hasar meydana geldiğini, Davalıların yaptıkları yalan beyanlar veya hileli fiilleri nedeniyle, kaza neticesinde oluşan- hasarın tazmini ile ilgili olarak Davacı aleyhine T.C. 10.İcra Müdürlüğü nezdinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, Davacının araçlarının haczedilmesine neden olduklarını, bu durumdan kurtulabilmek için Davalıların ödemesi gereken 7860 Türk Lirasını ken-disinin ödemek zorunda kaldığını iddia ederek, gerek TIR'ı kullanan Davalı No.3'den, gerekse Davalı No.1 ve 2 olarak dava edilen TIR ile trailerin mal sahipleri ve/veya Davalı No.3'ün işvereni oldukları ileri sürülen Davalı No.1 ve 2'den münferiden ve/veya- müştereken özel ve genel tazminat talebinde bulundu.

Davalı No.1 ve 2, dosyalamış oldukları Müdafaa Takrirlerinde, Davacının iddia ve taleplerini reddederek, Davalı No.1 ve Davalı No.2'nin Davalı No.3'ü tanımadıklarını, Davalı No.3'ün Davalı No.1'in müs-tahdemi veya şoförü olmadığını, Davacının dava konusu TIR ile traileri T.C. vatandaşı olan Sıdık Çelik isimli kişiye sattığını, Davacının Sıdık Çelik'e yardımcı olmak maksadıyla veya Sıdık Çelik'in söz konusu araçları KKTC dışına çıkarabilmesi için Davalı -No.1 adına kaydettirdiğini, Davalı No.1 ve 2'nin dava konusu araçla hiç bir ilgileri olmadığını, TEG 379 plaka numaralı TIR'ın kontrol ve tasarrufunun Sıdık Çelik'te olduğunu ve onun tarafından çalıştırıldığını, Davacının bu iddiaların gerçek olmadığını bi-lmesine rağmen Davalı No.1 ve Davalı No.2'den sırf para koparmak veya haksız kazanç temin etmek için uydurulduğunu, bu nedenle Davacının haklı bir dava sebebi olmadığı gibi bir zarar-ziyan talep etme hakkı da olmadığını
ileri sürerek, davanın masraflarla b-irlikte ret ve iptal edilmesini talep ettiler.

Alt Mahkeme her iki tarafı ve şahitlerini dinledikten sonra, Davacının, Davalı No.1 ve 2'nin konu kazadan dolayı işveren sıfatıyla sorumluluklarının bulunduğu iddiasını ret etti ve Davacının Adana-Konya yolu-nda meydana gelen kazanın nasıl meydana geldiğini ve Murat Bozan'ın kazanın meydana gelmesindeki kusurunun ne olduğunu ispatlayamadığı kanısına vardı. Netice itibarıyla Alt Mahkeme yapmış olduğu bulgular ışığında Davacının davasını ret ve iptal etmiştir.

-İstinaf bu karardan yapılmış olup istinaf ihbarnamesi 7 istinaf sebebi içermekle birlikte, İstinaf Eden/Davacı bunları üç başlık altında toplamıştır:

Alt Mahkemenin, kaza tarihinde TEG 379 plaka numaralı TIR ve 359 R plaka numaralı trailerin kaza tarihin-de sahibinin Davalı No.1 değil, Sıdık Çelik olduğu hususunda yapmış olduğu bulgu hatalıdır.
Alt Mahkemenin, Davalı No.3 Murat Bozan'ın Davalı No.1 ve 2'nin müstahdemi veya şoförü olmadığı, dolayısıyla Davalı No.1 ve 2'nin bu kazadan sorumlu olmadıklarına- dair bulgusu hatalıdır.
Alt Mahkeme, huzurundaki şahadeti ve Davacının üzerine düşen ispat külfetini veya yükümlülüğünü yerine getirmediği hususunda bulgu yapmakla hata etmiştir.

Birbirleriyle bağlantılı oldukları ve genel olarak Alt
Mahkeme huzurundaki- şahadeti ilgilendirdiği cihetle, tüm istinaf sebeplerini birlikte incelemeyi uygun gördük.

İstinafın duruşmasında, İstinaf Eden/Davacı Avukatı, özetle:
17.8.2004 tarihinde, Davacı tarafından Davalı No.1'e yapılan Araç Kayıt devri ile ilgili ol-arak Motorlu Araçlar Mukayyitliğinden tanık çağırarak, bu konuda şahadet sunmakla veya Motorlu Araçlar Mukayyitliğinde görev yapan Nazif Metal'e Mahkeme huzurunda şahadet verdirmekle Davacının bu hususta üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiğini idd-ia etmiştir.

