Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2005 Dava No 5/2006 Karar Tarihi 28.06.2006
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 69/2005 Dava No 5/2006 Karar Tarihi 28.06.2006
Numara: 69/2005
Dava No: 5/2006
Taraflar: Ahmet Murat Kutsal ile Lefke Öğrenci Köyü Limited vd.
Konu: Ltd. Şirketlerde Olağanüstü genel kurul - Direktörlerin görevden alınması - Ara emri vermede İlk Mahkemenin takdir hakkı.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 28.06.2006

-D.5/06 Yargıtay/Hukuk No:69/05
(Güzelyurt Dava No:151/05)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Şafak Öneri.


İstinaf eden: Ahmet Murat Kutsal, Yakın-doğu Üniversitesi
Lojmanları, Gönyeli-Lefkoşa
(Davacı)
- ile -

Aleyhine istinaf edilen: 1.Lefke Öğrenci Köyü Limited,
Akdeniz Evleri No:32-, Gemikonağı-Lefke
2.Eren Altun, Selçuk Bey Mahallesi,
Emekli Sokak, No:17,Yıldırım/Bursa
3.Orhan Çavuşoğlu, Zafer Mah,
- Uzun Sokak, No:7/4 Gürsu-Bursa

(Davalı)

İstinaf eden namına: Avukat Ata Dayanç
Aleyhine istinaf ed-ilenler namına: Avukat Ahmet Nazım.


Lefke'de oturan Güzelyurt Kaza Mahkemesinin, 151/2005 sayılı hukuk davasında müstedi/davacının ara emri istidasını reddeden 27.10.2005 tarihli kararına karşı yapılan istinaftır.

--------------------


H Ü K Ü M


-Nevvar Nolan:Davalı No.1 şirketin sermayesi 300 adet hisseye bölünmüştür; Davacı, Davalı No.2 ve Davalı No.3'ün her biri 100'er adet hisse sahibidir. Davalı No.1 şirketin tescil edilip tüzel kişilik kazanması ile Davacı, şirketin direktörü, Davalı No.3 de- şirketin sekreteri olarak görev ifa etmeye başladılar.

Davalı No.2 ile No.3, imzalarını taşıyan 2.8.2005 tarihli bir yazıyı Davacıya tebliğ ettiler. Davalı No.2 ile No.3 bu yazıda, şirket yönetim kurulu kararı ile 22.8.2005 tarihinde olağanüstü kongre -yapılacağını Davacıya bildirdiler. 22.8.2005 tarihinde Davalı No.1 şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldı; bu toplantıya her 3 hissedar da katıldı. Toplantı gündemine Davacının istemi ile ek madde de kondu. Bu toplantıda oy çokluğu ile Davacı d-irektörlükten alındı ve Davalı No.3 şirket direktörlüğüne getirildi. 22.8.2005 tarihli bu olağanüstü genel kurul tutanağı her 3 hissedar, yani Davacı, Davalı No.2 ve Davalı No.3 tarafından imzalandı.

Davacı, Lefke'de oturan Güzelyurt Kaza Mahkemesinde, D-avalı No.1 şirket ile şirketin diğer 2 hissedarı aleyhine bir hukuk davası dosyalayarak Mahkemeden, diğer talepler yanında, "Davalı No.2 ve No.3 tarafından 22.8.2005 tarihinde yapılmış olan olağanüstü genel kurul toplantısının ve işbu toplantıda alınan kar-arların kanunsuz ve/veya geçersiz olduğuna dair Mahkeme beyanı" talep etti. Davacı yine bu dava altında bir istida dosyalayarak, Davalı No.1 şirketin 22.8.2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınmış olan kararların uygulanmasının durdurulması-, keza Davacının Soli Inn Otel'i işletmesine Davalıların müdahale etmemeleri için ara emri talep etti. Soli Inn Otel, Davalı No.1 şirketin kirasında ve işletmesindedir.

