Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 68/2011 Dava No 26/2013 Karar Tarihi 06.08.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 68/2011 Dava No 26/2013 Karar Tarihi 06.08.2013
Numara: 68/2011
Dava No: 26/2013
Taraflar: Menteş Aziz ile Neşe Gerçek arasında
Konu: Borç senedi - Davacının Davalının bakıma muhtaç oğluna bakması nedeniye kendisine senet karşılığında ödenecek paranın ödenmemesi nedeniyle dava açılması. Mersum borç senedi - Bir senedin mersum borç senedi olarak kabul edilebilmesi için senedin içersinde ivazın ne olduğunun belirtilmesi gereği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 06.08.2013

-D. 26/2013 Yargıtay/Hukuk 68/2011
(Lefkoşa Dava No: 431/2008)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.
İstinaf eden: Menteş Aziz, Lefkoşa
(Davalı)-
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Neşe Gerçek, Lefkoşa
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden şahsen hazır
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Abdurrahman Şeref.


Lefkoşa- Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Peri Hakkı'nın 431/2008 sayılı davada 18.5.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


---------------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Bidayet Mahkemesinin, Davacı lehine- ve Davalı aleyhine verdiği 18.5.2011 tarihli hükmünden kaynaklanır.

Davacı, 10 yıl boyunca Davalının özel bakıma muhtaç oğluna gösterdiği ilgiye karşılık, Davalının takdiri neticesinde, Davacıya 20,000 stg. ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini ve bunun net-icesinde, 15.1.2002 tarihinde, ilk etapta, ödenecek 20,000 stg.lik bir borç senedini Davacı lehine imzalayarak verdiğini, ancak senede konu meblağı talep ettiği halde Davalının bu meblağı ödemediğini ileri sürerek, senete konu meblağı, senette yer alan fai-z oranı olan % 1 ile Davalının ödemesini talep etmektedir.
Davalı, Davacının iddialarını reddederek, senedin ivazının senette belirtilmediğini, senedin iki şahit huzurunda imzalanmadığını, bu nedenlerle mersum borç senedi olmadığını, Davacının talebinin -Fasıl 15 madde 3(1) (f) altında zaman aşımına uğradığını, her halükârda Davacıya 20,000 stg.nin çok fazlasını ödediğini ileri sürerek, davanın reddedilmesini talep etti.

Davacı, müdafaaya cevap takririnde, zaman aşımının Fasıl 15 madde 3(1) (f) kapsamınd-a değil madde 5 kapsamında ele alınması gerektiğini iddia etti.

Davayı dinleyen Bidayet Mahkemesi, senedin Davalı tarafından, aynı zamanda iki şahit huzurunda imzalandığını ve senedin mersum bir borç senedi olduğunu kabul ederek, Davacının talebinin -zaman aşımına uğramadığına dair bulgu yaptıktan sonra, Davalının senede konu meblağı Davacıya ödediği iddialarını kabul etmeyerek, Davacı lehine ve Davalı aleyhine senede konu meblağ olan 20,000 stg. için hüküm verdikten sonra, senet tarihi olan 15.1.2002 -tarihinden itibaren 20,000 stg. üzerinden tamamen tediye tarihine kadar %1 faiz ve dava masraflarını Davalının ödemesine emir verdi.

İstinaf Eden/Davalı, Bidayet Mahkemesinin bu kararından 6 istinaf sebebi ile istinaf etmiştir. İstinaf Edenin istinaf seb-epleri 4 başlık altında değerlendirilecektir:

Bidayet Mahkemesi, Emare No.1 senette ivaz belirtilmediği ve aynı anda iki şahit huzurunda Davalı tarafından imzalanmadığından, senedi mersum borç senedi kabul etmekle hata yaptı.
Bidayet Mahkemesi huzurunda ş-ahadet veren Davacı ve tanıklarına inanmakla ve Davalı ve tanıklarına inanmamakla hata yaptı.
Bidayet Mahkemesi, Davalı tarafından, Davacıya, senede konu miktarın ödendiğini kabul etmemekle hata yaptı.
Bidayet Mahkemesi, Davacının davasını masraflarla redd-etmemekle hata yaptı.

Dava konusu Emare No.1 senette, Davalının Davacıya 15.5.2002 tarihinden sonra Davacının ilk talebi ile 20,000 stg. ve %1 faiz ödemesi, Davalının borcunu ödememesi halinde dava masraflarından da sorumlu tutulması yer almaktadır.
-
Bir senedin mersum borç senedi olması için neleri ihtiva etmesi gerektiği Fasıl 149 madde 78'de yer alır.

Fasıl 149 madde 78 aynen şöyledir:

"78. A "bond in customary form" is a promise in
writing made by one person to another signed by the
maker -in the presence of at least two witnesses
themselves competent to contract, engaging to pay,
on demand or at a fixed or determinable future time,
a sum of money to a person specified therein,
together with interest at a rate fixed therein not
exceeding- nine per centum per annum and, in the event
of any legal proceedings thereon, the costs hereof,
and stating therein the consideration for which it
is given.
The person who makes the promise is called the
"debtor"; the person to whom the promise
i-s made is called the creditor."