Davalı No.1, dava konusu TIR ve trailerin adına kayıtlı olduğunu kabul etmekle birlikte Davacının TIR ve traileri Sıdık Çelik'e sattığını, kendisinin mal sahibi olmadığını, TIR ve trailerin kontrol ve tasarrufunun Sıdık Çelik'te olduğunu ve- sırf Sıdık Çelik'e yardımcı olmak maksadıyla veya Sıdık Çelik'in TIR ve traileri KKTC dışına çıkarabilmesi için böyle bir yöntem uyguladıklarını, Davalı No.3 ile arasında müstahdem-işveren ilişkisi olmadığını, bu nedenle kaza ile ilgili, Davalı No.1 olara-k kendisinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür.

Bu meselede öncelikle karar verilmesi gereken husus, Davalı No.1'in, kaza anında, TEG 379 plaka numaralı TIR'ın ve 359 R plaka numaralı trailerin mal sahibi olup olmadığıdır.

Alt- Mahkeme bu hususta Mavi 134 ve 135'de şöyle demiştir:

"Bu davanın en önemli tanığı olan Sıdık Çelik, Davalı
No.2'nin şahadeti ile uyum içinde bir şahadet sunmuş, konu TIR ve trailerin kendisi tarafından satın alındığını, parasını kendisinin ödedi-ğini ancak KKTC vatandaşı olmadığından konu TIR ve traileri adına kaydettiremediği için konu TIR ve traileri Davalı No.1 adına devralması için Davalı No.2'den ricada bulunduğunu, Davalı No.2'nin de ricasını kabul ederek, konu TIR ve traileri, Davalı No.1 a-dına devraldığını, kaza tarihinde aracı Murat Bozan isimli şoförünün kullanmakta olduğunu, kazadan 1 yıl sonra Mustafa Cancuri'nin kendisini aradığını ve böylelikle kazadan haberdar olduğunu söylemiştir.

Huzurumda şahadet veren tanıkların tümünü dikkatl-e izledim. Davalı No.2 ve Davalılar Tanığı Sıdık Çelik, üzerimde son derece olumlu bir intiba bırakmışlardır ve Davalı No.2 ve tanığının şahadetlerini, Davacı tanıklarından (1) ve (2)'nin kardeş oluşlarını göz önünde bulundurduğumda, ayrıca Davacı Tanığı N-o.2'nin faturayı düzenlediği an Mustafa Cancuri'nin odasında olduğunu iddia ettiği Davalı No.2'nin, faturanın teslim alan kısmını niye imzalamadığı yönündeki soruya verdiği "bilmem" şeklindeki cevapla, üzerimde olumlu bir intiba bırakmayan şahadetlerine te-rcih ederim ve TEG 379 plakalı TIR ve 359 R plakalı trailerin, Sıdık Çelik tarafından satın alındığı, parasının Sıdık Çelik tarafından ödendiği, ancak Sıdık Çelik KKTC vatandaşı olmadığından konu TIR ve trailerin, Davalı No.1 adına kaydettirildiği hususlar-ını doğru kabul eder ve bu hususta bulgu yaparım."


Bir taşınır malın devri, genellikle, malın satılan kişiye teslim edilmesi ile mümkün olur. Ancak, motorlu araçlar kayda tabi olduklarından, taşınır mallardan farklı değerlendirilmek-
tedir. Motorlu Araç-lar ve Yol Trafik Tüzüğü (A.E 99/1974) motorlu araçların kaydının nasıl yapılacağını (madde 4) ve hangi hallerde Kayıt Şahadetnamesi veya Motorlu Araç Kayıt Belgesi verileceği ile ilgili (madde 7) düzenlemeler içermektedir. Bu Tüzüğün ilgili maddelerine gö-re, Motorlu Araçlar Mukayyitliğinde kayıt yapılması üzerine, araç sahibine Motorlu Araçlar Mukayyidi tarafından bir Araç Kayıt Belgesi verilir ve bu Kayıt Belgesi üzerinde aracın tafsilatı ile birlikte sahibinin kimliği de belirtilir. Motorlu aracın kaydın-ın yapılması üzerine, Mukayyit tarafından sahibine bu Tüzüğün 7.maddesi uyarınca verilen Araç Kayıt Belgesi aracın tapusu mahiyetindedir(Bak:Yargıtay/Hukuk 24/2003 D.12/2009).Bu durumda, Motorlu Araçlar Mukayyitliğinde kayıtlı bulunan bir arabanın başkasın-a satılması işleminin tamamlanmış olması için, arabanın kaydının satılan kişinin ismine çevrilmesi gerekmektedir. Araç Kayıt Belgesi üzerindeki isim değişene kadar satış tamamlanmış sayılmaz veya mülkiyet devredilmiş sayılmaz. Mülkiyet değişikliği olması h-alinde, 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü'nün 13.maddesi kuralları yürürlüğe girer.