Müstedi/davacı ara emri istidasında, 22.8.2005 tarihinde yapılan olağanüstü genel kur-ul toplantısının Bölüm 113 Şirketler Yasasında belirlenen düzenlemeye aykırı yapıldığını, şirketin hissedarları olan Davalı No.2 ile No.3'ün direktör olan kendisinden olağanüstü genel kurul isteminde bulunmaları gerektiğini, halbuki böyle bir istemde bulun-madan toplantı kararını kendilerinin aldığını, ilaveten direktörün görevden alınması ile ilgili ihbarın şirkete toplantıdan en az 28 gün önce verilmesi, şirketin de hissedarlara en az 21 gün önceden ihbarda bulunması gerektiğini, buna da uyulmadığını ileri- sürerek, 22.8.2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların kanunsuz ve geçersiz olduklarını ileri sürdü.
Bölüm 113 Şirketler Yasası, madde 126'da, hissedarların istemi üzerine olağanüstü genel kurul toplantısının nası-l yapılacağını düzenlemektedir. Bu maddeye göre Davalı No.2 ile No.3 toplantı amaçlarını ifade eden, imzalarını taşıyan, yazılı olağanüstü genel kurul istemlerini şirketin kayıtlı adresine verirler, direktörün 21 gün içinde toplantıyı çağırmak için hareket-e geçmemesi halinde, 3 ay içinde olması koşulu ile, kendileri toplantıyı yapabilirler. Şirketler Yasasının 136. maddesi de özel ihbar gerektiren kararlar gündemde olduğunda, şirkete toplantıdan en az 28 gün önceden bildirilmesini, şirketin de bunu hissedar-larına toplantıdan en az 21 gün önceden duyurmasını düzenlemiştir; ancak bu maddenin şart bendine göre toplantının şirkete ihbar verildiği tarihten 28 gün geçmeden yapılması halinde, ihbarın süresinde verildiği kabul edilmelidir. Ayni Yasanın 178(2) maddes-ine göre bir direktörün görevden alınması kararı özel ihbar gerektiren bir karardır.

İstidaya Davalıların itiraz dosyalamaları üzerine, istidayı dinleyen Kaza Mahkemesi, Davalıların Şirketler Yasası, madde 126'da düzenlenen prosedüre uymadıklarının açık -olduğunu, ancak Davalı No.1 şirketin tüm hissedarlarının toplantıya katıldıklarının, oy kullandıklarının ve toplantıda alınan kararları imzaladıklarının da ortada olduğunu belirtti. Kaza Mahkemesi emare olan Davalı No.1 şirketin tüzüğüne de temas etti. Dav-alı şirket tüzüğünün 1. maddesi, Bölüm 113 Şirketler Yasasının I. listesinde mevcut Cetvel A, Kısım II'de belirtilenlerin şirkete uygulanacağını söylemektedir. Kısım II'nin 5. maddesine göre, şirket genel kurul toplantısına çağrılma, katılma ve toplantıda -oy kullanma hakkına sahip tüm hissedarların imzaladığı yazılı bir karar, şirketin usulüne uygun çağrılmış ve yapılmış bir genel kurul toplantısında alınmış gibi geçerli ve etkili olacaktır.

Huzurundaki şahadeti ve emareleri bir bütün olarak değerlendiren- Kaza Mahkemesi, özellikle 22.8.2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına Davacı dahil tüm şirket hissedarlarının katıldığını, alınan kararları içeren toplantı tutanağının tüm hissedarlar tarafından imzalandığını ve Şirketler Yasasının I. Listesinde- (first schedule), Cetvel A, Kısım II'de madde 5'i dikkate alarak Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunu söyleyemeyeceği kanaatine vardı ve Davacının istidasını reddetti.

Müstedi/davacı ara emri istidasını reddeden Kaza Mahkemesi -kararından istinaf etti. Müstediye göre Kaza Mahkemesi, davanın esasına girip davayı neticelendirici bulgu yaparak ve/veya kanaat getirerek istidayı reddetmekle hatalı karar vermiştir.