"78."Mersum Senet", bir kişinin belli bir para
miktarını, senette belirtilen ancak KKTC Merkez
Bankasınca saptanan yıllık kredi faiz oranını
aşmayan faizleriyle birlikte, ve konu ile ilgili
herhangi b-ir yargısal işlem başlatılmış olması
halinde yargısal işlem giderleri de dahil olmak
üzere ve ilk talepte veya kararlaştırılmış veya
kararlaştırılacak ileriki bir tarihte senette
belirtilen bir kişiye ödemeyi üstlendiğine dair,
sözleşme -yapma yeteneğine sahip, iki tanık huzurunda
başka bir kişiye yazılı olarak verdiği bir
sözveridir.

Sözveride bulunan kişiye "borçlu", kendisine
Sözveride bulunulan kişiye ise "alacaklı " denir.
Bir senedin mersum bir borç senedi olarak ka-bul edilmesi için, senedin içerisinde ivazın ne olduğunun belirtilmesi gerekir. (Y/H 14/79, Hatice Hasan Selim v Ahmet Hasan Cevdet 1975 2 JSC 244).

Emare No.1 senette, Davalının Davacıya 20,000 sterlin borcu ve tarafların belirleyeceği faiz yer almaktad-ır. Bu ibare Emare No.1 senet için yeterli ivaz bulunduğunu gösterir.

Madde 78 altında bir senedin mersum bir borç senedi kabul edilebilmesi için aranan şartlar yer almaktadır. Bunlar senedin imzalandığı anda iki şahit huzurunda imzalanması, ilk tal-epte veya belirlenecek bir tarihte ödenme koşulu, konunun mahkemeye intikal etmesi halinde mahkeme masraflarının ödenmesi ve ayrıca senetteki faiz miktarının KKTC Merkez Bankasınca saptanan yıllık kredi faiz oranını aşmaması koşullarıdır. İstinafa konu dav-ada Davalı sadece senette ivaz bulunmadığını ve senedin Davalı tarafından iki şahit huzurunda imzalanmadığını ileri sürmüştür. İstinaf Eden, Emare No.1 senedin mersum borç senedi olamayacağı noktasında başka bir iddia ileri sürmüş değildir. Başka iddia yok-luğunda Emare No.1 senet ile ilgili Fasıl 149 madde 78'in diğer şartlarının tatmin edildiği kabul edilir.

Davalı senedin iki tanık huzurunda imza edilmediğini ileri sürmesine rağmen, kendi şahadeti esnasında Emare No.1'in iki tanık huzurunda, aynı anda i-mza edildiğini Mavi 81'de kabul etmiştir.

"S:Ve bu senedin muhtevasına da girdiğimde içeriğine 2
tanık huzurunda imzalanmıştır?
C:Evet. Mersum bir borç senedi değil ama."

Bu durumda, Emare No.1 senetin Davalı tarafından iki tanık huzurunda imz-alandığını kabul etmekle, Bidayet Mahkemesi hata yapmış değildir.

Senete konu meblağın talep edildiği ve ödenmediği takdirde, konunun mahkemeye intikali halinde mahkeme masraflarının ödeneceği ve faiz oranı ile ilgili ihtilaf olmadığından, bu unsurla-rın da madde 78'e uygun bir şekilde senette yer aldığı kabul edilmiştir. Bu durumda madde 78'de tüm unsurlar tatmin olmuştur. Emare No.1 senedin mersum borç senedi olduğunu kabul etmekle, Bidayet Mahkemesi bu durumda hata yapmış değildir.

Davalı, sene-te konu 20,000 stg. meblağı ve hatta daha fazlasını Davacıya veya Davacı namına ödediğini iddia etmiştir. Bidayet Mahkemesi huzurunda, bu konu ile ilgili Davacı ve tanıkları ve Davalı ve tanıkları şahadet vermişlerdir. Bidayet mahkemesinin huzurunda şahade-t veren tanıkların şahadetlerini değerlendirme hususunda Yargıtaydan daha avantajlı bir durumda olduğu tartışılmayacak kadar açıktır. Görme ve izleme fırsatı bulduğu tanıkların şahadetini tezekkür eden ve bulgu yapan bidayet mahkemesine, Yargıtay, bidayet -mahkemesinin hatalı olarak, tezekkür etmemesi gerekli hususları tezekkür ettiği veya tezekkür etmesi gereken hususları tezekkür etmediği haller dışında müdahale etmez.

İstinaf Eden Davalının, Davacıya 20,000 stg. ve üzerinde ödeme yaptığı halde, Bidayet -Mahkemesinin bunları kabul etmemekle hata yaptığı konusu incelendiği zaman, Bidayet Mahkemesinin huzurunda bu konuda verilen şahadeti hatalı değerlendirdiğine dair ikna olmuş değiliz. Mahkeme, Davalının Davacıya Emare No.1 borç senedine tuta herhangi bir ö-deme yaptığını kabul etmemiştir. Bidayet Mahkemesi huzurundaki şahadet neticesinde bu bulguya varmakla hata yapmış değildir.
Bu durumda, Davalının Davacı lehine Emare No.1 mersum borç senedini imzaladığını ve Davalının bu senede tuta Davacıya herhangi bi-r ödeme yapmadığı doğrultusundaki Bidayet Mahkemesinin bulgularına müdahale etmeyiz.

Netice itibarıyla, İstinaf Eden istinafında muvaffak olamamıştır. Bidayet Mahkemesi Emare No.1 senede istinaden Davacı lehine ve Davalı aleyhine hüküm vermekle hata yapm-ış değildir. Bidayet Mahkemesinin 18.5.2011 tarihli kararı onaylanır. İstinaf Edenin istinafı ret ve iptal edilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.




Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç - Yargıç


6 Ağustos 2013







6






Full & Egal Universal Law Academy