İstinafa konu TEG 379 plaka numaralı TIR ve 359 R plaka numaralı trailere ait Araç Kayıt Belgeleri Alt Mahkeme huzurunda yoktur. Ancak Motorlu Araçlar Mukayyitliğ-inden tanık olarak gelen Nazif Metal'in sarsılmayan şahadetine göre, TIR ve trailer Davalı No.1 adında kayıtlıdır veya dava konusu TIR ve trailer Davacı tarafından Davalı No.1'e devredilmiştir. Dava konusu kazanın meydana geldiği tarihte de Motorlu Araçlar- Mukayyitliği nezdinde, kayıtlarda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla kaza tarihinde, Davalı No.1, TEG 379 plaka numaralı TIR ile 359 R plaka numaralı trailerin kayıtlı mal sahibidir. Bu durumda, Alt Mahkemenin, kaza tarihinde söz konusu TI-R ve trailerin sahibinin Davalı No.1 değil de Sıdık Çelik olduğu hususunda yapmış olduğu bulgusu hatalıdır. Bu nedenle, 1.istinaf sebebinin kabul edilmesi gerekmektedir.

Alt Mahkeme huzurundaki ihtilafsız şahadete göre, Davalı No.3 Murat Bozan, Adana-K-onya istikametinde TEG 379 plakalı TIR ve 359 R plakalı trailer ile seyir halinde iken, bir kaza yaptı ve bu kaza sonucu TIR ve trailer üzerinde bulunan Dayıoğulları Uluslararası Nakliyat Ticaret Ltd.Şirketine ait yük hasar görmüştür. Aksigorta Anonim Şirk-eti, sigortalısını, uğramış olduğu 7859 Türk Lirası hasarı ödeyerek tazmin etti. Bunun üzerine Aksigorta A.Ş.nin T.C Adana 10.İcra Müdürlüğü nezdinde 2005/4427 No.lu ilamsız icra takibini başlatması sonucu, Davacının aracı haczedilerek yediemin tasarrufuna- verilmiştir. Davacı Türkiye'ye giderek, 10.İcra Müdürlüğüne 7859 Türk Lirasını ödeyerek haczi ortadan kaldırmıştır.

Davacı, trafik kazası neticesinde başlatılan tahkikat esnasında, Murat Bozan'ın yanlış beyanda bulunarak Davacıya ait TIR'ın haczedilmes-ine neden olduğunu, bunun neticesinde de 7859 Türk Lirası meblağı ödemek zorunda kaldığını veya bu oranda zarar-ziyana uğradığını ileri sürmüştür.

İstinaf Eden/Davacının, İlamsız İcra'ya konu 7859 Türk Lirası meblağı Türkiye'de ödediği ihtilaflı değildi-r. Yine İstinaf Eden/Davacının bu meblağı ödemeden önce veya sonra herhangi bir dava açmadığı veya Davalı No.3'ün yanlış beyanlarını veya iddialarını çürütmek için Türkiye'deki ilgililer nezdinde herhangi bir işlem başlatmadığı veya konu aracın veya TIR'ın- mülkiyeti ile ilgili herhangi bir itirazda bulunmadığı veya Davalı No.3'ün yanlış veya hileli beyanları ile ilgili polise şikayet etmediği sabittir. T.C 10.İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan ilamsız icra miktarını itiraz etmeden ödeyen Davacı, KKTC'de dav-a açıp bunun aksini iddia ederek bir talepte bulunamaz veya Davacı, Davalı No.3'ün Davalı No.1 ile arasında müstahdem-işveren ilişkisi olduğunu ileri sürerek bu meblağı Davalı No.1'den talep edemez veya farklı bir iddia veya davranışta bulunamaz. Bu nedenl-e Davacının 2. istinaf sebebinin reddedilmesi gerekir.

Davacının 18.9.2007 tarihinde dosyaladığı davada, Davalılar aleyhindeki dava sebebi haksız fiil ve hileye dayanmaktadır. Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 3.maddesi haksız fiillerden zarar gören -kişilerin tazmin edilme hakkını düzenlemektedir."Hile"nin tanımı ise Fasıl 148 madde 36'da yer almaktadır.
Fasıl 148 madde 36 aynen şöyledir:

"36.Fraud consists of a false representation of fact, made
with the knowledge that it is false, or -without belief in its truth or recklessly, careless whether it be true or false, with intent that it shall be acted upon by the person deceived:
Provided that no action shall be brought in respect of any such representation unless it was intended to and- did deceive the plaintiff and he has acted upon it and he has acted upon it and he has thereby suffered damage:
Provided also that no action shall be brought in respect of any such represantation as to the character, conduct, credit, ability, trade or -dealings of any person in order to obtain him credit, money or goods unless such representation is in writing and signed by the defendant himself."