Kaza Mahkemesi, kararında, ara emri istidasının karara bağlanmasında,- davanın esasına girip, davanın esas duruşmasında karara bağlanacak, davanın esası ile ilgili bir hususta kesin bulgu yapmaktan kaçınılması gereğine işaret etmiş ve huzurundaki şahadeti bu ilke ışığında değerlendirmeye almıştır. Müstedi/davacıya göre, Kaza- Mahkemesi 22.8.2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının Şirketler Yasasının 126. maddesindeki düzenlemeye uygun çağrılmadığının ve yapılmadığının görülmesi üzerine, başka bir araştırma ve değerlendirme yapmadan talep edilen ara emrini vermeliydi.- Kaza Mahkemesi 22.8.2005 tarihli olağanüstü genel kurulun Şirketler Yasası, madde 126'daki düzenlemeye uygun çağrılmadığının ve toplanmadığının görüldüğünü belirttikten sonra Davalı No.1 şirketin tüzüğünü de ele almış, yukarıda verildiği gibi Davalı No.1 -şirkete uygulanacak Cetvel A, Kısım II, madde 5'de ifade edilenleri de değerlendirmesine almış ve Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunmadığı kanaatine varmıştır.

Kaza Mahkemesi ara emri istidasını karara bağlarken çok mu ileri gitmiş,- davanın esasını çözecek, bulgu yapmaması gereken bir hususta, gereksiz bulgu mu yapmıştır? Bu sorunun yanıtını bulmak her zaman kolay değildir; yanıt bir olaydan başka olaya, olayla bağlantılı bir davadan başka davaya değişken olabilir. Özellikle takdire -kalmış konularda, Mahkeme takdirini kullanabilmek için az daha ileri gitmeyi uygun görebilir, yüzeysel değerlendirmesini az daha derine indirebilir. Ara emri istemi ile karşılaşan Mahkemenin, istemi karara bağlarken bir takdir hakkı vardır ve Mahkeme bu ta-kdirini, tüm olguları, şartları dikkate alarak adil bir şekilde kullanma durumundadır. Mahkeme takdir hakkını hangi yönde kullanmasının adil olacağını belirleme çabasında değerlendirmelerini gerekli gördüğü kadar genişletebilir; şüphesiz bu çabaya girerken- davayı esastan çözecek kesin bulgular yapmaktan olabildiğince kaçınması gereğini de dikkate almalıdır. Kaza Mahkemesinin önündeki ara emri istidasına yukarıda belirttiğimiz gibi yaklaştığı kanısındayız. Bir tarafta olağanüstü genel kurulun usulüne uygun ç-ağrılmadığının ve toplanmadığının görüldüğünü, öte tarafta ise şirket tüzüğü ışığında, toplantıya çağrılma, katılma ve toplantıda oy kullanma hakkı olan tüm hissedarların imzaladığı bir kararın, usulüne uygun toplanmış, yapılmış bir genel kurul toplantısın-da alınmış geçerli ve etkili bir karar olarak kabul görmesi durumunun var olduğunu değerlendirmesine alan Kaza Mahkemesi talep edilen ara emrini vermeyi uygun görmeyerek istidayı reddetmiştir. Muhakkak ki Kaza Mahkemesinin, Şirketler Yasası, I.liste, Cetve-l A, Kısım II'de madde 5'i bu istidaya uygulaması ve bununla ilgili belirttikleri kesin bir karar değildir; Kaza Mahkemesi Kısım II, madde 5'i bu istidaya, istidanın olgularına doğru mu uygulamıştır? Bunu tartışmaya açık görürüz, ancak davanın ileride dinl-eneceği ve bu hususun davanın karara bağlanmasında etkili olacak esaslı bir husus olduğunu dikkate alarak, bu istinafın karara bağlanması aşamasında, daha ileri bir yargıya varmayı doğru görmeyiz. 300 adet hissesi olan Davalı No.1 şirketin 200 adet hissesi-ne Davalı No.2 ile Davalı No.3'ün sahip olduklarını, Davacının, çağrılmasının ve toplanmasının Şirketler Yasasında öngörülen düzenlemeye uygun olmadığından yakındığı olağanüstü genel kurul toplantısına katıldığını, hatta istemi ile toplantı gündemine ek ma-dde konulduğunu da dikkate alarak, talep edilen ara emrini vermeyi reddeden Kaza Mahkemesinin takdirine müdahale etmeyi uygun görmeyiz.

Yukarıda belirtilenler ışığında istinaf reddedilir. İstinaf masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez.



Nevv-ar Nolan Gönül Erönen Şafak Öneri
Yargıç Yargıç Yargıç


28 Haziran, 2006

















6






Full & Egal Universal Law Academy