"36.Hile, bir gerçeğin veya olgunun, gerçek dışı olduğu bilinci içinde, veya doğru olduğuna inanıl-maksızın veya kayıtsızca veya doğru veya gerçek dışı olup olmadığına özen gösterilmeden, aldatılan veya kandırılan kişinin ona göre işlem veya eylemde bulunması niyetiyle yapılan gerçek dışı ifadesinden ibarettir.
Ancak, böyle bir ifade davacıyı alda-tmak veya kandırmak niyetiyle yapılmadıkça ve gerçekten de davacının aldatılmasına veya kanmasına sebep olmadıkça ve davacı söz konusu ifadeye dayanarak işlem veya eylemde bulunup bu nedenle zarara uğramadıkça bu gibi bir ifade sebebiyle dava açılamaz.
-Yine ancak, herhangi bir kişi için kredi, para veya emtia veya eşya elde etmek amacıyla bu kişinin karakteri, davranışı, itibarı, kabiliyeti, ticari işi, işi veya ilişki veya işlemleri hakkında yapılan böyle bir ifade ile ilgili olarak, ifade yazılı ve dav-alının kendisi tarafından imzalı olarak yapılmadıkça, herhangi bir dava açılamaz."

Talep Takriri incelendiğinde, Davacı hile iddiasını, Davalı
No.3'ün kaza neticesinde ilgili kurum veya kuruluşlara yaptığı
beyanlara dayandırmaktadır. Yasanın 36.maddesin-de yer alan hilenin tanımına göre, Davalılar tarafından veya Davalı No.2 tarafından yapılan gerçek dışı bir ifadenin Davacıyı aldatmak veya kandırmak niyetiyle yapılması ve gerçekten de Davacının aldatılmasına veya kanmasına sebep olması gerekir. Davacı, D-avalılar tarafından kendisine yapılan ifadeye dayanarak işlem veya eylemde bulunup zarara uğramadıkça, bu gibi ifade sebebiyle dava açamaz. Fasıl 148 madde 36 altında, Davacının Davalı No.1 ve 2 aleyhine dava sebebi olabilmesi için, Davalı No.1 ve 2'nin Da-vacıya karşı direkt olarak hileli bir davranışı bulunması gerekir. Talep Takririnde veya bu davanın olgularında, Davalı No.1 ve 2'nin madde 36 kapsamında Davacıyı kandırmak için herhangi bir hileli fiil veya harekette bulunmadıkları açıktır. Bu durumda Dav-alı No.1 ve Davalı No.2'nin Davacının aldatılmasına veya kanmasına sebep olmadıkları sonucuna varmak gerekmektedir. Dolayısıyla Davacının Davalı No.3'ün yaptığı iddia edilen beyana dayanarak işlem veya eylemde bulunmadığı veya Davacının bu nedenle zarara u-ğramadığı nedeniyle, Davalı No.3 aleyhine de dava sebebi yoktur.

İstinaf konusu olgulara göre, dava sebebi, KKTC dışında Türkiye'de doğmuş olmakla birlikte Davacı, Davalı No.1 ve Davalı No.2, KKTC'de, Gazimağusa Kaza Mahkemesinin yetki alanı içerisinde b-ulunmakta veya ikamet etmektedirler. Davalı No.3 ise T.C. vatandaşı olup, Türkiye'de ikamet etmektedir. 9/76 Mahkemeler Yasası'nın 24(1)(b) maddesi, dava sebebinin yurt dışında doğması halinde, hangi hallerde KKTC'de dava açılabileceğini veya mahkemelerin -yetkisini düzenlemektedir. Yargıtay/Hukuk 155/2012 D.41/2014 ise, haksız fiilin veya dava sebebinin Kıbrıs dışında doğduğu hallerde, hangi prensiplerin veya kriterlerin ilke olarak dikkate alınacağını karara bağlamıştır. Bu istinaf maksatları bakımından da- bu prensipleri aynen benimser, tekrarlamayı gereksiz görürüz.

Bu noktadan hareket ettiğimizde, Davacının 2.ve 3. başlık altındaki istinaf sebeblerinin reddedilmesi gerekir.

Bu itibarla istinaf reddolunur. İstinaf masrafları, İstinaf Eden/Davacı tara-fından ödenecektir.



Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç




13 Ekim, 2015















10






Full & Egal Universal Law Academy